Hoşgeldin, Ziyaretçi |
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.
|
Kimler Çevrimiçi |
Toplam: 1854 kullanıcı aktif » 0 Kayıtlı » 1854 Ziyaretçi
|
Son Aktiviteler |
Nereden Başlamalıyım?
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: desdinova
07-04-2025, Saat: 11:03
» Yorumlar: 0
» Okunma: 546
|
Ayahuasca çayi hakkinda b...
Forum: ŞAMANİZM
Son Yorum: Gümüşkurt
29-12-2024, Saat: 23:19
» Yorumlar: 0
» Okunma: 491
|
Sürekli Aynı Sayıyı Görüy...
Forum: MELEK MESAJLARI
Son Yorum: Stannis
03-10-2024, Saat: 18:13
» Yorumlar: 0
» Okunma: 904
|
Bize ait olmayan sahte an...
Forum: Zihin
Son Yorum: cinsiyetsiztirmavi
29-08-2024, Saat: 01:28
» Yorumlar: 0
» Okunma: 822
|
RUHLARIN YAZDIRDIĞI SÖYLE...
Forum: ENTERESAN BİLGİLER
Son Yorum: Shfz
20-08-2024, Saat: 01:26
» Yorumlar: 1
» Okunma: 62,788
|
Nuh’un Gemisi’nin Çözülem...
Forum: TARİH
Son Yorum: Emka
21-02-2024, Saat: 21:57
» Yorumlar: 3
» Okunma: 9,226
|
DEMON İSİMLERİ LİSTESİ VE...
Forum: DEMONLAR
Son Yorum: Debriyaj_Balatasi
15-02-2024, Saat: 02:30
» Yorumlar: 1
» Okunma: 26,562
|
Trabzon'da ki Majisyenler
Forum: TRABZON SPİRİTÜELLERİ
Son Yorum: koavemaji
02-02-2024, Saat: 14:11
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,458
|
11:11'in Manevi Önemi ve ...
Forum: EVRENSEL ENERJİLER
Son Yorum: zeynepbuhan
10-11-2023, Saat: 18:49
» Yorumlar: 1
» Okunma: 6,737
|
Sürekli Şiddetli Baş Ağrı...
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: Gümüşkurt
25-09-2023, Saat: 19:23
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,009
|
|
|
Düzenli Olarak Zerdeçal Kullanmanın Mucizevi Faydası: Zerdeçal Ve Beyin İlişkisi! |
Yazar: Magnetho - 12-03-2018, Saat: 23:06 - Forum: SAĞLIK
- Yorum Yok
|
 |
Bazı gıdalar, beyin fonksiyonu ve zihin sağlığı üzerinde olumlu etkilere sahip olabilir; yeni araştırmalar, iyi stoklanmış bir baharatın favori yemeklerinize lezzet katmaktan çok daha fazlasını şey getirdiğini ileri sürüyor.
Yeni bir araştırma, genellikle körilerde bulunan renkli bir bileşenden oluşan zerreciklerin hafızayı iyileştirebileceğini ve ruh halinizi yükseltmesine yardımcı olabileceğini buldu.
UCLA’nın Uzun Ömür Hastanesi’ndeki Yaşlı Psikiyatri Müdürü Dr. Gary Small “Tam olarak zerdeçalın etkilerinin ne yönde nüfuz ettiği kesin değil. Ama hem Alzheimer hastalığına hem de majör depresyonla ilişkisi olan beyin iltihabını azaltma yetisine bağlı olabilir” dedi.
California Los Angeles Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen ve Yaşlı Psikiyatri Dergisi’nde yayınlanan çalışma için, 50 ila 90 yaş arasındaki 40 katılımcı hafif hafıza şikayetleri ile başvurdu. Daha sonra grup, ikiye bölündü, yarısı 18 ay süreyle günde iki kez 90 miligram zerdeçal verildi, diğer yarısına ise ilaç sandıkları ama aslında sadece psikolojik olarak öyle düşünülmesini sağlayan zararsız bir ilaç verildi.
Sonuçlar, zerdeçal tüketenlerin hafıza ve ruh hallerinde belirgin düzelme gördüklerini ve bazılarının hafıza testlerinde yüzde 28 daha iyi performans gösterdiğini gösterdi.
Çalışma ise şu sonucu ortaya koydu: “Bu sonuçlar, belli bir oranda yani güvenli bir seviyede verilecek zerdeçalın yıllar boyunca hatırı sayılır bir derecede bilişsel yararlar sağlayabileceğini gösteriyor.”
Araştırmacılar daha çok sayıda insanla bir takip çalışması yapmayı planlıyorlar. Bu çalışma, hafif depresyona sahip bazı insanlara yer verecek, böylece bilim adamları zerdeçalın da anti-depresan etkileri olup olmadığını keşfedebilecek. Dahası, zerdeçalın hafıza geliştirici etkilerinin Alzheimer’in genetik riskine veya bilişsel sorunlarınboyutlarına göre değişip değişmediğini analiz etmelerine imkan tanıyacaktı..
Kaynak: filoji.com/duzenli-olarak-zerdecal-kullanmanin-mucizevi-faydasi-zerdecal-ve-beyin-iliskisi/
|
|
|
Bilim İnsanlarından Zihin Bulandıran Açıklama: Bazı Kara Delikler, Geçmişi Silebilirl |
Yazar: Spiritüeller - 11-03-2018, Saat: 18:45 - Forum: UZAY
- Yorum Yok
|
 |
Geçmişte yaşadıklarınız bugünü, bugün yaşadıklarınız ise geleceğinizi etkiler. İnsanoğlunun zaman algısını bambaşka boyuta taşıyacak olan kara delikler ise yaşamı kökünden değiştirecek sırlar içeriyorlar. Bilim insanları, bazı kara deliklerin geçmişi silebileceğine dair bir dizi açıklamada bulundular.
Einstein’dan modern fiziğin diğer bilim insanlarına kadar uzanan, aklın sınırlarıyla dalga geçen gerçekliklerle yaşıyoruz. Dünya üzerindeki hayatımızı basite indirgemek için icat ettiğimiz saatler, sadece birer illüzyondan ibaretler. Peki uzayda zaman nasıl işliyor? Kara deliklerin buna etkileri nedir? En önemlisi de zamanı kontrol ediyorlar mı?
Bir fizikçi evrenin işleyiş sırrını çözdüğü anda, geleceğin ve geçmişin yani akan bütün zamanın sırrını çözmüş olacak. Berkeley Üniversitesi’nde görev yapan bir bilim insanına göre, zamanın bilindik kanunlarının yerle yeksan edildiği bazı kara delik türleri var. Eğer birileri bu kara deliklere ulaşabilirse, hayatta kalabilirler. Ancak o kişilerin geçmişleri silinir.
Peter Hentz’in hesaplamaları, bu sıradan görünen kara deliklerin sırlarını ortaya koymak için oldukça uçuk iddiaları gündeme getirdi. Kendisine göre bazı kara deliklerden geçersek teorik olarak hayatta kalabiliyoruz. Böyle bir ortamda hayatın neye benzeyeceği ise tam bir muamma. Şu zamana kadar evrenin nasıl geliştiğini tasvir etmeye yönelik olan Einstein’ın Görelelik Kuramı, bu olağan dışı yeni teoriyle açıklanamıyor.
Geçtiğimiz ay yayınlanan yeni bir araştırma, bilimin determinist yüzüyle çelişiyor. Yani matematiksel olarak kağıt üzerinde kanıtlanan şeylerin aslında gerçek olamayacağı ihtimalini gündeme getiriyor.
Hintz, farklı bir kara delik türüyle; elektrik yüklü, standart olmayan, dönmeyen bir kara delik üzerinde çalışmalar yürütüyor. Böyle bir nesnenin olay ufku içinde, Cauchy ufku şeklinde adlandırılan bir alanı var. Cauchy ufku, geçmişin artık geleceği belirlemediği, yani determinizmin (bilimsel kanıtlarla ispatlama) yıkıldığı noktadır. Fizikçiler, hiçbir gözlemcinin Cauchy ufuk noktasını geçemeyeceğini savunuyorlar çünkü teorik olarak geçerlerse yok oluyorlar.
Bir gözlemci olay ufkuna yakınlaştıkça zamanın yavaşlaması gerekiyor. Çünkü kuvvetli yer çekimi olan bir yerde saatler daha yavaş dönerler (yani yavaş akan zamanı, daha yavaş ölçerler). Yer çekimi dalgaları da tıpkı kara deliğe ulaşan diğer şeyler gibi kaçınılmaz olarak Cauchy ufkuna düşerler. Orada ise geçmiş denen bir zaman dilimi bulunmuyor.
Hintz, bu mekanizmanın genişleyen evren teorilerine uymadığını fark etti. Uzay zamanının kademeli olarak ayrılmasıyla genişlediğinden, evren içindeki bu gerçeklik yalnızca hayal gücüyle gözlemlenebiliyor. Çünkü hiçbir canlı ışık hızında hareket edemez.
Hintz, "Her şeyin Cauchy ufkuna ve ötesine kadar mükemmel bir şekilde korunduğunu varsayarsak, Einstein'ın denklemlerinin kesin çözümlerine ulaşıyoruz. Bundan sonra tüm bahisler kapanıyor; bazı durumlarda, örneğin bir Reissner-Nordström-de Sitter kara deliği gibi, merkezi tekillikten tamamen kurtulabiliyor ve bilinmeyen bir evrende sonsuza kadar yaşayabiliyoruz." diyor.
Mesela, bizim için fark edilebilir ufuk, sonsuza dek gelecekte neler göreceğimiz dahil, her şeyi anlayabileceğimiz yetenek kazandırabilir. Orada göreceklerimiz 13.8 milyar yıllık geçmişten daha büyük olabilir. Evrenin hızla büyüdüğü teorisine bağlı kalarak yapılan hesaplamalar, bu kara deliklerden geçince 46.5 milyar ışık yılını aşkın bir geleceği görmemizi sağlıyor.
Bu durumda evrenin gelişimi, kara delikteki zaman genişlemesinin neden olduğu olayı kontrol ediyor ve onu tamamen ortadan kaldırıyor. Özellikle yoğun bir elektrik yükü olan, pürüzsüz, dönmeyen kara delikler gözlemciyi, Cauchy ufku boyunca ve deterministik olmayan bir dünyanın içine bırakıyor. Burada bilimsel olarak kanıtlanabilirlik yok, geçmiş yok, zaman akmaz ve gelecek bilinir.
Kaynak: webtekno.com
|
|
|
Mucize Bitkisi Civanperçemi |
Yazar: Spiritüeller - 11-03-2018, Saat: 17:26 - Forum: ŞİFALI BİTKİLER
- Yorum Yok
|
 |
Civanperçemi, Avrupa, Asya, Kuzey Amerika ve dünyanın diğer tüm ülkelerinde kabul görmüş şifalı otudur. İlaç gibi görülen bu çok değerli şifalı ot; soğuk algınlığı, kramplar, ateşlenmeler, böbrek düzensizlikleri, diş ağrıları, tahriş olmuş cilt, kanamalar ve kadınların adet dönemini düzene sokmada kullanılır.
Safra akışını uyarıcıdır ve kanı temizler. Şifalı çayı, şiddetli soğuk algınlıkları ve gripler, mide ülserleri, mide krampları, apseler, travma ve kanamalar için ve iltihap azaltıcı olarak içilir.
Bu bitkiden 1 fincan kaynamış suya 1 çay kaşığı ekleyin. Tadını tatlılaştırmak için 10 dakika demlemeye bırakın. Yatma vaktinde için.
Kandil çiçeği, bindir yaprak otu adlarıyla da tanınan civanperçemi bitkisi, özellikle kadınlar için vazgeçilmez bir yardımcıdır.
Hem bitki uzmanı hem de bir rahip olan Kneipp yazılarında civanperçemi için söyle der: Arada sırada da olsa, hanımlar ona el atsalardı pek çok hastalığı çekmemiş olurlardı.
Bu bitki, bayanların sancılı ve depresif gecen regl dönemlerinde, menopoz öncesi ve sonrası çekilen rahatsızlıklarda çok etkilidir.
Ayni zamanda kadınların üreme organları için de pek çok faydası vardır. Rahim kanseri, çeşitli rahim rahatsızlıkları, yumurtalık iltihaplarında içilen civanperçemi çayları çok yararlıdır.
Miyomlar ve beyaz akıntılar için, yarım banyolar tavsiye edilebilir.
Yarım banyo için; 100 gr civanperçeminin yaprak ve çiçekleri tam olarak geceden soğuk suyun içine konur. Ertesi gün kaynama derecesine kadar ısıtılıp, banyo suyuna ilave edilerek kullanılır.
Yalnız banyo sırasında böbrek bölgesi suyun dışında kalmalıdır. 15 dakika suda kalınır banyo sonrası kurulanmadan havluya sarınarak bir saat kadar dinlenilir.
Çay için; bir dolu tatlı kasığı civanperçemi ¼ litre kaynar suya ilave edilerek 3 dakika demlenir, sonra süzülüp sıcak olarak yudum yudum içilir.
Oldukça acı olan bu çayı içerken, şeker, tatlandırıcı gibi ilaveler yapmamak gerekir.
Bitki çaylarına eklenen bu ilaveler, bitkilerin içindeki kimyasal maddelerle reaksiyon verebilirler.
Kaynak: bitkiblog
|
|
|
Dünyanın Çevresini Kalemle Çizmiş Gibi Görünen 20 Bin Km'lik Çizginin Ardındaki Gizem |
Yazar: Spiritüeller - 11-03-2018, Saat: 15:47 - Forum: UZAY
- Yorum Yok
|
 |
Şu sıralar Dünya üzerinde devasa bir çizgi şeklinde karşılaştığımız görselin ardındaki gizeme bakmaya çalıştık.
Son günlerde, Dünya'nın çevresinde yaklaşık 20 bin km’lik bir alanı kaplayan beyaz bir çizgi bulut gündem olmaya başladı. Normal bir oluşumun aksine, sanki bir kalemle dikkatlice çizilmiş gibi düz bir çizgi oluşturan bu beyaz bulut, pek çok komplo teorisyeninin kafasını kurcalıyor. Henüz hükümetlerden bir açıklama gelmediği için olayın gerçek yüzü bilinmiyor. Google Earth’ün sunucularında bulunan bu görsel, pek çok ihtimali de beraberinde getirdi. Uzay meraklısı YouTuber Tyler Glockner’ın keşfettiğini iddia ettiği bu bulut benzeri cisim için ortaya atılan iddialar şu şekilde:
Çizgi, çok yüksek hızlara sahip, henüz bizim bilmediğimiz üst-sınıf bir jet uçak tarafından yapılmış olabilir. Bu jet uçakları, roket benzeri bir yakıtla ilerledikleri için arkalarında uzun süre duracak bulutlar oluşturabiliyorlar.
Bazı komik YouTube yorumcularına göre bu olayın ardında Noel baba bulunuyor olabilir.
Antarktika’dan Kuzey’e kadar uzanan Dünya'nın manyetik enerjisinin sıkıştırarak oluşturduğu bir bulut olabilir.
Bu olayın ardında bir uzaylı da olabilir. Uzaylının gözle görülemeyen UFO’sundan çıkan yakıtın izini görüyor olabiliriz.
Google Earth’te yaşanan bir görsel bozukluğu olabilir.
Bu durum, bu bulutun gerçekte olmadığı anlamına gelir. Bunun için NASA gibi resmi kuruluşların açıklama yapması gerekiyor.
Kaynak: webtekno.com
|
|
|
NASA, Jüpiter’in İlk Kez Görülen ‘Cehennem Fırtınalarının’ Fotoğrafını Yayınladı! |
Yazar: Spiritüeller - 11-03-2018, Saat: 15:41 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
- Yorum Yok
|
 |
Güneş Sistem’nin en gizemli ve en büyük gezeni Jüpiter, Dünya’da olsalar dağları oyacak kadar güçlü fırtınalara sahip. NASA, Juno uzay aracı tarafından çekilen yeni bir görüntüyü yayınladı.
Adını Zeus’un Rome mitolojisindeki eş değer tanrı olan Jupiter’den alan dev gezegen Jüpiter, dinmek bilmeyen fırtınalarıyla ve içine Dünyaların sığacağı dev boyutuyla Güneş etrafındaki kozmik dansına devam ediyor.
NASA’nın Jüpiter’i ve uydularını araştırma amacıyla gezegene gönderdiği insansız Juno uzay aracı, her fırsatta yeryüzüyle bilgilerini paylaşıyor. Bu bilgilerden önemli bir kısmı, ajans tarafından dünya kamuoyuyla paylaşılıyor. Karmaşık, derin ve çalkantılı fırtınalara sahip olan gaz devinin aslında düşündüğümüzden daha ürkütücü bir yer olduğunu kanıtlayan yeni bir görüntü yayınlandı.
Juno tarafından çekilen bu görüntüde 8 farklı kasırganın, merkezi bir kasırga etrafında birleştikleri gözleniyor:
Jüpiter’in kutuplarını saran bu gizemli fırtınalar, gezegen hakkındaki son çığır açıcı keşiflerden sadece birisi oldu. Geçtiğimiz yıl NASA, gezegendeki fırtınaların binlerce metre derinliğe sahip olabileceklerini duyurmuştu.
Yukarıda görülen fotoğraf, Jüpiter’in kuzey kutbundaki, biri merkez toplam 9 farklı siklon fırtınasını gözler önüne seriyor. Rüzgar hızları ise ortalama olarak saatte 350 kilometreyi buluyor. Yani Dünya üzerindeki kasırga kategorilendirme sisteminde 5. grubun şiddetini bile aşıyor.
İtalya'nın Roma kentinde bulunan Ulusal Astrofizik Enstitüsü'nden Alberto Adriani, bu karmaşık yapıları görünce oldukça şaşırdığını dile getiriyor. Bilim insanları, Satürn'ün kuzey kutbunda da gözlemlenen 6’lı bir fırtına grubu görmeyi beklemişlerdi. Her bir siklonun deriniği birkaç bin kilometreyi buluyor.
2011 yılında fırlatılan Juno, 2016'dan bu yana Jüpiter'in yörüngesinde ve kalın amonyak bulutlarının altında dolaşıyor. Daha önce aynı görevi üstlenen Galileo uzay aracı, 1995'ten 2003'e kadar görev yapmıştı.
Kaynak: webtekno.com
|
|
|
Gelmiş Geçmiş En Güçlü Karışımlardan Biri… |
Yazar: Spiritüeller - 11-03-2018, Saat: 15:39 - Forum: SAĞLIK
- Yorum Yok
|
 |
Bay Seto akciğer kanseri idi… Çin’de ünlü bir Herbalistin tavsiyesi üzerine bu içeceği içmeye başladı. 3 ay boyunca düzenli bir şekilde bu içeceği kullandı ve şimdi sağlığına kavuşmuş durumda.
Bu içeceği hazırlamak için ihtiyacınız olan şeyler:
1 adet pancar kökü
1 havuç
1 elma
Hepsini Blendırda karıştırın. Veya suyunu sıkın. Bu meyve suyundan vücudun ihtiyacı kadar için. Fazla abartmayın.
Kırmızı Pancar Lösemi ve diğer kanser türlerinde etkilidir.
Kırmızı Pancar vücüttaki ve kandaki toksinleri temizler.
İLTİHABI ÖNLEMEYE YARDIMCI/ Birçok besinde bulunmayan, hücreleri, enzim ve proteinleri koruyan betalain grubu bir madde içerir.
DETOKS ETKİSİ Kanın temizlenmesi ve karaciğerin zehirlerden arınmasına yardımcı olduğu bilinmektedir.
Bu mucize içeceğin etkili olduğu diğer rahatsızlıklar:
1) Gelişmekte olan kanser hücrelerini önlemekte.
2) Karaciğer, böbrek, pankreas hastalıklarını önlemekte ve ülser tedavisinde de kullanılabilmekte.
3) Akciğeri güçlendirir, kalp krizi ve yüksek tansiyonu önler.
4) Bağışıklık sistemini güçlendirir.
5) Kızarmış, yorgun veya kuru gözlere iyi gelir.
6) Kas ağrısını ortadan kaldırmaya yardımcı olur.
7) Bağırsak hareketlenmesine yardımcı olarak kabızı ortadan kaldırır.
Detoks olarak da kullanılabildiğinden cildiniz daha sağlıklı ve parlak bir görünüme sahip olacaktır.
8) Boğaz enfeksiyonuna iyi gelir.
9) Regl ağrısını azaltmaya yardımcı olur.
10) Saman nezlesine iyi gelir.
Kaynak: bitkilog
|
|
|
Hayatınızı Farkettirmeden Mahveden ve Acilen Kurtulmanız Gereken 12 Zehirli İnsan |
Yazar: Archilles - 10-03-2018, Saat: 16:13 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
- Yorum Yok
|
 |
Dünya çok ilginç bir yer ve içinde çok değişik şeyler barındırıyor. Elbette bu kadar karışık ve büyük bir sistemde her türden insan bulunuyor. Herkesin iyi ve kötü yanları olduğundan kimse mükemmel değil ANCAK gerçekten iyi olmayan ve kötü niyetler barındıran insanlar var. Moralinizi düşüren ve size saygıyla davranmayan biriyle iletişimde olmak istemezsiniz.

İşte hayatınızdan çıkarmanız gereken bir takım zehirli insanlar olduğunu gösteren 12 işaret
12- Kalbiniz size yol gösterir
İç güdülerinizden ve kalbinizden geçenden asla şüphe etmeyin. Eğer içgüdülerinize güvenirseniz çoğu zaman haklı çıkacağınızı göreceksiniz. Eğer zehirli bir insanla birlikteyseniz, ki bu insan ister arkadaşınız ister eşiniz olsun, nasıl bir insan olduğunu HEMEN anlayacaksınız. Sürekli onların arkalarını toplamaktan bunu çok geç ve zor bir şekilde anlayacaksınız. Eğer yaşadığınız bir durum size tuhaf hissettiriyorsa iki kere düşünmeden o durumdan hemen kurtulun.
11- Sık sık öfkelerini kontrol edemezler
Zaman zaman herkesin öfkesini kontrol edemediği durumlar olur ancak gerçekten zehirli olan bir insan sinirlidir ya da neredeyse her zaman öfke nöbetleri geçirir. İçlerinde bulundukları durum ne olursa olsun sürekli olarak öfkeyle hareket ederler ve sinirli bir şekilde cevap verirler. Sonuçta öfkenin nasıl meydana çıktığını biliyoruz. Bu sinirli durumların hepsini alttan almanız mümkün olmayacak. Sık sık kaybedilen öfke kontrolü ve karşı tarafın sizi suçlamasıyla karşılaşıyorsanız size kesin olarak şunu söyleyebilirim ki hayatınızdaki kişi tam olarak zehirli biri!
10- Sürekli geçmişe dönerler
Sizin asla geçmişe takılmadan devam etmeniz gerekir ancak bazı insanlar sizi eski durumlarınıza ya da alışkanlarına döndürmekten zevk alır ve durağan bir zamanda yaşıyor gibi görünürsünüz. Bu tür arkadaşlar, bir şekilde sizi kendinizi geliştirmenizden ve devam etmenizden alı koymayı başarır. Kendileri ilerlemek istemediği için sizinde eski hayatınızdan ve davranışlarınızdan kaçmanıza izin vermezler.
9- Kontrol manyaklarıdır
Hepimiz bizi kendi işlerine çekerek manipüle eden bu insan tipini biliriz. Bu insanlar konu arkadaşlık olduğunda aşırı derecede inatçıdır ve dominanttır. Bazı şeylerin belirli bir yolla ya da sadece kendi istedikleri şekilde olmasını isterler. Diğer insanların rahat olmaları onlar için önemli değildir ve olabildiğince çok şeyi kontrol ettiklerinden emin olmaya çalışırlar.
8- Kurban rolünü oynarlar
Zehirli bir bir insan her zaman kurban rolünü oynar ve bu insanın yaptığı her şey kendine göre doğrudur. Bir şekilde her durumu kendi lehlerine çevirmeyi başarırlar ve suçu başkasına atma planları hazırdır bile. Konu o olmasa bile kandırıldıklarına ve adil olmayan bir şekilde muamele edildiklerine inanırlar. Kendi yaptıklarının sorumluluğunu alamayan biri ARKADAŞı bırakın ancak kurtulmanız gereken bir yük olabilir.
7- Merhametsizlerdir
Problem onlarla ilgili değilse çok büyük ve görünür bir şekilde merhametsiz davranırlar. Diğer insanlar için asla endişelenmezler ve hiç kimsenin kaybını ya da problemlerini umursamazlar. Ancak, ne zamanki o problem kendilerini de ilgilendirir işte o zaman kalplerinde ani bir değişim meydana gelir. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın sendromuna yakalanmış bu insanlar genellikle size samimi bir şekilde değer veren insanlardan biri değillerdir.
6- Narsistlerdir
Kendini beğenmiş biriyle arkadaş olmayın çünkü böyle tipler bu konuda gerçekten berbatlardır. Hatta bazısı bunu bir üst seviyeye taşıyarak kendini beğenmişlikten tam bir narsist olmaya kadar işi götürürler. Bu tür insanlar kendilerine o kadar takıntılılardır ki ne kadar iyi bir insan olduklarıyla alakalı sonsuza kadar konuşabilirler. Hatta bir konuşmayı sırf kendileriyle alakalı konuşmak için başlatabilirler. Sırf kendisiyle ilgilenen biri onu dinleyecek bir dinleyiciyi hak etmez.
5- Kıskanç ve hasettirler
Böyle insanların etrafında olmayı bırakın bunlarla konuşması bile aşırı derecede zordur. Bu kıskanç tipler her zaman başarınızı küçümser ve sanki önemsizmiş gibi göstermeye çalışır. Bunu sadece onun bir parçası olmadıklarında yaparlar. Bu tür insanlar her zaman motivasyonunuzu düşürür ve başarılarınızı aza indirgemeye çalışır ancak size bunları yapmalarına asla izin vermeyin. Bu davranışlar onların öz güvensizliklerinden filizlenerek sizin olduğunuz yere kadar ulaşır!
4- Dramları asla sona ermez
Nereye giderlerse drama onları takip eder. Gittikleri her yere bir miktar da huzursuzluk ve dram götürmeyi ne kadar adet haline getirdiklerini fark edersiniz. Bu zehirli insanlar dramla beslenirler, dedikoduları ve yalanları ilk yayan kişi olduklarından bu da daha fazla gereksiz dramı hayatlarına getirmeleriyle sonuçlanır.
3- Eleştirirler
Sizi sürekli olarak eleştiren ve yeterince iyi olmadığınızı söyleyen biri arkadaş olarak adlandırılmayı hak etmez. Size verecek hiçbir tavsiyeleri ya da önerileri olmamasına rağmen size sadece yanlış yaptığınız şeyleri söylerler. Bu insanlar kendi değerlerini arttırmak için bu çarpık davranışı sergileyerek durmadan moralinizi bozarlar.
2- Her zaman haklıdırlar ve asla yanılmazlar
Bu insanlar kendi haklılıklarını kanıtlamak için çok uç şeyler bile yapabilirler. Asla hatalı değillerdir. Durumun ya da fiziksel olayın ne olduğu önemli değildir. Önemli olan tek şey gün sonunda sadece onların söylediklerinin doğru olmasıdır.
1- Dedikodu yapmayı severler
Bu insanlar küçük dedikoducu kızlardan biri olmayı severler ve dedikoduyla yaşarlar. Dedikoduyu başlatan da yayan da, hatta ve hatta üstüne katarak anlatan da onlardır. Size dedikoduyu getiren insanın kim olduğuna dikkat edin çünkü söyleyeceğiniz şeylerin başka bir yerde konuşulmayacağını asla bilemezsiniz. Buna sunulabilecek tek çözüm dedikoduyu teşvik etmemek, buna katılmamak ve dinlememektir. Cahilliğin mutluluk olduğunu söylerler ve bu durumda sanıyorum ki öyle.
KAYNAK: filoji.com/hayatinizi-farkettirmeden-mahveden-ve-acilen-kurtulmaniz-gereken-12-zehirli-insan-modeli/
|
|
|
Otomatik Negatif Düşüncelerden Arının! |
Yazar: Archilles - 10-03-2018, Saat: 16:08 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM
- Yorum Yok
|
 |
Onlar kafamızın içinde dolaşan ve bazıları çok zararlı olan karıncalar! Okuyun, sizde de var mı ve nasıl mücadele edilir öğrenin
Uzmanlar onlara Otomatik Negatif Düşünceler (OND) diyor İngilizce’de kısaltması karınca anlamına gelen ANT olduğu için bu şekilde ifade edilebilirler Karıncalar, kafamızın içindeki olumsuz düşünceleri tanımlıyor Bunlarla başa çıkmanın yolları, kontrolü onlarak kaybetmemenin yolları psikoloji açısından son derece önemli Çünkü bazıları ‘kırmızı karınca’ olarak adlandırılan ve ‘zehirleyen’ bu olumsuz düşüncelen hayatınızı karartabilir
Psikologlar, utanma duygusu nasıl yüzün kızarmasına neden olarak fiziksel bir etki yaratabiliyorsa, insanın kendi kendine zarar vermesine neden olan olumsuz düşüncelerin de sağlığın bozulmasına, kilo almaya, cildin bozulmasına ve acıya neden olabileceğini düşünüyor
Düşüncelerin görünümü nasıl etkilediği konusunda yıllardır çalışan psikiyatrist Doktor Daniel Amen’ın çalışmaları, olumsuz düşünceleri olumlu düşüncelere dönüştürerek yaşamlarımızı daha iyi hale getirebileceğimizi ortaya koyuyor Amen yeni kitabı Change Your Brain, Change Your Body’de (Beyninizi Değiştirin, Vücudunuzu Değiştirin) ‘karıncaları’ ele alıyor Yeterince iyi, yeterince güzel, yeterince zayıf olmadığınızı, kötü bir anne, kötü bir çalışan olduğunuzu vs söyleyen kafanızın içindeki küçük sesleri anlatan Amen, bazı ‘karıncaların’ üstesinden gelinebiliceğini belirtiyor ve olumsuz düşüncelerin tüm düşünce yapısını ele geçirmesi anlamına gelen karınca istilasına karşı dikkatli olunması gerekiyor

Profesör, basit ‘karınca yok edici’ tekniklerle, bu düşüncelerin beyni yemesine ve işgal etmesine engel olabileceğini ve bir daha geri gelmemelerinin sağlanabileceğini söylüyor Amen, “Beyininiz güçlü bir organ Şişman, yaşlı, kırışık ya da ihmalkar olduğunuzu düşündüğünüzde, sağlığınızı, kilonuzu ve zihninizi etkileyen stres hormonunu yükseltiyorsunuz Olumsuz düşünceler olumsuz oluşlara neden olabilir Bunun için kendi ‘yok edici’ çözüm cephaneliğinizi oluşturmanız gerekir Kafanızda bir ‘karınca yok edici’ geliştirmeniz, tüm negatif düşünceleri yok etmenizi sağlayabilir Kendinizle kafanızda oluşan olumsuz düşüncelere kulak vermemek için anlaşın Bunu yaparsanız düşünceleriniz olumlu davranışlara yansıyacaktır Vücudunuz aklınızı takip eder Başka şansı yoktur” diyor
Bu ‘karıncalara’ bir göz atmak gerekirse:
Ya hep ya hiç
Bu, her şeyin ya iyi ya da kötü olduğuna inanmanıza neden olacak siyah-beyaz düşünmedir Bu, sözgelimi bir gün sporu kaçırdığınız için bunun öz disiplininiz olmadığı anlamına geldiğini ve tümden spor fikrinden vazgeçmenizi size dikte eden çarpık bir mantıktır
Çözüm: Yukarıdaki örneği ele alacak olursak, tek bir gün gidememenin tümden bırakmanız gerektiği anlamına gelmediğini kabul etmeye kendinizi zorlanamız gerekir O gün gidemediyseniz, ertesi gün mutlaka gitmeye çalışın
‘Daima’, ‘asla’,’hep’, ya da ‘herkes’ ifadelerini kullanmak
Sözgelimi kendinizi sürekli “Asla kilo veremeyeceğim” derken buluyorsanız, eylemleriniz üzerinde hiçbir kontrolünüz yokmuş gibi davranıyorsunuz demektir
Çözüm: Asla asla demeyin Genelleştiren sözcüklere bir yasak koyun
Olumsuzluklar üzerine odaklanmak
Eğer olumlu şeyler pahasına olumsuzluklara yoğunlaşıyorsanız, bu, sebat etmekten ziyade pes etmeye eğilimli olduğunuz anlamına gelir
Çözüm: Ruh halinizi iyileştirmek için mümkün olan her şeye olumlu anlamlar yüklemeye çalışın Aslında bu biraz Pollyanna’cılık oynamayı gerektiriyor
Hissederek düşünme
Bir şeyin doğru olduğuna dair hisleriniz bunu sorgulamanıza engel oluyorsa
Çözüm: Bunun yerine mantıklı düşünmeye çalışan, görüşlerinizi desteklemek ya da buna karşı durmak için kanıt arayın
Suçluluk
Yapmalıyım, yapmak zorundayım gibi kelimeler, suçluluk duygusunun inşasına izin verir ve davranışlarınızı kontrol etmeye başlar
Çözüm: Suçluluk duygusunu içinizden atın, ne yapabiliyorsanız yapın, ama sağlığınız pahasına bu kelimeleri kullanmayın -meli ekini sadece size uyduğu durumlarda kullanmaya ve uygulamaya çalışın
Etiketleme
Eğer kendinizi yaftalarsanız (sözgelimi “Ben başarısız biriyim”) eylemleriniz üzerindeki hakimiyetinizi kaybedebilir, olumsuzlukları salt gerçekler olarak görmeye başlarsınız
Çözüm: Bunu yapmaktan vazgeçin, etiketleri tersine dönüştürün ve buna göre davranın
Falcılık (kırmızı karınca)
Kendinize dair olumsuz bir gelecek tasavvur etmek (Asla bu sınavı geçemeyeceğim ya da bu işin üstesinden asla gelemeyeceğimgibi) Bunlar çok yaygın olumsuz düşüncelerdir ve hızla istila moduna dönüşebilir
Çözüm: Geleceği asla kesin olarak bilemeyeceğinizi kendinize hatırlatın Geleceğe dair merakınızı taze tutun ve geleceğin olumlu bir şekilde şekilleneceğini düşünün
Niyet okuma
Başkalarının düşüncelerini okumayın (Beni sevmiyor, çok şişman olduğumu düşünüyor, başarılı olmadığımı düşünüyorgibi)
Çözüm: İnsanların ne düşündüğünü kesin olarak bilemezsiniz Kafanızdan yorumlar uydurup buna inanmaktan vazgeçin Kendinize güvenin
Başkalarını suçlamak (Kırmızı karınca)
Başkalarını suçlamak ve başarı ya da başarısızlığınızın sorumluluğunu almamak zehirli bir düşüncedir ‘Bu senin hatan’ diye başladığınız cümleler, hayatınızı mahvedebilir Bu karıncaların kurbanı olabilirsiniz
Çözüm: Eylemlerinizin, başarı veya başarısızlıklarınızın sorumluluğunu almaktan korkmayın Eylemlerinizin sonuçlarıyla yüzleşmeye çalışın Kötü sonuçlardan çıkaracağınız derslerle yarın yeni ve daha iyi bir güne uyanacağınızı düşünün
PS: İngilizce’de ANT yani karınca kelimesi uzmanlar tarafından Automatic Negatif Thoughts (otomatik negatif düşünceler) olarak kullanılmış
* Alıntı
|
|
|
Hayatınızı Yeniden Başlatın: Aşmanız Gereken 20 Zihinsel Engel |
Yazar: Archilles - 10-03-2018, Saat: 15:58 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM
- Yorum Yok
|
 |
Bir sıcak hava balonunun içinde olduğunuzu hayal edin. Siz ve size ait tüm eşyalar örgü sepetin içinde duruyor. Bir şeyler ters gitti ve hızla irtifa kaybediyorsunuz. Çabucak bir çözüm bulamazsanız 10 dakikadan az süre içerisinde yere çakılacaksınız.
Aklınıza ilk gelen, sepetteki fazla ağırlıktan kurtulmak için eşyalarınızın yarısından fazlasını aşağı atmak olurdu. Ya eşyalarını atacaksınız ya da 10 dakika içinde yere çakılacaksınız. Eşyalarınıza bakıp birkaç saniye duraklarsınız ama sonra yapmanız gerekeni yapar ve kazanmak için hayatınızın yarısını harcadığınız eşyaları tek tek aşağı atmaya başlarsınız. Yükünüz hafifler, düşüşünüz yavaşlar ve yeniden havada asılı kalmaya başlarsınız. Bir oh çekip düzgün düşünürsünüz.
Buna benzer durumlar daha az dramatik şekillerde hepimizin başına gelir. Yıllarca biriktirdiğimiz şeylere bağlanırız. Bazılarının kullanım açısından değerleri vardır. Bazı eşyalara ise sadece uzun zamandır bize ait olduğu için bağlılık duyarız. Zihinsel yaşantımızda da böyledir. Zaman içinde kafamızın içinde birçok şey biriktirip onları her yere taşımaya başlarız: hayat hikayemiz, duygusal bağlılıklar, inançlar ve zihnimizde yıllardır oyalanmaya devam eden diğer şeyler.
Bazıları gerçekten işe yaramazdır ve bizi aşağı çeker. Bazıları geçmişte yaşadığımız zor anlara ait duygusal çöküntülerdir. Bazılarıysa sadece bizlere zarar veren korku veya alışkanlıklar… Eğer sıcak hava balonundaki siz olsaydınız, aşmanız gereken durumlar neler olurdu? 20 tanesini sizler için listeledim, sizin aklınıza gelen başkaları var mı?
1)Bağlılıklardan kurtulun: Budist felsefesine göre, bağlılık çilenin köklerinden biridir. Kesinlikle katılıyorum. Kendimizi evrendeki en aptalca fikirlere bağlıyoruz. Siz de daha önce bir şeylere bağlandınız mı? Ne kadar bağlıydınız o şeye? Bağlılığınız sizi bir şeylerden alıkoydu mu? Size çile çektirdi mi? Tarafsız olun, rüyadan uyanın, o zaman tüm bağlılıklardan kurtulabilirsiniz.
2)Suçluluk duygusundan uzaklaşın: Suçluluk hissetmenin kimseye bir faydası olmaz. Bir düşünün, suçluluk duygusu hangi problemleri çözebilir? Tek yapabileceği sizi üzüntüye hapsedip kendi kendinizi cezalandırmanıza neden olmak.
3)Kötü düşüncelerin gitmesine izin verin: Karamsar düşünceler ve kötücül bir tutum sizi yaptığınız her şeye nüfuz eden bir karanlığa hapseder. Karamsarlık tehlikeli bir yoldur. Düşüncelerimiz dünyamızı etkiler.
4)Kendinizi eleştirmekten vazgeçin: Çoğu zaman boynumuzdaki o ağrının nedeni yine kendimiziz. Kendimizi iyi niyetle eleştirmeye başlasak da zaman içinde sınırları aşarız. Özeleştiri, özgüvenimizi çürütmeye başlar. Bundan vazgeçin ve kendinize karşı kibar olmayı deneyin.
5)Önyargıları bir kenara bırakın: Önyargılar size olumsuz ve kızgın bir bakış açısı verir. Yeni bağlantılar kurmanızı engeller.
6)Takıntılarınızdan kurtulun: Hiçbir sebebi yokken, bir şeyi sadece yapmanız gerektiğini hissettiğiniz için mi yapıyorsunuz? Yaptıklarınız işe yaramaz olduğunu dürüstçe itiraf etme vakti geldi.
7)Başkalarının onayına ihtiyaç duymayın: Sık sık başkalarının onayına ihtiyaç duymak aslında özgüvenimizi ve özgünlüğümüzü tehdit eden bir çeşit zaaf, ilgiye muhtaç olma belirtisi.
8)Sizi sınırlayan düşüncelerin dışına çıkın: Sınırlarımızın çoğunu bizler, kendimiz koyarız. Hayat aslında keskin çizgiler çekmez. Sizi sınırladığını hissettiğiniz düşünceleri belirleyin ve onlardan olabildiğince çabuk kurtulun.
9)Kin tutmayın: Kin ve hırs kalbinizi yorar. Ne kadar uzun süre kin tutarsanız o kadar uzun süre acı çekersiniz. Araştırmalar kalp hastalıkları ile kin ve öfke gibi duygular arasında pozitif bir ilişki olduğunu gösteriyor.
10)Ertelemekten vazgeçin: Ertelemek bilinçaltınızın sizi engellemek ve önemli işlerinizi yapmanıza mani olmak için kullandığı bir taktiktir. Bunun farkında olun ve elinizdeki işin en azından ilk kısmını yapmak için çaba gösterin. Sonrası çorap söküğü gibi gelecektir, sonuçta zor olan kısmı işe başlamak.
11)Endişelerinizi kontrol etmeye çalışın: Kaygılar gelecekle ilgili belirsizlikler sebebiyle ortaya çıkar. Hoş olmayan durumlara dair beklentiler, gerçek olmayan, yalnızca kafamızın içinde yarattığımız düşünceler. Kendinize şunu sorun: “Düşüncelerimin gerçekte temeli var mı?”
12)Kalp kırıklıklarını aşmaya çalışın: Kalp kırıldığında iyileşmesi uzun zaman alır. Zihniniz aynı konularla meşgul oldukça kalbiniz kilit altında kalır. Kalbinizi kıranın aslında kaybettikleriniz değil, zihninizdeki kaybetme düşüncesi olduğunun farkına varın.
13)Kötü anıları unutun: Bazen geçmişte kalmış kötü anıları hatırlayıp üzülürüz. Anılar geçmişten gelen kırgınlıkları bugüne taşır. Geçmişi geçmişte bırakın.
14)İşe yaramayan şeyleri hayatınızdan çıkarın: Her türden eşyayla aramızda bir bağ kurarız. Bazen de hayatımızı işe yaramaz birçok eşyayla doldururuz. Hepsinden kurtulun ve yaşam alanınızı daha basit bir yere çevirin.
15)Çalıştığınız o kötü işten ayrılın: Etrafınızda saygısız ve karamsar insanlar varsa, oradan hemen uzaklaşın.
16)Geçmişe takılıp kalmayın: Hepimizin sıklıkla yaptığı bir hata geçmiş tecrübelerimizin bizi yanıltmasına izin vermek. Geleceğin, geçmişe benzeyeceğini düşünmek önümüze çıkan fırsatları kaçırmamıza neden olur.
17)Kendinizi mesleğiniz üzerinden tanımlamayın: Modern hayatın tehlikelerinden biri de kendimizi meslekler üzerinden tanımlamak. Mesleklerin rollere dönüşmesi bizleri bu rolün bir parçası gibi hissetmeye zorluyor. Gerçekte olduğumuz kişiden uzaklaşıyoruz.
18)Size zarar veren alışkanlıklarınızı bırakın: Bunlar sürekli tekrarlanan ve insanları üretkenlikten uzaklaştıran, engelleyici alışkanlıklardır. Çok fazla televizyon izlemek, aşırı yemek yemek veya uyuşturucu bağımlılığı olarak örneklendirilebilir.
19)Olayları kişiselleştirmeyin: İnsanların davranışlarını kişisel bir pencereden yorumladığımızda sık sık duygusal çöküşler yaşarız. Olayları kişisel almak incinmemize ve hayal kırıklığına uğramamıza neden olur. Hayata daha objektif bakmak önceliklerimize odaklanmamızı ve duygusal açıdan daha sağlıklı olmamızı sağlar.
20)Saatle yaşamaktan vazgeçin: Zaman, strese neden olan en önemli unsurlardan biri. Aslında zaman değil de bizim zamanı algılama biçimimiz buna neden olur. Bazen dinlenme vakitlerimizde bile zaman kavramının kölesi oluruz. Bu durum gerçek özgürlüğümüzü ve boşluk hissimizi yok eder. Zamanın sürekli farkında olmadan anları yaşamayı öğrenmek, herkes için özgürleştirici ve verimli olabilir.
Kaynak: anetteinselberg
|
|
|
|