Submit Face book
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Şükür yoluyla Evrensel İlişki


Şükür yoluyla Evrensel İlişki konusu, WingMakers forumunda tartışılıyor.
#1
Bütünlük Evreninin, tek bir Evrensel Varlık olarak kişileştirilebilecek kolektif zekayı temsil ettiği bir prensiptir bu. Sonuçta, bu intikal modeline göre, tüm kozmosta sadece iki varlık vardır: bireysel varlık ve Evrensel Varlık. Birey, nasıl kolay etkilenip yeni bilgiye adapte olmak için sürekli değişiyorsa, tutarlı bir arkadaşın kişilik ve tavırları kadar bilinebilen potansiyel enerji ve deneyimlerin canlı ve dinamik şablonu olan Evrensel Varlık da aynı şekilde değişir.

Evrensel Varlık, bireye ve onun algı ve ifadelerine karşı hassastır. Tıpkı, Kaynak Zeka ile massedilmiş ve gölgesi düşen görüntüyü yansıtan bir göl gibi bireyin algılarına yanıt veren kompozit bir tüm-kişilik gibidir. İnsan bedenindeki herkes, en derinlerinde, hükümran bir varlıktır ve insan bedenini Hükümran Bütünün bir aracı haline dönüştürebilir. Ancak, bu dönüşüm, bireyin Hükümran Bütünün görüntüsünü Evrensel Varlığın “aynası” üzerine mi yansıtmayı yoksa gerçek varoluş halinin bozulmuş bir resmini mi yansıtmayı seçtiğine bağlıdır.

Şükür yoluyla evrensel ilişki prensibi, başlıca, kişinin kendi suretinin Evrensel Varlığın destekleyici “aynası”nın takdiri yoluyla bilinçli olarak tasarlanmasını amaçlamaktadır. Başka bir deyişle, Evrensel Varlık, kişinin yaşamındaki realitenin ifadesini biçimlendiren bir partnerdir. Realite, birey Evrensel Varlığın aynası üzerine hükümran bir suret yansıtıyorsa, dış kontrol ve şartlardan bağımsız olan içsel bir yaratım sürecidir.

Bu süreç, birey ile Evrensel Varlık arasındaki destekleyici enerji değiş-tokuşudur, ve bu enerji ancak yaşamın her anında meydana gelen bu değiş-tokuşun ne kadar kusursuz ve titiz olduğunun takdiri yoluyla en iyi şekilde uygulanabilir. Birey eğer Evrensel Varlığın bireyin hükümran realitesini nasıl da mükemmelce desteklediğinin farkındaysa (yada farkına varmak ile ilgileniyorsa), bireyden Evrensel Varlığa doğru akmakta olan güçlü ve doğal bir şükür duygusu vardır. Evrensel Varlıktan bireye doğru destek kanalını açan ve insan bedenini Hükümran Bütünün ifadesine dönüştürme ortak amacını kuran bu şükür pınarıdır.

İnsan bedenini, hükümran varlık bağlantısına ve onun Hükümran Bütün algı ve ifade haline nihai dönüşümüne açan başlıca şey – birey ile Evrensel Varlık arasındaki karşılıklı ilişkinin nasıl çalıştığının takdiri anlamına gelen – şükürdür. Bireyin, Evrensel Varlık ile olan ilişkisi, gelişim ve beslenme için temeldir, çünkü yaşamın sayısızı biçim ve tezahürlerini bireyin nasıl kabul ettiğini belirleyen, diğer her şeyden çok, bu ilişkidir.

Birey, bağımsız realitedeki değişimleri, Evrensel Varlıktaki zati değişim olarak kabul ettiği zaman, yaşamın kendisi ile daha çok uyumlu bir hayat sürer. Yaşam, birey ile Evrensel Varlık arasındaki enerji değiş-tokuşu haline gelir, yargısızca oynanmasına ve korkusuzca deneyimlenmesine izin verilerek. Koşulsuz sevginin asıl anlamı budur: yaşamı tüm tezahürleri içinde, insan bedeninden yansıyan resme kusursuzca yanıt veren tekil, birleşmiş bir zeka olarak deneyimlemek.

Bu sebepten ötürü, insan bedeni, Evrensel Varlığa şükrettiğinde, şartlardan bağımsız olarak, yaşam, insan bedenini Kaynak Kodlarını aktive etmeye ve yaşamı ifade sentez modeli çerçevesinde yaşamaya açmakta artarak daha çok destekçi bir rol almaya başlar. Şükür duygusu, zihinsel takdir kavramı ile birlikte, görünmez bir mesaj misali tüm yönlere ve tüm zamanlara ifade edilir. Bu özel bağlamda, Evrensel Varlığa edilen şükür, insan bedeninin heves ettiği tüm ifade biçimlerinin ardındaki güdüdür.

Her nefes, her sözcük, her dokunuş, her düşünce, her şey bu şükür hissini ifade etmeye odaklanmıştır. Bireyin Kaynak Kodlarını harekete geçirmek ve insan bedenini ve varlığı Hükümran Bütüne dönüştürmek için ideal realiteyi yaratma yegane amacı ile kendini tüm zeka biçim ve tezahürleri yoluyla ifade eden Evrensel Varlık tarafından desteklenen ve hükümran olan birey için edilen şükürdür bu. Kaynak Kodlarının aktivasyonunu ve bu kodların, insan bedeninin ve varlığın birbirinden tamamen farklı parçalarını bütünleştirme ve onları Hükümran Bütünün algı ve ifade haline dönüştürme hususi yetisini hızlandıran, bu özel şükür biçimidir.


wingmakers.jpg


Zaman, sadece birey ile Evrensel Varlık arasındaki net bağlantıyı bulandıran faktördür. Zaman araya girip, umutsuzluk, keder ve yalnızlık gedikleri yaratır. Ancak, varlığın Kaynak Kodlarını genellikle aktive eden ve Evrensel Varlık ile daha yakın ve uyumlu bir ilişki meydana getiren de bu “gedikler”dir. Zaman, ayrılık deneyimi ve realitenin devamsızlığı algısını meydana getirir, ve bu da sonuçta Evrensel Varlığın adalet ve amaç sistemine karşı şüphe duyulmasına neden olur. Sonuç, evrenin bir aynadan çok düzensiz, tuhaf bir enerji olduğu korkusunu yaratır.

İnsan bedeni, Hükümran Bütün ile nizam içinde olursa ve bu perspektiften yaşamını sürdürürse, gelişen bir realite olarak, doğal bir uyum halini kendine çeker. Bu, insan bedeninin sorunsuz ya da rahatsız olduğu anlamına gelmez, aksine, yaşamın ortaya çıkardığı her şeyde bütünleşik bir amaç olduğu algısına işaret eder. Başka bir deyişle, doğal uyum, Hükümran Bütüne uyumlandığınız uzantı için yaşam deneyiminin önemli olduğunu ve kişisel realitenizin, bitmeyen neşe ve içsel huzur yaratmak için çokbuyutlu evrenin bu katmanından akması gerektiğini idrak eder.


Şükür, insan bedenini, Evrensel Varlığın rolünü tanıması ve onun amacını, kaderin tuhaf getirileri ya da mekanik, dağınık bir evrenin tepkisinin sonucu olmak yerine hükümran realitenin destekçi bir uzantısı olarak yeniden tanımlamak için açan sevginin önemli bir yönüdür. Evrensel Varlık ile şükür yoluyla bir ilişki kurmak, dönüştürücü yaşam deneyimini de kendine çeker. Bu, yaşamın en derin anlamını ve en geliştirici amacını ortaya çıkarmak için adanmış bir deneyimdir.

Your Page Title
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  Ayrılık Yoluyla Deneyim Kazanmak Emka 0 3,432 23-07-2016, Saat: 16:36
Son Yorum: Emka

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi