Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Kullanıcı Adı/E-Posta:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 3,077
» Son Üye: kuyucadisi
» Toplam Konular: 2,836
» Toplam Yorumlar: 3,067

Detaylı İstatistikler

Kimler Çevrimiçi
Toplam: 918 kullanıcı aktif
» 0 Kayıtlı
» 918 Ziyaretçi

Son Aktiviteler
Nereden Başlamalıyım?
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: desdinova
07-04-2025, Saat: 11:03
» Yorumlar: 0
» Okunma: 590
Ayahuasca çayi hakkinda b...
Forum: ŞAMANİZM
Son Yorum: Gümüşkurt
29-12-2024, Saat: 23:19
» Yorumlar: 0
» Okunma: 500
Sürekli Aynı Sayıyı Görüy...
Forum: MELEK MESAJLARI
Son Yorum: Stannis
03-10-2024, Saat: 18:13
» Yorumlar: 0
» Okunma: 915
Bize ait olmayan sahte an...
Forum: Zihin
Son Yorum: cinsiyetsiztirmavi
29-08-2024, Saat: 01:28
» Yorumlar: 0
» Okunma: 831
RUHLARIN YAZDIRDIĞI SÖYLE...
Forum: ENTERESAN BİLGİLER
Son Yorum: Shfz
20-08-2024, Saat: 01:26
» Yorumlar: 1
» Okunma: 62,810
Nuh’un Gemisi’nin Çözülem...
Forum: TARİH
Son Yorum: Emka
21-02-2024, Saat: 21:57
» Yorumlar: 3
» Okunma: 9,246
DEMON İSİMLERİ LİSTESİ VE...
Forum: DEMONLAR
Son Yorum: Debriyaj_Balatasi
15-02-2024, Saat: 02:30
» Yorumlar: 1
» Okunma: 26,598
Trabzon'da ki Majisyenler
Forum: TRABZON SPİRİTÜELLERİ
Son Yorum: koavemaji
02-02-2024, Saat: 14:11
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,466
11:11'in Manevi Önemi ve ...
Forum: EVRENSEL ENERJİLER
Son Yorum: zeynepbuhan
10-11-2023, Saat: 18:49
» Yorumlar: 1
» Okunma: 6,760
Sürekli Şiddetli Baş Ağrı...
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: Gümüşkurt
25-09-2023, Saat: 19:23
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,018

 
  IŞIK BEDENİNİZİ OLUŞTURMAK İÇİN ENERJİ ALIŞTIRMASI
Yazar: Magnetho - 28-09-2017, Saat: 21:48 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Rahatça ve sakin bir şekilde oturun. Bedeninize gevşemesi, rahatlaması ve kendini serbest bırakması için bir mesaj gönderin. Derin bir soluk alın. Verdiğinizde bir dinginlik dalgasının bedeninizde hareket ettiğini hissedin. Ritminizi bularak bilinçli bir şekilde soluk almaya devam edin. Göğsünüzün genişleyip açıldığını hissedin. Kalp bölgenizin ısındığını hissedin. Boğazınızı gevşetin. Zihninizi arındırıp görüşünüzü merkezleyin. Birkaç dakika boyunca soluklarınızı izleyin. Bir ışık sütununun başınıza dokunduğunu, sonra bedeninize girdiğini hayal edin. Derin nefesler alıp verin. Soluğunuzu izleyerek kendinizi yapabildiğiniz kadar hafif, sakin ve barış içinde kılın.

Dinginliği bulduğunuz yere ulaştığınızda enerjinizi üçüncü gözünüze odaklayın ve Dünyanızı gözünüzün önüne getirin. Hayal ettiğiniz her şey iyidir. Zihin gözünüzde Dünyanın resmini tutarken Dünyada bütün yaşayanlar için bireysel bir şablon ve hedefin var olduğunu hissedin. Bu şablonları ışık kıvılcımları ve geometrik biçimler olarak görebilirsiniz.
 
Bilincin evrimleşmesi için gerekli olan derslerin eşsizliği ve çokluğunu hissedin, ilerleyen yalnızca her bir bireyin bilinci değil. Dünyanın kolektif bilinci de eşsiz bir biçimde bütünle bağlantıya geçmekte. Her bir bireyin küresel plana yaptığı katkıyı hissedin ve yaşadığınız andan hayatın insan biçimine sevgi ve inanç esinleyen bir niyet dalgası gönderin.

I%25C5%259EIK-BEDEN%25C4%25B0N%25C4%25B0...IRMASI.jpg

Şimdi, sanki bilinciniz kendisine benzer bilinçleri çeken bir mıknatısmış gibi varoluş şablonunuzdan altın bir ışık topu olarak yükseldiğinizi hissedin. Sizinle birlikte çalışmaya uyarlanmış başka şablonlar var. Amaçları insanlık için yeni bir küresel şablonu harekete geçirmek. Bırakın, şablonunuz onları arayarak Dünyayı kuşatan ağ etrafında dönsün. Bu küresel arayışı hissedin. Kendinizi altın bir ışık küresi olmaya, bir yerden başka bir yere giderek gezegenin çevresinde dönmeye bırakın. Altın top, kendisine benzer bilinçler çektikçe bırakın büyüsün, bir ışık örtüsü oluştursun. Bilinçlerin çakışımıyla uyanışa geçmek üzere tasarlanmış olan bir enerji ağını harekete geçirsin. Altın ışık topunuzun Dünyanın dört bir yanındaki farklı yerler tarafından çekildiğini hissedin. Kendinizi orada görün. Nereye giderseniz gidin varlığınızın değişiklik yarattığını, açılıp yayıldığını görün.

Bedenlerinin içinden bu küresel şablona bağlı olan altı milyar insan hayal edin. Gelmekte olan değişimle yaşama çok daha farklı bir açıdan bakma özgürlüğüne sahip olduklarını biliyorlar. Böylece daha sevinç dolu ve genişlemiş yaşamlar sürme fırsatına sahipler.

Bilincinizi fiziksel bedeninize geri getirin. Işığın içinizde dolaştığını, içinize aktığını, sizi bağlantıya geçirdiğini canlandırın. Enerji akışını yüksek hızda izleyin ve nabzınızı atmaya bırakın. Kendinizi daha güçlü ve yeni bilgi, sağlık ve canlılıkla dolmuş hissedin. Işık sütununun sürekli sizinle birlikte olduğunu, içinizi doldurup sizi kaynağınıza bağladığını hissedin. Işık sütununu her zaman fizik bedeninize girer biçimde tutun. Işık sütunu sizin daha yüksek alemlere davetiyenizdir.

Düşünce vardır. Dünyanızı farklılaştırmak ve gerçekliğin yepyeni bir paradigmasını yaratabilmeniz için düşüncenizi üretken bir biçimde kullanmayı öğrenme yolunda evrimleşiyorsunuz. Kendinize güvenin ve keşfettiğinizin ne olduğuna iyi kulak verin. Önünüzde beliren yol çok ilginç olabilir. Onu sürekli olarak yarattığınızı anımsayın. Senaryoyu beğenmeyecek olursanız da yeni bir yola koyulabilirsiniz. İyi yolculuklar.

Kaynak: sonsuzşifa

Bu konuyu yazdır

  PiN KODU ANALiZLERi VE PiN KODU HESAPLAMASI.. iNSANIN PiN KODU NEDiR ?
Yazar: Magnetho - 28-09-2017, Saat: 20:16 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

"Her bebek, içinde bir tutku ile doğar ve o tutkunun enerjisi de pin kodunda mevcuttur, dolayısıyla aileler bu tutkuyu ortaya çıkartmalılar!". Bu sözlerin sahibi ve her şeyin doğum tarihinde saklı olduğunu savunan Douglas Forbes, geliştirdiği pin kodu sistemini sizler için anlatıyor.

"Her şey doğum tarihinizde saklıdır"

Kim olduğunuz, neden, hangi amaç için dünyaya geldiğiniz ve tüm sırlar sadece doğum tarihinizdeki enerjide gizli. Ve bunun açıklamasını, kendi geliştirdiği "Pin Kodu" sistemiyle anlatıyor bizlere.

Doğduğunuz günün enerjisini alırsınız...

Onu ilk tetikleyen, okuduğu kitapta yer alan Cari Jung'un, "Bir günde doğarsınız ve o günün enerjisini alırsınız." sözü oluyor. Bunu okuduğunda "Bir enerji varsa, fizik kurallarına göre onun ölçülebilmesi lazım" diyor ve nasıl ölçülebileceğine dair kafa yormaya başlıyor. Bundan dolayı ortaya çıkarttığı ve yıllarca davranış kalıpları üzerinde yaptığı gözlemleriyle, 1992 yılında formülünü bulduğu sistemi "Pin Kodu" olarak adlandırıyor. Bugüne değin 30 bini aşkın pin kodu analizi yapan ve çok fazla deneyim edinen Douglas Forbes, formüle ettiği bu sistemin yanılma payının sadece yüzde 2 düzeyinde kaldığını savunuyor.

Onun Türkiye'de sistemini paylaşmaya başlamasının da önemli bir sebebi var aslında. Öncelikle burada olmasının sebebinin kendi seçimi olmadığını, aslında Türkiye'nin onu seçtiğini söylüyor. Uygarlıklar ve geçmişleri üzerinde de araştırmalar yapan Bay Douglas'ı en çok etkile-yen, en eski uygarlıklann merkezi olan Türkiye'de onun sisteminin kabul görmesi ve yayılması oluyor.

Çünkü, "Yüzyıllardan beri bu topraklarda yaşayan uygarlıklann bilgileri özümsenerek geldiği için, Türkiye'de kabul edilen sistem, tüm dünyada da kabul görecek demektir." diyor ve gerçekten öyle de oluyor.

"Anne, bebeğinin doğumunu planlayabilir"

Bu sistemin biz ebeveynleri ilgilendiren önemli bilgilerine geçersek eğer, Pin Kodu'na göre, anne, bebeğini programlıyabilir ve hatta ne zaman doğacağına bile karar veriyor. Yanı annenin farkında olmadan da olsa, hamilelik sürecinde tahmin edilen ve bilinenden çok daha fazla etkisi bulunuyor. Nasıl da çarpıcı bir bilgi değil mi? Bunu pek çoğunuz gibi ben de bilmiyordum, onunla tanışana değin. Doglas Forbes "Her bebek, içinde bir tutku ile doğar ve o tutkunun enerjisi de pin kodunda mevcuttur, dolayısıyla aileler bu tutkuyu ortaya çıkartmalılar. Çünkü mutluluğun anahtarı, insanın kendi tutkusunu bulması ile mümkün." diyor.

Bay Douglas, altını çizerek en önemsediği şeyin, çocukların pin kodlarını, anne ve babamı anlayabilmeleri olduğunu söylüyor. Şimdiki çocukların daha saldırgan olmalanrındaki sebep, mutlu olacakları alanlarda eğitilmeleri yerine, ebeveynlerinin kendi istekleri ve doğruları ile bambaşka alanlarda eğitimler almaya zorlanmaları. Bu çocuklar hırçın ve saldırgan tavırlarla mutsuzluklarını dışarıya vuruyorlar aslında. Kendisinden emin, ne istediğini bilen ve neye yeteneği olduğunun farkında olan ve bu yönde eğitim alabilen çocuklar ise mutluluklarını aynı şekilde dışarıya yansıtan çocuklar olsun istiyor Douglas, gelecek günlerde. Bunun için de, onun kurduğu sistemin Türkiye'de kabul görüp gelişmesine bir teşekkür olarak böyle bir çalışma başlatıyor. Bu düşünceyle hem anneler ve anne adaylarına yönelik workshop'lar düzenliyor. Bu verilen eğitim, çocuklarımızı anne olarak bizim nasıl programladığımızın farkına varıp neler yapmamız gerektiğinin öğrenileceği bir süreç olabilir. Ve insan kaynakları için verecekleri eğitimlerle doğru yere, doğru insan seçiminde kaynak ve zaman israfını önlemeyi planlıyor, yine önümüzdeki günlerde...

A%2B%2B%25287%2529.jpg

Pin kodu

Pin kodunda 8 hane vardır ve her rakam şu farklı duyulan temsil eder:

1. hane: Kişilik
2. hane: Sosyal bilinci
3. hane: Küresel bilinçlilik
4. hane: Yaşam döngüsü
5. hane: Ders
6. hane: İçsel benlik
7. hane: İçsel çocuk
8. hane: Ruh duygusu

Nasıl hesaplanır?

Örnek: 02.11.1977
1. hane rakamın hesaplanması: Doğduğu gün olan 2'dir. Çift hanelileri toplayarak tek haneli rakama indirgemek gerekir.
2. hane rakamın hesaplanması: Kasım 11. ay olduğu için ikinci hane rakamı 1+1 =2'dir.
3. hane rakamın hesaplanması: Doğum tarihinin tek tek toplamının tek haneye indirgenmesidir. 1+9+7+7=24=2+4=6
4. hane rakamın hesaplanması: İlk üç rakamın toplamından oluşur. 2+2+6= 10= 1 +0 =1
5. hane rakamın hesaplanması: Birinci hane ile dördüncü hane toplamıdır. 2+2= 4
6. hane rakamın hesaplanması: Birinci hane ile ikinci hane rakamı toplamıdır. 2 + 2= 4
7. hane rakamın hesaplaması: 2.hane ile 3. hane rakamı toplamıdır. 2 + 6 = 8
8. hane rakamın hesaplanması: 6. hane 7. hane rakamı toplamıdır. 8 +4=12= 1+2=3

2 2 6 2 4 4 8 3
Her sayının olumlu ve olumsuz özellikleri

1: HAVA ELEMENTİ-YARATICI

AKTİF ÖZELLİKLER: Lider, canlı, parlak, do-kunsal, neşeli, yaratıcı, gururlu, hevesli, konuşkan, güvenli, girişken.
TEPKİSEL ÖZELLİKLER: Değişken, gürültücü, agresif, rahatsız, hoşgörüsüz, homurdanan, kendine güveni az, uyuşuk, deperesif, egoist, mızmız.

2: SU ELEMENTİ-BESLEYEN

AKTİF ÖZELLİKLER: Besleyen, bakan, sakin, gözlemci, cool, yumuşak, istikrarlı, eve düşkün, domestik, sosyal, kendine yeten.
TEPKİSEL ÖZELLİKLER: Duygusal, ağlamaklı, savunmacı, geri çekilen, koruyucu, fırtınalı, irrasyonel, duyarlı, melankolik, aniialj değişen, somurtkan.

3: ATEŞ ELEMENTİ-ORGANİZATÖR

AKTİF ÖZELLİKLER: Organize, adayan, bağımsız, iyimser, dinsel, hayat dolu, samimi, hay-vansever, azimli, ciddi.
TEPKİSEL ÖZELLİKLER: Yanlış yönlendirilen, düşmanca, korku dolu, fanatik, savunmacı, davranış bozukluğu olan, küskün, kayıtsız, kaba öfkeli.

4: TOPRAK ELEMENTİ-BÜTÜNLÜK 

AKTİF ÖZELLİKLER: Bireysel, esrarengiz, farklı, hedefleri olan, sadık, alışılmışın dışında,kahin, yaşa ve yaşatçı, zeki, adil, devrimci, şaşırtıcı.
TEPKİSEL ÖZELLİKLER: Gizli, eksantrik, şok sözler eden, alışılmamış, kinci, heyecanlı, patavatsız, önyargılı, önceden tahmin edilemez, yalancı, sabit fikirli, aldatan.

5: HAVA ELEMENTİ-KAŞİF 

AKTİF ÖZELLİKLER: Zarif, mizahçı, dışa dönük, analitik, entelektüel, sonuca giden, esnek eğlenceli, duygusallığa kapılmayan, mantıklı.
TEPKİSEL ÖZELLİKLER: İsyankar, rahatsız, eleştirel, sivri dilli, yoğun, uçan, zor, ters, sinirli.


6: ATEŞ ELEMENTİ-KARİZMA 

AKTİF ÖZELLİKLER: Büyüleyici, şefkatli, romantik, seksi, uyumlu, duygusal, sıcakkanlı, arkadaş canlısı, iyi, müzakereci, huzurlu.
TEPKİSEL ÖZELLİKLER: İllüzyon gören, asm, duygusal, kendine dönük, uyumsuz, talepkar, müsrif, küsen, yapışkan, kıskanç.


7: SU ELEMENTİ-İDEALİST 


AKTİF ÖZELLİKLER: Sakin, muhafazakar, tapan, sanat sevgisi olan, kendini çeken, bağımlı, bağlanabilen, rafine, araştıran, idealist.
TEPKİSEL ÖZELLİKLER: Kinci, münzevi, yalnız, duygusuz, radikal, ruh hali değişken, yoğun endişeli, ifadesiz, ihtiyatlı, kontrolcü, utangaç.


8: TOPRAK ELEMENTİ-GÜVENİLİR 

AKTİF ÖZELLİKLER: İstikrarlı, sabırlı, destekleyen, deneyimli, bilge sorumlu, güvenli, ciddi, gayretli, kayıtsız.
TEPKİSEL ÖZELLİKLER: Güvensiz, yoğun, obsesif, göstermeyen, hesapçı, manipülatif, hareketsiz, kurban hisseden, zorba, kurbanfck koyun rolü oynayan.


9: ELEMENTİ YOK-ÇOCUK 

AKTİF ÖZELLİKLER: Biricik, naif, artistik, kararlı, perspektif, incinebilir, masum, verici, çocuksu, dürüst.

TEPKİSEL ÖZELLİKLER: Çelişkili, karışık, safça, dürtüsel, unutan, gururlu, düşük özgüvenli, inatçı, belirsiz, sabırsız.

Kaynak:oguzhanhazan.blogspot.com

Bu konuyu yazdır

  Geceleri Aynı Saat Aralığında Uyanmanın Sebeplerini Görünce Çok Şaşıracaksınız!
Yazar: Magnetho - 28-09-2017, Saat: 19:54 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Geceleri sürekli olarak aynı saat aralarında uyanmak bir tesadüf değildir. Uyandığınız saat aralığı sizinle ilgili önemli bilgileri açığa çıkarmaktadır.

Eğer Akşam Saat 9 ile 11 Arası Uyanıyorsanız
Bu saatler arasında sürekli olarak uyanıyorsanız uykuya dalamıyorsunuzdur. Bu sorunu uyumadan önce meditasyon yaparak, kitap okuyarak ve elektronik aletlerden uzak kalarak çözebilirsiniz.

Eğer Gece Saat 11 ile 1 Arasında Uyanıyorsanız
Bu saatler de enerji safra kesesinden geçmektedir ve duygusal olarak hayal kırıklığına uğradığınızı hissettiğiniz zamanlarda bu durumla sık karşılaşabilirsiniz. Bunu çözmek için kendinizi ve size kötü hissettiren kişisi affetmeli ve kendinizi rahatlatmalısınız.

gece-uyanmanin-anlami.jpg

Eğer Gece 1 ile 3 Arası Uyanıyorsanız
Karaciğeriniz enerjinizi emmektedir ve bu sizde sinirli bir ruh haline sebep olmaktadır. Yang enerjiniz yükseldiği için dengesiz bir ruh haline bürüneceksiniz. Bu sorunu çözmek için uyumadan önce soğuk su için. Bunun da ötesinde sorunu esaslı olarak çözebilmek için neden böyle hissettiğinize dair düşünün.

Eğer Gece Saat 3 ile 5 Arası Uyanıyorsanız
Enerjiniz akciğerleriniz de dolaştığı için bu saatler arasında nefes darlığı çekebilirsiniz. Bu saatlerde sık sık uyanmak, hayat, yaşayış, geleceğiniz ve kader üzerine yoğun düşünceler içinde olduğunuzun kanıtıdır. Bu durumdan kurtulabilmek için hayatınızın akışıyla barış içinde olacak ruh halini bulmanız şarttır.

Eğer Sabah 5 ile 7 Arası Uyanıyorsanız
Bu saatler arasında enerjinizin bağırsaklarınızdan geçtiğini hissedeceksiniz. Eğer bu kadar erken uyanıyorsanız, uyumadan önce esneme hareketleri yapmalısınız.Ayrıca eğer bu saatlerde istemsiz uyanıyorsanız, aynı zaman da sindirim ve boşaltım sistemi ile ilgili sorunlar yaşıyor olabilirsiniz. Çünkü bu saatler de kabız veya ishal olma ihtimaliniz bir hayli yüksektir. Fakat bu durum eğer sabah işiniz yoksa geçerlidir. Okula veya işe gidecekseniz uykuya geri dönmek sizin için bir seçenek olmayacaktır.

Kaynak:filoji

Bu konuyu yazdır

  69 Metrelik Cehennem Kapısı
Yazar: Magnetho - 28-09-2017, Saat: 19:16 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Karakum Çöl'ünün tam ortasındaki 30 metre derinliğindeki Cehennem Kapısı bulunduğunu biliyor muydunuz. İşte Cehennem Kapısı'nın hikayesi ve özel fotoğrafları...

"Cehennem Kapısı" ismiyle de bilinen Darvaza Krateri 40 yılı aşkın bir süredir aktif bir şekilde yanıyor. 69 metrelik genişliği ve 30 metrelik derinliğiyle bu krater, Türkmenistan'ın %70'ini kaplayan Karakum Çölü'nün tam ortasında bulunuyor.

093d16cefcf79d6d7e1ec52c05306a56.jpeg

Fotoğraf: Tormod Sandtorv / Darvasa gas crater panorama 

Ahal Bölgesindeki bu krater bir doğal gaz rezervi üzerinde bulunuyor.

Türkmenistan dünyanın dördüncü en büyük doğal gaz rezervine sahip ve Darvaza Krateri bu kaynağın tam kalbinde yer alıyor.

ea39810dfb9ff46c04921d8c912a6dfd.jpeg

Kesin ve net bir bilgiye sahip olunmasa da Sovyet döneminde oluştuğu düşünülüyor.

3f7b8001cd875c8d093758aedb47fa75.jpeg

Yaygın olarak inanılan hikaye; 1970 yılında Sovyetler bünyesinde görev yapan yer bilimcilerin gaz bulma umuduyla yaptıkları sondaj çalışması esnasında kazara bir yeraltı mağarasını delerek burada bir çukur oluşmasına neden olduklarına dair. Daha sonra buradan zehirli gaz sızıntısından korkup burayı ateşe veriyor ve sönmesini bekliyorlar ancak alevler günümüze kadar hala yanmakta.


Kaynak:unimetre

Bu konuyu yazdır

  Kötü Hissettiğinizde Hatırlamanız Gereken 6 Şey
Yazar: Magnetho - 28-09-2017, Saat: 14:39 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM - Yorum Yok

Kendinizi iyi hissetmediğinizde 6 şeyi hatırlayın. Hayatın içinden gelen bu şeyler size aslında ne kadar değerli ve güzel olduğunuzu hatırlatacaktır.

Yaşamda Akışın Senin İçin Olduğunu Bil.
Şöyle düşün binlerce olasılık arasından dünyaya sen geldin. Annen ve Babanın bir araya gelmesi ve diğer pek çok olasılık senin için oluştu. Tüm evren sen olasın diye olasılıkları senden yana kullandı. Kısaca sen olasılıkları yenip bu dünyaya geldin.

Kendiniz Olun. Çünkü Siz Harikasınız.
Öyle değil mi hepimizin bir ışığı var. Güçlü veya düşükte olsa yolumuzu aydınlatmaya yetecek bir ışık. Onun için unutmayın yolunuzu aydınlatacak kişi sizsiniz. Siz bir çiçeksiniz. Her çiçek birbirine benzer ama aslında eşsizdir.

Geçmişi değiştiremezsiniz. Ama Gelecek Değişebilir.
Tüm nehirler ileriye doğru akar. Hiç bir nehir geriye akmaya çalışmaz. O zaman bir nehir olun ve geleceğinize yön verin. Çünkü gelecek hala yazılmaktadır. İnanın sizin beklediğinizden daha güzel olacak her şey...

kotu-hissetmek.jpg

Zayıf Noktalara Değil Güçlü Noktalara Bakın.
En büyük hatamız zayıf noktalarımıza sürekli baskı yapmakta geçiyor. Ama güçlü noktalarımıza odaklanırsak zayıf olduğumuz yönler değişmeye başlayacaktır. Şunu unutmayın siz düşündüğünüzden daha güçlüsünüz.

Olumlu Düşünün. Yaşamın Gerçek Sırrı Budur.
Olumlu şeyleri hayatımıza çekebilmek için iyi ve olumlu düşünmemiz gerekir. Bu bazen gerçekten zor olabilir. Ama yinede denemeye devam etmeliyiz. İyi hissetmenin yolu iyi düşünmektir.

Kendinize ve Kaderinizi inanın.
Şanslı bir insan olmanın yolu öyle hissetmekten geçer. Bir Evren düşünün siz ben şansızım dediğiniz an peki artık öylesin diyor. Olumlu olun ve kaderinizin ne kadar iyi olduğuna inanın. Geçmişte yaşadığınız sıkıntıların geleceğinizi gölgelemesine izin vermeyin. Onları deneyimlediğiniz için kendinizi şanslı hissedin. Çünkü öğrenmeniz gereken şeyleri hatalarımızdan öğreniriz.


Kaynak:bilgierdemdir

Bu konuyu yazdır

  Resmin İçinde Gördüğünüz İlk Hayvan Ne? Ruh Eşiniz Olan Hayvanı Ve Anlamını Öğrenin!
Yazar: Magnetho - 28-09-2017, Saat: 14:35 - Forum: SPİRİTÜEL TESTLER - Yorum Yok

Her hayvanı canlı olmasından ötürü sevmekle beraber, bazı hayvanların size diğerlerinden daha hoş geldiğini farketmişsinizdir. Bununla bağıntılı olarak eski kızılderili inancıda dahil birçok şamanik inançta insanların bir ruh hayvanı olduğu inancı bulunmaktaydı. Fabiosa’dan sizler için türkçeleştirdiğimiz bu ufak görsel test size ruh hayvanınızı ve kişilik özelliklerinizi ortaya çıkarmanız bakımından eğlenceli bir yolla yardımcı olmayı hedeflemekte.

Tek yapmanız gereken şey aşağıdaki çok katmanlı resme bakarak ilk gözünüze çarpan hayvanı belirlemek ve açıklamasını okumak. Görmeyi dilediğiniz hayvanı değil, ilk gördüğünüz hayvanı seçmelisiniz. Hazırsanız başlayalım!
Aşağıdaki resimde ilk olarak hangi hayvanı görüyorsunuz?

Not: Bu testin öncelikli olarak eğlence amaçlı olduğunu unutmayın.

filoji-hayvan-testi1.jpg

GÜVERCİN Gördüyseniz;
Barış, umut ve bağın temsilcisi olan güvercini gördüyseniz gerçekten azınlıktasınız. Temiz kalpli, asla insanların kötülüğünü düşünmeyen ve doğruluk ve iyilik için çaba sarfeden, bunlara sözde değil yürekten inanan insanlarsınız. Ruh hayvanı güvercin olan insanların azınlık olmasının sebebi bu kişilerin örnek insanlar olması ve ruhani yönlerinin kuvvetli olmasından kaynaklıdır. Affedici ve sevgi dolu kimliğinizle dünyanın ihtiyacı olan ancak herkesin üstünlük yarışına girdiği dünyada kıymeti bilinemeyen insanlarsınız.

KELEBEK gördüyseniz;
Kelebek güzellik ve zerafetin sembolüdür. Eğer kelebeği seçtiyseniz, her anı doyasıya yaşamayı seven, girdiği her ortamda sevilen ve keyif veren, kalbinin attığı yerde olmayı isteyen farklı bir bireysiniz. Ayrıca bu auranız sayesinde diğer insanlarıda kendinize çekebiliyor, insanları etrafınızda toplayabiliyorsunuz. Bu enerjinizi bozmaz ve şansınızla birleştirebilirseniz zengin ve keyif dolu bir hayata yelken açmanız gayet olasıdır.

KARTAL gördüyseniz;
Kartal özgür ruhu, asiliği ve yalnızlığı temsil eder. Ancak tüm bunların yanında kartal yırtıcıdır da. Yani kendini savunmak için kimseye ihtiyaç duymaz. Eğer kartalı seçtiyseniz, kendi hayat görüşüne göre yaşayan, diğerlerine boyun eğmeyen, karşılaştığı her düşünceyi kendi süzgecinden geçiren güçlü ve gururlu birisiniz. Size kimsenin liderlik yapmasından hoşlanmıyorsunuz. Ancak potansiyelinizi ortaya çıkarabilmek ve yükselebilmek için az da olsa uyum sağlamalısınız. Unutmayın kartallar yüksek uçar!

KÖPEK gördüyseniz;
Ruh hayvanı köpek olanlar en saygın kategorideki kimselerdir. İlk olarak köpek gördüyseniz, gerçekten de azınlıktasınız. Köpek aile, arkadaşlık bağlarının, sadakatin ve sahiplenmenin temsilcisidir. Köpek gören azınlıktaysanız, kendine yakın gördüğü insanlara sahip çıkan, onları koruyan ve diğer insanların güvenle sırtını yasladığı kişilerdensiniz. Çocuklarla ve diğer hayvanlarla aranızda garip bir bağ olmasıda muhtemeldir. Siz farkında olmasanız bile koruyucu tavrınız etrafınızdaki insanlara huzur verir.
KURT gördüyseniz;

Kurt, yırtıcılığın, gizliliğin ve biraz da yalnızlığın sembolüdür. Kurtlar sürüler halinde yaşar ve diğer sürülerle savaşırlar. Eğer kurtu seçtiyseniz, yakın çevrenizde belli başlı kişilerle gayet iyi anlaşırken, diğer insanlara karşı daha mesafeli olmanız olasıdır. Bu sebeple diğer insanlarla hemen samimi olmuyor, hayatınıza belli başlı kimseleri alıyorsunuz. Hatta bazen tek bir arkadaşınız olmadan dahi uzun süre yalnız kalmayı tercih edebiliyorsunuz. Çünkü kurt yalnız kalmamak için çakalla dost olmaz!

PEYGAMBER DEVESİ gördüyseniz;
Peygamber devesi hemen her kültürde kutsal ve bilge bir hayvan olarak kendine yer edinmiştir. Peygamber devesi ruh hayvanı olan kişiler bilgi dolu, sürekli öğrenen ve kendi başına vakit geçirmekten hoşlanan kişilerdir. Ayrıca bu insanların ruhani yönüde güçlü olur. Hem zeki hem de ruhani olmasıyla diğer tüm insanlardan farklılık gösterirler. Bu yüzden diğer insanların onları anlaması çok zordur. Sürekli araştıran, öğrenen bu insanların hemen her konuda bir fikri ve bilgisi mevcuttur. Bir süre sonra gizli ilimlere ve evrenin sırlarına merak salmalarıda gayet mümkündür.

Kaynak:filoji

Bu konuyu yazdır

  Aldığın her bir nefesle harikalar yaratma gücüne sahipsin!
Yazar: Magnetho - 28-09-2017, Saat: 14:30 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM - Yorum Yok

“Hayat bir nefestir, aldığın kadar. Hayat bir kafestir, kaldığın kadar. Hayat bir hevestir, daldığın kadar.” -Mevlana Celaleddin Rumi

Nefes almak her günümüzün, her anımızın bir olgusudur değil mi? Çok da basittir, öyle kendiliğinden gerçekleşir, düşünmeyiz, sorgulamayız veya kontrol etmeye çalışmayız. Örneğin yolda yürüdüğümüzü düşünelim, bir kişi karşımıza çıktı bizi durdurdu ve şu anda nefes almak kabiliyetinizi sizden alıyorum dedi. Ne olurdu? Nasıl nefes alabilirdik yani yaşamak mümkün olur muydu?

İşte bu gerçekten başımıza gelinceye kadar bizler aldığımız “her nefesin” ne kadar derin bir değerde olduğunu ne yazık ki anlayamıyoruz. Nefes olmadığında hayatımız duruyor, yürüyemiyoruz, konuşamıyoruz, yaşayamıyoruz, yiyemiyoruz, içemiyoruz yani kısacası “mutlu” olamıyoruz. Peki her nefesimiz bu derece elzem ise ve yaşamımızda her nefesimiz her anımıza “can” vermekteyse bizler bunun kıymetini gerçekten bilebiliyor muyuz?

Nereden çıktı diyeceksiniz bu başlık, bu zor sorular, bu derin “nefes” incelemesi, evet ben geçtiğimiz hafta özellikle nefes almamı ve nefes kalitemi ciddi anlamda etkileyen bir rahatsızlık ile boğuşmaktaydım (daha doğrusu o beni boğmaktaydı). Bu zorlu süreç uykusuz geçen uzun uzun gecelerimde epey üzerinde düşünmeme de fırsat verdi, ve ben de sizler ile birlikte bu yazımda sorgulamak istedim, bize bahşedilmiş olan her bir nefesi nasıl kullanmaktayız, hakkını vermek deyimi vardır ya bizler bugün gerçekten her nefesimizin “hakkını verebiliyor muyuz”? Yani “hayatı her nefeste yaşadım, hem de sonuna kadar” diyebileceğimiz derecede derinden yaşayabiliyor muyuz?

nefes-nefes-almanin-onemi.jpg

Şimdi yavaş yavaş bu derin sorulara sizlerle birlikte cevaplar bulalım istiyorum ama bu yolculuk hem bir keşif hem de itiraf süreci benim için. Evet, bugün aldığım her nefesin hakkını dünyayı gezmek açısından veriyorum, içim son derece rahat bana bahşedilmiş olan tüm bolluk ve bereketi hayatımda görmeyi istediğim uzak diyarlara yönlendiriyorum. Orada geçirdiğim dakikaları, kazandığım muhteşem tecrübeleri ve paha biçilemez anıları başka hiçbir mal veya mülk ile değiştiremem… Evet, ben her boş anımda keşfetmeye, bana bahşedilmiş olan bu gözlerle masmavi denizleri, yemyeşil sonsuz ormanları ve mis gibi patikaları keşfe çıkıyorum. İster tek başıma istersem bir kalabalıkta olayım, her nefesimde doğanın güzelliklerini takdir ediyorum, onları yeniden ve yeniden fark ediyor ve tüm bu güzellikleri görebilmek, duyabilmek, koklayabilmek ve hissedebilmek yeteneklerim için teşekkür ediyorum…

Peki sizce bize bahşedilmiş nefesimizle dünyayı “daha güzel” bir yer haline getirmek için çaba harcamakta mıyız? Yani en azından kendimiz dışında bir kişiye daha yardımcı olmak üzere nefesimizi tüketmekte veya nefesimizi ayırmakta mıyız? Ben buna cevap vermeye çalışayım. Evet, benim çocuklarım olmasa da dünyada ulaşabildiğim kadar çok çocuğa yardımcı olmaya çalışıyorum, onların okula gidebilmeleri, bir aileleri olabilmesi ve tüm diğer çocuklar gibi tam ve bütün olarak büyüyebilmeleri için elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. Onların, yaşayabilmek umudunu ateşlemek için, küçücük kalpleri kanserin kollarında atarken aileleri bu gerçekle kül olmuşken küçücük de olsa bir umut ışığı yakabilmek için nefesimi harcamaya çalışıyorum. Ve bir nefes de bana ulaşan güzel kalpler, güzel sorular ve bana yardım eder misin sorusu için harcıyorum (ki bu beni en çok mutlu eden şeylerden biri)…

Belki bir kişinin hayatına öyle bir dokunuş yapabilirim ki bugün öngöremeyeceğimiz muhteşem sonuçlar ile bana dönüyor olur, bu dünyaya nefesler katıyor olur veya dünya sadece kendimiz dışında tüm diğer kalpler ile olan bu olağanüstü bağlarımızı daha da güçlendireceğimiz bir yer olup çıkıverir…

Nefesimizi başka ne için harcamaktayız? Nefesimizi üreten vücudumuza yeterince yakından bakmakta mıyız? “Güzel” bir nefes üretebilmek sizce çok kolay bir akış mıdır? Binlerce hücrenin, binlerce kasın ve muhteşem muazzam bir mekanizmanın ürettiği her nefesinize şükredebiliyor musunuz? Aslında bizler her bir nefesimizle ömrümüzden harcamaktayız, fakat önemli olan nefeslerimizi tüketirken yeni üreteceğimiz nefeslerin kalitesini de bizlerin belirliyor olmamızdır; nasıl mı? Tabi ki vücudumuza çok iyi bakarak…

Ben “egzersizlerini yapmadan işe gitmeyen sabah insanı” grubunda yer alıyorum, haftada pek çok saatimi antrenmanda geçiriyorum, sporun her türünü ürettiğin nefes ile kendime sağlık katmayı, benden çıkan her nefes ile bedenimin daha da güçlenmesini sağlıyorum ve bunu çok seviyorum…

İşte nefesimiz yani bize bahşedilen “nefes” sayısı ile ne yapacağımız, onu nasıl kullanacağımız, dünyaya ne katacağımız, kendimize nasıl bakacağımız ve yeni nefesler üretirken yolumuzu hangi yöne çevireceğimiz çok değerli hayat sorularına karşılık gelmektedir. Bizler “nefes almak” konusunda zorluk çekmediğimizde her nefesimizi, sanki “her daim” aynı şekilde bizlerle oluverecek bir değişmez olarak kabul ediveririz. Fakat gerçek ne yazık ki çok daha farklıdır; her an toplam nefes almak sayımızdan harcarız ve aynen toplam bir mirası bir miktar parayı harcamak gibi her nefesimizle yarına yatırım yapar, bugünü güzelleştirir ve dünyayı daha da zengin bir yer haline getirebiliriz.

Bugün bu yazımda bana eşlik ediyorsanız kalbinizi açarak aldığınız her nefese bakmanızı diliyorum, her nefesiniz ne için harcanmakta, dünyanızda nefesinizi tükettiğiniz şeyler nelerdir, bunlar gerçekten nefesinizi harcamanıza değer mi, her biri altın değerinde olan her bir nefesinizi daha farklı harcamak olanağınız olsaydı neyi tercih ederdiniz?

Çünkü aldığınız her yeni nefes harikalar yaratma gücüne sahiptir, yeter ki siz bu değerin farkında olun…

Kaynak:uplifers.com

Bu konuyu yazdır

  PSİŞİK SALDIRILAR VE KORUNMA
Yazar: Magnetho - 28-09-2017, Saat: 13:13 - Forum: PARAPSİKOLOJİ GENEL - Yorum Yok

Psişik Saldırılar ve Karanlık Negatif Enerjiler

Doğaüstü enerjilerin ve güçlerin manipülasyonu olarak tarif edilen psişik saldırılar , karanlık ve negatif enerjilerin bir insandan diğerine yöneltilmesi ile veya bu enerjilerin yoğunlaştığı bir yerde hissedilen enerjetik ve fiziksel rahatsızlıklar oluşturan bir varlık, yarım gelişmiş bir formpanse olabilir Bunlar, hissedenler üzerinde zararlı etkiler üretebilirler Günümüzde bu etkiler artmaktadır ancak, inanmayanlara ve buna dikkat yöneltmeyenlere etki etmezler şeklinde bir inanış yaygındır Bu doğru değildir Bizler her türlü enerjiden değişik biçimde etkileniriz

Voodu ve siyah büyü, cadılık enerjinin karanlık ve negatif yönde kullanılma örnekleridir Psişik saldırı, değişik türdeki negatif ve karanlık enerjilerin, varlıkların, ruhların harekete geçirilerek belli bir yöne, insanların enerjetik ve fiziksel bedenlerine , evlere, bölgelere farkında olarak veya olmayarak hatta insanlar tarafından kanalize edilmesidir Diğerleri, sadece niyetle, ceza verme amacıyla , içten zarar verme düşüncesinin geçirilmesiyle bile işlerler Bu saldırılar bazen titüel içeren teknikler, seremoniler, psişik güç kullanımı veya hepsinin karışımı ile bilinçli olarak uygulanabilirler

Güçlü ve sağlıklı bir auraya nüfuz etmek zordur Auralar, bastırılmış duygular, negatif duygular, düzenli ilaç kullanımı, uyuşturucular, hastalıklar sigara içme vb etkiler ile zayıflatılır her türlü hastalık önce aurada başlar bunu unutmayalım Parazit, kurt, metal, kimyasal vb zehirler aurayı ciddi olarak zayıflatırlar BU nedenle psişik saldırılardan korunabilmenin ilk yolu auranızı sağlıklı tutmanızdır Güçlü ve sağlıklı bir aura en etkili koruyucudur

Niyet ederek karanlık ve negatif enerjinin birine yönlendirilmesi psişik saldırıdır dedik Bu enerji hem insanı hem hayvanı fiziksel, duygusal, mental ve spritüel düzeyde etkiler

İnsanın düşüncesini,konuşmasını, isteklerini , hislerini ve davranışlarını etkileyen

ve varlıklar mevcuttur Bu tür varlıklar tarafından ele geçirilen insanlar tümüyle farklı bir kişiliğe bürünebilirler

Başka bir karanlık enerji örneği de negatif düşüncelerin yarattığı form panselerdir Olumsuz düşünce, kızgınlık, zarar verme isteği, kin, intikam duygusu, aşırı korku vb enerjiler bir negatif düşünce alanı oluştururlar ve bu tür düşünce formları bir insana yapışırsa, her alanda o kişiye sıkıntı, zorlamalar deneyimletirler

Bu varlıkların etkileri çok güçlü veya zayıf olabilir; bazen hastalıklar ile bu tür etkiler karıştırılabilirler Bizler farkına varmadan bu tür enerjileri kendimize çekebiliriz Kendimiz uzun süre kızgınlık, korku, intikam, nefret vb duyguları kendimizde barındırmışsak etrafa yaydığımız dalgalarla bu tür karanlık ve negatif enerjileri kendimize çekmiş olabiliriz Süreklilik arz eden negatif duygu ve düşüncelerin enerjileri,mıknatıs gibi dışarıdan da kendisine çektikleriyle beraber zamanla karanlık ve negatif varlıklara dönüşür

Alkol, sigara ve uyuşturucu kullanımı auramızı zayıflatarak bizleri bu tür karanlık ve negatif enerjilere açık hale getiren önemli etkenlerdir

Psişik Saldırı ve Karanlık Enerjilerin Semptomları

Bu semptomlar çok çeşitlidir ve hastalıklarla karıştırılabilirler

Karakterinin dışına çıkan davranışlar gösterme

Sebepsiz davranış değişikliği gösterme

Hafıza kaybı

Analitik düşünme zayıflığı, net olamama

Sebepsiz yorgunluk

Duygusal çekilme İçinin boşalması

Bedende kısmi donma hissi buz gibi olma

Düzenli olarak birinin sesini işitme

Sesler duyma

Karabasanların düzenli ve sıkça görülmesi

Tuhaf ve tekrarlayan kazalar

Gözetleniyor olma hissi

Belli bir odada yerde rahatsızlık duyma

Kendine güven kaybı

Ani enerji kaybı

Teşhis edilemeyen, açıklanamayan ani hastalıklar

Kimse yokken kendisine dokunulma, itilme hissi

Bir başkasının varlığını hissetme

Mali veya ilişkiler konularında ani ve mantıkdışı zorlukların ortay çıkması

Korkutan hayaller görme

Sebepsiz, ani depresyon, sürekli kötü şans vb

Vizyonlar, halisünasyonlar

Sebepsiz korku, kızgınlık ve üzüntü

Olumsuz obsesif düşünceler, arzular, fetiş vb…

PS%25C4%25B0%25C5%259E%25C4%25B0K-SALDIR...ORUNMA.jpg

Karanlık ve Negatif Enerjileri Nasıl Toplarız? Nasıl temizleniriz?
Olumsuz düşünceli, duygulu insanların olduğu herhangi bir yerde bu tür varlıkları toplayabiliriz uzun süre acı çekmiş insanların bulundukları ortamlarda bu acıların izleri durur, insan olmasa da buralardan da enerji toplayabilirsiniz İlaç, sigara, uyuşturucu benzeri maddeler aurada delik oluştururlar bu deliklerden karanlık varlıklar auraya ve sonrasında da bedene nüfuz ederler Olumsuz enerjinin yoğun olduğu ortamlarda özellikle dinlenen, gevşemiş insanlar bu enerjileri çekerler Antika eşyaların bulundukları yerlerde de bu durum sıkça yaşanır Eski eşyaların taşıdıkları enerjileri temizlemek kolay değildir

Cinsel ilişki sırasında o kişinin özünü kendi özünüzle karıştırırsınız iyisiyle kötüsüyle bu özleri alırsınız Kişinin taşıdığı olumsuz enerjiyi fiziksel sex yoluyla  kendi auranızın içine alırsınız Çok eşlilik kişiyi karanlık enerjilere daha açık hale getirir Kişi artık kendisi olamaz

Kendinizi korumak, temizlemek ve temiz kalmak için ne yapabilirsiniz?

Korunma ve ortam temizleme işini kendiniz yapabilirsiniz ancak bir varlıktan temizlenmek için bir enerji çalışması yapan kişiden yardım almanız gerekebilir

Günlük temizlenme ve korunma uygulaması yapmak önemlidir Kişi hem kendisini hem de uzun süre birlikte olduğu, içinde bulunduğu nesneleri, yerleri ve kişileri temizlemeli ve koruma çemberine almalıdır Özellikle kalabalık ortamlarda bulunanlar beraberlerinde bu tür enerjileri taşır ve yayarlar Bu enerjiler bir virüs gibi kendiliğinden yayılırlar ve hatta insanları hasta ederler…Günlük tütsü yakma yolu ile bu tür temizleme yapmak yararlıdır Kasıtlı kasıtsız yayılan negatif enerji tütsü yolu ile uzaklaştırılır

Bunun için bir yöntem sunmak gerekirse; On cm çapında bir kasenin dibine ısıdan korunması için, bir kaç cm kalınlığında kum doldurun İçine bir kaç yaprak adaçayı (white sage) koyun ve tüterek yanmasını sağlayın saplarından Bu dumanla elde edilen tütsüden yararlanın…BU dumanı başınızın üzerinden bir kaç kez geçirin, Evinizi tütsüleyecekseniz camları ve kapıları 3, 4 saat kapatın Bu duman karanlık enerji dokusunu çözer, dağıtır

Kendinizi temizlemeye niyet ettiğinizde ilk önce Dünya ana ile derin bir bağlantı kurun, gümüş bir kordon ile dünyanın merkezine bileklerinizden bağlanın Önce kendi gezegeninize derinden bağlanacak ondan sonra değişik boyutların enerjilerine kendinizi açacaksınız Niyet ile temizlik yapacaksanız öncelikle kendinizi bir koruma kalkanına almak zorundasınız, yoksa bir başkası üzerinde yapacağınız temizlik çalışmasında ile negatif enerjiyi, varlığı kendi üzerinize alabilirsiniz Niyetle çalışırken bir sandalyeye oturun, gözlerinizi kapatıp sevgi enerjileriyle sarılı olduğunuzu ve kendinizin bu sevgi enerjisinden geldiğinizi aklınızda bulundurun tamamen gevşeyin, diğer boyutların enerjilerine bağlanın ve evrenden korunma isteyin beyaz ışıktan bir koni oluşturun bu koni ile temizleme yapıldığında ayrışan varlık veya negatif enerjiyi evrene salacaksınız kendi adınızı veya çalıştığınız kişinin adını söyleyerek evrenden o kişiyi tüm negatif enerjilerden ve varlıklardan ayıklamasını isteyin, evrenden bu temizlemeyi yapmasını isteyin Evrenden ayrıştırılan negatif enerjiyi kimseye zarar vermeden, ışık konisi içine yerleştirerek koni aracılığıyla evrene aktarmasını isteyin Birkaç dakika bu düşünceyi ve koninin taşınması imgesini sabitleyin Sonra evrene teşekkür edin Bu çalışmanın en önemli bölümü diğer boyutların enerjileri ile bağlanmaktır Daha yukarı boyutların zeki enerjileri işe koşulabildiğinde sonuç alınır

Dua yolunu seçiyorsanız mutlaka diğer boyutlardan koruyucu melekleri,bu deneyimde size yardımcı olabilecek rehberleri çağırarak size rehberlik yapmalarını ve yardım etmelerini isteyin Korkmayın Derin nefes alma, tutma ve verme çalışmasıyla( 5 veya 7 nefeslik) önce kendinizi sakinleştirin ardından şu çalışmayı yapın Vücudunuzdan korkuyu salmak için önce vücudunuzdaki tüm korkuyu solar plexüse topladığınızı imgeleyin ve sonra yumuşak bir yastığın içine doldurun bu korkuyu…dışarıdan beyaz ışık huzmesi gönderin bu yastığa ve içindeki korkunun çözülüp dağıldığını imgeleyin sonra bu yastığın içindeki minicik parçacıkların bedeninizden dışarıya uçup gittiğini görün geriye dönün vücudunuzda kalan kırpıntıları da süpürün yastığın içinde hiçbir kırıntı kalmayana dek bun u yapın ve korkunuzun uzaklaşıp yok olduğunu hissedin, hafifleyin…

Kızgınlık, öfke, intikam duygularının size yönlendiğini düşündüğünüz durumlarda o kişi ile aranıza bir plexiglas korunma duvarı çekerek o kişiye sevgi göndermeye devam edin Bu saydam duvar tüm negatif enerjiyi emecek ve ne size ne de geriye yansıtmayacaktır sonra bu duvarı beyaz lazer ışığı ile un ufak edip negatif enerjinin çözülerek toprak tarafından emildiğini görün…

Kendinizi her gün evrenin sevgi enerjisiyle sarıp ayak baş parmağınızda enerjiyi bağlayın…hiçbir negatif bu sevgi kalkanını aşamasın …

Temizleme çalışmasından sonra çakraların yeniden dengelenmesi, auranın düzeltilmesi

Aura temizlemesinden sonra aurada delikler kalacaktır bu deliklerin taze enerji ile doldurulup, auranın güçlendirilmesi gerekmektedir Aynı zamanda çakraların da yeniden normal çalışma tempolarına ve büyüklüklerine getirilmesi gerekir Bu işlemler bitince, enerji ile çalışan kişi auranızı  mühürleyerek dış etkilere karşı sizi korumaya alır

Olumlamalar yoluyla güvende olduğunuzu, evren tarafından korunduğunuzu ve sevgi ile sarıldığınızı bilinçaltına ekmelisiniz Bu anlamı içeren olumlamaları tüm içtenliğinizle inanarak ve hissederek alçak sesle söylemelisiniz Yirmi bir gün süreyle sabah uyandığınız anda veya akşam uykuya dalarken yapacağınız olumlama çalışmaları gerçeğinizi değiştirecektir

Günlük Kendinizi Koruma Yolları
Auranızı adaçayı tütsüsüyle temizleyin
Başkalarına karşı sevecen olun, olumlu tavır içinde olun
Dünya anayla derinden bağlanın, topraklanın
Dua ve meditasyona zaman ayırın
Olumlamaları günlük yaşamınıza sokun
Diğer boyut enerjileriyle bağlanabiliyorsanız, niyet yoluyla kendinizi
Gergin ve korku dolu olduğun uzda derin nefes çalışmasıyla gevşeyin
Bir enerji çalışanından yardım isteyin
Mary Kurus (kısmi )


ALINTIDIR

Bu konuyu yazdır

  Batı Ezoterik Tradisyonunda Işık Bedeni
Yazar: Magnetho - 28-09-2017, Saat: 12:46 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Yazan Mark Stavish M.A.

Bu yazının İngilizce'sini Mark Stavish'in web sitesinde birçok ilginç yazıyla birlikte bulmak mümkündür. Ayrıca Mark Stavish'in "Gizli Ateş: Kundalini, Kabala ve Simyanın İlişkileri ve Pratik Bitki Simyası yazıları da sitemizde yayınlanmıştır. Bu tercümeyi yayınlama izni verdiği için kendisine teşekkür ederiz. Işık Bedeni veya Simülakrom yaratılışı ileri seviyede oldukça ilginç bir okült uygulamadır. Bu konuda daha iyi bir kaynak olduğunu sanmıyorum. 

Çeviren Kemal Menemencioğlu

Giriş 

"Işık Bedeni" doktrini Batı Ezoterik literatüründe yaygındır. Maalesef, bu kavrama yönelik birçok referanslar yapılmasına karşın, menşei (veya yapısı), gelişme evreleri ve uygulamaları konusunda çok az bilgi verilmektedir. Bu yazının amacı çoğu zaman muğlak olan bu konuda Kabala ve simya öğrencilerine çalışan bir ezoterik teori ve pratik teknik sunmaktır. 

Teorik ve Tarihi Özgeçmişi

"Işık bedeni" birinci asır gibi erken bir tarihte gnostik literatürde gözükmektedir. Ancak, daha erken tarihlerde Çin, Moğul, Tibet ve Hint literatür ve uygulamalarda bu konuda kapsamlı teori ve belgeler mevcuttur. Ki Kung veya Çin içsel simya başlığı altında maddi bilincin dışında varolabilecek olgun ve ince bir astral ve eterik enerji bedenin yaratılmasına yönelik pratik yöntemler verilmektedir. Bu beden ayrıca maddi bedeni süptil ve "eterik" kılabilecek bir etkileşime sahip olduğu düşünülmekteydi. Bu eterikleşme, üstadın kontrolü altında ölüm anında bedenin ışınlanmasını (demateryalize) sağladığı inanılırdı. Batı literatüründe bedenin bu tür ışınlaması, adeta fizik ortamından başka bir ortama geçiş yapması, İdris (Enok, Hanok), Hızır (Ezekiyel), İsa ve Meryem Ananın göğe yükselmesi, hatta Muhammet'in Miraç olayı şeklinde gözükmektedir.       
Maalesef, Doğu sistemler bu teori üzerinde amacına ulaşmak için uygulaması üzerinde çalışan bir teknik tradisyon muhafaza etmişken, Batıda buna benzer az bilgi mevcuttur. Elimizde buna en yakın kavram Simülakromdur (simulacrum) ve bu tür deneylere en yakın başlangıç noktası olabilir. Mevcut Doğu literatüründe maddi realitenin ötesinde şuurun çıkışını (projeksiyonu) ve varlığını sürdürmeyi sağlamak üzere, çoğu zaman "Gökkuşağı" veya "Elmas Bedeni" denilen "Işık Bedeni" şeklinde bir aracın mükemmelleştirilmesidir. Bu yazı mevcut Kabalistik uygulamalarla bu bedenin gelişmesi sağlanacağını ve Aysal (Yetzirah), Güneşsel (Briah) ve Satürnsel (Daath) şuur planlarında tam gerçekleşmeye tekabül eden gelişme evrelerinin nasıl başarabileceğini göstermeye yöneliktir.  

Bu planlarla neyin kastedildiği önemlidir, çünkü ilk başta ezoterik bir öğreti olarak karşılaşıldığında kafayı karıştırabilirler. 

Kozmos evreni yarattığında, insanoğlu veya şuurun ilahi farkındalığa gelişeceği yönü, "beşeri kıvılcım" esas birlikten ayrılıp inmişti. Bu birlik Atzilut'un İlahi Dünyası ve Hayat Ağacının Üst Üçlüsü ile simgelenmiştir.  

Madde yaratıldıkça şuur giderek artan yoğunlukları yaşarken, tezat oluşur ve maddi dünyaya geçer. Birlikten ikiliğe olan bu ilk iniş sözüm ona "Düşüş"tür ve bütün yaratılışla karşılaşmadan önce, Birliğe erken bir dönüşü önlemek için Kabalistik literatürde "Abis" denilen bir hudut konuldu. Bu "Yaratılışın İlk Günü" veya zaman/mekan'ın oluşuydu.     

İniş sürdükçe, beşeri kıvılcım giderek artan cinsel kutuplaşma yaşadı ve giderek İlahi şuurun anısından uzaklaştı. İnsanlığın benlik anlayışının merkezi yaratılışın İlahi Ahenk seviyesi Tifaret'ten sonra, bir ek hudut yaratıldı, buna "Peçe" veya "Paroket" denilir ve insanoğluna İlahi Kıvılcımdan ayrı bireysellik görüntüsü vermektedir.   

Son olarak üçüncü bir Peçe görülmekte ve bu maddi yaratılışı psişik ve ruhsal alemlerden ayırır. Burada insanoğlu İlahi menşei konusunda hiçbir anısı yoktur ve istediği şeylere yönelmeye tam özgürlüğe sahiptir.  

Dolores Ashcroft-Nowicki şöyle der: "Böyle çalışıldığında [Yol Çalışması] astral bedeni kullanırsınız, Majikal Kişiliğini [1] biliyorsun ve o aydan aya yapılan çalışmalarda sessiz sedasız güçlenerek gelişmiştir. Ancak bazı majisyenler tarafından kullanılan diğer bir form vardır, Işık Bedeni. Bazıları onun astral bedeni ile aynı şey olduğunu sanıyorlar, ama aslında tamamen farklıdır. Astral herkeste varolan eterik bir formdur, Majikal Kişilik uygulama ve konsantrasyon ile elde edilir. Işık Bedeni belirli bir maksat için inşa edilir, onun için diğer bir terim "cowan"dir. Onu inşa etmek kolay değildir, bazı insanlar hiç beceremezler, en azından tam olarak, inşa edildiği zaman sorunlar yaratabilir ve hakimiyet gerektirir." Sayfa 153, Ritüel Maji Çalışma Kitabı (The Ritual Magic Workbook) 

Ashcroft-Nowicki ayrıca belirli bir gelişme süresinden sonra, Işık Bedeninin bir tür "bağımsız bilince" alabileceğini de belirtir. Bu fikir ayrıca Tibet ve Çin literatüründe kaydedilmiştir. Küçük "ışık çocuğu" çoğu kez uygulayıcının aurası ve mabedinde astral bir rahimde bir cenine benzetilir. Majisyene bir yük, hatta potansiyel tehlike değil de bir yardımcı olabilmesi için, onun geliştirilmesi, beslenmesi, eğitilmesi ve güçlendirilmesi gerekir. Ancak, bütün okült faaliyetlerde olduğu gibi, tehlikeler çoğu kez uygulamaların psişik yönünden tehlikeli olmalarından değil, ama ilk çalışmaların sağlıklı ve doğal bir hız yerine, aceleci bir şekilde geçiştirmekten kaynaklanıyor. Ayrıca, neden vermeden çok az Batı majisyenin tam olarak bu tekniğe hakim olabildiklerini belirtmiştir. 

Ezoterik uygulamaları üzerinde çalıştığımızda ve Esas Birliğe dönmeye çabaladığımızda, ilk Peçeyi veya Yaşam ve Ölüm Kapsını deşmemiz gerekir. Böyle bir adı da var, çünkü ölüme yakın deneyimler (NDE near-death-experiences), beden dışı deneyimler (OOBE, Out-of-Body experiences) dışında çok az insan onu deşebilmektedir.

Astral bedenin üç şuur seviyesine erişimi vardır, sonradan dökülmesi gerekir veya Paroket Peçesini deşip bir sonraki üç seviyeye ulaşması için "İkinci Ölüm"ü geçirmesi gerekir. Ancak, İkinci Ölüm istenilmiyorsa, astral bedenin yok olmasını önlemek için önlemler alınması gerekiyor. Eğer bu yapılmazsa, yeni bir doğumla yeniden inşa edilmelidir.   

Güneş Dünyasının ötesinde Diriliş Bedeni kurulur ve bu Birliğe Dönüşte şuurun kullandığı ifade, araç veya "bedendir". [2]

Bu yazı da göstermeye çalışacağımız gibi, Işık Bedeni astral bedeniyle karıştıran öğrenciler olduğu gibi, bu bedenin amacı olan şuuru uzatmak veya "İkinci Ölümden savuşturmak konusunda da kafa karışıklığı vardır. İşlevi tam anlaşıldığı zaman, tam potansiyelini gerçekleşmek üzere daha önemli adımlar atılabilir. 

Mead ve Süptil (İnce) Beden

Yaklaşık olarak yüz yıl önce G.R.S. Mead "Batı Tradisyonunda Süptil Beden Doktrini" (The Doctrine of the Subtle Body in the Western Tradition) başlığı altında bir kitapçık yazdı. Olası olarak bu konuda yazılmış ender kitaplardan biridir ve süptil beden üzerindeki teori ve inançlar üzerinde skolastik araştırmalar doludur. Süptil bedeni deneyimlemek için kullanılan teknikleri vermemektedir. Kullanılan kaynaklar genelde Gnostik-Hıristiyan kökenlidir.

Mead'e göre süptil beden doktrinlerin en yüksek ifadeleri Hindistan'da bulunmaktadır, ama olası olarak diğer doğu öğretilerin ve süptil beden fikirlerinin simya ve astroloji ile geliştiğinin farkında değildi. Bu hem Doğu, hem de Batı için de geçerlidir, çoğu zaman öğrencilere önerilen teknikler arasında görülür. Bu astroloji ".. basit horoskop çizimi alakası olmayıp, dünyadan ışık alemine yükseliş merdiveni öngören astral teorilerle ilgilidir." (sayfa 9) Mead ayrıca şöyle demiştir:   

“Gök dininin en yüksek temalarıyla iç içe benzenmiş daha ince bir evreli astrolojinin daha derin, daha diri biri yönü varken, aynı şekilde simyanın daha diri daha psişik bir yönü vardı ve nihai olarak insanın ruhsal bir realiteye yükseliş merhaleleri ön görüyordu." (sayfa 13)  

Mead ayrıca Zosimus'un Mitra Ritlerinin amaç açısından simya uygularıyla aynı olduklarını kesin bir şekilde ifade ettiğini de belirtiyor ve günümüze dek tam olarak sadece bir Mitra kültü ritüeli kalmıştır ve teurjik uygulamaları Hint yogasına benzerlik arz etmektedir. (sayfa 30) Ritüel ayrıca süptil bedeninin ruhsal mükemmelleşme ve doğum yöntemi olduğunu açıklamaktadır.      

Sepher Yetzirah (Yaratılış Kitabı) ve Golem ışık bedeni olarak sıkça ima edilmektedir.

butunsel-sifaya-giden-yol-bedeni-ve-ruhu...tirmek.jpg

Işığın Üç Seviyesi

Süptil beden konusunda üç temel tanım şunlardır: kürelerin seviyelerinden yükselir, güç ve saflığı artar ve ışık ve/veya ateşten oluşmuştur. saflık derecesine göre ruhsal beden, ışıldayan beden ve diriliş bedeni olarak tanımlanır.

Mead'e göre ruhsal bedeni tanımlayan kadim literatürü ve terminolojiyi okurken belirli bir yanıltma payı vardır. Mead'e göre her ne kadar aksi görünmesine karşın, ruhsal beden temelde tektir ve sideral (yıldızsal) beden günümüzde (1919) astral bedeni olarak tabir edilenle bir ilgisi yoktur.  

Ruhsal bedeni veya to soma pheumatikon, fiziksel beden yakın bir şekilde ilintilidir. Yahudi Kabalasında nephesch [nefs, nefis, nefes] veya nebati-hayvani ruha benzer.     

Işıldayan beden (Radiant Body), modern kabalistik ekollerde Muzaffer Güzellik Vizyonu denilen deneyimi yaşamamızı sağlar:

“Tifaret Güzellik anlamına gelir. Şuur Sütunu olan Denge Sütununun üzerinde bulunur ve kaydedildiğine göre yeryüzünde enkarne olan, yani "et ve kemikten" insanın ulaşabileceği en yüksek hale tekabül etmektedir. Bu daha yüksek sefirot (ağaca göre yüksek) etkilerini algılayamayacağı veya bir şekilde yaşamayacağı anlamına gelmez. Bu demektir ki Tifaret'te kalabilen biri, maddiyatını "ruhsallaşmıştır" ve ışıldayan bedenini inşa edip enkarnasyonun ötesine gitme gücünü elde etmiştir." [3]   

"Bir zamanlar Güzelliği tüm ihtişamı ile algılayabiliyorduk, o zaman biz filozoflar, ulu kafile ile birlikte Zeus'un kervanına, ve Tanrıların kervanında diğer ruhlar görkemli gösteriye ve ilahi vizyona şahit olduk ve vecit halinde bir araya geldiğimiz kutsalların en kutsalları denilebilecek sırra inisiye olduk." (sayfa 58) 

Proclus derki:

“Ayrıca ışıldayan beden (augoeides ochema) cennetle tekabül eder, oysa ölümlü ve beşeri bedeni ayın altındaki bölgeye (dünya) tekabül eder." 

Bir taraftan Hıristiyanlığın gelişme çağında fizik bedeninin kıyamet gününde dirilişi doktrini şiddetli tartışmalara neden olurken ve "et sevdalıları" olarak adlandırılanlar tamamen ruhsal bir dirilişe inananlara karşı ağırlık kazanırken, Mead, İsa zamanında Yahudilerde fiziksel bir diriliş fikrinin pek yaygın olmadığını göstermiştir. Onun yerine yükseliş ve dirilişi sağlamak üzere bireyde saflık derecelerinin yüceltilmesine yönelik Midraş ve diğer kutsal kitaplara dayanan güçlü bir gelenek vardı.  

Kutsal kitaplarda Elijah ve İsa konusundaki hikayeler kullandıkları bedenlerinin bir yandan somut, ama bir yandan da fiziksel engelleri aşabilen bedenler olduklarını ima etmektedir. Örneğin İsa'nın kilitli bir kapıdan geçebilmesi gibi. Ancak Elijah, İsa gibi ölmedi, o alevli bir araba içersinde cennete alındı.   

Bu bedenler aslında farklı bedenler değildi, ama kişiliğin derece derece saflaştığı mertebeler, hepimizin içinde taşıdığı Tanrının özgün ve bireysel ifadeleridir. Bir "beden" veya ifade arınıp saflaştığında ölür ve yerine başkası alır. Diriliş bedeni farklı kılan maddi dünyada varolmasına rağmen, maddi engellerden serbesttir. Bu mükemmel beden esas olarak bir terkiptir. İnce ve basit elementlere ayrışmıştır, oysa fiziksel bedene kaba elementler bulaşmıştır. Mitra inisiyasyonunda şu sözler geçer: 

"Ey menşeimin Menşei; Varlığımın esas varlığı; içimdeki nefesin İlk Nefesi; içimdeki birleşimlerin karışımı için Tanrı tarafından verilen İlk Ateş; içimde ateşin İlk Ateşi; içimdeki suyun İlk Suyu; içimdeki toprağın İlk Toprağı; işte benim Mükemmel Bedenim ..."  (sayfa 102, Bir Mitra Ritüeli (A Mithriac Ritual, London 1907)) 

Uygulama 

Ashcroft-Nowicki tarafından önerilen uygulama en direkt ve basit olanıdır. Ancak, Aurum Solis yöntemi gibi herhangi özel ritüeller kullanılmamasına rağmen ışık bedenin dolaşmasını engellemek için kutsanmış bir mabette bir ritüelin yapılması önerilir. Ayrıca ışık bedenin kendi başına hareket etme isteğini belirtince, sert bir şekilde disiplin altına alınması gerektiğini belirtmiştir.      

“Burada gerekli olan azıcık da olsa, sürekli bilinç aşılamakla, cowan  [Işık Bedeni] kendisine ait bir yarım bilinç elde eder. Hatta bir bakıma onu kısmi olarak canlandırmış olursunuz. Bu nokta hemen hemen kesin olarak özgürlük için bir hamle atacaktır. Buna da hiç bir şekilde izin veremezsiniz, zira karanlık güçler onu elde edip  aleyhinize ve hatta bağ kurduğunuz kişilere karşı kullanmaya çalışırlar. Görüntüye güvenip onun sizin olduğunuzu kabul ederler. Dolayısıyla, cowan'ın hâddini aştığı hissi verdiği an, ona sağlam bir psişik telkin gönderip kimin patron olduğunu hatırlatınız."  

Bundan sonra Ashcroft-Nowicki bir kamersel ay (28 gün) süreyle cowan ile irtibatın tamamen kesilmesi ve kendi kendimize yarattığımız ve benliğimizin bir yansıması olan olan varlığa karşı hiç bir sempati gösterilmemesini öneriyor. Aksini yapmak, felaketi davet etmek anlamına gelir. Bu hatta, kişisel kozmosumuzda "Düşüş"e eş anlamda olur. 

Ama bütün bu uyarı ve sorunlara rağmen, kısmi da olsa Işık Bedenin yaratılışı çok mükafatlandırıcı ve ruhsal bir deneyim olabilir. Göreceğimiz gibi, psikolojik arınma ve psişik gelişim için birçok fırsat da sunar.  

Gerek Doğu, gerekse de batı metotlarda Işık Bedeninin yaratılışında şu dört unsur paylaşılır: acele etmeden yavaş ilerleme, kutsal bir alan veya mekanda çalışma, dolanmasını önlemek ve kimin efendi olduğunu anımsatmak.

Doğu yöntemlerde açıkça belirtilen, ama modern talimatlarda eksik olan unsur Işık Bedeninin fiziksel aleme üstün olması ve istendiğinde fiziksel bedene direkt bir etki sağlayabileceği konusudur. İşte bu etkiler fiziksel bedenin esirleşmesini (eterikleşmesini) sağlayıp, sağlığı, uzun ömrü ve olası olarak bir tür "psişik mutasyonu" sağlar. Batı okulları "İnce kabaya hakimdir" Hermetik kurallının imaları ve burada nasıl uygulanacağı konusunda sessizdir.

Işık Bedeninin, yansıtılmış imajı, farklı bir varlık görüntüsü, bilinçdışı oluşu, çoğu kez ruhsal mekanizmayla (İbrani Kabalada ruah) bütünleşmek istemeyen nefsten (bilinçaltı - İbrani Kabalada nephesch) çıkan şiddetli görüntüsüne rağmen halen bizim bir parçamızdır. Onu disiplin etmekle, işlev ve amaç vermekle, kılavuzluk etmekle, aslında kendimize bu şeyleri yapmış oluyoruz. Ancak Işık Bedeni, açık bir şekilde içimizde bu güçler dönüştürülmediği sürece ve fırsat verildiğinde varlığını ortaya koyup kendi başına bilinçleneceğini gösterir.      

Majikal çalışmalarda bunu Işık Bedenin yaratılmasında görüyoruz, psikolojide ise nevroz, şizofren ve hatta şiddetli psikoz vakalarında görmekteyiz.   

Ezoterik çalışmalar varlığımızın bu farklı yanlarına hitap etmekle, onları bütünleştirmekle modern terminolojide akıl hastalığı denilen psişik parçalanmalar önlenmiş olur.    

Aşağıdaki çalışmalar deneyim seviyesi ne olursa olsun, herkes tarafından uygulanabilir. Ancak ideal olarak, Kabalistik etütlerin üçüncü veya dördüncü yıllarında yapılmaları daha iyi olur. Bunun sebepleri basittir: psişik ve okült konularda ne denli fazla deneyiminiz varsa, somut başarı elde etme olasılığınız o denli fazla olur. Ayrıca, zamanla konsantrasyon, imgeleme, psişik faaliyet için güçlü bir çalışma ortamı yaratma becerileriniz gelişmiş olacaktır. Dolayısıyla, ümit ederiz ki üçüncü veya dördüncü yılında azimli bir Kabalistik Majisyen pentagram ve heksagram ritüellerin ön gördüğü temel psikolojik deneyimler üzerinde çalışmış olacaktır. Önceden gezegensel invokasyonlar (davetler) konusunda deneyim aşağıdaki talimatları daha kolay kılar.

Altın Şafak Hermetik Cemiyetinde ilk 3-3 ½ yıl çok basit ve temel majikal işlevleri öğrenmekle geçer, bunun  yanında çok kapsamlı Kabalistik, simyasal ve astrolojik bilgileri ezberlemek ve anlamak gerekir. Regardie tarafından yayınlanan Altın Şafak kitabında verilen Büyük Pentagram Ritüeli, Büyük Heksagram Ritüeli, Gül-Haç Ritüeli gibi teknikler genelde 5=6 Adeptus Minor derecesine ulaşmadan öğretilmemektedir. Zaman zaman bu derecenin bir hazırlık derecesi olan Portal derecesinde de verilebilir. Bütün majikal aletler de aynı zamanda İkinci Cemiyete inisiye olmak anlamına gelen Adeptus Minor derecesine inisiye olunca imal edilir. Regardie'nin eserinde görülen gezegensel ritüeller, tılsımlar ve benzeri teknikler sadece bu süreden sonra üstlenilir.[4]        

Herhangi bir okula tabi olmadan çalışanlarınız için genelde şu önerilir: ilk yılı Elemental ve Pentagram çalışmaları ile geçiriniz. İkinci yılı gezegensel çalışmaları yapınız ve üçüncü yılda ikisini bütünleştiriniz. Dördüncü yıl genelde zodyak majisi ve yol çalışmalarının tamamlanması üzerinde odaklanır. Yol çalışmaları ilk yıldan itibaren herhangi bir zaman başlanabilir Hayat Ağacının 32 yolunu tam olarak yapabilmek için yaklaşık olarak 1½ yıl gerektirir. Her bir yol birden fazla yapıldığı için, majikal eğitimin ek yönleri için iki üç yıl arası bir süre vermekte fayda vardır. Özellikle 32nci yoldan 24ncü yola kadar olan Yol Çalışmaları psikolojik sağlık için hayatidir ve ikinci Yol dizisine (23üncüden 19uncuya) girişmeden iki, üç kez yapılmalıdır. [5] Tabii ki, çalışma hızı önemli değildir. Acele çalışıp, çalışmayı yarım yamalak yapmaktansa, yavaş ve dikkatli gidip gerçek ilerleme kaydetmek daha önemlidir.

Işık Bedenini yaratmak için mevcut en eksiksiz yöntem Melita Denning ve Osborne Phillips yazdığı "Majikal Felsefe"nin (The Magical Philosophy) 3. cildinde "Majisyen" adında ritüeldir.[6] Bu ritüel Aurem Solis Sacra Verbum Cemiyetinin külliyatındaki talim programındandır.  

Bu ritüel on dört kısımdan oluşmuş beş esas bölüme ayrılmıştır. Başlığın altında bir not, bu ritüelin günün başında yapıldığında daha etkin olduğunu önermektedir. Muhtemelen bu günün ilk gezegensel saatindedir.  

Gnostik ve Platonik edebiyatının en önemli hususlarından biri arınmak için süptil bedenin fiziksel bedeninden ayrılmasıdır. Bu hayali ve nihai olarak gerçek ayrılma tekniğinin esasını oluşturmaktadır. Sadece psişik benliğimizi maddi yaşamın kargaşasından serbest kılmak suretiyle psişik varlığımızın iyilik ve kötülüğünü tam olarak yaşayabiliriz. Psişik yapımızın sistemli ve sıkıdüzenli arınması ve değişik yönlerinin bütünleşmesi bilinen en zor ve mükafatlandırıcı psiko-ruhsal uygulamadır.      

Ön Hazırlıklar 

Mabet yeri her zamanki gibi düzenlenmelidir, ortada ve ortanın biraz doğusunda altar (sunak) bulunmalıdır. Mümkünse, kutsanmış bir Gül Haç takınız ve altarın üzerine Toprak Pentagramı koyunuz [7].

Mabedi Tesis Etmek 

Küçük Defetme Pentagram Ritüelini yapınız.[8]

Yüksek Benlik

Merhamet eli olan sol elinizi Toprak Pentagramın üzerinde koyunuz. Yüksek Benliğinizin varlığını çağırınız. Parlak alevli ve fosforlu bir küre veya "yod" harfinin başınız üstünü değdiğini ve sizi kozmos ile birleştirdiğini hayal ediniz. Adeptus Minor duruşunu (kollar iki yanda, Tau haçı şeklinde) alınız.

Kolları indiriniz ve Yüksek Benliğiniz, içinizdeki Yaratılış Alevinin, bu Kozmik çekirdeğin anlamı üzerinde tefekkür ediniz. 

Orta Sütun Egzersizi yapınız.

Bu egzersizi yapmanda amaçlarınızı, farkındalık ve hizmette gelişme fırsatınızı taktir ettiğinizi beyan ediniz. Işık, Hayat, Sevginin (üç "L": Light, Life, and Love) varlığınızın her hücresinde, düşüncesinde ve davranışında ifade edilmesini dileğiniz.  

Alt Benlik

Saat yönünde dönerek Mabedin batısına dönük durunuz. Fiziksel ve psişik bedenlerinizde dönen enerji akımlarını hayal ediniz. Kalp merkezinizi enerjilendiriniz, enerjinin tepeden kalbinize ve oradan ayaklarınıza ve tekrar yukarıya devinim yaptığını hissediniz.   

Alt benliğiniz ve fiziksel bedeniniz üzerinde hakimiyetinizi sevecen ama disiplinli bir üslupla beyan ediniz. Onların size hizmet etmek üzere bulundukları için müteşekkir olunuz. Ancak onlar bağımsız varlıklar olarak değil, Benliğin gelişmesine hizmet üzere mevcutturlar.   

Adeptus Minor duruşunu alınız ve kendinizin muazzam bir hacimde büyüdüğünüzü imgeleyiniz. Alevli Taç merkezinizi imgeleyiniz veya formül ile oluşturunuz ve şuurunuzun önemli kısmının  buradan çalıştığını hissediniz.

Kutsama, sevgi, sağlık ve mutluluk düşünce ve dilekleri alt benliğinize ve gufa (fizik bedenin İbranicesi) gönderiniz.

Büyüklük hisleri dağılırken ve mabedin normal idrakine dönerken bir süre tefekkür ediniz.

Doğuya dönerek Yüksek Benliğin Güçleri mevcut bulunmasını ve bu çalışma ve akıbetinde kullanılmasını dileğiniz.       

Doğu köşeye hareket ediniz ve tekrar Batıya dönük durunuz. 

Gerekliyse, ikinci kez Orta Sütun Çalışmasını yapınız. 

Işık Bedeni güneş sinirağı (solar pleksüs) merkezinden dışarıya aksettiriniz. Onun doğuya dönük veya kendinize doğru durmasını sağlayınız. Güneş sinirağından uzanan gümüşi mavi kordonun (göbek bağı) Işık Bedeni ve sizin aranızda bağ kursun.    

Telkin ve Talimat 

Yüksek Benliğin namına önünüzdeki imaja sevecen ama disiplinli bir üslupla Büyük Çalışmada size destek vermesi gerektiğini telkin ediniz. Eğer herhangi bir özel talimat, destek ve ek çalışma gerekecekse, bunları da ilave ederek belirtiniz.

Yüce Tanrı adına bu ritüele iştirak ettiği için teşekkür ederek Nefsinize (İbr. Nefeş/Nephesh) hayır dileğiniz. 

Işık Bedeni enerjilendiriniz ve yüksek derecede bir kaynaşma ve bütünlük sağladığını imgeleyiniz. 

Tamamlama

Işık bedeni ve gümüş kordonunu tekrar içinize çekiniz, onun bir sis veya parlak mavi-gri gümüşi psişik protoplâzma şeklinde kordonla birlikte dağılıp bedeninizden yansıtıldığı bölgede (güneş sinirağı) emildiğini imgeleyeniz. Sağlam bir şekilde kapatınız.  

Enerjinin bedeninizde dolaştığını ve kas, kemik ve iliklerinize sindiğini ve tam derinizin yüzeyinde ışıkla bedeninizi sardığını hissediniz. 

Başarılı operasyonu kutlayınız.

Işık Bedene Talimat Vermek

İki veya üç haftalık bir süreyle Işık Bedeni başarılı bir şekilde dışa aksedip sonra yeniden özümsedikten sonra, onun üzerine belirli fikirler göndermeye başlayabilirsiniz. Kişisel tercihlerinize göre bu bir kaç şekilde yapılabilir. 

İlk başta, Işık Bedenin omuriliğinde gezegenleri tabanda Satürnü [tekabüller görüşe göre değişebilir] ve başta Güneş ve Ayı dizerek onu gezegenlere ilişkilendiriniz. Onları parlak beyaz veya Kraliçe Renk Cetvelinde hayal ediniz.

Gezegenlerin renk, sembol ve seslerini kullanmak suretiyle Işık Bedeni belirli kaliteler aşılanabilir.

Diğer bir yöntemde Işık Bedenin içinde organlar imgelenir ve bunlara tekabül ettikleri gezegenlerin renk ve sesleri eklenip gezegenlerin güç ve erdemleriyle doldurulur.          

Bu Işık Bedenin Aysal veya Astral arınmasıdır, böylece Gümüş Bedeni tanımını hak etmiş olur, zira genelde Aysal ve Astral alemleri etkiler ve tarafından etkilenir. Belirli bir süreden sonra ona daha fazla talim vererek Briatik Alemler tarafından tesir alan Güneşsel, Altın veya Işıldayan Bedene dönüşmesini sağlarsın. Bunun ötesinde Satürn küresinin etkisi altında Elmas veya Diriliş Bedeninde mükemmelliğe ulaşır.

Ayrıca Işık Bedeni dışa aksedildikten sonra Orta Sütun çalışmasını içinden uygulayınız. 

Her zaman enerjiyi fiziksel bendenizin içine ya bir sis veya bir gölge şekli olarak tekrar çekiniz.

Elemental yönlerde keşif yaparken (pentagram ritüelinden: doğu=hava, güney=ateş, batı=su, kuzey=toprak), istediğiniz element ile rabıta kurmak için Işık Bedenini kullanınız. Onu bir çalışmaya göre bir ateş, su, hava veya toprak bedenine dönüştürünüz. Onu bir bileşken olarak içinde dört elementin dengeli potansiyeli taşıyan, akaşa veya beşinci ruh unsurun hakim olduğu dinamik manyetik ve elektrik özellikleri içeren bir beden olarak algılamalısınız.

Işık Bedeni ayrıca bir Tanrısal imaja ve tanrı formuna aktarılabilir veya dönüştürülebilir. Bunun etkisi bilenen Altın Şafak tanrı formlara girme yönteminden farklıdır. Bu durumda, imajı yaratıktan sonra onu normal beden ölçülerden daha fazla büyütmekte fayda vardır. Herhangi bir çalışmada şuurunuzu yoğun bir biçimde Işık Bedenine aktarmanız ve çalışma bittiğinde enerjiyi tamamen bedeninize çekmeniz önemlidir. 

Işık Bedeni İbrani harflere şarj edilebilir. Bunları Oluşum Kitabı Sefer Yetzirah'ta belirtilen organlarda imgeleyiniz. Bu ayrıca ışık Bedenini dışa yansıtmadan önce fizik bedenin üzerinde de yapılabilir ve onun yaratılış ve dışa aksedilmesini destekler.[9] Harfler parlak beyaz veya Kraliçe Renk Cetvelinde imgelenebilir. Ayrıca Dört Harfli Kelime Tetragrammaton olarak da yapılabilir. Burada Y (Baş) Heh (Omuzlar), Vau (Omurga) ve Heh (Kalça, ayak) olarak uygulanır. Alfabedeki gibi yüzeyinde değil, dıştan üzerine yansıtıldığı değil, şeklin içinde güçlü bir şekilde parladıkları imgelenmelidir.  

Işık Bedenin amacı astral (Yetzirik) ve mental (Briah) enerjilerin arınması ve ifadesi için bir araç yaratmaktır. Bu şekilde, sadece objektif ve sübjektif alemler arasında değil, aynı zamanda duygusal ve fiziksel realiteler arasında bir köprü vazifesini görür. Daha önce belirtildiği gibi, astral yapımızı sevgiyle arındırarak fiziksel görünüşümüzü ve sağlımızı değiştirebiliriz. Bu çalışmada Nefs/Nefeş (Nephesch) arındırdığımız benliğimizin önemli bir kısmını oluşturmaktadır, nefs de madde alemini (bizim Tuzumuz) ve akıl dünyasını (bizim Merkürümüz) kapsıyor. Onu Tacımız (Keter) açısından hitap ediğimizde üçüncü Prensibi eklemiş oluruz ve Akıl ve Ruhu örtmüş oluruz (Kükürtümüzü oluştururuz). 

Bu Dört Kabalistik Alem ve örtüşen Üç İlke iç ve dış simyanın temelini oluşturur. 

27nci Yol aynı zamanda bir tür Kundalini Yoga çalışmasının parçasıdır, diğer yandan 24uncü Yol Kundalini'nin uyarımıdır. 27nic Yol Doğal enerjiyi Entelektüel Aleme bağlarken, 24üncü Yol Güneş (ruh) enerjisini Doğal enerjiye (psişik) bağlar. Her ikisi mars veya İradenin etkisi altındadır, zira Mezla'nın akışını terse çevirirler ve Dönüş Yolunda psişik kanalları temizlerler. 

Bu çalışma 24üncü Yolda ikincil etkileri ve 28 yolda (Netzah-Yesod) da bazı etkileri olacaktır, zira bu Yol Psişik Merkezlerde Psişik enerjinin akışını idare eder. Bütün yetzirah yolları bu çalışmayla bir yere kadar etkilenecektir. Yükselip de kusurlu fikrilerimizi, itiraz ve şehvetlerimizi birlikte alamayız. Her ikisi Geburah'ın Kılıcı veya Aydınlanmış bir İrade tarafından temizlenir, disiplin edilir ve yeniden yönlendirilir.  

Bazen Tanrının (Deu) veya Ateşin (Feu) Evi olarak bilinen Yıkılan Kule tarot kartındaki Yıldırım sürekli akan Mezla yıldırımının önüne gelen her türlü kusuru yok edeciğini gösterir. 

[1] Majikal Kişilik insanın kendi kendine yarattığı ezoterik çalışmalarda daha fazla güç, kişilik ve güven sağlayan imajıdır. [Kullandığı bir kişilik formu veya maskedir]. 

[2] Bakınız: Esoterik Bilginin Temel Esasları, Ders 1-3 (Fundamentals of Esoteric Knowledge, Lesson 1-3) Doğa Filozofları (The Philosopher’s of Nature (PON), Wheaton, Ill. ©1988).

[3] Bakınız: Kabala Kursu Ders 17, Doğa Filozofları  (Qabala Course, Lesson 17. The Philosophers of Nature (PON), Wheaton, Ill. © 1995).

[4] Bakınız: "Altın Şafak Tradisyonuna Kendi Kendinize İnisiyasyon" (Self-Initiation into the Golden Dawn Tradition) yazan Chic and Sandra Tabatha Cicero. (Llewellyn Publications. Saint Paul, MN. Copyright 1995)

[5] Yol Çalışmaları (Pathworking) üzerinde daha fazla bilgi için bakınız: Doğa Filozofları Kabala Kursu (PON Qabala Course). Dolores Ashcroft-Nowicki'nin "Aklın Yolları" (Highways of the Mind), ve Melita Denning ve Osborne Phillips'in "Majikal Şuur Halleri" (Magical States of Consciousness).

[6] Sayfa 359-362.

[7] Altın Şafak Hermetik Cemiyetinde (Hermetic Order of the Golden Dawn), belirtildiği gibi Hermetik Gül Haç ( Hermetic Rose+Cross) ve Toprak Pentagramı (Pantacle of Earth) üstat (adept) seviyesi aletlerdir. Doğa Filozofları Kabala Kurusnda (The Philosopher’s of Nature (PON) Qabala Course), onları altıncı yıla girmeden imal edilmezler. Ancak, Büyük Pentagram Ritüeli (the Supreme Pentagram Ritual) ve Büyük Heksagram Ritüeli (the Supreme Hexagram Ritual) ikinci yılda sunulur.

[8] Elemental Derece İşaretlerin (‘Elemental Grade Signs’) Kullanımı veya "Peçeyi Deşmek İşareti" ( ‘Rending of the Veil’) isteye bağlı olarak kullanılabilir.

[9] Bunu yapan bir öğrenci ışık Bedeninin daha diri, ama kontrol edilmesi biraz daha güç olduğunu fark etti. Ayrıca yatarken fiziksel bedenlerinde harfleri imgeledikleri zaman, astral bedenin daha beşinci veya altıncı harf zikredilmeden önce astral çıkışı kolayca oluştuğunu da fark etti.   

Kaynak:hermetics.org

Bu konuyu yazdır

  11:11 Gibi Eş Sayıları Sık Görüyorsanız Dikkat Edin! Hayatınızı Değiştirebilir
Yazar: Magnetho - 28-09-2017, Saat: 12:41 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Syncronicity yani Türkçeleştirilmiş haliyle eşzamanlılık gelmiş geçmiş en büyük psikiyatristlerden biri olarak kabul edilen Carl Jung’ın üzerinde çok kafa yorduğu esrarengiz bir kavramdır. Aslında buna basitçe tesadüf deyip geçebiliriz. Ancak işin aslı ve tesadüflerin verdiği his hiçte basit değildir. Bunu basit bir kaç örnekle açıklamak gerekirse örneğin bir kitap ya da gazete okurken patlama kelimesini okuduğunuz anda bir patlama sesi duymanız, ya da sevdiğiniz birini düşünürken, açık olan televizyonda alakasız bir programda onun adını duymanız, kafanızdan mırıldandığınız parçanın radyoyu açtığınızda çalmaya başlaması, bizim gündelik hayatta karşılaştığımız örneklerdir.

Carl Jung bir hastasıyla seans halindeyken kadın rüyasında gördüğü ateş böceğinden bahseder. O sırada Carl Jung odanın camına çarpan birşey farkeder. Gidip camı araladığında camın üzerinde yürüyen bir ateşböceği görür.  Bu olay Carl Jung’ın başından geçen ve onu çok etkileyen bir eşzamanlılık örneğidir. Tüm bunlar gibi sürekli olarak saate baktığınızda 11:11 veya 22:22 görmenizde eşzamanlılık örnekleridir ve bazı inanışlara göre evrenle uyumunuzu ve ruhani bir uyanışı temsil etmektedir. Ancak bu olayın newage tarzı ruhani uyanış kısmına girmden önce bilimsel yönünü incelemek gerekli.

eszamanlilik-filoji-758x431.jpg

Fizikteki baskın kuramlardan biri olan izafiyet kuramı, büyük patlama ve kara delikler gibi makro evrenin açıklamalarını verir. Diger baskın kuram olan kuantum kuramı ise, atomaltı parçacıklar gibi mikro evrenin açıklamalarını verir. Ancak her iki kuram da senkronizasyon konusuna bir açıklama getiremez. En alcakgönüllü açıklama ise Albert Einstein tarafindan yapilmistir. Ona göre senkronizasyon (eşzamanlılık) tanrının bilinmez kalma seklidir.

Eşzamanlılık bazı bilim insanları tarafından üzerinde düşünülen ve ciddiye alınan bir konu olarak kalsa da, çoğu bilim insanı bu konuyu bilimsel bulmamaktadır. Çünkü eşzamanlılık kanıtlanabilirlik yönünde klasik bilimle çelişen bir yol izler. Ancak gözlemci etkisi, dalga fonksiyonunun çöküşü gibi kuantum düzeyde izi sürülen bir çok konu yine kanıtlanabilirlik yönünden bilimle çelişirler.Ama yine de oradadırlar ve modern bilim tatmin edici bir biçimde açıklayamadığı halde çalışmaktalar. Tıpkı bunlar gibi, eşzamanlılıkta milyonlarca insanın hayatında şahit olduğu ve basit tesadüflerden öte gözüken bir konu. Yani henüz kuantum düzey hakkında böylesi az bilgiye sahipken, üzerinde gözlem yapılıp, tecrübe elde edilen bir konu tamamıyla bilim dışıdır diyemeyiz.

eszamanlilik-filoji-3.jpg

Pek eşzamanlılık bizim ne işimize yarar?

Eşzamanlılık neredeyse bütün insanların başına gelen bir fenomendir. Ancak sizinde tecrübe ettiğiniz üzere belli insanların belki de “sizin” başınıza çok daha fazla gelmekte. Hayatında değişim yapmak isteyen, yeni bir başlangıç aşamasında kararsız olan, herhangi bir konuyla alakalı plan yapan, kendini geliştirmeye çalışan kişilerin bu tarz eşzamanlılık örnekleriyle karşılaşma oranları çok daha yüksektır.

Örneğin, şuan neden bu yazıyı okuyorsunuz? Komik bir video izleyebilir, arkadaşlarınızla sohbet edebilir ya da televizyon izleyebilirdiniz. Ancak işte buradasınız ve bu satırları okuyorsunuz. Çünkü eşzamanlılık hakkında birşeyler öğrenmesi gereken ve bunun hakkında düşünmesi gereken kişilerden biri de sizsiniz! Özellikle 11:11, 22:22 gibi sayı senkronlarını gereğinden fazla görüyorsanız, eşzamanlılık örneklerine karşı daha duyarlı olun bunun üzerinde düşünün.

eszamanlilik-filoji-1.jpg

Örneğin James Arthur amatör olarak şarkı söyleyen sokak müzisyeni bir gençken bir arkadaşı ona X Factor isimli şarkı yarışmasına katılması tavsiyesinde bulunmuştu. Ancak James Arthur bu konuda gönülsüzdü ve başaramayacağını düşünüyordu ve bir süre sonra bunun üzerine düşünmeyi bıraktı ve yarışmayı unuttu. Bir akşam dışarıda çalarken, bir adam onu inanılmaz bir şekilde överek çok iyi olduğunu kesinlikle “profesyonel” olması gerektiği söylemişti. Adamın üzerindeki tişörtte kocaman bir “X” baskısı vardı! Bunun üzerine X Factor yarışmasını tekrar hatırlayan James Arthur yarışmaya katılmaya karar verdi. Yarışmanın birincisi oldu…

Özellikle kendinizi geliştirmek adına bir çaba içindeyseniz ancak kendinizi üşengeç, yorgun, başaramaz hissediyorsanız, bu ve daha birçok benzeri eşzamanlılık örnekleri sizinde karşınıza çıkacaktır. Onları gözardı etmemeyi öğrenirseniz, hayatınızın gideceği noktalar hayallerinizin dahi ötesine geçecektir. Sadece daha iyi görün ve anlamlara kendinizi kapamayın. Eşzamanlılığın farkına varın…

Kaynak:filoji.com

Bu konuyu yazdır