Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Kullanıcı Adı/E-Posta:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 3,077
» Son Üye: kuyucadisi
» Toplam Konular: 2,836
» Toplam Yorumlar: 3,067

Detaylı İstatistikler

Kimler Çevrimiçi
Toplam: 1088 kullanıcı aktif
» 0 Kayıtlı
» 1088 Ziyaretçi

Son Aktiviteler
Nereden Başlamalıyım?
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: desdinova
07-04-2025, Saat: 11:03
» Yorumlar: 0
» Okunma: 546
Ayahuasca çayi hakkinda b...
Forum: ŞAMANİZM
Son Yorum: Gümüşkurt
29-12-2024, Saat: 23:19
» Yorumlar: 0
» Okunma: 491
Sürekli Aynı Sayıyı Görüy...
Forum: MELEK MESAJLARI
Son Yorum: Stannis
03-10-2024, Saat: 18:13
» Yorumlar: 0
» Okunma: 905
Bize ait olmayan sahte an...
Forum: Zihin
Son Yorum: cinsiyetsiztirmavi
29-08-2024, Saat: 01:28
» Yorumlar: 0
» Okunma: 823
RUHLARIN YAZDIRDIĞI SÖYLE...
Forum: ENTERESAN BİLGİLER
Son Yorum: Shfz
20-08-2024, Saat: 01:26
» Yorumlar: 1
» Okunma: 62,791
Nuh’un Gemisi’nin Çözülem...
Forum: TARİH
Son Yorum: Emka
21-02-2024, Saat: 21:57
» Yorumlar: 3
» Okunma: 9,228
DEMON İSİMLERİ LİSTESİ VE...
Forum: DEMONLAR
Son Yorum: Debriyaj_Balatasi
15-02-2024, Saat: 02:30
» Yorumlar: 1
» Okunma: 26,566
Trabzon'da ki Majisyenler
Forum: TRABZON SPİRİTÜELLERİ
Son Yorum: koavemaji
02-02-2024, Saat: 14:11
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,460
11:11'in Manevi Önemi ve ...
Forum: EVRENSEL ENERJİLER
Son Yorum: zeynepbuhan
10-11-2023, Saat: 18:49
» Yorumlar: 1
» Okunma: 6,740
Sürekli Şiddetli Baş Ağrı...
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: Gümüşkurt
25-09-2023, Saat: 19:23
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,009

 
  Birleşik Arap Emirlikleri, Mars'a Kurulacak Şehrin Yeni Fotoğraflarını Paylaştı
Yazar: Emka - 02-12-2017, Saat: 10:58 - Forum: MARS - Yorum Yok

2017 başlarında Mars'da şehir kurmayı planladıklarını açıklayan Birleşik Arap Emirlikleri, öngördükleri Mars şehriyle ilgili yeni fotoğraflar paylaştı.
Bildiğiniz üzere SpaceX başta olmak üzere son yıllarda Mars'a gitme çalışmaları bir hayli arttı. Elbette bu çalışmaların en büyüğünü NASA gerçekleştirse de diğer ülkelerin de bu hayale ortak olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu yılın başlarında bu hayale ilişkin hiç beklenmedik bir ülkeden açıklama gelmişti; Birleşik Arap Emirlikleri 2117 yılına kadar Mars'ta şehir kurmak istediklerini duyurmuştu. Açıklamanın üzerinden aylar geçtikten sonra BAE, yeni fotoğraflarla bu hayalinin nasıl olacağını gösterdi. 

9a830639d6e2eda4ffd646250e3a85e81a41830b.jpg


CNBC'den Arjun Kharpal, Birleşik Arap Emirlikleri'nin, 600.000 kişilik Chicago büyüklüğünde bir şehir öngördüğünü bildirmişti.

df380597b3a4e6f8ce7e001bbed08ca865cc7b54.jpg

BAE, Mars'a kurulacak kentin 136 milyon dolara malolacağını duyurmuştu.

b0af55f8bb045823a67c31b22bf844e19b9c8fab.jpg

Paylaşılan fotoğraflar Mars'ın kızıllığının ortasında yapay bir atmosferin altında insanların dolaşabileceğini gösteriyor.

0f337de8884dc42a51d780b19d60a324e2d9ec24.jpg

Binlerce kişiye ev sahipliği yapacağı belirtilen kentte hiperloop taşıma sisteminin kullanılacağı açıklandı.

8f9ff5504d8584b9a1dcc56e3cc7e8602b00c595.jpg


Bilgisayar oyunlarından fırlamış gibi görünen görseller, BAE'nin şaşırtıcı fütürizmini de ortaya koyuyor.


0e32e593d4a166c0f2ba9d6f946bb5def3546dec.jpg

Ancak fotoğrafların paylaşılmasının verdiği güzellik kadar önemli sorunlar da bulunuyor.

52d745ea1cc60d71dd5471d66450e27f054a553c.jpg


Zira, Mars'ta her ne kadar yapay bir atmosfer oluşturulsa da oksijenin nasıl üretileceği insanların nasıl besleneceği hala büyük bir soru işareti.

57bbaf581b30fcc8c55b822ae307227db1bb97e6.jpg



100 yıl sonra olası bir Mars şehrine şimdiden bakmak yine de ayrı bir güzel.

Bu konuyu yazdır

  Hayatınızı Bir Düğmeye Basarak Bitirmenizi Sağlayan Ötanazi Makinesi
Yazar: Emka - 02-12-2017, Saat: 10:47 - Forum: ENTERESAN BİLGİLER - Yorum Yok

Hayatınızı, bir makinedeki tuşa basarak bitirmek ister misiniz? Umarım asla böyle bir şey istemezsiniz, ancak bunu isteyenler için 3D olarak üretilebilen bir makine geliştirildi.
Dünya üzerinde gerek yaşadığı hastalıklar, gerekse de duygusal çöküşlerden dolayı yaşamak istemeyen milyonlarca insan var. Bu insanların çok büyük bir kısmı tedavilerle hayata yeniden tutunabiliyorlar, ancak bazıları yaşamak istemiyor.

Bir insanın yaşamak istememesi kulağa çok ürkütücü geliyor biliyorum, ancak ne yazık ki bazı insanlar gerçekten bunu istiyorlar. Kendisine Dr. Death(Doktor Ölüm) diyen bir girişimci ise bu insanlara huzurlu bir ölüm sunabilmek için bir cihaz geliştirdi.

Gerçek adı Philip Nitschke olan Dr. Death, dünyanın ilk 3D baskılı ötanazi makinesini piyasaya sundu. Mühendis arkadaşı Alexander Bannick’le birlikte geliştirdikleri ötanazi makinesi, şu anda dünya çapında satışa sunuldu. Makinenin kaynak kodlarını ücretsiz olarak paylaşan Dr. Death, ölmek isteyen insanların bir düğmeye basarak intihar etmesine izin veriyor.

9b28226cf001dabc4219205b26ef5ae58037594a.jpg

Kapsülün içerisinde, intihar edecek kişiye özel 4 haneli bir şifre sunan makine, çalıştırıldığında kapsülü sıvı azotla dolduruyor ve yaklaşık 1 dakika içerisinde kişiyi öldürmeyi başarıyor. Bir tabut tasarımında olan makine, ölen kişiyi kapsülün içerisinden çıkarmadan direkt gömmeye izin veriyor.

Dr. Death, amacının dünyanın her yerindeki rasyonel insanların, kendi seçtikleri zamanda özgürce ve güvenilir bir şekilde hayatlarına son vermelerini sağlamak olduğunu belirtti.

Cihazı kullanarak ölmek isteyen herkes, öncesinde bir teste tabii tutuluyor. Bu testte kişinin zihinsel sağlık durumu, kendi kişisel kararı olup olmadığı gibi sorular kontrol ediliyor. Giriş sınavını kazanan herkes, makineye girerek kendi hayatına yasal olarak son verebiliyor.


Bu konuda ne desek boş, bunu kafasına koymuş bir kişi için ötanazi makinesi veya başka bir intihar çeşidinin çok fark ettiğini sanmıyorum. Bu yüzden bu makineden ziyade, bu psikolojide olan insanların bu psikolojiden kurtulmasını sağlamalıyız. Peki, sizce böyle bir şekilde hayatına son vermek isteyen insanlara bu tarz ötanazi makinesini üretmek doğru bir şey mi? Yorumlarınızı bekliyorum.

Bu konuyu yazdır

  Ortalık Karışır: 'Büyük Patlama (Big Bang) Aslında Hiç Gerçekleşmedi!'
Yazar: Emka - 02-12-2017, Saat: 10:42 - Forum: EVREN VE BİLİM - Yorum Yok

Evrenin oluşumunu temel alan kozmolojik model Bin Bang teorisi, bilim dünyası tarafından geçerliliği kabul gören önemli keşifler arasında yer alır. Fakat yeni tamamlanan bir araştırma, her şeyin başlangıcına ilişkin bildiklerimizi tamamen çöp haline getirebilir.
Evrenimiz günümüzden yaklaşık 13.8 milyar yıl önce gerçekleşen Big Bang olayı ile genişlemeye başladı ve zamanla galaksiler, yıldızlar ve gezegenler oluştu. Hala oluşuyor. Ancak bilim tartışmayı bilinen gerçekleri sorgulamayı asla elden bırakmıyor. Bu kez sorgulanan ise Bing Bang teorisi olunca, bilim dünyasını karıştıracak tartışmalar yaşanıyor. 

Brezilya’nın Sao Paulo kentinde bulunan Campanias Matematik, İstatistik ve Bilimsel Araştırma Enstitüsü’nda görev yapan fizikçi Julian C. S. Neves, “Büyük patlamanın hiç gerçekleşmediğine inanıyorum” diyor.

Ancak Neves’in bu sözlerinin içi boş değil. Kendisi yeni yayınlanan bir çalışmayla bu görüşünü destekleyecek bulguları gözler önüne serdi. Araştırmaya göre uzayın ve zamanın oluşması için Big Bang’e ihtiyaç yok. 

Bunu yerine, aşırı sıcaklık ve yoğunluktan kaynaklanan evrenin genişleme hareketi temel alınıyor. Neves, “Big Bang teorisi, standart kozmoloji ile evrenin genişleme oranını ölçmek için kozmolojik zamana bağlı bir matematiksel fonksiyon kullanıyor” sözleriyle teoriyi temelinden eleştiriyor. 

c51ee93b7bc3c40d8024a0a3543561791fb0a07f.jpg

“Uzay ve zamanın başlangıcında evrenin daha önce bir daralma hareketi yaşadığını ve faz değişiklikleriyle yeniden genişlemeye başladığını öngörüyoruz” 

Bu argümanlar, bugünlerde gözlemleyebildiğimiz kara deliklerin davranışından esinleniyorlar. Bir kara deliğin çekirdeği, aşırı yoğun ve sıcaktır dolayısı ile yüksek çekim kuvvetine sahiptir.

Bütün kara deliklerin merkezindeki yer çekimi kuvveti, Einstein'ın görelilik teorisine göre sonsuza ulaştığı noktaya tekillik diyoruz. Neves’e göre kara deliklerin çekirdeklerinde tekillik yok, olay ufku var. Genel görelilikte olay ufku, ışık ve maddenin artık kaçamadığı bölgeyi sınırlayan kuşağa denir. Olay ufku, herhangi bir fiziksel incelemede bulunamadığımız bir uzay parçasıdır.


Neves bu sonuçların, devam eden genişleme evresindeki -yani mevcut durumdaki- daralma evresine ait izlerin test edilebileceğini söylüyor. Kendisine göre evren, genişleme ve daralma hareketlerini sürekli olarak yapıyor ve Big Bang, yalnızca bir yalandan ibaret.




Kaynak: Webtekno

Bu konuyu yazdır

  2017'nin Tek Süper Ay'ı Bu Hafta Sonu Gerçekleşecek!
Yazar: Emka - 02-12-2017, Saat: 10:38 - Forum: EVREN VE BİLİM - Yorum Yok

Pazar akşamı sevdiklerinizi alın ve şehir dışında deniz kenarına gidip başınızı yukarı kaldırın. Çünkü en muhteşem doğa olaylarından olan Süper Ay, bu hafta sonu gerçekleşecek.
Dünya’nın tek uydusu olan Ay, Dünya çevresindeki turunu çoğu kişinin sandığı gibi yuvarlak değil eliptik bir yörüngede tamamlamaktadır. Bu eliptik yörüngede Dünya ile Ay arasındaki mesafe 363 bin kilometre ile 405 bin kilometre arasında değişmektedir.

2017-nin-tek-super-ay-i-bu-hafta-sonu-ge...142763.jpg

Ay’ın Dünya’ya en yakın konumundayken oluşan Dolunay’a ‘Süper Ay’ denir ve bu muhteşem doğa olayında Ay, en uzak konumundaki görüntüsünden 14 kat daha büyük görünür ve %30 daha fazla yansıttığı ışığı saçar

572ae23eadf63764f6af11979975598bc902dfb3.jpg

Süper Ay’ın muhteşem görüntüsü ile insanları büyülemesinin dışında başka etkileri de vardır. Ay ile Dünya arasındaki mesafe azaldığı için gelgitler artabilir. Ayrıca NASA’ya göre Süper Ay, Dünya’daki hava durumunu da etkileyebilir.

8065cf12c1aeb0b180e0d49244b2d5a747ef7b2c.jpg

Geçtiğimiz yıl yaşanan Süper Ay, 1948 yılından bu yana gerçekleşen en büyük Süper Ay’dı. Bilim insanlarına göre benzer büyüklükte bir Süper Ay’ı ancak 2034 yılında görüntüleyebileceğiz.

Amerikan Doğal Tarih Müzesi'nden astrofizikçi Jackie Faherty’ye göre bu hafta sonu gerçekleşecek Süper Ay o kadar da etkileyici olmayacak. Faherty, bu yılki Süper Ay’da sıradan bir insanın fark edebileceği kadar değişim olmayacağını belirtti.

8030ab7fdaf902dd2e78421955db2973e58ce066.jpg

Türkiye’den de izlenebilecek olan Süper Ay, pazar gecesi gerçekleşecek. Süper Ay’ı deniz kıyısında izleyecek kişiler daha şanslı olacak. Zira Ay, ufuk çizgisine yaklaştığında ışık kırılması nedeni ile daha büyük ve daha parlak gözükecek.


Süper Ay, 2016'da yakalanan büyüleyici görüntüleri aşağıdaki fotoğraflarda inceleyebilirsiniz.

Bu konuyu yazdır

  Evinizi Olumsuz Enerjilerden Arındırıp, Frekansınızı Yükseltmeye Yarayacak 9 Yöntem
Yazar: Emka - 01-12-2017, Saat: 13:59 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Yaşam alanınız, hayat kalitenizin başladığı yerdir. Evinizde kullandığınız eşyalar hayat kalitenizi arttırır veya düşürür gibi yargılarda bulunamasak da, evi çekip çevirme yönteminizin, hayatınızı nasıl çekip çevirdiğinize yansıdığını söyleyebiliriz. Evinizde pozitif ve güçlü enerjiyi sağlamanın önemini gözetiyorsanız, enerji bakımından evinizi temiz tutmanız oldukça önemlidir.
Eviniz, özellikle uykudayken olmak üzere, enerjinizin dolup tazelenebileceği bir alandır. Bu konuya verdiğiniz öneme bağlı olarak, yaşam alanınız sizi şifalandırabildiği gibi, zarar da verebilir.

İşte Evinizi Olumsuz Enerjilerden Arındıracak 9 Yöntem:

1. Evinizdeki Dağınıklığı Toplayın

Evinizde, dağınık bir görüntüye sebep olacak bir düzensizlik varsa, aynı zamanda hayatınızda enerji anlamında da dağılmış bir haldesinizdir. Bulunduğunuz mekanları dağınık bırakmanız, ve en acısı, dağınıklığın içinde uyumanız, hayatınızı darmadağın bir enerjiye götürebilir.
Kötü ve olumsuz enerjilerden arınmak için, evinizi olabildiğince temiz tutmanın büyük önem taşıdığını hatırlatmak isteriz.

2. Geçmişteki Olumsuz Anılarınızla Alakalı Eşyalarınızdan Kurtulun

Geçmiş anılarınıza ve yaşanmışlıklarınıza dair eşyaları atmaya kıyamama gibi bir huyunuz olabilir. Geçmişte kötü olarak hatırladığınız insanlarla veya olaylarla bağlantıları olan eşyaları hala evinizde tutuyorsanız, artık onlardan kurtulma ve yolunuza bakma vaktiniz gelmiş demektir.
Aksi halde, kendi tecrübelerinize dayanarak olumsuz enerji yüklediğiniz eşyalarınız, evinize olumsuz enerjiler yayıp, aynı acıları size tekrardan yaşatacaktır.

3. Pencerelerinizi Gün İçinde Açın ve Çiçek Yetiştirin

Özellikle sabah saatlerinde ve uyumadan önce, odanızın havasını değiştirip biraz taze havanın içeri girip sizi canlandırmasına izin vermeniz, kötü enerjilerden arınmanız adına büyük önem taşır. Bununla birlikte perdelerin, güneş ışığına mani olmasına izin vermeyin. Bırakın ışık odanıza dolsun ve sizi aydınlatsın.
Evinize saksıda yetiştirebileceğiniz çiçekler de alabilirsiniz çünkü bitkiler havayı yenileme gücüne sahip, enerjisel olarak en saf canlılardır.

4. Himalaya Tuzu Lambasının Evinizdeki Gücünü Keşfedin

Evinize bir himalaya tuzu lambası alın, pişman olmayacaksınız. Tuzun kristalli yapısı, negatif havayı kırarak yerini olumlu enerjilere bırakır ve mekanın enerji anlamında güçlenmesini sağlar.
Sağlığınıza da birçok faydası olacak Himalaya tuzu lambasının yararlarını saymakla bitiremiyoruz!

filojc59f-1024x5121.jpg


5. Kristal ve Doğal Taş Kullanın

Sizin ve dolayısıyla evinizin de enerji akışını arttırması ve kuvvetlendirmesi amacıyla, sizin için uygun olan bir kristal veya doğal taş edinebilirsiniz. Kristaller, evrenden aldığı frekanslarla kendi içlerinde titreşim frekansları oluşturduklarından dolayı, enerjinizi temizlemek ve arındırmak için kristallerden veya doğal taşlardan yapılmış objeleri, döşemeleri ve aksesuarları eviniz için tercih edebilirsiniz.

6. Evinize Negatif İnsanları Davet Etmeyin

Bazen, bazı insanlara gösterdiğimiz iyi davranış ve iyi niyet sayesinde, o insanların da bizlere iyi ve düşünceli davranmaları gerektiğini anlayacaklarını düşünürüz. Bazen de, neden etrafımızda böyle insanların olduğuna bir anlam veremeyiz. Durum ne olursa olsun, negatif insanları evinize almamalısınız.

Negatif insanlar, evinizdeki olumlu enerjiyi emerek öyle bir enerji kaosuna sebep olurlar ki, hantallaşıp tembellik etmeye başlayacak kadar ağırlaşmış hissedersiniz kendinizi. Bu anlamda, böyle insanlardan etkilenmemek için aynı ortamlarda bulunmamaya dikkat etseniz, sizin için iyi olur.

7. Meditasyon Yapın veya İbadet Edin

Meditasyon yapmak veya ibadet etmek, zihninizin sakinleşmesine, bedensel ve zihinsel enerji frekanslarınızın temizlenip, güçlenmesine yardımcı olur. Bununla birlikte, yalnızca sizin enerjinizi temizleyip, arındırmakla kalmayıp, aynı zamanda yaşam alanınızdaki enerjiyi temizler.
Evinizde insanların girip çıkamayacağı bir alanı veya mümkünse odayı, meditasyon veya ibadet etmek için ayırdığınızda, oluşturduğunuz bu kutsal mekanda yayacağınız saf ve temiz enerjiler, evinizini bereketlendirip,içinde olumlu bir enerji akışı sağlayacaktır.

8. Şükredin

Sahip olduklarımız için şükretmek çok mühim bir farkındalıktır. Hayatımızı daha iyi ve kolay kılacak daha fazla şeye sahip olabiliriz ancak, zaten bizlere bahşedilmiş olanları da hafife alıp nankörlük etmememiz gerekir.

9. Sevdiğiniz Ne Varsa Daha Çok Yapın

Eviniz, sizin tapınağınızdır. Ev, hakiki mutluluğu ve sakinliği yakalayabileceğiniz bir mekandır sizler için. Sevdiğiniz uğraşlara yönelmek de, olumlu enerji üretimine yarayacağından, hayatınız da bu bağlamda nasibini alacaktır.


http://filoji.com/evinizi-olumsuz-enerji...-9-yontem/

Bu konuyu yazdır

  Öğrendikten sonra hayata daha farklı bakacağınız psikolojik gerçekler!
Yazar: Emka - 01-12-2017, Saat: 13:56 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Öğrendikten sonra şaşıracağınız ve hayata daha farklı bakacağınız psikolojik araştırmalara dayanan bilgileri sizler için derledik.

1. Bir psikolojik araştırmaya göre eğer birisini sürekli düşünüyorsanız ve bunu engelleyemiyorsanız, sebebi düşündüğünüz kişinin de sizi düşünüyor olmasıdır.

2. Profil sayfalarına çok sayıda "selfie" yükleyen erkek kullanıcıların, psikopat ve narsistik kişilik bozukluğuna sahip olma olasılığı çok yüksek.

3. Psikologlara göre sosyallikten uzak duran her insan anti-sosyal olarak algılanmamalı.

4. İnsanların %80'i sırf kendilerine özgüveni olmadığı için ve kendilerini iyi hissetmek adına diğer insanları aşağılarlar.

5. Bir psikolojik araştırmaya göre eğer insanlar topluluk halinde bir araya gelip de düşüncelerini yoğunlaştırabilirse, oluşacak güçle tıpkı yağmur duasında olduğu gibi yağmur yağdırabilirler.

6. Daha önce "Yürüyen Ceset Sendromu" diye bir hastalık duymuş muydunuz?

Bu ruhsal bozukluğa sahip olan hastalar; ölü olduklarını, etlerinin çürüdüğünü, organ ve kanlarının olmadığını düşünüyor!

dbd6b97e72d6982ef53f5bc2f4dd32be.jpeg


7. Yapılan araştırmalar, cahil insanların kendilerini mükemmel görmeye; zeki insanların ise yeteneklerini hafife almaya eğilimli olduğunu gösteriyor.

8. Birisine 20 saniyeden uzun süre sarıldığınızda, beyinde "sosyal bağlanma"dan sorumlu oksitosin hormonu salgılanıyor ve böylece bu kişinin size daha çok güvenmesini sağlıyorsunuz.

9. İnsanlar fiziksel açıdan yorgun olduğunda, dürüst olmaya daha eğilimliler. Bu nedenle gece geç saatte yapılan konuşmalarda, itiraflar daha sık oluyor.

10. Televizyonların ve popüler kültürün hayatımıza girmesiyle ortaya çıkan bir diğer ruhsal bozukluk da "Truman sendromu"...

Bu hastalığa yakalananlar, hayatlarının her aşamasının tıpkı filmdeki gibi gizlice kameraya kaydedilip televizyonda gösterildiğini zannediyor.

11. Son bulgulara göre, Fobiler aslında DNA aracılığıyla nesilden nesile aktarılan hatıralardan ibaret...

Mesela örümcekten korkuyorsanız, üç kuşak önceki aile büyüğünüzden almış olabilirsiniz bu özelliği.

13. Hedeflerinizi anlatırsanız başarısız olursunuz.
Bilimsel çalışmalar hedeflerinizi anlattığınızda motivasyonunuzun düştüğünü ispatlamştır. Birine ileride şu işi başaracağım derseniz o kişi iyi veya kötü bir eleştiri yapmasa bile psikolojik olarak motivasyonunuz düşer. Bunun en büyük sebeplerinden biri sosyal tatmin yaşamanız. Kısaca siz o hedefi gerçekleştirmeseniz bile sosyal ortamda anlatıldığı için bilinçaltı hedefe varıldığını düşünüyor ve motivasyonunuz düşüyor.

14. Bilinciniz bir anda sadece bir işi gerçekleştirebilir.

Kısaca iş yaparken telefonla konuşuyorsanız bunun için bilincinize değil bilinçaltınıza teşekkür etmelisiniz. İşiniz tamamen bilinçaltı seviyesine inmiş ve otomatik pilotta iş yapmaktasınızdır. Eğer birden fazla işi bir anda yapmak istiyorsanız ne yazık ki bu imkansızdır. Yapılan araştırmalar insanların bir seferde sadece bir işe tam konsantre olabildiğini kanıtlamıştır.

Bu konuyu yazdır

  Dünyanın sırları burada mı?
Yazar: Emka - 01-12-2017, Saat: 13:50 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Galeri İstanbul 1881 organizasyonunda eserlerini yapan Ned Pamphilon, “Göbeklitepe’yi toz toprağın içinde bulunmuş T şekilli bir grup kalıntı olarak mı görmeliyiz, yoksa dünya kültür tacındaki en değerli taş mı?

dunyanin-sirlari-burada-mi3.jpg

Bence dünya tarihinin bilinen kavramlarını alt üst eden bir devrimden bahsetmeliyiz. Ben işte bu kültür ve din devrimini çiziyorum. Mezopotamya’ya çok yakın Göbeklitepe, kültür ve medeniyetlerin ortaya çıkmadığı günlerde kendisini var etmiş. Bence Göbeklitepe, insanlık tarihine yeni bir Rönesans’ın tohumlarını ekebilecek kadar önemli” dedi.

dunyanin-sirlari-burada-mi4.jpg

Günümüzden 12 bin yıl önce yapıldığı düşünülen tapınak, Çanak Çömlek Öncesi Neolitik A dönemine (milattan önce 9600-7300) tarihleniyor.

dunyanin-sirlari-burada-mi5.jpg

1995 yılında Alman arkeolog Prof. Klaus Schmidt tarafından bulunan Göbeklitepe’de altı tanesi gün ışığına çıkarılmış, toplam 20 tane dini amaçlı yapı bulunuyor. Taş devrinden kalma “T” biçiminde sütunların insan tasvirleri olduğu düşünülüyor.

dunyanin-sirlari-burada-mi6.jpg

40-60 ton ağırlığındaki sütunlar üzerine işlenmiş boğa, yaban domuzu, aslan, tilki, yılan, turna ve yaban ördeği tasvirleri bulunuyor. Arkeolog ve tarihçiler en çok hiçbir el aletinin olmadığı dönemde sütunların nasıl taşındığı ve dikildiğini halen çözemedi. Yerleşik tarıma geçmeyen insanların şamanik bir düzende tapınağı inşa ettiği sanılıyor.

dunyanin-sirlari-burada-mi7.jpg

12 bin yıl öncesine kadar inen Göbeklitepe’nin insanlık tarihi adına edinilen tüm bilgilerin sorgulanmasına neden olduğunu belirten Pamphilon, “Henüz dinlerin oluşmadığı Taş Devri’nden bahsediyoruz. İnançların yeşermediği bir dönemde insanların korku ya da saygıyla; T şeklinde eserler yaptığı aklıma geldikçe şaşkınlığım artıyor.

dunyanin-sirlari-burada-mi8.jpg


Bence 5 bin yıl önce 200 bin köle işçi ile inşa edilen Mısır piramitleri ya da güneşin hareketlerine göre tarih öncesi insanlarca 4 bin 500 yıl önce yapılan Stonehenge bile Göbeklitepe’nin bilinmezlikleri karşısında sönük kalıyor. Darwin’in evrim teorisinden ilhamla bir tablomda bu arkeolojik eserin alçakgönüllü ama yüce tarihini espriyle anlatmak istedim. Türk halkı olarak Göbeklitepe’yi korumanız dünya insanlık tarihine katkı sağlayacak” dedi.

Bu konuyu yazdır

  Gizli ÇİGONG Duası
Yazar: Emka - 01-12-2017, Saat: 03:20 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Dua gerçek su veya hayal ettiğiniz su ile yapılabilir. Bu egzersizi icra ederken bedeninizin ve zihninizin bütün parçaları yıkanır. Her gün duş alırız değil mi? Ardından da bir kupa çay veya kahve içeriz. Hatta bazılarımız yataklarımızı yaparız. Sizce de bütün gün boyunca oluşturduğumuz negatif düşünceleri ve duyguları, ruhumuz ve zihnimizden silmeyi nadiren düşünmek enteresan değil midir?

Dua ellerin birbirine sürtülmesiyle ve kendi kendimize düşünmemizle başlar,

—Eller doğru yollarda kullanılmalıdır, pişman olunacak yollarda değil.

Ve ardından ağzımızı ellerimizi kullanarak yıkar ve o esnada deriz ki,

—Ağzını doğruluk için kullan. Doğru kelimeler için. İncitecek kelimeler için kullanma, pişman duyulacak hiç bir kelime için kullanma.

Sonrasında burnumuzu ellerimizle yıkar ve düşünürüz ki,

—Bu burun, egomun davranması gerekenden daha öteye geçecek durumlarda, bu işlerin içine girmekten uzak duracaktır.

Sonrasında gözlerimiz yıkarken deriz ki,

Duygu-Eviniz.jpg


—Gözler ışığı görmelidir, gerçeği, “BİR” olanı. Onlar diğerlerin hatalarını görmemelidir. Onlar Bir olandan daha ötesini görmeyecek ama benim için doğru olanı; yapılması ve yapılmaması gerekeni görecektir.

Ardından yüzümüzü yıkarız ve deriz ki,

—Işıkla yüzleş. Dik dur, gerçekle yüzleş. Başarısızlığı gördüğümüz yerde, yüzünü ışığa dön.

Ardından yavaşça kafamıza masaj yapar ve kendi kendimize söyleriz ki,

—Başını serin tut-rahatlamış, zihni sakin. Zararlı ve gereksiz fikirlerle gerilme.

Kulaklarımızı yıkarken deriz ki,

—Kulaklar gerçekleri duymak içindir. Kötü şeyler ya da dedikodu duymam için söylenmemiştir.

Ardından ensemiz ve omuzlarımızı hafifçe ovmaya başlarız ve deriz ki,

—Omuzlarım, ensem rahat. Çünkü gerginlik veya baskı burada kalıp bekleyemez.

Son olarak bacaklarımızı önden arkaya doğru hafifçe sıvazlarken deriz ki,

—Ayaklarım beni doğru yoldan geçirerek taşıyacak, ateşe doğru değil. Hatta ateşe yürümüş olsak bile, su, ben ateşten geçinceye kadar, ateşi söndürecektir.




Kaynak: Esin Öktem Fırat

Bu konuyu yazdır

  Enerji terapileri hakkında; bugüne kadar yazıl(a)mayanlar!
Yazar: Emka - 01-12-2017, Saat: 03:16 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Enerji Terapileri, bedendeki enerji akışını sağlamak ve/veya dengelemek için uygulanan çalışmalardır. Enerji terapileri, bu alanda kendini yetiştirmiş, enerji çalışmalarını bir yaşam biçimine dönüştürmüş uzmanlarca yapılır; böyle kişilerce yapılmalıdır!

Doğru uzmanı seçmek için…

Eğer terapi alacaksanız, seçtiğiniz kişinin enerjisi yüksek, kilosu dengeli, sağlıklı görünen, paylaşmayı seven, neşeli, keyifli, coşkulu biri olmasına dikkat edin.

Onun doğru kişi olup olmadığını içiniz size söyler. Sakın, ola ki oradan buradan duyduklarınızla ve de en önemlisi, mantıkla karar vermeye kalkmayın; değil enerjiyi dengelemek, var olanı da çaldırırsınız!

Enerji konularını size abartılı, karmaşık bir şekilde anlatan, giydiği kostüm, taktığı aksesuarlarla kendine mistik ve uhrevi bir hava veren, çalışma ortamlarını da gözünüze abartılı bir şekilde sokan kişilerden uzak durun!

Do%25C4%259Fru-uzman%25C4%25B1-se%25C3%25A7mek.jpg


Gözle görülmeyene inanmak…

Bu konu, bazı insanlara soyut, anlamsız, inandırıcılıktan uzak ve gerçek dışı gelir; o kişiler bu alanda çalışanları yalancı ve şarlatan olarak da niteleyebilirler ancak bazı şeylere birileri tarafından böyle yaklaşılıyor olması o şeylerin öyle olduğunu göstermez!

Sonuç olarak, enerji terapilerinin işe yarayacağına ya da iyi sonuçlar vereceğine inanmamak, yerçekimine inanmamak kadar anlamsızdır çünkü bu dünyada bedenlendiysek enerjinin dolaşımına dayanan bir sisteme bağlı kalmak durumundayız.

Gözle görülmemesine, elle tutulmamasına rağmen, enerjilere ve onların çalışma prensibine inanmamak da anlamsızdır çünkü bizler enerji alan ve yayan varlıklarız; yaşamamız ancak organizmamızın farklı titreşimlerine uygun enerji dalgalarına ve onların dengeli olmasına bağlıdır.

Enerji Terapileri, enerji akışını ve dengelerini sağlamanın ve sağlığımızı kazandırmanın yanı sıra, yeni dünya düzenine ayak uydurabilecek bir bilinç ve farkındalık seviyesine yükselmemizi, verimli, sağlıklı ve doyumlu bir hayat yaşamamızı da sağlar.

Şimdiden herkese şifa olsun!


Sevgiyle kalın…

Bu konuyu yazdır

  Evrenin Size Gönderdiği Ve Yanlış Yolda Olduğunuza İşaret Eden 10 Mistik Mesaj
Yazar: Emka - 01-12-2017, Saat: 03:14 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Bu hayatta yanlış yol yoktur. Yapmak istediğiniz yolculuğa bağlı olarak bütün yolların sonu eve varır. Bazı zamanlar olur gittiğimiz bu yolda bir bakmışız ki kaybolmuşuz veya durup kalmışız öylece… Bazen de kendi hayatlarımız için oluşturmak istediğimiz şartlara ve imkanları karşılamayan yollara kaptırırız kendimizi, sırf o yolu merak ettiğimiz için…
Doğru yolda olup olmadığınızı sorguluyor ve işlerinizin dengesini şaştığını düşünüyorsanız, evrenin sizler için gönderdiği 10 işareti takip edip asıl rotanızı çizip doğru yönde gidebilirsiniz.

1) Dikkatsizliğin Getirdiği Kazalar

Mesela bugün serçe parmağınızı keskin bir yere vurmuş veya dirseğinizi birkaç defa bir yerlere çarpmış olabilir misiniz? Bu gibi kazalar evrenin aslında size yavaşlamanızı ve sonraki adımlarınızı atmadan önce düşünmeniz mesajını verdiğini gösterir.

Böyle durumlarla karşılaşıp kendinize istemeden zarar verdiğiniz oluyorsa, bu aslında kendi hayatınızda sezgilerinizi görmezden geldiğinizi veya belli bir durumun ardında yatan gerçeği göremediğinizi gösteren bir işaret olabilir.

Ayak parmaklarını istemeden bir yere vurmak sadece ufak bir kaza olabilir. Ancak sık tekrarlandığında, aslında evrenden gelen, yaşamınızdaki belli durumlara ışık tutacak mesajları fark etmek adına düşünmenizi tavsiye ederiz.

2) Unutkanlık

Kendinizi sürekli unutkanlıkla veya kaybettiğiniz eşyaların yerini hatırlamakla cebelleşirken buluyorsanız, evrenin sizin için mesajı; “ilerlemeden önce öncelikle özgüvenini sağlayıp daha sonra amacını ve hedefini kendi içinde oluşturmak için kendine zaman tanı ve kendini kontrol et” olabilir.

Aynı zamanda böyle durumlar, oluşturmak veya hayatta başarmak istediğiniz konulara dair daha açık ve net olmanız gerektiğini gösteriyor olabilir.

3) Devamlı Geç Kalmak

Trafiğe takıldığınız için geç mi kaldınız? Yada, zamanın nasıl geçtiğini anlamadığınızdan dolayı geciktiniz mi? Devamlı olarak bir yerlere gecikiyorsanız ve sürekli zamanla yarışıyor hissiyatına kapılıyorsanız, evrenden sizler için, dikkat etmeniz gereken önemli bir mesaj olabilir.

Gecikme ve sürekli bir zaman baskısı altında kalma durumu, aslında yaşamınızda aynı anda birçok işle uğraştığınız ve gerçekten yapmak istediklerinizle uyuşmayan durumlar altında kaldığınız anlamı taşıyor olabilir.

Siz hayatta akışta kaldığınız takdirde, zaman da sizinle birlikte akıp gidecektir. Aksi halde, akıştan kopup gittiğiniz vakit, zaman faktörüyle daha çok yüzleşirsiniz.

4) Dağınık Ortamlar

Odanızı veya bulunduğunuz ortamı temizlemeniz ne kadar zor olursa olsun, bir dağınıklığın sürekli sizi takip ettiğini ve evinizde belli bir yerde biriktiğini görüyorsanız, evrenden size üzerinde durup fark etmenizi istediği bir işaret olabilir.

Dağınıklık sizin hayatınızda bir işaret olarak, geçmişte bilinçaltınıza yerleşmiş bir anıyı veya durumu temizlemekten kaçındığınıza veya bir durumun altında yatan gerçeği göremediğinize dair bir mesaj veriyor olabilir.

Dağınıklığın oluştuğu ve biriktiği alandan yola çıkarak, bunun altında yatan duygusal sebepler ortaya çıkarılabilir. Örneğin, dağınıklığın oluştuğu alan devamlı mutfaksa, sizi duygusal yönden besleyen öz sevginiz ve öz bakımınızla ilgili meselelerde sorun yaşıyor olabilirsiniz veya yatak odanızda oluşan dağınıklık, ikili ilişkilerle veya yakın ilişkilerinizle ilgili sorunlardan haber verebilir.

5) Eşyaları Kırmak veya Düşürmek

Sürekli istemeden eşyalarınızı düşürüp kırıyorsanız, evrenden aldığınız mesaj, size zarar veren bir yolda yürüdüğünüze veya başarıya giden yolda kendi kendinizi sabote ettiğinize dair anlamlar taşıyor olabilir.

Eşyalarınızı düşürüyor veya kırıyor olmanız, aynı zamanda hayatınızdaki aşırı kontrolü bir müddet bırakmayı ve akışta kalmayı öğütlüyor olabilir. Özellikle de, hayatınızda, belirli bir alanda hissettiğiniz sıkışıklık ve durgunluk hissi, kendinizi sadece evrenin akışına bırakmanız gerektiğini doğrular bir niteliktedir.

filojjiii1.jpg


6) Sık Sık Hastalanmak

Devamlı olarak enfeksiyon kapıp, soğuk algınlığı veya öksürük gibi rahatsızlıklar yaşıyorsanız, evrenden, yavaşlamanız ve yaşam yönünüzü ve gidişatınızı durup bir düşünmeniz gerektiğine dair bir mesaj alıyor olabilirsiniz. Bu işaretler aynı zamanda, hayatınızdaki kararları diğer insanların istekleri doğrultusunda alıp, kendi isteklerinizi hiçe saydığınız anlamını da taşıyor olabilir.
Sık sık hastalanmanız, belki de daha fazla dinlenmenizi, daha sağlıklı beslenmenizi ve iç huzurunuz için kendinize zaman ayırmanız gerektiğini hatırlatan bir işaret de olabilir.

7) Konuşmaktan ve Düşünmekten Kaçınmak

Yaşadıklarınız hakkında konuşmak istemiyor ve hatta olanları düşünmek bile istemiyor musunuz? Bu durum, hayatınızın gidişatındaki gerçekleri göremediğinize dair çok açık bir işarettir.

Önemli bir husus hakkında konuşmaktan kaçınıyorsanız, iç dünyanızda aslında karşı taraftın söyleyeceklerini duymaktan korktuğunuz mesajı yatıyordur. Aynı zamanda, yapmanız gerekeni bilip ancak harekete geçmeye korktuğunuzu gösteren bir işaret olabilir.

Kendi düşüncelerinizi ve sözcüklerinizi içinize hapsederseniz, zamanla ruhunuzla olan bağınızı yitirip onun isteklerini duymamaya başlarsınız.


8) Kaygı ve Stres


Günlük iş rutininize başlamadan önce karnınızda bir kaygı sancısı hissediyorsanız, doğru iş ortamında ve doğru yolda olmadığınızı gösteren net bir işaretle karşı karşıyasınız demektir.
Tabii ki, endişe farklı sebeplerden doğabilir. Ancak, sürekli bir yer veya kişi ile ilgili olarak stres ve kaygı problemi yaşıyorsanız, temel sebebi bulmak için biraz daha derine inmeniz gerekiyor demektir.
Genel olarak kaygı ve stres duyguları, hayatınızda bir takım değişikliklere gitmeniz ve isteklerinizle uyumlu bir rota çizmeniz gerektiğini öğütlüyor olabilir.


9) Başlanan İşi Bitirmede Zorluk Çekmek


Bir anda bir işe başlama şevkine gelip, ardından sürekli olarak tamamlayamama sorunu çekiyor musunuz?

Bir projeye veya işe tutunamayıp bir sonuca varamamak, hayatınızda ayaklarınızın yere gerektiği kadar sağlam basmadığnı vurgulayan bir işaret olabilir. Belki de bu iş, en büyük hedef ve arzularınızla uyuşmuyordur ve bu yüzden bitirme azmi bulamıyorsunuzdur kendinizde…

Fikirlerinizi hayata geçirmek konusunda zorluk yaşıyorsanız, yapacağınız en iyi şey; hayatın akışına teslim olmaktır. Bu yöntemi denerseniz, yeni bir yaşam yolu önünüze çıkabilir ve fikirlerinizi daha sağlam adımlarla yürütüp gerçekleştirebilirsiniz.

Başladığınız işi bitirmede yaşadığınız zorluk, dileklerinize giden yolda kendinize daha çok inanmanız gerektiğini öğütleyen bir işaret olabilir.

10) Sıkılmak

Hayatınızdan sürekli sıkılmanız, potansiyelinizi azami noktada kullanarak yaşamadığınızı gösteren oldukça iyi bir işarettir. Yaşam, birçok imkanla dolu olağanüstü bir olgudur. Sıkılmanızı gerektirecek bir sebep yoktur aslında.

Sıkılmak daha çok “rahat batması” tabirinden alışık olduğumuz gibi, hayat şartlarımız içinde aşırı rahat hissettiğimiz zamanlarda açığa çıkar.

Eğer gerçekten hayattan çok sıkılıyorsanız, yaşamınızda hangi alanlarda ne gibi değişiklikler yapmanız gerekiyor tespit edin. Örneğin, yeni bir hobi edinmek, kariyer planında değişiklik yapmak, seyahat etmek gibi kendinize tanıyacağınız imkanlar, hayatınızı canlandırıp sıkılganlığı ortadan kaldırabilir.

Evren bizlere yaşam yolumuzda ışık olacak birçok işaret göndermekte. Sezgilerimize güvenmek ve ruhumuzun isteklerine kulak vermek, kendimiz için yapabileceklerimizin en iyisi. Gördüğünüz işaretlere karşı duyarlı olun ve olumlu olanakların yaşam yolunuzu kolaylaştırmasına izin verin…


http://filoji.com/evrenin-size-gonderdig...tik-mesaj/

Bu konuyu yazdır