Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Kullanıcı Adı/E-Posta:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 3,077
» Son Üye: kuyucadisi
» Toplam Konular: 2,836
» Toplam Yorumlar: 3,067

Detaylı İstatistikler

Kimler Çevrimiçi
Toplam: 1151 kullanıcı aktif
» 0 Kayıtlı
» 1151 Ziyaretçi

Son Aktiviteler
Nereden Başlamalıyım?
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: desdinova
07-04-2025, Saat: 11:03
» Yorumlar: 0
» Okunma: 546
Ayahuasca çayi hakkinda b...
Forum: ŞAMANİZM
Son Yorum: Gümüşkurt
29-12-2024, Saat: 23:19
» Yorumlar: 0
» Okunma: 491
Sürekli Aynı Sayıyı Görüy...
Forum: MELEK MESAJLARI
Son Yorum: Stannis
03-10-2024, Saat: 18:13
» Yorumlar: 0
» Okunma: 905
Bize ait olmayan sahte an...
Forum: Zihin
Son Yorum: cinsiyetsiztirmavi
29-08-2024, Saat: 01:28
» Yorumlar: 0
» Okunma: 822
RUHLARIN YAZDIRDIĞI SÖYLE...
Forum: ENTERESAN BİLGİLER
Son Yorum: Shfz
20-08-2024, Saat: 01:26
» Yorumlar: 1
» Okunma: 62,789
Nuh’un Gemisi’nin Çözülem...
Forum: TARİH
Son Yorum: Emka
21-02-2024, Saat: 21:57
» Yorumlar: 3
» Okunma: 9,226
DEMON İSİMLERİ LİSTESİ VE...
Forum: DEMONLAR
Son Yorum: Debriyaj_Balatasi
15-02-2024, Saat: 02:30
» Yorumlar: 1
» Okunma: 26,563
Trabzon'da ki Majisyenler
Forum: TRABZON SPİRİTÜELLERİ
Son Yorum: koavemaji
02-02-2024, Saat: 14:11
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,458
11:11'in Manevi Önemi ve ...
Forum: EVRENSEL ENERJİLER
Son Yorum: zeynepbuhan
10-11-2023, Saat: 18:49
» Yorumlar: 1
» Okunma: 6,738
Sürekli Şiddetli Baş Ağrı...
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: Gümüşkurt
25-09-2023, Saat: 19:23
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,009

 
  Kiminle Vakit Geçirirsek Beynimiz Onunkine Benziyor…
Yazar: EvrimBilge - 22-02-2018, Saat: 13:33 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Araştırmayı, ABD’deki Northwestern Üniversitesi bilim insanları yaptı. Beynin elektrik sinyallerinin senkronizasyonu üzerine çalışan nöroloji uzmanı Prof. Dr. Moran Cerf ve ekibi, birlikte zaman geçiren insanların beyin dalgalarının da zamanla ‘benzer’ görünmeye başladığını belirledi. 

5a86c78418c7731c281986ff1.jpg

BBC’nin İspanyolca Servisi’ne bu dalgaların bazı vakalarda iki insan beyninde birebir aynı bile çıkabildiğini vurgulayan Prof. Cerf, “Birbiriyle vakit geçiren insanlarda her iki beyinde de uyum oluşuyor” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Sadece iki hafta sonra bile aynı filmi izleyen, aynı kitapları okuyan, aynı tecrübeyi paylaşan ve sadece birbirleriyle konuşan iki kişi, dil, duygu ve bakış açısında ortak kalıplar geliştiriyorlar.” Prof. Cerf’e göre, zamanla gelişen bu ‘beyin ikizliği’, sosyal olduğu kadar duygusal ilişkilerde de oluşabiliyor. Prof. Cerf, çalışmalarının sonucunu ise şöyle açıkladı: “Hayatta alınabilecek en doğru karar, kiminle vakit geçirdiğinizi akıllıca seçmek.”

Bu konuyu yazdır

  Üzerinizde Nazar Olduğunu Gösteren 5 Önemli İşaret. 4’e dikkat edelim
Yazar: EvrimBilge - 20-02-2018, Saat: 22:59 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Nazarın olup olmadığını tespit etmek üzere çok sayıda belirti bulunur. Bu nazar belirtilerini şu biçimde sıralamak mümkündür ama öncesinde nazarın dinimizce de çokça anlatıldığı ve asla batıl bir şey olmadığını da unutmayın. Nazar vardır ve nazara önem alınması şarttır.

 nazar-degmesi-ne-demektir-nasil-olur-740x4941.jpg

Beğenerek, imrenerek veya kıskanarak bakılan şeylere nazar değer. İnsana, hayvana ve hatta cansıza da nazar değer. Nazar hastalık yapar, hatta öldürür. Kadınlara ve çocuklara daha çok tesir eder.

Nazar haktır; nazara inanmak günah değildir.

Göz değmesi hakkında rivayet edilen hadisler, bunun hak ve gerçek olduğunu açıklığa kavuşturmakta ve nazara karşı yapılması gereken hususları da ortaya koymaktadır. Yani nazar, bazılarının zannettiği gibi “batıl” bir inanç değil, hak ve gerçektir.

1-) Nazar belirtilerinin en yaygını: “karşı konulamaz uyku isteği”
Nazara maruz kalan insanlarda yoğun bir uyuma isteği vardır. Çok uzun zaman uyuyup gerçekte uykularını alsalar dahi uykuya şiddetli gereksinim duyarlar. Sabahları çok güç uyanırlar. Gün içinde boş bırakılırlarsa hemen uykuya dalarlar.

Üzerinde nazar olan şahıs herhangi biri ile konuştuğunda onun da uykusunu getirir. Ne kadar heyecanlı bir konu anlatırsa anlatsın karşıdaki kişi esnemeye başlar. Telefonda dahi konuştuğu kişinin uykusunu getiren insanlar vardır ki bunlar yoğun nazara maruz kalan kişilerdir.

2-) Çok sayıda eşyanın kırılması ya da bozulması
Üzerinde nazar olan kişinin çok sayıda eşyası kısa bir sürede bozulmaktadır. Uzun yıllardır kullanılan eşyaların bozulup kırılması bir yana yeni alınan ürünler de bir çırpıda ciddi biçimde arızalanmaktadır.

Bazı durumlarda kişinin kullandığı saat, telefon gibi dijital ya da mekanik araçlar da ortada ciddi bir sebep yokken normalden daha sık bozulmaktadır. Eski kuşaklar bu durum için “Nazarın eli değdiği her şeyi bozar.” ifadesini kullanmışlardır ki bu yargı kesinlikle çok doğru bir çıkarımdır.

3-) UNUTKANLIK VE DALGINLIK SIKÇA GÖRÜLEN NAZAR BELIRTILERINDENDIR
Nazara maruz kalan kişi daha önceden çok iyi bildiği birçok şeyi hızlı bir biçimde unutmaktadır. Birçok örnekte kişi kendi telefon numarasını dahi hatırlayamamaktadır. Nazara maruz kalan kişiler sadece ezberledikleri Kuran surelerini canlı biçimde hatırlamakta geriye kalan her şeyi unutma eğilimi göstermektedirler. Bu insanlarda çok iyi bildikleri konular hakkında hızlı cevap verme yeteneği ortadan kalkar. Kendi isimleri dahi sorulduğunda biran durup beklerler daha sonra cevap verirler.

Nazara maruz kalındığını gösteren bir diğer detay ise farkında olmadan dalıp gitmektir. Kişi bir anda içinde bulunduğu dünya gerçekliğinden kopar ve iç alemine dalar. Birisi tarafından uyarıldığında ise hemen toparlanıp kendisine gelir. Ancak kendisine az önce ne düşündüğüne dair bir soru sorulursa cevabı “hiçbir şey” olacaktır. Gerçekten de nazara maruz kalan bireyin iç dalgınlığı anlamlı bir içsel davranış olmayıp sadece “gerçeklikten kopuş” biçimindedir.

4-) Takıntılı hale getirilmiş devamlı davranış kalıpları ve sözcükler
Nazar belirtileri içinde en kolay fark edileni kişinin sürekli aynı hareketleri tekrarlayıp durmasıdır. Son zamanlarda ortaya çıkmış bir el hareketi, tespih, anahtarlık gibi eşyaları elden düşürmeme ve onlarla devamlı ritmik hareketler yapma, bir sözcüğe takılıp devamlı onu kullanma ya da bir şarkı nakaratını tekrarlayıp durma nazar belirtisi olarak kabul edilir.

Nazarlanmış kişi bu takıntılı hareketleri farkında olmadan yapmaktadır. Mesela hiç de uygun olmayan bir ortamda farkında olmadan diline doladığı şarkı sözlerini mırıldanır ve niçin böyle yaptığını kendisi de izah edemez.

5-) Bıçak vb. keskin aletlerden duyulan yoğun korku nazar belirtilerindendir
Günlük hayatta insanlar bıçak ve jilet gibi kesici aletlerden korkmamaktadır. Mutfakta ve normal işlerde çok rahat kullandığımız bu araçlar nazara maruz kaldığımızda bize çok korkunç araçlarmış gibi gelir.

Nazara uğrayan biri bıçak gibi keskin araçlarla çalıştığında normal durumdan çok daha fazla ürküp korkmaktadır. Keskin aletlerden korkmanın yanı sıra ev hayvanlarından, karanlıktan ve yalnız kalmaktan korkma da nazar belirtisi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Nazardan korunmak için en sağlıklı yol dua etmek. Nazardan korunmak için ise sıklıkla Felak, Fatiha, İhlas, Nas ve Ayetel Kürsi’nin okunması tavsiye edilmektedir.

Son olarak aşağıdaki olay ile nazar konusunu tamamlayayım.

Peygamber efendimizin zamanında Esed oğullarından nazarı değen bir kimse var idi. Üç gün bir şey yemez, sonra çadırın bir tarafını kaldırıp oradan geçen bir deveye bakıp, (Bunun gibi bir deve hiç görmedim) der demez, deve yere düşer hastalanırdı.

Müşrikler, bu adamı bulup Peygamber efendimizi nazarla öldürmesini istediler. Cenab-ı Hak da Resulullahı bunun nazarından korumuştur. Bu hususta Kalem suresinin (Nerede ise, kâfirler seni gözleri ile yıkacaklardı) mealindeki 51. âyeti inmiştir.

Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen…

Kaynak: Hayat Mutfakta

Bu konuyu yazdır

  Yüzünüzde Meydana Gelen 11 Cilt Problemi Size Organlarınızla İlgili Sinyaller veriyor
Yazar: EvrimBilge - 19-02-2018, Saat: 15:56 - Forum: SAĞLIK - Yorum Yok

Yüzünüzde Meydana Gelen Bu 11 Cilt Problemi Size Diğer Organlarınızla İlgili Sinyaller Veriyor

cilt-sorunlar-ve-organlar.jpg

1. Göz altındaki halkalar veya torbalar

cilt-problemi-1.jpg

Göz altında oluşan torba veya halkalar çoğu zaman genetiktir ve kozmetik müdaheleler dışında yapılabilecek pek fazla bir şey yoktur. Ancak bu halka veya torbaların sizde sonradan oluştuğunu düşünüyorsanız, bunun kaynağını bulmanız sağlığınız açısından faydalı olacaktır. Sigara ve alkol tüketimi baş şüpheli olsa da, masum gibi gözüken çay ve kahve tüketimi de, eğer abartılıyorsa, bu tip bir soruna sebep oluyor olabilir. Eğer yorgunluk gibi belirtilerde gözlemliyorsanız, hormonal değişikler yaşıyor olabilirsiniz. Bu gibi durumlarda doktora danışmakta fayda vardır.

2. Kırmızı burun

cilt-problemi-2.jpg

Burnumuzda birçoğu kılcal olmak sayıca bir hayli fazla miktarda ince damar bulunmaktadır. Burun ucundaki kılcal damarların fazla genişlemesi, damarlı ve kırmızı bir buruna sebep olur. Bunun sebebi hava değişimi ya da stress gibi gündelik kaynaklar olabilir. Ancak son zamanlarda gelişen ve uzun süredir geçmeyen bir kırmızı burna sahipseniz bu durum damar sağlığınız ile ilgili endişeleride beraberinde getirmektedir. Değerleriniz ölçümü için bir hastaneye başvurmanız en kötü ihtimalle önlem almanız açısından faydalı olabilir.

3. Sarımsı yüz veya gözler

cilt-problemi-3.jpg

Sonradan gelişen sarı yüz veya sarı gözler vücutta gereğinden fazla toksin birikmesinin en belirgin dışa vurumlarından biridir. Yeni doğmuş bebeklerde karaciğerin fonksiyonunu tamamlayamamış olmasından sebeble gözükmesi normal kabul edilebilir ancak yetişkin bireyler için oldukça sağlıksız bir durumdur. Alkol ve aşırı şeker tüketimi bu durumun başlıca sebeplerindendir. Eğer yüzünüzde veya gözünüzün beyaz kısımlarında sararma olduğunu düşünüyorsanız, karaciğer, safra kesesi ve pankreasınızı kontrol ettirmelisiniz.

4. Sonradan gelişen leke veya benler

cilt-problemi-4.jpg

Bu durum aslında en çok korkulan hallerin başında gelir ancak bilinenin aksine çoğu durumda sanıldığı kadar ciddi bir problem değildir. Güneş altında çok vakit geçiren kişilerde yaygındır.

Ancak yüzünde yeni gelişen bir ben veya leke tespit eden kişi kendini kontrol altında tutarak gelişen ben veya lekenin düzenli olarak büyüyüp büyümediğini gözetim altında tutmalıdır. Eğer ben veya leke düzenli olarak büyüyorsa, bu durumda tedbirli olma amacıyla doktora danışmak faydalı olacaktır. Ayrıca duruma göre yüz için güneşten koruyucu kremler kullanılmasında fayda vardır.

5. Kelebek döküntüsü

cilt-problemi-5.jpg

Bu tarz döküntüler eğer genetik faktörlere bağlı değilse, çok büyük oranlarda kozmetik ürünler, ani hava değişimleri ve fazla şeker tüketiminde görülmektedir. Elinizde olan bu değişikliklere dikkat ettiğinizde bu döküntünün büyük oranda azaldığını görebilirsiniz. Ancak bu döküntü elmacık kemikleri ve yanakları kaplayacak şekilde çoğalıyorsa doktora danışılması şarttır. Lupus adı verilen deri hastalığının belirtilerindendir. Ayrıca eklem ağrısı ve ateşte bu kızarıklığa eşlik ediyorsa, bir an önce doktora başvurunuz.

6.  Burun kenarı ve ağız etrafında soyulan deri

cilt-problemi-6.jpg

Bunun birçok sebebi olabilir ve yaygın bir durumdur. Ancak çoğunlukla vitamin eksikliği kaynaklı olduğu düşünülmektedir. A, C, E ve B vitaminlerinin eksikliğinde görülebilir. Zaten bu tarz deri soyulması yaşayan kimselerin çoğu yorgunluk, konsantre eksikliği veya saç dökülmesi gibi şikayetlere de sahip olurlar. Sağlığınız için bir an önce kan ve vitamin değerlerinizi ölçtürmelisiniz.

7. Dudak, burun veya ağız içinde çıkan uçuklar

cilt-problemi-7.jpg

Bu tarz ağızda, dudakta ve burun etrafında çıkan uçuk ve kızarıklıklar çoğunlukla herpes adı verilen bir virüs sebebiyle meydana gelmektedir. Virüs sisteminizden çıktıktan sonra bu tip uçuklarda geçer. Bu gibi durumlar bağışıklık sisteminizin görevini tam olarak yerine getiremediğinin işaretleridir. Probiyotik içeren yoğurt ve kefir benzeri gıdalar tüketmeye özen göstermeli, gerekli vitamin ve minarelleri düzenli olarak alıp sağlığınıza dikkat etmelisiniz.

8. Çatlamış dudaklar

cilt-problemi-8.jpg

Bu durum sıklıkla karşılaşılan ve çoğunlukla ciddi bir sebebi olmayan doğal bir cilt problemidir. Özellikle kış mevsimlerinde sıklıkla görülür. Dudak koruyucu kremler ile kolayca önüne geçilebilir ancak bir diğer etkili ve az bilinen korunma yöntemi su tüketimidir. Kışın su tüketimini azaltmamaya özen göstermeli, günde en az 2.5 litre su tüketmelisiniz.

9. Yüzde kıllanma

cilt-problemi-9.jpg

Eğer genetik olarak böyle bir yatkınlığınız yoksa, yüzde gelişen aşırı tüylenme kadınlarda, yumurtalıkların düzgün çalışmadığına işaret etmektedir. Bu durum polikistik over sendromu olarak bilinen ve kadınların hamile kalmasını zorlaştıran bir tıbbi durumun baş habercilerindendir. Ancak günümüzde gelişen modern tıp sayesinde bu gibi durumlar tedavi edilebilmektedir. Aşırı tüylenme sorunu yaşıyorsanız mutlaka doktora başvurmalısınız.

10. Ciltte pigmentleşmenin artması

cilt-problemi-10.jpg

Özellikle yanaklar üzerinde simetrik bir biçimde karartı benzeri lekelenmeler görülüyorsa bu durum melasma adı verilen bir cilt probleminin bariz habercisidir. Genellikle hamile kadınlarda görülür ve bir süre sonra kendiliğinden geçer. Şüphe edilecek bir rahatsızlık tipi değildir. Ancak kaynağı belli olmayan kozmetik ürünler bu rahatsızlığı tetikleyerek harekete geçirebileceğinden dikkatli olmak gerekir.

11. İncelen kaşlar veya kirpikler

cilt-problemi-11.jpg

Eğer kaşlarınız veya kirpiklerinizin kullandığınız kozmetik ürünlerden değilde, başka bir belirsiz bir sebeple inceldiğini düşünüyorsanız, bu durum tiroid beziyle alakalı problemleriniz olduğunun sinyalini veriyor olabilir. Az çalışan tiroid bezinin belirtilerinden biri incelen kaşlar ve kirpiklerdir. Belli bir süre sonra incelme hali kendiliğinden düzelmiyorsa, doktorunuza başvurmak faydalı olacaktır.


Kaynak:filoji.com/yuzunuzde-meydana-gelen-bu-11-cilt-problemi-size-diger-organlarinizla-ilgili-sinyaller-veriyor/

Bu konuyu yazdır

  Telepati Nedir? Nasıl Yapılır?
Yazar: EvrimBilge - 18-02-2018, Saat: 15:07 - Forum: TELEPATİ - Yorum Yok

Telefonun çalacağını önceden hissettiyseniz. Arkadaşınız söylemeden ne düşündüğünü fark ettiğiyseniz ve az sonra düşündüklerinizi söylemeye başladıysa siz bir telepatsınız. Evet telepati yapıyorsunuz. Yapılan son araştırmalar tüm insanların bilinçli değil ama bilinçdışı durumlarında telepati yaptıklarını söylüyor. Kısaca bilinçaltınızın telepati yaptığını Rus bilim adamları söylüyor.

telepati-nedir-nasil-yapilir.jpg

Peki Telepati Nedir? 

Karşınızdaki kişinin duygu ve düşüncelerini okuyabilmek ve aynı zamanda düşünce ve duygu gönderebilmektir. Bunu düşünce gücü ile yapmaya telepati diyoruz. Telepati Kısaca bir kişiye beyin gücü ile düşünce gönderebilmek ve başka kişilerin aklındakileri okuyabilmektir.

Peki Telepati Mümkün mü?

Polonya asıllı Rus Wolf Messing'in yaptıkları telepatinin mümkün olabileceğini gösteriyor. Stalin ile görüşmelerinden sonra Rus merkez bankasından 100 bin Ruble yi bir deftere yazılı basit bir kağıt ile aldı. Burada telepati gücünü kullandı. Albert Einstein ve Sigmund Freud ile Viyana'da tanışan Wolf Messing onların yaptığı bir dizi deneyden başarı ile çıktı.
Pek çok deneye ve programa katıldı. 1974'te Rusyada öldü.

Bu bize telepatinin uzak bir ihtimal olmadığını anlatır. Telepatiyi günlük yaşamımızda görürüz. Özellikle iyi anlaşan çiftler, anneler ve çocuklarında. Çok samimi arkadaşlar birbirlerine sadece bakışları ile bir şeyler anlatabilirler.

Telepati Nasıl Yapılır? Telepati Teknikleri Nelerdir?

Birinci Adım
Telepatide bir alıcı ve birde gönderici vardır. Radyo sinyalleri gibi. Bir gönderen taraf ve birde yayını alan taraf vardır. Telepati yapmak için öncelikle düşünce göndermeye odaklanmak daha iyidir. Düşüncelerinizi karşınızdaki kişiye göndermeye çalışın. Bir sayı veya bir renk düşünerek karşınızdaki arkadaşınıza gönderin. Arkadaşınızla bu etkinliği yaparak telepati yeteneğini geliştirebilirsiniz.

İkinci Adım
Düşünceleri okuyabilmek için zihninizi serbest bırakın ve meditasyon yapın. Zihin ne kadar sessiz ve sakin olursa o kadar rahat şekilde düşünceleri hissedebilirsiniz.

Üçüncü Adım
Düşünceler gibi duygularda hissedilip okunabilir. Duyguları hissetmeye yoğunlaşmak sizin için farklı bir basamak olacaktır. 

Telepati yeteneği her insanda konuşma gibi var olan bir yetenektir. İnsanlar sadece telepati kavramına inanmadıkları ve böyle bir şeyin olamayacağını düşündükleri için telepati gerçekleşmez. Telepati yapmak istiyorsanız ön yargılarınız yenmeniz gerekir.

Kaynak:bilgierdemdir.com

Bu konuyu yazdır

  Şans Yıldızını Yükseltmek İçin 5 Adım
Yazar: EvrimBilge - 18-02-2018, Saat: 15:03 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM - Yorum Yok

Kendinizi şansız hissediyorsanız bu yazı tam size göre. Hepimizin şansa ihtiyacı vardır. Çoğu zaman şans bizden yana olmaz. Ama bazılarımız için nedense bu durum geçerli değildir. Onlarda şeytan tüyü vardır. Onlar şanslıdır ve her işleri rast gider.

sans-yildizini-yukseltmek.jpg

Şans yıldızını yükseltmek için Bu 5 adımı yapın.

1- Adım (Hisler)
Şansın kaynağı derinlerde yatar. Sezgilerinizi dinlemiyorsanız şansınız pek yaver gitmez. Şansınızı arttırmak için mutlaka hislerinize kulak verin. Çoğu insanın yaptığı en büyük yanlış iç seslerine hiç dinlememektir. 

2- Adım (Bilinçaltı)
Şanslı olmak için bilinçaltınızda ki şansla ilgili negatif durumları temizlemek gerekir. Şans için olumlama cümleleri kullanın. 
Bu olumlama cümlelerini kullanın
Ben şanslı bir insanım ve şansım her gün artıyor.
Pozitif düşünceye odaklanıyorum ve pozitif enerjim artıyor.
Dünyadaki en şanslı insan benim.

3- Adım (Pozitif Enerji)
Çoğumuz negatif enerjinin etkisi altındayız ve bu bize negatif bir duygu durumu hediye ediyor. Negatif enerji ile olaylara baktığımızda çevremiz negatif duruma dönüyor. Yapmamız gereken pozitif enerji ve düşünceye odaklanmaktır.

4- Adım (İmajinasyon Çalışmaları)
Şans yıldızınızı yükseltmek için kendinizi şanslı hissetmeniz gerekir. Bunun için şansın sizi bulduğunu hayal edin. Şansınızın yükseldiğini hayal edin. 

5- Adım (Fırsatları Fark et)
Bazı insanlar o kadar olumsuzluklara odaklanmıştır ki; önlerine gelen fırsatları fark etmezler bile. Şansınızı yükseltmek istiyorsanız yaşama odaklanın ve şimdinin gücünü yaşayın. Farkında olarak şansınızı arttırabilirsiniz.

Kaynak: bilgierdemdir.com

Bu konuyu yazdır

  Çakra Açma Yöntemleri Nelerdir
Yazar: EvrimBilge - 18-02-2018, Saat: 14:59 - Forum: Çakra - Yorum Yok

Çakralar vücudumuzda akan enerjinin toplandığı enerji noktalarıdır. Onlar sürekli olarak aktiftir. Kısaca çakralar asla durmaz. Onlar belli durumlarda tıkanabilir. Çakra açma eylemi aslında bizim duygularımızla ilgili bir eylemdir.

Vücudumuzda 7 çakra noktası vardır. Bunları enerji gölleri olarak düşünebiliriz. Enerji noktalarımız hayatın karmaşasında ve yoğunluğunda tıkanır.

Çakraları açmak bize ne fayda getirir.

Güven duygusunu yaşarız.
Hayata karşı daha güçlü hissederiz.
6. hissimiz daha iyi çalışır.
Empati gücümüz artar.
Farkındalığımız artar.
Daha sağlıklı hissederiz.
Daha Mutlu oluruz.

Şöyle düşünebilirsiniz bir çakranın açılması bir çok problemin bir anda çözülmesi demektir. 

cakra-acma-yontemleri.jpg

Çakralar neden kapanır (tıkanır).

Duygusal olarak yaşadığımız travmalar ne yazık ki çakraları tıkar. Bu bizim fark edebileceğimizin ötesinde bir durumdur. O duygusal durumu iyileştirmemiz gerektiğini ne yazık ki fark edemeyiz. Tıkalı çakra diğer çakraları da etkiler sonunda enerjimiz çoğunlukla bloke olur.

Çakralar açma yöntemleri. (Çakralar Nasıl Temizlenir)

Toprak Çakrası (kök çakra): Kuyruk sokumunda bulunan bu çakra hayatta kalma çakrası olarak da geçer. Hayata bağlılık ve yaşama iç güdüsü bu çakranın enerjisine bağlıdır. 

Çakrayı korkularımız tıkar. Özellikle bir aile yakınını kaybettiğimizde bu çakra yoğun bir durum yaşar. Çakrayı açmak için Korkularımızla yüzleşmemiz ve onları kabul etmemiz gerekir. 

Çünkü hayat yaşam ve ölüm döngüsü ile devam etmektedir.

Su Çakrası (Sakral Çakra): Cinsel organlar ve Böbrek üstü bezlerle ilgili noktada bulunur. Bu çakra zevk duygumuzla ilgilidir. Tam yeri karnımızın altıdır.

Çakrayı suçluluk duygumuz kapatır. Açmak için yaşadığınız olayları ve özellikle kendinizi bağışlamanız gerekmektedir.

Ateş Çakrası (Solar Plexus): Midede bulunur. İradenin gücünü temsil eder. Öz saygı hükmetme yöneticilik bu çakra ile ilgilidir.

Bu Çakrayı aç gözlülük ve utanç kapatır. Yaşadığınız hayal kırıklıkları bu çakrayı tıkar. Öz saygınızı yükseltin ve tecrübe edinmenin en iyi yolunun denemek olduğunu unutmayın. Utançlarınızı kabul edin ve bunları deneyim olarak hayatınıza dahil edin.

Sevgi Çakrası (Kalp Çakrası): Kalpte bulunur. Sevgiye ve güzelliğe bağlıdır. Sevgi, şefkat, barış bu çakranın özelliğidir.

Bu Çakrayı keder ve nefret kapatır. Kederinizi kabul edin ve onunla yüzleşin. Nefret duygusunu yenin ve ona teslim olmayın. Sevgi çok güçlü bir enerji biçimidir. Kederinizi sevgiye dönüştürün.

Ses Çakrası (Boğaz Çakrası): Boğazda bulunur. Gerçeklerle ilgilidir. Doğruluk çakrasıdır.

Bu çakrayı yalanlar kapatır. Özellikle kendimize söylediğimiz yalanlar kapatır. Açmak için kendimize karşı dürüst olmalı ve kendi benliğimizin farkına varmalıyız.

Üçüncü Göz (Alın Çakrası): alında bulunur. Zihinle ve sezgilerle ilgili bir enerji çakrasıdır. Kavrayışla ilgilidir. 

Çakrayı Zihinsel yanılsamalar kapatır. Her şeyin birbirinden farklı ve ayrı olduğunu düşünmek bir yanılgıdır. Ön yargılarımız bu çakrayı kapatır. Gerçek ise enerjimizin tüm her şeyle bir ve bağlı olduğudur. Hiç bir şey birbirinden ayrı değildir.

Tepe Çakrası (Düşünce Çakrası) : Tüm bedeni yöneten çakra olduğu söylenir. başımızın tepesinde bulunur. Taç çakrada denir. Kozmik enerji ile bağlantılıdır. 

Çakrayı kapatan duygu durumu dünyevi istekler ve nefistir. Bizi bu dünyanın enerjisine bağlayan ve kozmik enerjiden uzak tutan şeyleri düşünüp onları bırakmalıyız.  

Kaynak:bilgierdemdir.com

Bu konuyu yazdır

  7 Japon Bilgeliği İle Her Geçen Gün Daha Mutlu Olun
Yazar: EvrimBilge - 16-02-2018, Saat: 19:10 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM - Yorum Yok

Bilgelik, hayatta doğru zamanı beklemenin, bizim için işe yaramayan şeyleri bırakmanın ve mutluluğun küçük şeylerde olduğunu unutmamanın önemli olduğunu söyler.

Japon bilgeliği Batılıların birçoğuna çekici gelir.

Belki de bunun nedeni, Japon kültürünün, felsefesinin ve maneviyatının köklerinin çok saf ve otantik olmasıdır. Buna ek olarak, doğayla ve ahbaplarımızla nasıl uyum içinde yaşayacağımızı bilmekle çok alakalıdır.

Aynı zamanda, Japon kültürüne hayranız çünkü zorlukların üstesinden nasıl gelineceğini, hayattaki basit şeylerden gelen ve zihin ile doğa arasındaki uyumu temel alan bir mutluluk hissinin nasıl yaşanacağını anlıyorlar.
Japonlar, yaşlı nesillere büyük saygı duyulduğu noktada bir arada yaşama duygusunu vurgularlar. Ruhun alçak gönüllülüğü, karşılıklı oluşu, daha sağlıklı bir yaşamı, daha saf bir yaşamı ve mükemmel aile uyumunu teşvik eder.
Bu öğretilerin sizin için büyük bir yardımcı olabileceği ve hayatınız adına size ilham verebileceği konusunda eminiz.

japonya-1-1030x6841.jpg

1)Elinizden gelen her şeyi yapın ve gerisini kadere bırakın
“Yapabildiğiniz her şeyi yapın ve geri kalanını kadere bırakın”, oldukça esrarengiz bir tavsiye gibi görünebilir, ancak aslında büyük bir amaca hizmet eder ve ilginç bir gerçeği içinde tutar.

Bize olanlar ya da bize olabilecekler üzerinde kesin olarak kontrolümüz yoktur.

Bununla birlikte, kendi amaçlarımız, arzularımız ve hedeflerimiz bizi nereye götürürse götürsünler, kendi hayatlarımızı koruyup kollama zorunluluğumuz vardır. Kaderimize giden yolculuğun bir kısmı sonsuza dek beklenmedik şeylere ait olsa dahi, onun da büyük bir kısmı bize aittir.

Geleceğimizin iyi bir bölümünün ustaları olabiliriz ve onu arzularımıza göre şekillendirmek bizim görevimizdir.

2)Bir iyi söz, kışın sıcaklık sağlayabilir
Dostça konuşmanın maliyeti yoktur, ancak çok değerlidir.

Bununla birlikte, her zaman bunu yapmayız. Çevremizdeki insanların esenliği için daima vaktimiz olmayabilir ya da yeterince bu konu üzerine düşünmeyebiliriz.

Öyleyse hadi yapalım. İnsanlara kanat veren, onları teşvik eden, rahatlan ve öz güvenimizi artıran pozitif dili kullanalım.

3)Eğer bir sorunun çözümü varsa, bu konuda endişelenmeyi bırakın
Eğer bir problem bir çözüme sahip ise, bu konuda endişe etmeye değmez. Eğer yoksa, daha da az endişe etmeye değer.


Kabul etmek, şüphesiz ki, Japon bilgeliğinin en geleneksel sütunlarından biridir. Kabul yoluyla zihinsel netliğe uygun duygular eşlik eder.

Bir şeyin bir çözümü yoksa, yapmaya değecek tek şey, sayfayı çevirmek ve düşünce ve enerjimizi başka bir noktada toplamaktır.

5)Giden şeylerin önüne geçmeyin; gelecek olandan korkmayın
Bazen çevrede değişen şeyler, çevremizdeki kişilere karşı duyarlı olmamak ya da işe yaramayan şeyleri sürdürmeye çalışmak (ilişkiler, projeler …) hakkında takıntılı bir hale geliriz.

Gitmesi gereken şeylerin var olduğu yaşamın bir gerçeğidir. Bir dostluk ya da aşk artık mantıklı gelmeyebilir ve bizi bir birey olarak zenginleştirmeyen bu şeyleri serbest bırakmak gerekir.

Bazı durumlarda, bir şeylerin değiştiğini, gelmekte olan yeni bir şeyler olduğunu ve buna uyum sağlamamız gerektiğini anlamamız gerekir.

6)Çok geç olmadan sorularınıza cevap arayın
İnisiyatifi ele geçirirken Japonlar daima çok akıllıdırlar.

Bunun nedeni çok net bir gerçektir: Her şeyin kendine ait bir vakti vardır ve bir şeyi yapmak ya da söylemek için en iyi zamanın ne zaman olduğunu bilmek ideal olandır.

Ne anlama geliyor? Temel olarak, fırsatları geri tepmemeliyiz, ancak aynı zamanda acele etmemeli ve erken davranmamalıyız.
Unutmayın ki, sorular sormanın bir zamanı ve cevaplar aramanın bir zamanı vardır. Hareketsiz kalmamız ve izlememiz gereken anlar ve harekete geçilmesi gereken diğer anlar vardır.

7)Kısmet bir eve her zaman kahkahalarla birlikte gelecektir
Kısmet sadece şanstan fazlasıdır. Bize kader tarafından sunulan ya da çaba ve özveri ile kazanılan fırsatlara, yeni planlara, harika fikirlere ve hediyelere karşı kavrayıcı olma yetisidir.

Olumlu olmak zorundasınız. Hayatla uyum içinde yüzleşmek önemlidir. Bu durum, sizin olumlu ilişkileriniz, aile desteğiniz, harika arkadaşlarınız ve kalbinizdeki bir mutluluktan, zihninizin her şeyin mümkün olduğunu bildiği ve anladığı yerden gelir.

Bu basit ilkelerin sizi düşündürdüğünü umarız. Japon bilgeliğinin amacı budur. Bizi değiştirmeye çalışmaz, kendi gerçekliğimizi kendi yolumuzla iyilik ve tevazu aracılığıyla modellemek için düşünmemizi sağlar.

Bunu uygulamaya koymak için yeterince ilham almadınız mı?


Kaynak: anette inselberg

Bu konuyu yazdır

  Feng shui ile bolluk ve bereketin püf noktaları
Yazar: EvrimBilge - 16-02-2018, Saat: 19:01 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM - Yorum Yok

Bir denge öğretisi olan Feng Shui, sadece iyi şans ya da pozitif enerjiyle değil, birbirine zıt enerjilerin dengeli bir biçimde bir arada bulundukları ünlü sembol yin-yang da bu öğretinin unsurlarından biridir. Peki Feng Shui ile bolluk ve bereketi nasıl çekebiliriz?

Feng Shui’nin sözlük anlamı rüzgar ve sudur. Feng Shui felsefesine göre, çevremizde bizi etkileyen ve devamlı hareket eden kozmik, metafiziksel enerjiler vardır. Bu enerjilere ‘chi’ adı verilir. Chi, atmosferde sessizce ve görünmeden sürekli dolaşmaktadır. Feng Shui’nin amacı da bu enerjiyi bize en faydalı olacak şekilde yakalamaktır.

Yin ve yang arasında sağlanan denge ile aslında evrenin bütünlüğü simgelenir

Yin: Negatif, yeryüzü, dişi, karanlık, pasif, soğuk, ölü, kış, gece, çift, ay, su, sessiz, üzgün, yavaş, yumuşak, içine çeken.

Yang: Pozitif, gökyüzü, eril, aydınlık, aktif, sıcak, yaşam, yaz, gündüz, tek, güneş, ateş, gürültülü, mutlu, hızlı, sert, dışarı veren.
Sağlıklı ve mutlu bir yaşamın anahtarı sakince akan nitelikli bir chi’nin içeriye akmasıdır. İdeal olarak, chi daima boşlukta akmaktadır.
Chi herhangi bir nedenden ötürü sıkışıp kaldığında aile üyeleri bunu çeşitli biçimlerde hissedeceklerdir: Kendilerini yorgun, şevkten yoksun hissedebilirler, çeşitli hastalıklar çekebilirler ya da kötü ruh halleri yaşayabilirler.

Sonuç olarak, yaşamdan daha az zevk alırlar; canlılıktan yoksun oldukları için işlerinde beklenildiği kadar başarılı olamazlar, kişisel ilişkileri bozulur, bolluk ve bereket kötüye gider.

feng-shui-bolluk-bereket-puf-noktalari1.jpg

Chi’nin hareket ettiği beş element vardır

Beş element; Toprak, ateş, metal, su, ağaç. Feng Shui uygulamalarında bu elementlerin birbirleri ile ilişkilerine de büyük önem veriliyor. Çinliler evrendeki her şeyin bu beş elementten birine ait olduğuna ve birbirlerini etkileme biçimine göre yaşamlarını yönlerdirdiğine inanırlar.
Herhangi bir mekanda objelerin ve yönlerin ait olduğu elementler birbirine zarar vermemelidir. Öncelikle elementlerin birbirleri ile yaratıcı ve yıpratıcı döngüdeki ilişkileri analiz edilmelidir.

Feng Shui ateş, toprak, metal, su ve ağaçtan oluşan beş elementin birbirleriyle ilişkileri üzerinden çevreyi düzenlemeyi gerektirir.


Elementlerin yaratıcı döngüsü: Ateş toprağı yaratır, toprak metali içerir, metal suyu tutar, su ağacı besler, ağaç ateşi besler. Elementlerin yıpratıcı döngüsü: Ateş metali eritir, metal ağacı keser, ağaç toprağı tüketir, toprak suyu emer, su ateşi söndürür. Bir ortamdaki chi’yi iyileştirmek, dengelemek, çevremize her baktığımızda hoşumuza giden şeylerle çevrili olmamız, bu sembollerin etkisini arttırır.
Feng Shui bir enerjidir

Kişiye sağlık, mutluluk, başarı ve zenginlik getirdiği düşünülmektedir.

Çin de 3000 yıl önceden başlayıp bugünlere kadar gelmiştir. Kimilerine göre batıl inanç olduğu düşünülmektedir. Fakat hayata, yaşama, insanların varoluş amaçlarına bakılacak olursa her şeyin bir enerji alış verişi olduğu anlaşılmaktadır. Feng Shui de temizlik ve sadelik önemlidir. Enerjinin doğru akması için yaşam alanımızın her köşesi büyük önem taşımaktadır.

Evinizdeki bolluk ve bereket köşesi nerede? Nasıl düzenlenmeli?

Evinizde ve odalarınızda sırtınızı giriş kapısına vererek karşıya baktığınız da sol köşe bolluk-bereket köşesidir. Akvaryum, rüzgar çanı ve kristal malzemeden yapılmış aksesuarlar odanızın bereketini artırır.
Bu köşeye balık figürleri, bibloları, balık görseli olan deniz resimleri, filler (7 fil) ya da akvaryumda altın renkli olan balıkları koyabilirsiniz.

Mutfakta su ve ateşi bir araya getirmeyin

Feng Shui’de denge çok önemli bir kavramdır. Buzdolabı ve fırın, lavabo ve fırın yan yana olmamalı. Eğer mutfağın düzeni buna müsait değilse, aralarına ahşaptan bir obje yerleştirmelisiniz.

Zenginlik yönü güneydoğu
Maddi anlamdaki zenginliğin Feng Shui’de sembolize edildiği yön güneydoğudur. Bolluk ve bereket enerjisi aynı sağlık enerjisi gibi su ile aktive edilir.

Mutfağınız evin güneydoğusundaysa şanslısınız. Değilse evinizin ya da işyerinizin güneydoğusunda bulunan noktaya bir bardak su ya da akvaryum koyabilirsiniz.

Yemek yaparken arkanız mutfak kapısına dönük olmamalı.

Yemeğinizi yaparken gelebilecek olan herhangi bir kişiyi görebileceğiniz şekilde mutfağınızın düzenlenmesi gerekir.
Mutfaktaki meyve sepetlerinizi her zaman meyve ile dolu tutun, berekettir.

Ancak dediğimiz gibi, denge çok önemli, mutfağınızı temiz tutun, ayrıca bir kileriniz varsa yokluk gelecekmiş gibi aşırı doldurmayın, temiz ve düzenli tutun enerjinin tıkanmasına neden olursunuz.

Evinizin güneydoğu köşesine size para çağrıştıran bir obje koyun.

Mora boyayabilir, mum gibi mor objeler kullanabilirsiniz. Yatak odanızın güneydoğu köşesine mor bir zarf içinde hesap cüzdanınızı saklayabilirsiniz.

Koltuklarınızda sırtınızı dayadığınız kısmı mutlaka duvara dayalı olmalıdır. Yatağınızın başı da mutlaka bir duvara yaslanmalıdır.
Feng Shui’ye göre bereket için yapılması gerekenler bunlar. Yine de önemli olan evinizden içeri girdiğinizde kendinizi iyi hissedeceğiniz şekilde döşenmiş olmalı.

Bolluk denince insanın aklına önce para geliyor. Oysa yaşamın içindeki her kavramın bollukla direkt bağlantısı var. Örneğin şifanın bolluğu, sağlığın bolluğu, sevginin bolluğu, anlayışın, hoşgörünün bolluğu gibi. Siz hayatınıza bunları nasıl akıtıyorsunuz. Sadece tüketerek bolluk sağlayamazsınız. Üreten olmalısınız. Aksi takdirde bolluk aksa bile bereketi sağlayamazsınız.

Bolluk bereket ile birlikte çalışır. Her şey bolluk içinde sunulurken tüm bu sunulanları görmek, almak ve yaşama aktarmak bizi bereket kavramına bağlar. Bollukla gelen bereketle çoğalır ve verimli kullanılır bir alana ulaşır.
Bolluk bereket için her şey öncelikle bilinçte başlaması gereken bir durum. Önce bilinç bolluğuna sahip olmalıyız. Daha sonra odamıza kattığımız enerji ile de bunu destekleyebiliriz. Her şeyde olması gerektiği gibi…

Kaynak: indigodergisi.com

Bu konuyu yazdır

  Her gün bu önerilerden 5 tanesini hayatınıza koyun, kazanan siz olacaksınız.
Yazar: EvrimBilge - 13-02-2018, Saat: 14:18 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM - Yorum Yok

1. Vücudunuza dar gelen kıyafet giymeyin.
2. İlaçla yaşamaktan kaçının.
3. Randevularınızı önceden ayarlayın.
4. Hafızanıza güvenmeyin; mutlaka yazın.
5. Aracınızı, bozulmadan servise götürüp bakım yaptırın.
6. Her kilidin yedek anahtarını yaptırın ve belli yerlerde bulundurun.
7. Daha sık ‘hayır’ deyin.
8. Yapacaklarınızı öncelik sırasına sokun.
9. Zamanınızı israf etmeyin.
10. Öğle ve akşam yemeklerini basitleştirin.
11. Kötümser insanlardan uzak durun.
12. Önemli evrakın birden fazla fotokopisini çektirin.
13. Evde çalışmayan ne varsa tamir ettirin.
14. Yapmaktan hoşlanmadığınız işler için yardım isteyin.
15. İhtiyaçlarınızı önceden belirleyin.
16. Bir defada yapılması zor büyük işleri, küçük parçalara ayırın.
17. Etrafı toplayın, dağınıklıktan kurtulun.
18. Gülümseyin.
19. Bebekleri gıdıklayın.
20. Dost bir kediyi veya köpeği okşayın.

mutluluk1.jpg

21. Kendinizi, bütün soruların cevabını bilmekle yükümlü hissetmeyin.
Bazı şeyleri de bilmeyin.
22. Karşılaştığınız insanlara, onların hoşuna gidecek bir şey söyleyin.
23. Yağmur yağmasını isteyin; yağınca yağmurda yürüyün.
24. Arada bir çarşı hamamına gidin.
25. Kendi kendinize, nerede eski günler, her şey daha güzeldi demekten vazgeçin.
26. Verdiğiniz kararın ne anlama geldiğini iyi düşünün.
27. Kendinize güvenin.
28. Nüktedan olun.
29. Sizi mutlu edecek bir şey yapmayı yarına bırakmayın.
30. Hiç tanımadığınız insanlara yürekten bir merhaba deyin.
31. Eski bir arkadaşlarınızla karşılaşınca ona sıkıca bir sarılın.
32. Hava açıksa, gece yıldızları seyredin.
33. Bir şarkıyı ıslıkla çalmayı öğrenin.
34. Arada bir şiir okuyun.
35. Kendinize bir demet çiçek alın. Bir çiçek koklayın.
36. Yardım istem ekten çekinmeyin; alamazsanız üzülmeyin.
37. Görünüşünüze özen gösterin.
38. Her şeyi kararında yapın; ifrata kaçmayın.
39. Nerede gerekiyorsa, orada mutlaka gerekli emniyet tedbirini alın.
40. Daima daha iyisini yapmaya çalışın, ama mükemmeliyetçi olmayın.

41. Resim ve heykel sergilerini gezin.
42. Ayakkabınızı boyatın.
43. Berbere gidin.
44. Kendi kendinize bir şarkı mırıldanın.
45. İyi bir müzik dinleyicisi olun.
46. Kendi kendinize yetmeyi öğrenin.
47. Her gün biraz idman yapın; her fırsatta yürüyün.
48. Dünyanın en yetenekli insanı olmadığınızı kabul edin gerekiyorsa
elimden ancak bu kadar geliyor deyin.
49. Yeni moda birkaç şarkınn sözlerini ezberleyin.
50. İşe erken gidin. 51. İşe her gün aynı yoldan gitmeyin.
52. Amirinizden izin alıp bazen işten erken çıkın.
53. Kırlarda dolaşın.
54. Maça gidip bağırın.
55. Başkaları dilemeden, siz onlara iyi günler dileyin.
56. Teşekkür edin.
57. Arabanıza güzel koku yayan bir alet koyun.
58. Evde kendi kendinize yemek pişirin, güzel bir sofra kurun, sonra
da afiyetle yiyin.
59. Başkalarını adam etmekten vazgeçin.

60. Severken karşılık beklemeyin.
61. Sinemada film seyrederken patlamış mısır atıştırın.
62. Bir ağaç, olmazsa bir çiçek dikin.
63. Şişmanlamayın .
64. Hatıra defteri tutun.
65. Bir hela temizleyin.
66. Kağıttan bir uçak yapıp uçurun.
67. Bir derneğe veya kulübe girin, arkadaş edinin, toplantılara katılın..
68. Mutlaka yeterince uyuyun.
69. Az konuşun, çok dinleyin.
70. İş arkadaşlarınıza ve dostlarınıza iltifatı esirgemeyin.
71. Bir güne yapılacak çok şey tıkıştırmayın.
72. Acelesiz yaşayın; daha önünüzde yaşanacak çok güzel günler var.
73. Stresli davranmak, doğuştan gelen değil, sonradan kazanılan kötü
bir huydur; bunu unutmayın.
74. Son söz: Öfkeyi, kendinize zevk edinmeyin

Prof. Dr. İmer OKAR…


 

Bu konuyu yazdır

  Kargı Kamışı
Yazar: mercinyek - 12-02-2018, Saat: 20:45 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorumlar (1)

herkese selamlar. Kargı kamışı nerede bulabilirim? Satılan veya bulunan yerler biliyor musunuz? Yardımcı olursanız çok sevinirim.

Bu konuyu yazdır