Hoşgeldin, Ziyaretçi |
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.
|
Kimler Çevrimiçi |
Toplam: 1059 kullanıcı aktif » 0 Kayıtlı » 1059 Ziyaretçi
|
Son Aktiviteler |
Nereden Başlamalıyım?
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: desdinova
07-04-2025, Saat: 11:03
» Yorumlar: 0
» Okunma: 594
|
Ayahuasca çayi hakkinda b...
Forum: ŞAMANİZM
Son Yorum: Gümüşkurt
29-12-2024, Saat: 23:19
» Yorumlar: 0
» Okunma: 503
|
Sürekli Aynı Sayıyı Görüy...
Forum: MELEK MESAJLARI
Son Yorum: Stannis
03-10-2024, Saat: 18:13
» Yorumlar: 0
» Okunma: 916
|
Bize ait olmayan sahte an...
Forum: Zihin
Son Yorum: cinsiyetsiztirmavi
29-08-2024, Saat: 01:28
» Yorumlar: 0
» Okunma: 840
|
RUHLARIN YAZDIRDIĞI SÖYLE...
Forum: ENTERESAN BİLGİLER
Son Yorum: Shfz
20-08-2024, Saat: 01:26
» Yorumlar: 1
» Okunma: 62,820
|
Nuh’un Gemisi’nin Çözülem...
Forum: TARİH
Son Yorum: Emka
21-02-2024, Saat: 21:57
» Yorumlar: 3
» Okunma: 9,253
|
DEMON İSİMLERİ LİSTESİ VE...
Forum: DEMONLAR
Son Yorum: Debriyaj_Balatasi
15-02-2024, Saat: 02:30
» Yorumlar: 1
» Okunma: 26,608
|
Trabzon'da ki Majisyenler
Forum: TRABZON SPİRİTÜELLERİ
Son Yorum: koavemaji
02-02-2024, Saat: 14:11
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,466
|
11:11'in Manevi Önemi ve ...
Forum: EVRENSEL ENERJİLER
Son Yorum: zeynepbuhan
10-11-2023, Saat: 18:49
» Yorumlar: 1
» Okunma: 6,766
|
Sürekli Şiddetli Baş Ağrı...
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: Gümüşkurt
25-09-2023, Saat: 19:23
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,018
|
|
|
Psikolojinizi Güçlendirecek 7 Adım |
Yazar: Magnetho - 13-09-2017, Saat: 14:27 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM
- Yorum Yok
|
 |
Hepimiz bazı sorunlarla boğuşup duruyoruz. Ama psikolojimiz güçlü olursa bu sorunların üstesinden gelmemiz daha kolay olur. Bu 7 adımla psikolojinizi güçlendirebilirsiniz.
1. Adım
Kendini Tanımla:
İnsanın en büyük sorunu kendini tam olarak tanımamasıdır. Kendini tanımayan insan sınırlarını bilmeyen insandır. Sorunların başında aslında bu yatar. Kendini bilme eylemi psikolojik olarak en güçlü adımdır.
2. Adım
Temel Düşüncelerinizi Değerlendirin:
Bir konu hakkındaki yargılarımızı tanımlamamız bize büyük zaman kazandırır. Sorunlarımızın altında yatan bir diğer etkende aslında temel olarak o konu hakkında ne düşünmemiz gerektiğidir. Bir konu hakkında tam olarak ne düşündüğümüzü bulursak psikolojimiz güçlenecektir.
3. Adım
Seçim gücü:
Pek çok insan gibi kararsız kalırız. Bu sorunlarımızın artmasında büyük bir etkendir. Eğer gerekli tüm konularda kararlarımızı verirsek problemler azalacaktır. Psikolojimizi güçlendirecek etkenlerden biri de Seçimimizi yapmamızda saklıdır. Kararlı ve gideceği yönü bilen bir insana herkes yardım eder.
4. Adım
Mental gücünüzü devreye sokun:
Zihinsel olarak bir gücünüz var. Bu gücünüzü mutlaka devreye sokun. Zamanınızı iyi değerlendirin. Meditasyon ve olumlamalar ile mental gücünüzü arttırın.
5. Adım
Olumsuz düşünceleri pozitif düşünceler ile yer değiştirin:
Düşüncelerimiz psikolojimizi etkileyen en büyük güçlerdir. olumsuz düşüncelerimizi pozitif ve daha yapıcı düşünceler ile yer değiştirmeliyiz. bunu yapmak sanıldığından daha kolaydır. Düşüncelerimizin kontrolü temelde bizdedir. Fakat bunu fark edemeyiz.
6. Adım
Konforlu bölgeden çıkmanın zamanı geldi:
Rahatladığımız bir bölge vardır. Bu genellikle evimizin konforudur. Ama psikolojimizi güçlendirmek istiyorsak yapmamız gereken ilk şey bizi hedeflerimize götürecek yerlere gitmekte geçer.
7. Adım
Her şeyin geçici olduğunu hatırlayın:
Yaşam bir döngüdür ve sürekli olarak ilerler. Bu döngü içinde her şey geçicidir. Zaman akar ve problemlerin yerini başkaları alır. İnsanlar ve tüm her şey geçicidir. Bu akışı fark ettiğinizde psikolojinizde büyük değişimler yaşayabilirsiniz.
Kaynak:bilgierdemdir
|
|
|
Tesla’nın Zaman Yolculuğu Deneyimi: “Geçmişi, bugünü ve geleceği görüyorum…” |
Yazar: Magnetho - 13-09-2017, Saat: 14:07 - Forum: NİKOLA TESLA
- Yorum Yok
|
 |
Görünüşe göre, Tesla zaman yolculuğu konusuna çok takıntılıydı. Bir zaman makinesi projesi üzerinde çalıştı ve söylediğine göre başarılı da oldu: “Geçmişi, bugünü ve geleceği aynı anda görebiliyordum.“
Bir insanın zamanında yolculuk yapabileceği düşüncesi, dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca kişinin hayal ettiği ve üzerinde kafa yorduğu bir konudur. Geçmişe baktığımızda, zaman yolculuğunun kanıtı olarak yorumlanabileceğimiz çok sayıda metine rastlayabiliriz.
Albert Einstein 1905’de Görelilik Teorisini yayınladığında bilim camiasında yeni bir sayfa açarak “zaman yolculuğu, mümkün olabilir mi?” gibi birçok soruyu gündeme getirdi.
Tarihin en çok satan kitaplarından birinin yazarı olan Erick von Daniken’e göre İncil’de zaman yolculuğuna dair kanıtlar bile var:
“İncil’de peygamber Yeremya birkaç arkadaşıyla birlikte oturuyordu ve genç bir çocuk vardı. Onun adı Abimelek’tir. Yeremya Abimelek’e: “Yeruşalimden çık, bir tepe var ve o tepeden bizim için incir topla.” dedi. Çocuk dışarı çıktı ve taze incirleri topladı. Birdenbire Abimelek, havada bir miktar gürültü duyar ve havanın içindeki rüzgarı hissettmesiyle bilincini kaybederek bayılır. Bir süre sonra tekrar uyanır ve neredeyse akşam olduğunu görür. Topluluğa geri döndüğünde şehir garip askerlerle doludur ve merakla sorar: “Burada neler oluyor, Yeremya ve diğerleri nerede? ” Yaşlı bir adam cevap verir: ” Bu anlattıkların 62 yıl önceydi “. – İncil’de geçen bir zaman yolculuğu hikayesi. – Von Däniken.
M.Ö. sekizinci yüzyılda yazılan Mahabharata’ya bakarsak, Kral Raivata, yaratıcı Tanrı Brahma ile tanışmak için gökyüzüne seyahat eder fakat geri döndüğünde Dünya’da yüzlerce yıl geçmiş olduğunu görür.
Japonya’da, Urashima Taro‘nun efsanesinde de benzer bir duruma rastlıyoruz. Bir balıkçının, yalnızca üç gün gibi görünen yolculuğunda, denizlerin koruyucusu tanrısı Ryūjin’i ziyaretinin hikayesini anlatıyor. Balıkçı kasabasına geri döndüğünde, 300 yıl geçmiştir ve kasabası tanınmaz haldedir.
Bu ve bunun gibi tarihi metinleri çoğaltmak mümkün. Kim bilir? Belki de bütün bu “efsaneler”, büyük düşünürlere, zaman yolculuğuna ulaşmanın bir yolunu bulmak için ilham kaynağı olacak.
Şimdi gelelim yakın geleceğimize …
Kısa bir süre önce Avustralya Queensland Üniversitesi‘nden bir grup bilim insanı, zaman yolculuğu yapan fotonların nasıl hareket edeceğini araştırdı. Araştırmacılar Fotonların geçmişe doğru seyahatini simüle ettiler . Bilim insanları, quantum parçacıklarının davranışlarını inceledikten sonra günümüz fiziğinin olası anormal yönlerini ortaya koydular.
Bununla birlikte, Nikola Tesla’nın zaman yolculuğu üzerinde çalışmaları, modern bilimin zaman yolculuğunu mümkün gördüğü dönemden önce başlamaktadır
Raporlara göre, 1895 yılında Tesla, zaman ve mekanın manyetik alanlardan etkilenebileceğini düşündüren şok edici bir keşif yaptı. ABD ordusunun gizlilikle yürüttüğü ve adına Philadelphia Deneyi adı verilen çalışmalarda Tesla, yoğun miktarda manyetik alan etkisi kullanarak zaman ve mekanın sürekliliğini bozabileceğini düşünüyordu.
Asıl amacı donanmanın gemilerini radar üzerinde görünmez hale getirmek olan deney, Tesla faktörü ile çok farklı sonuçlara sebep vermiş, deneyin yapıldığı gemi ve mürettebatı belirli bir süre gözlerden kaybolarak zamanda yolculuk yapmıştır. Uzunca bir süre gizli tutulan Philadelphia Deneyi, o gün gemide bulunan ve sağ olarak kurtulan mürettebattan bazılarının açıklamalarıyla günışığına çıksa da yetkililer olayın hayal ürünü olduğunu söyleyerek konuyu kapatmışlardır.
Tesla’nın zaman yolculuğu konusundaki çalışmalarının varlığını ve bunu kısmen de gerçekleştirmiş olabiliceği gerçeğini Tesla’nın asistanı şöyle anlatıyor: ” Tesla, Suni olarak üretmiş olduğu manyetik dalgalara maruz kalmıştı, bu sırada kendisini tamamen farklı bir uzay zaman penceresinde bulmuş ve burada hem geçmişi hem geleceği hem de şimdiki zamanı aynı anda görebiliyordu. Maruz kalmış olduğu manyetik etki onu neredeyse öldürüyordu ve ben buna mani olmuştum. Bu nedenle bana kızmıştı.
Tesla’nın ölümünden sonra herkes tarafından merak edilen notlar, bir gecede FBI tarafından toplanmış ve sırra kadem basmıştır. Bu nedenle, ne yazık ki bu yazımızda ifade edilenleri birebir doğrulayacak belge bulunmamaktadır. Bahsidelen durumlar onun yakınında yaşayanların deneyimlediği ve dile getirdiği ifadelerdir.
Tesla tarihimizdeki en büyük biliminsanlarından biridir ve ölümüyle beraber ardında fazlasıyla gizem bırakmıştır. Günümüzde kullandığımız birçok teknolojinin mimarı Tesla’dır ama ne yazık ki onun ismi kendisinden çok daha azını yapanlar kadar bile anılmamaktadır. Bunun nedeni ise Tesla’nın Edison ve diğerleri gibi politik düşünen biri olmadığı, kendini sadece bilime adamış olmasıdır.
Kaynak:korkubilimi
|
|
|
Hint Felsefesinin 4 Altın Kuralı |
Yazar: EvrimBilge - 13-09-2017, Saat: 00:57 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM
- Yorum Yok
|
 |
Bu kurallar o kadar doğru ki insan şaşırmadan edemiyor. Gerçekten hayatımızda bazı şeylere güçlü şekilde ışık tutacak bu kuralları mutlaka okuyun...
KURAL 1: “Karşına çıkan kişiler her kimse, doğru kişilerdir. Bunun anlamı şudur, hayatımızda kimse tesadüfen karşımıza çıkmaz. Karşımıza çıkan, etrafımızda olan herkesin bir nedeni vardır, ya bizi bir yere götürürler ya da bize bir şey öğretirler.”
KURAL 2: “Yaşanmış olan her ne ise, sadece yaşanabilecek olandır. Hiç bir şey, hem de hiç bir şey yaşadığımız şeyi değiştiremezdi. Yaşadığımızın içindeki en önemsiz saydığımız ayrıntıyı bile değiştiremeyiz. ‘Şöyle yapsaydım, böyle olacaktı’ gibi bir cümle yoktur. Hayır, ne yaşandıysa, yaşanması gereken, yaşanabilecek olandır, dersimizi alalım ve ilerleyelim diye. Her ne kadar zihnimiz ve egomuz bunu kabul etmek istemese de, hayatımızda karşılaştığımız her olay, mükemmeldir.”
KURAL 3: “İçinde başlangıç yapılan her an, doğru andır. Her şey doğru anda başlar, ne erken ne geç. Hayatımızda yeni bir şeyler olmasına hazırsak, o da başlamaya hazırdır.”
KURAL 4: “Bitmiş olan bir şey bitmiştir. Bu kadar basittir. Hayatımızda bir şey sona ererse, bu bizim gelişimimize hizmet eder.Bu yüzden serbest bırakmak, gitmesine izin vermek ve elde etmiş olduğun bu tecrübeyle ileriye doğru bakmak daha iyidir''
Alıntıdır...
|
|
|
Burçlara Göre En Büyük Korkunuz Nedir |
Yazar: EvrimBilge - 13-09-2017, Saat: 00:53 - Forum: Astroloji
- Yorum Yok
|
 |
Eğer burçlara ilginiz varsa bu yazımızı mutlaka okumalısınız. Bilinçaltımızda gizlenen korkularımızı burçlarla yorumlayabilir miyiz? Kararı siz vereceksiniz.
Sizin kim olduğunuz ve yaşamın sizin için ne getireceği ile ilgili daha fazla bilgi edinmek için yıldızlara dönmek, yüzyıllar boyu süren bir yöntemdir. Zodyak, iç görü ve bilgeliğe sahiptir ve kendinizi bulmaya çalışırken; burçlar başlamak için iyi bir yerdir.
Koç (21 Mart - 19 Nisan)
Ateşli ve hızlı koçları en çok korkutan şey yaşadıkları yakın ilişkileridir. Koçlar bu yüzden sevecen ve iyi huylu olmak zorunda hissederler...
Boğa (20 Nisan - 20 Mayıs)
Emin adımlarla toprağa basan boğa için en büyük korku bilinmeyendir. Boğa gelecekten ve gelecekle ilgili gerçekleşecek olaylardan korkar...
İkizler (21 Mayıs - 20 Haziran)
Mükemmellik çizgisine önem veren ikizler için en büyük korku başarısızlık ve yetersizlik duygusudur.
Yengeç (21 Haziran - 22 Temmuz)
İyi kalpli yengeçler için en önemli şey hayata dahil olmaktır. Savunmasız olmaktan nefret eden yengeçler için en kötü kabusları aileleri ve sevdikleri tarafından reddedilmektedir.
Aslan (23 Temmuz - 22 Ağustos)
Aslanlar her zaman dikkatleri üstlerinde isterler ve sevdiklerinin ihtiyaçlarını karşılamak için çok çalışırlar. Fakat yeterli ilgi ve dikkat görmemek aslanların büyük korkusudur.
Başak (23 Ağustos - 22 Eylül)
Başaklar bağımsızdırlar ve organizasyon yetenekleri üst seviyededir. En büyük korkuları bağımlı hale gelecekleri biridir.
Terazi (23 Eylül - 22 Ekim)
Empati yeteneği yüksek teraziler için anlayış çok önemlidir. Başkalarını önemserler ve başkalarını incitmek ve zarar vermek en büyük korkularıdır.
Akrep (23 Ekim - 21 Kasım)
Güçlü ve enerjik duruşuyla akrep yenilmez gibi dursada en büyük hassas noktaları duygusallıklarıdır. Kısaca duygusal acıya karşı zayıftırlar. En çok ihanete uğramaktan korkarlar.
Yay (22 Kasım - 21 Aralık)
Özgür ruhlu yay için en büyük korku özgürlüğünün kısıtlanması ve çaresiz hissetmektir.
Oğlak (22 Aralık - 20 Ocak)
Oğlak için en büyük korku rüyalarının elinden alınmasıdır. Çabalayarak ve çok çalışarak elde ettiği şeylerin elinden alınmasından ve akranları tarafından alay edilmekten çok korkar.
Kova (21 Ocak - 18 Şubat)
Doğal bir koruyucu olan kova için en büyük korku güçsüz ve zayıf düşmektir. Cesaretsiz olmaktan korkarlar...
Balıklar (19 Şubat - 20 Mart)
Reddedilme ve terk edilme balıkların en büyük korkusunu doğurur. Bütün ilişkilerinde en üst noktayı yaşayan balıklar için güvensizlik kapanma noktasına getirir...
|
|
|
Tek bir Duruş ile Bedeninizi Güçlendirin |
Yazar: EvrimBilge - 13-09-2017, Saat: 00:48 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
- Yorum Yok
|
 |
Eğer yağ yakmak ve sağlıklı bir beden istiyorsanız, bu basit ama etkili hareket ile tüm bedeninizdeki kasları güçlendirebilir ve yağları yakabilirsiniz. Bu hareketin ismi "plank"tır. Bu hareket bedensel olarak sizi güçlendirecek ve kas ve kemiklerinizi güçlendirecektir.
!Uyarı: Fiziksel rahatsızlığı olan (bel fıtığı, kas problemleri olan v.b.) kişiler için önerilmez. Doktorunuza ve fizyoterapistinize danışarak bu harekete başlamanız uygundur.
İlk başta bu duruş ile başlamanız önerilir. Bu plank hareketinin hafifletilmiş duruşudur.
İkinci duruş ise dirsekler yerde duruştur. Bu pozisyonu bozmadan 20 saniye boyunca durmanız önerilmektedir. Bu hareket ile bedeniniz sırt, karın, bacak ve kol kaslarınızı çalıştıracaktır.
Uygulama:
İlk Hafta
20 saniye hafifletilmiş plank hareketi
İkinci Hafta
20 saniye dirsekler üzerinde plank hareketi
Daha sonra ise süre 5'er saniye arttırabilir.
Plank Hareketi Faydaları
> Gücü arttırır
> Bedensel zindelik kazandırır
> Esnekliği arttırır
> Mide kaslarını güçlendirir
> Sırt ve omirlik kaslarını güçlendirir
> Bedensel duruşunuzu düzeltir.
> Kalori ve yağ yakmanıza yardım eder.
Kaynak:bilgierdemdir
|
|
|
Bu evde 3 saat kalan 500.000 EURO kazanıyor! |
Yazar: EvrimBilge - 13-09-2017, Saat: 00:41 - Forum: ENTERESAN BİLGİLER
- Yorum Yok
|
 |
500.000 Euro yani 2.000.000 TL kazanmak ister misiniz? Hayır bilgi yarışmasına katılarak değil, sadece bu evde 3 saat durarak. Evet! yanlış duymadınız, tek şartı 3 saat evde durabilmek ama bu iş sandığınız kadar kolay mı acaba?
Bu evde 3 saat durana 500 bin euro veriliyor. Bu gizemli ev ABD’nin Florida eyaletinde bulunmakta. Tamamen metafiziki varlıkların sahiplendiği ve içerisinde paranormal olayların yaşandığı bir ev. İçinde en fazla kalma rekoru 9 dakika ve 9 dakika kalan kişinin de şuan bir akıl hastanesinde olduğu söyleniyor.
Bu ödül oyunu üç yıldır yapılmakta. Şimdiye kadar denyen kişi sayısı 1060 fakat ödülü kazanan kişi sayısı ise 0.
Bizden size bir tavsiye eğer soyadınız “Winchester” değil ise bu evde kalmayı hiç düşünmeyin keza parayla saadet olmaz
Kaynak:korkubilimi
|
|
|
Dünya’nın En Gizemli Bilmecesi Cicada 3301 |
Yazar: EvrimBilge - 13-09-2017, Saat: 00:38 - Forum: ENTERESAN BİLGİLER
- Yorum Yok
|
 |
Asıl adı Cicada 3301 Bulmacası olan bu gizem, ilk olarak Ocak 2012 yılında gizli bir oluşum tarafından Deep Web üzerinden resim şeklinde paylaşılan ve günümüzde halen devam eden bir akıl oyunudur.
Oluşum tarafından; Polonya, İspanya, Avustralya ve Güney Kore gibi Dünyanın dört bir köşesindeki bir çok ülkede binalara, elektrik direklerine ve banklara çok gizemli bir bulmaca asılmaktadır. Dünyanın farklı yerlerinde saklanmış ipuçları toplanarak çözülebilecek olan bu bulmaca her adımda daha da zorlaşmakta ve kimse tarafından çözülememektedir.
Bulmacayı başarılı bir şekilde tamamlayan kişi, en sonunda oluşumla irtibata geçebileceği bütün bilgileri de çözmüş olacak. Dünyanın en zeki insanlarına akıl oyunlarıyla ulaşmaya çalışan bu oluşum kimilerine göre gizli bir örgüt, kimilerine göre uzaylılar, kimilerine göre ise istihbarat servisleridir.
Cicada 3301’in İlk Mesajı ise;
Merhaba. Üstün zekalı bireyler arıyoruz. Onları bulmak için bir test geliştirdik. Bu resimde saklanmış bir mesaj var. Mesajı bulmanız sizi bize getirecek olan yolu bulmanızı da sağlayacak. Bu yolu tamamlayacak olan ender insanlarla tanışmayı dört gözle bekliyoruz. İyi şanslar.
Bu şekilde insanlarda merak uyandıran bir örgüt çağrısı gibi duruyor ilk izlenimlerde ve kişiler ilk mesajdaki şifreyi çözmeye başladıklarında eğer başarabilirlerse karşılarına bir ördek resmi çıkıyor ve ördek resminin üzerinde ise;
Yanlış yoldasınız. Öyle görünüyor ki mesajı nasıl bulabileceğinize dair bir fikriniz yok.
Şeklinde ikinci bir mesaj elde ediliyor. Bu da insanları daha da bir meraklandırıp, bu işi ciddiye almalarını sağlıyor. Bu şifreleri ve mesajları aşırı ciddiye alıp takıntı yapanlar ise resmi incelediklerinde yeniden bir ipucuna rastlıyor. Bulunan bütün ipuçları “3301” olarak imzalanmış diğer gizli mesaj ve bilmecelere götürüyor. Kod kırıcılarla bir telefon numarası elde etmeyi başarıyorlar. Numara ise arandığında kaydedilen bir telesekreter mesajının sürekli tekrarlandığını duyuyorlar. Bu mesaj ise logosunda Cicada 3301 simgesi olan ve geri sayım sayacı olan bir internet sitesine yönlendiriyor.
Geri sayım bittiğinde ise Amerika, Asya ve Avrupa’daki bazı yerlerin koordinatlarıyla karşılaşıyorlar. Koordinatların bulunduğu bölgelerdeki bazı elektrik direklerine asılı Cicada posterleriyle karşılaşıyorlar.
Testler ve bulmacalar iyiden iyiye zorlaşmaya ve kişiye özel gönderilmeye başlıyor. Kod kırıcıların kendilerine gönderilen mesajları internette paylaşmaları üzerine, Cicada testleri değiştiriyor ve paylaşım yapanları “diskalifiye” ediyor. İlk mesajı yaymalarından 1 ay sonra, Cicada 3301 aradığı kişiyi bulduğuna dair bir mesaj yayınlıyor ve ardından kimliği bilinmeyen bir paylaşımcıya, Cicada tarafından, bir hacker grubu değil, “bir düşünce topluluğu” olduklarını belirten bir e-mail geliyor.
Cicada aradığı kişiyi bulduklarını söylediği mesajda ayrıca kendilerinden e-mail ve ya mesaj almayan takipçilerinin üzülmemeleri gerektiğini, çabalarından dolayı teşekkür ettiklerini, ileride böyle bir şansı onlara tekrar vereceklerini söylüyor.
Ayrıca bu mesajın en altında bulunan “P.S. 10412790…” diye başlayan şifrelenmiş kodda da arayışlarına ne zaman devam edeceklerini söylüyorlar. Bu testi tamamlayanların kim-kimler olduğu, ya da tamamlayan birisinin olup olmadığı tam olarak bilinmiyor.
Şifreli puzzle oyunları ile gönderilen fotoğraflardaki noktalar arasındaki bağ bir harita gibi. Şifrenin, gerçek yer koordinatlarını temsil ettiği biliniyor. Bunların uzaylılara ait semboller olduğuda söylentiler arasında.
2014 senesinde Polonya’nın Poznan şehrin de ev arkadaşı ile yaşayan 24 yaşındaki üniversite öğrencisi aynı zamanda amatör ufo araştırmacısı Marek Senderowski okuldan eve dönerken kaldırım da cicada’ya ait bir bilmece kağıdı bulur.
Hızla şifreyi çözemeye koyulur ve sonun da bunu başarır. Daha sonra kendisine cicada’dan ard arda bilmeceler gelmeye başlar. Bir süre sonra bunu tamamen takıntı haline getirir. Bilmeceleri çözebilmek için çalıştığı part-time işten istifa eder. Ev arkadaşı ifadesin de “Kafayı tamamen bilmecelere takmıştı, geceleri uyumuyor uyanık kalmak için litrelerce kahve içerek bilmeceler üzerinde çalışıyordu. Zaman geçtikçe ve o bilmeceleri çözdükçe bilmecelerin boyutlarıda değişti artık ipuçları için kitaplara ve internete değil dışarıda bazı yerlere bakıyordu. Bu bazen ormanlık bir alan bazense Avrupa’nın başka bir şehrinde bir anıt veya eser olabiliyordu.” diyecekti. Bir süre sonra bilmeceler bir anda kesilir ve cicada sayfasında aradığımız kişi bulduk mesajını görür adeta çöküntüye uğrar.
1 hafta sonra postacı ona bir mektup getirir. Bu başka bir bilmecedir, mektubun gönderildiği adresi kontrol ettiğinde Afganistan’da bir çöl ve tamamen ıssız bir yer ile karşılaşır. Mektuptaki şifreyi çözmeye koyulur. 3 gün sonra mektuptaki şifre çözüldüğünde evinin çok yakınında ormanlık bir araziyi kazması gerektiği mesajını görür. Vakit kaybetmeden ev arkadaşını da alarak mektupta ki koordinatı bulur ve kazmaya başlar.
Bir süre kazdıktan sonra üzerinde cicada yazılı ahşap bir kutu bulurlar. Kutunun içerisinden bir altın madalyon çıkar madalyonun üzerinde ise aldebaran güneş sistemine ait bir yıldız haritası betimlenmiştir, eve dönerken Avusturalya kodlu bir telefon numarası tarafından aranır. Telefonun ucun da gizemli bir ses tonuyla konuşan kadın ona soru sormamasını, madalyonu asla kaybetmemesi gerektiğini paltosunun iç cebine bakmasını son bir şifre daha çözmesi gerektiğini söyler ve telefonu kapatır. Paltosunu yokladğında gerçektende cebinden bal mumu eritilerek mühürlenmiş bir zarf çıkar. Zarfı açtığındaysa içerisinde 10.000 Euroluk bir posta çeki bir bilmece ve bir not görür. Notta son bilmeceyi çözmek için bu paraya ihtiyacın olacak yazmaktadır. Bilmece de ilerlemeye başladıkça ip uçlarının farklı ülkelerde olduğunu anlar italya, fransa, ve Avusturya’ya giderek ip uçlarını arar ancak her ip ucuda aynı zamanda kendi içerisinde bir bilmecedir, Bilmecenin ilk kısmında İtalya’da bir dilenciden 200 euro karşılığında eski şapkasını satın alması istenmiştir, temkinli davranan Marek önce oradaki dükkanlardan dilenciyi sorgulamış ve adamın 8 senedir aynı yerde dilendiğini öğrenmiş şapkayı satın aldıktan sonra ise dilenciye onu nereden bulduğunu sormuş dilenci ise şapkayı şık giyimli bir beyin hediye ettiğini söylemiştir. Şapkayı söktüğünde ise içinde başka bir ip ucu bulmuş bu ip ucu ise onu Fransa’nın Lyon kentinde eski bir katedrale yönlendirmiştir.
Katedrale vardığın da duvar resimleri, vaiz kürsüsü, vaiz kıyafetleri dahil günlerce inceleme yapmış ancak bir şey bulamamıştır. Genç adamın her sabah aynı saatte katedrale gelip etrafta gezindiğini gören katedral vaizi adamın şüpheli durumunu fark ederek ne aradığını sorar; Marek’te durumu anlatınca Vaiz ona katedral mezarlığına 5 ay kadar önce bir cenaze gömüldüğünü ancak mezar taşının çok garip olduğunu alışılagelmiş dini yazıt ve semboller yerine sayılar ve yıldız haritaları işlenmiş olduğunu anlatır. Bunun üzerine Marek derhal gidip mezar taşına bakar ve bir başka ip ucu ve koordinat silsilesinin burada olduğunu keşfeder. 2 Ayın sonunda şifreyi çözmeyi başarmıştır. Ev arkadaşına Cicada’dan ödülünü alıp hemen döneceğini söyleyerek evden çıkmış 2 ay sonra kız kardeşine Dubai de çekilmiş bir fotoğrafını mail atarak kendisini aramamalarını yapması gereken çok önemli işleri olduğunu 2021 yılının ocak ayında eve döneceğini söylemiştir. Ancak kayıtlarda ne Polonya’dan çıkış yaptığı nede Dubai’ye giriş yaptığı görünmemektedir. Marek Senderowski halen kayıp olarak aranmaktadır.
Cicada her yıl aynı günde çözülemeyen gizemli semboller göndermeye devam ediyor ve Cicada’nın oyunu hala devam ediyor.,
Kaynak:korkubilimi
|
|
|
Vatikan, Zaman Makinesi Gerçeğini Açıklamaya mı Hazırlanıyor? |
Yazar: EvrimBilge - 12-09-2017, Saat: 23:32 - Forum: ENTERESAN BİLGİLER
- Yorum Yok
|
 |
Günümüzün en tartışmalı komplo teorilerinden biri Vatikan’ın geçmişi ve geleceği gözlemleyebildiği, olağanüstü bir aygıtı olduğudur. Bu aygıt, “Chronovisor” olarak adlandırılmaktadır.
Chronovisor olarak adlandırılan bu cihazın ne olduğunu geçmiş yazılarımızda dile getirmiştik. Yine kısaca şöyle açıklayabiliriz;
İtalya’nın Venedik Şehrinde Katolik bir rahip ve Vatikan’ın en büyük şeytan çıkarcısı (exorcist) olan Pallegrino Ernetti; 1950’lerde, Chronovisor adını verdiği bir icatla geçmişi görebildiğini iddia etti.
Aynı zamanda kuantum fiziğinde derece yapmış bir rahip olan Ernenetti’ye, Enrico Fermi ve Wernher von Braun gibi ünlü bilim insanları da yardım ediyordu.
Katolik rahip ve fizikçi “Pellegrino Ernetti”
Chronovisor’ın çalışma sistemi nasıldır?
Chronovisor, bir kabin ve kontrol sisteminden oluşuyor ve geçmişteki elektromanyetik radyasyonu çözümleyerek çalışıyordu.
Bu icatla ilgili en çarpıcı iddialardan biri de; icadı kullanarak İsa’nın çarmığa gerildiği zamana gidip fotoğrafını çektiğiydi. Ancak bunu dünyaya açıklamaya çekindi ne de olsa kendisi bir rahipti.
Ernetti’nin çekmiş olduğunu iddia ettiği Hz. İsa fotoğrafı. Soldaki orjinali, sağdaki ise temsili.
Şimdi gelelim günümüze…
Konu ile ilgili son iddialar ise CIA‘den sızan bilgilerden sonra geldi. Bu bilgilere göre Cronovisor MI6 ve CIA gibi gizli servisler tarafından kullanılmakta. Hatta bazı komplo teorisyenlerine göre CIA bu cihaza, Amerika Birleşik Devletleri politikalarının belirlenmesi aşamasında başvurmakta.
CIA’den sızan bu bilgilerden sonra tüm gözler Vatikan‘a çevrilmiş durumda. Bakalım Vatikan yetkilileri, bu konu hakkında herhangi bir açıklama yapacaklar mı?
Kaynak:korku bilimi
|
|
|
Bolluk ve Bereket Enerjisi |
Yazar: EvrimBilge - 12-09-2017, Saat: 22:55 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM
- Yorum Yok
|
 |
Zaman yaratım ve çoğaltım zamanı gibi geliyor. Her düş gerçekleşecek, her dilek yerine gelecek, bolluk bereket enerjisine uyumlananlar zengin olacak, herkesin bir villası, çok parası olacak ve hayatının aşkını bulacak. Ahir zamanlarda dilekler için büyüler yapılır, dualar edilir uykuya yatılır ve dilek ağaçlarına ipler bağlanırdı. Şimdi imajinasyon denen bir yöntem ile bolluk bilincine uyumlanarak istediklerini elde etme zamanı mı?
Bolluk bereket enerjisine uyumlananlar zengin olacak mı gerçekten?
Sosyal dünya geliştikçe iletişim hızımız artmaya başladı. Artık gavur kimliği ortadan kalkıyor dünyanın her yerinden insanların yaşam alanlarına giriyor. Tanımadığımız insanların paylaşımlarını okuyor onlarla sohbetler ediyor ve haritalar üzerinde çizili sınırları kaldırıyoruz. Bu başlı başına bir zenginlik ifadesi aslında fakat bizim istediğimiz zenginlik bu değil tabi. Sosyal medyanın bize getirdiği en kolay şey hızla paylaşılan olumlama cümleleri, kolayca yayılan zengin olma tüyoları, her babayiğidin yapamayacağı bilinçaltı programlama çalışmaları ve klasikte ortalıkta epeydir dolanıp duran bolluk bereket enerjisine uyumlanma çalışmaları. Bütün bunlar bize yaşamın getirdikleri, bunları sorgulamak mı gerekiyor yaşamak mı? Muamma olan taraf burası.
İnsanlar talep ederken var olan kaynaklardan faydalanmak için bu yola başvuruyor. Evrende bolluk var fakat bizim yaşadığımız evrenin adı dünya ve oradaki kaynakları kullananlar var; üstelik bu konuda gerçekten bolluk enerjisine DNA’ları uyumlanmış bu kişilerin. Dünya üzerindeki toplam servetin %80’i bu 2000-3000 kişiye ait, geri kalanyedi milyar insan kaynağın sadece küçücük bir bölümünü paylaşıyor. Sanırım talep etmeden önce var olan kaynakları arttırmak için bir çalışma yapmak ve ondan pay almaya çalışmak en güzeli görünüyor.

Evet, istemeliyiz önce BEN için mi? Yoksa bana gelmesi için dünyada bir bolluk oluşturmak için mi? Düşünsenize yüz tane balığın olduğu bir tezgahtan iki yüz kişi ikişer tane alabilir mi? O haldeyiz bolluk bilincine yatıp talepleri yaratmak için çalışırken. Şu spiritüel alem bir alem diyesim geliyor bazen. Ben de içindeyim evet fakat gerçekliğin farkına varmak ile hayalleri gerçek sanmak arasındaki ince çizgiyi iyi kurmamız gerekiyor. Gerçekten düş kırıklığına uğrayan on binlerce insan oldu etrafta. Bunlar onlar için bir deneyim belki de bir başka farkındalığın ortaya çıkması için yaşanılması gereken bir süreç zinciri olabilir.
Yine de umutlarını sömürecek tacir kılıklı bolluk enerjisi uyumlayıcılarının öncesinde dünya için bir çalışma yürütmeleri gerekiyor. İş garantili meslek kursu gibi düşünün… Biz bir bolluk yarattık, gelin eğitim alın o bolluğu talep edin niyetiniz, arzunuz, isteğiniz ve gerçekten ihtiyacınız olanı o havuzdan sevgi ile kendinize çekiniz. Güzel bir çalışma olurdu sanırım bu. Her şeyi mümkün kılan bir bolluk dünyasında böylesi bir şeyi hayata geçirmek çok ama çok basit olur diye düşünüyorum…
Bir dilek tuttum insan olmak istedim, bir başka dilek daha tuttum sınırsızca paylaşılan sevgi olmak istedim ve bir sürü dilek tuttum sevgiyle yoğrulmuş düşlere sahip milyarlarca insan olmasını diledim. Sevginin yarattığı zenginliğin yaratacağı bolluğu düşününce insanlara sevgi enerjisine uyumlanmasını önermek en güzeli gibi geliyor ne dersiniz?
Sevginin en güzel halini paylaşmak için ellerinizi kalbinizin üzerine koyun gözlerinizi kapatın ve dünyayı gözünüzün önüne getirin. Sevginizi verip onunla bir olun ve sizin için çok değerli olduğunu anlatın ona. Onun da sizi sevmesine ve sizi içinde barındırmasına izin verin. Ona sarılabilir, denizlerinden suyu avuçlayıp yüzünüzü yıkayabilirsiniz. Hatırlayın BİR’siniz ve evrenden talep etme gücünüz varsa onun bir parçası olan dünyaya sevginizi verme gücünüzde vardır. Dünyayı ve üzerinde var olan her şeyi sevgi ile arındırıp gülümseyin. Zenginliğiniz kapınızı çalmak üzere…
Kaynak:indigodergisi
|
|
|
BURCUNUZUN KÖKENİNİ BİLİYORMUSUNUZ? |
Yazar: EvrimBilge - 12-09-2017, Saat: 18:14 - Forum: Astroloji
- Yorum Yok
|
 |
Aries / Ram / Koç (21 Mart-20 Nisan)
Yunan mitolojisinde, Argo gemisinde, Yason'un idaresi altında sefer yaparak 'Altın Pösteki'yi arayan Argonot'un hikayesine dayanır. Altın postu taşıyan koç sonunda gökyüzüne çıkarak burada yerini alır.
Taurus / Bull / Boğa (21 Nisan-21 Mayıs)
Tanrı Zeus boğa kılığına girerek Prenses Avrupa'yı Girit adasına götürmeye kalkışır. Boğa denizde yüzerek Avrupa ile birlikte kıyıdan uzaklaşırken sadece vücudunun yarısı görünür onun için de gökyüzünde yarım boğa şeklindedir.
Gemini / Twins / İkizler (22 Mayıs-21 Haziran)
Castor ve Pollux, Sparta kraliçesinin oğullarıdırlar. Castor'un babası Kral Tyndareous iken Pollux Kral Zeus'tan olmuştur dolayısıyla ölümsüzdür. İki kardeş önceleri Argonotlar'a denizde yardımcı olurlarken sonra gökyüzünde bütün gemilere yol göstermeye başlamışlardır.
Cancer / Crab / Yengeç (22 Haziran-22 Temmuz)
Mitolojik kahraman Herkül çok başlı Hydra ile savaşırken bir yengeç kıskaçları ile ayaklarına tutunur. Herkül istemeden zavallı yengeci ezer ve yengeç göğe, cennete yükselir.
Leo / Lion / Aslan (23 Temmuz-23 Ağustos)
Roma mitolojisinde Lion, Ay'dan gelir, Herkül'ün başardığı 12 büyük işin birincisinde onun tarafından öldürülür ve tekrar gökyüzüne gönderilir.
Virgo / Virgin / Başak (24 Ağustos-23 Eylül)
Bazı kültürlerde adalet bazılarında hububat veya mısır Tanrıçasıdır. Genel olarak dizine bir çocuk oturtmuş, bir elinde zafer alameti hurma dalı, diğer elinde buğday başağı olan bir genç kız olduğu kabul edilir.
Libra / Scales / Terazi (24 Eylül-23 Ekim)
Başlangıçta Akrep Burcu'ndaki akrebin kıskaçları olarak düşünüldü. Sonradan Romalılar bu tarihlerde gece ile gündüz eşit duruma geldiklerinden denge ve eşitlik anlamında teraziyi kabul ettiler. Terazi orijinal isimler içinde canlı bir varlığın ismi verilmemiş tek burçtur.
Scorpius / Scorpion / Akrep (24 Ekim-22 Kasım)
Mitolojide avcı Orion'u öldüren akrep bu burca ismini verir. Bu nedenle de gökyüzünde Akrep yükselirken Orion takımyıldızı ufkun altına iner, ikisi birlikte gökyüzünde bulunmazlar.
Sagittarius / Archer / Yay (23 Kasım-22 Aralık)
Yunan mitolojisinde Tanrı Pan'ın oğlu ve okçuluğu ilk icat eden Crosus olarak geçer. Yarı insan yarı canavar, ok ve yayını akrebin kalbine doğrultmuş insan başlı bir at şeklindedir.
Capricorn / Sea Goat / Oğlak (23 Aralık-20 Ocak)
Orijini Yunanlılar'dan eskiye Babilliler'e gider. Yunan mitolojisinde ise keçi kafalı Tanrı Pan olarak bilinir. Nil nehrine daldığında canavar Typhon gelince aceleyle kaçtığı için alt tarafı balık kuyruğu olarak kalmıştır.
Aquarius / Water bearer / Kova (21 Ocak-19 Şubat)
Bu da orijini Mezopotamya'ya uzanan bir semboldür. Başlangıçta dünyaya ölümsüzlük suyu döken Tanrı, kaz ve tavus kuşu figürleriyle gösterilen bu burç Yunan mitolojisinde, Olimpus dağına götürülüp orada Tanrı Zeus tarafından diğer Tanrılara şarap dağıtmakla görevlendirilen bir çobanı temsil eder.
Pisces / Fishes / Balık (20 Şubat-20 Mart)
Bu burç Babilliler'den itibaren kuyrukları birbirlerine bağlı iki balık olarak gösterilir. Romalılar'a göre ise nehre girip yine canavar Typhon geldiğinde yüzerek kaçan Venüs ve oğlu Cupid'dir.
Son olarak burçlar ile ilgili ilgi çekeceğini düşündüğüm son bir konuya değineceğim. Astrolojide her bir burç bir psikolojik süreci temsil ediyormuş. Yani bu süreçlere göre her bir burcun bir hedefi ve o hedefe ulaşmalarını sağlayan kaynak olan veya uzaklaşmasını sağlayan gölge yönleri varmış. Örneğin Başak burcunun hedefi mükemmele ulaşmak, bu yolda kullanacağı kaynak analiz yeteneği, gölgesi ise olumsuz eleştiri ve kendinden kuşku duymakmış. Yani Başak burcunda dünyaya gelmiş bir insan bu dünyada, Başak burcu olmayı öğrenecekmiş. Yaşamı boyunca Başak burcunun psikolojik sürecini deneyimleyecekmiş. Anlatılana göre bu durumda bir öğrenmek söz konusu yani başlangıçta ne yapacağımızı bilmiyoruz, özelliklerimizi zaman geçtikçe keşfediyoruz ve birtakım hatalar da yapıyoruz doğal olarak. Bu noktada, sahip olduğumuz kaynakların farkına varmamız Güneş ve Ay'ın dengesini kurmamız gerekiyormuş ve bunlar bizim elimizde elbette. Bu işi biz yapmak zorunda olduğumuza göre astroloji ile ilgilenen bir çok insanın yaptığı gibi biz de astrolojiyi bunu nasıl yapacağımızı gösteren bir rehber olarak kullanabiliriz.
Kaynak:meraklısıiçin
|
|
|
|