Submit Face book
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 5/5 - 1 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

KRYON - Korkuyu Bırakmak


KRYON - Korkuyu Bırakmak konusu, KRYON forumunda tartışılıyor.
#1
KRYON



GÜNEY AFRİKA


David Brown tarafından kanallık edilmiştir.


Marina da Gama, Cape Town


Korkuyu Bırakmak



Selamlar, sevgili varlıklar, BEN Manyetik Hizmetten KRYON.



Bu gece, birçok boyutta, farklı gezegenlerde ve evrenlerde birlikte çalışmış, sizin gibi değerli bir şifacı


topluluğu ile tekrar birlikte olmak çok güzel. Bu gece, havada ve bu odada, çok daha fazla sevgi var ve her


şey sevgi ile ilgilidir. Sevgi, üzerinde çalışıyor olabileceğiniz tüm sorunların ve meselelerin tek cevabıdır.


Bazıları için, sevginin etrafında büyük bir korku vardır. Bazılarınız ise, kendi ışığınızdan kendi karanlığınızdan


korktuğunuzdan daha fazla korkuyorsunuz. Birçoğumuz, karanlığa daha fazla tahammül edebilirken, ışığa


karşı böyle değiliz.


Yavaş yavaş ama emin adımlarla, ışığa olan hoş görüsüzlüğünüz çözülmektedir ve bu da size daha fazla


merkezde kalma imkanı sunacaktır. Duygularınız sakinleşecek, daha az kararsız olacak, daha akıllıca kararlar


vermenizi sağlayacak – korkudan uzak kararlar almanızı sağlayacak. Kararlar alırken, korkuya danışmayın,


onun yerine ışığa ve sonuç olarak sevgiye danışın. Korku, yeryüzünün tutsaklığıdır. Korku sizi bağlayan ve


gerçekten olduğunuz kişi olmanızı engelleyen bir şeydir. Korku, bir delilik halidir ve bu gerçektir. Korku, size


çok tanıdık olan karanlıktır ve korkuya adım attığınız her seferinde, yeni bir geniş bilinç haline de adım atmış


oluyorsunuz. Korkunuzdan, birçok armağan alacaksınız; karanlıkta ve yaşamınızın karanlık köşelerinde,


bulabileceğiniz birçok güzel ruhsal armağan bulunur. Unutmayın, aydınlanan karanlığın her bir alanında, en


az bir korku vardır.


Korkular, sayısız şekil alır ve çok ince ve karmaşıktırlar. Korkularınız, yine de, her şeye rağmen, gerçektir ve


en çok sorun çıkaran da bu neredeyse görünmez olan ince korkulardır. Bu korkular, enerji akışını engeller ve


sizi tüm yaşamınız boyunca kaldığınız bir alan içinde tutar. Korkular, aileden aileye, yeni jenerasyonlara


geçer ve hepimiz, bize uygun olan yeryüzünde özel deneyimleri mevcut korkuları toplarız. Bütün bu


öğretiler, korkudan kurtulmak, sevgiye, gerçeğe adım atmak ve öz benliğinize dönmeniz ile ilgilidir. Harika


kurallardan biri şudur: “Daha iyisi daima elinizdekinin gitmesine izin verdiğinizde karşınıza çıkar.” Bir şeyin


gitmesine izin vermek ile uzaklaştırmak arasında fark vardır. Bir şeyi kendinizden uzaklaştırdığınızda,


korkunuzla mücadele etmiyorsunuzdur, ve ne kadar ileri iterseniz, onunla baş etmek o kadar zorlaşacaktır.


Şimdi gözlerinizi kapatın, bedeninizi hissedin. Bu odada çok büyük bir sevgi var, bunun farkında olun. Ruhsal


Rehberleriniz, ayaklarınızın dibinde ve oda, melek aleminden varlıklar ile dolu. Kryon da tüm gücüyle


burada. Bedeninizin dışında olmak nasıl bir his, deneyimleyin ve içinizde olanların da farkında olun. Bu gece,


korku üzerine çalışmak için buradayız – sizi yaşamınızda engelleyen korku, bir kez gittiğinde sizi özgür


bırakacak korku üzerine. Korkuyu deneyimlememizin bir sebebi var. O sebep, sizin geliştirmeme siyasetiniz;


dünya hakkında bir şeyler öğrenmek için, belli bir miktarda korku taşımanız gerekiyor. Küçük çocukların,



korku taşıyor olmaları çok önemlidir, örneğin, ateşten korkmak ki böylece yanmaktan korunmuş olurlar, ya da


sudan korkmak ki böylece yüzmeyi bilmeden suya atlamazlar. Yaşınız ilerledikçe ve dünya hakkında daha çok


şey öğrendikçe – şimdiye kadar elinizi ateşe değdirmemeniz gerektiğini öğrendiğinize göre – tehlikeyi ve


sonuçta korkuyu çıplak gözle görebileceksiniz. Yaşlandıkça daha çok korkmanız ilginç değil mi? Korkuya asılıp


kalıyorsunuz; onları besliyor ve büyümelerine izin veriyorsunuz. İçteki ve dıştaki hislerinizin farkında olun ve


bilin ki bu odada korkacak hiçbir şey yok, hiçbir şey, çünkü tamamen güvenli bir alandasınız... hala


bedeninizde büyük korkular var... bu korkunun kendisinden başka bir şey değil. İnsan, içindeki sürekli korku


ile dolaşmaktadır. İnsan, korkuyu nasıl salıvereceğini unutmuştur. Şimdi, korkunun bedeninizi sarmasına izin


verin, hayatınızda sizi en çok engelleyen korkuya izin verin. Her zaman hayalini kurduğunuz bir düşünüzü


zihninize getirin, bu asla gerçekleşmemiş bir düş olsun. Belki bu yeni bir ev ya da yeni bir araba, maddi bir


şey ya da soyut bir şey de olabilir, bir aşk ilişkisi gibi. Bu hayaliniz gerçek olacaktı eğer korkunuz olmasaydı.


Şimdi, o hayalinizi gerçekleştirmekten sizi alıkoyan bedeninizdeki o korkunun farkına varın... ve salıverin.


Bırakın gitsin.


kryon.jpg


Peki, içinizdeki ince, gizli korkuları nasıl fark edeceksiniz? İçinizde korku olduğu zaman nasıl bileceksiniz? En


çok korktuğunuz şeyi yapmalısınız ve bu korkunuz ile yüzleşmektir. Örneğin, muhtemelen hepiniz bir yüzme


havuzunda yüksekteki bir dalış tahtasının üzerinde durup atlamaktan korkma deneyimini yaşamışsınızdır.


Belki de bir kere atladınız, ve bir daha yapmayacağım dediniz ya da bir çok defa atladınız. Bu açık ve gerçek


bir korkudur. Şimdi, hayalinizi yaşamaktan sizi alıkoyanın ne olduğunu fark edin. Yeni bir şey öğrenmek mi ve


eğer öyleyse, bu neden korkutucu olsun ki? Neden bir kişi, yeni bir şeyden korkar ki? Belki de geçmişte, yeni


bir şey öğrenmek için çabaladığınızda, tam öğrenemediğiniz için cezalandırıldınız. Ya da belki, öğrendiniz


ama tam olması gerektiği gibi değildi ve bu bir sorun haline geldi. O zaman, yeni bir şey öğrenme korkusunun


farkında olun ve bedeninizde hissetmenin nasıl bir şey olduğunu deneyimleyin. Unutmayın, öğrenmek


bilinmeyene adım atmaktır. Yeni bir şey bilmenin – yeni bir şey olmanın yolu budur. Batıda, öğrenmenin odak


noktası, duyguyu önemsemez ve ona göre duygunun olduğu yerde, bir sorun vardır. Bilinmeyen, daima bir


korku faktörü olmuştur ve korkunun olduğu yerde duygu vardır.


Öğrenmek, bilinmeyene adım atmaktır, dişile adım atmaktır. Bazı insanlar, dişilikten nefret edebilir, belki


annelerinin hareketlerinden dolayı belki de dişilikten korktukları için. Ancak dişilik, bütün cevapların yattığı


yerdir. Hayalleriniz dişilden gelir, korkularınız gibi. Dişil, bilinmeyendir. Eril, diğer tarafta, bilinen ve normal


olarak baba ile olan sorunlara denktir, çünkü bir insanın tüm sorunları, ya annesinden ya da babasından gelir;


nesilden nesile geçer. Kendi davranışlarınızı incelemeyi öğrenin ve Evreni anlayın, çünkü Evren, hayallerinizi


yaşamanız için size gerekli olan bilgiyi öğretecektir. Öğrendikçe, genişlersiniz. Dişili ya da bilinmeyeni


kucakladıkça, kendinizi dünyaya daha fazla açmış olursunuz, gerçekten olduğunuz kişi haline gelirsiniz.


Genişliyor ve özünüze dönüyorsunuz. Paradoks olan, şu anda olduğunuz kişi özlüğünüz, aslınız değildir, çünkü


hareketleriniz mutlak bütünlükte olduğu zaman ancak özünüz olabilirsiniz. Ve bütünlük enerjisini engelleyen


korkudur. Bütünlük sizi daima bilinmeyene yönlendirecek. Sevgi de bilinmeyendir. Tüm bu paradoks


enerjiler, bilinmeyenden gelir. Bilinmeyen, paradoks içindeki paradoksun içindeki paradokstur ve hep böyle


olacaktır. İçinizdeki eril yönü, paradoksa adım atacak kadar güçlü yapın. Babanız ne kadar güçlü ve onunla


ilişkiniz ne kadar iyi ise, zihinsel bir varoluş halinde yeryüzündeki yaşamı daha kolay bulacaksınız. Anneniz ile


ilişkiniz, ne kadar iyi, kolay, ve besleyici ise, bu gezegendeki yaşamınız çok daha sağlam olacaktır. Büyük



kökleri olan bir meşe ağacı gibi, Dünya Ana’nın derinliklerine köklerinizi salmalısınız, ve anneniz ile ilgili


sorunlarınızı çözümledikçe, kökleriniz Dünya Ana’nın daha derinlerine inecektir. Babanız ile olan içinizdeki


sorunlarınızı hallettikçe de Mesih bilinci ve Sihirbazların (Büyücülerin) bilinci ile daha fazla bağlantı


kuracaksınız. Bu, paradoksları daha çabuk çözümlemenize ve dişili daha hızlı bilinen yapmanıza izin verecek.


Bu bir güç şeklidir. Bu sihirli bir güç değildir, ancak sihirdir ve sihir, İlahi iradenin fiziksel tezahürüdür.


Kökleriniz, Dünya Ana’ya ne kadar derinden tutunursa, Mesih bilincine ve Sihirbaz (Büyücü) bilincine o kadar


sıkı bağlanırsınız ve bedeninizde daha fazla enerji akışı olur. Mesihten eril, Dünya Anadan dişil.


Korkuya adım attığınızda, enerjileriniz yavaşlar ve korku ağır ağır Dünya Ana ve Gökyüzü Baba enerjisini


bloke etmeye başlar ve yaratımı, kendi psişenizde bulunan doğal yaratım hareketini yavaşlatır. Korku,


başarının önündeki engeldir. Korku, başarıya engel olur. Korku, hayallerinizi yaşamanıza engel olur.


Gökyüzüne yükselen yeni bir bilince ulaştığınızda, bu gezegende yaşamış, büyük Sihirbazların ve büyük


Simyacıların bilinci ile daha fazla bağlantıya geçersiniz. Mesih bilinci yeryüzünden, 60 mil yukarıda,


Sihirbazlarınki ise onun da 20 mil üzerinde yani 80 mil yukarıdadır. Sihirbazların bilinci ile daha fazla bağlantı


kurun çünkü onların etki alanı korkudur ve sihire giden duygusal kapı korkudan geçer. Ne kadar az korkunuz


varsa, daha fazla sihir / mucize gerçekleştirebilirsiniz. Ayrıca, şunu aklınızda tutun, sihir, İlahi iradenin


fiziksel tezahürüdür. Bu demektir ki ne kadar çok korkunuz var, o kadar az sihir yapabilir ve o kadar az şey


tezahür ettirebilirsiniz. Korku, birçok oyun oynar, ve sihirbaz ile ne kadar kuvvetli bir bağınız varsa, o kadar


çok korkuyu salıvereceksiniz ve sonuçta, kendi kaderinizin efendisi olacaksınız.


Bu odadaki herkes için, korku, iki üç yıl içinde geçmişteki bir şey haline gelecek. Zihninizde korkunun


nerelerde sizi kontrol ettiğinin ya da hayallerinizi yaşamanızı engellediğinin farkında olun. Bu gece


korkularınızı kabul edin ve fark edin. Şimdi, karanlığa ışık yayalım ve bakalım hangisi daha çok parlıyor.


Karanlık, ışıktan fazla parlayabilir mi parlayamaz mı? Elbette, ışık, karanlık yerleri ortaya çıkaracaktır ve


içinizi görmenizi sağlayacaktır. İlk önce, kuvvetle muhtemel, neden orada karanlık olduğunu merak


edeceksiniz. Bazı korkular geçerlidir ancak bedeninizde, bu korkuları anda ortaya çıkaran mekanizmalar


vardır. Hissetmekte olduğunuz geçmişinizden gelen bir korku – hayalinizi yaşamanıza engel olan


çocukluğunuzdaki geçmiş bir olay. Hatta, bu, anne karnındayken yaşadığınız korkular da olabilir. Ne zaman


bedeninizi tamamen saran bir enerji hissetseniz, bu normalde korku ya da doğum öncesinden gelen bir


enerjidir. O zaman, hayallerinizi deneyimleyin ve korku hissettiğiniz an, ki bu muhtemelen karnınızda


olacaktır – korku bedeninizin herhangi bir yerinde bulunabilir – onu deneyimleyin ve onu ilk fark ettiğiniz ya


da hissettiğiniz yaşınızın bilincine varın. Sonra, bırakın gitsin. Bu enerjide, sevgili varlıklar, bu gece, hangi


korkunuzu kabul ederseniz, onun gitmesine izin verebilirsiniz.


Bu gece, sıcak, sevgi dolu bir bilinç var ve halinizi anlıyoruz, korku dolu halinizi. Bu sizin, başkasını


sevmenizi, onunla ilgilenmenizi, onu büyütmenizi ya da sadece onunla birlikte olmanızı kolayca


engelleyebilir. Korku, böyle bir yalnızlık, böyle bir soyutlanmışlık yaratır. Başka biri tarafından


dokunulmaktan korkmak – bundan hoşlandığınız kadar, korkabilirsiniz de. O zaman şimdi, bedeninizin


farkında olun ve doğumu deneyimleyin – doğum kanalına giderek. Bu anda, niyet gücüyle gerçek hislerinizi


aktive edin – doğum korkusu ve dünyanın bir parçası olma korkusu. Yolculuğunuzda, korku geçmiş


kavramlardan gelir. Hepiniz, kendi kaderinizin yaratıcıları ve efendileri olduğunuz için, hali hazırda şu soruya


yanıt verebilirsiniz, “Gerçekten hayalini kurduğum kaderi yaratmaktan beni alıkoyan nedir?” En önemli



şeylerden biri, donmuş korkudur – korkuyu salıverememe durumu. Korkunun ne olduğunun farkında olmama


durumu. O zaman, bu enerji içinde olduğunuza göre, sahildeki dalgalar gibi korkularınızın kıyıya vurmasına ve


sonra açılmasına izin verin. Korkularınız, artık size hizmet etmiyor.


Tüm zamanların en büyük korkularından biri, kendi ışığınızdan, parlaklığınızdan, ve muhteşemliğinizden


korkmanızdır – hepiniz, kendi ışığınızda muhteşem ve parlaksınız. Bunu tezahür ettirmenizi engelleyen, bir


kez daha, korkudur. O zaman şimdi, bırakın o korkuyu – ki bu kitle bilincidir – bedeninize girsin. Deneyimleyin


onu. Şimdi, bir kez daha, dışarıdaki enerjinin içinizdekine nüfuz etmesine izin verin. Işığı içinize davet edin


ve korkularınızı salın. İnsanın mutlak hayalinin korkusuna ne demeli, sevme korkusu, bir ilişkide gerçek


sevgiyi deneyimleme korkusu? Karşı cinsten biri ile gerçekten birleşme ve kendi seçtiğiniz bir realite yaratma


korkusu da nedir? Bu korkunun bedeninize girmesine, gelip gitmesine izin verirseniz, varolamaz.


Sevgili varlıklar, korku çok uzun zaman önce başladı, siz İlahinin gözünde daha küçük bir ışık parçası iken.


Korku, kadim bir duygu ve herkesin içinde mevcut. O zaman, bir kez daha, bu korkuların denizler gibi, gel-git


yapmasına izin verin ve gitmesine izin verdiğiniz şeyin milyonlarca değil milyarlarca yıl öncesine ait


olduğunun farkında olun. Korku. Onu daha fazla taşımanız için bir neden yok. Korku bir realite yaratmaz


ancak daha önemlisi, korktuğunuz şeyi yaratırsınız.


Korku, hücrelerinizde ve DNA’nızda bulunabilir. Bir an durup DNA’nızı inceleyin – bedeninizin merkezindeki o


mucizevi helezon – ve onu salıverin. Bu annenize, babanıza, büyük annenize ve büyük babanıza ve ondan


öncekilere, tüm atalarınıza ait bir korku. Ve şimdi, bu gece, bu korkusuz realiteyi Cape Town’da


demirleyeceğiz. Korkusuzluk enerjisinin bedeninize, taç çakranıza ve ayaklarınızın altından akmasına ve


Dünya Ana’nın kalbine sıkıca demirlenmesine izin verin.


Tanrı sizi korusun, Kryon şimdi ayrılıyor. Teşekkür ederim.


Your Page Title (Reklamlar ve iş birlikleri)
Ara
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  Kryon - Titreşim Düzeyinizin Yükselmesini Engelleyen Faktörler Emka 1 6,383 09-07-2017, Saat: 15:20
Son Yorum: Neval Ercan
  KRYON-RUHSAL KARMALAR Emka 2 4,778 09-07-2017, Saat: 14:48
Son Yorum: Neval Ercan
  KRYON-BEKLENMEDİK DEĞİŞİM Emka 0 4,472 08-07-2017, Saat: 15:16
Son Yorum: Emka
  Kryon - Ben Neyim - Neden Buradayım Ve Reenkarnasyon Archilles 0 5,091 11-06-2017, Saat: 21:26
Son Yorum: Archilles
  RUHSAL KARMALAR – KRYON Emka 0 4,701 19-04-2017, Saat: 11:00
Son Yorum: Emka

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi