Epifiz bezi, son olarak ortaya çıkarılan bir içsalgı bezidir.
Beynin arka kısmına doğru ,mercimek tanesi büyüklüğünde,çam kozalağına benzeyen bir organdır.
Fiziksel işlevi son zamanlarda keşfedilmiş olsada ruhsal önemi kadim zamanlardan beri bilinmektedir. Beyin bölgesinin derinlerinde olması da onu anlamlı kılar. Onu mit, batıl ve hatta metafizik teorilerle kuşatılmış, fonksiyonlu bir “mistik” salgıbezi olarak tanımlayabiliriz.
Epifiz bezi sıklıkla altıncı çakra ile ilişkilidir (yogada üçüncü göz çakrası veya ajna olarak adlandırılır). Ruh ve beden arasında iletişim sağladığına inanılan epifiz bezi, “telepatik” iletişimin sağlanmasını uyandıran bir organır.
Fiziksel bedende aslında göz, objeleri aşağı dönük olarak görür, beyine görüntü ters gider, onu bize düz olarak gösterilmesini, yorumlanmasını sağlayan epifiz bezi olduğu söylenmektedir.
Gene Serotonın ve Melatonin hormonları bu organdan salgılanmaktadır.
Ama insanoğlunun çok önceden bildiği, fiziksel bedenin bir başka bir fiziki göze sahip olduğudur. Bu da “üçüncü göz” olarak bilinir ama realitede bu aslında epifiz bezidir. Bu bezin, mistik güçleri olduğu uzun süredir bilinmektedir. Bir çoğu bunu spirütüel üçüncü göz veya içgörü olarak kabul eder.
Epifiz bezi gücü uyumlaması ve aktivasyonu, sizin epifiz bezinizin aktive olmasına yardımcı olur.Serotonin ve Melatonin salgılanmasını arttırır...
Bilinç farkındalığının ,sezgi ve psişik yeteneklerin artmasına yardımcı olur....
DNA nızın gücüne (potansiyel)erişim sağlar. DNA nızın bedeninizi güneş gibi parlatmasını sağlar! Epifiz beziniz parlamaya başlar, ve DNA nız da güneş ışığının ışınları gibi bedeninizden adeta fışkırır.
Sisteme bir kez uyumlandıktan sonra siz de başkalarını bu sisteme uyumlayabilirsiniz.