Submit Face book
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 5/5 - 1 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Spirituelizm Terimleri


Spirituelizm Terimleri konusu, BİLGİ PAYLAŞIMI forumunda tartışılıyor.
#1
Aura: Aura, “Yaşamsal Enerji”nin, organizmalardan insan gözünün göremeyeceği bir frekans düzeyinde titreşen ışınlar tarzında yayılmasıyla oluşan elektromanyetik bir alandır. Kimi medyumlar ve hassas kişilerce görülebildiği gibi, “kirlian fotoğrafçılığı” aygıtlarıyla da saptanabilmektedir. İyi de saptanıyor da ne oluyor? Çoğunlukla edinilen bilgiler çeşitli ruhsal şifalandırma tekniklerinde kullanılır, kimileri de renkleri okuyarak karşısındakinin ruh halini öğrenebilirler 

Astral Seyahat:Kişilerin uyurken veya yapmayı öğrenenlerin bilinçli olarak gerçekleştirdikleri ve astral bedenin fiziksel bedenden geçici olarak ayrılıp başka mekanlarda dolaşmasıyla gerçekleşen hadise. “Dün gece garip bişi oldu, uyuyordum ve kendi bedeni uyurken izledim” gibi durumlar, astral seyahata örnek verilebilir. 

Biyoenerji:Evrensel yaşam gücü kavramına Doğu Avrupa ülkelerindeki bilim adamlarının vermiş oldukları ad. Bu bilim adamlarına göre, her şeye bağlanan, denetlenebilen ve yönlendirilebilen bu enerji ,canlıların, özellikle de insanların bedeninden çıkar. Çeşitli şifalandırma faaliyetlerinde de kullanılır. Elimizi ağrıyan yerimize götürdüğümüzde, ağrının azalması bunun en basit örneğidir. 

Chi:Çin felsefelerinde canlılığın, uyum ve ahengin kaynağı olarak ifade edilen Çince bir terimdir. Akupunkturda insan vücudunda, “feng shui”de yerkürede dolanan güç olarak sözü edilen “Chi”, Reiki’de “evrensel yaşam enerjisi” olarak geçen “Ki”nin karşılığıdır. Yine uzakdoğu sporlarıyla ilgilenenlerin de karşılaştıkları ve hatta filmlerde de bile rastladığımız bir kavramdır. 

Çakra: İnsan bedenindeki, bir takım enerjileri çeken, dönüştüren ve dağıtan enerji merkezleridir. Bu enerji merkezleri bir spiral tarzında hareket ettikleri için Sanskrit dilinde “çark” anlamına gelen “çakra” sözcüğü ile adlandırılmıştır. Vücutta çeşitli salgı bezlerine bağlı olarak yedi çakra vardır. Bunların tıkanmaları dizi senaryolarında eğlence konusu olsa bile, hoş olmayan sıkıntılar yaratabilir.

Durugörü: Canlı ve cansız nesnelerin ve olayların beş duyunun yardımı olmaksızın (paranormal) algılanması. Bu fenomende, çeşitli vizyonlar veya imajlar görmek, aura görme gibi durumlar yer alır. Halk arasında ciddi veya esprili “bana görünüyorlar” durumunun da altında bu yatar. Gaipten sesler duymak olarak nitelendirebileceğimiz hale de “duru-işiti” denir. 

Medyumluk: Özel yeteneklere sahip kimselerin dünyadaki bedenini terk etmiş varlıklarla ruhsal irtibat kurarak, onlardan aldığı tesirleri çeşitli tezahürler halinde dünyaya yansıtması. Bir nevi öte dünya radyosu olarak da nitelendirebiliriz. Öte taraftan aldığı yayın dalgalarını, bu tarafa yayın biçiminde aktarırlar. 

New Age (Yeni Çağ):. Dünya insanlığının 20. yüzyılın ikinci yarısında spiritüel bir aydınlanma dönemine girmiş olduğuna inananların, içinde bulunulan bu döneme verdikleri ad. Dönem şairi Kryoni’nin dizelerinde ise şöyle anlatılır.“Yine halet-i ruhiyeye nev-i zaman geldi, 

Müjdeler gülşene kim vakti üstadın geldi,

Ey bülbül 2012’yi beklerken gönle gazelhan geldi, 

Müjdeler gülşene kim vakti nev-i zaman geldi.”

Om: Özellikle komedi filmlerinde çok görürüz, böyle hafif uçuk kaçık ablalar veya amcalar toplanır bir araya ve lotüs duruşunda durarak “ooooommm” çekerler. Peki bu nerden ortaya çıkmıştır? Om hecesi yada sesi, yaratıcı sesi ifade eden en kutsal mantradır ve sesin en mükemmel ifadesi olarak kabul edilir Hinduizm’de. Yoga ve meditasyon çalışmalarında ise “om” çekilmesini, bizde zikrederken kullanılan “hu” gibi kelimelere benzetebiliriz. 

Osho: 1931-1990 yılları arasında yaşamış, Bhagwan Shree Rajneesh adıyla da bilinen Hindistan doğumlu aydın kişi. Piyasada birçok kitabı bulunan ve din, felsefe, psikoloji, politika vb alanlarda her türlü geleneği temelden sarsan yorumlarıyla büyük ilgi ve de tepki toplamış bir kişilik. 

Parapsikoloji: Telepati, durugörü, telekinezi vs. gibi fiziksel medyumluk fenomenlerini materyalist (bedendışı bir ruh etkeninin varlığını kabul etmeksizin) bir bakış açısıyla inceleyen bilim dalı. Bu kavramını ilk duyduğumda merak edip bir lise hocama sormuştum ve o da bana “parayla ilgili ruh hallerini inceliyor sanırım” demişti. 

Reiki: Kelimenin kökeni, Rei (Heryerde bulunan) ve Ki (Yaşam Enerjisi) kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. 19. yüzyılda, Japon Dr. Mikao Usui’nin eski Sanskrit metinleri ve Japon okült bilgilerinden yararlanarak geliştirdiği tedavi tekniğidir. Öğrenci, bir hoca tarafından inisiye edildikten sonra Reiki uygulayıcısı olmaktadır. Dünyada ve ülkemizde fazlasıyla hızlı yayılan bir moda haline dönüştüğü için maalesef çeşitli tepki ve önyargılarla karşılaşan bir çalışmadır. Yine kendi deneyimlerime bakarak söyleyebilirim ki adam gibi bir hocanız varsa, hayatınızı olumlu yönde çok ciddi etkileyebilir. Ama burada Reiki hocasının kalitesinin öneminin altını defalarca çiziyorum.

Reenkarnasyon: Ölüm olayı ile bedenini terk etmiş ruhun, madde kâinatındaki dünyalarda, türleri ilgilendiren tekamül yasasına aykırı düşmeyecek şekilde tekrar tekrar bedenlenmesi olayına verilen addır. 

Spiritüalizm: Ruhçuluk. Terim, Latince “ruh” anlmına gelen “spiritus” sözcüğünün sıfatı “spiritualis” sözcüğünden türetilmiş olup iki ayrı anlamda kullanılmaktadır: Felsefi spiritüalizm anlamıyla , ruh ya da “can”ın maddeden ayrı bir cevher olarak varlığını kabul eden öğretileri kapsayan genel addır. Maddeciliğin karşıtıdır. Deneysel spiritüalizm anlamıyla ise çok eski zamanlardan beri ortaya atılan spiritüalist teorileri bilimsel ve deneysel bir zemine oturtan ruhçuluktur. Aslında değme spiritüel geçinenlere “Spiritüalizm nedir?” diye sorsanız, apışıp kalır ve tam cevap veremez. Kimilerince de “kendini tanıma yolu” anlamında kullanılmaktadır. 

Telepati: En az iki bedenli arasında düşünce, fikir, duygu, duyum veya imajların aktarılmasını sağlayan irtibattır. Yunanca tele (uzak) ve pathe (meydana çıkma) ya da pathos (normalüstü hissi bağ) sözcüklerinden türemiştir. Bir nevi ruhani cep telefonudur. 

Telekinezi: Bir fiziksel medyumun, eşyaları el veya diğer bilinen fiziksel araçların yardımı olmaksızın, uzaktan hareket ettirebilmesidir. 

UFO: “Kimliği tanımlanamayan uçan nesne” anlamına gelir.

Üçüncü Göz: İki kaş arasının biraz yukarısında yer alan, kimilerinin altıncı çakranın uyarılmasıyla etkinliğe geçtiği söylenen bir tür psişik göz. Durugörü yeteneğinin bağlı olduğu psişik bir organ olarak kabul edilir. Lobsang Rampa’nın “Üçüncü Göz” kitabıyla popülerleşmiştir. Rampa’ya göre, Tibet lamaları bu gözü bir sivri sopa yardımıyla alınlarının ortasında delik açmak suretiyle etkinliğe geçirirler. 

Vizyon: Geçmişte olmuş veya olmamış, uzakta olan veya hiç olmayan ve olacak veya olmayacak birtakım olayları görme organının yardımı olmaksızın (zihinsel) görme ya da algılama. 

Yin Yang: Evrenin düalite ya da zıtlıklar üzerine kurulu, birliğini ifade eder. Yang evrenin pozitif, eril, aktif, ışıklı, göksel tarafını; yin ise negatif, dişil, pasif karanlık, yersel tarafını temsil eder. Sosyete pazarındaki tarifi, “her iyiliğin içinde bir kötülük, her kötülüğün içinde bir iyilik var”dır. Sevilerek tüketilen bir semboldür.

Zodyak:Astrolojide, Güneş Sistemi’ni çok uzağından çevreleyen, sabit yıldızlardan oluşan 12 takımyıldızın oluşturduğu kuşağa verilen ad. Bu takımyıldızlar birtakım hayvanlara benzetildiği için söz konusu takımyıldızlar kuşağına Yunanca’da “hayvanlar çemberi” anlamına gelen “Zodyak” adı verilmiştir.


spirituel-meraki-olanlarin-okumasi-gerek...80x487.jpg

Your Page Title
Ara
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi