Submit Face book
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 5/5 - 1 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Reenkarnasyon Gerçeği ve Tanrı’nın Tekerrürü


Reenkarnasyon Gerçeği ve Tanrı’nın Tekerrürü konusu, Reenkarnasyon forumunda tartışılıyor.
#1
Gelin biraz farklı açılardan, bize bugüne kadar anlatılanlardan, öğretilenlerden ve inandıklarımızdan bir anlığına çıkarak bir yolculuk yapalım.

Hani deniyor ya; bir kar tanesi diğer bir kar tanesine benzemez ve asla aynı olmaz. Bunu Tanrı’nın yaratımının sonsuzluğuyla benzeştirecek olursak; bu onun hiçbir varlığa benzemezliğinden ve dolayısıyla onun sıfatlarındandır diyebiliriz. Bu bakış açısıyla da defalarca dünyaya gelmemiz kendimizin benzeyen versiyonlarıyla gerçekleşecekse elbette buna gerek yoktur ve bir kere dünyaya gelindiğinde, tekrar tekrar dünyaya aynı varlığın gelmesine de Tanrı’nın ihtiyacı yoktur.

Hal böyleyken her gelen varlık, kendi potansiyellerini kullanmak üzere bir kere dünyaya geliyor diyelim, ama gelin biz şimdi burayı birlikte biraz genişletelim.


17757415_10210253071416435_5650147533634049002_n.jpg

O zaman nedir bu reenkarnasyon ve gerçekten var mıdır?

Sonsuzluğu anlayabilmek adına yaşanılan tüm deneyimler, iç içe geçmiş evrenlerde, kendini daha da genişletmek adına bunu tekrar olarak yapmazlar. Sürekliliğinin devamı için her düşünce, çok boyutlu olarak form almak zorundadır. Bu yine tekrar değildir. Kendini tekrar olarak gösteren, formsuz olanın, kendini değişik versiyonlarıyla deneyimlemesidir ve her deneyim onun tekamül etmesi için zorunludur. Buna kısaca reenkarnasyon diyebiliriz. Kaybın ve kazancın olmadığı dünyada yaşamak için ölüm gerçekten bir zorunluluk olarak dayatılıyorsa, bakmamız gereken tam da burasıdır. Oynanan ve tekrar eden döngüler, yeniden doğumun, yeniden başlangıcın da sembolü olabilir mi?

“Cilt hücreleriniz ayda bir kez ölmek zorundadır. Mide hücreleriniz her 5 günde bir ölür. Bağışıklık hücreleriniz, örneğin, kan hücreleriniz her 120 günde bir gibi kısa sürede ölür ama bakterilere nasıl saldıracaklarını da hatırlarlar. Ve aslında her bağışıklık hücresi o hastalık mikrobuna bakar ve der ki; ben bu elemanla bu deneyimi daha önce yaşadım mı? Ben yaşamadım, ama dedem onun hakkında ne düşünüyordu? Çünkü önceki hücrenin hafızası, yeni hücrenin hafızasında yeniden dönüşüp kullanılabilir olmuştur. DNA evrim hafızasının belleğidir. Ama DNA’nın maddesi her 6 haftada bir oluşur ve yok olur. Böylece döngüsel olarak yaşam bulan şey bir HAFIZA MATRİSİDİR Kİ; bu benim kendi derin bilinçlilik kavrayışımla, beyinde değildir ya da bedeninizde değildir. Bir yerde yerleşik değildir, bilinçliliktedir ki, bilinçlilik, zaman ve mekanda bir yere sahip değildir. Yani bizler, bilinçlilik halinin yeniden yaşam buluşuyuz. Eğer bunu anlayabilirsek, ölüm ve yeniden doğum gerçek anlamda YARATICILIK’TIR. Daima yeni içeriği, yeni anlamları, yeni ilişkiler yaratıyor. Reenkarnasyon sözcüğünü kullanmaktan çekiniyorum dini ideolojide kayboluyoruz o zaman.”

Bu noktadan hareket ederek bunu kendi konumuzla ilişkilendirecek olursak, Tanrısal tekerrürün asıl amacı; düşük bilincin, kendini deneyimler aracılığıyla tekrar ede ede, üst bilince tekamül etmek için oynadığı oyunun tamamlanması olabilir mi? Bu konuda gelin Deepak Chopra’nın sözleriyle devam edelim: Aksi takdirde yazının en başında verdiğimiz kar örneği yerine, sanal tekerrür ya da reenkarnasyon illüzyonuyla karşılaşırız ve kendini tekrar eden, ama tekamül etmeyen varlıklar halinde kalmaya devam ederiz.

O zaman tekerrür bir gereklilik midir? Evet.

Çünkü öz herhangi bir deneyime geçtiğinde, tüm versiyonlarını an bilincinde, aynı anda deneyimler ve kendini bu şekilde bilmeye başlar. Tekrarlanmış gibi duran deneyim, aslında bu anlamıyla aynı değildir; zira bütünselliği tüm versiyonlarıyla bildiğinde yine formsuz alana geri dönerek, başlangıcı ve sonu olmayan, ilahi olana, kaynağa yani özüne kavuşmuş olur.

Özet olarak; ilahi olan bilincin tekerrür etmesi; kendi eşsiz biricikliğini sonsuz boyutlarda ifade etmesidir. Tanrısal bilinç açıldığında, reenkarnasyon ya da yaşamlar kendini tekrar etmez; zira “O” olduğunun bilincinin hatırlaması gerçekleşmiştir.

Diğer bir deyimle; “Tanrı kendini hatırlamıştır.” Bu elbette yeni bir başlangıç için formsuz olanın, yeni bir forma bürünmesinin aşkınlığıdır. Oyun şimdi yeniden, ama yeni bir biliş olarak başlıyor desek mi acaba?

“Kendini bilmek için ne yaptın?”

“Sordum.”

“Sorunca bildin mi?”

“Hep aynı cevap geldi.”

“Ne dedi?”

“Genişle!”

“Nereye genişledin?”

“Diğer ben’lerime.”

“Sen cevaplardan yeni soru sordun mu?”

“Evet.”

“Kimsin sen?”

“…”

“Her gelen yeni cevap yeni bir ben oldu.”

“Kimmiş bu yeni ben?”

“Tüm tekrarlardan, tekrarsız olana giden.”

“Giden ve gelen kim?”

“Ben O Ben Olanım.”

“Kim dedi bunu?”

“Tüm paralel veçhelerimden kendini Ben Benim’imle ifade eden.”

“Kimsin sen?”


Deepak Chopra
Your Page Title
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  Reenkarnasyon – Ölüm mü, Yeni hayat mı? EvrimBilge 0 5,752 24-09-2017, Saat: 03:09
Son Yorum: EvrimBilge
  TÜRKİYE'DE REENKARNASYON MANZARALARI EvrimBilge 0 13,690 30-08-2017, Saat: 21:35
Son Yorum: EvrimBilge
  HAKİKİ (GERÇEK) İNSAN VE REENKARNASYON baharumur 0 4,530 05-07-2017, Saat: 11:39
Son Yorum: baharumur
  REENKARNASYON VE HOLOGRAM Archilles 0 3,516 12-06-2017, Saat: 13:42
Son Yorum: Archilles
  KURAN'DA REENKARNASYON Emka 0 16,242 02-06-2017, Saat: 16:10
Son Yorum: Emka

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi