Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Kullanıcı Adı/E-Posta:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 3,077
» Son Üye: kuyucadisi
» Toplam Konular: 2,836
» Toplam Yorumlar: 3,067

Detaylı İstatistikler

Kimler Çevrimiçi
Toplam: 1093 kullanıcı aktif
» 0 Kayıtlı
» 1093 Ziyaretçi

Son Aktiviteler
Nereden Başlamalıyım?
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: desdinova
07-04-2025, Saat: 11:03
» Yorumlar: 0
» Okunma: 546
Ayahuasca çayi hakkinda b...
Forum: ŞAMANİZM
Son Yorum: Gümüşkurt
29-12-2024, Saat: 23:19
» Yorumlar: 0
» Okunma: 491
Sürekli Aynı Sayıyı Görüy...
Forum: MELEK MESAJLARI
Son Yorum: Stannis
03-10-2024, Saat: 18:13
» Yorumlar: 0
» Okunma: 905
Bize ait olmayan sahte an...
Forum: Zihin
Son Yorum: cinsiyetsiztirmavi
29-08-2024, Saat: 01:28
» Yorumlar: 0
» Okunma: 822
RUHLARIN YAZDIRDIĞI SÖYLE...
Forum: ENTERESAN BİLGİLER
Son Yorum: Shfz
20-08-2024, Saat: 01:26
» Yorumlar: 1
» Okunma: 62,788
Nuh’un Gemisi’nin Çözülem...
Forum: TARİH
Son Yorum: Emka
21-02-2024, Saat: 21:57
» Yorumlar: 3
» Okunma: 9,226
DEMON İSİMLERİ LİSTESİ VE...
Forum: DEMONLAR
Son Yorum: Debriyaj_Balatasi
15-02-2024, Saat: 02:30
» Yorumlar: 1
» Okunma: 26,562
Trabzon'da ki Majisyenler
Forum: TRABZON SPİRİTÜELLERİ
Son Yorum: koavemaji
02-02-2024, Saat: 14:11
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,458
11:11'in Manevi Önemi ve ...
Forum: EVRENSEL ENERJİLER
Son Yorum: zeynepbuhan
10-11-2023, Saat: 18:49
» Yorumlar: 1
» Okunma: 6,738
Sürekli Şiddetli Baş Ağrı...
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: Gümüşkurt
25-09-2023, Saat: 19:23
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,009

 
  Fotoğraflarımıza Yakalanan Canlılar: Orb'lar Nedir? Orb Teorileri
Yazar: Magnetho - 02-03-2018, Saat: 22:39 - Forum: ORB - Yorum Yok

Orb’ları eğer kabataslak bir tarif ile tarif edersek fotoğraflarımızda bizi rahatsız eden ışık küreleri olarak değerlendirebiliriz. Orb’ları gözümüzle görmemiz imkansızdır fakat onları dijital fotoğraf makinemizde görüntülememiz doğaldır, bunun sebebi ise insanların belirli bir frekansta görmeleri ve yine belirli bir frekansta duymalarıdır. Orb’lar ile ilgili birçok ve birbirinden çok farklı teoriler var.

168682_10150131499190767_744875766_84352...96x392.jpg

Orb’lar bilim adamları ve teori sahiplerine göre;

Ölen kişilerin ruhları
Çok boyutlu ışık varlıkları
Tanımlanamayan bilinçli varlıklar
Fotoğraf anomalisi ( fotoğraflarda ki piksel sapmaları)
Bilimin de desteklediği fotoğraflarda ki bu anormallik ile ilgili güncellenmiş veriler, bunun bir varlığı temsil ettiğini gösteriyor öyle ki bu varlıklar, Orb’lar, auraları (canlıların yaydığı enerjinin yarattığı elektromanyetik alan) genişlemiş 5. boyut varlıkları.

100_0111.jpg

Bu çoğu kesime göre ruhani olan varlıkları görüntülemek bilime göre mümkün. Ruhani bilgi birikimine sahip insanlara göre ise bunun bir yöntemi var onlara göre Orb’ları kalbimizi onlara açarak, onları düşünerek ve fotoğrafınıza davet ederek görüntülemek mümkün. Denemesi kulağa çokta kötü gelmiyor! Ruhani insanlara göre her auranın yayılış enerjisi ayrıdır, buna bağlı olarak da görüntüleyeceğimiz renklerde farklı. Mesela bir meleğin yaydığı enerji örnek olarak sarı renk ise, dünyadan göçen ruhun yaydığı enerji rengi kahverengi olabilir. Yine ruhani bilgi birikimine sahip insanlara göre Orb’ların bir koruma halkası bulunur, bu halkalar fotoğrafta gördüğünüz gibi en dışta olan halkadır. Bu halkaların içinde aura vardır. Auraların teması sonucu bilgi alışverişi gerçekleşebilir. Yine başka bir bilgi olarak aura sahibi Orb’ların renklere göre kategorileri mevcuttur. Kim bilir belki bir gün size de denk gelir bu listeye göre temasta bulunduğunuz Orb’u değerlendirebilirsiniz;

abadiania-2011-070-e1513181395747.jpg

Pembe – Doğruculuk,Dürüstlük
Açık Kırmızı – Yüksek EnerjiKırmızı – Sinir Stres ve Huzursuzluk
Koyu Kırmızı – Öfke-Ağrı Problemi – Pskolojik Problemler
Altın Rengi – Serbest akmakta olan enerji-Tolerans
Sarı – İkaz-UyarıSarı
Yeşil – Ruhsal gelişme – Ruhsal BüyümeYeşil – Şifa – Doğurganlık
Turkuaz – Eğlence-Neşe – TarafsızlıkAçık
Mavi – HuzurPilot
Açık Mavi- Koruyucu
Koyu Mavi – Koruyucu-Utangaç Olmak – Kurtulan İçgüdü
Lavanta Rengi – Tanrı ile barışık olmak
Mor – Depolanan Bilgiler
Menekşe Rengi – Manevi Arayış içerisinde bulunmak
Beyaz – Yüksek frekans koruma
Gümüş Rengi – Telekinetik Güç
Kahvenrengi – Yeryüzü ile bağlantı

Kaynak: korkubilimi.com

Bu konuyu yazdır

  Yükselen Burcuna Göre Nasıl Birisin?
Yazar: Emka - 01-03-2018, Saat: 14:42 - Forum: Astroloji - Yorum Yok

YÜKSELEN KOÇ

İmajı: . Ben birinciyim

Hayata Yaklaşımı: Haydi, başlayalım!

Yükselen Koç gelişim için daha direkt ve yüzleşmeci bir kişisel stilin geliştirilmesini vurgular. Koç süreci artık yüzeydedir. Yükseleni Koç olan insan çok yönlü doğal özellikler sergiler. Dinamik enerji ve atılganlığın arkasında gerçek bir meydan okuma ve fethetme ihtiyacı yatar. Kavgacılık özelliği o kadar güçlüdür ki bu insan eğer yapıcı bir şekilde enerjisini yönlendiremezse çevresindeki insanların düşmanlığını kazanabilir. Pek ince düşünceli biri olmadığı için heveslerini tatmin ederken kimleri kırdığına aldırmaz. Öyle ya da böyle mücadele edecektir. Başka insanların çekindiği işlere kolayca girişebilir.

Güçlüdür. Kendini kabul ettirmeye çalışmaktan vazgeçmez. Kullanmayı bildiği takdirde bu dinamik azimlilik onun sahip olduğu en kıymetli hazinedir. Koç Yükselen günlük kavgaların tutkunudur. Krizler onu gelişmeye, büyümeye zorlar. Hayatında böyle şeyler yoksa kendi yaratır. Hareketsizlik onu sıkıntılı, sabırsız ve gerilimli yapar. Kendi içine yöneltiği öfkesi ile mantıksızlaşır, inatçılaşır. Kurnaz ve kıskanç biri haline gelir. Patavatsızlık derecesinde açık sözlüdür. Bu Yükselen e sahip kişi her işe müthiş bir başlangıç yapar, ama sonunu pek iyi getiremeyebilir. Bir proje kendi istediği gibi gelişmediği zaman yanlışlığın nedenlerini araştırmak yerine bırakıp gidebilir.

Yaşamı sürdürme kararı mücadeleye bağlı olduğu için gerçekten mücadele gerektiren koşulları bulması çok önemlidir. Aksi taktirde sadece kızmak için kızar, sıkıntıdan harekete geçer, gerginlikler yaratır. Muhakemesini kullanmadan, içinde bulunduğu açmazdan kurtulana kadar, tüm gücüyle ve inatla mücadele eder. Koç kafayı da yönetir. Bu yükselene sahip bir kişi için kafasını sadece bir balyoz gibi kullanmak yerine, onun içinde beyin olduğunu keşfetmek iyi bir gelişme olacaktır.

Yükseleni Koç olanlar karşıt burçları Terazi’nin özelliklerini inceleyerek çok şey öğrenebilirler. İkisi arasında denge kurmakta yarar vardır ve bu durumda denge Terazi’nin diplomatik özelliklerini benimseyerek, zarafetinden, merhametinden, dengeleyiciliğinden ve cazibesinden öğrenerek sağlanabilir.

1166edd6bc2e5868d51bd93fe0ae6181.jpg

YÜKSELEN BOĞA

İmajı: İyi huylu ve istikrarlıyım.

Hayata Yaklaşımı: Keşke her şey olduğu gibi kalsa.

Yükselen Boğa, gelişim için doğal ve sakin bir kişisel stilin geliştirilmesini vurgular. Boğa süreci artık yüzeydedir.

Boğa Yükselen’i insanı aşina ve kalıcı şeyleri sever. Her şeye olgunlaşması için zaman tanır. Duygusal ve maddi güvenceye ihtiyaç duyar. Huzurlu ve geçimlidir, ama bir noktaya kadar. Dayanma noktasını aşan bir şekilde rahatsız edildiğinde öfkesi kendisini bile korkutacak kadar şiddetli olabilir. Çok çalışkan, ekmeğini taştan çıkaran bir yapıya sahiptir.

Güçlü ve sabırlıdır. Çok dayanıklıdır. Yeryüzüne ve onun bereketine inanır ve o bereketi korumak için elinden geleni yapar. Toprakla ilişkiyi çok önemser. Bu onun kendisini güvende hissetme yoludur. İyi bir yaşamın keyfini her şeyin üstünde tutar. Parasal konularda başarı arzusu kendisini güven içinde hissetme gereksinimi ile ilgilidir. Parayı ona iyi bir yaşam sağlayan, onu dünyaya bağlayan bir araç olarak düşünür.

Yükselen Boğa’nın arzu ve aşk yönü de çok gelişmiştir. Hatta, yaşamını sürdürmek için verdiği kararlar arzuları ile ilişkilidir. Fiziksel temas ister. Duyusal ve tenseldir. Erken evliliğe eğilimlidir. Bazen arzu dolu doğası onun dünyaya aşırı bağlanmasına neden olur. Fiziksel varoluşu ile aşırı meşguliyeti yaşamın derin anlamlarını gözden kaçırmasıyla sonuçlanabilir.

İstekli ve sebatkar yapısını aydınlanma ve farkındalık için kullanırsa varoluşun gerçek anlamının farkına vararak kişisel arzularını evrensel sevgiye dönüştürebilir. Olumsuz anlamda materyalizmin çamuruna saplanabilir. Sebepsiz bir inatçılığa sahip olabilir. Ayağını bir kere yere koyduktan sonra kıpırdatmayabilir. Fikrini değiştirmesi için ikna yöntemi olarak kullanılan akıl, mantık ona bir şey ifade etmez. Bu yüzden gelişme sağlayamadığının farkına varamaz. Her ne pahasına olursa olsun huzur istemeye, işin kolayına kaçmaya ve kendini geliştirecek deneyim ve sorunlarla yüzleşmekten kaçmaya yönelebilir.

Yükselen’i Boğa olanlar karşıt burçları Akrep’in özelliklerini inceleyerek çok şey öğrenebilirler. Bu durumda Akrep’in derin içe bakış ve gerekli dönüşümleri yapabilme cesaretini benimseyerek dengeyi sağlayabilirler.

YÜKSELEN İKİZLER

İmajı: Ben her şeyi bilirim!

Hayata Yaklaşımı: Bilmediğim şeyler acayip canımı sıkar.

Yükselen İkizler, gelişim için merak ve hayret duygusunun hakim olduğu kişisel stilin geliştrilmesini vurgular. İkizler süreci artık yüzeydedir. İkizler Yükselen’in insanı sıkıntıya dayanamadığı için etrafındakilerin eğlence kaynağıdır. Devamlı olarak uyarılma ihtiyacı içindedir, çünkü zihni dinlenmesini bilmez. Her zaman hareket halindedir, çevresi insanlarla doludur. Kişiliği muzip, oyunbaz, afacan ve tuzaklarla doludur. Çok çabuk yön değiştirebilir. İkizler burcu iki yönlü bir burçtur. Bu ikilik Yükselende dışarıdakiler tarafından görülen maskeye değişken, oynak ve gelgeç gönüllülük olarak yansır. İki işi birden yapmakta ve yön değiştirmekte çok ustadır. Bu ikilem aslında hem bağımsız hem de bağımlı olma gereksiniminden kaynaklanır. Bir yandan sevgiye herkesten çok ihtiyaç duyar, diğer yandan birisiyle yaklaştığını hissettiği anda özgürlüğünün tehdit edildiği korkusuna kapılır.

Sevgi gereksinimini ifade etmesi zor olabilir. İkizler yükselirken doğan kişi görevinin soylu bir anlamı olduğuna inanırsa parlak zekasını insanlığa ulaşmak üzere harekete geçirir. Karakterinin olumsuz yönü dedikoducu, fitneci, kışkırtıcı özellikler gösterir. İnsanları kullanmak, baştan çıkarmak üzere cezbetmekten mutluluk duyar. Kendisine gerçekten değer verip sevenlerden kaçmak gibi talihsiz bir eğilimi vardır. Çitin öte yanındaki çimler her zaman daha yeşil görünür

Heyecan ve macera peşinde koşarken kimlerin incindiğine pek aldırmaz. Sadece kendi yaşamı, kendi gözlemleri ve gereksinimleriyle ilgilidir. Hep kendi ilgi alanlarından bahseder. Sözcükler ve değişiklikler kendisiyle yüzleşmesini engelleyen bariyerler gibidir. Eğer gerçek doğasını anlayabilirse, Yükselen İkizler’in gelişmesi ve büyümesi yine bu huzursuzluğu ve ikilemi sayesinde olur. İkizler insan olmanın ikilemini temsil eder. İnsan hem ruh hem de vücuttur. Ancak içsel macera başladığında İkizler Yükselen bir bütün olur. Bu süreç ruhsal gereksinimleri, dünyayı deneyimleme gereksinimi kadar önemli olmaya başlayana kadar sürer. Ve sonunda aradığının içsel olarak bütünleşme olduğunun farkına varır. Ruhsal büyüme Yükselen İkizler in bir daha sıkılma olasılığını ortadan kaldırır.

Yükselen’ i İkizler olanlar karşıt burçları Yay’ın özelliklerini inceleyerek çok şey öğrenebilirler. Bu durumda Yay’ın, hayatın anlamını keşfetmek, dışsal deneyimleri hazmetmek, iç dünyanın ufuklarını genişletmek yoluyla, anlam ve inanç kazanma isteklerini benimseyerek denge sağlayabilirler.

YÜKSELEN AKREP 

İmajı: Ben karşı konulmaz biriyim.

Hayata Yaklaşımı: Ya hep, ya hiç!

Yükselen Akrep etkileyici, kuşkulu, kontrollü ve çatışmalara girmeye istekli bir kişisel stili vurgular. Akrep süreci artık yüzeydedir.

Yükselen Akrep ‘in insanı yoğunluğu, çekiciliği ve karizması ile insanların başını döndüren bir karaktere sahiptir. Her burcun bir olumlu, bir de olumsuz ifadesi vardır, fakat Akrep ‘inkiler daima aşırı uçlardadır. Her şeyi ya siyah, ya da beyaz görür. İki sembolü vardır: doğasının düşük düzeyini yılan, spiritüel düzeyini ise yükseklerde uçan ve insanlara heybeti ile ilham kaynağı olan kartal simgeler. Bu dinamik enerjiye sahip kişinin yaşamında belki de en zor görevi gücünü en etkili bir şekilde kullanmayı öğrenmektir. Er ya da geç doğasının bu iki düzeyini bütünleştirip intikam ateşini söndürerek, sadece kendisini değil başkalarını da geliştirme yeteneğine sahip olduğunu anlaması zorunludur. Ya çok saf, ya da dertli ve derin görünür. Ama yüzeyin arkasına bakarsanız bu kişinin hiçbir şeyi hafife almadığını görürsünüz.

İnsanları ve olayları ilk bakışta teşhis eder ve bu izlenimini çok zor değiştirir. O anda ya yaşamının dışında kalırsınız ya da sizden hoşlanır. Akrep in enerjisinin olumsuz yönü son derece yıkıcı olabilir. Aynı enerjinin pozitif yönü ise öyle etkilidir ki, bu enerji kendisinin ve çevresindekilerin yaşamını dönüştürebilir, iyileştirebilir. Hiçbir zaman unutmaz; yoğunluk ve kararlılık vazgeçilmez parçalarıdır. Sahip olduğu yoğunluk yüzünden kişisel ilişkilerinde zorluk çekebilir. Olayları kontrol etmeye şartlanmıştır. Hiç bir şeyi kendi haline bırakamaz. Yükselen Akrep’in çevresindeki insanları değiştirmek için verdiği çabanın asıl amacı kendi değişimini gündemden uzaklaştırmaktır. Yaşamdan gizlice korkar. Çünkü içindeki potansiyelleri bulup kaderini yaratmasının uzun, zahmetli ve acı veren iç hesaplaşmayı gerektirdiğini bilinçaltıyla bilir.Yükselen’i Akrep olanlar karşıt burçları Boğa’nın özelliklerini inceleyerek çok şey öğrenebilirler. Bu durumda Boğa’nın sabırlı, sakin tavrından ve bir şey yapmasa da yaşamın ona iyi ve güzel şeyler sunacağına dair inacından öğrenerek dengeyi sağlayabilirler.

YÜKSELEN ASLAN

İmajı: Ben harikayım.

Hayata Yaklaşımı: Hayat yaşamaya değer.

Yükselen Aslan içten gelen, çoşkulu ve dramatik bir kişisel stili vurgular. Aslan süreci artık yüzeydedir.

Yükselen Aslan insanı için liderlik, yöneticilik yapmak doğaldır. Sanki dünyaya kendi bireyliğini, egemenliğini ve gücünü göstermek için gelmiştir. Enerjisi her zaman yüksektir. Dışadönük, hatta kalben bir teşhirci, gösterişçidir. Utangaç olsa bile ilgi odağı olmayı başarır. Davetlerin ve sosyal ilişkilerin hayat kaynağıdır. Yüksek sesle gürleyebilir, büyük işler peşinden koşabilir, ama zaferinden sonra sırtının sıvazlanmasını bekler. Çevresini eğlendirmek, sahnede bulunmak onun işi olduğuna göre, enerjisi düşük olduğu dönemlerde gösteriyi erteler. Yükselen Aslan ı aklına koyduğunu yapmaktan hiçbir şey vazgeçiremez. Nereye gitmek istediğini ve oraya nasıl ulaşacağını bilir. Kararını verdikten sonra önünde kimse duramaz. Yaptığı her şey doğal bir şekilde enerji doludur. Hareketleri başkalarını etkilemek için yapılan hareketler değildir. Onun doğal dramatik yapısını yansıtırlar.

Yükselen Aslan’a insanların ilgisi adeta otomatik olarak yönelir ve bu ilgi onu bir çeşit baskı altına alır, her zaman form da olmaya çalışır. Aslan kendine yapılan iyilikleri unutmaz. Bağlılığı sınırsız, hafızası güçlüdür. Takdir gördüğü sürece sadık ve vefakardır. Sevgisi ve cömertliği sınırsızdır. Karşılık olarak sırtının okşanmasını hatırlatıcı kendine özgü yöntemleri vardır. Belirli aralıklarla teşekkür bekler. İlişkilerini bozucu davranışlar karşısında gerçekten incinir.

Kin tutmaz, sadece ortaya çıkmaz ve soğuklaşır. Kendisini yaralayan kişiyi görmezden gelip, yaşamdaki yerini en aza indirger. Aslan kişiliğinin vazgeçilmez unsurları asalet ve gururdur. Eğer kaynaklarını tükettiğini hissederse durumu gerçekten acıklı olur. Cömertliğini, cazibesini ve iyi yaşama yeteneğini ortaya koyması zorunludur, yoksa ızdırap çeker. Egosu doğru beslenmişse elindeki kaynaklarla yetinebilir, küçük takdirlerle mutlu olabilir. Özdeğer duyguları gelişmemişse yaptıklarıyla fazla övünen, üstünlük taslayan biri olabilir. Beklediği ilgiyi ve alkışı almadığı zaman kibirli, küstah davranabilir. Kendisine ters düşse bile sadece onaylanmak veya insanları memnun etmek uğruna gösteri krizine kapılabilir.Yükselen’i Aslan olanlar karşıt burçları Kova’nın özelliklerini inceleyerek çok şey öğrenebilirler.Bu durumda Kova’nın toplumun ve çevresindeki insanların onayından bağımsız, kendi kişisel özelliklerini ortaya çıkaran yaratıcılık ve orjinallik özelliklerini benimseyerek dengeyi sağlayabilir, onun insanlık bilincini örnek alarak kendi kişisel gösterilerini toplumun yararı için kullanabilirler.

YÜKSELEN BAŞAK

İmajı: Ben eleştiren bir insanım.

Hayata Yaklaşımı: Mükemmele pratik yaparak ulaşılır.

Yükselen Başak meraklı, belirsiz durumlarda kuşkulu ve eleştirel bir kişisel stili vurgular. Başak süreci artık yüzeydedir.

Yükselen Başak insanı kimsenin uğraşmak istemediği sıkıcı detaylarla dolu işleri halletmekteki ustalığı ile tanınır. Zihinsel faaliyetlerinde uygulamacı ve araştırmacıdır. Ayrıntı, objektiflik ve analiz üstadıdır. Adaptasyon yeteneği gelişmiştir ve aynı zamanda bir işkoliktir. Bir olayı tekrar tekrar incelemesine rağmen hata yapmış olmamak için dönüp bir daha analiz etmesine sık sık şahit olunabilir. Her şeyden haberdar olmak gereksinimindedir. Araştırmak ve bilgi toplamak en zevk duyduğu uğraşılardır. İç ve dış dünyasında gösterdiği titizlik ve düzen düşkünlüğü onu ele veren diğer özellikleridir.

Her şey yerli yerinde olmadıkça hiç bir işe başlayamaz. Liste yapmakta ve iş takibinde üstüne yoktur. Bu Yükselen e sahip kişi iyi bir konuşmacıdır. Sınırsız bilgi birikimi ve olayları yorumlama üslubu sayesinde çevresindekilerin ilgi odağı olmayı başarır. Araştırmacı zekasının arkasına saklanmak gibi bir eğilimi vardır. Hemen her konuda açıklanmış olan bütün düşüncelerden haberi vardır. Konusunda otorite olanlara saygı duyar. Orjinal fikri üretmeye direnir. Kendi görüşlerini ifade etmektense diğer kaynaklardan ve başka insanların görüşlerinden alıntı yapar. En son gelişmeleri takip eder, ama etrafındakilerin onayını almadan onları benimsemekte tedbirli davranır. Ayrıntıya çok önem verdiği için mükemmel bir editördür. Her konunun can alıcı noktasını kolay yakalar. Sınıflandırma ve gereksiz bilgiyi elemede yeteneklidir. Doğal bir eleştirmendir.

Kendine güveni olmadığı hallerde eleştri dozunu abartabilir. En büyük kusuru analizde aşırıya kaçması ve detaylarla uğraşmaktan tablonun bütününü algılayamamasıdır. Acil olana konsantre olurken uzun vadeli düşünememesidir. Yükselen i Başak olan kişi hayatta kalmanın koşulu olarak aklını kullanması gerektiğine karar vermiştir. Akıllı olmak ile bilge olmak arasındaki farkı mutlaka öğrenmesi gerekir. Yanılgıyı önlemek için her şeyi sorgular.İdealistliğin getirebileceği hayal kırıklığından kendini korumak için yalnızca gerçeklerle ilgilenmeyi tercih eder. Kendi hayatı ve dünya ile ilgili mantıklı ifadeleri etrafındakilere güvenle aşılar. Yükselen Başak ın masumiyet ve saflıklarından söz etmek yanlış olmaz. Nadiren çirkin ve kötü niyetlidir. Farkında olmadan yaptığı patavatsızlık ve eleştirme eğiliminin çocukluk yıllarında kendini savunma amacıyla geliştirilmiş bir huy olduğu unutulmamalıdır.
Yükselen’i Başak olanlar karşıt burçları Balık’ın özelliklerini inceleyerek çok şey öğrenebilirler. Bu durumda bir konunun ayrıntılarından çok bütünüyle ilgilenen, karmaşadan korkmayan, bilincin dışında yaratıcı vizyona sahip Balık’ın özelliklerini benimseyerek dengeyi sağlayabilir, mantık kadar sezgilere de güvenmeyi öğrenebilirler.

YÜKSELEN TERAZİ

İmajı: Ben cana yakın, çekici bir insanım.

Hayata Yaklaşımı: Önemli olan, bir şeyi şık bir şekilde yapmaktır!

Yükselen Terazi uzlaşma yeteneğine sahip, insanlarla ilgili, diplomatik ve adil bir kişisel stili vurgular. Terazi süreci artık yüzeydedir.

Yükselen Terazi’nin insanı sürekli olarak çevresindeki güçlere uyum sağlamaya çalışarak benliğinde bir denge duygusu yaratmaya çabalar. Bu Yükselenin güzelliklerle olan ilişkisini kişinin görüntüsünden de gözlemleyebiliriz. En rahat ve hazırlıksız halinde bile Yükselen Terazi’yi pasaklı durumda görmek mümkün değildir. Görünüşündeki güzellik gibi diplomatiklik ve çekicilik de onun ayrılmaz bir parçasıdır. Kişinin en belirgin gereksinimi paylaşmaktır ve yalnızlık çektiği hemen hiç görülmez. Bu gereksinim onu birçok insan ile ilişki içinde olmaya zorlar, ama onun için önemli olan muhtaç olduğu gerçek uyum ile sevgiyi sağlayacak içten yakınlığı bulmaktır. Bu kişi bazen insanlarla birlikte olabilmek, yalnız kalmamak için kendi arzularından vazgeçmeyi bile göze alabilir. Diplomatik ve zarif tavırlar sergiler. Yeteneklerini göstermek için mutlaka olumlu fırsatlar yaratır, bencillik yapmaz.

Terazi yükselirken doğan kişi sürtüşme ve mücadeleden kaçma, görünüşte de olsa uyum yaratma eğilimindedir. Yaşamını sürdürmesinin tek şartının ısrar etmemesi, sessiz kalması ve işleri daha fazla karıştırmaması olduğuna inanmıştır. Etrafındakiler sürekli olarak usluluğunu takdir ettikleri için problemin gittikçe yoğunlaşması kaçınılmaz olur. Rekabet, öfke ve kıskançlık duygularını sergilerken kendini hiçbir zaman güven içinde hissetmez. Gerçek benliğinin farkına varmakta güçlük çeker. Kendisi için direnmeyi hiçbir zaman öğrenemeyebilir. Barışseverliği ve iyi davranışlarıyla ihtiyaçlarını kolay elde etmiş olması mümkündür.

Savaşmayı bilemez ve mücadele gerektiren her şeyden vazgeçebilir. Uyum sağlama yeteneği gerçek arzularını gizlemesine neden olan alışkanlıklar yaratır. Kendi söylemek istediklerinin yerine başkalarının duymak istediği şeyleri söylemeyi tercih edebilir. Gerçeklerle karşılaştığında hayal kırıklığına uğrar; uyumluluğu başkalarının ona aldırış etmemeleri olasılığını doğurur. Yükselen Terazi kalabalığı pek sevmez. Küçük gruplarla kendini daha rahat hisseder ve samimi, kişisel ilişkileri tercih eder. Sanatsal yetenekleri kendini ifade etmesine yardımcı olmak, ona yeni yollar açmak için yeterlidir. Yaratıcı enerjisi içindeki sevgiyi açığa çıkarmasına, daha dinamik bir hayata sahip olmasına yardımcı olacaktır.Yükselen’i Terazi olanlar karşıt burçları Koç’un özelliklerini inceleyerek çok şey öğrenebilirler. Bu durumda Koç’un karar verme, kendi istedikleri için mücadele etme ve liderlik özelliklerini benimseyerek dengeyi sağlayabilirler.

YÜKSELEN YENGEÇ

İmajı: Yardım etmeye hazırım.

Hayata Yaklaşımı: Direkt, açık bir yol tutturmak dışında her şey olabilir.

Yükselen Yengeç duygularını dışarı vurmadan önce güven arayan bir kişisel stili vurgular. Yengeç süreci artık yüzeydedir.

Yükselen Yengeç’in insanı feminendir, duyarlıdır, kırılgandır. Yengeç’i Ay yönettiği için, onun ruh haline bağlı, değişken özellikleri Yükselen’i Yengeç olan bir kişinin davranışlarında kolaylıkla izlenebilir. Bu kişi aynı gün içinde birbirinden çok farklı ruh halleri sergileyebilir. Duygularını kontrol edebildiği zamanlarda dünyanın en anlayışlı ve duyarlı insanıdır. Sevecendir ve kabullenicidir. Kontrolü kaybettiğinde mutsuz ve hüzün doludur.

Yükselen Yengeç çevresindeki insanların duygularını bir sünger gibi emer, onların etkisinde kalarak kendi yolundan sapabilir, hedeflerini kaybedebilir. Enerjisinin olumsuz ifadesi suçluluk ve kıskançlık duyguları göstermektir. Başlangıçta belirli bir vizyonu ve amacı vardır. Sonra olumsuz kişilerin ve koşulların da katkısıyla yan yollara bakmaya başlar. Kendi yaşamını başkalarınınkilerle karşılaştırıp üretici olmayan çabalara girişir.

Kendisine acır, koşulları veya hayatı suçlar, yaralanmış hisseder. Sonra saklanma dönemi gelir. Duygusal reaksiyonları algısını bulanıklaştırdığı için durumu gerçekçi olarak analiz etmeyi reddeder. Bir süre acı çektikten sonra asıl suçlunun koşullar değil kendisi olduğuna karar verir. Bu defa suçluluk duygusu öne çıkar. Alınganlaşır ve kırıcı olur. Kabuğuna çekilir ve herkesi uzaklaştırır. Sigara, yemek ve içkiyi ağzından eksik etmeyerek oral ihtiyaçlarını karşılamaya çalışır.Dipsiz bir kuyuya düşmüş gibidir. Kurtuluş zemini bu düzeni bilinçli olarak farketmesinde saklıdır. Kendisini disiplin altına alması, sağlıklı alışkanlıklar geliştirmesi duygusal problemlerini halletmesine yardımcı olur. Yükselen Yengeç duygularıyla barışıp, onları rahatça ifade edebildiği sürece hayatta başarıyı yakalayabilir. Duyarlılığı sayesinde insanlığın ortak noktalarını anlar ve onlara nasıl yardımcı olacağını bilir. Onun insanlığa katkıda bulunma yolu kendi duygusal acıları kanalıyla başkalarının acılarını anlamasından geçer. Zekasını ve analiz yeteneğini kullanabilirse çevresine ışık saçar. Koruyucu içgüdüleri ortaya çıkar ve mükemmel bir tedavici, iyileştirici olur.
Yükselen’i Yengeç olanlar karşıt burçları Oğlak’ın özelliklerini inceleyerek çok şey öğrenebilirler.Bu durumda Oğlak’ın özdisiplin, duygularını bilinçli yönlendirerek asıl hedefini kaybetmeden hareket etme ve kendine olan saygısını geliştirme özelliklerini benimseyerek dengeyi sağlayabilirler.

YÜKSELEN YAY 

İmajı: Ben iyiyim(ahlak ve kalite açısından).

Hayata Yaklaşımı: Her şey yoluna girer (Tanrı’ya güven).

Yükselen Yay idealist, bağımsız ve iyimser bir kişisel stili vurgular. Yay süreci artık yüzeydedir.

Yükselen Yay insanının olumlu, hevesli, felsefi bir görüntüsü vardır. En güçlü mesajı: Her şey iyi olacaktır. Hayatını sürdürmek için bu yaklaşımı benimsemek zorundadır. Kendisini felsefi yaklaşımlar ve inanç sahibi bir doğa olarak ifade eder. Uyum sağlama yeteneği olan değişken bir kişiliktir. Yükselen Yay hayatı deneyimleme peşindedir. Evrenin işleyiş biçimine duyduğu merak ve hayranlık nedeniyle sınırlı bir varoluş biçimine takılp kalmak düşüncesi onu dehşete düşürür. Prangalara dayanamaz. Belirli bir yaşam tarzı oluşturmaya gönülsüzdür. Doğayı ve olayların sadece aydınlık yanlarını görme eğilimi nedeniyle sık sık hayal kırıklığına uğrar. Yüzeysel bir kayıtsızlık ve konuşkanlık içerisinde bazen yapabileceğinden fazlasına söz verebilir. Endişelenmesini gerektiren durumlarda gerçekçi olmayan beklentilerin, umutların peşinden koşar. Her zaman samimi ve iyi niyetlidir. Bilinçsizce abartma huyu olabilir. Yüksek hedefler belirlerken gerçekleri de dikkate almayı öğrenmelidir

Yay yükselirken doğan kişinin en önemli dersi düşünceler dünyası ve ilhamları ile ideal hedeflerinin pratik uygulamaları arasındaki dengeyi sağlamaktır. Yükselen Yay evrenin işleyişini sezen bir duygu ile doğar. Geleneksel anlamda bir dindar olabilir. Sonsuz iyimserliği ile diğer insanları her şeyi evrenin ruhu ışığında görebilmeleri için yüreklendirebilir. Enerjisini olumlu yönlendirirse ilham aşılayan bir öğretmen olabilir. Kendisi de öğrenme çabalarına hiçbir zaman ara vermemelidir. Çünkü amaçsızlık uyuşmasına sebep olduğu gibi yetersiz bilgi ile inançlarını oluşturarak fanatikleşebilir, her şeyi bildiğini varsayabilir. Dürüstlük doğal bir özelliğidir.Yükselen Yengeç’le birlikte Zodyaktaki en büyük kurtarıcıdır. Yükselen Yay sonunda insanları kurtarmak yerine onlara kendilerine yardımcı olmanın yollarını göstermeyi öğrenecektir. Bu Yükselene sahip kişi doğru sözlü olmak konusunda sınırları aşıp zalimleşecek kadar ileri gidebilir, hatta patavatsızlaşabilir. Herkesin onun amaçlarını anlamasını bekleyebilir. Kişisel ilişkilerinde beklediği zeka ve anlayıştır. Özgürlüğü kısıtlanmadığı sürece ömür boyu sadık kalır. Enerjisini birkaç yönde dağıtması yüzünden hiçbir şeyi tamamlayamaması söz konusudur. Motivasyonu için yeni ufuklara ihtiyaç duyar. Günlük işlere heyecan katmanın bir yolunu bulması gerekir, yoksa enerjisini takviye edip önündeki işe konsantre olamaz. Dağınık ve başıboş görüntü verebilir, ama kendi felsefi yöntemleriyle herkesten daha çok iş bitirebilir.

Yükseleni Yay olanlar karşıt burçları İkizler’in özelliklerini inceleyerek çok şey öğrenebilirler.Bu durumda İkizler’in pratiklik, uygulamacı ve konuyu her yönüyle objektif gören özelliklerini benimseyerek dengeyi sağlayabilir, geniş bilgi toplama ve aktarabilme yeteneğinden öğrenerek inançlarını oluşturup felsefelerini insanlara sunulabilecek hale getirebilirler.

YÜKSELEN OĞLAK

İmajı: Ben güvenilir ve yetkin bir insanım.

Hayata Yaklaşımı: Hiçbir yemek bedava değildir.

Yükselen Oğlak inatçı, saygıdeğer ve engeller karşısında azimli bir kişisel stili vurgular. Oğlak süreci artık yüzeydedir.

Yükselen Oğlak insanının görüntüsü soğukkanlı, mesafelidir. Zarafetini doğal utangaçlığı ile gizler. Oğlak bütün burçlar içinde sorumluluk duygusu en yüksek olandır. Bu Yükselenin kişiliği uzun vadeli hedeflerine ulaşmak için seçtiği yolda aynı tedbirlilikle ilerleyen, ama zirveye ulaşmakta acele etmeyen bir yapıya sahiptir. Hiçbir şeyi hafife almadığı için yaşının gerektirdiğinden daha ciddi ve olgundur. Kimsenin kötü durumda olduğunu anlamaması için acılarını dikkatle gizler. Uygun ve doğru davranışları dış dünyaya karşı koruyucu bir kalkan oluşturur. Tutucu, terbiyeli, bazen de çekingendir.

Kuşku ve terslik kalkanının arkasına saklanarak toplumdan uzaklaşmasının nedeni bilinçaltındaki insanlarla yakınlaşma korkusudur. Köklü güvensizlikleri çocukluğuna dayanır. Satürn, Oğlak Yükselen de küçük yaşlarda reddedilmişlik hissinin oluşmasına neden olan kısıtlayıcı koşullar, katı ebeveynler, kişiliğini ve fırsatları zedeleyen kayıplar hazırlamıştır. Bu onun hayatı boyunca sorumluluk altında ezilmesi için yeterlidir. İhtiyaç duyulan ve güvenilir olma isteğinden kurtulamaz. Yükselen Oğlak ın ilk kararları son derece katıdır. Kişiliğinde böyle bir Satürn psikolojisi taşıyan kişinin hayatta kalma kararlarından bir tanesi hiçbir zaman kontrolü kaybetmemektir. Kimseye güvenmez ve dünyada yapayalnız olduğunu hisseder. Kaybetme korkusu çok güçlüdür. Bu yüzden insanlar ondan uzaklaşmadan o insanlardan uzaklaşır. Bu kişi sevgi ilişkilerindeki girişimlere duyarsızdır. Ona ulaşmak zordur.

İhtiyaç duyduklarını elde etmekte zorlanırsa kendi isteklerini sadece kendisinin yerine getirmesi ve kendi kendine yetmesi gerektiği konusundaki kararı pekişir. Yükselen Oğlak kendi olumsuz ve aşırı yargılarının bombardımanı altındadır. Zaten yeteri kadar iyi olmadığına inanan kişi sosyal kurallar, dini vecibeler ve otorite figürleri tarafından derinden etkilenebilir. Başkalarını da kendisini yargıladığı değerlerle yargılar. Onların da mükemmel olmalarını bekler.Kendini güvende hissetmediği zamanlar duvarların arkasına geçer, kendi endişelerini karşısındakine yansıtır, savunmaya geçer ve hatta kendisine yiyecek uzatan eli ısırır. Kendi kendine zaten yeterince baskı yaptığı için dışardan gelen baskı ve yönlendirmeye asla dayanamaz ve izin vermez. Daha yaşamının başında ebeveynlik duygusu ile doludur. Kimsenin taşıyamayacağı yükleri sırtlayabilir. Gerçek hedefine ulaşması için olgunluk dönemini beklemesi gerekebilir. Bunun nedeni oluşturmuş olduğu sınırlamaları zaman içerisinde ve yavaş yavaş kaldırmasıdır. Doğrular ve yanlışlar gibi yargılardan kurtulup yaşamayı ve yaşatmayı öğrenmesi onu zirveye taşıyacak, saygı duyulan bir insan haline getirecektir.

Yükseleni Oğlak olanlar karşıt burçları Yengeçin özelliklerini inceleyerek çok şey öğrenebilirler. Bu durumda Yengeç’in içsel yakınlık kurabilen, duygularını ifade edebilen yönlerini benimseyerek dengeyi sağlayabilir geçmişi ile barışabilme, kendi bilinçaltına inerek tedavi edebilme cesaretinden çok şey öğrenerek küçük yaşlardan beri geliştirdiği yalnızlık ve köksüzlük hislerinden kurtularak varlığının değerinden emin olabilir.


YÜKSELEN KOVA

İmajı: Ben gerçekten özel biriyim.

Hayata Yaklaşımı: (Nerede daha fazla özgürlük varsa), haydi oraya gidelim.

Yükselen Kova objektif, bağımsız, dostça ve açık, ama daima biraz mesafeli bir kişisel stili vurgular. Kova süreci artık yüzeydedir.

Yükselen Kova’nın insanı buluşçu, spontan ve orjinaldir. Yaşama kendine özgü bir yaklaşımı vardır. Bu yaklaşım diğer insanlardan farklı görünmesine neden olur. Eğer bireyliği ve özel nitelikleriyle temas halindeyse güçlü bir hümanizm ifade eder. Hem kendisi hem de diğer insanlar için özgürlük duygusu çok gelişkindir. Eğer kendi özgürlüğüne, farklılığına direnirse, diğer insanlar gibi olmak için boyun eğerse, kritik zamanlarda başkaldırabilir, sinirlenir, ne yapacağı belli olmaz, hatta güvenilmez bile olabilir. Kendisini dizginlenemez antikanın biri olarak ilan eder. Dünyaya Beni çitlerle çevirmeyin diye bağırır. Onun oyun alanı evrendir.

Kova entelekti işaret eden bir hava burcudur ve sabittir, kararlıdır. Bu yükselen burçla bağlantılı enerji elektriksel niteliktedir. Bu enerjiyi kanalize etmek, kontrol altında tutmak zordur, ancak kişi doğru kanalı bulabilirse kendisini insanlığın ön saflarına yerleştiren bir niteliği ifade eder. Stil oluşturmakta, yeni yöntemler geliştirmekte ve insanlığın geri kalanına yol göstermekte öncüdür. Yosun tutmayan yuvarlanan bir kaya gibidir. Fırsatları yakalar. Bir dalın uç noktasına gidebilmek için ağacın gövdesini bırakmaya gönüllüdür.

Özgürlük onun için yaşamsal bir konudur. Baskı ve sınırlama karşısında düşüncesiz, sabırsız hareketlerle çemberi yarmaya çalışır, gerilir, her şeye alerji duymaya başlar. İsyankarlaşır, hatta felsefi açıdan anarşistleşir. Bu sinirsel enerjisini yaratıcı bir biçimde kanalize edebilirse, bir deha örneği olur. Kova burcu kişiliği tüm burçların en insancıl içgüdülerini temsil eder. İnsanları farklı bir tarzda sever. Bir insanın sahip olacağı en iyi arkadaştır. Genellikle ilgisini çeken daha geniş ölçekli konularla uğraşmak için yakınlarını ve ailesini ihmal etmekle suçlanır. Eski gelenekleri yıkan bir insandır. Durağanlığın her biçimine isyan eder. Modası geçmiş yöntemleri değiştirmeyi, koşulları geliştirmeyi sever.Yükselen Kova için ekzantriklik normalliktir. Toplu yaşamayı sever, çılgın şeyler yapmak ister, sınırlandırılamaz. Şu veya bu şekilde ışıkları üstüne çeker. Her zaman beklenenden ziyade beklenmeyeni yapar. Kendisi istemese bile toplumun ilgisini çeker. Başkalarının çekindiklerini deneyimler. Aynı anda süren bir çok projeye ihtiyacı vardır. Çabuk sıkıldığı için hiç bir aktiviteye uzun süre bağlı kalamaz. Kova kişiliği toplum tarafından yanlış anlaşılabilir. Boyun eğmenin, istikrarın ve uygun davranışın geçerli olduğu, muhafazakarlığın hüküm sürdüğü bir toplumda bu kişilik uyum sağlamakta zorlanır.
Yükseleni Kova olan bir insanın herkesten daha fazla kendisini tanımaya ihtiyacı vardır. Olaylara ve çevresine bakışı çok değişik olduğu için başkaları tarafından dağıtmış bir insan olarak algılanabilir. Bu kişi alışkanlıklarının ve bireyliğinin farkına varana kadar enerjisini baskı altında tutmaya ve standartlara uymaya çalışabilir. Kendisini başkalarına uygun olan programlara adapte olmaya zorlayabilir. Bu dıştan her şeyin olumlu görünmesini sağlayabilir.


YÜKSELEN BALIK

İmajı: Durgun sular derinden akar.

Hayata Yaklaşımı: Her şey bir rüyadır.

Yükselen Balık duyarlı, esnek, kolay uyum sağlayan, idealist ve hülyalı bir kişisel stili vurgular. Balık süreci artık yüzeydedir.

Yükselen Balık’ın insanı aşırı duyarlı, değişken ruh halleri deneyimleyen, kolay etki altında kalan bir insandır. Sezgiseldir ve kendinden vazgeçme derecesine varan bir bensizliği vardır. Kendini adama ve yardım arzusu çok gelişmiştir. Balık Burcu’nun yöneticisi Neptün gezegenidir. Bu gezegen yükselirken doğan kişide idealizm, vizyon ve ilham göz önüne çıkar. Yükselen Balık hayatla baş edebilmek için her şeyin en iyi yönünü görmeye çalışır.

Yüksek beklentili bir bakış açısı geliştirir ve gerçekçi insanlara aşırı saf gelebilecek bütüncül bir perspektiften bakarak hayatta kalabilir. Balık bir su burcudur ve değişkendir. Bu burcun sembolü farklı yönde yüzen iki balıktır ve en belirgin yorumu kararlı davranma zorluğudur. Bu Yükselen’e sahip kişi yönünün bu ikiliği karşısında umutsuz bir açmazda kalabilir, ama hayatta yapması gerekeni dolaylı yaklaşımlarla başarabilir. Yüzleşme, göğüs germe ve kestirme kararlar onun olayları ele alış tarzıyla uyuşmazlar. Bu kişi dünyanın zorlukları ve mücadeleleriyle uğraşmak için fazla kırılgandır.

Yüzleşmemek, karşı koymamak özelliğinin gerçekleri görememek özelliğine dönüşmesi acı verici olabilir, ama eğer zamanında karşı koyabilirse daha sonra ortaya çıkacak çaresizliği önleyebilir. Eğer Yükselen Balık hayata gerçekçi bakabilmek konusunda kendisini eğitirse, her açıdan daha verimli olabilir. Diğer insanlara ilham verir. Balık yükselirken doğan kişi hayatın aşırı uçlarına gidip gelebilir. Yükseklerde uçarken umutsuzluk kuyularına düşebilir. Buna rağmen umutsuzluk duygusu pek uzun sürmez. Balık tekrar yükselmek için bir şeyler bulur. Bazen yükselmenin yolu hayal dünyasına kaçmak olur.

Çevresindeki insanları kararsızlığıyla deli eder, ama kendine özgü dairesel yoluyla, kendi yarışını kazanır. Eğer onunla bir konuda tartışmak gerekiyorsa sorun çıkar, çünkü Balık maskesi takmış birisini tartışmada yenmek mümkün değildir. Kendisini kaybedip öfkelenmez, ama bakışlarındaki hayal kırıklığı insanı yere yıkar. Böyle bir durumun bir daha yaşanmayacağına ikna olana kadar somurtur, küser. Hayatta kalması pembe gözlüklerini takmasına bağlı olduğu için, hayallerini tehdit edenlerle ölümüne savaşır. Kendisine de aynı gözlüklerle bakmaktadır. Gerçeklerle yüzleşmesi için zorlanmadıkça kendi hakkındaki doğruları bilemez. Bakış açısıyla uyum sağlayacak veya onu kaidenin üzerine yerleştirecek insanları arar. Tatlı, çekici, uyumlu ve nazik görüntüsü kendisinin farkında olduğu, ama diğer insanlara göstermediği kişilik özelliklerini gizlemeye yarar. İnsanların bu yüzden ondan kusursuz olmasını beklemeleri üzerinde gereksiz bir baskı oluşur. Onların beklentilerine yanıt vermeye çalışırken bir yandan da gizli bir suçluluk duygusuna kapılır. En büyük tehlike kendini kandırmaktır. Kendisini diğer insanların gözüyle göremediği için dünya ters gidebilir. Kendi hayal dünyasında yaşarken belirlediği hedeflere ulaşamaz.Yükseleni Balık olanlar karşıt burçları Başak’ın özelliklerini inceleyerek çok şey öğrenebilirler. Bu durumda Başak’ın detayları gözden kaçırmayan, gerçekçi ve analiz edebilme özelliklerini benimseyerek ideallerini ve ilhamlarını gerçek dünyada pratik yöntemlerle gerçekleştirebilir, özeleştiri yeteneği ile kendilerine bakmayı öğrenip kendi kişiliklerinin sınırlarını belirleyebilirler.

kaynak: mahmure

Bu konuyu yazdır

  Zihninizi Berraklaştırmanın Yolları
Yazar: Emka - 01-03-2018, Saat: 14:14 - Forum: Zihin - Yorum Yok

İlkokul ikinci sınıftayken, Çatalca’ya bir gezi planlandı öğretmenimiz tarafından. Kararlaştırılan haftasonu, tüm öğrenciler velileriyle birlikte geziye katılacaklardı ve veliler de gezi için, börek-çörek hazırlayacaktı.

Gezinin yapılacağı cumartesi sabahı geldi, annemin bir gün önceden hazırladığı yiyecekleri yüklendik ve okula geldik. Ancak hemen hemen kimse gelmemişti. Bizimle birlikte bir iki öğrenci daha vardı, o kadar.

Hareket saati geldi, gelen giden olmayınca, anneler öğretmeni aradılar. Gezi, bir hafta sonrasına alınmış ve öğretmen sınıfta duyuru yapmış.

Duymamıştım.

zihin-temizleme-metodu.jpg

Sonuçta, eve geri döndük ve hazırladıklarımızı kendimiz yedik, annemden gelen azarla birlikte.
Bir hafta sonra gezi zamanı ise, o zamanlar başımın belası olan kulak iltihabına yine yakalandım, hasta ve yataktaydım.

Sonuçta geziye katılamadım.

İşte şu hikaye, yetişkinliğimizde “o kadar çabalıyorum, o kadar istiyorum ama beklediklerime bir türlü kavuşamıyorum” melankolisinin efsane bir özetidir bana göre.

Yanlış algı, dikkati yanlış yere yöneltir. Yanlış yönlenme, yanlış planlar yaptırır. Yanlış plan yanlış sonucu getirir.
Yirmili yaşlarımın başına kadar dikkati dağınık biriydim. Elbette çocukluğun da verdiği etkiyle, ilkokulda daha da dikkati dağınık, hiperaktif ve yaramaz bir çocuktum. Öğretmeni dinlememiş olmam, onu duymamış olmam, böyle bir yapıdayken o kadar doğal ki. Dolayısıyla kaçırdığım bir bilgi sonrası yapılan tüm planlar da boş gitti.

Bu durum, bana özgü değil.

Söz konusu beklentilerimiz olduğunda, gerçekleri göremiyoruz. Gerçek dünyada vuku bulmakta olan durumlara göre değil, planlarımızı kendi arzularımız, korkularımız, endişelerimiz, beklentilerimiz ile kirlenmiş gözlüklerimizden gördüğümüz dünyaya göre yapıyoruz planlarımızı, çok da çabalıyoruz halbuki, ama olmuyor. Olmaz. En doğalı böyle bir durumda olmaması zaten, ne kadar çabalarsak çabalayalım.

Tüm bunlardan arınarak gerçekliğe bakmak ve esas gereken (veya gerekmeyen) çabayı anlayabilmek içinse, birkaç şey gerekir.
Öncelikle on dakika olsun duygusal olmayı bırakabilmek gerekir. Çünkü duygularımız bize ait, bizim içimizde yaşayan şeylerdir ve subjektifler. Dolayısıyla objektif dünyanın bilgisini bize vermedikleri gibi onu engellerler.

Örneğin o çok hoşlandığınız insanla birlikte olma fikrini değerlendirirken, duygularınıza kapılıp “Tanrım, ne güzel olur gerçekleşse!” der ve hayallere kapılırız. Oysa bu doğru mudur? Gerçekten, o kişiye olan hislerimizi bir an için kenara bıraktığımızda gördüğümüz insan, bize ne kadar uymaktadır?

Ya da kariyer meselesi. A kariyerinin bizim için harika olduğunu düşünür ve ona giden yolu duygularımızla çizeriz. Oysa o kariyere giden yolda, duygularımızla uyumsuz, hatta bizi zorlayacak bazı adımlar da vardır, onları kaçırırız. O kariyer için çabalarken kendimizi insanlarla birlikte, aktif ve pozitif hayal ederiz. Fakat o kariyer adımlarında zaman zaman eve kapanıp, hatta gelen davetleri reddedip, gözler kızarıncaya kadar okuma, çalışma, hazırlık safhası vardır. Veya tam tersi.

Bir diğer durum, sadece kendi gücümüzü, kapasitemizi, durumumuzu değil,  o amaca ulaşmada bizimle olacak insanların da durumlarını ve hatta amaca ulaşılacak ortamı/platformu iyi değerlendirmek gerekir.

Siz büyük bir iş planlamış olabilirsiniz, harika bir proje olabilir elinizdeki. Ama ciddi global kriz dönemi o işe girişirseniz, finans bulamamanız, bulsanız da projeyi nakit akışına çevirememeniz olası.

Birlikte olsanız gerçekten de çok mutlu olacağınızı düşündüğünüz ve hissettiğiniz biri olabilir, ama belki de o, o esnada kafasında başka şeylere öncelik vermektedir. Psikolojik olarak ilişkiye hazır olmayabilir veya kariyeriyle uğraşıyor olabilir örneğin.

Ve son olarak hız.

Eylemler hızla alakalıdır. Durağan eylem insan için tam anlamıyla mümkün değildir. En hareketsiz durduğumuzda bile organlarımız çalışmaktadır. Kanımız akmakta, kalbimiz akmakta, ciğerlerimiz şişip sönmektedir.

Dolayısıyla bir isteğe yönelik hareket ettiğimizde hızlı oluruz ve aslında ne kadar motive olmuşsak o kadar da hızlı ve sağlam kondisyonla hareket ederiz.

Ama tüm bunlardan önce, plan ve değerlendirme evresinde yavaşlamak gerekir. Anlamak, durmakla alakalıdır. İngilizce anlamak understand kelimesiyle ifade edilir. Stand kelimesi bulunmak, kaim olmak, ayakta dikilmek anlamına gelir aynı zamanda. Yani algılar açık bir biçimde var olarak durmak. Almanca anlamak kelimesi verstehen’dir. Stehen aynı zamanda durmak demektir.

Gerçeği idrak edebilmek, onu kavrayıp onunla uyumlu planlar yapabilmek için, önce onu anlamak gerekir, bunun için de durmak şarttır.
Aynı ilkokuldaki ben gibi. Yaramazlık yapmakla o kadar meşguldüm, öyle hareket halindeydim ki, bir an durup öğretmeni dinlemedim. Dinlesem, tatilin ertelendiğini bilirdim.

Dolayısıyla, hamster gibi tekerlekte boşuna dönmemek, veya yanlış yollardan yanlış yerlere varıp, her seferinde “ben buraya gelmeye çalışmıyordum, yine kayboldum!” diye üzülmemek için,

Aklımızla, hızımızı yavaşlatıp bir an için durup, hem iç hem dış şartları değerlendirmeden, ne varılacak hedef, beklenti doğru belirlenebilir ne de oraya ulaşılabilir.

Kaçımız ayda, üç ayda, altı ayda bir durup, bir gün için durup, bir hafta için durup, izin günleri dışarı çıkmayı bırakıp, işin içine insanları dahil etmeden, acıklı şarkılar fonda çalmadan, bir sigara yakıp dertlenmeden,

Elimize kağıdı kalemi alıp, tek tek değerlerimizi, beklentilerimizi, beklentilerimizi karşılamasını umduğumuz hedefleri, bu hedeflerin ulaşılabilirliğini, eksik yanların nasıl tamamlanabileceğini “bu hayatta zaten hiç güzel şey olmuyor” dramasına kapılmadan, mühendis gibi planlayabiliyoruz?

Ve dahası sonra ona göre, arada bir planı tekrar check ederek yolda ilerleyebiliyoruz?
İşte bu sebeple çamuru, toprağı, taşı görüyoruz, altındaki kristali değil. Çünkü yanlış yere bakıyor, yanlış analiz ediyor, yanlış müdahale ediyoruz.

E bu durumda şimdi, matematik mi çok kötü yoksa biz denklemi yanlış çözüyoruz diye mi matematik bize kötü geliyor?
Hayatın kötü olmak, hatta olmak gibi bir derdi olduğunu sanmıyorum.

Ama bizim var. Bizim var olmak ve pozitif olarak var olmak gibi bir derdimiz var.

O zaman sorumluluk yalnızca, yalnızca bize aittir.

Formül elinizde, bakalım kimler kolları sıvayacak?


Kaynak: derki.com

Bu konuyu yazdır

  Vücuttaki Toksinleri Atmak İçin Gerekenler
Yazar: Archilles - 01-03-2018, Saat: 03:15 - Forum: SAĞLIK - Yorum Yok

Vücutlarımız, karaciğerimizi ve sindirim sistemimizi aşırı yükleyen kimyasallarla dolu gıdalara sürekli maruz kalır. Vücudumuz doğal olarak ve sürekli olarak bu zararlı toksinleri ortadan kaldıran bir mekanizmaya sahiptir.
Toksinler iki gruba ayrılır: suda ve yağda çözünenler.

Suda çözünen toksinler kan ve böbrekler yoluyla uzaklaştırılır, ancak yağda çözünebilenlerin bedenden çıkarılması zordur. Bu yağda olan toksinlerin bir listesi:

Tarım ilacı
Ağır metaller
plastik maddeler
Gıda katkı maddeleri
Kirleticiler
Koruyucular

Vücut, bu toksinleri ancak suda çözünür hale getirebilir. Kanımıza kolayca girerler ve karaciğer yoluyla beyne ve yağ hücrelerine ulaşırlar ve daha sonra uzun süre orada kalırlar.

Araştırmacılara göre, dengeli beslenme, detoks diyetleri ve stres seviyelerini düşürerek bu toksinlerin birikimini kontrol edebilirsiniz.

Sindirim sırasında, besinlerden alınan besinler ince bağırsakta bulunan toksinler ile karışır ve daha sonra safra tarafından karaciğerden ve safra kesesinden emülsiyon hale gelirler. Ardından bağırsaklardaki villuslar ve laktmanlar, besin maddelerinin emilimine yardımcı olur ve toksinleri karaciğere de taşırlar.

Bununla birlikte, detoks yolu bozulmuşsa, vücut bu toksinleri atamıyor ve onları depolamaya başlayacaktır. Bağırsak yolunu çevreleyen lenfatik sistemin ilk kısmı GALT olarak adlandırılır. Laktiküler, besleyici ve toksik yağların emilimini ve işlenmesini başlatırlar. Buranın düzgün çalışabilmesi için villilere ve laktikilere ihtiyacı var.

sa%25C4%259Fl%25C4%25B1k-toksinleri-atmak.jpg

Bağırsak, emilen yağların karaciğere taşınmasını sağlayan lenfatik sistemle çevrilidir ve daha sonra bu iyi yağları kullanır:

Kolesterol
Hücre zarları
cilt
Beyin hücreleri
Hormonlar

İşleme tabi tutulduklarında, karaciğer elimine edilmesi için işaretler. Lenfatik sistem tıkanırsa, iyilerin kullanımı ve kötü yağların alınması etkilenir.

Bunlar, lenfatik sisteme zarar verebilecek tıkanıklık GALT (bağırsak ile ilişkili lenfoid doku) semptomlarıdır:

Düzensiz baş ağrısı
Eklemlerde sertlik
El veya ayak şişmesi
Aşırı duyarlılık
Meme şişmesi
Şişkinlik
Karın çevresindeki ek ağırlık
Deri tahrişi veya kaşıntı

Mukus fazlalığı durumunda toksin metabolizması etkilenir ve toksinler karaciğere döner.

Toksinlerin karaciğere geri dönmesini önlemek için mukus zarlarını dengelemeli ve onları ne çok ıslak ne de çok kuru tutmalısınız. Onları etkileyen diğer faktörler şunları içerir:

Kahve
İşlenmiş gıdalar
Gıda katkı maddeleri
Stres
Endişe verici durumlar
Asit fazlalığı

Bu gıdalar toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olabilir.

Elmalar
Pancar
Lahana
Havuçlar
Sarımsak
Greyfurt
Yeşil yapraklı sebzeler
Yeşil çay
Limonlar
Zeytin yağı
Zerdeçal
Ceviz
Ayrıca temizleme sürecinde elma, greyfurt ve limon yiyebilirsiniz.

Bu ve yukarıdaki gıdaları doktorunuza danışarak ve diyetinize uygunluğunu kontrol ederek kullanmanız önerilir.


Kaynak:bilgierdemdir

Bu konuyu yazdır

  Akıllı İnsanların Kullanmadığı 6 Cümle
Yazar: Archilles - 01-03-2018, Saat: 03:12 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Konuşma sırasında bazı cümleler bilinçaltımıza negatif etkide bulunur. Akıllı bir konuşmacı asla bu cümleleri karşıdaki kişiye kullanmaz. Peki karşımızdaki kişiyi pozitif yönde etkilemek için ne yapmalıyız.

address-1822449_640.jpg

6 Cümleyi Konuşma Sırasında Kullanmayın.

1- Moralin mi bozuk? (Kötü bir şey mi oldu)
Bu tarz sorular konuşmanın enerjisini düşürecektir. Onun yerine Her şey yolunda mı? diye sormak çok daha avantajlıdır.

2- Bayağı kilo vermişsin.
Bu cümledeki negatif düşünce direk bilinçaltına ulaşarak sizde negatif etki yaratmaktadır.
Onun yerine Çok güzel gözüküyorsun veya harikasın diyebilirsiniz.

3- Kafanı takma.
Problemleri çözecek bir cümle olmadığı gibi karşı tarafta gerginliği arttıracak bir cümledir. Onun yerine Her şey yolunda veya her şey iyi olur gibi daha teskin edici cümleler kullanmak gerekir.

4- Sen her zaman... Sen hiç bir zaman
İle başlayan cümleler negatif bir tonda ilerleme sağlar ve modunuzu düşürür. Bunun yerine genellikle kelimesi daha yumuşaktır.

5- Daha önce demiştim...
Bu cümle kadar negatif etki yaratan başka bir cümle daha yoktur herhalde bunun yerine konuyu anlatabilir ve hatırlamasını sağlayabilirsiniz.

6- Ne istersen onu yap...
Bu cümle zaten negatif bir durumu ortaya çıkarır. Bunun yerine çözümü birlikte bulalım ve sana yardımcı olacağım diyebilirsiniz. 

Kaynak:bilgierdemdir

Bu konuyu yazdır

  Araştırmalara Göre Meşhur Babaanne Yorganının Sağlığa Yararlı Olduğu Ortaya Çıktı
Yazar: Archilles - 27-02-2018, Saat: 20:20 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Düzgün bir şekilde gece uykusu uyumamak zamanla çok daha önemli hale gelebilecek birçok sağlık problemi yaratıyor. Sebebi her ne olursa olsun uzun süren uykusuzluk problemleri yaşam kalitenizi hatırı sayılır bir derecede aşağıya çekecektir. Konsantre olmanız güçleşir, işte veya okulda üretkenliğiniz düşer, arkadaşlarınıza, sevdiklerinize karşı toleransınız azalır, çabuk irrite olabilirsiniz. Ayrıca uzun süreler devam eden uykusuzluğun kalp krizi ile ilişkili olabileceğine dair yapılan bazı araştırmalar mevcuttur. Yani kısacası uyku oldukça önemli. Peki ama bunun hangi yorganla yattığımız ile ne ilgisi var?

babaanne-yorgani-filoji.jpg

Aslında bu bilgi, aile büyükleriyle vakit geçirmiş ve çocukluğunda o meşhur ağır babaanne yorganlarının altında huzurla uyumuş kişiler için hiç şaşırtıcı olmayacak. Ancak son yıllarda uluslararası deneylerde yapılan gözlemler biz Türklerin bizzat şahit olduğu bir etkiyi bilimsel olarak kanıtlamış durumda; Ağır yorgan altında uyumak, stres bozuklukları, anksiyete, uyku bozuklukları ve daha birçok psikolojik rahatsızlığa gerçekten de fayda sağlıyor.

Konu üzerinde araştırma yapan bilim insanlarına göre, özellikle uyku öncesi vücut üzerinde hissedilen ve rahatsız edici olmayan bir baskı kişiyi oldukça hızlı bir şekilde rahatlatıyor. Bu etkinin çalışma prensibinin kucaklaşma ile benzer olduğunu dile getiren araştırmacılar, anne kucağındayken, sıkıca sarılınan çocukların ağlamayı bırakmasının altında yatan bilimsel nedeninde bu etki olduğunu söylüyorlar.

babaanne-yorgani-3.jpg

İşte bu noktada, özellikle çocukken, ağır bir yorganın altında uyurken huzurlu hissetmenizin sebebi ortaya çıkıyor. Yorganın üzerinizde yaptığı ağırlık ve sarmalama hissi, anne kucağındaki güvenliği anımsattığı için beyinde oksitosin salınımını arttırarak size kendinizi huzurlu ve güvende hissettiriyor! Yani çocukluğumuzdan gelen ve esprilere konu olan bu olayın altında yatan bilimsel gir gerçek var.

babaanne-yorgan-2.jpg

Birbirinden bağımsız olarak yapılan birçok araştırmaya göre vücut ağırlığının yüzde onu kadar ağırlıktaki bir yorganla uyumak ciddi manada, parasempatik sinir sistemini harekete geçirerek, güvenlik ve sakinlik hissi yaratarak, stres, korku, sinir gibi duyguları azaltıyor. Yani ortalama 70 kg ağırlığında bir bireyin 7 kg’lik bir yorganla uyuması, depresyonu azaltıcı ve sinir sistemine fayda sağlayıcı etkiler ortaya çıkartıyor.

Ne diyelim eskilerin gerçekten de, bir bildiği varmış…


Kaynak:filoji.com/arastirmalara-gore-o-meshur-agir-babaanne-yorganinin-sagliga-yararli-oldugu-ortaya-cikti/

Bu konuyu yazdır

  Spiritüel Bir İnsan Olduğunuza Dair 5 İşaret
Yazar: Archilles - 27-02-2018, Saat: 20:16 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

1) Gördüğünüz Vizyonlar Gerçekleşiyorsa

spiritual.jpg

Vizyonlarınız bazen aklınızdan aniden geçen bir resim şeklinde veya aniden hissedilen bir duygu şeklinde belirebilirler. Vizyonlarınızı bazen bir rüyanın içinde de görebilirsiniz. Eğer bu vizyonları sık sık gündelik hayatınızda görüyorsanız, bu sizin spiritüel bir insan olduğunuza dair bir işarettir. Gözün görebileceği şeylerden çok daha derin şeyler görmeye hazır olun.

2) Empatsınız

empat-758x504.jpg

Empatların hem lanetleri hem de hediyeleri vardır. Yakınlarında olan kişilerin duygularını kendi duygularıymış gibi hissedebilirler.. Bazı zamanlar da bu duyguyla başa çıkmak oldukça zor olabiliyor. Eğer empat bu duyguyu dengeleyebiliyorsa, bu özellik ona bir hediye gibi gelecektir.

3) Sezgileriniz Güçlüdür

spiritu%25CC%2588el.jpg

Birçok kişi kendinden şüphe duyuyor. Bu tarz insanlar aldıkları her kararı gözden geçirirler ve sezgilerine güvenip güvenmemek konusunda emin olamazlar. Ancak spiritüel bir bireyseniz kararlarınız kesindir. Güçlü bir sezgiye sahip olmak manevi güzel bir hediyeden başka bir şey değildir. Bu şekilde karalarınıza güvenebilirsiniz, gelen mesajlara açık olabilirsiniz ve inandıklarınızın peşinden gidebilirsiniz.

4) Kabus Veya Farklı Rüyalar Görüyorsunuz

ru%25CC%2588ya-758x506.jpg

Herkes kabus görür fakat spiritüel insanlar kabusları daha gerçekçi görürler. Rüya çok gerçekçi geldiği içi terleyerek veya nefes nefese uyanabilirsiniz. Eğer kabuslarınız sizi uyandığınızda sarsıyorsa, bu size bir verilmeye çalışılan bir mesajdır. Ayrıca enteresan ve normalde gördüğünüz rüyalarda birer işarettir. Bu rüyaları zamanla not almalı ve üzerine düşünmelisiniz. Size gönderilen mesajların anlamlarını sadece siz gerçek anlamıyla bilebilirsiniz.

5) Belli Saatlerde Uyanıyorsunuz

empat-758x504.jpg

Eğer geceleri saat 3 ile 4 arası uyanıyorsanız, bu bir tuvalet molasından fazlası demektir. Bu saat aralığında ruhların spiritüel insanlarla iletişime geçmeye çalıştıkları öne sürülmektedir. Tabi bunların hepsi birer iddia ancak yinede sürekli olarak belli bir saat aralığında sebepsizce uyanıyorsanız bu ruhani bir yönünüz olduğuna dair güçlü bir işarettir.


Kaynak:filoji.com/spirituel-bir-insan-oldugunuza-dair-5-isaret/

Bu konuyu yazdır

  Beyin Kimyanızı Kontrol Edin: Dopamin Seviyenizi Yükselterek Strese Son Veren Yöntem
Yazar: Archilles - 26-02-2018, Saat: 14:08 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Dopamin, beyinde bulunan ana kimyasal maddedir. Dopamin seviyenizi doğal yollarla uyararak arttırmayı öğrenirseniz; depresyon, kaygı bozukluğu (anksiyete), apati ve korku gibi sizi aşağı çeken etkenlerden kurtulabilirsiniz. Beyninizdeki bu nöron sağlıklı bir şekilde uyarıldığında, etkilerine inanamayacaksınız.

Dopamin, bazı davranışlar ve duygular sonucu tetiklenir ve bunu bir ödül gibi algılayan vücudumuz bu ödülü kazanmak için aynı davranışları tekrarlar. Bu sebeple bazı insanlar uyarıcı maddelere bağımlı olmaya başlarlar. Dopamin seviyeleri doğal yollarla artmadığı için, bu ihtiyacı birtakım kimyasal maddelerle karşılamaya çalışırlar ve bağımlı olurlar.

 gc3bclc3bcmseme-1024x68311.jpg

Dopamin bizi sadece mutlu etmekten daha fazlasını yapar. Kas hareketlerimizi düzenler, bilişsel fonksiyonlarımızı geliştirir, odaklanmamıza yardımcı olur, karar mekanizmamıza katkı sağlar, problemleri değerlendirmemizi ve onları çözüme ulaştırmamızda etkilidir ve prolaktin seviyesini düzenler.

Psikolojik rahatsızlıkların, hatta basit bir stresin bile artık hastalığa dönüştüğü bu son dönemlerde dopamin hakkında bilinçlenen insanlar giderek artıyor. Dopamin seviyesi düştüğünde depresyona, mutsuzluğa, kafa karışıklığına, negatif düşünmeye hatta aynı konu üzerinde düşünüp durmaya daha eğilimli oluruz ve diğer duygusal engellerle baş başa kalma oranımız artar.

Bu birkaç doğal yolla dopamin seviyenizi arttırabilir ve hayata daha pozitif bakmaya başlayabilirsiniz.

1. Egzersiz yapın.
Egzersiz yapmak beyindeki dopamin D2 reseptörlerini harekete geçirir. Serotonin seviyesini ve vücuttaki diğer endorfinleri yükseltir. Düzenli egzersiz yapmak depresyonu önler, stresi azaltır ve zihni güçlendirir. Bunların yanında fiziksel olarak da daha güçlü hissetmenize yardımcı olur.

2. Dopamin seviyesini arttıran yiyecekleri tüketin.
Bir amino asit olan tirozin içeren yiyeceklerden tüketerek, dopamin seviyenizi arttırabilirsiniz. İçerisinde tirozin bulunan yiyeceklere örnek olarak;
Yumurta
Yeşil çay
Süt
Karpuz
Kahve
Badem
Muz
Bitter Çikolata
Yoğurt

3. Detoks yapın.
Toksinleri vücuttan atmanın bilinen en kolay yolu düzenli detoks yapmaktır. Vücudunuzda biriken toksinler dopamin üretimini olumsuz olarak etkiler. Detoks yapmanız için birçok seçeneğiniz var. Yeşil sebzelerden elde edilen suları tüketmek, aktif karbon alımı hatta yoga yapmak birkaç detoks örneği olarak verilebilir. Vücudunuzun toksin oranının düşük olması, dopamin seviyenizi arttırmanıza yardımcı olacaktır.

4. Sizi hareketece geçirecek müzikler dinleyin.
Dopamin seviyenizi arttırmanın en kolay ve en hızlı yollarından biri de müzik dinlemektir. Müzik duygularınızı harekete geçirerek sizi zirveye taşır ve canlı hissetmenize yardımcı olur. Müzik Paleolitik Çağlar’dan beri insanı etkisi altına alabilen muazzam bir güce sahiptir. Her gün sizi daha iyi hissettireceğini düşündüğünüz listenizden bir şarkı dinlemeyi ihmal etmeyin.

5. Yaratıcılığınızı geliştirin.
Yaratıcı olduğunuzu ifade etmek için sanat yapmak zorunda değilsiniz. Bir senfoni yazmak, resim çizmek zorunda da değilsiniz. Basitçe, yaratıcılığı tetikleyen her türlü aktivite dopamin seviyesini yükseltmeye yardımcı olur. Dans etmek, şiir yazmak, yeni bir yemek yapmak beyniniz açısından yeni ödüller kazanmanızın yolunu açar ve dopamin seviyenizi arttırır.

6. Meditasyon yapın.
Meditasyon yapmak çoğu insana birtakım karışık hareketlerden oluşan kareografiler ve figürlerden ibaret olan bir etkinlik olarak görünür. Fakat evde basitçe kendi meditasyonunuzu yapabilirsiniz. Çünkü meditasyonun temel mantığında önemli olan şey doğru nefes alabilmek ve birkaç dakikalığına hiçbir şey düşünmeden, sadece nefesinize odaklanmaktır. Nefes alış-verişlerinize odaklanmayı başarabilirseniz, beyninizi düşüncelerden arındırarak dinlendirirsiniz. Çünkü beyin birkaç odadan oluşan eviniz gibidir. Eviniz dağıldığında bulmanız gereken hiçbir şeyi bulamazsınız ve bulamadıkça da etrafı daha fazla dağıtır, yorulursunuz. Beynimizde çözüme ulaşılması zor olan, canımızı sıkan sorunları çevirip durmayı çok sever. Oysa oturup birkaç dakika dinlenmek, sonrasında bulmak istediğiniz eşyaları daha kolay ve sakin bir şekilde bulmanızı sağlar.

http://filoji.com/beyin-kimyanizi-kontrol-edin-dopamin-seviyenizi-yukselterek-strese-son-verecek-6-yontem/

Bu konuyu yazdır

  Uzaylıların gizlice anlaşma yaptığı iddia edildi!
Yazar: EvrimBilge - 25-02-2018, Saat: 16:40 - Forum: GÜNCEL HABERLER - Yorum Yok

Uzayda insanlardan başka canlıların olduğu yıllardan beridir merak konusu. Uzaylılar tarafından kaçırılan insanlar, açıklanamayan uçan cisimler ve daha birçok olay var. Ancak tam olarak hiçbiri kesin şekilde kanıtlanamadı.

En çok konuşulan olaylardan birisi ise Roswell oldu. 1947 yılında Amerika'nın New Mexico eyaletinde Roswell'a bir UFO'nun düştüğü iddia edilmişti. Roswell vakası filmlere, dizilere, belgesellere konu oldu. Roswell'la ilgili otopsi videoları ve raporları internete sızmış olsa da, bunların birer düzmece olduğu belirtildi.

0x0-1519466453495.jpg

İLK İLETİŞİM 1942'TE GERÇEKLEŞTİ

Amerika dışında Rusya'da da UFO'larla ilgili ilginç olaylar var. Beforeitsnews sitesi Rusya'da yaşanan UFO ve uzaylılarla ilgili bazı olayları bir araya getirip yayınladı.

Belirtilenlere göre Ruslarla, gri renkli uzaylılar arasındaki ilk temas 1942 yılında gerçekleşti. Rus belgelerine göre bir anlaşma yapılmış.

Anlaşmanın 23/04 maddesi altında toplantıların gizlilik içinde yürütüldüğü, sınırlı sayıda özel ziyaretçi, önemli gizli ajanların ve yüksek rütbeli askerlerin toplantılara katılabileceği belirtilmiş.

072/E belgesine göre 1961 yılında askeri personel uzayları gizlice filme kaydetmiş.

0x0-1519466455630.jpg

SVERDLOVSKY UFO OLAYI

Rusya'da en çok konuşulan olaylardan biri ise 1969 yılında Sverdlovsky şehrine düşen UFO. Aslında UFO'nun düştüğü iddia ediliyor.

UFO'nun hava kuvvetleri tarafından vurulmuş olduğu da söyleniyor. Sverdlovsky olayında kurtarma ekibi kaza alanına gelerek, UFO'nun içinden ölü uzaylıyı çıkardı. Enkaz kalıntılarıyla birlite analiz edildi ve ölü uzaylıyla birlikte güvenli bir yere götürüldü.

Sverdlovsky vakası, ünlü oyuncu Roger Moore tarafından sunulan ve TNT'de yayınlanan "KGB'nin Gizli UFO Dosyaları" isimli programında ele alındı. Olayı desteklemek için otopsi videosu ve fotoğraflar gösterilmiştir.

Pravda.ru sitesine göre KGB tarafından, Sovyetler Birliği dışında olan mistik ve açıklanamayan fenomenler ve ilgili tüm bilgileri toplamak, izlemek için kurulmuş özel bir birim kurulmuş.

Bu iddialar ve Sverdlovsky vakası bir süre önce bir dergide de ele alındı. Dergi makalesinde ve TNT tarafından yayınlananlara göre uzaylının insansı bir vücuda sahip olduğu belirtiliyor. Otopsiye ait olduğu iddia edilen bir videoda da bu gözüküyor.

Semashko Tıp Enstitüsü Anatomi Bölümü'nde uzaylının vücudu incelenmiş. TNT yetkililerine göre gizli belgeler ve videolar kasıtlı olarak medyaya sızdırıldı.

Otopsi raporuna göre yapılan incelemeler sonucu uzaylının kesin ölüm nedeni bulunamadı.

0x0-1519466456971.jpg

PROHLANDNYI UFO OLAYI

About.com'da Billy Booth'a göre 10 Ağustos 1989'daki Prohlandnyi kenti yakınlarında bir UFO düştü. İddiaya göre UFO vurularak düşürüldü.

Uçan cisimle temasa geçilmesine rağmen cevap alınamamış ve bir adet MIG-25 havalanarak saldırıya geçmiş.

UFO'nun düştüğü bölgeye M1-8 helikopteri ulaşmış ve bölge askeri personel hariç herkese kapatılmış.

Belirtilenlerde UFO'nun 20 metre uzunluğunda ve 10 metre boyunda puro şeklinde olduğu geçiyor. UFO'daki küçük bir miktar radyasyonun inceleme ekibini etkilediği ileri sürülüyor.

UFO'nun helikopter yardımıyla Mozdok Hava Üssü'ne taşındığı ve nükleer silah teknolojisinde yararlanmak üzere saklandığı iddialar arasında. UFO'nun içinden üç tane uzaylı çıkarıldığı, bunlardan iki tanesinin ölü bir tanesinin ise kaza sonrası halen hayatta olduğu aktarılanlarda geçiyor.

Doktorlar yaşayan uzaylıyı canlı tutmak için elinden geleni yapmış, ama başarılı olamamış. Uzaylıların gri elbise giydiği, mavi-yeşil renginde sürüngen dokusu bir cilde sahip olduğu paylaşılan bilgiler arasında.

Bu hikaye ise Anton Anfalov, Lenura Azizova ve Alexander Mosolov adında üç araştırmacı tarafından ortaya çıkarıldı.

Ancak hikayelerini destekleyecek herhangi bir belge bulunamadı.

0x0-1519466470774.jpg

ZAOSTRAVKA UFO OLAYI

Nicap tarafından bildirilen olay bir hayli ilgi çekici. Aktarılanlara göre Perm, Zaostravka'nın kuzeyinde tanıklar havada disk şeklinde birkaç tane uçan cisim gördü.

Tanıkların belirttiğine göre uçan cisimler, altın renkli başka bir cisimle savaşıyordu veya it dalaşına benzer bir şey yapıyordu.

Birkaç patlamadan sonra elektrikler gitti ve altın renki cisim bataklığın içine düştü.

Askeri personel kısa bir zaman içinde bölgeye geldi ve bölgeyi kontrol altına altına aldı.

Hatta bölge yakınında yaşayan bazı aileler evlerinden tahliye edildi.

Düşen cismin mantar tasarımında yeşilimsi altın kubbeli, mat siyah renkli yuvarlak şekilli oldu olduğu belirtiliyor. Askerlerin UFO'yu daha sonrasında nereye götürdüğü ve neler olduğu ise bilinmiyor.

ÜÇGEN UFO

Uzaylılar ve UFO'lar hakkında ilginç haberler ve videolar paylaşan UFO Today isimli Youtube kanalı tarafından bir UFO'ya ait olduğu iddia edilen görüntüler yayınlandı.

UFO Today'in açıklamasına göre Rusya'da çekilen bu görüntüler ilk olarak Dark Web'te ortaya çıktı.

UFO'nun üçgen, siyah üçgen veya uçan üçgen olarak da adlandırılan TR-3B sınıfından olduğu söyleniyor. Yapılan açıklamada uzay gemisi olduğu iddia edilen nesnenin 20 ve 21. yy'da görülen diğer UFO'larla benzerlikler gösterdiği de belirtildi.

TR-3B sınıfındaki UFO'larla ilgili haberler ilk olarak ABD ve İngiltere'den geldi. Gerçi UFO Today kanalı, uçan nesnenin Amerikan Hava Kuvvetleri'nin Aurora uçak gelişim programıyla da ilgili olabileceğini söylüyor.

Raporlananlara göre bu sınıftaki UFO'lar düşük irtifalarda havada durabilen, yavaş seyreden, büyük, sessiz üçgen objeler olarak tanımlanıyor. Her bir köşesinde titreşimli üç ışığın olduğu belirtiliyor.

Üçgen UFO ve diğer UFO olayları hakkında tartışmalar halen sürüyor.


Kaynak: teknokulis.com

Bu konuyu yazdır

  Burcunuza Göre 2018 Yılında Nasıl Hareket Etmelisiniz? – Burcunuzun 2018 Tavsiyesini
Yazar: EvrimBilge - 25-02-2018, Saat: 13:42 - Forum: Astroloji - Yorum Yok

Bu yıl hayatınıza büyük şans getirirken, size mutlaka öğrenmeniz gereken bir ders de verecek.
Burcunuza göre karşılaşacağınız sorunlar ve almanız gereken dersler;

2018-burc3a7lar-1024x5381.jpg

1. Koç (21 Mart – 19 Nisan)
Bir koç burcu olarak, hırslı ve çok çalışkan olmanız bakımından dikkat çekersiniz. Bu özellikleriniz sayesinde kariyer yaşamınızda alacağınız geri dönüşler genellikle olumlu olacaktır. Kariyerinizde elde ettiğiniz başarıların ilişkilerinize olan etkisini de hissedeceksiniz. Bu esnada kendinizi sadece kariyerinize odaklamamalı ve hayatın sadece mesleğinizden ibaret olmadığını anlamanız gerekir. Kariyerinizde ilerlemek isterken, hırslı yapınız sizi çok fazla çalışmaya zorlayabilir ve sevdiğiniz insanları ihmal edebilirsiniz. Bu yıl sizi sosyal hayatınız ve iş yaşantınız arasındaki denge kurmak konusunda zorlayabilir. İlişkileriniz için de vakit ayırmaya özen gösterin.

2. Boğa (20 Nisan – 21 Mayıs)
Bu yıl boğaların biraz sakin kalmaları gerekiyor. Bir boğa burcu insanı iflah olmaz şekilde inatçıdır. Bir anlaşmazlık esnasında sakin kalabilmeleri asla mümkün değildir ve çatışmaya asla son vermezler. Bu yıl biraz durulmaya ve bir anlaşmazlık içerisinde olduğunuz zaman karşılaştığınız konuları uzatmadan bir son vermeye çabalayın. Anlayışlı ve barışçıl olabilirseniz, arkadaşlarınızın ve çevrenizin gözünde yükseleceksiniz.

3. İkizler (22 Mayıs – 21 Haziran)
İkizler burcu olarak insanların etrafınızda olmasından hoşlanıyorsunuz. Üstelik bu özelliğiniz yüzünden size iyi gelmeyen ilişkilere dahi ısrarla tutunmaya çalışan bir yapı sergiliyor olabilirsiniz. Bu yıl size iyi gelmeyen insanlardan kurtulmanın tam sırası. Artık gemileri yakmanın vakti geldi de geçiyor bile. Değerinizi bilmediğini düşündüğünüz insanları hayatınızdan çıkarmaktan korkmayın.

4. Yengeç (22 Temmuz – 22 Ağustos)
Uzun zamandır düşündüğünüz bir tatil fikri varsa, bu yıl harekete geçmenin tam zamanı. Bu yıl yengeç burçlarını korunaklı bölgelerinden dışarı adım atmaları için zorlayacak. Hayatı kaçırıyormuş ve doya doya yaşayamıyormuş gibi hissedebilirsiniz. Rahatınızdan vazgeçin ve hayatınızın tadını çıkarmak için omzunuzdaki yüklerden kurtulup yola koyulun. Bu yıl ihtiyacınız olan tek şeyin bu olduğunu anlayacaksınız.

5. Aslan (23 Ağustos – 22 Eylül)
Bu yıl kendinize olan güveniniz açısından birtakım sıkıntılarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Başkalarının fikirleri sizin için daha önemli hale gelebilir. Fakat bu yıl vermeniz gereken en önemli sınav, başkalarının onayına ihtiyaç duymadan kendi seçimlerinizin peşinden cesur bir şekilde gidebilmeniz olacak. Söz konusu kendi hayatınızsa ipleri elinize almalı ve dışarıdaki sesleri olabildiğince duymamalısınız.


6. Başak (23 Ağustos – 22 Eylül)
Bu yıl başaklar hayata ve insanlara karşı realistik ve sorgulayıcı bir tutum sergileyecekler. İnsanlardan birtakım beklentileriniz var ve istediğiniz geri dönüşleri almadığınız takdirde hayal kırıklığı yaşıyorsunuz. Bu yüzden bu yıl beklentilerinizin karşılığını alamayacağınız bir yıl olabilir. Almanız gereken ders beklentilerinizi düşük tutmanız olacaktır.


7. Terazi (23 Eylül – 22 Ekim)
Düşünceli ve özverili yapınızdan ötürü kendinizi ihmal ediyorsunuz. Bu yıl almanız gereken en büyük ders kendinizi hayatınızın merkezine koymanız olacaktır. Kendinizi ihmal etmeyin ve önceliği kendinize vermekten çekinmeyin. Etrafınızdaki insanları mutlu ederken kendiniz için yeterli enerjiyi sağlayamıyorsunuz.


8. Akrep (23 Ekim – 22 Kasım)
Uzun zamandır yaşadığınız iç çatışmalara son vermek için en doğru yıl bu yıl olabilir. İçinizde biriktirdiğiniz öfkeler sizin yolunuzda engeller oluşturuyor. Bazı insanlara karşı içinizde kin besliyor olabilirsiniz. Buna son vermeniz bu yıl hayatınızda olumlu değişikliklere yol açacak. Kendinizi öfkenize kaptırmamaya gayret edin. Sadece akışa güvenin.


9. Yay (23 Kasım – 21 Aralık)
Bu yıl bir Yay burcu olarak problemlerinizle yüzleşmeyi öğrenmeniz gerekiyor. Gezginci ve seyahat etmeyi seven bir ruhunuz var. Aylak aylak dolaşmak en sevdiğiniz şeylerden biri. Fakat gerçek şu ki, yaptığınız kaçamaklar aslından sorunlardan kolayca kaçmanıza yardımcı oluyor. Bunun farkında olduğunuz için sürekli uzaklaşmak istiyorsunuz. Kendinize daha fazla güvenmeniz gereken bir yıl. Yolunuza çıkan tüm engellerden ancak böyle kurtulabilirsiniz.


10. Oğlak (22 Aralık – 20 Ocak)
Bu yıl öğrenmeniz gereken en önemli şey yaşınız kaç olursa olsun kendi hayatınızla ilgili detayların farkına varmak. Bir şeylerin değişmesi gerektiğini biliyor ancak bununla ilgili harekete geçmiyorsunuz. Sizi mutlu edecekse, bazı şeylere son verme cesaretini göstermelisiniz. Eğer mutluluğu yakalamak istiyorsanız, bu yıl hayatınızda değişiklikler yapmaktan korkmamanız gerekiyor.


11. Kova (21 Ocak – 18 Şubat)
Sevdiğiniz insanlara sevildiklerini hissettirmek için çaba göstermeniz gereken bir yıl olacak. Bir Kova burcu olarak, hayatın sadece mantığınız üzerine kurulu olmadığını öğrenmelisiniz. Hayat, insanlarla duygusal bağlar kurabilmenin verdiği güven duygusuyla daha huzurlu hissettirir. Daha mutlu bir hayat yaşamak istiyorsanız duygularınızı ifade etmekten çekinmeyin.


12. Balık (10 Şubat – 20 Mart)
Bu yıl paranoyalarınızı azaltmanız gereken bir yıl. Bir balık olarak, tanıştığınız herkesle ilgili birtakım şüpheler barındırmaya eğilimlisinizdir. Dünyadaki herkesin sizin canınızı yakmaya çalıştığına inanabilirsiniz. Fakat size zarar veren bu düşüncelerinizden kurtulmanın sırası geldi. Geçmişte birçok kez yaralanmış olmanız size yaklaşmaya çalışan herkesin kötü olduğu anlamına gelmez. İnsanların içindeki iyilikleri görmeye çalışın. Çünkü kimse kusursuz değildir.


http://filoji.com/burcunuza-gore-2018-yilinda-nasil-hareket-etmelisiniz-burcunuzun-2018-tavsiyesini-ogrenin/

Bu konuyu yazdır