Submit Face book
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 5/5 - 1 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

KALPTEKİ İÇ DÜNYA İLE TANIŞMA


KALPTEKİ İÇ DÜNYA İLE TANIŞMA konusu, KİŞİSEL GELİŞİM forumunda tartışılıyor.
#1
Tam olarak İngiltere'de nerede olduğumu hatırlamıyorum, ancak altı aydır güneşin parlamadığı bir gemi barına-ğındaydık.Tüm çevre her şeyi nemli ve ıslak yapan sonsuz sis ile ıslatılmış gibiydi. Elli beş kişiye Mer-Ka-Ba öğretiyordum ve dört günlük workshop'umuzun son gününde hava kirliliği için meditasyon yapmayı önerdim, ancak burada hava kirliliği yerine sis vardı. Benim içsel rehberim "Aldırma, meditasyonu yap ve neler olacağını gör" dedi. İngiliz grubu sisin içinde dışarı çıkarıp meditasyon için ıslak, yeşil çimenlikte daire oluşturmaya ikna etmek çok kolay değildi, ama sonunda ikna oldular. Bana bir şekilde inanmalarına rağmen sanırım biraz da deli olduğumu düşündüler. Hepsi dışarıya şemsiye ve üzerine oturmak için siyah plastik plakalar getirdiler. Böylece, kendim de dahil olmak üzere elli altı kişi, sis ve yağmurun altında daire halinde oturduk, elementleri uzak tutmak için şemsiyeleri tutan aptallar gibi görünüyorduk. 

cholovk-pven-oven-harakteristika-sumsnst...a_274.jpeg

Bir şeyler olmasını bekleyerek, ama ne olacağını bilmeden sessizlik içinde meditasyona başladım. On beş dakika sonra başımızın üzerinde mavi bir delik oluştu ve Mexico City'de olduğu gibi genişlemeye başladı. Yalnız bu sefer daha da hızlı ve fazla genişledi, sekiz mil çapına ulaşıncaya kadar büyümeye devam etti. Şimdi, etrafımızda daire halinde, sis duvarının ötesinde parlayan öğleden sonra güneşiyle, berrak ve masmavi bir göğün altıdaydık. Ve sonra oldu. Hepimiz Tanrı'nın varlığını hissediyorduk, bunun yanı sıra daire içinde oturan herkes yoğun hisler içindeydi. Kollarım diken diken oldu. Göğe doğru baktık ve tam tepemizde pırıl pırıl parlayan dolunayı gördük. Ancak bu diğerlerinden çok farklıydı. Gök öylesine açıktı ki atmosfer yokmuş gibi duruyordu.

Ayın etrafında daha önce bahsini duydu-ğum ama hiç görmediğim başka bir şey vardı: Yıldızlar. Günün otasında Ay'ın etrafında yıldızlar! Ürkütücüydü. Aniden  dikkatim Dünya'ya yöneldi,  etrafımızda ufak hayvanlar vardı, sincaplar, kemirgenler, köpekler, hepsi de seyrediyorlardı. Çok sayıda kuş çevre ağaçlarda hafif hafif ötüyordu. Daire halinde oturan insanlara baktım, değişik bir bilinçte oldukları açıkça belliydi. Aziz Francis'i düşünerek gülümsedim ve biz insanlara yaklaşabildikleri kadar yaklaş-maya çabalayan hayvanları seyrettim. Aklıma aniden bir düşüncenin geldiğini hatırlıyorum: "Güneşli bir günü yaşıyor olmayı isterdim; bugün biraz so-ğuk" Derhal bütün daire aydınlandı. Işığın kaynağına baktım ve ufak bir mucizenin gelişimini izlemeye başladım. Sis duvarı güneşi saklamıştı, ancak benim sıcak hava isteğim ortaya çıktığında, sisli bir geceye fener tutunca oluşan ışık huzmesi gibi, sisin içinde tam güneşin olduğu yerde bir delik  oluştu. Gökteki delik bir buçuk saat kadar ilerleme hızını korudu. Dua etmeye devam ettiğimiz süre boyunca, kü-çük dairemiz de parlak ışıkla yıkanmaya devam etti.

On beş dakika içinde güneş batacaktı, yeterince izlediğimize karar verdim ve herkese meditasyonu bitireceğimi söyledim. İttirdiğimde, yoğun sis hızla geri geldi. Birkaç dakika içinde gemi barınağının nem ve yağmuru ile kuşatılmıştık. Ayağa kalktığımızda, herkesin mucize olarak kabul edeceği bir olay yaşadık. Bir adam on yıldan fazladır tekerlekli iskemledeydi ve workshop'a eşi ile gelmişti. Ayağa sadece birkaç saniye, bir iskemleden diğerine geçmek ya da pozisyon değiştirmek için eşinin yardımıyla kalkabiliyordu. Herkes daireyi yavaş yavaş terk etmeye başladığında, bu adam tekerlekli iskemlesinden kalktı ve hep beraber konakladığımız kulübeye doğru yürümeye başladı, tekerlekli iskemlesini ardında bırakarak! Adam yürüyordu! Bu imkansızdı! Biraz dengesizdi, ama yürüyordu. Yaşadıklarımızdan eşinin nutku tutulmuştu. Daha sonra bana sadece yürüyebilmekle kalmadığını aynı zamanda bel kemiğinin de düzelerek eskiden olduğundan altı inç daha uzamış olduğunu söyledi. Kalplerimiz mutlulukla doldu taştı ve arazide yaşadıklarımızı daha da güçlendirdi. 

Bir şifacı olarak, hayatımda çok mucizeler gördüm, ancak genellikle hastalık ilerleyen günlerde geri döner. Ertesi sabah bu adam kahvaltı yapmak için salona, yanında ışıklar saçan eşiyle yürüyerek geldi. Onların arkadaşı bir hanım tanıyorum, her yıl beni arar ve bu kişiyle ilgili gelişmeleri bildirir. Aradan beş sene geçti, şu anda normal olarak yürümeye devam ediyor. Bu olay, İngiliz arazisindeki deneyimin neticesi olarak gerçeğin gerçek doğasını gören adamın vakasıdır. Bu adamın her şeyin sadece ışık olduğunu ve dünyayı insan ruhunun yarattığını anladığına inanıyorum; tüm şüphenin ötesinde kendi bilinciyle hastalığını iyileştirebileceğini biliyordu, öyle de yaptı. İngiltere'deki bu deneyim benim hayatımı da değiştirdi ve henüz bilinmeyen uyanışa doğru bir dönüş yaptı. İnsan ruhunda şimdiye kadar dikkate alınmamış bilimden ya da mantıksal akıldan daha da büyük "bir şey" olduğunu fark etmeye başladım. Dış dünya insan kalbinde yer alan iç dünya tarafından yaratılıyor. Bundan eminim.

Your Page Title
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi