Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Kullanıcı Adı/E-Posta:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 3,058
» Son Üye: Doo92
» Toplam Konular: 2,832
» Toplam Yorumlar: 3,062

Detaylı İstatistikler

Kimler Çevrimiçi
Toplam: 1595 kullanıcı aktif
» 0 Kayıtlı
» 1595 Ziyaretçi

Son Aktiviteler
Nuh’un Gemisi’nin Çözülem...
Forum: TARİH
Son Yorum: Emka
21-02-2024, Saat: 21:57
» Yorumlar: 3
» Okunma: 6,464
DEMON İSİMLERİ LİSTESİ VE...
Forum: DEMONLAR
Son Yorum: Debriyaj_Balatasi
15-02-2024, Saat: 02:30
» Yorumlar: 1
» Okunma: 23,561
Trabzon'da ki Majisyenler
Forum: TRABZON SPİRİTÜELLERİ
Son Yorum: koavemaji
02-02-2024, Saat: 14:11
» Yorumlar: 0
» Okunma: 381
11:11'in Manevi Önemi ve ...
Forum: EVRENSEL ENERJİLER
Son Yorum: zeynepbuhan
10-11-2023, Saat: 18:49
» Yorumlar: 1
» Okunma: 5,394
Sürekli Şiddetli Baş Ağrı...
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: Gümüşkurt
25-09-2023, Saat: 19:23
» Yorumlar: 0
» Okunma: 874
%100 Etkili Şans İlmi Hav...
Forum: BÜYÜLER
Son Yorum: Gümüşkurt
18-09-2023, Saat: 23:51
» Yorumlar: 0
» Okunma: 741
Baş Melek Cebrail'in ismi...
Forum: Gabriel (Cebrail)
Son Yorum: Gümüşkurt
17-09-2023, Saat: 15:38
» Yorumlar: 0
» Okunma: 652
Samsunlu Spiritüalist ark...
Forum: SAMSUN SPİRİTÜELLERİ
Son Yorum: Gümüşkurt
17-09-2023, Saat: 15:30
» Yorumlar: 0
» Okunma: 495
Ra'yı gördüm ne anlama ge...
Forum: Bilinçaltı
Son Yorum: spiruelistra
28-05-2023, Saat: 13:43
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,661
MUCİZE YARATAN KELİMELER
Forum: ENTERESAN BİLGİLER
Son Yorum: Emka
29-01-2023, Saat: 16:53
» Yorumlar: 11
» Okunma: 95,920

 
  Taç Çakra Güçleri Engellendiğinde Ne Olur ve Nasıl İyileşir
Yazar: Emka - 01-11-2018, Saat: 20:31 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Taç çakranın güçleri mucizelere yol açar. Dengeli bir taç çakraya sahip olmak, iç huzur ve bilincin daha iyi olduğu anlamına gelir. Başınızın tepesinde bulunur mor ve beyaz renkle ilişkilidir.

Taç Çakranın Güçleri

Taç çakra hayatın aşağıdaki yönlerine hükmeder.

* Evrenle bağlantı
* Tüm insanlar ile derin bir ilişki
* En yüksek bilincin yönetimi
* Bir şeylerin ve deneyimlerin algılanması
* Günlük rutin alışkanlıklardan yeni değişime kadar tüm eylemlerin yönlendirilmesi
* Epifiz bezini etkileyerek yaratılış ve gerçeklik anlayışı
* Kendimizin ve çevrenin dönüşümü

Bütün bu taç çakra güçleri insanları gerçekte oldukları gibi yaparlar. Bu, bilgelik ve empatiye yol açar. 

Bir kişi bu çakranın dengelenmesiyle çok güçlü bir insan olur; Sadece kendilerine değil toplumun faydalarını da sağlarlar. Kendilerini ve başkalarını iyileştirebilir, tüm insanlığın birliğini hissedebilir ve dünyayı güçlendirebilir.

Taç Çakranın Anlamı

Taç çakra, tüm çakralar listesindeki yedinci çakradır ve Evrene bağlanır.

Bu çakra ile ilişkili bedenin fiziksel fonksiyonları beyin, sinir sistemi, kafa, deri, gözler, kulaklar, epifiz bezi ve kaslardır.

Taç çakra, bedeninizin ve ruhunuzun enerji merkezidir.

Taç Çakra Tıkanıklığı

Taç çakrası ilahi bilgeliğin kapısıdır. Taç çakra tıkanıklığı, sınırlı ruhsal gelişim, duygusal sıkıntılar ve sosyal izolasyon gibi birçok fiziksel ve manevi problemlere yol açar.

Taç Çakra Tıkanıklığının Belirtileri

*Yönsüz hayat
*Yaşam hedefleri belirleyememe
*Ruhsal Sıkıntı
*Yalnızlık

Bu Belirtiler Haricindeki Fizyolojik  Belirtiler

*Kas Ağrısı
*Tiroid bezi sorunları 
*Nörolojik bozukluklar  
*Şizofreni 
*Alzheimer hastalığı 
*Epifiz bezi bozukluğu 
*Migren 
*Herhangi bir sebebi olmayan baş ağrıları
*Rahatsız uyku


crown-chakra.jpg


Taç Çakra Tıkanıklığının Nedenleri

Taç çakra tıkanıklığının 4 ana nedeni vardır:

1. Sığ İlişkiler: Bir yaşamın parçası olmak için tasarlanmamış olan tüm ilişkiler

2. Bastırılmış Duygular: Herkesi mutlu etmek için insanlar çoğu zaman duygularının da olduğunu unuturlar.

3. Ego: Ruhsal ihtiyaçlara herhangi bir önem vermeden, sadece dünyaca arzuların ödüllendirilmesi ifadesidir.

4. Değişimden Korkmak: Değişim ileriye gitmek için gereklidir, aksi takdirde yaşam, içinde yaşayan tüm enkazlarla durgun bir gölete dönüşür.

Taç Çakranın İyileşmesi

Taç çakra iyileşmesi, bazı günlük yaşam rutinlerini değiştirmenin yanı sıra, manevi düzeyde biraz çalışma gerektirir.

Taç çakranızı nasıl iyileştirebilirsiniz

Meditasyon: Meditasyon yapmak hayatınızın bir parçası olmalıdır. Kafanızda bulunan taç çakra üzerine yoğunlaşarak, mor renkli ışıktan yararlanarak meditasyon yapın.

Kendinizle yeniden bağlantı kurun: Dünyevi arzuların seni çıldırmasına izin verme. Ruhunu dinle. İç sesini duy ve ne diyorsa onu yap. 

Olumsuzluğu kaldırın: Öfke ve öfke gibi hayatınızdaki tüm olumsuz şeyleri ortadan kaldırın, böylece herhangi bir engel olmadan yüksek benliğinize bağlanabilirsiniz.

Doğada zaman geçirin: Doğanın engellenen çakranız için bir tedavisi vardır. Materyalist olmayan şeylerle zaman geçirin. Parkta yürüyüşe çıkın yeşil alanlarda tatil yapın.


Başkalarına karşı nazik olun: İyilik, ruhu besler. Nazik işler yapmak iç huzurunuzu ve mutluluğunuzu iyileştirmenizde size yardımcı olacaktır.

Bu konuyu yazdır

  Horus'un Gözünün Gerçek Anlamı
Yazar: Emka - 28-10-2018, Saat: 10:58 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Bir çok insan Horus'un gözünü gördü, ama pek çoğu aslında sahip olduğu anlamı bilmiyor. Elbette, Mısırlı ama bundan daha fazlası var.

Bilmeyenler için, Horus bir Mısırlı Gökyüzü Tanrısıdır ve Mısır mitolojisinde bulunabilir. Onun, tanrıların en önemlilerinden biri olduğu düşünülür ve Mısır hükümdarının koruyucusu rolünü oynar.  Görünüşü, kırmızı renkli bir taç giyerken ASA tutan ve ankh yapan Şahin başlı bir adam olarak tasvir edilmiştir.

Bazen farklı tasvir edilir ama her formda oldukça önemlidir. Şimdi Horus'un gözü oldukça ilginçtir ve bilinen antik Mısır'dan güçlü bir semboldür. Bunun çok koruyucu bir sembol olduğu söyleniyor ve bazen tüm görme gözü olarak adlandırılır.

horosun_g%25C3%25B6z%25C3%25BC.jpg


Osiris, kardeşi tarafından öldürülmüştü. Bununla birlikte, Osiris'in kalıntıları, tekrar ölmeden önce onu Horus'la emprenye edebilecek kadar uzun ömürlü hale getirmek için bir sihir kullanan karısı İsis tarafından iyileşti. Horus'un doğumuyla birlikte Isis, Nil'in yabani otlarında saklanmak için kaçtı, çünkü Set'in Horus'u da öldürmek isteyeceğini biliyordu. Bununla birlikte, ikisi eninde sonunda Mısır’la savaştı; Nihayetinde “Tanrılar” tarafından Horus lehine karar verilen bir çarpışma, ona “Savaş Tanrısı” unvanını kazandırdı.

Savaş sırasında Horus sol gözünü kaybetti ama gençlik ve ay tanrısı Khunsu tarafından restore edildi.  Sağ gözü Güneş'i temsil etmeye geldi ve sol göz, başlığının “gökyüzü” bölümünün çoğunu kaplayan ay. Açıkçası, literatürdeki aynı hikayedeki varyasyonlarla çok daha fazla bulunabilir, ancak genel tasvir budur.


Horus Mısır'ın her yerinde ibadet etti ve onurlandırmak için birkaç tapınak inşa edildi. İyileşme ve restorasyonla güçlü bir şekilde ilişkilidir. Bu sembolün, birçoğu tarafından, üçüncü gözün bir şekilde, ortalama gözünüzden çok daha fazlasını görebildiği bir şekilde düşünüldüğü düşünülmektedir.

Bu konuyu yazdır

  Ruh Sözleşmeleri: Dünya'ya Gelmeden Önce Yaptığımız Anlaşmalar
Yazar: Emka - 27-10-2018, Saat: 21:09 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Yaşadığımız her hayat farklı bir yaşam dersine odaklanır. Öğrenmemiz gereken her derse kadar tekrar tekrar bu dünyaya dönüyoruz.

Bu gezegene gelmeden önce, kaynakta hala çok fazla olduğumuzda, hayatımızın bir dereceye kadar ne tutacağına karar veriyoruz. Sözleşme imzalıyoruz.

Bunu hatırlamıyorsak da, daha büyük resmi göz önüne alırken hepimizin düşünmesi gereken bir şey, her şey bir nedenden dolayı olur. Örneğin, aşkın gerçekte ne olduğunu öğrenmek istiyorsak, tam tersi ile karşı karşıya kalacağız. Sevgiyi bilmekten nefret ettiğini bilmelisin. Gerçek değerini anlamak için parçalanmış olmalısın. Karşılaştığımız her ders, bu gezegene ayak basmadan önce öğreneceğimizi bildiğimiz bir şeydir.

Understanding-Soul-Contracts-Agreements-...-Earth.jpg


Hepimizin bu dünyada başarmak istediği şeyler var ve bir kılavuz her zaman önceden ayarlanır. Kendini geliştirme her zaman eğlenceli ve kolay bir süreç değildir. Herkesin kendi yollarıyla geçtiği bir şeydir. Gerçek benliklerimizle yeniden bağlanmadan önce henüz öğrenemediğimiz tüm yaşam derslerini öğrenmeliyiz. Evrende anlayabileceğimizden çok daha fazlası var.

Buraya gelmeden önce hepimiz ruh ailelerimizle tanışıyoruz ve hepimizin olması gereken yere ulaşmak için ne yapmamız gerektiğini anlıyoruz. Bu dünyada olmadığımızda, geçmiş yaşamımızdan her şeyi hatırlayabiliyoruz ve bizzat kendi kaderimizin daha bilinçli olmasını da beraberinde getiriyoruz. Buraya geri dönmeden önce bir şeyler hazırlıyoruz. 


Buraya geldiğimiz her seferde, daha önce misyondan ayrıldığımızı varsayarak, farklı bir görevle dönüyoruz. Her hayatın bir planı vardır bu biraz kafa karıştırıcı olabilir ama dürüst olmak gerekirse oldukça güçleniyor.

Bu konuyu yazdır

  Ruhlar, Doğum Öncesi Ailelerini ve Arkadaşlarını Nasıl Seçerler?
Yazar: Emka - 27-10-2018, Saat: 18:37 - Forum: ENTERESAN BİLGİLER - Yorum Yok

Ruhlar birçok farklı yaşam süresi boyunca birçok farklı bedende doğarlar. Bazen daha önce ve diğer zamanlarda yaptığımız gibi ebeveynlerimiz var. Hayatımızda kim olacak, tekrar buraya dönmeden önce kaynağa bağlandığında belirlediğimiz bir şeydir. Bu kararları vermeyi ya da bu insanları seçmeyi hatırlamıyoruz ama bunları yaptık.

Kaynağımızdaki zamanımızda, hangi dersleri öğreneceğimizi, yaşamak istediğimiz yaşamı ve aradaki her şeyi seçeriz. Bu süre zarfında, yolumuz boyunca bize rehberlik edecek olan ebeveynler ve ortaklarla eşleştirildik. Belirli biriyle bir yaşam yaşadıysanız, ikiniz bir sonraki yaşamdaki rolleri gerekçelerle tersine çevirmeyi seçebilirsiniz. Yapılabilecek şeylerin sınırı yoktur.

UUU.jpg

Ruh sözleşmeleri

Özgür iradeniz var ve bunu uygun gördüğünüz şekilde değişiklikler yapabilirsiniz. Kaderimiz, bu kadar kolay karar verilebilecek bir şey değil, ancak ana hatlar her zaman mevcuttur. Ruh sözleşmelerimiz, kendimizle yaptığımız anlaşmalardır, daha yüksek bir bilinç ya da farkındalık haline gelmemize yardımcı olmak içindir.

Doğru kişiyle doğru zamanda karşıladığınızı düşünüyorsanız, büyük olasılıkla bir ruh sözleşmesinin bir kısmı yerine getirildiği içindir. Bu tür bir şeyin hayatınızı nasıl etkilediğini fark etmeye başladığınızda bu kafa karıştırıcı olabilir, ancak daha mantıklı olmaya başlayacaktır. Bu gezegende yine aynı insanlarla tekrar tekrar zaman geçirme eğilimindeyiz. Ruh ailenizi onları bulduğunuzda tanıyacaksınız, ancak bu, bu sefer size verilen aileyi görmezden gelmeniz gerektiği anlamına gelmez.


Bu dünya çok esrarengiz bir yer ancak hiçbir şey için hiçbir sebep yok. Ruhunuzun kendi istediği şeyleri gerçekleştirdiğini bilmenin rahatlığını yaşamalısınız. Sizden önce dersleri öğrenin ve tüm olası yollarla büyüyün. Ruhunuzu kendiliğinden gururlandırın.

Bu konuyu yazdır

  İkiz Alevinizle Tanıştıktan Sonra Ruhsal Olarak Uyanmak
Yazar: Emka - 27-10-2018, Saat: 13:56 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Tabii, hepimiz ikiz alevleri ve onlarla birlikte gelen bağlantıyı biliyoruz, ama çoğumuz, takip eden derin uyanışın farkında değiliz. Siz ve ikiziniz birlikte olsun ya da olmasın, onlardan öğrenilecek çok dersler var.

Kişi kendi ikiz alevini bulduğunda, ruhsal bir uyanışın içinden geçiyor, bu, ruhsal olarak bulunduğunuz yere bağlı olarak, yoğun ve aşırı veya hafif ve bunaltıcı olabilir. Yine de, hayatınızda neler olup bittiğini daha iyi anlayabilmeniz için bilmek önemlidir. Aşağıda, ikizinizle buluştuğunuzda ikizinizle tanışmanızla ilgili olabilecek bir tür manevi uyanışa geçtiğinizin işaretlerini inceleyeceğiz.


twinflame.jpg

Potansiyel Olarak İkiz Alevle İlgili Bir Uyanış Geçirdiğiniz İşaretler:

1. Bir sebepten dolayı açıklanamayan bir üzüntü hissedersiniz.

Ruhsal uyanış, üzüntü ya da depresyon genellikle el ele gider. Çoğu zaman insanlar yaşadıkları şeyleri anlayamazlar ve bu şekilde hissederler. Çalışılması gereken ama aynı zamanda yüzleşmesi zor bir şey.

2. Uyku değişikliği yaşayabilirsiniz.

Daha iyi uyuyabilir veya hiç uyumamak için mücadele edebilirsin. Enerjik değişimlerden geçtiğimizde uyku düzenimiz de değişir. Her şey yoluna girecek olsa da biraz zaman alacak.

3. Yolculuğa dair derin bir his hissedersiniz.

Şimdiye kadar sahip olamayacağınız bir ev bulmanız gerektiğini hissediyorsunuz. Sen dünyayı gezmek ve görmek istiyorsun ama aynı zamanda bu kişiyi o olmasa bile yanınızda istiyorsunuz. Bu, bazıları için olabileceğinden, büyük olasılıkla kalp kırıcı olmayacak bir duygudur.

4. Daha önce hiç olmadığı kadar mevcut olursunuz.

Artık çok daha dikkatlisin. Şu anda varsın çünkü gerçekten sahip olduğun herşeyin olduğunu biliyorsun. Bundan dolayı her saniyenizi beslersiniz, ya da ikizinizle birlikte geçirirsiniz. Onunla geçirdiğin zamanın yollarını ayırsan bile, onunla birlikte sevinirsiniz.

5. Bir zamanlar yakın tuttuğunuz herkes bir şekilde uzak görünüyor.

Sizin için çok yakın olduğunu düşündüğünüz herkes artık bu kadar yakın hissetmiyor. Çünkü ikizinizle olan bağlantınız çok daha yoğun. Bu bağlantının yoğunluğu diğerlerini gölgeler.

6. Enerjiniz zaptedilmiş gibi hissediyorsunuz.

İkiziniz sizi düşündüğünüzden çok daha fazla tüketiyor. Bu bazen olur. 

7. Daha çok bağlı ama aynı zamanda çok ayrı hissediyorsunuz.

Hepimiz gibi hissediyorsunuz, ama aynı zamanda bu dünyadaki insanların geri kalanından ayrılma duygusu hissediyorsunuz. Çünkü bu anda ikizinizle daha çok bağlısınız. Enerjik vücudunuzda başka hiçbir şey önemli değildir.

8. Her şey öncekinden çok daha yoğunlaşıyor.


Her şey bir zamanlar olduğundan çok daha yoğun. Daha önce düşünmediğin şeyler şu anda düşüneceğin şeyler. En küçük şey bile bu anın en büyük farkını yaratıyor.

Bu konuyu yazdır

  Ruhani Bir Bağınızın Olduğunu Gösteren 9 işaret
Yazar: Emka - 25-10-2018, Saat: 16:12 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

İlişkiler oldukça karmaşıktır ve herhangi bir ilişkinin geleceğini belirlemek zordur!

Kısa bir süre boyunca hayatımıza girip, bize önemli bir ders vermek için gönderilen ve sonrasında ayrılan bazı insanlar var. Bununla birlikte, daha derin bağlantı kuran nadir kişiler de vardır. Bunlar bizim ruhlarımızdır, derin, ruhsal düzeyde bizimle bağlantı kuran sevgililerimizdir.

True-Spiritual-Connection-is-a-Powerful-String.jpg

Ruhsal Olarak Bir Bağınız Varmı? Bu 9 İşarete Dikkat Edin

1 - Körü körüne birbirinize güveniyorsunuz.

Tanıştığınız andan itibaren, bu kişi ile güven düzeyinizi sorgulamadığınız için kendinizi çok güvende hissettiniz. Onların sözlerinden yana kalacağınızı ve her zaman gönülden en iyi ilgilerinizi alacağınızı biliyorsunuz. Aslında, bu hayatta başkalarından önce onlara güvenirsiniz.

2 - Birbirinizle derin ve anlamlı sohbetleriniz var.

Zamanınızı küçük konuşma veya yüzey seviyesinde konuşmalarla harcamazsınız, bunun yerine derin ve anlamlı konular hakkında iletişim kurarsınız. Bu, geleceğin konularını, yaşam hedeflerinizi, ruhsal inançlarınızı ve daha fazlasını içerir. Sınır dışı bir konu yoktur anlaşmazlıklar saygı ve anlayışla karşılanır, birbirlerinin görüşlerini anlamaya ve bilginizi genişletmeye çalışırsınız.

3 - Onların yanındayken tamamen sakin ve güvenli hissediyorsunuz.

Bu kişi etrafında olduğunuzda, sizi fiziksel ve duygusal olarak sakin ve rahat hissettiriyor. Anksiyete ya da korku hissettiğinizde aradığınız kişi onlardır sizin için orada olmanın güvende  hissettirebilmelerini sağlarlar.

4 - Büyümek için birbirinizi zorlarsınız, birbirlerini en iyi şekilde ortaya çıkarırsınız.

İlişkinizde güvende hissetmenizi sağlayabilir, ancak gerekli olduğunda konfor bölgelerinizin dışında birbirinizi itmeyi de ihmal etmeyin. Bu size büyümek için gerekli fırsatları sağlar. Birbiriniz için daha iyi olma arzusuyla birleştiğinizde, bu her birinin kendinizin en iyi halini almasına yol açar.

5 - Bütün hayatınızı tanıyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz.

Yakın zamanda yeni biriyle tanışmış olabilirsiniz, ama birlikte olduğunuzda böyle hissetmiyorsunuz. Bunun yerine, tüm hayatınızı tanımışsınız gibi hissediyorsunuz. Açıklamaya meydan okuyan, derin ve anlamlı bir bağlantı yaratan bir aşinalık düzeyine sahip olursunuz.

6 - Seni özgür hissettiriyorlar.

Bu kişi hakkında ne söylediğinizi veya ne yaptığınızı izlemeniz gerekmediğini, kendinizi kamusal imajlarla ilgilenmeniz gerektiğini düşündüğünüzü hissetmiyorsunuz. Bunun yerine, sadece kendiniz olmakta özgürsünüz, bunun için yargılama ya da eleştiri ile karşılaşmayacağınız fikri ile rahatsınız.

7 - Daha büyük bir şeye karşı çalışıyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz.

İlişkiniz, ikiniz arasında inanılmaz bir bağlantıdan daha fazlası gibi hissettiriyor. Bunun yerine, çok daha fazlası gibi geliyor. Geleceğiniz için planlarınıza bir bakın, kendinizi daha büyük bir şeye doğru çalıştığınıza inanıyor musunuz?

8 - Sizin aranızdaki iletişim, sözlü ifadenin ötesine uzanır.

Bazı ilişkiler sadece sözel olarak iletişim kurma becerisine dayanırken, siz bunun üzerine dayanmaz. Tek bir kelime olmadan açık bir şekilde iletişim kurabilirsiniz. Paylaştığınız bağlantı, bir diğerinin beden dilini, yüz ifadelerini ve daha fazlasını kolayca okuyabileceğiniz kadar derin.

9 - Sadece bunun doğru olduğunu biliyorsun.

İçgüdüler için söylenecek bir şey var ama onları çok sık görmezden geliyoruz. Sadece bunun son derece bağlantılı bir kişi olduğunu biliyor olabilirsiniz, gerçek bir nedene ihtiyacınız yoktur. 

Bu konuyu yazdır

  NLP ile Kendine format atmak mümkün mü?
Yazar: Emka - 24-10-2018, Saat: 13:31 - Forum: NLP - Yorum Yok

NLP ile hayatınızda artık neyin daha iyi olması sizin elinizde. Sihirli kelimemiz nasıl?

NLP = (Neuro Linguistic Programming) Sinir Dili Programlaması
Neuro (beyni temsil eder) ile; insanların görme, işitme, hissetme, koklama ve tatma duyuları ve bu duyuların yönetildiği beyin ve sinir sistemi vurgulanır.

Linguistic (sinirsel uyarılar) ile; yaşam deneyimlerinin dil vasıtası ile kodlanması, dilin deneyim edinme ve değişim süreçlerindeki etkisi vurgulanır.

Programming (programlama) ile; arzu edilen değişiklikleri gerçekleştirmek üzere, duygu, düşünce ve davranışlarımız üzerinde, bilinçli veya bilinçdışı akıl yardımıyla yapılan yeniden düzenleme biçimi vurgulanmaktadır.


ty.jpg


NLP nedir?
NLP, yaşamımızda üzerinde düşünmeden, otomatik olarak gerçekleştirmiş olduğumuz algılama, düşünme ve davranış süreçlerini, bilinçli hale getirme ve geliştirmede üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda, zihnin işleyişi ile ilgili, yetmişli yılların sonlarına doğru Amerika’da geliştirilmiş bir model ve metodolojidir.

Kişisel yetenek ve becerilerin açığa çıkarılıp pekiştirilmesinde kullanılan NLP, duygu, düşünce ve davranış kalıplarını bilinçli hale getirip hedef odaklı ve yapıcı bir şekilde geliştirmede kullanılan bir dizi yöntemler sunar.

Modelleme
NLP’nin altyapısını, insanların çevrelerini nasıl algılayıp ne şekilde tepki gösterdikleri, nasıl iletişim kurdukları ve davranış kalıpları üzerinde yapılan araştırmalar oluşturur.
NLP de bu tür araştırmalar özellikle kendi alanlarında çok başarılı olan insanların stratejileri üzerinde yoğunlaştırılmıştır. Buna NLP de “Modelleme” (Modelling) denir ve günümüzde hızlı öğrenme “Accelerated Learning”in önemli bir parçasıdır.

NLP araştırmaları sonucunda geliştirilen bilgi teknik ve yöntemler, insanlar arasındaki iletişimi pekiştirmede kullanıldığı gibi, hedef ve çözüm bulma süreçlerinde de yıllardır başarılı bir şekilde kullanılmaktadır.

Birçok insan NLP’yi kendi kişisel gelişimi için kullanıyor
Sizi kısıtlayan korkuların, alışkanlıkların ve benzeri etkenlerin üstesinden gelip, sizi hedefleriniz doğrultusunda destekleyen yeni davranış seçeneklerinin oluşturulmasında NLP size destek sağlar. NLP’nin temel varsayımları ve özel uygulamaları, geçmişten gelen korkularınızı, kısıtlayıcı inançlarınızı, zarar veren alışkanlıklarınızı değiştirmede size yardımcı olacak etkili çözümler sunarak yaşam enerjinizi yeniden keşfetmenizi sağlar.

NLP bu süreci, iletişim kurma, tepki verme ve hissetme seçeneklerinizi zenginleştirerek destekler. Daha fazla seçeneğe sahip insanlar, daha isabetli tercihlerde bulunabilirler. Yaşamınızdan menmun değilseniz, NLP sizlere belki de daha önce üzerinde hiç düşünmediğiniz yeni yaşam alternatifleri sunabilir.

NLP ile hayatınızda artık neyin daha iyi olması sizin elinizde. Sihirli kelimemiz nasıl? Tüm çalışmalarımız bunun üzerine kurgulanıp ilerliyor.
Birçok insan var olan ritüellerine o kadar bağlı kalıyor ki kendini unutma evresine giriyor, aslında buna uyku modu diye nitelendirebiliriz. Uyanmanın zamanı geldiğinde neler kaçırdığımızın ve asıl bizim ne istediğimiz ile yüzleşme vaktidir. NLP de ilk olarak ben Nasıl daha iyi olurum diyerek farkındalığımızı aktif hale getiriyoruz. Kendi kurallarımızın altında esareti yaşıyoruz. Potansiyelinizi açığa çıkarmanızın tam zamanı farkındalığın yaşamınızı nasıl yeniden şekillendirip, yeni keşiflere yolculuk yapmanıza imkan sağlayacaktır . Algınız, bakış açınız, olayları yorumlamanız, enerjiniz evrende ve etrafınızda olan her şeyin değiştiğini keşfedeceksiniz. NLP ile yeni farklı zihinsel bir deneyim yaşıyorsunuz.

Günümüzde birçok kişi potansiyellerinin çok küçük bir bölümünü yaşamlarına yansıtabiliyorlar. Kendi istek ve hedeflerine ulaşmak için kısıtlı zamana sahip olduklarını düşünüyorlar peki gerçekten öyle mi. İsteklerinizi gerçekleştirmeniz konusunda gerekli bilgi ve becerilere ulaşmanın yollarını bulmanız ve keşfetmeniz konusunda önemli zihinsel yola çıkıyorsunuz.

Ne kadar değerli özel olduğumuzu keşfetmeli günlük hayatta kullandığımız limitli potansiyeli bırakıp, asıl potansiyelinize NLP ile buluşma fırsatı yakalıyorsunuz. Korkularımız, kaygılarımız, kendimize sunduğumuz engellerimizden kurtulmamızı konusunda önemli rol oynuyor.

Hayatınızın kontrolünü NLP ile elinize almanıza yardımcı oluyoruz.
Çalışmalarımızda öncelikle kişinin içsel konuşmalarını net şekilde dile getirmesine yardımcı oluyoruz ve ardından dönüşmek istediği versiyonu için nelerin gerektiğini yazıyoruz çünkü yazıda büyü vardır. İstediğimiz ve istemediğimiz her şeyi sıralıyoruz.

Duygularımızla yüzleşmeyi onları arka plana atmadan varlıklarını kabul edip verdikleri mesajı anlayıp olması gereken yere yerleştirmeyi hedef alıyoruz. Duygularımızı kendi yönetimimiz altına alarak hayatımızı özgür hale gelmesini amaçlıyoruz. Çalışmalarımız esnasında bu yöntemin kişinin öncelikle özgüvenini geri kazanmasını sağladığını kısa sürede gözlemliyoruz. Kendi değişimimizi gözle görünecek boyuta taşıdığımızda geriye kalan doğru Kodlamalarla her türlü sizi geriye atan negatif, olumsuz etkileri geride bırakmayı hedef alıyoruz. İstediğimiz, amaçladığımız yaşam kalitesine NLP yöntemleriyle en doğru ve kalıcı şekilde ulaşıyoruz.

NLP yöntemleri kişilerin istek ve amaçları doğrultusunda değişmektedir. Bulunduğunuz durum, göz önüne alınarak engel olarak görülen konular üzerinde çalışmalara başlıyoruz. Korkularımız, endişeler, kaygılar, fobiler, geçmişten gelen kötü deneyimlerin yanlış kodlamalardan arınıyoruz. Yeni ve üst versiyonumuza ulaşmamızı sağlıyor bu çalışmalar.

Negatif hislerimiz gittiğinde geriye özgüven ile barış sağlayıp yeni versiyonumuza yani asıl potansiyelimizi keşfetmek için ikinci aşamaya geçiyoruz. Sizin yetenek ve bilgileriniz dahilinde yeni kodlamalarla daha konforlu bir yaşamadım atmış oluyorsunuz. Olaylar üzerinde anda kalarak nasıl sorunları çözebileceğinizi duygularınızı doğru şekilde kullanabilmeyi de amaçlıyoruz.

Deneyimlerimizin kötü izleri gittiğinde mükemmel deneyim olarak hayatımızı kolaylaştırmak için kullanabiliyoruz. NLP de yapılan aşamalı tüm bu çalışmalar işinizde daha başarılı olmanız yada aile, özel yaşamınızda ilişkilerinizde kendinizi daha iyi ifade etmenize yardımcı oluyor. Yaşam da kendinizi tamda olması gerektiği gibi yaşamanıza hayatın gerçek anlamlarını doğru şekilde algılayıp yaşamanıza yardımcı oluyoruz.


Kaynak: indigo Dergisi - 
Yazar: Pınar Erdoğan – Kişisel gelişim uzmanı

Bu konuyu yazdır

  Kabul etmekten korkmayın: Hayatınızı değiştirecek 7 gerçek
Yazar: Emka - 22-10-2018, Saat: 14:00 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM - Yorum Yok

Sınırlar aşıp konfor alanından çıkmak çoğu kişi için en korkutucu zamanlardır. Bu aşamada o korunaklı bölgeden çıkarak hayatın gerçekleri bir bir kişinin karşısına çıkar ve zorluklar da bunun beraberinde gelir. Ancak özgürlüğe kavuşup gerçek bir birey olmak için bu aşamaya gelmek şarttır. Gerçek er ya da geç karşınıza çıkacaktır.

Bu aşamada herkes yaşamlarındaki yarı gerçekleri ve yalanları kucakladığının farkına varır ya da kendine itiraf etmeye başlar. Zamanla bu yarı gerçekler ve yalanlar aşılmaya başlansa da yolumuza tekrardan çıkarlar ve bazen bizi büyümekten, öğrenmekten, sevmekten ve en büyük potansiyelimize kadar yaşamaktan alıkoyarlar. Gerçekler korkutucudur ama tüm bu gerçekleri aşmanın yolu da kabul etmekten geçer. İşte bu aşamada size yol gösterecek olan 7 hayat gerçeği…

1. Mücadele ettiğimiz şeylerin büyük çoğunluğunu kendimiz yaratıyoruz ve onları bir anda aşmayı umuyoruz.

Her zaman mücadele içerisindeyiz. Her gün bunlarla baş etmeye çalışıyoruz. Endişeleniyoruz, geciktiriyoruz, yalnız hissediyoruz, yeterince iyi olmadığımızı düşünüyoruz, daha çok paramız olmasını diliyoruz, farklı bir işe yönelmek istiyoruz, her şeyin çok daha kolay olmasını diliyoruz… Düşündüğümüz şey her ne olursa olsun bunları kendimiz yaratıyoruz. Bunların hepsi biz onları akıllarımızda yarattığımız için gerçek. Kendimizi hayatın nasıl olması gerektiğine dair idealler ve fantezilerle dolduruyoruz. Endişeleniyoruz çünkü “Ya beklediğim gibi bir şey gerçekleşmezse?” sorusu aklımızdan çıkmıyor. Sinirleniyoruz çünkü “Hayat böyle olmamalıydı” düşüncesi yakamızı bırakmıyor. Ancak bunların hepsi sizin zihninizde. Oysa ki formül basit: Eğer daha iyi düşünürseniz daha iyi yaşayabilirsiniz.

Derin bir nefes alın ve geçmişe dair ‘keşke’lerinizi bir kenara bırakın. Henüz yaşanmayan geleceğin de size getireceği sürprizlere açık olun. Bu esnada anı yaşayın. Kendinizi yargılamayın. Sadece odaklanarak yaşadığınız anı deneyimleyin.

2. Başkalarının bizi yargılamasından ya da eleştirmesinden korkuyoruz.

Başka insanların sizin hakkınızda ne düşündüğü kimin umurunda? Kişisel değerinizi başkalarının fikirlerine bağlamak, size güveniniz ve mutluluğunuz söz konusu olduğunda ciddi sorunlara yol açabilecek kusurlu bir gerçeklik duygusu verir. Ancak bunu yine de kolay kolay aşamayız. Başkalarının cazip olduğumuzu düşünmesini ister, sosyal medyadaki beğeni ve yorum sayısını kontrol ederiz. Yani birçoğumuz diğerlerinin düşündükleri şeyleri önemseriz.

Başkalarının görüşlerine önem vermek yanlış değildir ancak insanlar görünen birkaç şeye dayanarak sizi yargılıyorsa siz de bir etki havuzuna dahil olmuş olursunuz. Bu da size bir şeyleri yanlış yaptığınızı düşündürür. Başkalarının yönlendirmelerine göre hayatınızı yaşadığınızdaysa mutsuzluk hayatınızın merkezine yerleşir. O yüzden kendinize sık sık şunu hatırlatın: Çoğu insanın hakkımda düşündükleri o kadar da önemli değil!

hayatinizi-degistirecek-gercekler-2-728x456.jpg


3. Geçmiş deneyimlerimize dayanarak olduğumuzdan daha az yetenekli olduğumuzu düşünüyoruz.

Bir şeylerde başarısız olduğunuz bunun tüm hayatınızı etkileyeceği anlamına gelmez. Zihinsel olarak geçmişte olduğundan daha yavaş büyüdüğümüzü biliyor olsak da yeteneklerimizin çoğunun büyüdüğünü unuturuz. Ancak insanın içerisinde bitmeyen bir güç vardır ve bu her zaman gelişime açık olduğunun bir göstergesidir. Ancak bunlar ilerlediğimiz yolda bize engel olmak yerine bizi motive etmelidir. Tabii bu esnada geçmişi tamamen yok sayamayız. Bu noktada yapmamız gereken geçmişten ders alarak gelecek için bunların hepsini güncellemektir.

4. Gerçek acı, kalp kırıklığı ve başarısızlık büyümemize yardımcı olabilecek sonuçlardır.

İkonik romanlar, şarkılar ya da buluşlar geçmişten gelen acılar, kalp kırıklıkları ve başarısızlıklardan ilham alarak oluşuyor. Hatta Post-Travmatik Büyüme olarak adlandırılan yeni bir psikoloji alanı, çoğu insanın zorlu yaratıcı ve entelektüel gelişim için zorluklarını ve travmalarını kullanabileceğini öne sürüyor. Araştırmacılar travmanın insanların uzun süreli memnuniyetlerini, duygusal güçlerini ve becerilerini artırmalarına yardımcı olabileceğini belirtiyorlar.

Dünyayı ‘güvenli bir bölge’ olarak gördüğümüz zaman, paramparça olan şeyleri yeniden gözden geçirmek zorunda kalıyoruz. Bir anda çevreye dikkatlice bakma ve yeni başlayanların gözleriyle bir şeyler görme fırsatı buluyoruz. Bu da kişisel ve profesyonel gelişim için son derece fayda sağlıyor. Bu aşamada da her zaman mükemmel hayat yaşayan kusursuz bir insan olmadığınızı bilerek kendinizi olduğunuz gibi, tüm gerçekliklerinizle kabul etmelisiniz.

5. Hayatta istediğimiz şeyi elde etmek için bazı şeylerden ödün vermeliyiz.

Önemli şeylere “evet” diyebilmek için bazı iyi şeylere “hayır” demeliyiz. Hayatınızda büyürken odaklanmanız gereken şeyleri iyi bir şekilde seçmeniz gerekir. Çünkü bu esnada her an, binlerce küçük şey dikkatiniz için yarışır. Bütün bunlar iki kategoriye ayrılır ve kafanızı karıştırmayı başarır: Öncelikleri olan şeyler ve olmayan şeyler. İş yerinde başarıya ulaşmak için çalışmak şarttır ama her gün çok uzun saatlerinizi buna harcayamazsınız. Gün sadece 24 saattir! Ancak her zaman olduğundan daha fazla çalışarak, sisteminizi kademe kademe artırarak başarıya ulaşmanız çok daha kolay bir hal alır. Hayatta bir şeyi gerçekten istiyorsanız bunun bir bedelinin olduğunu unutmayın.

6. Tutku bulduğumuz değil yaptığımız bir şeydir.

Birçoğumuz eninde sonunda bizi mutluluğa ve başarıya ulaştıracak olan “tutkumuzu bulmaya” çalışıyoruz. Tutkumuzu bulmaya çalıştığımız zaman ise onun bir şekilde bir ağacın arkasında ya da bir kayanın altında saklandığını düşünürüz. Ama tutku birden bire karşımıza çıkacak bir şey değildir. Tutkuyu bulmanın yolu bir şeyleri doğru yapmaktan geçer.

Çoğumuz gün içerisindeki görevlerimizi yaparken bile aklımızın ve kalbimizin yarısını kullanıyoruz. Çünkü o esnada sihirli bir değneğin gelip bize dokunacağını umuyoruz. Hayatınızda daha fazla tutku istiyorsanız, şu anda bunun hakkında bir şeyler yapın. Kalbinizi ve zihninizi tam olarak işin içine dahil edin. Yarına bırakmadan, beklemeden bugün harekete geçin.

7. Şu andan daha iyi bir başlama zamanı yoktur.

Bir Çin atasözü “Ağaç dikmek için en iyi zaman yirmi yıl önceydi. İkinci en iyi zaman ise şimdi” der. Siz de hedefleriniz üzerine düşünürken bu sözü aklınızın bir köşesine yazın. Hayattaki mevcut konumunuz, geçmiş planlama ve karar verme sürecinizin bir yansımasıdır. Geleceğinizin daha iyi sonuçlar vermesini istiyorsanız, hayatınızda acil ve zorlayıcı değişiklikler yapmanız gerekir. Hayattan bir şey bekliyorsanız, nefes almak istediğiniz gibi onu istemelisiniz. Bunun için de bugünden başlayarak ilk adımı atmalısınız. Kolay olmayabilir ancak şimdi başlamazsanız hayallerinize ulaşmayı o kadar erteliyorsunuz demektir.


Kaynak: uplifers

Bu konuyu yazdır

  Büyük Kozmik Kütüphane Akaşik Kayıtlar
Yazar: Emka - 22-10-2018, Saat: 13:51 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Akaşik Kayıtları hiç duydunuz mu? Kuşkusuz Akaşik Kayıtlar, şimdiye kadar var olan her şeyin saklandığı muazzam bir kozmik kütüphanedir: zamanın ve mekânın sınırları dışında yer alan devasa bir hafıza bankası gibidir.

Akaşik kayıtların, geçmiş yaşamlarımız, şu anki ve gelecekteki olasılıklar (reenkarnasyon teorisinin bir parçasını oluşturan) hakkındaki bilgilere erişebildiğimiz kozmik bilginin süperbilgisi olarak hareket eden tüm bilgimizi ve deneyimlerimizi içerdiğine inanılmaktadır.

Fakat bu kayıtlar yalnızca insan ruhuyla ilgili bilgi içermez, sözde Akaşik kayıtlar, yaşamın başlangıcından mikrokozmos ve makrokozmostan ortaya çıkan, gelecek olasılıklara kadar tüm evrenin bilgisine de sahiptir. Theosofik ve Antroposofik bakış açısından, Akaşik kayıtların geçmişte, günümüzde veya gelecekte meydana gelmiş olan tüm insan olaylarının, düşüncelerinin, sözlerinin, duygularının ve niyetlerinin bir özeti olduğunu anlıyoruz.


Akashic-Records.jpg


Böyle bir kozmik hafıza bankasının var olduğu fikri, zamandan beri bilim insanlarını ve filozofları büyülemiştir.

Akasha ya da ākāśa, geleneksel Hint kozmolojisinde ya uzay ya da âlemin bir terimidir.

Kadim Sanskrit’te, eski Hindular’ın tüm evren boyunca var olduğuna inandığı ve tüm evrende varolan ve sesin aracı olacağı düşünülemez, maddi olmayan, somut ve soyut bir akışkan olan ‘eter’ (âther) ‘i tanımlamakta kullanılır.

Kristal Linkler tarafından belirtildiği gibi, Surat Shabda Yoga kozmolojisinde Akaşik Kayıtlar Trikuti’nin nedensel düzleminde yer alacaktır.

 Akasha’daki inananlar, Akasha’nın ne kadar yaygın kullanıldığına dair çok sayıda iddiada bulundu:

-Hindular ve Sanskrit’in dilinin kendisinin Akasha’dan çıkarıldığı iddiası.

-Mısır’da Akasha’yı okuyanların yüksek tutulduğu ve Firavunlara günlük faaliyetler ve rüya yorumları hakkında tavsiyelerde bulunulduğu iddiası.

-İrlanda, İskoçya, Galler ve İngiltere’nin Druid kültürlerinin Akasha’ya erişme yeteneğini gösterdiği iddiası.

Alice A. Bailey, Patanjali’nin Yoga Sutrasındaki Ruhun Işığı adlı kitabında yazdı – Kitap 3 – Birlik elde edildi ve sonuçları (1927):

“Akaşik kayıtlar, gezegenimizin tüm arzularını ve dünya deneyimlerini kayıt altına alan büyük bir fotoğraf filmi gibidir. Onu algılayanlar, üzerinde resmedilenleri görecekler: Zamanla her insanın yaşam deneyimleri, tüm hayvan krallığının deneyimlerine tepkiler, her insan biriminin karmik doğasının (arzuya dayalı) düşünce biçimlerinin toplanması. Sadece eğitimli bir okültist, gerçek deneyim ile hayal gücü ve keskin arzunun yarattığı astral resimler arasında ayrım yapabilir.”

Başka bir deyişle, Akaşik Kayıtları, teoride, zaman ve mekânın dışında, fiziksel olmayan bir şekilde var olan “veri” olarak tanımlayabiliriz. Akaşik kayıtlar, eterin içine gömülü ve kayıtlı bir tür sonsuz bellek (zamanın başlangıcından beri olan her şeyin) olarak da özetlenebilir.

Yani, eğer böyle bir kütüphane var ise, ona erişebilmemizin bir yolu var mı?

Akaşik kayıtlar, evrenin tüm bilgisini ve tarihini içeriyorsa, hayatın başlangıcından mikrokozmos ve makrokozmostan ortaya çıkan gelecek olasılıklara kadar, bu kozmik kütüphaneye erişme, ona erişen kişinin sonsuz bilgiye sahip olacağı anlamına gelir.

Eğer gerçekleşmiş olan, gerçekleşmekte olan ve henüz gerçekleşmemiş olan her şey bu varsayılan kozmik kütüphanenin içinde yer alıyorsa, o zaman ona ulaşmak, o kişinin henüz gerçekleşmeyecek olan olayları bileceği anlamına gelir.

Nostradamus – Dünya tarihinde en kötü şöhretlilerden biri

Fransa’da 1555’te Michel de Nôtre-Dame, Nostradamus, tuhaf fikirler, tuhaf bilgilerle dolu bir dizi gizemli ayet yazmaya başladı. Bunların Dünya’daki gelecekteki olayların şaşırtıcı tahminleri olduğu iddia ediliyor. Çalışmasıyla Nostradamus’un yüzlerce yıl önce felaketleri tahmin etmeyi başardığı düşünülmektedir.

Ayrıca, Nostradamus’un tüm dünya tarihini bugüne kadarki ölümünden ve çok ötesinde tahmin ettiği iddia edilmektedir.
Fransız Hekim ve eczacı, 1871’deki Büyük Şikago Ateşi’ni ve 1930’lardaki Hitler’in yükselişini tahmin ederek kredilendirilmiştir. Ayrıca 11 Eylül 2001 hakkında şunları yazdı: Yerkürenin merkezinden gelen yangınlar, Yeni Şehir etrafında titremelere neden olacak. İki büyük kaya uzun bir süre savaşacak; Arethusa yeni bir ırmağı kızdıracak.

Ayrıca Ay’a inişi, J.F.K.’nin suikastını ve nükleer bombayı tahmin etti.

Peki bunu nasıl yaptı? Onun tahminleri yanlış yorumlanmış olan şiirlerin ve kişisel yazıların sonucu muydu?

Ya da, bazı yazarların önerdiği gibi, Nostradamus’un aslında geleceği öngörmeyi başarması mümkün müdür? Ve bunu gizemli bir kozmik enerjiye girerek mi yaptı: Akaşik Kayıtlar.

Edgar Cayce — diğer Nostradamus

Birçok kişi tarafından uyuyan peygamber olarak adlandırılan Edgar Cayce, çalışmalarının çoğunu bilmediği gerçeğine rağmen en popüler insanlardan biri olarak kalmıştır.

Cayce, bugün halihazırda gerçekleşen pek çok kehanetten, İkinci Dünya Savaşı ya da Kennedy de dahil olmak üzere birçok cumhurbaşkanının ölümü hakkında tahminde bulunmuştur.

Hayatını, diğerlerinin yanı sıra, düzenleme, basiret, UFO, Atlantis, maneviyat ve şifa ile ilgili konuları araştırmaya adadı.
Tıpkı Nostradamus gibi, uzun yıllar önce gerçekleşecek olan şeyleri görmenin inanılmaz armağanı olmuş gibi görünüyordu. Vesuvius ve Etna yanardağlarından birinin ya da her ikisinin uyanışını açıkladı.

1934’te, Japon topraklarının çoğunun denize kaydığını tahmin etti. Merakla, Japon jeolog Nobichico Obara, Japonya’nın sürekli olarak yılda iki ila üç santimetre denize döküldüğünü savunuyor.

Peki bunu nasıl yaptı? Nostradamus gibi Cayce de Akaşik Kayıtlara erişmeyi başardı mı?

Baba Vanga ve inanılmaz kehanetleri

Nostradamus ve Cayce gibi, Bulgaristan’dan kör bir mistik olan Baba Vanga, gelecekten inanılmaz şeyler öngördü.

Birçok yazar tarafından 21. yüzyılın Nostradamus’u olarak anılmaktadır. Her nasılsa, 11 Eylül terör saldırılarını, 2004 Boks Günü tsunamisini öngörmeyi başardı ve aynı zamanda dünyayı yıllar önce terör örgütü IŞİD’in yükselişi konusunda da uyardı.
Baba Vanga’ya göre 9/11:
“Korku, korku! Amerikan kardeşleri (iki kardeşin kulelerine atıfta bulunulduğu düşünülüyor) çelik kuşların saldırısına uğradıktan sonra düşecek (iki kaçırılmış yolcu uçağı olduğu düşünüldü). “Kurtlar bir çalıda uluyan (ABD Başkanı George Bush’a referans olduğuna inanılan) ve masum kan akacak.”
Ayrıca 2000 yılında Rus Denizaltı Kursk trajik kaderini tahmin etmeyi başardı;
“Yüzyılın başında, 1999 ya da 2000 yılının Ağustos ayında, Kursk suyla kaplanacak ve bütün dünya onun üzerine sızacak.”


Kaynak: Galaksiarşivi

Bu konuyu yazdır

  Gizemli 5000 Yıllık Taş Toplar
Yazar: Emka - 22-10-2018, Saat: 13:43 - Forum: İCATLAR VE KEŞİFLER - Yorum Yok

Avrupa’nın Geç Taş Devri’ne ait, taştan yapılmış toplar, 200 yıl önce ilk keşfedildiği günden beri arkeologları şaşırtmaya devam ediyor.

Sarmal oyulmuş Towie topu (ortada) dahil, oyulmuş taş topların 3 boyutlu modelleri artık çevrimiçi olarak
yayınlanıyor. C: İskoçya Ulusal Müzesi

Bu esrarengiz nesnelerin 500’den fazlası, en çok kuzeydoğu İskoçya’da olmak üzere, aynı zamanda Orkney Adaları, İngiltere, İrlanda ve Norveç’te de bulundu.

Arkeologlar hala Neolitik taş topların orijinal amacını veya anlamını bilmiyorlar, ki bu toplar dünyanın herhangi bir yerinde bulunan en iyi Neolitik sanat örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Ama şimdi, özellikle halkla paylaşmak için muhteşem topların sanal 3D modelleri yaratıldı. Buna ek olarak, modeller, toplar üzerindeki çizimler gibi gizli desenler de dahil olmak üzere bazı yeni detayları ortaya çıkardı.

Çevrimiçi modelleri yaratan İskoçya Ulusal Müzeleri’ndeki küratör Hugo Anderson-Whymark, yıllar boyunca taş toplar için birçok fonksiyonun önerildiğini söylüyor.

Mesela ihtimaller arasında, silahların ezilmesi için taş başları veya Neolitik tüccarlar için standartlaştırılmış ağırlıklar veya megalitik anıtlarda kullanılan dev taşların taşınması için makaralar olarak yapılması gibi amaçlar var.

Bir teori, oyulmuş taş topların birçoğunun sicim ile sarılmış olması. bu da sapan gibi atılmasına izin veriyordu. Diğer teoriler, topları dini bağlılığın nesneleri veya sosyal statünün sembolleri olarak tanımlıyor.

tas1.jpeg


Neolitik gizem

Edinburgh’daki İskoçya Ulusal Müzesi, İskoçya ve Orkney Adaları’ndaki Neolitik arkeolojik alanlarda bulunan yaklaşık 140 ve diğer yerlerden 60 tane oyulmuş taş top içeren koleksiyona sahip.

Edinburgh’da her ne kadar bunların sadece birkaç tanesi sergileniyor olsa da, müze koleksiyonundan elde edilen toplam 60 adet 3 boyutlu Neolitik oymalı taş balta modeli artık online olarak yayınlanıyor. Böylece dünyanın her yerinde antik harikalarla ilgilenen herkes bunları ayrıntılı olarak inceleyebilir ve herhangi bir açıdan görebilir.

Çevrimiçi koleksiyon, bu nesnelerin en ünlüsünü, 1860 civarında İskoçya’nın kuzeydoğusundaki Towie kasabası yakınlarında bulunan Towie topunu da içeriyor. Top, dört lobunun üçünde sarmal desenlerle oyulmuş. Neolitik sanatın şimdiye kadar bulunan en güzel örneklerinden biri.

Bazı arkeologlar, bu tarz karmaşık nesnelerin sadece taş aletlerle oyulabileceğine inanmakta zorlandılar ve bu topları, yanlış bir şekilde geç Demir Çağı ve Erken Ortaçağ döneminde İskoçya’da, günümüzden 1800 ila 1100 yıl önce yaşayan Pikt’ler ile ilişkilendirdiler.

Ancak daha sonra arkeologlar, oyulmuş taş topları daha erkene, yani Neolitik döneme tarihlendirebildiler, yaklaşık 5.000 yıl önce sadece taş aletlerin kullanıldığı zamanlar.

Oyulmuş taş toplar üzerinde kullanılan dekoratif motiflerin birçoğu, Towie topuna oyulmuş detaylı daireler ve spiraller de dahil olmak üzere, uzun taş kaplı geçitlerin sonunda İrlanda’da Newgrange mezar olarak kullanılan yer altındaki gömme odalara sahip olan Neolitik mezarlarındaki oymalarda da bulunuyordu.

Anderson-Whymark, tasarımların benzerliğinin, Avrupa’daki Neolitik dönem boyunca farklı bölgelerdeki insanların ortak fikirleri paylaştıklarını ve bu durumun toplulukları arasında bazı etkileşimler gösterdiğini söylüyor.

Üç boyutlu antik nesneler

Çevrimiçi 3 boyutlu modeller, yüzey dokularının ve nesnelerin renklerinin ayrıntılı fotoğraflarını, boyutları ve şekilleri hakkında kesin verilerle birleştirmeyi içeren fotogrametri ile oluşturuldu.

Fotogrametri süreci, bazı toplar hakkında yeni bilgiler ortaya koyarken, bazılarında ise açıkça görülemeyecek olan oyma ve yontma izlerini açığa çıkardı.

Araştırmacılar, oyulmuş taş topların anlaşılmasının anahtarının, “normal” boyutta yattığını düşünüyor. Bu da, daha sert taş aletler tarafından yontulurken ya da yuvarlandıklarında elde tutmak için mükemmel bir boyutta olmalarıyla sağlanıyor.

Oymalı taş toplardan birinin yaratılması uzun bir süreç olmalıydı – bunların birçoğu, tasarımlarının üzerinde çalıştıkları gibi, belki de uzun yıllar hatta kuşaklar boyunca geliştiğini gösteriyor.

Anderson-Whymark, Neolitik halkların amaç ve anlamlarıyla ilgili tartışma ve spekülasyonlar devam ederken, taş toplarının kalıcı gizemlerini koruyabileceklerini söylüyor.

“Bu olayların daha detaylı bir analizi ile gelecekte bu hikayeden biraz daha fazlasını elde edebiliriz. Fakat her zaman biraz esrarengiz kalacaklar.”


kaynak: Galaksiarşivi

Bu konuyu yazdır