1- Karanlık, kaos aldı başını gidiyor. Ortalık yine toz duman, tıpkı planlandığı gibi.
2- Bilinçler kolaylıkla istenildiği gibi eğilip bükülüyor. Duygular coşturularak, kitleler bir o yana bir bu yana sürükleniyor.
3- Adetullahtandır, hepimiz korkuya ve karanlığa kolaylıkla kapılabiliyoruz, zihinlerimiz buna eğitimli.
4- Güzel insanlar, karanlığın büyük görünen küçük planları ardında ne muazzam evrensel bir plan var bir görebilseniz.
5- Siz Türk diyorsunuz, ben İnsan diyorum; siz Kürt diyorsunuz, ben İnsan diyorum; siz Suriyeli, İranlı, Amerikalı vb. diyorsunuz, ben İnsan diyorum; siz asker diyorsunuz, polis diyorsunuz, ben İnsan diyorum; siz terörist diyorsunuz, ben İnsan diyorum… İnsan, İnsan, İnsan… Tüm varlığımız tek bir gerçeğe bağlı: İnsan..
6- Ama insan var, İnsan var, bir de İNSAN var… Bu sınıfsal bir ayrım değil, farkındalıksal ve sevgisel gelişim farkıdır.
7- Karanlığın yolu, silahı çoktur, aydınlık ise sadece sevgi ve şefkattir.
8- Sevgi ve şefkat, evrendeki en büyük kuvvettir, en güçlü “silah”tır, en eritici güçtür… Kaynağı unutanı, içinde eriterek yeninden kaynağıyla buluşturur.
9- Harika denizciler, dingin sularda değil, fırtınalı denizlerde yetişirler. Kendi gölünüzde balık tutabilirsiniz minik sandalınızla, ama amacınız geçmekse okyanusları, o zaman size dayanıklı bir gemi, cesur bir yürek, koca bir ruh, derin bilgi ve eşsiz tecrübeler gerek.
10- Güzel insanlar, beden gemisinde, cesur yürekli, koca ruhlarsınız, her türlü bilgiye de sahip. Atlattınız da hani irili ufaklı fırtınalar… Şimdiki fırtına güçlü olabilir ama değil misiniz güçlü denizciler siz de? Bu el ayak kesilmesi, bu panik, bu bırakış niye?
11- Canım evren bize vermiş sonsuz varlığı, esirgememiş desteğini, rüzgarını, suyunu, balığını, güneşini, yıldızını, ayını… Kalmışsa geriye geçmek bize okyanusu tüm bu destekle ve bekliyorsa bizi ötelerde yepyeni kıtalar… Bu keder, bu elem, bu umutsuzluk niye?
12- O kadar güçlüyüz ki baktığımızı, söylediğimizi ederiz gerçek. Duyduk dinledik bunu bilgelerden, üstadlardan, şimdi bilim adamlarından defalarca; onayladık alkışladık hunharca, eee o zaman gözden, sözden, yazıdan dökülen bu öfke, kin, nefret, karanlık niye?
13- Koca koca dalgalarla karşı karşıyaysak bu yolculukta, hiç küfreder mi iyi bir kaptan o koca okyanusa? Der mi sen niye böylesin diye, önceki gün keyfini çıkarmışken güneşin, balığın tadını doya doya? Ürperse de onun gücünden, yüreği dolu değil midir okyanus aşkıyla? Peki o zaman bu sizdeki hayata sövüp saydırma niye?
14- Okyanus doludur yunuslarla da köpekbalıklarıyla da, deniz aslanlarıyla da katil balinalarla da, palyaço balıklarıyla da deniz analarıyla da, sıcak suyuyla da buzdağlarıyla da… Hepsi bir arada değiller mi bu koca okyanusta. Yaradan doldurmuşsa koca akvaryumunu binbir çeşitle, zenginlikle… Dünyasında niye o insanı, insanları yarattın niye ona söylenmek niye?
15- En büyük gücünüz, sevgi ve şefkattir güzel insanlar. Koca bir okyanus olmaktır yürekte… Güvenip bilmektir, yüreğinizdeki koca okyanusun sonsuz kozmik okyanusun bir damlası olduğunu ve sonsuz kozmik okyanusun tüm varlığını, bolluğunu, bereketini, enerjisini paylaşacağını sizinle…
16- Krizin, karanlığın; kısaca fırtınanın olduğu yerde bırakıp gitmeyin geminizi elbette… Arkasından gelecektir parlak güneşli günler… O fırtına ki temizler okyanusu, canlandırır, arındırır, parçasıdır evrensel düzenin; dimdik durun dümeninizde yüreğinizde sevgi, şefkat ve dolu dolu cesaretinizle…
17- Güneşli günler yakındır güzel insanlar… insanlar dönecektir İnsana, İnsanlar dönecektir İNSANa… Dünya ise evrilecektir DÜNYAya…
18- Bu yolculuğa cesaret edebilmiş tüm güzel ruhlara, sonsuz sevgi ve saygılarımla…