Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Kullanıcı Adı/E-Posta:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 3,077
» Son Üye: kuyucadisi
» Toplam Konular: 2,836
» Toplam Yorumlar: 3,067

Detaylı İstatistikler

Kimler Çevrimiçi
Toplam: 766 kullanıcı aktif
» 0 Kayıtlı
» 766 Ziyaretçi

Son Aktiviteler
Nereden Başlamalıyım?
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: desdinova
07-04-2025, Saat: 11:03
» Yorumlar: 0
» Okunma: 593
Ayahuasca çayi hakkinda b...
Forum: ŞAMANİZM
Son Yorum: Gümüşkurt
29-12-2024, Saat: 23:19
» Yorumlar: 0
» Okunma: 503
Sürekli Aynı Sayıyı Görüy...
Forum: MELEK MESAJLARI
Son Yorum: Stannis
03-10-2024, Saat: 18:13
» Yorumlar: 0
» Okunma: 916
Bize ait olmayan sahte an...
Forum: Zihin
Son Yorum: cinsiyetsiztirmavi
29-08-2024, Saat: 01:28
» Yorumlar: 0
» Okunma: 838
RUHLARIN YAZDIRDIĞI SÖYLE...
Forum: ENTERESAN BİLGİLER
Son Yorum: Shfz
20-08-2024, Saat: 01:26
» Yorumlar: 1
» Okunma: 62,820
Nuh’un Gemisi’nin Çözülem...
Forum: TARİH
Son Yorum: Emka
21-02-2024, Saat: 21:57
» Yorumlar: 3
» Okunma: 9,252
DEMON İSİMLERİ LİSTESİ VE...
Forum: DEMONLAR
Son Yorum: Debriyaj_Balatasi
15-02-2024, Saat: 02:30
» Yorumlar: 1
» Okunma: 26,608
Trabzon'da ki Majisyenler
Forum: TRABZON SPİRİTÜELLERİ
Son Yorum: koavemaji
02-02-2024, Saat: 14:11
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,466
11:11'in Manevi Önemi ve ...
Forum: EVRENSEL ENERJİLER
Son Yorum: zeynepbuhan
10-11-2023, Saat: 18:49
» Yorumlar: 1
» Okunma: 6,765
Sürekli Şiddetli Baş Ağrı...
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: Gümüşkurt
25-09-2023, Saat: 19:23
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,018

 
  Biyoenerji Eğitimde Nasıl Kullanılabilir?
Yazar: Archilles - 15-09-2017, Saat: 16:34 - Forum: Bio Enerji - Yorum Yok

Biyoenerji; hücrelerdeki elektriğin titreşim ritmini artırmak, bunu dengelemek ve bünyeye uygun hâle getirmek suretiyle tüm vücut direncinin yükselmesini sağlamaktadır.

Biyoenerji yöntemiyle enerji alanı düzenlenerek negatif enerjiden arınan kişilerin bilincinin açıldığı, beynini daha aktif kullanabildiği tespit edilmiştir. Beyin dalgalarının düzelmesiyle kişi daha aktif, daha neşeli hâle gelmiştir. Hatta zihin keskinleştiğinden gizli potansiyeller bile ortaya çıkabilmektedir. Nesneleri hareket ettirmek, beyin dalgaları yoluyla gerçekleşmektedir. Bilinçaltı yoluyla öğrenme, olumsuz kodların silinmesine yardımcı olan birçok yöntemde uygulanmaktadır.  

Tüm kâinatın enerji alanı vardır. İnsanların etraflarını çeviren koruma çemberlerini (aura) dış ortamlara karşı nasıl daha sağlam hâle getirebileceklerini öğrenmeleri gerektiğine inananlardanım. Kişi sadece kendi enerji potansiyelini kullanarak hastalıklara karşı direncini arttırabilir. Rus bilim adamları yaptıkları bir araştırmaya göre, insanlar hastalanmadan altı ay öncesi hastalığın belirtilerinin başladığını incelemeleri sonucunda kanıtlamışlar. Vücudun çeşitli şekillerde hastalanacağını bildirdiğini, ama bizim anlamamaktaki büyük ısrarımız sonucu kötü sonuçlarla karşılaştığımız ortadadır.

Öğrenmeyi etkileyen olumsuz etmenler, biyoenerji yöntemiyle nasıl değiştirilebilir?
Nöroloji ve psikoloji biliminin bulguları, bireyin kendini zihinsel yenileme için kullandığı evrenin beynin açığa çıkardığı enerji türü ile ilişkili olduğuna ve bunun 7 H2 – 12 H2 frekans aralığına denk gelen alfa evresinde gerçekleştiğini ortaya koymuştur. Bilimsel olarak da beynimizde enerji frekansı olduğu tespit edilmiştir. Biyoenerji eğitimde öğrenmeye destek olarak kullanılabilir. Öncelikle öğrenmeye ilişkin sorunlar ortadan kaldırıldığında başarı daha yüksek olacaktır. Bu sorunların neler olduğu ve biyoenerjinin bu sorunlara yaklaşımını açıklayalım:

430979.jpg

Odaklanma Sorunu: Eğer sürekli ilginiz başka yerlere kayıyor ve sürekli kendinizi başka âlemlerde buluyorsanız veya ders dinlerken hayallere dalıyor, sürekli unuttuğunuz bir şeyler oluyorsa bunlar dikkat dağınıklığının sonucudur.  Öğrenme, dikkat süreciyle başlar. Öğrenmede ilk adım, dikkat etmektir. Günlük yaşantımızda her an duyu organlarımız çeşitli görüntü, ses, hareket, koku, ısı vb. uyarıcı bombardımanına tutulmaktadır. Eğer bu uyarıcıların tümünü algılamış olsaydık, yaşamak mümkün olmazdı. Bu nedenle bizim için önemli olan belli uyarıcıları işlemeye başlar, öğrenmeyi gerçekleştiririz. Dikkat, gerek bireylerin bilinçli içsel süreçleri, gerekse çevresel uyarıcılar tarafından kontrol edilebilir. Öğrencilerin dersi, konuyu başarabileceğine ilişkin inancı dikkatini büyük ölçüde etkilemektedir.  Öğrenci başarabildiği derse,  konuya karşı daha çok ilgi duyup dikkatini verir. Bu durumdan, öğrenciye kendi gücü ölçüsünde sorumluluklar vererek başardığını göstermek,  derse dikkatini çekmede önemli rol oynar.

Biyoenerjiyle odaklanma sorununa nasıl yardımcı olunur dersek; enerji sisteminde yer alan ikinci çakra, üçüncü göz olarak da bilinen enerji giriş yerimiz alın üzerindedir. Lacivert renkte,  iki kaşın ortasında bulunur. Burada hipofiz salgı bezi vardır.  Bu bezin işlevi,  büyümeyi ve metabolizmayı kapsayan hormonları salgılamaktır. Bu çakra hem fiziksel, hem de spiritüel anlamda görme ile doğrudan bağlantılıdır. Odaklanmada meydana gelen zayıflık, bu çakranın işlevinin tam olarak yerine getiremediğinin göstergesidir. Alın çakrasında yapılacak enerji uygulaması, odaklanmada yaşanan enerji dengesizliğini ortadan kaldıracaktır.

Olumsuz Düşünme: Olumlu düşünmek beyin dalgalarının sağlıklı işlemesini gerçekleştirir. Olumlu düşünmek beyni güçlendirir. Beynimiz elektriksel, kimyasal, fiziksel ve zihinsel tüm bilinçsiz emirlerimize yanıt verir. Araştırmalar, beynin başka bir tür emirde yanıt verdiğini göstermektedir. Bu emir düşüncedir. Bu sebeple düşüncelerimizi kontrol altında tutmamız gerekmektedir. Zihinsel aktivitenin bozulmasındaki en büyük etkenlerden birisi de, geçmişle yaşama alışkanlığıdır. Kişi; kırk yıl önceki olayları, sanki bugün olmuş gibi devamlı beyninde tekrar ederek yaşar. Geçmişte yaşamak enerjimizin büyük bir bölümünü alıp götürür. İhtiyacımız olan enerji yaşanıp bitmiş olaylara doğru akar ve o olayları canlı tutar, bu durum beynin dalgalarının bozulmaya başlaması ve vücut sisteminin çöküşüne zemin hazırlanması demektir. Enerjimizi daima yüksek seviyelerde tutarak,  geçmiş yerine bugüne odaklanarak yaşamak, yaşam kalitemizi arttıracaktır.

Biyoenerji olumsuz düşüncelerin meydana gelmesini nasıl önler?
Birinci çakramız olan taç çakramız, bizim doğadan aldığımız ve tüm vücut sistemimizin içine yayılan en önemli enerji giriş yerimizdir. Başın üst kısmında bulunmaktadır. Burada epifiz salgı bezi vardır. Melatonin salgılar. İşlevi tıbbî açıdan tam olarak kanıtlanmamış olsa da, büyüme ile ilgili olduğu sanılmaktadır. Taç çakrası mor renkte olup bıngıldağın olduğu yerdedir. Buradaki enerji dengesizliği olumsuz ve karmaşık düşüncelerimiz yüzünden bozulur. Beynin elektrik dalgalarının bozulması epilepsi, MS gibi hastalıklarının oluşmasına sebep olur. Biyoenerji taç çakrasındaki bozulmuş olan beyin dalgalarının frekansını düzene sokarak, nöronlar arasındaki elektriğin işlerliğini arttırmaktadır. Böylece düşünce bozukluğumuzda, daha hastalık oluşmadan iyileşmeler meydana gelmektedir.

-Psikolojik sorunlar: Genellikle psikolojik dengesizlik vücutta fiziksel karmaşayı yaratıyor, bu durum bünyenin enerji dengesini bozuyor. Her sorun ve rahatsızlığın mutlak bir başlangıcı bulunmaktadır, enerji yükleme veya dengelemenin iyi yapılması ve en üst faydanın sağlanabilmesi için bu sorun ve rahatsızlığın teşhisi çok önemlidir. Psikolojideki bozukluk, kişinin öğrenmesinden tutun tüm hayatını etkileyen sistem bozukluğudur.

-Bilinçaltını yanlış kodlamak: Kişiliğinizi, davranış şekillerinizi, bir diğer deyişle, “bugünkü sizi” oluşturan, çocukluğunuzdan bugüne bilinçaltı tarafınızdan edinilen olumlu, olumsuz söylemler kalıplarının tümüdür bilinçaltı kodlarınız.  Negatif bilinçaltı kodları,  ilişkilerinizde,  kariyerinizde,  bugünkü yaşamınızda size engel olan, yaşam kalitenizi, kendi kimliğinize bakış açınızı olumsuz yönde etkileyen, farkında dahi olmadan bilinçaltınızın edindiği olumsuz zihinsel şablonlardır. Özgüven sorunu, fobiler, kariyer ve ilişki blokajları gibi bireysel sorunlar üreten, yaşamınızın farklı süreçlerinde farkında dahi olmadan bilinçaltınıza ektiğiniz kodlardır. Söz konusu negatif kodları dönüştüremeyen bireyler, kendilerini belirli konularda tekrar eden problemlerin içinde bulmaya mahkûm etmektedir. Zira, dönüşümü sağlanmayan bir zihin haritasının, farklı sonuçlar üretmesi pek olası değildir. Yaşamınızda,  bir şeylerin size engel olduğunuzu düşünürsünüz, fakat neden her seferinde benzer bir problemin içine girdiğinizin farkındalığında olmayabilirsiniz veya bunu reddediyor olabilirsiniz. Negatif Bilinçaltı kodlarınızın tespiti ile birlikte yaşamınızda ve kendinizde gerçekleşen gelişmeleri gözlemlemeniz kaçınılmazdır. Biyoenerji yöntemiyle enerji dalgası düzeltilen kişi olumsuz düşünemez olur. Kafasındaki karışıklıklar açılıp daha net ve olumsuzluktan uzak bir düşünce şekli belirir.


Kaynak: Ayşe Çolak

Bu konuyu yazdır

  DAHA İYİ HİSSETMEK İÇİN BUNLARI YAPIN
Yazar: Archilles - 15-09-2017, Saat: 16:30 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM - Yorum Yok

Aynaya bakın: Kusurlarınızı boş verin, tüm dikkatinizi sadece güzel olan yerlerinize verin. Gözleriniz, gülüşünüz ya da saçınız mı güzel ? Yalnızca bir dakika, beğendiniz kısımlara odaklanın ve bunlar için şükredin.

Her gün 5 dakika egzersiz yapın: Enerjinizi artırmak için 5 dakikalık egzersizler yapın. Bu, zamanla bir rutin haline gelecektir.

Özür dileyin: Pişmanlık ve suçluluk duygusu sizi kemirir, özür dilemekse sizi hafifletir. Fazla beklemeyin ve özür dileyin.

Verin: İhtiyacınız olmayan bir şeyleri ihtiyaç duyanlara verin , ne kadar verirseniz kendinizi o kadar iyi ve mutlu hissedersiniz.

Başkalarını destekleyin: Kendinizle ilgili olan tüm negatif  düşüncelerden  sıyrılabilmek için karşınızdakinin moralini yükseltin, ne kadar işe yaradığına şaşıracaksınız.

Değişin: Eğer kendinizle ilgili herhangi bir şey size rahatsızlık veriyorsa, yalnızca küçük bir hareket yaparak bunu şimdi değiştirin. Sadece küçük bir hareketle…

Bir defter tutun: Kendinizde beğenmediğiniz yönlerinizi bir deftere kaydedin, şimdi yazdıklarınızın tam tersini, yani olumlu hallerini yazın. Zıt olanda her zaman gerçeklik vardır. Dolayısıyla gerçekten inanıncaya kadar yazma işlemini tekrarlayın ve bu defteri yanınızda taşıyın.

Ayna önünde dans edin: Ayna önünde dans ederken kendinizi kötü hissetmeniz nasıl mümkün olabilir ki ? Gerçekten, kendinize bir bakın !

Bir vizyon belirleyin ve bir yere yazın: Eğer kendinizi gerçekten, hayatınız boyunca her gün iyi hissetmek istiyorsanız, o zaman bir plan çıkarın.
İlk soru: Hayatınızın amacı nedir? Yazmaya başlayın.

En güzel anınızı tekrar canlandırın: Sizi çok mutlu ve iyi hissettiren bir anınızı hatırlayın, birkaç dakikalığına ona odaklanın, her saniyesini, detayını iyice düşünün, o anki duygularınızı yeniden hissedin. Bu sizin canlanmanıza yardımcı olacaktır.

Kuşları besleyin: Bir parça ekmek alın, dışarı çıkın ve gördüğünüz kuşları besleyin.

Sarılın: Sarılmak adeta büyülü bir iksir görevi görür, içimizi sevgiyle doldurur. Eğer zamanın varsa birine tüm gün sarılın, eğer zamanınız kısıtlıysa bir kerelik bile olsa mutlaka sarılın.

Beklentilerinizi kontrol edin: Mükemmel ya da mükemmele yakın olmanıza hiç gerek yok. Büyük beklentiler, hayal kırıklıklarına yol açabilir.

Bir başkasının karar vermesine izin verin: Sorumluluğu her zaman elinizde tutmanıza gerek yok, bırakın zaman zaman başkaları karar versin.

Yerinizi verin: Hamile bir kadına veya yaşlı birine oturduğunuz yeri vermek son derece kibar ve hoş bir davranış değil mi? Şansınız varken bunu mutlaka yapın.

Sağlıklı olun: Eğer önünüzde sağlıklı ve sağlıksız olmak üzere iki seçenek varsa, bugünden itibaren seçiminiz sağlıklı olandan yana olsun. Kendiniz için iyi bir şey yapmış olmak, mutluluğunuzu artıracaktır.

Dürüstlük tanımınızı oluşturun: Dürüstlük sizin için ne anlama geliyor? Dürüst bir yaşam mı sürüyorsunuz? Bu sorular üzerine düşünün ve düşüncelerinizi bir yere yazın.

40-maddede-kendini-daha-iyi-hissetmenin-...87x400.jpg

Rutinin dışına çıkın: Biraz hareketlenin, rutininizi değiştirip yeni bir şeyler deneyin. Daha hareketli ve enerjik olacaksınız.

Güzelliğinize şükredin: Her şey elinizin altında aslına. Tek yapmanız gereken dış güzelliğinizi gerçekten hissedip bunu iç güzelliğinizle harmanlamak. Unutmayın; güzellik bulaşıcıdır.

Empati yapın: Kendinizi bir başkasının yerine koyun, olayları bir de onun gözünden irdeleyin, empati yaparak daha merhametli ve anlayışlı biri olabilirsiniz.

Biraz açılın: Canınız istemese de ekstra bir şeyler yapmaya çalışın, size iyi gelecektir.

Basitleştirin: Karmaşık, düzensiz bir yaşam şekli sizi ne mutlu eder ne de size uzun vadeli bir özsaygı kazandırır. Kendinize zaman ve alan oluşturarak, gerçek bir düzen oluşturun.

Durumu düzeltin: Biriyle ters düştüyseniz, haklı dahi olsanız, zeytin dalını uzatan siz olun. Kendinizi “iyileştirme”ye açın.

Sıkıntıları kucaklayın: Güçsüzlük, zayıflık, korku, başarısızlık… Bunlar yaşadığımız en doğal hislerdir. Hepimiz zaman zaman ruhen ve bedenen bu güçsüzlükle mücadele ederiz. Şimdiyse tüm bu saydıklarımıza kucak açın. Göreceksiniz ki hepsinin üstesinden gelebileceksiniz. Her seferinde bu duyguları kucaklayın…

Su için: Bol bol su için. Günlük su tüketiminizi artırın ve su içmeyi bir alışkanlık haline getirin.

Bir çay için: Sessizce oturun ve çayınızdan bir yudum alın. Sakin ve yatıştırıcı bu anın tadını çıkarın.

Saklanmayın: Korkularınızın, yanlış beklentilerinizin veya hayal kırıklıklarının sizi esir almasına izin vermeyin. Hatalarınız ve kusurlarınızla barışık olun. Kısaca gerçek olun. Bu sizi her zaman daha çekici kılar.

Kumbaranıza her gün bozuk para atın: Sadece bir liralık demir paraları  kumbaranıza atın. Mutlu olduğunuz anlar için de, birer liralık bozukluklar atabilirsiniz.

Komik sms’ler yollayın: İstediğiniz herhangi birine, komik mesajlar gönderip sürpriz yapın.

Yeni bir kelime öğrenin: Her gün yeni bir kelime öğrenerek, kelime dağarcığınızı genişletin.

Düzenleyen: Lilay Koradan
Kaynak Kişi: Barrie Davenport

Bu konuyu yazdır

  NLP İLE HAYATINIZI DEĞİŞTİRECEK 4 YÖNTEM
Yazar: Archilles - 15-09-2017, Saat: 13:05 - Forum: NLP - Yorum Yok

Bu makalede, davranışlarınızı değiştirmeye, daha iyi sonuçlar elde etmeye, daha iyi deneyimleri oluşturmaya yardımcı olacak en iyi performans veren tekniklerden birkaçını sıralayacağım.

1.       Teknik :   DIŞARIDAN GÖZLEM
Bazen strese, depresyona ya da diğer olumsuz duygulara iten şeylere tepki gösterme eğilimindesiniz.  Örneğin arkadaşınız, özellikle bir kelime kullandığında, arkadaşınızın davranışı sizi deli eder ya da sizi sinirlendirir. Bu NLP tekniği, böyle durumlarda ortaya çıkan olumsuz duygularınızı etkisiz kılmaya yardım edecek.

NLP tekniği aynı zamanda korkulara karşı bir ilaç gibidir, çünkü NLP tekniği insana, kişinin gözlemci olarak durumu gözlemlemesine ve durumu tarafsız olarak değerlendirmesine imkan tanır. Daha sonra insan, durumu nasıl abarttığını ve geleceğe aşırı tepkinin durdurması gerektiğini görür.

Dışarıdan Gözlem etkisini uygulamak için yapmanız gerekenler:
•        Ortadan kaldırmak istediğiniz duyguyu belirleyiniz.  Örümcek korkusu, belirli insanlar karşısında aşağılık duygusu gibi.
•        Gözlemci olarak durumu başından sonuna doğru yeniden yaşamaya başlayınız. Yerin, zamanın, konunun ayrıntılarını hatırlama çalışınız.
•        Şimdi bir film gibi durumu yeniden gözlemleyiniz. Meydana gelen olayları hızlı ve yavaş biçimde ilerletiniz. Aynı zamanda birkaç kez bu olayı hatırlamayı durdurabilirsiniz.
•        3-4 kez bunu yapınız.
•        Beyninizde aynı olayı görmeye çalışınız. Olumlu olan duygular, olumsuz duyguların yerini alacaktır. Hala olumsuz duygular hissediyorsanız, olumsuz duygularınız tamamen kaybolana kadar bu alıştırmaları tekrarlayınız.

AAEAAQAAAAAAAAIXAAAAJGE4YzA3ZGY1LTI3M2Ut...ZTNkMg.jpg

2.       Teknik:  İÇERİĞİN YENİDEN ÇERÇEVELENMESİ
NLP tekniği kendinizi şaşırmış, kızmış hissettiğiniz zaman iyi bir görev üstlenir.. Daha olumlu bir şekilde düşünerek olayın duygusunu değiştirir. Farklı çerçevede durumun içeriğinin yeniden çerçevelenmesine imkan tanır.

Diyelim ki, işinizi kaybettiniz. Düşündüğümde bana çok kötü geliyor. Ama olayın farklı yönlerini görmeye hazır olunuz. İşinizi kaybettiğiniz için, şimdi daha iyi konumlara açıksınız ve yeteneklerinizi geliştirmeye fırsat verecek farklı işleri keşfedecek durumdasınız.    Bu deneyim sizi dayanaklı hale getirecek ve daha cesaretli bir insan olacaksınız.

Bu örnekte olayı yeniden çerçevelenmiş haline getirdim. Sizi olumsuz durumlar karşısında odaklamaya ve aynı zaman da bunları olumlu göstermeye fırsat vererek, sizin açınızdan durumu değiştirdim. Tamamen başka bir bakış açısı altında olayı görmenize imkan verecek ve daha iyi kararlar alacak durumdasınız.  Çünkü şimdi olayların olumlu yanlarına karşı odaklısınız.

O zaman, olaylardan korkmayınız. Çözümlerini düşününüz.
Beklenmedik olaylarda insanların yapmaya eğilimli oldukları şey, panik, güven eksikliği, gelecekten korkmadır. Bu sadece daha fazla sorunlara yol açar. Bu tip olumsuzluklara karşı dikkat ediniz ve olayın avantajlarını bulunuz.

3.     Teknik:  ÇAPA
Çapa tekniği birçok amaç için kullanılabilir. Söylediğiniz ya da yaptığınız bir şeye duygusal tepki için temel olarak NLP tekniği kullanılır. Örneğin, bir kişinin omzuna dokunduğunuzda bilinçsiz olarak gülmeye başlaması mümkündür.

Çapa Tekniği NLP' de çok kullanılan bir tekniktir. Bir kişinin nasıl hissettiğini anında değiştirebilirsiniz. Birçok durumda mümkündür, özellikle kişi kendini güvensiz ve üzgün hissettiğinde. Sadece olumlu bir duyguya demir atabilirsiniz ve bir insanın sinirlendiğini gördüğünüzde çapayı çekebilirsiniz. 

Bunun Nasıl Yapıldığına Dair Birkaç Bilgi
•        Üzerinde deneme yapmak istediğiniz insanın durumunu belirleyiniz. Mutluluk, cesaret ya da başka şeyler olabilir.
•        Kişinin olaya müdahale olması için gerekenleri yapınız. (Kişiyi istenen duruma götürecek bir hikaye anlatabilirsiniz.)
•        Kişiyi tamamen olayın içinde gördüğünüz zaman, ona dokunabilir, omzuna ellerinizi koyabilirsiniz,  birkaç saniye bu durumda kalınız. Dokunduğunuz yeri hatırlayınız.
•        Sonra elinizi omzundan çekiniz ve oluşturduğunuz duygusal durumla ilişkisi olmayan bir şeyler söyleyiniz. Önemli olan şey insanın zihnini ortaya koymasıdır.
•        Birkaç dakika sonra yeniden aynı bölgeye dokununuz ve tepkiyi gözlemleyiniz. Süreç başarılıysa, bu kişi oluşturduğunuz aynı duygusal tepkiye sahip olmalıdır.

4.       Teknik :  UYUM
Uyum önemli bir yetenek ve buna hakim olmak oldukça kolay. Her türlü insanla uyuşmanıza imkan tanır.
İnsanlarla bağ kurmanın birçok yolu vardır. Bir insanın solumasını takip edebilirsiniz, vücut dilini aynada yansıtabilirsiniz ve başka insanın kullandığı benzer kelimeleri kullanabilirsiniz.
Aynı zamanda konuştuğunuz insanın temel duyusal algısını değerlendirebilirsiniz. Bu görsel, dokunsal ya da işitsel olabilir. Aynı duyuyu siz de kullanabilirsiniz. O kişinin kullandığı kelimelere dikkat ederek ve onunla konuşarak bunu kolayca yapabilirsiniz.
Konuştuğunuz kişi böyle kelimeler ya da cümleler kullandığında, kullandığı temel duyuların işitsel olduğunu anlayabilirsiniz:
"Seni duyuyorum."
"Seni dinliyorum."
çınlamak
bip bip
tik tak
gürültü

Konuştuğunuz kişi böyle kelimeler ya da cümleler kullandığında, kullandığı temel duyuların görsel olduğunu anlayabilirsiniz:

"Ne demek istediğini anlıyorum."
"Benim görüşüm açıktır."
"Geleceğin parlak"
büyük
karanlık
portakal
kare

Konuştuğunuz kişi böyle kelimeler ya da cümleler kullandığında, kullandığı temel duyuların dokunsal olduğunu anlayabilirsiniz:
"Bunun yapılacak en iyi şey olduğunu düşünüyorum."
"Bu konuda kötü hissim var."
"Hoş bir havası vardı."
sıcak
serin
kumlu
nemli
dokunmak

SONUÇ:
Bu teknikler doğru olarak uygulanırsa, NLP'nin bu dört tekniği hayatınızı birçok yönünü değiştirebilir. Bir tekniği istenen etkiyi vermiyorsa, istenen etki elde edilene kadar alıştırmaları tekrar etmeyi bırakmayınız.

Çeviren: Merve ESENDAĞ
kaynak:pnlarticles.com
dahibeyin.blogspot

Bu konuyu yazdır

  KIZILDERİLİ ASTROLOJİSİ
Yazar: Magnetho - 14-09-2017, Saat: 16:03 - Forum: Astroloji - Yorum Yok

ŞİFA ÇEMBERİ 

Şifa çemberi, tüm dünyayı içeren bir çemberdir. Kızılderililer barınacak yerlerini kurarken, çadır olsun, kulübe olsun, hepsini çoğunlukla daire şeklinde inşa ederlerdi. 

İnsanın yaşamını doğum- ölüm- yeniden doğumdan oluşan bir çember gibi görürlerdi. Değişik yaşlarda, değişen enerjilerin akışını sağlamak ve kendilerini değiştirebilmek için kendi yaşamlarının çemberlerini tanımayı ve kutlamayı bilirlerdi. Çevrelerinde yaşamın ve zamanın kan dolaşımı ilerlerken, değişen mevsimler gibi varlıklarının değişik dönemlerinden geçeceklerini, bu çemberden kopmanın yaşam ritmini yitirmek, iç ve dış gelişmeyi durdurmak anlamına geleceğini bilirlerdi. 

Eski günlerde yaşamını, çemberin etrafında sürekli dolaşarak geçirmek çok önemliydi. Çemberin çevresinde gezinirken, insan, içinden geçtiği ayları, totemleri, bitkileri ve unsurları tanımalı ve öğrenmelidir. 

Şifa çemberinin özü devinim ve değişimdir. Bu bilgiyi kazanan insanlar yaşam içindeki hareket alanlarını genişletmek isteyeceklerdir. 

Hareket halinde olunduğu sürece, çemberde tutulan yön önemli değildir. Ancak insan çemberde belli bir noktada durur ve ilerlemezse, o zaman gelişimi de önlemiş olur. Böylece yalnız kendi güçlerini engellemekle kalmaz, çevresindekilerin yollarını da tıkar, hareket etmelerini önler. 

İnsan çemberde bir yerden alınacak dersleri aldıktan sonra, zamanı gelince oradan ayrılmazsa, aynı noktadan yararlanacak olan başkalarının gelişme şansını engellemiş olur. 

Bazı insanlar çemberi bir yaşam süresince dönebilir, bazılarınınsa daha fazla süreye gereksinimleri vardır. 

AYLAR ve TOTEMLER 

Doğduğu ay, insanın şifa çemberine giriş noktasını ve madenler- bitkiler- hayvanlar alemindeki başlangıç totemlerini belirler. İnsanlar aynı totemden ve aynı aydan olsalar bile, her zaman ortak özellikleri paylaşmazlar. Herkes, çemberi kendi hızında dolaşır. 

TARİH DÖNEM HAYVAN BİTKİ MADEN KORUYUCU RENK KABİLE BÜTÜNLEŞME 

22 Ara - 19 Ocak Toprağın yenilenmesi Yabankazı Kayın Kuvars Waboose Beyaz Kaplumbağa (toprak) Ağaçkakan 
20 Ocak - 18 Şub Dinlenme ve arınma Su samuru Telli kavak Gümüş Waboose Gümüş Kelebek (hava) Mersinbalığı 
19 Şub - 20 Mart Büyük fırtınalar Puma Sinirotu Firuze Waboose Mavi yeşil Kurbağa (su) Bozayı 
21 Mart - 19 Nis Ağaçların çiçeklenmesi Ala doğan Yabani Hindiba Ateş opal Wabun Sarı Fırtına kartalı (ateş) Karga 
20 Nis - 20 May Kurbağaların dönüşü Kunduz Mavi kamass Krisokol Wabun Mavi, Yeşil Kaplumbağa (toprak) Yılan 
21 May - 20 Haz Mısır ekimi Geyik Civan perçemi Yosunlu akik Wabun Beyaz, Yeşil Kelebek (hava) Wapiti 
21 Haz - 22 Tem Bol güneşli günler Ağaçkakan Yabangülü Kırmızı akik Shawnodese Pembe Kurbağa (su) Yabankazı 
23 Tem - 22 Ağu Böğürtlenlerin olgunlaşması Mersin balığı Ahududu Gröna demir Shawnodese Kırmızı Fırtına kartalı (ateş) Su samuru 
23 Ağu - 22 Eyl Hasat Bozayı Menekşe Ametist Shawnodese Erguvan Kaplumbağa (toprak) Puma 
23 Eyl - 23 Eki Yaban ördekleri Karga Sığırkuyruğu çiçeği Jasper Mudjekeewis Kahverengi Kelebek (hava) Ala doğan 
24 Ekim - 21 Kas İlk soğuklar Yılan Devedikeni Bakır Malakit Mudjekeewis Turuncu Kurbağa (su) Kunduz 
22 Kas - 21 Ara Karlı günler Wapiti Karaçam Obsidyen Mudjekeewis Siyah Fırtına kartalı (ateş) Geyik 

KABİLELER 

KAPLUMBAĞA KABİLESİ- TOPRAK: 
Kaplumbağa kabilesinden olanlar, ilk ve en sağlam unsur olan toprakla ilişkili oldukları için dirençli kişilerdir. Toprak gibi, bu kişiler de dokundukları her şeye yardımcı olmak için çalışırlar. 

KURBAĞA KABİLESİ- SU: 
Kurbağa kabilesinden olan insanlar, hızla akan, değişen ve değiştiren bir unsur olan suya benzeyen özellikler taşırlar. Kurbağa kabilesi insanlarının duyguları tıpkı su gibi her an hareket halindedir. Çevrelerinde olup biten ve içlerinde geçen her şey yüreklerinde güçlü bir biçimde yankılanır. Kurbağa insanları çok duygusal kişilerdir ve kendi duygularına bakmaksızın diğer insanların duygularını paylaşırlar. 

KELEBEK KABİLESİ- HAVA: 
Kelebek kabilesinden olan insanların temel unsuru havadır ve bu insanlar tıpkı çevremizi kaplayan hava gibi sürekli bir dönüşüm ve değişim içindedirler. Hava gibi, dokundukları kişileri nesneleri değiştirme güçleri vardır. Tıpkı beklenmedik yönden esen güçlü bir rüzgar gibi bir anda her şeyi karıştırabilirler. Kelebek insanları bedensel ruhsal ve duygusal olarak sürekli hareket halindedirler. Yaşam enerjileri onları, rüzgar gibi sarar ve yeni düşünceler, duygular getirir. Ancak hızlı ve ani enerji akımları nedeniyle ilgilendikleri konulardan birini gerçekten yakalamaları bazen zor olur. 

FIRTINA KARTALI KABİLESİ- ATEŞ: 
Fırtına kartalı kabilesinden olan insanlar her zaman güneşin parlak ışığına bürünmüş gibidirler. Ateş ve güneş gibi onlar da dokundukları ve ilişki kurdukları her şeyi aydınlatır, temel unsurlarına kadar iner, bunların üstüne gerçekten değerli olanı yeniden yaratırlar. İçlerindeki enerji hiç sönmeyen bir ateş gibi yanar, durur ve çevrelerindekileri de etkiler. Yarattıkları değişiklikler, içlerindeki çekirdeğin gücünden gelen değişikliklerdir. Herhangi bir şeyi değiştirebilmeleri için, o şeyin onların ışıklarının erişebileceği bir yerde bulunması yeterlidir. Fırtına kartalı insanları eylemcidir ve her zaman uğraş verebilecekleri yeni alanlar ararlar. Doğru yolu seçmek için hep içlerindeki ateşin gücüne başvururlar. İç güdüleri çok kuvvetlidir ve bundan yararlanmasını da iyi bilirler. 

k%25C4%25B1z%25C4%25B1lderili-astrolojisi.jpg

KABİLELERDE DÖNEMLER 

TOPRAĞIN YENİLENME DÖNEMİ ( YABANKAZI ): Kuvars, gücün simgesi olan bir taştır. Yabankazı insanları kuvars kristalinden, yaşamla ilgili her şeyi açık ve berrak bir biçimde kavramayı ve evrenin tüm enerjisini kendi içlerinden geçirip iletebilme yeteneklerini öğrenebilirler. Yabankazı insanların bitkiler alemindeki totemi, yeryüzünün en eski ve en sık rastlanan ağaçlarından biri olan kayın ağacıdır. Yabankazı insanlarının kayın ağacı gibi görkemli, eski gelenekleri ve unutulmuş bilgelikleri yansıtan bir görünümleri vardır. Yabankazı insanları, doğal enerji akışını önleyen zehirli maddelerden kurtulmak için kayın ağacından hem somut, hem de soyut biçimde yararlanabilirler. Tıpkı kayın ağacı gibi, çevrelerindeki havayı gereksiz titreşim ve sarsıntılardan korurlar, ancak bunun ön şartı her şeyden önce kendi enerji akımlarının düzgün olmasıdır. Bu burcun insanlarında genelde sindirim sistemi rahatsızlığı görülür. Yabankazı insanları tıpkı totemleri gibi uzun uçucudurlar ve ruhsal alanda uzun yollar aşabilirler. Bu nedenle içlerinde büyük güçler biriktirirler. Kaplumbağa kabilesinden oldukları için nesnel dünyaya çok bağlıdırlar. Yabankazı insanlarının rengi, kar rengi olan beyazdır. Beyaz, bu totem insanlarının ulaşmak için çaba gösterebilecekleri en yüksek gelişim düzeyini simgeler. Yabankazı insanları ağaçkakan insanları ile bütünleşir. En iyi anlaştıkları kişiler kendileri gibi kaplumbağa kabilesinden olan kunduz ve bozayı insanlarıdır. Kurbağa kabilesinden puma ve yılan insanları da iyi anlaştıkları burçlardandır. 

DİNLENME VE ARINMA DÖNEMİ ( SU SAMURU ): Bu burcun insanları, madenleri gümüş gibi, herkes tarafından sayılan ve sevilen insanlardır. Tıpkı gümüş gibi yumuşak huylu insanlardır. Gümüş renginin birçok sihirli özelliği olduğu söylenir. Bedenle ruhu birbirine bağlayan şeyin, gümüşi bir kordon olduğuna inananlar vardır. Bazı dinlerde, gökyüzünde altın bir tabaka, onun üstünde ise gümüş bir tabaka bulunduğuna ve gümüş tabakanın aşkın en ince titreşimlerini simgelediğine inanılır. Su samuru insanlarının gizemli yetenekleri olduğu söylenir. Bu burcun insanlarının sezgileri çok güçlüdür. Su samuru insanlarının bitkiler alemindeki totemi telli kavaktır. Su samuru insanları telli kavaktan, kendilerine yumuşak ve uyumlu bir şekilde gelen uyarıları, tıpkı kavağın yaprakları gibi hafif ve tatlı bir ezgiyle çevrelerine yaymayı öğrenebilirler. Totemleri ayrıca tüm rüzgarlara göğüs germeyi ve rüzgar ister alçaktan, ister yüksekten essin, her koşulda kırılmadan esnemek yeteneklerini fark etmelerine yardım edebilir. Kelebek ailesinden olmaları, su samuru insanlarının olumlu özelliklerini daha da artırır. Bu burcun insanları, totemleri gibi sıcak yürekli, yumuşak ve sevecen birer ana babadırlar. Su samuru insanları hemen herkesle çok iyi uyum sağlarlar. Özellikle mersinbalığı insanlarıyla bütünleşirler. Kendileri gibi kelebek kabilesinden olan geyik ve karga insanlarıyla da çok iyi anlaşırlar. Fırtına kartalı kabilesinden olan ala doğan ve wapiti insanları da iyi anlaştıkları burçlar arasındadır. 

BÜYÜK FIRTINALAR DÖNEMİ ( PUMA ): Firuze taşında birçok gizemli gücün saklı olduğu söylenir. Puma insanları da taşları gibi birçok olağanüstü güce sahiptirler. Bu insanlarda bir tür doğal ilaç hazinesi saklıdır ve onun yardımıyla yaşamın ve evrenin çeşitli gizemlerini çözebilirler. Puma insanlarının bitkiler alemindeki totemi, şifalı bir bitki olan sinirotudur. Puma insanlarının uğur rengi firuzedir. Mavi, göğün ve duygusal isteklerin simgesidir. Arayış içinde olan, duyguları güçlü, kendi kendisiyle mücadele eden ve melankoliye yatkın bir insan rengidir. Lekesiz saf bir mavi, çıkarsız, sanatsal ve ruhsal duyguların simgesidir. Doğru yolu arayan bir insanın rengidir mavi. Totemi puma olan insanların bu soylu hayvana benzeyen birçok özellikleri vardır. Bu insanlar da, sık sık çevrelerince anlaşılmadıkları duygusuna kapılarak kendi düşünce ve ruh dünyalarının doruklarına çekilirler. Kurbağa kabilesi insanları, duyguların nehir gibi değişen akımını sürekli algılarlar. Kurbağa kabilesinden olmalarının olumlu yanı, evrenin yaratıcı ve birleştirici güçlerini bilmeleri, onlarla birlikte akabilme yeteneğine sahip olmalarıdır. Puma insanları, bozayı insanlarıyla bütünleşirler. Kurbağa kabilesinden olan ağaçkakan ve yılan insanlarıyla iyi anlaşırlar. Kaplumbağa kabilesinden kunduz ve yabankazı insanları da iyi anlaştıkları burçlar arasındadır. Geyik insanlarına dikkat etmelidirler. 

AĞAÇLARIN ÇİÇEKLENME DÖNEMİ ( ALA DOĞAN ): Opal, umut sembolü sayılır, üstünde bu taşı bulunduranların görünmez olacağına inanılırdı. Ala doğan insanlarına, taşları gibi, sözcüğün somut ya da anlamıyla sıcak ve sürekli bir gerilim olduğu yerlerde rastlanabilir. Bu burcun insanları sıcağı ve güneşi severler. Yoğun hareket olan yerlerden, ruhsal, fiziksel duygusal enerjilerinin böyle yerlerde zorlanmasından hoşlanırlar. Ala doğan insanları tıpkı taşlar gibi, ufukta beliren her yeni düşünce için bir umut kaynağıdırlar. Düşünceleri yaşama geçirmekte bir katalizör rolü oynarlar. Ala doğan insanlarının bitki totemi yabani hindibayı hemen herkes tanır. Ala doğan insanları daldan dala atladıkları için, yabani hindiba gibi her yerde belirmek huyları vardır. Ala doğan insanlarının yaşam alanı gökyüzüdür. Doğuştan gelen bir iyimserlikleri, güçlü bir istemleri, işleri istedikleri biçime getirme konusunda korkunç bir dirençleri vardır. Ala doğan insanlarının uğur rengi sarıdır. Bu renk, onların aydın niteliklerini kullanmalarına ve düşüncelerini bilgiye dönüştürmelerine yardım eder. Aynı zamanda karşılaştıkları insanlara ve nesnelere karşı açık olmalarını sağlar, yapılarından gelen neşe, sağlık ve ruhsal iyimserliklerini daha da güçlendirir. Doğuştan arkadaş yanlısı ve iyi geçinilen kişiler oldukları için, hemen herkesle çok kolay anlaşabilirler. Ancak kendileri gibi fırtına kartalı kabilesinden Mersinbalığı ve Wapiti insanlarıyla daha çabuk dost olabilirler. Kişisel bütünleşmelerini karga insanlarında bulurlar. 

KURBAĞALARIN DÖNÜŞ DÖNEMİ ( KUNDUZ ): Krisokol mavi parlaklığı ve topraksı görünüşü nedeniyle, yeryüzü ve gökyüzü güçlerini birleştiren bir taş olduğu inancı yaygındır. Kunduz insanları maden totemlerinden, yeryüzü ve gökyüzü güçlerini birleştirmeyi öğrenebilirler. Kunduz insanlarının bitki totemi yalnızca Kuzey Amerika'da görülen mavi kamass çiçeğidir. ( quanash ) Mavi kamass çiçeği, yalnızca güzelliğiyle değil, dengeli bir besin kaynağı olarak da yüzyıllar boyunca Kızılderililerin yardımcısı olmuştur. Kunduz insanları totemleri gibi yakınlık kurdukları insanları ve nesneleri dengelerler. Kendi kökleri çok derinlere uzandığı için, insanlara ve projelere sağlam bir dayanak oluştururlar. Herkese yaşam gücü ve tadı verirler. Kunduz insanlarının rengi, derin mavidir. İçten gelen bir barış özlemini, mutluluktan kaynaklanan fiziksel ve ruhsal hoşnutluğu, huzuru simgeler. Bu burcun insanları, totemleri gibi, rahatları, huzurları ve güvenlikleri için, çevrelerini güçlü bir biçimde değiştirirler. Kunduz insanları yılan insanlarıyla bütünleşirler. Kaplumbağa kabilesinden yabankazı ve bozayı insanlarıyla da iyi anlaşırlar. Kurbağa kabilesinden puma ve ağaçkakan insanları da iyi anlaştıkları burçlar arasındadır. 

MISIR EKİMİ DÖNEMİ ( GEYİK ): Yosunlu akik iyileştirici gücü olan bir taştır. Geyik insanları, kullanmayı ve geliştirmeyi öğrenirlerse taşları gibi iyileştirici güçlere sahiptirler. Taşları gibi çevrelerindeki insanların gözünü ve gönlünü okşayan bir etki yaratırlar. Geyik insanlarının bitki totemi olan civan perçemi, güzel görünüşlü, yararlı, çok kullanışlı ve verimli bir bitkidir. Civanperçemi gibi bu burcun insanları da, çok yönlü yararlı, yaşadıkları dünyaya neşe, güzellik saçmak isteyen kişilerdir. Totemleri gibi onlar da birlikte çalıştıkları insanların gözlerinin açılmasına, çevreyi daha iyi kavramalarına yardımcı olurlar. Kelebek ailesinden olmaları uçarı özelliklerini daha da güçlendirir. Geyik insanlarının rengi beyaz ve yeşildir. Bu beyaz, her olanağa ve değişime açık olan boşluğun henüz biçimlenmemiş şeylerin beyazıdır. Tıpkı beyazın gökkuşağının tüm renklerini içermesi gibi, geyik insanları da içlerinde sayısız olanak taşırlar. Yeşil, doğanın, iyileşme ve yenilenmenin yeşilidir. Geyik totemin insanları, akıllı, araştırıcı ve yaratıcı kişilerdir. Bu burcun insanları her burçtan insanla kolayca anlaşabilir. Kendileri gibi kelebek kabilesinden olan karga ve su samuru insanlarıyla ve fırtına kartalı kabilesinden olan ala doğan ve mersinbalığı insanlarıyla daha iyi anlaşırlar. Fırtına kartalı kabilesinin üçüncü temsilcisi olan Wapiti insanlarıyla bütünleşirler. 

BOL GÜNEŞLİ GÜNLER DÖNEMİ ( AĞAÇKAKAN ): Kırmızı akik yürekten gelen sevginin ve aşk ilişkisinin simgesiydi. Üzerinde bu taşı bulunduranların yüreklerinin sağlam, duygularının tüm sevgilere açık olacağına inanılırdı. Ağaçkakan insanları, taşları gibi çevrelerini ve özellikle evlerini süsleyip döşemek isterler. Taşları gibi yeni düşünce ve duygulardan çabuk etkilenirler. Ağaçkakan insanları taşları gibi sözcüğün soyut ve somut anlamında kanla ilişkilidirler. Ağaçkakan insanlarının bitki totemi, yabangülüdür. Bitki totemlerinden, yaşam enerjileri düzgün aktığı sürece, çok çeşitli olanaklara sahip olduklarını öğrenebilirler. Güller gibi onlar da güzel insanlar olabilirler ve hem güzel hem yararlı olarak diğer insanları etkileyebilirler. Ağaçkakan insanlarının rengi pembedir. Bu henüz olgunlaşmamız bir pembe, ya da evrensel aşkın pembesi olabilir, bunun türü o insanın gelişme düzeyine bağlıdır. Ağaçkakan insanlarının taşkın duygusallığı, kurbağa kabilesinden oldukları için daha da yoğundur. Bu burcun insanları tıpkı totemleri gibi yaşam içinde diledikleri şarkıyı çalıp söylemelidirler. Ancak özledikleri ezgiyi çalacak dengeye kavuşmak için, her şeyden önce korunaklı bir yuvaya gereksinimleri vardır. Ağaçkakan insanları kendileri gibi kurbağa kabilesinden olan puma ve yılan insanlarıyla iyi anlaşırlar. Kaplumbağa kabilesinden olan bozayı kunduz insanlarıyla iyi bir uyum sağlarlar ve yabankazı insanlarıyla bütünleşirler. 

BÖĞÜRTLENLERİN OLGUNLAŞMA DÖNEMİ ( MERSİN BALIĞI ): Mersinbalığı insanlarının ikinci totemi dünyanın en sert madenlerinden olan demirdir. Tıpkı madenleri gibi birçok çeşitli ve değişik görünümlerde rastlanabilir, ama hepsinin kolayca fark edilen bazı ortak özellikleri vardır. Mersinbalığı insanları gröna gibi genellikle iyi yürekli, duyarlı kişiler olarak dikkati çekerler. Bu insanların soylu, cinsel enerjilerinin güçlü olduğu söylenir. Maden totemleri gröna dan bu enerjiyi dengede tutmasını öğrenmelidirler. Bu insanların demir toteminden gelen belli bir sertlikleri, aynı zamanda yaşamda kazandıkları deneylerle sertleşme yetenekleri vardır. Bitki totemi, çilekgillerin seçkin ve sevilen bir temsilcisi olan ahudududur. Mersinbalığı insanlarının topluluk içinde göze çarpma ve sevilen kişi olma özellikleri bitki totemlerinin etkisiyle daha da güçlenir. Bu insanların çevreye yaydıkları izlenimle, dış görünüşlerinin altında gizlenen şey bambaşkadır. Mersinbalığı insanlarının uğurlu rengi, olgunlaşan ahududuların, değerli gröna taşının kırmızısıdır. Bu renk büyük bir fiziksel enerjinin yaşamla dolup taşan güçlü bir sistemin ve doğal güçlerin simgesidir. Mersinbalığı insanları genellikle bunların tümüne sahiptirler. Kırmızı renk, bu burcun insanları için hem bir onay, hem de bir uyarıdır. Hayvan totemleri gibi mersinbalığı insanları da bulundukları her suda egemenlik kurmak isterler. Bu burcun insanları, su samuru insanlarıyla bütünleşirler. En iyi anlaştıkları burçlar, kendi kabilelerinden olan ala doğan ve Wapiti insanlarıdır. Kelebek kabilesinden olan karga ve geyik insanlarıyla da iyi anlaşırlar. 

HASAT DÖNEMİ ( BOZAYI ): Ametist, sağlıklı insan mantığının, adaletin ve cesaretin simgesi olarak görülür. Bu ayda doğan insanların zekası, diğer aylarda doğanlardan daha keskindir. Ametist gibi onlar da kendilerini ve arkadaşlarını alkolizm, kötümserlik gibi aşırılıklardan koruyabilirler. Taşları gibi başkalarının ruhsal dengelerini bulmalarına, iç ve dış güçlerinin uyum sağlamasına yardımcı olurlar. Bu totemin insanlarının rengi erguvandır. Bu renk, insanı evrenin yaşamsal ve yaratıcı güçlerini tümden kavramaya götürebilen inancın, ruhsal acı ve aydınlanmanın rengidir. Hem deneyden geçmiş bir idealizmi, hem de ruhsal alanı simgeler. Bozayı insanları bu renkten, aydınlanmanın doruklarını ve tırmanırken önlerine çıkabilecek derin çukurları öğrenirler. Bozayı insanları çok eylemci ve gerçekçi kişilerdir. Bu özellikleri kaplumbağa kabilesinden oldukları için daha da güçlüdür. Bu insanların bitki totemi, insan yüreğinin ince titreyişine benzetilen, zarif bir orman çiçeği olan menekşedir. Bitkileri gibi onların da, çevrelerindeki insanların düşünce dünyalarının gizli derinliklerine sızabilme özelliği vardır. Bozayı insanları kışın, totemleri gibi daha yavaş bir tempoya girerler. Bozayı insanları kendileri gibi kaplumbağa kabilesinden olan yabankazı ve kunduz insanlarıyla ve kurbağa kabilesinden olan ağaçkakan, yılan ve puma insanlarıyla iyi anlaşırlar. Puma insanlarıyla bütünleşirler. 

YABAN ÖRDEKLERİ DÖNEMİ ( KARGA ) : Tüm jasper taşlarının sahibine bereket getirdiği ve bu taşlarda hem toprak enerjisinin bulunduğu, hem bu enerjiyi çektiği inancı yaygındır. Karga insanları, taşları gibi o andaki durumlarına, havalarına göre çok değişik biçimlerde görünebilirler. Jasper gibi çok değişik mistik özellikler taşırlar. Jasper gibi aranır ve sevilirler, çünkü çok candan insanlardır. Karga insanları, yapıları ve kelebek kabilesinden olmaları nedeniyle, toprak enerjisini özümsemeye, toprakta daha iyi kök salmaya uğraşmalıdırlar, böylece yaşamdaki görevlerini daha iyi yerine getirebilirler. Karga insanlarının uğur rengi olan kahverengi, yaz boyunca süren gelişme döneminde bütün varlıklara güç veren, şimdi yaklaşan dinlenme ve arınma dönemine hazırlanan sonbahar toprağını simgeler. Bu renk, insanların toprağın ve soyut alemin güçlerini kendi benliklerinde birleştirmelerine yardımcı olur. Kök salmanın ve bu dünyada kararlı bir biçimde davranırken, öte yana geçerek daha yücelere ulaşmaya hazırlığın rengidir. Bu burcun insanlarının bitki totemi olan sığırkuyruğu çiçeği çok yönlü ve şifalı bir bitkidir. Bitki totemlerine bakarak karga insanları çok yönlü ve yararlı yeteneklerini, her zaman hareketli olma ve kendini değiştirme özelliklerini öğrenebilirler. Karga totemi çelişkinin simgesidir. Karga insanlarının duygu dünyası da bu çelişkilerin benzersiz bir örneğidir. Karga insanları totemleri gibi son derece temkinlidirler. Karga insanları kelebek kabilesinden olan su samuru ve geyik insanlarıyla iyi anlaşırlar. Fırtına kartalı kabilesinden olan ala doğan, mersinbalığı ve wapiti insanları da iyi anlaştıkları burçlar arasındadır. Fırtına kartalı kabilesinin kanatlı temsilcisi ala doğan insanlarıyla bütünleşirler. 

İLK SOĞUKLAR DÖNEMİ ( YILAN ): Bakır madeni dünyanın her yöresinde bulunur. Malakitin her türlü enerjiyi, bu arada psişik enerjiyi özümseme gücünü artırdığı öne sürülür. Yılan insanları taşlarından, ilişki kurdukları şeyleri dönüştürme yeteneğini öğrenebilirler. Bakır gibi yılan insanları da bulundukları alanlarda değişim yaratma özelliğine sahiptirler. Bu insanların malakit gibi özel ruhsal güçleri vardır. Ruhsal seslere karşı çok duyarlıdırlar, en ince enerji biçimlerini bile algılayabilirler. Ruhsal alanda güçlü bağları olduğu için nesnel özeleştiri onlar için kaçınılmazdır. Yılan insanlarının bitki totemi devedikenidir. Bu bitkinin iç organları güçlendirdiğine her türlü ağrı ve acıyı kestiğine de inanılırdı. Yılan insanları bitkileri gibi ruhsal duygusal olarak inanılmaz yüksekliklerle derinlikleri yaşayabilirler. Yılan insanları devedikeninden toprağa sımsıkı bağlanmayı öğrenebilir. Yılan insanlarının uğurlu rengi turuncudur. Batan güneşin parlak turuncusu olan bu renk, deneyle ya da öğrenimle elde ettiği bilgileri kullanmayı, beceren canlı ve aydın kişilerin simgesidir. Bu renk, o insanların ruhsal ve bedensel alanı kavrayıp, üstün mantığını, daha alt düzeydekileri yönlendirmede kullandığını gösterir. Aydın yapılı olan bu kişiler yaşamı ve yaşamın öğrettiği dersleri gözlemleyerek gerek kendi yaşamlarında, gerekse başkalarına yardımcı olurken kullanabilirler. Kurbağa kabilesinden olmaları, hırçınlıklarını biraz yumuşatır, aydın yönlerinin engellendiği bazı duyguları tatmalarını sağlar. İlk soğuklar ayında doğan insanlar, totemleri gibi gizemli bir havaya bürünme eğilimindedirler. Başkalarına açılmaları için çok zaman gerekir ve açılsalar bile yine de en derin duygularını kolay kolay açıklayamazlar. Yılan insanlarının en iyi anlaştıkları burçlar aynı kabileden olan puma ve ağaçkakan insanlarıdır. Kaplumbağa kabilesinden olan yabankazı kunduz ve bozayı insanlarıyla de iyi anlaşırlar. Kunduz insanlarıyla bütünleşirler. 

KARLI GÜNLER DÖNEMİ ( WAPİTİ ): Wapiti insanlarının madeni olan obsidiyen " volkan camı " olarak da bilinir. Obsidiyen'in temel maddesi toprak ananın bağrında yattığı için bu taşın, insanları toprak enerjisine bağlayan bir güç taşıdığına, bu güce saygı duymayı ve yararlanmayı öğrettiğine inanılır. Wapiti insanları taşları gibi parlak, saydam yapılı kişilerdir. Yeni bir işe, yeni bir duruma alışmakta zorluk çekerler. Wapiti insanları taşları gibi başkalarının düşüncelerini okuma yeteneğine sahiptirler. Çevrelerindeki insanları, nesnel ve ruhsal her alanda, hissettikleri tehlikelere karşı korurlar. Wapiti insanlarının bitki totemi iğne yapraklı ağaçlardan bir tür olan karaçamdır. Wapiti insanları ağaçları gibi yumuşak ama güçlüdür. Wapiti insanlarının uğurlu rengi yeryüzünü örten gecenin siyahıdır. Gecenin siyahı, her şeyi yeniden doğurabilecek, her şeyi gizleyen ve örten siyahtır. Bu siyah aracılığıyla Wapiti insanları içgüdülerinin ve varlıklarının derinliklerinden gelen bilgileri yüzeye çıkararak yaşamlarına yön verebilirler. Onların siyahı, zamanın önünde giden, tüm gizemleri açıklayabilecek siyahtır. Bu burcun insanları totemleri gibi soylu bir izlenim yaratırlar. Gururlu ve dik bir duruşları, saygı ve sevgi uyandıran bir havaları vardır. Totemleri gibi bu insanlar da, ruhsal alanlarda ve diğer konularda yükseklere tırmanmak için uğraşırlar. Wapiti insanları fırtına kartalı kabilesinin diğer üyeleri olan ala doğan ve mersinbalığı insanlarıyla anlaşırlar. Kelebek kabilesinden olan su samuru, geyik ve karga insanları da iyi anlaştıkları burçlardır. Geyik insanlarıyla birbirini bütünlerler. 

Bu konuyu yazdır

  Burçların Zeka Türleri
Yazar: Magnetho - 14-09-2017, Saat: 15:51 - Forum: Astroloji - Yorum Yok

Koç-Boğa: Bedensel - Kinestetik Zeka
Nesneleri idare etme yeteneği ve çeşitli fiziksel yetenekler sağlar. Bu zeka, zamanlama ve akıl-beden birlikteliğiyle yapılabilecek işlerde ustalık verir. Atletler, dansçılar, cerrahlar, zanaatkarlar iyi gelişmiş bir bedensel kinestetik zeka sergilerler.

İkizler: Dilbilimsel Zeka
Sözcüklerle düşünmek ve dili karmaşık anlamları kavramak ve ifade etmek için kullanmayı sağlar. Dilbilimsel zeka, şairlerin, roman yazarlarının, gazeteclerin ve etkili konuşmacıların paylaştığı zeka türüdür.

Yengeç, Terazi ve Balık: Kişilerarası Zeka
Diğer insanları anlama ve onlarla etkili bir şekilde iletişim kurmayı sağlayan zekadır. Etkili sözel ve sözel olmayan iletişimi kapsar. Bu zeka türüne sahip kişiler, insanlar arasındaki farklılıkları farkedebilirler, onların ruhsal durumlarına karşı duyarlıdırlar.

Aslan: İçsel zeka
Kendini anlayabilme, başkalarının düşüncelerini ve duygularını anlayabilme yeteneği verir. Bu bilgilerle birinin yaşamını planlayabilirler ve yönlendirebilirler. İçsel zeka sadece kendini anlamayı değil insanları da anlamayı içerir.

astroloji.jpg

Başak ve Oğlak: Mantıksal - Matematiksel Zeka
Hesaplama, ölçme, önermeleri ve hipotezleri değerlendirme ve matematiksel işlemleri uygulama zekası. Bu zeka, ilişkileri ve bağlantıları algılama ve soyut, sembolik düşünebilme yeteneği verir. Dizgisel mantık yeteneği, tümevarım ve tümdengelim görüş planlarıyla düşünmeyi sağlar. Matematikçiler, bilim adamları ve dedektiflerde bu tür zeka vardır.

Akrep: Konumsal Zeka
Üç boyutlu düşünmeyi sağlar. Temel yeteneği zihinsel imgeleme, konumsal mantık, imge manipülasyonu, grafik ve artistik yetenekler ve aktif imgeleme yeteneği verir.

Yay ve Kova: Varoluşsal Zeka
İnsanın varoluşu, hayatın anlamı ve ölüm gibi derin konularla uğraşma yeteneği sağlar. Merak ve geniş fikirlilik verir.

neurolove.me 'den alıntıdır

Bu konuyu yazdır

  Negatiften arınmak için Thorn Çalışması
Yazar: Magnetho - 14-09-2017, Saat: 15:45 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM - Yorum Yok

Düşmanlıklardan ve negatif enerjilerden korunmak için rune sembollerinden ” Thorn ” u kullanabilirsiniz. Bu sembolle çalışırken dikkatli olmalısınız bilinçsiz kullanılacak bir sembol
değildir. Diğer sembollerle meditasyon yapılabilir ama bu sembolle yapılması önerilmez.

Sembolünüzü bir kağıda çizin rengi önemli değildir. Daha sonra kağıdın altına ” Kozmik korunma talep ediyorum ve iyi olan herşeyi sevgiyle besliyorum” yazın. Niyetinizi yazdıktan sonra eğer biliyorsanız sembole biraz reiki verin. Hangi enerji sistemiyle çalışıyorsanız onunla enerji verebilirsiniz. Enerji verirken bir niyet etmenize gerek yok sadece enerjiye bağlanın, ellerinizi sembolün üzerinde tutun ve enerjinin ellerinizden akmasına izin verin. Eğer herhangi bir enerji sistemi ile çalışmıyorsanız bu adımı atlayın onun yerine sadece ” Thorn sembolünün enerjisini aktif hale getiriyorum” deyin. Arkasından kağıttan yazan niyetinizi 3 kere sesli olarak okuyun.

01.jpg

Daha sonra sembolünüzü kimsenin görmeyeceği bir yere asın eğer görülme ihtimali varsa bir dolap arkasına asabilirsiniz. Haftada bir kere sembolü elinize almanız ve yeniden reiki vermeniz yeterlidir. Eğer reiki veremiyorsanız yine ” Thorn sembolünün enerjisini aktif hale getiriyorum” deyin. Arkasından kağıttan yazan niyetinizi 3 kere sesli olarak okuyun.

Yine bu sembolü kullanarak size başka bir korunma çalışması öğreteceğim Thorn sembolünün taşı akik taşıdır ve bir akik taşı almanızı bir gece toprağa yada tuzlu suya koyarak temizlemenizi daha sonra bu sembolü parmağınızla akik taşının üzerine sembolik olarak çizmenizi öneririm. Taşı elinizde tutun ve parmağınızı sanki kalem gibi kullanarak taşın üzerine taşa dokunmadan havadan sembolü çizin. Daha sonra içinizden yada sesli olarak ” thorn sembolünü akti hale getiriyorum ve bu taşa enerjisini kayıt ediyorum” deyin. Bu işlemi 3 kere yapın yani sembolü 3 kere çizin ve aynı şeyleri söyleyin daha sonra bu taşı üzerinizde bulundurun. Bu taşın enerjisi düşmanları ve kötülükleriuzaklaştıracaktır. Taşınızı haftada bir kere aynı şekilde temizlemeniz ve aynı işlemleri baştan yapmanız gereklidir. Taşa kimse dokunmasın birisi dokunursa yeniden temizlemek ve aynı işlemleri yapmak gerekir. Özellikle akik taşı kullanmalısınız başka bir taşta aynı etkiyi elde edemezsiniz. Akik turuncu olmalıdır.

Alıntıdır..
Berna Özcan Demir

Bu konuyu yazdır

  Niyetleri Gerçekleştirmek,Hükmetmek ve Yaratıcı Gücü Aktive Etmek
Yazar: Magnetho - 14-09-2017, Saat: 15:42 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Bu çalışma da niyetleri evrene bildirme, hükmetme, özellikle maji içinizdeki yaratıcı gücü aktivite etmek için yapacağınız en ideal bireysel çalışmadır.

Bu çalışma hiçbiryerden alıntı değildir şimdiye kadar okuduğum kitaplardan edindiğim bilgilerden derlediğim topladığım ve birazda kendimden kattığım bir çalışmadır. Reiki ve benzeri niyet enerjileri ile uğraşanlar,enerjileri yönlendirebilenlerde(daha önce bu sitede yapılan enerjileri yönlendirme inisiyasyonu başlığı altında yapılan çalışmaya katılanlarda) daha etkili olabileceğini düşünüyorum Ama bu çalışma için böyle bir ön koşul yok.

Çalışmanın Aşamaları;
A)Çakra meditasyonu 
B)Svadistana(Altkarın )Çakrayı aktivite etme
C)Elementlerin enerjisine bağlanma
D)Büyücü arketipini kullanarak,hükmetme ve yaratıcı gücü aktivite etme

A)Çakra meditasyonu
Bu çalışma için özel bir önerim yok çalışma öncesi imgeleme ve nefesle çarka renklerini imajine ederek çarka meditasyonu yapabilirsiniz 

B)Svadistana çakrayı aktivite etme 
Çakra meditasyonu yaptıktan sonra svadistana çakrayı aktivite etmeye geçeceğiz.Bu çalışmadaki asıl amaç niyetleri , isteği evrene gönderme ve yaratıcı gücü aktivite etme olduğu için yaratıcılık çakrası olan svadistana çakrayı kullanacağız.Bu çakraya cinsel çarka,sakral çarka ya da alt karın çakrası,kutsal pleksüs ya da lotus da derler.Bu çarka aynı zamanda avuç içleri ile ilgilidir.Bu çalışmada bu çakranın arzu, niyet ve en önemlisi yaratıcılık özelliğini kullanacağız.

Şimdi çarka meditasyonunu yaptıktan sonra tekrar meditatif konuma geçin.Svadistana çakranın olduğu yerde karınaltında(göbek deliğinin iki parmak altında) turuncu bir enerji topu hayal edin ve gittikçe daha da parlaklaştığını imgeleyin(Bu çalışmayı yaparken nefes almayı unutmayın özellikle diyafram nefesi) Hatta bu çalışmaya ek olarak şu mantrayı da ekleyebilirsiniz;tam bu çakraya odaklanmışken Shaddai El Chai(Telafuzu:Şah-day El-Hay)-(Burada “H”gırtlaktan)-(mantrayı kullanmak zorunda değilsiniz)

Mantrasını zikredebilirsiniz zikir sayısı yok enerjiyi o bölgenizde hissedince belirli bir aşamadan sonra bırakabilirsiniz.

Şimdi asıl çalışmaya geçelim;
Önünüze hiç kullanılmamış olan rider waıte destesinin Büyücü kartını önünüze koyun.Ve kartı iyice inceleyin karta dikkat ettiğinizde büyücünün önünde bir masa vardır.Bu masanın üzerinde her bir elementi sembolize eden tarot kartı sembolleri vardır;asa-ateş,kupa-su,kılıç-hava,tılsım-toprak.

Tıpkı karttaki gibi her elementin doğasıyla enerjisiyle empati kurmaya çalışın. Şimdi sırasıyla(sırasıyla diyorum çünkü ezoterik kaynaklarda böyledir;önce ateş sonra su ve sonra ateş ve su bir araya geldi hava oluştu ve sonra toprak)

C)Elementlerin Enerjisine Bağlanma

-ATEŞ

Doğu ezoterizminde akaşadan doğan ilk element ateştir.Ateş size bu çalışmada rehberlik sağlayacak

Ateşin ilk element olması ve Büyücü kartı numarası nın “1” olması çok da tesadüf olmasa gerek (burada Büyücü kartı doğrudan ateş elementi ile ilgilidir demiyorum sadece 1 sayısının ve ateş elementinin liderlik özelliği ile bağdaştırmak istedim.)

Yanan bir alev topu imajine edin eğer imajinasyonda zorlanıyorsanız yanan bir şömineyi imgeleyebilirsiniz.Yalnız burada önemli olan şöminenin yükselen alevlerine ve sıcaklığına odaklanıp “hissederek imgeleme” dir.Hissederek imgeleme diyorum çünkü bu tarz çalışmalardaki başarınız bu ikilinin birlikte çalışmasına bağlı.Bu elementin vücudumuzla bütünleştiği yer tam göğüs kafesinin bittiği yerde bu enerjiyi hissederek imgeleyebilirsiniz.Çalışma aşamasında veya çalışmayı bitirdikten sonra vücudunuzun bu bölgesinde ani bir sıcaklık hissi uyanabilir.

IntentionMission.jpg

-SU
Şimdi sırada su elementindeyiz.Bu çalışmada temiz bir ormanda nehre akan şelalenin sesini ve nehri hayal edebiliriz.Burada izleyeceğimiz duygular ateş elementinin aksidir.Ateş elementinde sıcaklık ve genişleme varken burada soğukluk ve büzülme söz konusudur.Şimdi nehrin su sesine odaklanaın(akan su sesi) ama akan şelaleyi imgelelmeyin(akan şelaleyi imgelemeyin diyorum çünkü suyun aktif değil durağan enerjisi olduğu için)Nehrin durağan suyunu imgeleyin.Buradaki saflığı ve masumiyeti, hayati enerjiyi,su içerkenki ağzınızın hissettiği ferahlığı,etkin ve yapıcı oluşunu, en önemlisi suyun duygularınızı temsil ettiğini hissederek imgeleyin.Daha sonra bu enerjiyi vücudunuzla bütünleştirmek için;vücudunuzda güneş sinirağı bölgesinden karın bölgesine,üreme organlarının bulunduğu yere ve apış arasına doğru olan bu bölgelerde suyun enerjisini hissederek empati kurmaya çalışın.
Bu çalışmayı yaparken ya da yaptıktan sonra ateş elementinin aksine yatıştırıcı etki, hafiflilik ve serinlik hissedebilirsiniz.

Bu yapılan çalışmalarda en önemli unsurlar ateş ve su elementleriydi. Diğerleri bunlar üzerine inşa edilecektir(suyun karınaltı çarka ile ilişkili olması, ateşin arzu ve niyetlerin,liderliliğin sembolü olmasından dolayı)

-HAVA
Doğu ezoteriminde akaşadan çıkan 3.element ise havadır.Hava, ateşin ve suyun bir araya gelmesinden oluşmuştur.Günlük hayatta yanan ateşin üzerine su dökülmesiyle çıkan cos sesi ve buharı düşünebilirsiniz.Burada nötrlülük söz konusu etkin ve edilgen(ateş ve su) bir arada.

Hava elementinin hissederek imgeleme çalışmasında:
Ateş ve su elementinin etkileşimiyle yaratımın “harekete” dönüştüğünü imgeleyin.Ateşten sıcaklığı,sudan nemi(hafif ılık rüzgar hissi) hissetmeye çalışın.

Vücudunuzla bütünleştirmek için,yukarıda verilen imgelemeyi yaparken yoğun olarak gırtlak bölgesinde olmak üzere; boyun ön ve arkası yüz ve kaşlara kadar bu hafif ılık rüzgarı(nemlilik ve sıcaklığı) hissetmeye çalışın imgeleme yaparken talimat verdiğim bölgelere odaklanmanız yeterli.İmgelemede kolaylık olsun diye soluduğunuz temiz havayı eşzamanlı olarak hafif ılık rüzgarı hissederek imgeleyebilirsiniz.Bu çalışmayı yaparken ya da çalışmadan sonra vücudunuzun yukarıda bahsettiğim bölgelerinde ferahlık hissedebilirsiniz.

-TOPRAK
Toprak elementi ;ateş,su ve hava elementlerinin somut bir biçim kazanarak katılaşmasıdır.Çlışmada yerkabuğunun oluşumunu,yeryüzü şekillerini,toprağı(burada toprağa dokunduğunuzdaki his ve toprağın kokusu önemli)hissederek imgeleyebilirsiniz.İmajinasyonu daha da renklendirmek için,ilk canlı kolonilerinden ilk insana canlıların oluşumunu bir film şeridi gibi imgeleyebilirsiniz.Bu verilen talimatları hissederek imgelerken,vücuduzla bütünleşmesi gereken yer,apış aranızdan kalçalara, bacaklarınızda,bacakların önü ve arkası,ayakların üstü tabanı ve yanında hissetmeye çalışın.Çalışmayı yaparken ya da çalışma bittikten sonra bu bölgelerde karıncalanma özellikle ayak bileklerinde hissedebilirsiniz.Çalışama bitiminde bir çoğunuza güven,huzur ve arınılmışlık duygusu gelicektir.

Şimdi 1-2 dakika bekleyin, bedeninizi hayal edin.Vücudunuzun sistemleri ve ve biyolojinizdeki var olan elementleri bu dinginlik içinde düşünün ve kendinizin akaşayla bir olduğunu hissedin.Tam bu aşama ardından başınızın üstünde altın renkli göz alıcı bir sonsuz işaretinin varlığını hissederek imgeleyin 
Bu altın renkli kozmik ışımanın saat yönünde döndüğünü ve auranızı altın renge kapladığını imgeleyin.

Bu aşamanın paralelinde başınızın üstünde bıngıldakta herhangi bir etkileşim olabilir ama en net ifade edeceğim içsel olarak yükselme,birlikbilinci hissi ve Mesih duygusuna yakın bir his olabilir.(hissederek imgeleme aşamasında)
Ve şimdi olayın en önemli yeri ve sonlandığı aşama

D)Büyücü Arketipini Kullanma,Hükmetme ve Yaratıcı Gücü Aktivite Etme

Büyücü kartında büyücü, madde dünyasındaki isteklerini gerçekleştirmek için göklerden güç almak ister.Sizde ayakta pozisyonunuzda sağ eliniz yukarıda sol eliniz aşağıda tıpkı büyücünün pozisyonundaki gibi durun bu aşamada,altın renkli kozmik sonsuzluk ışımasının saat yönünde dönerken,düşünce ve duygu arasındaki ahengin dengelendiğini hissederek imgeleyin.Ve şimdi mümkünse diyafram nefesi alın. bu sırada çok hızlıca ayak tırnaklarınızdan altın renkli bir ışın demetinin vücudunuzdan yukarı doğru çıktığını imgeleyin yalınız bu çalışmada ışın demeti başınızın üstünden değilde havada duran sağ işaret parmağınızdan yukarı çıkıp evrene yayıldığını imgeleyin

Işın demeti işarat parmağınıza doğru aşama aşama gelirken o sırada yavaşça içinize çektiğiniz nefesi Verin.

NOT:Çalışma sırasında ellerinizi yumruk şeklinde tutun.Sadece işaret parmağı açık olacak şekilde tutun .Büyücü kartında büyücü elinde asa tutuyor.Ben asa kullanın demek istemedim asa canınızı sıkabilir asa neyden olacak?bir ağaç dalındanmı yoksa başka bir şeyden mi …gibi sorular çıkmasın diye gerek görmedim.

Bu çalışmada daha fazla başarı elde etmek istiyorsanız astrolojik olarak Merkür günü ve saatinin olumlu olduğu zamana denk getirebilirsiniz.Büyücü kartını Merkür yönetir.Çalışma sonucunda aynı zamanda büyücü kartı ile özel bir sempatiye geçmiş olacaksınız.
Umarım doğru, faydalı ve yeterli bir bilgi paylaşımı olmuştur.

Alıntıdır

Bu konuyu yazdır

  Koruyucu Meleğimizle İletişim Nasıl Kurabiliriz?
Yazar: Magnetho - 14-09-2017, Saat: 15:20 - Forum: Melek Enerjileri - Yorum Yok

Eski Dini Metinlerden Meleklerin Çıkarılması ve Değersizleştirilmesi:
Meleklerle irtibat, Allah'a şirk koşulacağı düşüncesiyle tüm dini metinlerden çoğunlukla temizlenmiştir ya da yorumlanırken üstü örtülmüştür. M.S. 745 İznik Konseyi'nde İncil'den çıkarılmıştır. (bu Konseyde papazlar oturup Hırıstiyanlıkta neyin nasıl olacağına kendi çıkar ve politikalarına göre karar vermişlerdir). Oysa ilk Hırıstiyan metinlerde melekler detaylı olarak tanımlanmış, özellikleri anlatılmış hatta bir çok yerde Cebrail'in kadın suretinde göründüğü belirtilmiştir. 

Neden Allah yerine Meleklerle İrtibat?
Allah'ın enerjisi insanın bedeninin ve ruhunun direk olarak dayanamayacağı bir güce sahiptir. Direk alınan en küçük bir mesaj bile, kişinin tüm dengesini bozar. Bu nedenle Peygamberlerin çoğuyla bile Allah direk değil, Cebrail aracılığıyla konuşur (Bu noktada "konuşmak" denilen şey, yüksek enerjetik frekansların, insanoğlu için "sese" dönüşmüş halidir). 
 
Musa :"Ya Rabbi, bana yüzünü göster" dediğinde, gelen cevap önemlidir: "Sen, beni görmeye dayanamazsın". Hepimizin bildiği gibi ilk vahyini aldıktan sonra Hz. Muhammed'in günlerce titreyip ateşler içinde yattığı, eşi Hz. Hatice tarafından aktarılmıştır.  Yani Allah'ın enerjisi, Peygamberlerin dahi direk kaldırmayacağı yoğunluktadır (bu nedenle "Allah'la konuştum" diyenler ya akıl hastasıdır, ya da konuşan onların Koruyucu Meleği yahut onları yanıltan bir başka varlıktır, Allah değil). 

Aracı Olarak Melekler:
İşte Meleküt Alemi (melekler) bu enerjiye dayanamayacağımız için, İlahi olanla, bize aracı olurlar. Yine aynı nedenle meleklerle irtibat şirk koşmak değildir, tersine hepimizin frekansına göre rehber varlıklar ve koruyucu melekler vardır. Yeterli kuvvetteyse, Allah inancınızın sarsılması zaten mümkün olmayacaktır. Onlar İlahi'den gelen Işık Elçileridir, ve onlarla irtibat, eğer istersek kesinlikle mümkündür.

Koruyucu Meleğinizle İrtibat Yolları:
Zihninizi boşaltın. Ortam az aydınlatılmış, temiz, rahat ve sessiz olsun. İsterseniz meditasyon yapın ya da derin nefesle isteğinize konsantre olun. 
 Niyetinizi belirtirken, mutlaka "İlahi olanla" ya da "Işığa frekanslı" varlıklarla irtibat isteyin. Size görünen varlığa: "İlahi misin?" diye sorun. Bu varlıklar yalan söyleyemezler. 

4GMN8dm.jpg
 
Rüyalar
Uyumadan önce rüyanızda onunla karşılaşmayı dileyin. Size yardımcı herhangi bir varlık olarak görünecektir. Ona ismini sorun. İsmini öğrenirseniz kimseye söylemeyin. Yardım istediğinizde onu bu isimle çağıracaksınız. Zihninizde ilk beliren ad, ona aittir. 

Düşünceler ve Duyular
Çekim Yasası'nı bilen herkes de bilir ki düşünceyle bir çok şeyi gerçekleştirmek mümkündür. Meleğiniz sizinle direk kulağınıza konuşabilir ya da fikirler yoluyla konuşur. Size yol gösteren bazı fikirlerin size ait olmadığını bir şekilde anlarsınız. Ani bir şekilde, bilirsiniz

Dua Etmek
Dua, niyetlerin seslendirilmiş halidir ve kendi başına bir enerjisi ve maddeye form verme yeteneği vardır. Karşılaşmak için dua edin. 

Mektup yazmak
Koruyucu Meleğinize bir mektup yazın. Hayatınızda değiştirmek istediğiniz ne varsa, istek ve niyetlerinizi belirtin ve kendisiyle karşılaşmaya hazır olduğunuzu söyleyin. 

Resimlemek
Tüm ruhani varlıklar gibi meleklerin de bir biçimi yoktur. Ona biçim veren insanoğlunun bir biçime sokma çabasıdır ya da kişinin deneyimlerine göre bir form alırlar. Siz nasıl görmek isterseniz, öyle görüneceklerdir. Işık, kanatlı bir varlık, rahibe, rahip, ak sakallı dede, derviş vb. 

Yardım istemek
İhtiyaç duyduğunuzda yardım isteyin. Niyetiniz kısa ve öz olsun. Bencil bir niyet değilse, yardım hemen gelir. 

Korkmamak
Korku onları uzaklaştırır. Korkunun da bir enerji frekansı vardır ve onları iter. Bazen ayak seslerini duyabilir, yatağınıza oturduğunu hissedebilirsiniz. Sevgi ve temiz bir kalp ile sizi korkutmamasını, ama hep yanınızda olmasını isteyin. 

Meleğinizle Çalışma ve Soru Sorma İmajinasyonu:
Bu imajinasyonu Başmeleklerle de yapabilirsiniz. Kesinlikle insanoğlu onlardan da yardım alır. Dinleri çarpıtan kişiler yıllarca böyle dediler bize: 
 
Onlar peygamberlere ve aydınlanmış kişilere gelirler. "Ben küçük ve günahkar bir varlığım, bana mı gelecekler?" diye düşünmeyin.  Gözlerinizi kapatın. Uzun, loş ışıklı, kırmızı halıların olduğu bir koridorda ilerleyin. Her yer bembeyaz ışıkla dolu. Beyaz mermer basamaklardan inin. Orada bir çok kapı var. Bir kapının üzerinde yardım istediğiniz Başmeleğin ya da kendi koruyucu meleğinizin ismi belirecek. Hazır olduğunuzda kapıyı çalın. Kapı açılıyor ve sizin imajine ettiğiniz formda meleğiniz karşınızda.  Ona bir soru sorun. Bu soru, "bu dünyadaki görevim nedir? " olabilir. "Hayatımı olumlu yönde nasıl değiştirebilirim?" olabilir. "Bu işi yapmam hayırlı mı?" olabilir. Terketmeniz ya da bırakmanız gereken şeyler olabilir. Şimdi, size bir cevap verdi. Bu cevap için teşekkür ettiniz. Kapı kapandı.  Cevap o anda, bir hediye biçiminde, bir yazı şeklinde, bir görüntü şeklinde, bir ses şeklinde gelebilir. O akşam ya da ilerleyen günlerde arkadaşınızın "bunu neden dediğimi bilmiyorum" olarak ifade ettiği şekilde olabilir. 
 
Şunu unutmayın. Bazen biz konuşmayız. Bu durum, enerjiyle ya da ruhsal konularla çalışanlarda sıklıkla olur, bazen saf ama sıradan insanlarda da olur( Zeka engelliler, küçük çocuklar gibi) Size öyle bir şey söylerler ki "mesaj" gibi kafanızda yankılanır.  Bir kaç gün bu işaretlere dikkat edin. Kültürümüzde bir laf vardır: "Söyleyene değil, söyletene bakın" diye. Emin olan söyleten bazen başkasıdır.

Alıntıdır.

Bu konuyu yazdır

  Duygusal ve Psişik Vampirlerle Nasıl Baş Edilir?
Yazar: Magnetho - 14-09-2017, Saat: 15:12 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Vampirlik virütik olan zihinsel bir programdır 

Amacımız vampirleri kazanmak yada kaybetmek değil, onları anlamak ve kendimizi korumak 

Kendinizin de vampirlik yaptığını fark ederseniz bu vampirlik yapmadığınızı düşünmenizden daha hayırlıdır. 

Yüzünüze gülüp arkanızdan konuşanlar, menfaati bitince size sırtını dönen herkes, 

Onlar sizile aynı yerde çalışırlar, entrikalarla ortalık karıştırırlar 

Hatta bu vampirler yatağınızda olabilir, bir an sevimli sevgi dolu espriler yapan bir partnerken, birden mesafeli soğuk bir yabancıya dönüşebilir... 

Vampirlerin genel özellikleri 'kişilik bozukluğu' sergilemeleridir. 

Kişilik bozukluğu bir kişinin gerçeklikten kopuk olarak kişisel deneyim ve davranış sergilemesidir. 

kişilik bozukluğu olan kişi kendini, başkalarını, ve olayları algılama ve yorumlama biçimi, duygusal tepkilerinin yoğunluğu, genişliği, tutarlılığı, uyumu, verdiği sözleri yerine getirmedeki dengesizlikleri, sınır kavramının olmaması şeklindeki davranış ve güdülerle gösterir.. 

Düşünce ve Davranış Bozukluğuna ait 11 farklı tanı belirlenmiştir, ama bunlardan 5 tanesi konumuza dahildir 

- Anti-sosyal 
- Dramatik 
- Narsist 
- Obsesif-kompulsif(saplantılı-takıntılı) 

psychic-vampire.jpg

BİR VAMPİRİN ÖZELLİĞİ NELERDİR 
- sevilmediğini, istenmediğini sanır 
- ben iyi değilim, diğerleri iyi yada diğerleri kötü ama ben iyiyim(saplantılı olarak böyle düşünür) 
- benim ihtiyaçlarım seninkilerden önemlidir 
- kurallar diğer insanlar için geçerlidir 
- hiçbirşey benim suçum değil diye düşünür 
- bazen kimsenin göze alamadığı şeyleri yapmayı göze alırlar 

VAMPİRLERİN TAKTİKLERİ 
- yanlış yönlendirme 
- karşısındaki kişinin zaaflarını tespit etmede doğal yetenek geliştirirler 
- soyutlama yani 'sana bir şey söyliyeceğim ama kimseye söyleme' gibi 
- Arzuları kullanır ve kolay empati kurar 
- Bir seçim olmayan seçimler sunar, 'ya..ya..' seçeneklerden biri imkansızdır, olumsuz sonuca ulaşma korkusunun olumsuz sonucun kendisinden daha büyük bir korku yarattığını bilir.. 

VAMPİRİN YARATTIĞI HİPNOTİK DURUMLAR 
- çok yetenekli, ilgi çekici, becerikli ve parıltılı görünür.. - onlarla konuşmak kolaydır 
- sizi anlar görünür, bazı falsolarını farketseniz bile sizi öyle olmadığına kolaylıkla ikna eder 
- konuşmasında dramatik detaylar, ünlemler kullanır ve pohpohçucudurlar 
- ne kadar ilgi çekici olsalarda tutarsızdırlar 
- konuşulan hiçbirşeyi denildiği gibi yapmaz, sınırları zorlamayı sever ve sınırlama vampir için kısıtlamadır 
- en önemli özelliği sizi öfkelendirir, ve onunla beslenirler 
- en savunmasız yerlere saldırırlar 
- her duygusal psişiktir 
- her psişik vampir- duygusal değildir 
- değişken huyludurlar, hızlıdırlar 
- ne kadar haklı olsanız doğru olsanızda kanıtlasanızda vampire onu kabul ettiremezsiniz, hatalarını ona gösteremezsiniz ve sizi ÇATLATIR... 
- çünkü o gerçeklerle yüzleşirse ne yapacağını bilemez ve korkar bu yüzden yüzleşmek istemez seni delirtir 
- çoğunlukla hayatının bir döneminde imkansız bir arzuya yönelir 
- bu uğurda herşeyi yapabilir ve herşeyini yitirebilir 
- çünkü gerçekle bağlantısını yitirmiştir 
- aşırı dedikoducudurlar, kulis yapmayı severler, gerçekmiş gibi yalan konuşabilirler, yalanları yüzlerine vurulduğunda bile algılıyamazlar, bu sizi delirtir 
- aşırı artistik olabilirler, sizi inandırabilmek için her dramı sahneye koyarlar 

VAMPİRLERDEN NASIL KORUNABİLİRİZ 
- Kuralsız oldukları için kural koyun, o zaman sızlanacaktır, ama kararlı ve iradeli olmalısınız 
- onun dramını izleyin ama içine girmeyin, oyununun kadrosunda yer almayın 
- konuşmalarından ziyade performansına bakın 
- herhangi bir konuda karşıkarşıya kaldığınızda onun dedikleri değil, objektif olanı tespit edip onunla pazarlık edin, sürece müdahale ederse karşı çıkın 
- çılgın bir fikir duyduğunuzda ayırt edin, ikinci kez sorulan bir soruya cevap vermeyin (tekrarlatmayı severler) 

DİĞER BAŞ ETME STRATEJİLERİ 
Onları ve hikayelerini tanıyın, kendi amaçlarınızı bilin. Bu kişilerin ortaya koydukları dengesizlikleri zaten farkederiz ama herseferinde düzeleceğine dair kendimizi kandırırız, ve değişeceklerini beklemek en büyük hata olabilir..Varsayımlar yapmadan nesnel gerçekliğe odaklanın... 

Sizi izole etmelerine izin vermeyin, çünkü saplantılı arzulara sahip oldukları için size 'sır' verirler, sizi en yakın dost ilan ederler ve sizi kullanırlar, akıllarındaki birşeyi kimseye söylememeniz konusunda sizi özel kılarlar, durumu farkedin ve sır kabul etmeyin, ve durumu diğer insanlarla paylaşacağınızı bildirin.. 

Onların yapmadıklarını yapın, sözlerine değil davranışlarına önem verin, sizi hipnotize edebileceğini (konuşması, dramı vs) aklınızdan çıkarmayın 

Onunla kazanamıyacağınız savaşa girmeyin, Vampirlerin tek öğrenme yolu davranışlarının sonucunu yaşamaktır.. Özellikle onu yaptıklarında ötürü KAYIRMAYIN... özellikle çocuğunuzsa iyice bu konuda kararlı ve bilinçli olun... 

Konuşmalarınızda onu yönlendirebilmek için 'ne, nasıl, ne zaman' gibi sınırları belirleyici cümleler kullanın, huysuzluklarına aldırmayın, vazgeçmeyin, kararlı olun, ana-babaysanız aranızda tutarlı olun 

kendi sınırlarınızı iyi belirleyin, bazen hiçbir müdahalede bulunmadan uzaklaşmak en iyisidir , 

PSİŞİK VAMPİRLİK VE KENDİNİ KORUMA YÖNTEMLERİ 

1- SAAT YÖNÜNDE AURA MASAJI kendinizi rahat bir pozisyona getirin ve iyice gevşetin.. Sağ elinizi mide çakranızın 2-3 santim yukarısında tutarak saatin yönünde yavaş yavaş döndürerek oluşan enerjiyi hissedin.. Kademeli olarak elinizi ve döndürüşünüzü genişleterek üst göğüs ve alt mide seviyesine kadar dönen enerjiyi hissedin.. Bir süre daha devam ettikten sonra yavaşça elinizi yana bırakarak oluşan vorteksi deneyimlemeye devam edin..

2- SAATİN TERSİ YÖNÜNDE MASAJ Aynı uygulamayı bu sefer sol elinizle başlatıp devam edin.. Her iki uygulama devam ederken aynı zamandada içsel merkezinizde güçlü bir jenaratörün devreye girdiğini ve merkezi aura bölgenizden başlıyarak bedeninizin tamamında parlak yeni bir enerjiden oluşan güçlü bir kalkan oluşturduğunuzu hissedin... 

3- YENİ ENERJİYİ KABUL ETME UYUMLAMA- OLUMLAMA Auranızda oluşturduğunuz yeni enerjiyi dengeliyebilmek için önce her iki elinizin parmak uçları ile şakaklarınıza dokunarak, varlığınızın tamamına yayılancanlı enerjiyi hissedin... Bu esnada gözlerinizi kapatarak kendi olumlama cümlelerinizi söyleyin.. Örnek; '' Ben tamamen yeni bir enerji yüklendim ve güçlendim.. Varlığımın en iç kısmı artık dengede ve uyumlu. Güçlü bir enerji kalkanı ile sarılmış durumdayım, korunuyorum ve güvendeyim'' Yöntem günlük olarak uygulandığında auradaki renkler daha canlı kılar, ayrıca kırılma yada yırtık gibi aura zafiyetleri yakın zamanda yok olurlar ve ayrıca dışardan alınan psişik saldırıların aurada bırakmış olduğu hasarı onarır... Bunların dışında 'kurşun dökme' uygulaması da en eski psişik negatif enerjiyi dönüştürme yöntemidir ve kurşun elementi auraya yapışmış olan negatif tortuları sıvı haldeyken içine hapseder ve su ile ve akabinde ateşte tekrar eritilerek negatif enerji dönüştürülür... Bu konuda daha birçok yöntem var, ama bu uygulama benim en pratik bulduğum yöntem ve gece yatağınıza yattığınızda rahatlıkla uygulıyabilirsiniz... Aklıma son anda gelen bir yöntem daha var kristal kuvars taşımak, kolye olabilir bunu reiki ile programlayıp üzerinizde bulundurun.. 

ALINTIDIR

Bu konuyu yazdır

  6.HİS GELİŞTİRME UYGULAMALARI
Yazar: Magnetho - 14-09-2017, Saat: 15:04 - Forum: 6.HİS - Yorum Yok

Bu sayfada sizlere, 6.hissinizi nasıl geliştirebileceğinizi anlatacağım. Ben, kendim denedim ve ilk günden kendimi kahin falan sanmaya başladım. (Gece uyumadan önce uyguluyoruz.)

Öncelikle boş bir kağıt ve kalem alarak; -Ne hissediyorum? -Neye ihtiyacım var? -Hayattan ne istiyorum? şeklinde sorular sorun. Sonrasında bu soruların cevaplarını diğer elinizle kağıda yazın.(Yazınız, kargacık burgacık olsa da sorun değil.)Bunu yapınca,kendinize dahi itiraf edemeyeceğiniz şeyler dökeceksiniz kağıda...

SIXTH-SENSE-HIGH-1200x748-1.jpg

Ardından, rahat bir yerde, bir yer oturun ve gözlerinizi kapatın. Tarihin değişmiş olduğunu hayal edin. Geleceği hissedin. Nasılsınız? Ne yapıyorsunuz? Mesleğiniz? Aileniz nasıl? Arkadaşlarınız, akrabalarınız, bulunduğunuz ortam nasıl?..Yalnız bunu yaparken, en önemli nokta düşünmemek, hissetmeye çalışmak gerekir.Yani, kesinlikle hiçbir şey düşünmeyin. Birtakım düşüncelerin, hiç beklemediğiniz bir anda aklınıza gelmesini bekleyin. Bilinçaltınız, sanki size geleceğinizi izletiyormuş gibi. Bir film izler gibi. Siz, düşünmüyorsunuz. Düşünceler, kendiliğinden geliyor.

Son olarak, gerçekleşmesini istediğiniz arzularınızı yazın. Ama tüm detaylarıyla yazın. Çünkü yazma eylemi, beyin tarafından emir olarak algılanır ve beyin, amaçlar için çözüm yolu aramaya başlar. Evet... Hepsi bu kadar! İşte bu çok basit ve pratik yöntemlerle, hayatınızda gerçekleşebilecek mucizelere inanamayabilirsiniz.

Kaynak: Marta Beck, "Kendi Kutup Yıldızını Bulmak

Bu konuyu yazdır