Hoşgeldin, Ziyaretçi |
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.
|
Kimler Çevrimiçi |
Toplam: 1025 kullanıcı aktif » 0 Kayıtlı » 1025 Ziyaretçi
|
Son Aktiviteler |
Nereden Başlamalıyım?
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: desdinova
07-04-2025, Saat: 11:03
» Yorumlar: 0
» Okunma: 546
|
Ayahuasca çayi hakkinda b...
Forum: ŞAMANİZM
Son Yorum: Gümüşkurt
29-12-2024, Saat: 23:19
» Yorumlar: 0
» Okunma: 491
|
Sürekli Aynı Sayıyı Görüy...
Forum: MELEK MESAJLARI
Son Yorum: Stannis
03-10-2024, Saat: 18:13
» Yorumlar: 0
» Okunma: 905
|
Bize ait olmayan sahte an...
Forum: Zihin
Son Yorum: cinsiyetsiztirmavi
29-08-2024, Saat: 01:28
» Yorumlar: 0
» Okunma: 823
|
RUHLARIN YAZDIRDIĞI SÖYLE...
Forum: ENTERESAN BİLGİLER
Son Yorum: Shfz
20-08-2024, Saat: 01:26
» Yorumlar: 1
» Okunma: 62,791
|
Nuh’un Gemisi’nin Çözülem...
Forum: TARİH
Son Yorum: Emka
21-02-2024, Saat: 21:57
» Yorumlar: 3
» Okunma: 9,228
|
DEMON İSİMLERİ LİSTESİ VE...
Forum: DEMONLAR
Son Yorum: Debriyaj_Balatasi
15-02-2024, Saat: 02:30
» Yorumlar: 1
» Okunma: 26,566
|
Trabzon'da ki Majisyenler
Forum: TRABZON SPİRİTÜELLERİ
Son Yorum: koavemaji
02-02-2024, Saat: 14:11
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,459
|
11:11'in Manevi Önemi ve ...
Forum: EVRENSEL ENERJİLER
Son Yorum: zeynepbuhan
10-11-2023, Saat: 18:49
» Yorumlar: 1
» Okunma: 6,740
|
Sürekli Şiddetli Baş Ağrı...
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: Gümüşkurt
25-09-2023, Saat: 19:23
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,009
|
|
|
Bolluk Bereket Bilinci |
Yazar: EvrimBilge - 14-12-2017, Saat: 19:58 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM
- Yorum Yok
|
 |
Bolluk ve bereket bir zihin durumudur. Yaşamınıza daha çok bolluk enerjisi çekmek zihinsel durumunuzu bereket içinde yaşayanların zihinsel durumlarına uygun hale getirmekle mümkündür. Bolluk bilincini kazandığınız anda yaşamanızda sadece para’nın degil, arkadaşların, bilgilerin, paylaşımların ve sevginin de bol olduğuna şahit olacaksınız.
Bolluk ve Bereket hem maddi hem manevi zenginlik demektir. Yaşamınıza bu enerjiyi daha cok çekmeniz icin işte size 10 tane ipucu;
1- Almayı Ögrenin
Bazı insanlar sadece vermek isterler, almak onlar için kötü ve yanlış bir şeydir. Ben vermeyi çok severim lakin almak beni rahatsız eder diyen insanlardansanız öncelikle şunu bilin ki bolluk enerjisi sizi ziyaret etmeyecektir. Kim istenmediği yere gider ki. Verdiginiz gibi almayı da bilmeli ve aldıklarınızı hak ettiğinizi bilmelisiniz. Almak da vermek kadar doğaldir ve unutmayın almayı bilmeyenin verecek bir şeyi kalmaz.
2- Para Kirli Değildir.
Bazı insanlar icin para pis bir şeydir. Zenginlik günahkarlıktır. Her gördükleri zengin için kimbilir bu parayı kimin canını yakarak kazandı diye düşünürler. Oysa evrendeki herşey enerjidir ve para da bir enerjidir. Para nötr bir enerjidir onun iyi mi kötü mü algılanacağı size bağlıdır. Bir insan parasıyla iyi güzel şeylerde yapabilir. Veya para temiz bir şekilde de kazanılabilir. Tüm zenginler kötüdür düşüncesini aklınızdan çıkartın ve parayı pis bir şey gibi görmeyin. Kendinizle ilgili olumlu kanılarınız varsa para içinse olumsuz kanılara sahipseniz paranın size gelme olasılığı hemen hemen yok olur. Nasıl mı? Ben iyiyim, para kötü ikilemi şu noktaya gider. Para bana gelmeyecektir. Bu düşünceyi değistirin.
3- Sözlerinize dikkat edin
Bolluk ve bereketi size çeken önce zihinsel durumunuz, sonra sözlerinizdir. Ben paraya hiç değer vermem, zaten hep kaybederim, para ile aram yoktur gibi sözleriniz parayı sizden uzaklaştıracaktır. Bilinçaltınızı bu sözlerle programlarsanız, bilinçaltı bu komutları gerçekleştirmek için sadık bir hizmetkar gibi çalışacaktır ve kendi kendini gerçekleyen kehanetiniz ortaya çıkacaktır. Zenginlik, bolluk ve bereketle ilgili olumlamalar yapmanızı öneririm. Örneğin; Her gecen an para bana artarak geliyor, bolluk ve bereket içindeyim, yaşamımda her şey yeterli, yaşamım bolluk ve bereket içinde, bana gelen parayı severek alıyorum ve o da daha çok geliyor gibi olumlamalar yapabilirsiniz.
4- Koşulsuz isteyin
İnsanlar genelde bir istekleri olduğu zaman bunu bazı koşullara bağlarlar. Şu arabayı satsam da ameliyat olsam, falanca gelse de şu işimi halletse, şuraya gitsem de şunu elde etsem gibi. Oysa istekleriniz size bir çok farklı yoldan gelebilir. Siz bir yola dikkatinizi ve enerjinizi vererek diğer yolları tıkamış olursunuz. Örneğin ameliyat için arabayı satmak isteyen kişinin gerçekte istemesi gereken şey şifadır. Şifa bir insana birçok yoldan gelebilir, araba satılmasa da, ameliyat olacak para başka bir şekilde gelebilir. Hatta o ameliyatı olmadan bile şifa bulabilir. Oysa kişi dikkat ve enerjisini arabayı satarak şifaya verdiği için diğer yolları kapamış oldu. Koşulsuz istemek yaşamda amaçlara kavuşmanın temel şartlarından biridir. Şartları, durumu, mantığı bir kenara bırakın sadece isteyin. Ne istiyorsanız onu isteyin. Para mı, aşk mı, iş mi her ne istiyorsanız onu….
5- Yaşamınızda boşluk oluşturun
Evren boşluk sevmez ve mutlaka doldurur. Eğer eviniz tıka basa eşya dolu ise ve eşyaları yenilemek istiyorsanız paranızın olmasını beklemeyin. Eşyaları daha en başından atın (tabi yaşamak için gerekenleri değil) Bir süre sonra yeni eşyalar bir şekilde gelecek. Yeni elbiseler istiyorsanız eskileri fakirlere verin. Eğer yaşamınızda yeterince bolluk ve bereket yoksa bunun için yer açıp açmadığınıza bakın. Yaşamınızda yeniliklere ve bolluğa yer açın ki gelsin. Bunun için önce evde kullanmadığınız eşyalarla, eskimiş elbiselerle, uzun süredir birikmiş ıvır zıvırla başlayın. Siz eskiyi bıraktıkça yeni gelecek. Unutmayın evren boşluk sevmez.
6- Borçları Değil, Kazançları Düşünün
Bir zamanlar bir öğrencim bir ayın kirasını ödeyince diğerini düşünüyorum demişti ve para sorunundan yakınmıştı. Bende borcunu değil, kazanacaklarını düşün demiştim. Dikkatinizi neye verirseniz onu büyütürsünüz. Borçlara verirseniz borçları, kazançlara verirseniz kazançları. Bu en basit formüllerden biridir. Dikkatinizi kazançlarınıza verin ki onlar büyüsün. Bu öğrencim bu formülü başarı ile uyguladı. İşten ayrıldı, serbest çalışmaya başladı, şimdi meslektaşlarına göre 4-5 kat daha fazla para kazanıyor. Unutmayın ancak fakir insanlar parayı kafalarına takarlar.
7- İmgeleme yapın
İmgeleme bolluk ve bereketi kendinize çekmeniz için en etkili yöntemlerden biridir. Bol bol imgeleme yapın. Dikkat edin, hayal kurun demiyorum. Hayal kurmak daha başından isteklerinizin hayal olduğunu kabul etmektir! İmgeleme bundan başka bir şeydir. İsteklerinizi imgeleyin, imgenize duygu yükleyin ve evrene gönderin. İmgelemede istediğinizin olduğunu hissedin, aynı heyecanı duyun, mutluluğu yaşayın ve bunun olacağına yürekten inanın.
8- Düzenli olun.
Zengin insanların ortak yanları, son derece düzenli olmalarıdır. Evleri, ofisleri, arabaları çok temiz ve düzenlidir. Gerçekten de benzer enerjilerin birbirini çektiği süptil dünyada bolluk enerjisini çekmek için temiz enerji alanına sahip ortamlarda yaşamalısınız. Düzensiz ve pis ortamlarda biriken negatif enerji ancak kıtlık enerjisini kendisine çeker. Bolluk ve bereket için temiz ve düzenli ortamlarda yaşamanız, iş yapmanız gereklidir. Şimdi çekmecelerinizi ve dolaplarınızı düzenleyin. Pis şeyleri temizleyin ve düzenleyin. Zengin olmak istiyorsanız zenginler gibi davranmayı öğrenmelisiniz.
9- Büyük Düşünün
Evrende her şey enerjidir. Bir tabak yemek de, son model arabada. Eğer yemek bulmak kolay ama araba zor derseniz işleyişi algılamadınız demektir. İstediğiniz araba da olsa yemekte, ikisini de elde etmeniz aynı mekanizma ile çalışır. Oysa yemeği her gün buluyorsunuz, çünkü bulacağınızı biliyorsunuz, buna inancınız tam. Oysa son model arabayı bulacağınıza inancınız yok. Eğer doğru şekilde istemeyi bilirseniz, yemek de araba da aynı şekilde size gelecektir. Ancak arabayı da bulacağınıza, yemeği bulacağınız kadar emin olmanız ya da arabayı da açken yemek ister gibi istemeniz gereklidir. İkisine sahip olmanın en önemli farkı budur. Bu yüzden büyük düşünün ve hayallerinize sınır koymayın. Sonuçta ne isterseniz isteyin elde etmenizin koşulları aynı.
10- Vermeyi de unutmayın
Küçük bahşişler, küçük hediyeler ve arkadaşlarınıza yemek ısmarlamalar. Bunların hepsi aldıklarınızı paylaşmanız için önemlidir. Unutmayın evrene ne gönderirseniz size 10 katı geri gelir. Evrene bolluk içinde olduğunuzun mesajını gönderin. Vermeyi bilin ki alasınız. Şükretmeyi ve diğer insanları da düşünmeyi unutmayın.
kaynak:reikiturk
|
|
|
BİLİNCİMİZ YÜKSELDİKÇE NELER OLUR? |
Yazar: EvrimBilge - 14-12-2017, Saat: 14:02 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
- Yorum Yok
|
 |
Bilinci henüz bizim kadar yükselmemiş olanların konuşmaları bize eski tadı vermemeye başlar.
▫️Kendimiz gibi olan insanları arar ve onlarla bir şekilde karşılaşıp yeni dostluklar oluşturmaya başlarız.
▫️ Bize söylenen şeyleri olduğu gibi doğru kabul etmek yerine sorgulamaya başlarız.
Korkularımız azalır.
▫️ Eskiden zoraki yaptığımız şeyleri artık yapmaya mecbur hissetmeyiz.
▫️ Kendimizi çok daha rahat ifade etmeye başlarız.
▫️ İstemediğimiz şeylere rahatça “Hayır” diyebiliriz.
▫️ Tek başımıza kalmaktan keyif almaya başlarız.
▫️ Hayatı gerçekten yaşamak istediğimiz gibi yaşayıp yaşamadığımızı sorgulamaya başlarız.
▫️ Gerçekten ne yapmak bize heyecan veriyorsa onun peşine düşeriz.
▫️ Olumsuzluklar bizi eskisi kadar üzmez olur.
▫️ Kötü giden şeylere dertlenmek yerine çözüm bulmaya odaklı oluruz.
▫️ Etrafta sıkıntı veren şeyler bizi etkilemez.
▫️ Gelecek için kaygılanmayız.
▫️ Başımıza kötü bir şey geldiğinde eskiden olduğu kadar üzülmeyiz.
▫️ Birisi bize hakaret ettiğinde, bağırdığında etkilenmez ve aynı şekilde tepki verme ihtiyacı duymayız.
▫️ Birisi bizi haksız yere suçladığında kendimizi savunma ihtiyacı
duymayız.
▫️ İltifatlar da bizi eskisi gibi etkilemez.
▫️ Onaylanma ve takdir edilme ihtiyacı hissetmeyiz.
▫️ Birilerine bir şeyleri ispat etme isteğimiz ve çabamız biter.
▫️ Bizi rahatsız eden zihin konuşmaları gitgide azalır ve zor duyulur hale gelir.
▫️ Öfke ya da üzüntü gibi duygular ara sıra gelir ama bizim üzerimizdeki etkileri dakikalar içinde geçer üzerimize yapışmaz ve bizi günlerce rahatsız edemezler.
▫️ Diğer insanların zenginliğini kıskanmayız.
▫️ İnsanların bizim hakkımızda ne düşüneceklerini umursamayız.
▫️ İnsanları kategorilere ayırmayız ve herkese aynı davranırız.
▫️ İnsanları eleştirmeyi, kınamayı, yargılamayı bırakırız.
▫️ Yapılan hataları çok çabuk affederiz.
▫️ Dışarıda ne olursa olsun içimizde sebepsiz bir sevinç olur.
▫️ Her yerde ve herkesin yanında kendimiz gibi oluruz.
▫️ Herkesin içinde aynı Öz’ün parçası olduğunu fark etmeye başlarız.
▫️ Dünya bir oyun alanı gibi gelmeye başlar.
▫️ İçimizde sürekli hissettiğimiz huzuru kimse bozamaz.
Herkesin bilincinin en kısa zamanda yükselmesi dileğiyle…
Özlem Hatipoğlu
|
|
|
Hiçbir Şey Yapmak İstemiyormuş Gibi Hissediyorsanız Sakral Çakranız Kapanmış Olabilir |
Yazar: EvrimBilge - 14-12-2017, Saat: 13:40 - Forum: Çakra
- Yorum Yok
|
 |
Sakral çakra nedir?
Sakral çakra daha çok ilişkilerle, hayatınızdaki akışla, cinsellikle, tutkularınızla ve duygularınızla ilgilidir. Neşeli olma hali, mutluluk ve aşkla ilgilidir. Toplum baskısı yüzünden birçoğumuz duygularımızı istediğimiz gibi yaşayamıyoruz. Bu durum çakralarımızın tıkanmasına yol açıyor.Hiçbir neden yokken hayata küsebiliyoruz veya sıkılgan hissedebiliyoruz.
Aynı zamanda çakra kendimizde sevdiğimiz özellikleri barındırmaktadır. Bu özelliklerimiz kötü ilişkilerimizde veya sürekli başımıza gelen olaylarda ortaya çıkmaktadırlar.
Çakranızın bloke olduğunu nasıl anlarsınız?
1) Yaratıcılıkta eksiklik
2)Moral bozukluğu
3) Cinsel isteksizlik
4) Duygusal karışıklık
5) Önemsiz hissetmek
6) Sevilmediğini hissetmek
7) Toplumun sizi kabul etmediğini düşünmek
8) Kendinize dikkat etmemek
Çakranızı iyileştirmenin yolları
1. Kendinize dikkat edin.
Rahatlamanıza yardımcı olacak şeyler yapın. Beslenme düzeninizi ayarlayın, iyi uyuyun veya uzun, rahatlarıcı duşlar alın. Arada bir spaya gidebilirsiniz.
2. Kendinize anlayış gösterin.
Kendinize de karşınızdaki insanlara gösterdiğiniz anlayışı göstermeye çalışın. Başka insanların sorunlarını, dertlerini nasıl dinliyorsanız kendinizi de öyle sakince dinleyin.
3. Suya yakın olun.
Suyla ilgili olan her şeyin size yardımı dokunacaktır. Bir nehir veya göl kenarında oturmak iyi hissetmenize yardımcı olacaktır. Hatta haftada bir kez havuzda veya imkanınız varsa denizde yüzmek günün stresinden arınmanızı sağlayacaktır.
4. Çok sıvı tüketin.
Vücudumuzun yüzde 70’i sudan oluşur. Eğer gün içinde yeterli miktarda su tüketmezseniz bedeniniz yorgun düşebilir ve başınız ağrıyabilir. Bu da enerjinizin akışkanlığına müdahale eder ve kendinizi verimsiz hissedersiniz. Öğünlerinizde bolca su, çorba veya meyve suyu tüketmeye çalışabilirsiniz.
5. Hobilerinize odaklanın.
Eğer bir hobiniz yoksa mutlaka kendinize iyi gelecek, başarılı olacağınızı düşündüğünüz bir hobi edinin. Yetişkin yaşamı genellikle çoğu insan için zorunlulukları yerine getirmekle geçiyor. Fakat enerjimizi yenileyebilmek için sevdiğimiz işlere de odaklanmamız gerekir. Seçeceğiniz aktiviteler sayesinde yaratıcılığınızı geri kazanabilir ve enerjinizi farklı alanlara yöneltebilirsiniz.
6. Tantra yöntemi ile sevişin.
Kısacası sevişirken kibar ve dikkatli olun. Sevişmeyi korkulacak, çekinilmesi gereken bir şey olarak görmeyin. Rahat olun ve kendinizi partnerinizle birlikte anın akışına bırakın.
7. Size zarar veren ilişkilerinizi ya iyileştirin ya da bırakın.
Kendinizde olan gelişimi desteklemeyen kişilerle olan ilişkinize bir son verin. Bazı insanlar sadece hayatımızda yanlış giden şeyleri göstermek ve bize ders vermek için girerler. Eğer o insanların size almanız gereken dersi verdiğini düşünüyorsanız, geride bırakmakta fayda var. Sizi daha fazla sınamasına izin vermemelisiniz. Fakat ortada çözülemeyen meseleler varsa onları iyileştirmeye çalışabilirsiniz.
8. Erkeksi ve dişil enerjilerinizi dengede tutun.
İçinizdeki erkeksi ve dişil enerjileri dengede tutmak için belirli teknikler kullanabilirsiniz. Bunun için yoga egzersizleri idealdir.
9. Spontane bir şekilde dans edin.
Kendinizi ritmin akışına bırakın ve istediğiniz gibi dans edin. Belli figürlere ve hareketlere bağlı kalmadan, bedeninizi kontrol etmeden sadece müzikle dans etmek sizin iyi olmanızı engelleyen enerjilerden kurtulmanızı, bloke olan çakralarınızın açılmasını sağlayacaktır.
http://filoji.com/hicbir-sey-yapmak-istemiyormus-gibi-hissediyorsaniz-sakral-cakraniz-kapanmis-olabilir/
|
|
|
Tarihin En Gizemli Kitapları |
Yazar: Emka - 14-12-2017, Saat: 12:20 - Forum: TARİH
- Yorum Yok
|
 |
Bu güne dek kimsenin cevap bulamadığı bu el yazması eserlerin ne anlattığı ve ne demek istediği ise gizemini korumakya devam ediyor
Smithfield - Gregory Külliyatı
Bu kitabın esas gizemi metinlerinde değil de görsellerinde. Papa 9. Gregory tarafından dini hükümleri açıklamak için bastırılan bu kitapta, o zamanın modasına uygun olarak metinlere eşlik eden kaligrafiler ve illüstrasyonlar bulunuyor. İşte ilginçlik de burada başlıyor. Normalde Meryem Ana, İsa ve Azizlerin süslediği dini külliyat sayfalarının tersine bu külliyatta kılıçla kafa kesen dev tavşanlar, bir kurdu idam eden kazlar ve tek boynuzlu atlar gibi Hristiyan öğretileriyle (görselden de anlaşılacağı gibi) açıkça çelişen tasvirler bulunuyor. Bu metinleri inceleyen din adamları ve tarihçiler, Smithfield külliyatının gizemini hâlâ çözebilmiş değiller.
Ripley Metinleri
Isaac Newton'ın bile bir dönem simyaya ve gizli bilimlere ilgi duyarak yakından takip ettiği büyük simyacı George Ripley, konusundaki en yetkin isimlerden biriydi. Yazdığı metinlerde gizemli felsefe taşının nasıl yapılacağını tarif ediyor, sıradan metalleri altına çevirmenin yollarını anlatıyordu. Belirsiz, şifreli bir yazı dili kullanan Ripley'in metinlerinde ölümsüzlüğün sırrını verdiği dahi söyleniyor. Ripley'in en gizemli metniyse, 6 metre uzunluğundaki parşömen tomarı. İlginç illüstrasyonlar barındıran bu metnin ne anlatıyor olabileceğine dair gizem hâlâ çözülebilmiş değil.
Voynich El Yazması
Yale Üniversitesi'nin bir parçası olan Beinecke Nadir Kitaplar ve El yazmaları Kütüphanesi'nde, şimdiye kadar hiç kimsenin okumayı başaramadığı bir kitap bulunuyor. Adını kitabı 1912'de bir şekilde eline geçiren Polonyalı sahaf Wilifrid Voynich'den alan, daha önce görülmemiş bir dilde kaleme alınmış bu el yazması yıllar süren çabalara rağmen bir türlü çözülemiyor.
Karbon 14 testi sonucunda 15. yüzyılda yazıldığı anlaşılan kitap, bulunmasının üzerinden 100 yıl geçmesine rağmen hâlâ gizemini koruyor.
İçinde, astronomi ve botanik bilimleriyle ilgili bir şeyler anlatıyormuş gibi görünen garip illüstrasyonlar bulunan kitap, kimi akademisyenlere göre bir aldatmacadan ibaretken, kimilerine göre dünya ve evrenle ilgili hâlâ çözülmeyi bekleyen büyük sırlar taşıyor.
Prodigiorum Ac Ostentorum Chronicon
Latince'den Alametler ve Kehanetler Kronolojisi olarak çevrilebilecek olan bu kitap Adem ve Havva'dan beri yaşanan bütün doğa üstü olayları anlatan bir ansiklopedi. Fransız hümanist Conrad Lycosthenes tarafından kaleme alınan kitapta, meteor yağmurlarından (Halley kuyruklu yıldızının belirişi de dâhil), sellere ve depremlere kadar kehanet olarak görülmüş tüm doğa olaylarından kronolojik olarak bahsediliyor.
Bazı sayfalarında UFO benzeri çizimlere ve deniz canavarı tasvirlerine de rastlanan bu garip kitap, gizem avcılarını hâlâ hayrete düşürmeyi başaran nadir el yazmalarından biri.
Soyga Kitabı
16. yüzyılda yaşamış olan matematikçi, astrolog, simyacı ve okültist olan John Dee'ye atfedilen bu kitabın büyü tarifleri içerdiğine inanılıyor. İçindeki çizimlerin ve yazıların sırrı hâlâ çözülememiş olan kitap, bir dönem Kraliçe Elizabeth'e de danışmanlık yapmış olan Dee'nin geniş kütüphanesinin bir dönem en önemli parçasıydı.
Kitap, Dee'nin ölümünden sonra ortadan kaybolmuş, ardından şaşırtıcı bir biçimde 1994'de Deborah Harkness adlı bir akademisyen tarafından Britanya Ulusal Kitaplığı'nda bulunmuştu. Bazı din bilimcileri Soyga Kitabı'nın, Eski Ahit'ten önce şeytan tarafından indirilmiş olduğunu iddia ediyor. 'Soyga' antik Yunanca'da 'kutsal' anlamına geliyor.
Popol Vuh
Guatemala'da misyonerlik yapan Dominikan rahip Francisco Ximénez'in bulduğu bu metinler, Maya uygarlığının kullandığı Kiçe alfabesiyle yazılmış bir el yazmasıydı. "İnsanların Kitabı" anlamına gelen Popol Vuh yazması, rahip Ximénez tarafından İspanyolca'ya aktarıldı.
Mayaların binlerce yıllık sözlü geleneğinin yazıya aktarılmış hali olan bu el yazması dünyanın yaratılış hikâyesini ve diğer Orta Amerika mitolojilerinden örnekleri içeriyordu. Ximénez'in bu kitabı nasıl bulduğunu tam olarak açıklamaması kitabı daha da gizemli kılıyordu. Üstelik kitabı İspanyolca'ya çevirmek için kimden yardım aldığı da bilinmiyordu. Altın değerindeki bu yazıtlar, bugün Maya kültürüne ışık tutan en önemli belgeler olarak kabul ediliyor.
Rohonc Metinleri
Tartışmasız gelmiş geçmiş en gizemli el yazmalarından biri olan Rohonc Metinleri'nin ne anlattığı ya da nereden geldiği bilinmiyor. 19. yüzyılda kimliği belirsiz biri tarafından Macar Bilim Akademi'sine bağışlanan bu kitabın izi de sürülemiyor.
Birçok dilbilimci tarafından incelenen ve bir türlü çözülemeyen metin, alışılmışın çok dışında olan 200 farklı sembolden oluşan alfabesiyle günümüz dillerinden hiçbirine uymuyor. Ayrıca kitaptaki çizimlerden kitabın yazıldığı coğrafyaya dair de bir ip ucu yakalanamıyor. Sonunda çoğu dilbilimci ve tarihçi tarafından bir aldatmacadan ibaret olduğuna karar verilen kitabın tüm sayfalarına şuradan ulaşabilirsiniz. Olur da çözerseniz bize de haber verin.
Zodyak Katili'nin Mektupları
1960 ve 1970 yılları arasında 20 ila 28 kişiyi öldürdüğü düşünülen seri katil Zodyak, cinayetlerden sonra gazetelere garip mektuplar gönderiyordu. Şifreli olan bu mektuplardan yalnızca bir tanesi çözülebildi. Mektuplarda katilin kurbanlarından bahsettiği ve kendi kimliği hakkında ipuçları verdiği düşünülüyor.
Vivian Kızlarının Hikâyesi
Henry Darger adında münzevi bir hastane hademesinin evinde bulunan bu kitap, benim gördüğüm en ürkütücü işlerden biri. Vivian Kızlarının Hikâyesi adlı bu eser, 40 yıl boyunca tek odalı bir apartman dairesinde yaşayan ve hiç kimseyle konuşmayan Henry Darger öldükten sonra, ev sahibi tarafından bulundu. Kitap, çoğu gazete ve dergilerden kesilen resimlerden yapılan kolajlardan oluşuyor. Sulu boyayla renklendirilen bu kolajların üzerine eklenen metinlerde anlatılan hikâyelerin fazlasıyla fantastik olduğu söyleniyor.
Tamamı 15.000 sayfa olan eserin çocuk köleliğini sona erdirmek için mücadele veren yedi küçük kızın hikâyesini anlattığı düşünülüyor. Bazı sayfalarda kırlarda koşuşan mutlu çocuklar tasvir edilirken, bazı sayfalarda işkence ve şiddet betimlemeleri yapılıyor. Çoğu hâlâ çözülemeyen metinler ve illüstrasyonlar kimilerine göre Art Brut (ham sanat) akımının en iyi örneklerinden biriyken, kimilerine göre düpedüz akıl hastalığının nişanesi. Kitaptaki tüyler ürpertici çizimlerden örnekler için şöyle buyurun.
Codex Seraphinianus
Hiç kimsenin çözemediği bir dilde yazılan bu kitap, gerçek dışı figürler ve garip illüstrasyonlarla dolu. Bir ansiklopedi formatında yazılmış olan kitabın yazarı İtalyan mimar Luigi Serafini, kitabın verilere dayalı, bilimsel bir çalışma olduğunu iddia ediyordu.
Çizimler de dâhil tamamı el yazması olan bu kitabı inceleyen akademisyenler ve bilim insanları fantezi ürünü olduğu çok aşikar bir işle karşılaşmışlardı. Yine de bazı dilbilimciler, şifreli yazılmış olduğunu düşünerek kitabın anlamını çözmeye gayret gösterdi. Sonunda çoğu eve eli boş dönmüş, ne yazılar, ne de garip illüstrasyonlardan bir anlam çıkarılabilmişti. Yine de bazı şifreciler, kitabın ve çizimlerin şifreli bir anlamı olduğu konusunda ısrarcı.
|
|
|
Büyük İddia: Uzaydan Gelen Virüs 23 Aralık’ta Dünya’yı Yok Edecek! |
Yazar: Emka - 13-12-2017, Saat: 13:47 - Forum: GÜNCEL HABERLER
- Yorum Yok
|
 |
Yabancı kaynaklı bir sitede yazılana göre 23 Aralık'ta uzaydan gelen bir virüsün Dünya’yı yok edeceği haberi gündeme bomba gibi düştü.
Habere göre; Hindistanlı astrofizikçiler, 23 Aralık'ta dünyanın sonunun geleceğini duyurdu. Bilim insanları sayılı günler içinde tüm insanlığı öldürebilecek virüsün yakın zamanda tüm Dünya'ya yayılacağını düşünüyor. Ancak virüsün sebebiyle ilgili ek bilgi verilmedi.
Diğer bir taraftanda yakınlarda bir uzay cismi tespit edildiği ancak bu cismin NASA veri tabanında bulunmadığı da iddialar arasında.
Bazı sitelerden haber ile ilgili geri adım atılmış olsa da, durum şimdilik belirsizliğini koruyor. Yeni bilgiler geldikçe bizde sizlerle paylaşacağız.
Kaynak:webtekno
|
|
|
İnsanları etkilemede kullanabileceğiniz 10 psikolojik hile. |
Yazar: Emka - 12-12-2017, Saat: 18:07 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
- Yorum Yok
|
 |
Öncelikle belirtelim ki burada bahsedeceklerimiz insanların özgüvenini hedef alan yada kötü sonuçlar doğurabilecek karanlık sanatlar içermiyor. Burada arkadaş kazanma ve insanları etkilemek üzerine bilimsel olarak bulunmuş bazı yöntemlerden bahsedeceğiz.
1.İyilik yaptırtın
Birine kendinize iyilik yaptırtın. Buna Benjamin Franklin etkisi de denir.
Efsaneye göre Benjamin Franklin’i sevmeyen bir adam varmış. Benjamin Franklin bu adamı kazanmak için ondan kendisine az bulunan bir kitabını ödünç vermesini istemiş. Adam kitabı verince de tüm kalbiyle teşekkür etmiş. Bunun sonucunda kendisinden hiç hazzetmeyen bu adamla arkadaş olabilmişler. Benjamin Franklin’in sözüne göre: Size bir iyilik yapan bir kimse, daha fazlasını yapmaya kendisini hazırlamış hissedecektir.
Bilim adamları bu teoriyi test ettiklerinde, kendilerine iyilik yapılmasını isteyen bilim adamları her zaman daha iyi şekilde değerlendirilmiş. Mantıken insanlar birine bir iyilik yaptıklarında o kişinin iyilik yapılmaya değer biri olduğunu otomatik olarak düşünürler.
2.Yükseği hedef alın
Yani istediğinizden fazlasını dile getirin daha sonrasında istediğinize razı kalın.
Bu teknik yüze duvar tekniği olarak da adlandırılır. Basitçe birinin size büyük ihtimalle reddeceği anlamsız bir şey isteyip, bir süre sonra daha az anlamsız birşeyi (gerçekte istediğiniz şeyi) istemek. Bu teknik biraz ters gibi gelebilir ancak sizi reddetmek zorunda kalan kimse kendini kötü hissedeceğinden, daha mantıklı bir şey istediklerinde kendilerini size yardım etmek zorunda gibi hissedeceklerdir.
Bilim adamları bu tekniği test ettiklerinde, eğer her iki şeyi de isteyen aynı kişi ise bu tekniğin işe yaradığını keşfettiler. Yani aynı kişiye karşı insanlar iki defa reddetmeme eğilimindeler.
3.İsimler
Bir kimsenin ismini yada mevkisini yerine göre kullanın.
Dale Carnegie, ki duymadıysanız kendisi insanları etkileme ve onları kazanma konusunda bir uzmandır, insanların hangi dilde olursa olsun isminin, kendilerine göre duyabilecekleri en güzel ses olduğunu, ve birinin ismini kullandığınız durumda onun varoluşunu doğruladığınızı söylemiştir. Ki varoluşumuzu doğrulayan bir kimseye karşı pozitif hisler beslememiz de normaldir.
Mevki yada görev kullanmak eğer ki prensibine göre oldukça etkilidir. Basitçe kendi kendini gerçekleştiren bir kehanet gibi kişilerde kullanacağınız mevki ve görev bir süre sonra o kişinin kendisini öyle hissetmesine neden olacaktır. Bir akıllıya kırk kişi deli derse deli olur gibi. Mesela yakın arkadaş olmak istediğiniz bir tanıdığınıza arkadaşım derseniz bir süre sonra kendisini arkadaşınız gibi hissedecektir. Yada iş yapmak istediğiniz birine Patron derseniz, biraz bayat bir hitap tarzı olsa da etkili olacaktır.
4.Pohpohlama
Pohpohlama sizi her yere götürür.
Bu seçenek biraz bariz gibi görünse de bazı önemli ikazlarımız olacak. Eğer pohpohlama içten görünmüyorsa faydadan çok zarar getirir. Bilim adamları insanların pohpohlamaya karşı cevaplarının motivasyonunu incelediklerinde ilginç bulgular buldular.
Basitçe söylemek gerekirse insanların her zaman kendi düşünceleri ile bir mantıksal dengeleri vardır. Mesela kendine güveni yüksek birine kendine güveninin yüksek olduğunu söylerseniz, bu onun kendi düşüncesini doğruladığı için sizden daha çok hoşlanmasına neden olacaktır. Ancak kendine güveni düşük birine kendine güveninin yüksek olduğunu söylerseniz, bu kendi içinde nasıl hissettikleri ile ters düşeceği için geri tepecek ve sizi daha az sevmelerine neden olacaktır. Tabii ki kendine güveni az olan bir kişiyi daha da alçaltmanız gerekmiyor.
5.Aynalama
Onların davranışlarını aynalayın.
Aynalama, taklit olarak da bilinen şey kimi insanlarda doğal bir yetenektir. Bu insanlar otomatik olarak girdikleri topluluktaki davranış biçimlerini, hatta konuşma kalıplarını kopyalayarak uyum sağlarlar. Ancak bu teknik bilinçli olarak da kullanılabilir ve sizi başkalarının gözünde daha hoş bir hale getirmek için mükemmel bir yoldur.
Araştırmacılar takliti incelediler ve buldular ki taklit edilenler, kendilerini taklit edenlere karşı daha pozitif yaklaşıyorlar. Daha da ilginci ise taklit edilen kişilerin, genelde diğer herkese karşı sadece kendilerini taklit edenlere değil ama herkese karşı daha pozitif davranışlar içerisine girdiklerini buldular. Bunun böyle olmasının nedeni birinin davranışını taklit etmek o kişiyi onayladığınızı gösteriyor. Bu onaylama kendilerini onaylayan kişiye karşı pozitif bir yaklaşımı otomatik olarak getirmekle beraber, kişinin kendine güvenini, mutluluğunu ve hayat enerjilerini arttırdığı için diğer kişilere karşı da pozitif yaklaşmasına neden olmaktadır.
6.Yorgunluğu kullanma
Biri yorgun ise ondan ricada bulunmanın tam zamanıdır.
Eğer bir insan yorgun ise diğer insanların yapacakları ifade ve isteklere karşı daha açık olacaktır. Bunun sebebi bir insan yorgun ise sadece fiziksel vücutları değil, mental enerjileri de azdır. Yorgun birinden bir şey istediğinizde belki de anında alamayacaksınız fakat büyük ihtimalle ağızlarından yarın yaparım çıkacaktır, çünkü o an bununla ilgilenmek istemeyecekler. Ve ertesi gün de bu isteği yerine getirecekler çünkü insanlar verdikleri sözleri tutmak isterler.
7.Reddedemeyecekleri teklif
Basitçe küçük bir istekle başlayıp yolunuzu yapmak
Bu yüze kapı tekniğinin tam tersidir. Önce basit bir istekte bulunun, bu isteğe yardım etme sözünü aldıktan sonra insanlar daha büyük isteklerinizi de kabul etmeye daha yatkın olacaklardır. Bilim adamlarını bu fenomeni marketing için araştırmıştır.
İnsanlardan yağmur ormanları ve çevre için desteklerini istediler, ki oldukça makul bir istektir. Ardından keşfettiler ki insanlar bir defa yağmur ormanı ve çevreye desteklerini beyan ettikten sonra bu konudaki ürünleri almaya daha çok meyilliler. Yalnız kesinlikle iki isteği birbiri ardına makinalı tüfek gibi sıralamayın. Psikologlara göre ikinci istekle birincisi arasında 2 gün olmalı en az.
8.Sükut altındır
İnsanların hatalarını düzeltmeyin
Yine Carnegie’ye göre birinin yanlış olduğunu söylemek kesinlikle gereksiz birşey ve sizden nefret etmelerine neden oluyor. Farklı düşündüğünüzü belirtmenin ve nazik bir konuşmaya çevirerek birine yanlış olduğunu söylemeden -ki bu onların egolarının merkezinden vurur- daha iyi bir yolu var. Ray Ransberger ve Marshal Fritz tarafından keşfedilen Ransberger yöntemi. Fikir çok basit. Tartışmak yerine sessizce söyleyeceklerini dinleyin, ve ardından onların nasıl hissettiğini ve neden böyle hissettiğini anlamaya çalışın. Ardından onlarla paylaştığınız ortak noktalardan başlayarak kendi pozisyonunuzu açıklayın. Bu onların sizin söyleyeceklerinizi daha candan dinlemelerini sağlayacak ve aranızı kötü yapmayacaktır.
9.Söylediklerini tekrarlayın
İnsanların söylediklerini cümleyi farklı bir şekilde ele alarak tekrar edin.
Ülkemizde gazetecilerin bazıları özellikle Mehmet Ali Birand bu tekniği hemen hemen her ropörtajın da kullanıyordu.
İnsanları etkilemenin en pozitif yolu onları anladığınızı onlara gerçek bir empatiyle yaklaştığınızı göstermektir. Bunun en kolay yolu söyledikleri cümleyi farklı bir şekilde dile getirip tekrar etmenizdir. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, terapistler bu tekniği kullandıklarında hastaları çok daha fazla duygularını açmışlar ve daha derin konuları paylaşmışlardır.
Bu gerçek çok kolay bir şekilde arkadaşlarınızla ilişkilerinize transfer edilebilir. Söylediklerini dinledikten sonra soru haline getirip cümleyi farklılaştırarak onlara sorduğunuzda sizin anladığınızı doğrulayacaklar ve daha rahat sizinle konuşacaklardır. Ayrıca sizi daha dikkatli dinleyip daha iyi bir arkadaşlık göstereceklerdir, çünkü siz onları dinlediğinizi gösterdiniz.
10.Baş sallama
Konuşurken başınızı onaylar biçimde sallayın özellikle onların onaylamalarını istediğiniz bir isteğinizi açıklıyorken.
Bilim adamları bulmuştur ki eğer insanlar birşeyi dinlerken kafalarını onaylar şekilde sallıyorsa eğer kendileri de aynı şekilde düşünüyordur. Ayrıca eğer karşılarında biri kafasını onaylar şekilde sallıyorsa bunu taklit ederler. Bu normaldir çünkü biliyoruz ki insanlar taklide yatkındır özellikle pozitif bir anlam içeriyorsa. Yani demek oluyor ki ekstra ikna edici olmak istiyorsanız kafanızı konuşurken onaylar şekilde sallayın. Karşınızdaki kimse de kafasını sallamamak için zorlanacak ve bir süre sonra söylediğiniz şey doğrultusunda düşünmeye başlayacaktır
Kaynak: superileri
|
|
|
"NASA 'yeni dünya' buldu" (Açıklama için geri sayım) |
Yazar: Emka - 12-12-2017, Saat: 13:27 - Forum: GÜNCEL HABERLER
- Yorum Yok
|
 |
Amerikan Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), yılın en büyüy basın açıklamalarından birini gerçekleştirmek üzere.
Bilim dünyası NASA'nın önümüzdeki günlerde yapacağı açıklamaya kilitlenmiş durumda.
Zira NASA'nın uzayda yaşam barındırma olasılığı olan yeni bir gezegen ile ilgili açıklama yapması bekleniyor.
NASA'nın kaşif uydularından Kepler Uzay Teleskobu’nun elde ettiği veriler ışığında yapacağı açıklamanın tarihi ise 14 Aralık.
Bir süre önce uydunun yeryüzünden yönetilen sistemine yapay zeka güncellemesi getiren NASA'nın yaşama elverişli bir gezegen keşfinde bu güncellemenin etkili olmuş olabildiği de sıklıkla dile getiriliyor.
Elbette bu haberler NASA'nın dünya dışı bir yaşam keşfettiği iddialarını bir kez daha gündeme getirdi.
Bilim kurgu filmlerinin değişmezi insanoğlu ile uzaylıların karşılaşmaması uzun süredir bilimin merceğinde.
Pek çok filme konu olan bu olayın neden henüz gerçekleşmediğini araştıran bilim insanları olası diğer senaryoları belirlemişti.
Evrende gezegenimize benzeyen 40 milyar gezegen var. Ancak herhangi bir gelişmiş medeniyetin bizimle bağlantı kurması sandığımızdan daha uzun sürebilir.
Zira uzaylıların kullandığı dalgaların seyahat mesafesi sandığımızdan daha yavaş olabilir.
Ayrıca bu dalgalar bizim fark edemeyeceğimiz kompleks bir yapıya sahip olduğu için gözden kaçırıyor da olabiliriz.
Zira uzayı 1984'ten beri dinliyoruz ve bu teknolojimiz oldukça ilkel olabilir.
Ayrıca gezegenimizden 32 ışık yılı uzaklıktaki dalgalar henüz bize ulaşmış değil. Evrenin büyüklüğü göz önünde bulundurulduğunda bize doğru ilerleyen "ilk merhaba" mesajı hala yolda olabilir.
Bizim de uzaya 100 yıldan biraz fazla süredir dalga gönderdiğimizi düşünürsek bizim mesajımızın da hala bir medeniyete ulaşamadığını söylemek mümkün.
En karamsar senaryoya göre, evrende başka yaşamlar arayan tek medeniyet biz olabiliriz.
Ya da başka bir gezegendeki yaşam daha biz ulaşamadan kendisini yok etmiş olabilir. Gezegenimizin Soğuk Savaş yıllarında nükleer savaş tehdidi altında yaşadığını düşünürsek başka bir medeniyetin benzer bir sebepten yok olması da oldukça muhtemel.
En kötü senaryo ise Hollywood'un en çok işlediği konu olan gelişmiş bir medeniyetin evrendeki diğer uygarlıkları işgal ederek gelişimini sürdürmesi.
En kötü senaryo ise Hollywood'un en çok işlediği konu olan gelişmiş bir medeniyetin evrendeki diğer uygarlıkları işgal ederek gelişimini sürdürmesi.
Kaynak: ntv.com.tr
|
|
|
Güçlü Olumlama Cümleleri Oluşturmak için 5 Teknik |
Yazar: Emka - 11-12-2017, Saat: 20:56 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
- Yorum Yok
|
 |
Neden bazı olumlama cümleleri işe yararken, diğerleri zayıf kalır. Olumlama cümleleri, belli süre bilinçli olarak tekrar ettiğimiz cümlelerdir. Bilinçaltına yükleme yapabilmek için kullanılır. Bilinçaltına bir kere yerleştikten sonra hayatınızda harika ve köklü değişikliklere neden olabilir. Peki nasıl güçlü bir olumlama cümlesi oluşturabiliriz.
Önce Şu cümlelere bir göz atalım.
Ben olmak istediğim kişi olmayı seçiyorum.
İhtiyacım olan her şey anında beni buluyor.
Kendimi seviyor ve tam olarak kabul ediyorum.
Hayatımı muhteşem bir yer haline getiriyorum.
Bedenim sağlıklı, Ruhum huzurlu ve aklım parlak.
Bu cümleler gerçekten güçlü olumlama oluşturmanızda öncülük edecek cümlelerdir. Pek çok kişi tarafından güçlü olduğu belirtilmiş cümlelerdir. Peki bu cümlelerin bu kadar işe yaramasının sebebi nedir.
5 Teknik ile güçlü olumlama cümleleri oluşturun.
Duygusal zihnimize de hitap etmeli
Olumlama cümlelerinde duygusal olarak heyecan ve enerji oluşturacak kelimeler seçmeliyiz.
Kısa ve Açık olmalı
Kesinlikle amacınız ne ise ona hitap etmeli ve kısa olmalıdır. Uzun ve karışık cümleler pek işe yaramamaktadır.
Olumlu yönü güçlü olmalı
Olumlama cümleleri negatif kelimeler çok gerekmedikçe içermemeli ve kesinlikle tamamen olumlu cümleler olmalı
Şimdiki zaman
En önemli konulardan biri bu şimdiki zaman kullanmalısınız. Gelecek zaman veya geçmiş zaman çok gerekmedikçe kullanılmamalıdır. Yapıyorum, Oluyorum gibi şimdi zaman ile bitmelidir.
Kendinizi Etkileyecek doğru cümleleri bulun.
Kısa bir araştırmadan sonra hangi cümlelerin ve kelimelerin sizi daha etkilediğini keşfedin. Olumlama cümlelerini internette araştırın ve okurken en etkilendiğiniz cümleleri inceleyin. O cümledeki kelimeleri kendi olumlama cümlelerinizde kullanabilirsiniz.
|
|
|
Bilinçaltını Değiştirecek 23 Güçlü Olumlama Cümlesi |
Yazar: Emka - 11-12-2017, Saat: 20:54 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
- Yorum Yok
|
 |
Bilinçaltınıza hızlı bir şekilde etki etmek istiyorsanız bu 23 cümleyi mutlaka hemen uygulamaya başlayın. Zihninizi rahatlamış ve huzurlu hissedeceksiniz. Yüksek enerji yüklü bu cümleleri her gün uygulayabilirsiniz.
1- Şimdi, tüm zihnimdeki pozitif anıları hatırlıyorum.
2- Şimdi, tüm zihnimde harika şeyler olacağını hayal ediyor ve biliyorum.
3- Şimdi, tam şu anda pozitif düşünceye odaklanıyorum.
4- Ben harika bir insanım ve her iyi şeyi hak ediyorum.
5- Ben mutlu bir insanım ve her güzellik beni buluyor.
6- Ben iyi bir insanım ve tüm doğru şeyler şimdi bana geliyor.
7- Sevgiyle ve huzurla yaşıyorum.
8- Sakinim, dinginim ve ben huzurlu bir insanım.
9- Huzurum ve sevgim büyük bir enerji ve tüm ruhumda parlıyor.
10- Bilinçaltımın iyileştirici gücünü açığa çıkartıyorum.
11- Bilinçaltımı tamamen temizliyorum ve huzurlandırıyorum
12- Her şey tam olarak istediğim gibi gerçekleşiyor.
13- Aklım; özgürce iyilik, huzur ve sevgiye ulaşıyor.
14- Aklımdaki tüm her şey tamamen serbest kalıyor.
15- Bilinçaltımdaki yanlış ve negatif düşünceler zihnimden siliniyor.
16- Ellerim, ayaklarım ve tüm bedenim gevşiyor.
17- Tüm enerjim pozitife dönüyor.
18- Dış dünyanın negatif enerjisi bilinçaltım tarafından engelleniyor.
19- Bilinçaltım affetmeyi ve kabullenmeyi seçiyor.
20- Tüm doğru adımları atıyorum.
21- Şimdi, şuanda tüm hayatımda yaptığım şeyleri kabul ediyor ve doğru olduğunu biliyorum.
22- Bilinçaltıma ve ruhuma güveniyor ve onların rehberliğine inanıyorum.
23- Ben affedici ve sevgi dolu olan gerçek enerjiye dönüyorum.
|
|
|
Telkin Yöntemi’yle Kişiliğinizi Yükseltmek İçin Kendinize Söylemeniz Gereken 15 Şey |
Yazar: Emka - 11-12-2017, Saat: 20:50 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
- Yorum Yok
|
 |
1) İnsanlara saygı duyuyorsunuz, insanlar da size saygı duyuyor
İnsanların saygı duyulmayı hak ettiklerini düşünüyorsun. Eğer birisi sana saygı duyuyorsa, sen de ona saygı duyuyorsun.
2) Bazen zorlansan bile dürüstsün
Yalan söylemiyorsun. Başkasını üzecek bir gerçek olsa bile söylemekten çekinmiyorsun. Yalan söylemek ilke olarak sana aykırı geliyor.
3) Herkese karşı iyi niyetlisin
Etrafındaki insanlara karşı, tersini gerektirecek geçerli bir sebep olmadığı sürece, kibar ve iyi niyetlisin. İhtiyacı olanlara yardım etmeye hazır bir haldesin
4) Sabırlısın
Bir şeye ulaşamadığın zaman öfkelenmiyorsun. Sabrın ne kadar önemli olduğunu biliyorsun. Birçok insan için sabretmek zor olsa bile senin için değil.
5) Güvenilirsin
İnsanlar sana güvenebilirler çünkü sen onları asla yarı yolda bırakmazsın. Senin için insanları yarı yolda bırakmak bir seçenek bile olamaz
6) Her zaman kendini geliştiriyorsun
Yeni şeyler öğrenmeye bayılıyorsun. Gün geçtikçe güçlendiğinin farkındasın ve her zaman yeni şeyler öğrenmeye hazırsın. En iyisine ulaşana kadar asla pes etmiyorsun.
7) Hiçbir işini yarım bırakmıyorsun
Çok azimlisin. İşini asla yarım bırakmıyorsun. Senin için çok çalışma önemli bir güç
8) Sözünün erisin
Eğer bir işi yapamayacağını söylüyorsan onu gerçekten yapmıyorsun. Neyi söylüyorsan onu yapıyorsun. Söylediklerine göre hayatını şekillendiren bir insansın.
9) Dramalara kapılmıyorsun
Drama seni hiçbir yere götürmüyor. Problemlerine sahip çıktığın için insanlar seni yanlış anlamıyorlar. Hiçkimsenin seni aşağıya çekmesine izin vermiyorsun.
10) Her zaman doğrunun yanındasın
İnsanların inandıkları şeyler için savaşması gerektiğine inanıyorsun. Her zaman dik bir duruş sergiliyorsun ve bu konu da insanlara örnek oluyorsun.
11) İhtiyacı olanlar için fedakarlık yapmaya hazırsın
Sana ihtiyacı olan insanların her zaman yanındasın. Sevdiğin bir insanı üzgün görünce hemen yanına koşarsın. Sevdiğin insanlar için her türlü fedakarlığı yapmaya hazırsın.
12) Herkese karşı adil davranıyorsun
Herkese karşı eşit davranıyorsun. Yeni insanlarla tanıştığın zaman ilk dikkat ettiğin şey dış görünüş olmuyor. Karakter senin için her zaman önde geliyor.
13) Karşılık beklemeden hareket ediyorsun
Ölünce her şeyi mezara götüremeyeceğinin farkındasın. Kendini düşünmeden insanlara yardımcı oluyorsun. Dünyanın senin gibi daha çok insana ihtiyacı var!
14) Sınırlarını biliyorsun
Neyi yapıp neyi yapamayacağının farkındasın. Hayat ulaşamayacağın hedefler koymak için çok kısa. Sınırların var ve onlara göre yaşıyorsun. Mümkün olmayan hayallerini bir kenara koyup, ulaşılabilir hayaller kuruyorsun.
15) Önem verdiğin insanlara karşı sadıksın
Sana yakın olan insanlar ne kadar sadık bir insan olduğunun farkındalar. Paylaştıkları herhangi bir sır ölene kadar sen de kalacaktır.
|
|
|
|