Hoşgeldin, Ziyaretçi |
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.
|
Kimler Çevrimiçi |
Toplam: 3359 kullanıcı aktif » 0 Kayıtlı » 3359 Ziyaretçi
|
Son Aktiviteler |
Nereden Başlamalıyım?
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: desdinova
07-04-2025, Saat: 11:03
» Yorumlar: 0
» Okunma: 671
|
Ayahuasca çayi hakkinda b...
Forum: ŞAMANİZM
Son Yorum: Gümüşkurt
29-12-2024, Saat: 23:19
» Yorumlar: 0
» Okunma: 521
|
Sürekli Aynı Sayıyı Görüy...
Forum: MELEK MESAJLARI
Son Yorum: Stannis
03-10-2024, Saat: 18:13
» Yorumlar: 0
» Okunma: 943
|
Bize ait olmayan sahte an...
Forum: Zihin
Son Yorum: cinsiyetsiztirmavi
29-08-2024, Saat: 01:28
» Yorumlar: 0
» Okunma: 862
|
RUHLARIN YAZDIRDIĞI SÖYLE...
Forum: ENTERESAN BİLGİLER
Son Yorum: Shfz
20-08-2024, Saat: 01:26
» Yorumlar: 1
» Okunma: 62,874
|
Nuh’un Gemisi’nin Çözülem...
Forum: TARİH
Son Yorum: Emka
21-02-2024, Saat: 21:57
» Yorumlar: 3
» Okunma: 9,274
|
DEMON İSİMLERİ LİSTESİ VE...
Forum: DEMONLAR
Son Yorum: Debriyaj_Balatasi
15-02-2024, Saat: 02:30
» Yorumlar: 1
» Okunma: 26,648
|
Trabzon'da ki Majisyenler
Forum: TRABZON SPİRİTÜELLERİ
Son Yorum: koavemaji
02-02-2024, Saat: 14:11
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,489
|
11:11'in Manevi Önemi ve ...
Forum: EVRENSEL ENERJİLER
Son Yorum: zeynepbuhan
10-11-2023, Saat: 18:49
» Yorumlar: 1
» Okunma: 6,788
|
Sürekli Şiddetli Baş Ağrı...
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: Gümüşkurt
25-09-2023, Saat: 19:23
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,033
|
|
|
Şamanlardan Hayatınızı Değiştirecek 18 Tavsiye |
Yazar: Archilles - 19-08-2017, Saat: 12:54 - Forum: ŞAMANİZM
- Yorum Yok
|
 |
1.Sevebilmek dünya üzerindeki en değerli yetenektir. Sevebilmeyi öğrenin, sevin, çok sevin, düşmanlarınızı bile!
2. Mükemmel bir din ya da inanç yoktur. Kötü bir din de yoktur ve Tanrı bir tanedir. İstediğinize dua edebilirsiniz ancak şu emirleri unutmayın: dürüst yaşa, atalarına saygı göster, ve sev!
3. İletişime kadar sessizliğe de ihtiyacınız var. Günde en az bir saati kendinizle iletişiminize, sessizliğe ayırın.
4. Eğer sevdikleriniz size suçlu olmadığınız bir şey için kızdılarsa onlara sıkıca sarılın ve onlar yatışıncaya kadar da onları sakın bırakmayın.
5. Ruhunuzda bir sıkıntı, bir tükenmişlik hissediyorsanız şarkı söyleyin. Kalbiniz hangi şarkıyı söylemek istiyorsa.. Bazen o da konuşabilmek ister.
6. Size saygı gösterilmesini istiyorsanız başkalarına saygı gösterin. İyilik için iyilik! Kötülük içinse bu kötülüğü yok saymak yapılacak en doğru şeydir. Sizi kötü yapmaya çalışan biri onu yok saydığınız için kendini gerçekte daha kötü hissedecektir.
7. Kalbinizde bir baskı hissetmemek için, rahat nefes alabilmek için ağlamayı öğrenin.
8. Kendinizi bir şey hakkında üzülüyorken bulursanız, vücudunuzu düzgün ve akıcı hareketlerle bir dans formunda hareket ettirin. Kötü enerjinizi yoluna sokup, zihninizi çektiğiniz acıdan arındıracaksınız.
9. İçmeyin. Hiç içmeyin! Alkol vücudu, beyni ve ruhu öldürür. Ben yıllardır içmiyorum. Eğer şamansanız veya ruhsal bir insansanız içerek bir süre sonra tüm güçlerinizi bitireceksiniz ve ruhlar sizi cezalandıracaktır. Alkol gerçekten de öldürür, aptalca şeyler yapmayın. Rahatlamak için hamama gidin, eğlence için şarkı söyleyin, iletişim ve ortak bir dil bulabilmek için çay için, ve bir kadını daha iyi tanımak için ona şeker verin!
10. Hayatta herkes hakettiğini bulur. Problemlerin ruhuna ve düşüncelerine girmesine izin verme. Böylelikle problemler vücuduna da ulaşamayacak.
11. Hayat sana yüzünü ya da başka bir tarafını çevirmiş olabilir. Sadece çok az kimse aslında hayatı çevirenin gerçekte kendisi olduğunu anlayabilir. Diğerleri hakkındaki tüm kötü düşünceleriniz size geri dönecektir. Kıskançlık da… Buna neden ihtiyacınız var? Sakin ve ölçülü yaşayın. Kıskanç olmak iyi bir şey değildir ve hiç gerek de yoktur. Bu adamın büyük bir arabası varsa bu onun yüzünü daha güzel yapmayacaktır. Altın aslında kirli bir metaldir. Kıskanç olmaya ihtiyaç yoktur. Daha fazla gülümsediğinizde göreceksiniz, yabancılar da size gülümseyecek, hem de sevdikleriniz ve tüm hayatınızla beraber!
12. Veren eli kısıtlı görme! Eğer mümkünse zayıf ve ihtiyacı olanlara para ver. Miktarı önemli değil ancak vermiş olmak önemlidir.
13. Akarsulara çöp atmayın. Asla! Suyun ruhu çok sinirlenebilir. Ruhu yatıştırmak için ekmek, süt ya da para atabilirsiniz.
14. Ahlaki olarak önceliğiniz başka birine zarar vermemek olmalıdır. Bu prensibinize sıkıca sarılın. Şöyle düşünün: “Hiçbir zaman hiç kimseye zarar vermeyeceğim.”
15. Eğer bir şey yapmaya karar verdiysen kendinden şüphe etme. Korku seni kendinden ve doğru yoldan saptırmaya çalışacak. Çünkü bu kötülüğün ana silahıdır. Eğer ilk defada başaramadıysan, ümidini kaybetme. Her küçük zafer seni daha büyüğüne yaklaştırır.
16. Nehirlerden taş topla. Onlarda büyük güç ve enerji vardır.
17. Yolda yürürken bulduğun bir kuş tüyünü eve getirip, bir vazoya koyabilir, asabilir yada rafta bulundurabilirsin. Bu cennetten sana gelmiş güçlü bir tılsımdır. Bu tarz ruhlardan size verilen işaretleri fark etmelisiniz.
18. Zorluklar birer formalitedir. Ciddi zorluklar, daha ciddi olsalar bile hala formaliteden ibarettir. Gökyüzü oradadır, bazen bulutlarla kapanmış olsa bile.. Bazen biraz çaba göstererek, mesela bir uçağa binerek aynı mavi gökyüzüne ulaşmak mümkündür. Herkese barış!
Kaynak:filoji.com
|
|
|
Kaderinizin Şifresini Biliyor Musunuz? |
Yazar: Archilles - 18-08-2017, Saat: 18:37 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
- Yorum Yok
|
 |
Kader senelerdir herkes tarafından merak edilen bir gerçektir. İnsanlar kaderini öğrenmek için birçok yönteme başvurmuşlardır.
Kader Şifresi Nasıl Hesaplanır
Kader içinde bir gizem barındıran gelecek bilgisidir. Kaderinizin ne olduğunu bilmek ise size büyük bir ayrıcalık sağlar ve yaşam kalitenizi yükseltir.
Kaderinizi bildiğiniz zaman seçimlerinizi ona göre yaparsınız, bu sayede hangi alanda başarıyı yakalayacağınızı bilir risk almadan bir hayat sürersiniz.
Fallar çoğu zaman geleceği söylerler ancak bazı yıldız falları sayesinde kişilik analizinizi de yapabilir. Kişilik analizi yapabilmek için kişinin doğum tarihi ve ismi kullanılır.
Kader şifrenizi bulmak istiyorsanız doğum tarihinizi tam olarak bilmeniz gerekir. Doğum tarihinde olan sayıların toplamı kader şifrenizi size söyleyecektir.
İsimlerde insanlarla bütünleşir ve yıldızların anlamları herkesin isminde gizlidir. Her harfin farklı bir değeri vardır.
Bu değerler; A – Y – H – Ö = 1, B – I – P – Z = 2, C – İ – R = 3, Ç – J – S = 4, D – K – Q – Ş = 5, E – L – T = 6, F – M – U = 7, G – N – Ü = 8, Ğ – O – V – W – X = 9 şeklindedir.
İsminizde bulunan harflerin değerlerini tek tek bulup toplayarak kader şifrenizi bulabilirsiniz. Dikkat edilmesi gereken nokta ise çıkan sayının mutlaka tek basamaklı olması gerekir. Tek sayıyı bulana kadar tekrardan kendi aralarında toplanırlar.
Ancak 11 ve 22 sayısı şifre teoreminin değişmeyen sayıları kabul edilmektedir. Onlar kendi başına bir anlam ifade etmektedirler. Her değerin farklı anlamları vardır. Kaderinizin size ne gösterdiğini öğrenmek için kader şifresi büyük bir önem taşır.
Kader Şifresi Nasıl Çözülür
Kader şifrenizi bulduktan sonra anlamlarına bakmanız gerekir. Bu anlamlar sayesinde kader şifrenizi çözmüş olacaksınız.
1 sayısı yaratıcılığı temsil eder ve lider bir ruha sahiptir. Daha çok yöneticilik gibi işler yapabilir ancak aceleciliği başına büyük sorunlar çıkarmaktadır. Bu konuda dikkatli olması gerekir.
2 sayısı sezgiyi temsil eder. Bu sayı şifresi aşırı duyarlı kişilerin sayısıdır. Her zaman sevgi dolu olur ve savaşlar onu çok üzer.
3 sayısı ise sanat kabiliyetini göstermektedir. Bu kişiler sanatçı bir ruh taşırlar. Mesleklerini sanat dallarından tercih etmelidirler ve disiplin konusunda sıkıntı yaşadıkları için kendilerini kontrol altına almayı öğrenmelidirler.
4 sayısı pratikliği simgeleyen bir sayıdır. Oldukça çalışkan kişilerdir, onları dosyalar yormaz daha çok hırs yapmasını sağlar. Şüphecidir ve kendini güvende hissettiği ortamlarda bulunmalıdır.
5 sayısı kader şifreniz olarak çıkmış ise özgür bir ruha sahipsiniz. Biraz sıkılgandır ve her yaptığı işe hevesle başlayıp yarıda bırakabilir, maceracı bir kişiliktir.
6 sayısı ise aşk ve sorumluluk isteyen kişilerin sayısıdır. Aşırı kıskançtır ve herkesin sözünü fazla kafasına takar. Herkesle arkadaş olmamalıdır.
7 sayısı, ruhu temsil eder. Oldukça zekidir ve sır saklama konusunda ustadır. Yalnızlıktan korkar, bu duruma çözüm üretmelidir.
8 sayısı ise yöneticidir. Oldukça güçlü ve parayı seven kişilerdir. Duygusuz halini ortadan kaldırmalıdır.
9 sayısı, sanatkârlardır. Duygusallardır ve kötü alışkanlıklara meyillidir. Dikkatli olmalıdır.
11 sayısı hayal kurarak yaşayan ve hayalleri doğrultusunda ilerleyen kararlı kişilerdir.
22 sayısı ise en parlak geleceğe sahiptir, maddi yönden hep üst seviyededirler. Geleceklerine yatırım yaparken bu günlerini harcarlar. Dikkatli olmak zorundadırlar.
Kaynak:falcibaba
|
|
|
Sovyet Kozmonotlarının Uzaylılarla Temasları |
Yazar: Archilles - 17-08-2017, Saat: 13:26 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
- Yorum Yok
|
 |
Sovyetler Birliği uzay eğitim - program Başkanı General Georgi Beregovoy, Moskova Plânlama Bakanlığının 3. katındaki 200 Sovyet yetkilisinin katıldığı son derece gizli bir toplantıda, çok önemli bir konuya ilişkin şaşılacak detayları açıkladı. Toplantıya katılanlar gizlilik konusunda kesinlikle uyarıldıkları halde, bütün olay üç Enquirer kaynağı tarafından elde edildi. Sovyet kozmonotları Vladimir Kovalyonok ve Viktor Savinykh uzaydaki görevlerinin hemen hemen son 75. günündeydiler. Kozmonotlar 14 Mayıs 1981 tarihinde Salyut-6’nın penceresinden uzay boşluğunu seyrederlerken, ansızın, kusursuz bir yuvarlaklıkta ve gümüşî renkte yabancı bir uzay gemisi yakınlarında belirmişti.
Toplantıda bulunan bir Sovyet mühendisi olayı şöyle anlatıyordu : «Salyut-6 yörünge uçuşundayken Uçan Daire'ye rastladı. Kozmonotlar bir süre boyunca objeyi izlediler. Birlikte uçuyorlardı. Bir film kamerasıyla bu pozisyon metrelerce filme alındı. Obje ilkin 24 saat süresinde 300 metre uzaklıktaydı ve üzerinde herhangi bir yaşam belirtisi görünmüyordu. Sonra aniden 100 metre kadar yaklaşan uçan dairenin üst ve alt kısımlarında 24 küçük ve orta kısımda ise yine yanyona üç adet büyük pencere sayan kozmonotlar, büyük pencerelerden kendilerine bakan üç insan çehresi gördüler.Uzaylı varlıkları, kafalarına tam olarak oturmuş başlıklar giymişlerdi. Kozmonotlar dürbünle bakarak bu varlıkların kaşlarını ve sert, güçlü burunlarını görebiliyorlardı. Falzat asıl hayret verici olan, normalden iki kat büyüklükteki mavi renkli gözleriydi. Derileri, Doğulular gibi esmerdi. Ne varhi, gözleri bir robotunki gibi ifadesizdi. Uçan daire yine aniden Sülyut-6’nın 30 metre kadar yakınma geldi.

Kozmonotlardan biri, içten gelen bir uyarıyla, uzaylı varlıklara bir gök haritası gösterdi. Yabancılar da kendi haritalarını gösterince kalbi sanki duracak gibi oldu Kozmonotlar bu haritanın bizim Güneş Sistemine ait olduğunu görebiliyorlardı. Kozmonotlardan biri başparmağını yukarı doğru tutarak uzaylılara işaret verdi. Uzaylılar ise ifadesiz bir şekilde el hareketiyle cevap verdiler.» Toplantıya katılan Sovyet bilim adamlarından bir diğerinin belirttiğine göre, kozmonotlar, uzaylılara el lambası aracılığıyla mors işaretleri vermişler, fakat herhangi bir cevap alamamışlardı. Ancak bir süre sonra kozmonotlar uçan daireden mors alfabesi ile bir takım sinyaller aldılar. Uzaylılar bir takım sayıları mors alfabesi yoluyla veriyorlardı. Daha sonra bunları deşifre etmek üzere toplanan bilim adamları, kompleks bir matematiksel formül serisiyle ilişkili görünen rakamlar kompleksi ile karşılaştılar.
Onlardan birisi şöyle diyordu: «itiraz kabul etmez bir şekilde diyebiliriz ki, uzaylılar ile en azından matematik olarak aynı dili kullanmaktayız. » Kozmonotlarla uzayda birlikte uçan uzaylılar, bu uçuşun üçüncü gününde değişik uçuş hareketleri yapıyorlardı. İki kozmonotu hayrete düşüren husus, 190 veya 195 cm. boylarındaki bu uzaylıların uçan dairelerinden çıkarak uzay yürüyüşü yapmaları ve bu sırada koruyucu bir uzay elbisesi giymemiş olmalarıydı. Uçan daireden çıkarak çeşitli uzaklıklara süzülüyorlardı ve görünen bir solunum cihazları da taşımıyorlardı. Dört gün sonra uzaklaştılar. Kozmonotlar bütün bu olayı filme almışlardı. (‘ National Enquirer ’ 7 Ağustos 1984).
|
|
|
Telepati’de Rüya Uyumu Çalışması |
Yazar: Archilles - 17-08-2017, Saat: 13:16 - Forum: TELEPATİ
- Yorum Yok
|
 |
Rüya laboratuvarlarında on yılı aşkın bir süredir yürütülen çalışmalardan alman sonuçlara göre, «Seni rüyamda göreceğim,» sözüyle ifade edilen temenninin arkasında bir gerçek yatmaktadır. Bir rüya yaratıcısı olmak ve birine rüya neşretmek mümkün gibi görünmektedir. Bunu denemek için, hevesli olan ve tercihan, rüyalarını not etmeye ve hatırlamaya alışık olan bir eş bulun. Laboratuvarlarda, süje-lerin rüya gördükleri süre cihazlarla tespit edilmekte ve her rüyadan sonra uyandırılan süjeden, edindiği izlenimleri kaydetmesi istenmektedir. Dolayısıyla, sizin de, istiareye yatacak olan eşinizin hevesli ve disiplinli bir kişi olmasına dikkat etmeniz gerekecektir.

On resim seçin. Bunların duygusal içeriğinin kuvvetli olması ve bazılarının da hareketli sahneler içermesi iyi olur. Deneyciler, duygusal ve hareketli konuların daha kolaylıkla aktarıldığını belirtmektedirler. Eşinize, seçtiğiniz resimlerden bahsetmeyin. Uyuduğundan iyice emin olduktan sonra, saati kaydedin ve rüya .konunuzu göndermeye başlayın. Kendinizi, gönderdiğiniz imaja, oradaki duygulara kaptırın. Dokunma duyusuyla algılanabilecek bir unsur varsa, onu da nakletmeye çalışın. Daha sonra, sözkonusu sahneyi canlandırın: Eğer bir döğüşie ilgili bir resimse, döğüşüyor gibi yapın; dansla ilgiliyse, dans edin. Alıcı, uyanır uyanmaz, gördüğü rüyaları tüm ayrıntılarıyla kaydeder. Bundan sonra, gönderdiğiniz resimlerle alıcının rüyalarının karşılaştırılması gerekir, ikisinin arasında doğrudan bir ilişki bulamazsanız dahi, rüya kayıtlarını iyice inceleyerek, ayrıntılarda çeşitli ilişki seviyelerine ilişkin unsurların bulunup bulunmadığına bakın.
Daha eski bir geçmişi olan, daha basit bir gece telepatisi ise, uyuyan bir kimseyi uyandırma çabasını kapsar. Eşinizin uyuduğundan emin olduğunuzda, saati kaydedin ve onu zihnen vereceğiniz emirlerle uyandırmaya çalışın. Kalkması için seslendiğinizi, uyanmaya çalıştığım zihninizde canlandırın. Ayrı evlerde kalıyorsanız, alıcının da gece uyandığı saati not etmesi gerekir. Bu deneyi gecede bir kez yapmak yeterlidir.
Bu türden bir telepatik uyandırma olayı, Jack Sch-vvarz’la eski iş arkadaşlarından Nancy Ostrander arasında geçmiştir: Schwarz, otelde kalan Ostrander’i, sabahleyin erkenden telefonla uyandıracaktır. Ne varki, kararlaştırılan saatte bir rüya gören Nancy kendiliğinden uyanır. Rüyasında, Schwarz, uyanmasını, aksi halde bulaşamayacak-larını söylemiştir. Daha sonra anlaşıldığına göre, o sabah telefonun çalışmadığım gören Schwarz, zihninden telefon etmeye ve aynı zamanda, birinin Nancy’nin kapısını çaldığım tahayyül etmeye karar vermişti. Ve Nancy’yi uyandırmayı başarmıştı.
|
|
|
Telepatide İlk Egzersizlere Giriş |
Yazar: Archilles - 17-08-2017, Saat: 13:14 - Forum: TELEPATİ
- Yorum Yok
|
 |
Telepati, tanımından da anlaşıldığı üzre, birden fazla zihni gerektirdiğinden, bir telepati deneyi için kendinize bir eş bulmanız gerekmektedir. Bir başka beşerle direkt bir irtibat kurmaya çabalayacağınız için de, aranızda güçlü bir uyum bulunan bir kimseyi seçin; bu, biyolojik ya da başka türden bir uyum olabilir. Önce, telepatik olarak düşünce neşretme ve zaptetmeyi münavebeli olarak deneyin. Bunların birinde daha iyi olduğunuzu keşfedebilirsiniz. Telepatiye başlamanın çeşitli yollan vardır. Tuhaf gelecektir ama, en kolay yollardan biri de, çok karmaşık bir konu hakkında, yani bir başka şahıs hakkında enformasyon aktarmayı denemektir. Güney California Psişik Araştırma Demeği eski başkanlarmdan Frances B. Zeff, Cypms Koleji'nde yetişkinler için yürütülen program dahilinde, parapsikoîoji öğretmenliği yapmaktadır. Öğrencileri, teorik etüdlerin yam-sıra, telepati çalışmaları da yapmak istemektedirler. Zeff de diğer birçok parapsikoîoji öğretmeni gibi, derslere yeni başlayanların, tanımadıkları bir şahısla ilgili telepatik izlenimleri zaptetme denemelerinde iyi sonuçlar aldıklarına tanık olmuştur. Bu deneylerde, verici, yakından tanıdığı birini düşünür, onun üzerinde konsantre olur, ve onun bir imajını neşretmeye çalışır. Alıcı ise, bu şahsı, fizik özelliklerini, ve zaptedebildiği kadarıyla da başka herhangi bir özelliğini tanımlamaya çabalar.

Frances Zeff, gene diğer birçok araştırmacı gibi, telepati deneylerine yeni başlayanların, tad alma duygusunu telepatik olarak aktarmada çoğunlukla başarılı olduklarını görmüştür. Verici, tatlı bir kek parçası, yeni kesilmiş bir dilim limon gibi, belirgin bir tadı olan bir şey seçer. Örneğin kekin tadına bakarak, vereceği tatlılık, şekerlilik duygusunu kendi bedeninde deneyimler, ve algıladığı tadı, kokuyu ve dokusal özelliği alıcıya aktarmaya çalışır. Zeff, süjenin, özellikle aç olduklarında en iyi sonuçlan aldıklarını, ve derse yemekten hemen sonra gelmişlerse, tad izlenimlerim kolaylıkla zaptedemediklerini tespit etmiştir.
Başlangıçta uygulanabilecek olan bir diğer yaklaşım da, bilinmeyen bir tabloyu aktarmaya çalışmaktır. Sanat eserleri, belirgin bir çizgi, duygu ve çoğunlukla da mitolojik bir içerik taşımalarından ötürü, çok iyi bir hedef oluştururlar. Verici, elindeki resme bakar, net bir şekilde zihninde canlandırmaya çalışır ve bunu alıcıya gönderirken de duygularını mümkün olduğunca devreye sokmaya uğraşır. Alıcı, tablo hakkında, konu, dominant renkler, belirgin bir şekil ya da çizgi, duygusal nitelik, vb. gibi, elinden geldiğince enformasyon zaptetmeye çabalar. İzlenimlerinin eskizini yapmayı isteyebilir. Ne gibi unsurların aktarıldığım görmek ilginç olabilir.
Birçok kişi, er ya da geç, mahiyeti bilinen beş obje, sembol, harf, rakam ya da resimden birinin aktarılmasını kapsayan klâsik ESP testini denemek ister. Eşinizle, beşli bir dizi saptayın: Bu, B,A,Z,0,N harfleri de olabilir; 4,5,6,7,8 rakamları da olabilir. İkiniz de birkaç dakikayı gevşeme ve nefes alıp verme egzersizlerine ayırdıktan sonra, verici olacak kişi, beşli gruptan bir tanesini, örneğin beş farklı obje arasından bir çay bardağını seçer. Verici olarak, bardağa bakın, zihninizde net bir şekilde canlandırın, ve bu imajı eşinize gönderirken, öteki duyularınızı da devreye sokmaya çalışın, bardağa dokunun, çizdiği eğriyi ve serin camı elinizle hissedin. Ritme gelince, yogiler gibi, kendi kaip atışınızın hızına uygun bir nabızlı tempo kullanabilirsiniz. Bazıları, saniyede bir, yani dakikada altmış imaj göndermeyi tercih ederler.
Tempoyu kuvvetlendirmek için bir metronom ya da yanıp sönen bir ışık kullanabilir ve aktarım yeteneğinizde herhangi bir değişiklik yapıp yapmadıklarını görmek üzere farklı hızlar deneyebilirsiniz. En sonunda, çay bardağım eşinizin gözleriyle gördüğünüzü tahayyül edin. Neşriyatı, bir ilâ bir buçuk dakika kadar sürdürün.
Eğer alıcı olarak deneye katılıyorsanız, rahat bir pozis yonda oturarak gözlerinizi kapayın. 'Gevşek bir idraklilik’ hâline ihtiyacınız vardır. Seçenekleri zihninizde birbir tartmayın. Zihin ekranınızdan imajlar geçip gidiyorsa, bunlardan biri kararlı hale gelinceye kadar bekleyin.
|
|
|
Telepati’nin Öğrenilmesini Etkileyen Faktörler |
Yazar: Archilles - 17-08-2017, Saat: 13:11 - Forum: TELEPATİ
- Yorum Yok
|
 |
Telepatinin öğrenilmesi konusunda, diğer herhangi bir psi yeteneğine nazaran, daha fazla bilgiye sahibiz. Ne ilginçtir ki, telepatik uyumun tesisine yardımcı olduğu tespit edilen hususların, hızlı öğrenme ve iistün-hafıza geliştirme tekniklerinde gerekli olan şartlarla hemen hemen aynı olduğu görülmüştür. Nitekim, bu tekniklerin öncülüğünü yapan bilim adamlarından Dr. Georgi Lozanov, Batı’mn Kermes tradisyonundan ve Yoga’dan yola çıkmış, daha sonra telepatik uyum konusuna eğilmiş ve en sonunda da hızlı öğrenme konusunda uzmanlaşmıştır. Anlaşıldığına göre, telepati ile üstün-hafıza, aynı uygulamalarla geliştirilebilen İki ayrı yetenektir.

Herhangi bir üstün-öğrenme sisteminde olduğu gibi, telepatiye de başlamadan önce, zihni ve bedeni, gevşek, sakin bir hale getirmek önemlidir. Ritmik nefes alıp verme de yardımcı olur. Özellikle imajları gönderen vericinin, bunları zihninde net bir şekilde canlandırma yeteneğinin olması bir avantaj teşkil eder. Enformasyon, ritmik olarak, na-bızlı tempo hâlinde neşredildiğinde, zaptedilme ihtimali artıyor gibidir. Üstün-hafıza celselerinde de olduğu gibi, telepatik deneyin olumlu bir atmosferde yürütülmesi gerekmektedir. Macera yaşama ve öğrenme sevinciyle, oyun oynama duygusuyla hareket etmek yararlıdır. Ve deneyi başaracağını düşünmeniz iyi olur. Bu, âşikâr bir husus gibi gelebilir ama, telepatide sadece bu hususun bilimsel deneylerle kanıtlanması yıllar almıştır. Bazı kişiler ise, hızlı öğrenme sınıflarında olduğu gibi, psi yeteneklerinin geliştirilmesinde de belirli bir rolü benimsemenin yararlı olduğunu belirtmektedirler. Bunu çekici buluyorsanız, telepati konusunda uzman olduğunu düşündüğünüz bir kimliğe bürünebilirsiniz.
Örneğin, kendinizi, Uzaylılarla yakın temas halinde olan bir şahıs ya da Uzay Yolu’ndaki mürettebattan biri olarak tahayyül edebilirsiniz; zihniyle enformasyon aktarmaya çalışan bir yogi ya da şaman olarak düşleyebilirsiniz. Bu şekilde, hatalarınızla özdeşleşmekten kurtulursunuz. Herhangi bir telepatik celseye başlamadan önce, daima, iki ya da üç dakikanızı, bedeninizi gevşetmeye ve zihninizi sakinleştirmeye ayırın. Öğrenebileceğinizi kendi kendinize teyid edin, ve bir an için, bir şeyi başarıyla öğrendiğiniz zaman hissettiğiniz sevinci deneyimlemeye çalışın.
|
|
|
Telepati Çalışmalarında, Bazı Önemli Faktörler |
Yazar: Archilles - 17-08-2017, Saat: 13:07 - Forum: TELEPATİ
- Yorum Yok
|
 |
Telepati çalışmalarının bazı kural, yöntem ve uygulama biçimlerine ilişkin bilgiler verilecektir. Gerçekte, sosyal koşullar ve psikolojik atmosferlerin, böylesine hassas ortam ve koşullar isteyen çalışmalara pek olanak vereceği söylenemezse de, gene de uygun bir çalışma ile sınırlı sonuçlar alınabilir.
Bazı faktörlerin telepatideki başarı üzerine etkili oldukları gözlenmiştir, Şunlara uymak, başarı oranını çoğaltacaktır:
1. Önce, bazı ilaçların telepati yeteneğini veya doğru bilme miktarını arttırdığı, bazı ilaçların ise bu miktarı azalttığı saptanmıştır. Sodium Amytal ve bazı uyku ilaçları, değişik oranlarda bu yeteneği azaltmaktadırlar. Buna karşılık, Cafein, deneydeki doğru miktarını arttırmakta veya yukarıdaki ilaçların azalttığı miktarı normale getirmektedir. O halde, iyi sonuç almak, dikkati ve kavrama yeteneğini arttırmak istenirse kahve içilmelidir.
2. Telepatik yetenek bir yaradılış ve bir mizaç konusudur. Doğrudan, bilinçle ve zekâ ile ilgili değil, bilinç-üstü (bilinç-altmın bir aşaması) ile ilgilidir. Fakat çok geri zekâlı veya deli şahıslarla sonuç almak zordur. Bunun nedeni, onların dikkatlerini toplayamamalarıdır.
3. Alıcı ile verici arasında bir sempati, fikri ve duygusal bir uyuşma varsa çok iyi sonuçlar elde edilir.
4. Alıcı, deneyde hazır bulunanların sayısından ve özelliklerinden müteessir olur. Bu nedenle, ilk deneyler fazla kalabalıkta, alıcı ile sempatize olmamış yabancı kimselerin huzurunda yapılmamalıdır. Ancak ilerlemiş alıcılar için çevrenin tesiri azalır.
5. Verici, göndereceği fikri, zihninde çok iyi ve açık olarak canlandırabiliyorsa, ondan çıkan tesirler daha güçlü-dürler. Onun için, emretmeye alışkın kimselerin ifadelerinde açıklık ve kesinlik olduğundan, genellikle iyi verici olurlar.
6. Alıcının ve vericinin buradaki rollerini ciddiye almaları, başarının sağlanmasını, yeteneklerin gelişimini kolaylaştırır.
|
|
|
GÜNLÜK YAŞAMDA GÖRÜLEN TELEPATİ OLAYLARI |
Yazar: Archilles - 17-08-2017, Saat: 13:04 - Forum: TELEPATİ
- Yorum Yok
|
 |
Bilinen vasıtalardan hiç birisi arada olmaksızın bir şahıslan başka bir şahısa intikal eden fikirler ve hisler, telepatik bir hadise sonucudur. Başka bir yerde ve uzaklarda cereyan etmekte olan bir hadisenin de aynen sezilmesi, bilinmesi veya görülmesi gene telepatik bir fenomendir. Telepatinin gerçekliği ve mevcudiyeti, tartışma sahasından çıkmıştır ve kurtulmuştur. Ömründe bir defa olsa bile, ki çok sayıdadır fakat farkına varamamıştır, herkes telepatik bir hadiseye muhakkak tesadüf etmiştir. Bazı kimseler ise, bu hadiselere çok sık tesadüf edebilmektedirler. Çok hassas ve üstün derecede telepat şahısların da mevcut olduğunu belirtmek gerekir. Aşağıda, çok sık rastlanan bazı telepati çeşitlerini okuyacaksınız:
Müzik ve telepati: Bir kişinin kendi kendine düşündüğü veya genellikle akimdan geçirmekte olduğu bir şarkı veya herhangi bir müzik, başka odada bulunan birisine intikal eder ve ilkinin akimdan geçirdiği müziği öteki kişi yüksek sesle söylemeye başlar. Kişi hatta, radyoda biraz sonra şu türlü bir müzik çalacak diyerek onu söylemeye başlar ve aynen o müzik biraz sonra radyodan duyulabilir. Bunun gibi pek çok örnekler vardır. Kişi evde böyle deneyler yapabilir ve olayın gerçekleştiğini görebilir.
Konuşma esnasında telepati: Bir toplulukta konuşurken, kendi kendinize bir şey düşünür ve onu söylemeye hazırla-mrşınız. Fakat siz daha ağzınızı açmadan, başka birisi, zihninizde tertiplediğiniz cümleyi aynen söyler ve sizi hayrete düşürür. Veya karşınızdaki bir şahısla konuşurken , sizin düşünüp söylemek istediğinizi, muhatabınız daha önce size söyler. Bazan edebiyattan söz açılır ve sizin aklınıza gelen bir şiiri bir diğer kişi hemen daha önce söyler..
Arzunun telepatik intikali: Bir masanın üzerinde çok çeşitli yiyecekler ve içecekler vardır. Bunlardan birisi özellikle hoşunuza gitmiştir ve ondan arzu ediyorsunuz. Siz bunu düşünürken ev sahibi veya bir diğer kişi sizin istediğinizi alıp size uzatır... Evde otururken, dostlarınızdan birisinin, onu çok özlediğiniz bir anda geldiğini görebilirsiniz.. Bir dostunuzla araba gezintisi yapmaktasınız. İçinizden, keşke beni filan yere götürse diye düşündükten sonra dostunuzun kendiliğinden sizi oraya götürdüğünü görebilirsiniz.
Hadisenin telepatik intikali: Genellikle' seyrek olarak hatırladığınız birisinin hastalandığını veya öldüğünü hissedersiniz, bu merakla yazıp sorarsınız ve aldığınız cevapta hissettiğinizin doğru çıktığını görürsünüz. Yakınlarınızdan veya tanıdıklarınızdan birisinin uzak bir şehirde olduğunu biliyorsunuzdur. Birdenbire onun geleceğini düşünürsünüz ve gerçekten çıkıp geldiğini veya geliyorum diye telgraf çektiğini görebilirsiniz... Dosta veya tanıdık birisine mektup yazmayı düşünürsünüz. Yazarsınız ve bir iki gün sonra o kişiden size önceden atılmış bir mektup gelir ve tarihine baktığınızda, sizin ona mektup yazmayı düşündüğünüz tarihte atılmıştır. Bu dostunuzun size mektup yazarkenki duyguları size aksetmiştir ve sizin mektup yazma düşünceniz de bu telepatik intikalden kaynaklanmıştır. Veya durum aynen tersi olmuştur, dostunuz sizin arzunuzu hissetmiş ve size hemen mektup yazmıştır.
Bu türlü kendiliğinden telepati hadiselerinin çeşitlerini çoğaltmak mümkündür. Bunlara dikkat ederek telepatik hassasiyetinizi arttırmanız mümkündür. Bu durum, ruhen gelişmenize de yardımcı olacak ve ruhsal tesirlere açık olmanızı kolaylaştıracaktır, istenen budur.
|
|
|
Telepati, îmajinasyon ve Konsantrasyon |
Yazar: Archilles - 17-08-2017, Saat: 12:44 - Forum: PARAPSİKOLOJİ GENEL
- Yorum Yok
|
 |
Telepati çalışmalarında imajinasyonun temel bir çalışma _ unsuru olduğu bellidir. îmajinasyon, düşünülen şeyin ruhta suretlendirilmesidir ki, bu suretler ya da formlar fizik plânda fizik kalıplar olarak ortaya çıkarlar. Bunlara form-pensee (düşünce-formu) denildiğini bu bölümün başında belirtmiştik. Telepatide verici süjeler, herhangi bir şekli ya da objenin görüntüsünü alıcı süjeye aktarabilmeleri için, onların imajlarını istenilen ölçüde hasıl edebilmelidirler. Sonra bu imajların alıcıya uygun bir biçimde yönlendirilmesi gerekir. İnsan, zihinsel imajları teşkil etmek gibi bir diğer büyük melekeye mâliktir. Bu meleke imajinasyon vetiresine katılır ve insana tahayyül etmekte büyük bir kudret verir. Bu meleke insanı, görmediği, işitmediği ve hattâ asla görüp işitmeyeceği mental bir imajı teşkil etmeye muktedir kılar.
Şuurumuzda, kendisine reel bir görünüş vererek imajlar teşkil etmek melekesine sahip olduğumuzu kendi kendimize kanıtlayabiliriz. Sözgelimi, elinize aldığınız bir objeyi tasvir ediniz: Aşağı yukarı bir karton kalınlığında, bakırdan bir eşya olup, dairesel ve küçük bir tabak boyunda, yani çapı 15 cm. kadardır. Şimdi, cilalı olduğu için altın gibi parlayan bu yassı bakır plâğı gözünüzde canlandırabilirsiniz.

Zihnen görmek, konsantrasyona sıkı sıkıya bağlıdır: Bakırdan, yassı ve parlak, önceden söylediğimiz boyda yapılmış bir diski zihninizde görebiliyor musunuz? Bir an için şu satırları okumayı bırakın, gözlerinizi kapatın. Avucunuza düz olarak konmuş, bakırdan yapılmış bu yassı diski görmeye çalışın. Onu tersine çevirelim şimdi; öbür yüzünde, parlak yüzeyin ortasında mavi renkli, beş köşeli bir yıldız görüyorsunuz. Gözlerinizi bir an için açınız, diski sağ avucunuzda tutunuz ve mavi yıldıza bakınız. Zihninizde mavi yıldızı görmüşseniz, o halde zihnî imaj vasıtasıyla anladığınız şeyi biliyorsunuz demektir. Lâkin gözler kapalıyken diski göremiyorsanız, onu gözünüzde canlandıramamışsamz, zihniniz diski dairesel şekilden başka türlü tahayyül etmekte direniyorsa veya çok açık bir şekilde onbeş santimetrenin ifade ettiği şeyi bilmeye veyahutta mavi rengi, yıldızın büyüklüğünü tahlile çalışıyorsanız, diskin şekli bulanık ve tamamen yok olan bozuk vizyonlu bir hâl alıyorsa, siz kendi kendinizi konsantre etmek konusunda yeterli değilsiniz demektir. Şayet biran için diski ve onun yıldızım gerçek olarak görebilmişseniz, mükemmel bir konsantrasyon örneği elde etmişsiniz demektir.
Bakır disk deneyi ve yapılan tahlil, kendi kendinize konsantre olup olmamakta yeteneğiniz bulunup bulunmadığım bütün nedenleriyle tayin etmenize imkân verir. Sizin diski memnuniyet verici tarzda görmeniz imkânsız ise, hemen bir dizi araştırma yapınız. Bunun amacı konsantrasyon kapasitesini geliştirmektir. Yapılacak ilk şeye gelince: Evinizde, küçük bir eşya, örneğin bir para, bir anahtar, cüzdan, düğme vs. seçiniz. Dört beş dakika kadar bu eşyayı dikkatle inceleyiniz, sonra gözlerinizi kapayınız, ve mümkün olduğu kadar net bir şekilde onu zihnen görmeye çalışınız. Şuurunuzda bir eşya fotoğrafı yaratmayı bekleyiniz. Zamanla şuurunuz, seçtiği bir eşyanın resmini yapar. Ressammışsınız gibi, iradenizle ayrıntılı olarak imaj yaratmak gerektiğini kendinize benimsetiniz. Bu durumda, zihin, fırçalar ve renkler yardımıyla zihnî bir tuval üzerine resim yapan bir ressam gibidir. Mümkündür ki, başlangıçta eşyanın bütün ayrıntılarım hatırlayamayacaksınız ve belki de yeniden bakmanız gerekecek. Bir kere mavi rengi, yıldızın büyüklüğünü tahlile çalışıyorsanız, diskin şekli bulanık ve tamamen yok olan bozuk vizyonlu bir hâl alıyorsa, siz kendi kendinizi konsantre etmek konusunda yeterli değilsiniz demektir. Şayet biran için diski ve onun yıldızım gerçek olarak görebilmişseniz, mükemmel bir konsantrasyon örneği elde etmişsiniz demektir.Bir kere daha zihinde imaj yaratmanın güçlüğünü anlamış olacaksınız. Fakat biraz çalışmayla, kendisine tam bir hüviyet verebileceğiniz oldukça seçik bir imajı elde etmenize imkân verecektir. Böylece, varsayalım ki; birisi sizden altı ay önce görmüş olduğunuz küçük bir objeyi tasvir etmenizi istesin, gözlerinizi kapayarak cismin dairesel, dört köşe, altı köşe olup olmadığını, parlak yahut mat, açık veya koyu kırmızı, pembe veya normal halde bulunîıp bulunmadığını, kenarlarının düz veya oymalı olup olmadığım söylemek için onu oldukça açık seçik olarak görebiliyor musunuz? En iyi alıştırma, çeşitli desen ve elemanları olan basit bir cismi seçmek, biran ona dikkatle bakmak, sonra gözler kapalıyken imajı şekillendirmek üzere ayrıntıları hatırlamaktan ibarettir. Bu alıştırma, otomobilde, evde, büroda, dinlenme sırasında kolayca yapılabilir.
|
|
|
Faydalı Şamanik Ritüeller |
Yazar: Magnetho - 16-08-2017, Saat: 20:03 - Forum: ŞAMANİZM
- Yorum Yok
|
 |
Geçmişte herkes gibi sizde başka insanları kötülemiş olabilirsiniz
Kötü sözlerin üzerinizde bıraktığı negatif enerjilerden korunmak için.
Bir kase içme suyuna deniz tuzu ekleyin ve yavaşça karıştırın. Sakin bir ortamda beyaz bir mum yakın ve tuzlu su dolu kaseyi önünüze alın. Suyun içine doğru; Konuşma kabiliyetimi olumsuz ve tutsak enerjilerden temizlemek, insanlara yalnızca iyilik ve sevgi diliyle hitap etmek için bu suyu arındırıyorum. İnsanları güçlendiren iyi bir kaynaktan gelmediği sürece onlara ait bilgileri paylaşmak adına bu suyu arındırıyorum." sözlerini söyledikten sonra suyun birazıyla 4 kez gargara yapın ve tükürün.
Aynı ritüeli aşağıdaki sözlerle de tekrarlayın.
"Kendime yada başkalarına olumsuz ve hastalıklı sözler söylememe neden olan her kelimeden her olumsuzluklardan her enerjiden her ruhtan ağzımı arındırıyorum."
4 kez gargara yapın ve tükürün.
Son olarak kasede kalan suya şunu söyleyin.
"Allahım ışığın ilahi ruhu sözlerimi sevgiyle aydınlat, bütün sözlerim sevgiyle söylensin. Sözlerim güzelliklere ve sevince yol açan bir güce dönüşsün. İnsanların kalplerinde ve zihinlerinde muhteşem şeyler oluşturmak için dünyaya karışsın."
Suyun hepsini toprağa dökün.
Boğazınızı fesleğen yağı, okaliptüs yağı ve kışın yetişen yeşil otların yağları veya bunlardan yapılan merhemlerle ovabilirsiniz.
Kısa ritüel:
Bir kase içme suyuna deniz tuzu ekleyin ve yavaşça karıştırın. Aşağıdaki sözleri söyleyin.
Sözlerim hep iyi olsun. Kelimelerim hep temiz olsun. Sözlerim insanlara iyi gelsin e onları hep yüceltsin.
Tuzlu suyla gargara yapın ve bir bardağa tükürün.
Aşağıdaki sözleri söyleyin.
"Ağzım artık zehirden arındı" 4 kez tekrar edin.
"Ağzıma yerleşen zehri dilimden ve boğazımdan atıyorum ve şimdi ağzımı bu zehirden tamamen arındırıyorum."
Tuzlu suyla gargara yapın ve bardağa tükürün. Bardaktaki suyu toprağa dökün ve üzerine deniz tuzu serpin.
Nefes egzersizi:
Önce bir kaç kez derin nefes alın verin. Bir dakika boyunca her nefes aldığınızda tanıdığınız bir insanı düşünün ve nefesinizi verirken onun için iyi olumlu ve yüceltici şeyler söyleyin.
Yeni Başlangıçlar Tılsımı:
Hayatınızda başlatmak istediğiniz şeyler için Dolunay olduğu gün cam bir kaba su doldurun. Niyetinizi ve başlamasını dilediğiniz şeyi küçük bir kağıda yazıp, yazısı içeri bakacak şekilde kabın camına bantla yapıştırın. Suya şeker ekleyin ve karıştırın. Kabı buzdolabına koyun. Devamında bir dahaki dolunaya kadar suyu yudum yudum için bitirene kadar için.
Bu ay suyudur! Dolunay suyunun şekerle, hayatın tatlılığı ile şarj edilmesi oldukça eski bir şamanik tekniktir. Gerçek anlamda sisteminizi şarj eder.
İçerken şöyle bir şeyde söyleyebilirsiniz. "Hayatımın düşlediğim gibi olmasından ötürü çok heyecanlıyım, haneme harika şeyler geliyor., her gün istediğim şeyler olmaya devam ediyor.."
Güçlü ışık titreşimi:
Kendi auranız için güçlü bir ışık titreşimi yaratmanızı sağlayacak bu ritüel hem koruyucu hem şifalandırıcıdır. Aynı zamanda titreşiminizin yükselmesine yardımcı olur.
Bir limonu alın ve ellerinizin arasında ovalayın. Daha sonra ellerinizi limonla birlikte suda yıkayın. Ellerinizi değdirmeden önce başınızın üzerinde tutun, ardından tüm vücudunuzdan geçerek ellerinizi ayaklarınıza doğru getirin, sonra aynı şekilde ellerinizi göğsünüze doğru getirip kalbinizden ileriye doğru açın ve enerjiyi dışarı doğru itin. Son olaral ellerinizi kalbinize doğru getirip kalbinizin üzerinde birleştirin. Bu hareket enerji alanınızdaki ışığı şarj edecektir. Müthiş bir araçtır. Şamanlar bu ritüelde limon dışında nane biberiye gibi belli tipte bitkileri kullanırlardı. Bu bitkiler bedeninizdeki ışık enerjisini şarj edebilecek şifa özellikleri barındırır.
Duşta şifa:
Su çok güçlü bir şifa elementidir. Duş alırken bedeninizden akan suyu şifalanmak için kullanabilirsiniz. Akmakta olan suya " Beni şifalandır. Beni negatif enerjilerden arındır..."Şeklinde niyet edin. Suyun değdiği yeri negatif enerjilerden arındırdığını düşünün. Kendinizi arındırmak için harika ve gerçekten çok etkili bir yöntemdir. Üzerinide baskı, yorgunluk ve gerginlik hissettiğinizde buna ilişkin niyet ederek duş alın.
Deniz tuzuyla şifa:
Tuz arındırma gücü yüksek bir mineraldir. İşlenmemiş deniz tuzunu (kaya tuzu da olur) alıp ellerinizi ve bedeninizi ovalayın. Sonrada yıkanın. Sizi etkileyen enerjilerden temizlenmek için etkili bir yöntemdir.
Bu yöntemlerin sizi şifalandırmasını sağlayan şey, sizin onlara bilinçli dikkatinizi vermeniz. Sadece duş aldığınızda sabunla yıkandığınızda aynı etki gerçekleşmez. Arınma niyeti ile su nereye değerse orada enerjiyi temizleyeceğine dair bilinçli bir farkındalık yaratıyorsunuz.
Fesleğen muskası:
Bir kasenin içine fesleğen, eser miktarda nane, tarçın, biraz muskat, karabiber koyun. İçine kişisel bir şey ekleyin örneğin nazar boncuğu gibi. Karışımın birazını alıp keçe bir kumaş parçasına koyup dört köşesini tutturup sıkıca düğümleyin. Bunu kıyafetlerinizin cebinde yani üzerinizde taşıyın. Sizi enerji alanınıza girmeye çalışan davetsiz ruhlardan tüm kötü enerjilerden korur. Aynı zamanda negatif enerji titreşimindeki insanlarla bağlantıya geçmekten koruyacaktır. Böylece bu enerjiler alanınıza çekilmeyecektir. Bu bir korunma aracıdır ancak doğrudan sizi koruması anlamına gelmiyor.
Yaptığı şey ışığınızı güçlendirmek.
Ritüeller Shaman Durek'ten alıntıdır
Sevgiler,
Kaynak:milliyet.com.tr
Yazar:Nur Demir
|
|
|
|