Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Kullanıcı Adı/E-Posta:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 3,077
» Son Üye: kuyucadisi
» Toplam Konular: 2,836
» Toplam Yorumlar: 3,067

Detaylı İstatistikler

Kimler Çevrimiçi
Toplam: 1103 kullanıcı aktif
» 0 Kayıtlı
» 1103 Ziyaretçi

Son Aktiviteler
Nereden Başlamalıyım?
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: desdinova
07-04-2025, Saat: 11:03
» Yorumlar: 0
» Okunma: 592
Ayahuasca çayi hakkinda b...
Forum: ŞAMANİZM
Son Yorum: Gümüşkurt
29-12-2024, Saat: 23:19
» Yorumlar: 0
» Okunma: 503
Sürekli Aynı Sayıyı Görüy...
Forum: MELEK MESAJLARI
Son Yorum: Stannis
03-10-2024, Saat: 18:13
» Yorumlar: 0
» Okunma: 916
Bize ait olmayan sahte an...
Forum: Zihin
Son Yorum: cinsiyetsiztirmavi
29-08-2024, Saat: 01:28
» Yorumlar: 0
» Okunma: 836
RUHLARIN YAZDIRDIĞI SÖYLE...
Forum: ENTERESAN BİLGİLER
Son Yorum: Shfz
20-08-2024, Saat: 01:26
» Yorumlar: 1
» Okunma: 62,819
Nuh’un Gemisi’nin Çözülem...
Forum: TARİH
Son Yorum: Emka
21-02-2024, Saat: 21:57
» Yorumlar: 3
» Okunma: 9,249
DEMON İSİMLERİ LİSTESİ VE...
Forum: DEMONLAR
Son Yorum: Debriyaj_Balatasi
15-02-2024, Saat: 02:30
» Yorumlar: 1
» Okunma: 26,608
Trabzon'da ki Majisyenler
Forum: TRABZON SPİRİTÜELLERİ
Son Yorum: koavemaji
02-02-2024, Saat: 14:11
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,466
11:11'in Manevi Önemi ve ...
Forum: EVRENSEL ENERJİLER
Son Yorum: zeynepbuhan
10-11-2023, Saat: 18:49
» Yorumlar: 1
» Okunma: 6,765
Sürekli Şiddetli Baş Ağrı...
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: Gümüşkurt
25-09-2023, Saat: 19:23
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,018

 
  Psişik Güç Çeşitleri ve Kullanma Teknikleri
Yazar: EvrimBilge - 23-09-2017, Saat: 22:03 - Forum: PARAPSİKOLOJİ GENEL - Yorum Yok

Psişik güçler farklı şekillerde karşımıza çıkmaktadır ve var olan teknikleri ile insanlar çevresinde bulunan birçok şeye kolay bir şekilde hükmedebilir.

Psişik Güçler

Psişik kelimesi ruh anlamına da gelmektedir. Metafizik alanında fazlasıyla kullanılan bu kelime parapsikolojik yerine kullanılmaktadır. Psikoloji tamamen insanların zihinleri ile alakalı olan bir durumdur. Psişik güçleri olan kişiler bunu genelde saklı tutar ve belli başlı insanlar ile paylaşır. Psişik güçler Allah’ın insanlara verdiği özel güçlerden oluşmaktadır.

Bu güçler inşalar tarafından öğrenilir, geliştirilir ve kullanılır. Bazı kişiler bu güçleri görme yolu ile bazı kişiler sezgisel yollar ile bazı insanlar da koklama yolu ile tüm bunları kullanırlar. Psişik güçler insanların yaşamlarında farklılıkları ortaya koymasına da yardımcı olmaktadır. Psişik güçlere örnek verecek olursak;

resim-20160803154721.jpg

Telekinezi; objeleri düşünme gücü yardımı ile hareket ettirmedir.
Terrakinezi; beyin gücü yardımı ile toprağa karşı hâkimiyet kurmaktır.
Biyokinezi; DNA ve insanın kendi vücudunu değiştirme gücüdür.
Nekrokinezi; ölü varlıkların hareketini sağlama ve canlı varlıkları öldürmedir.
Sonokinezi; beyin gücü yardımı ile ses dalgalarının oluşturulmasıdır.
Aerokinezi; beyin gücü yardımı ile havaya hükmetmektir.
Pyrokinezi; beyin gücü yardımı ile ateşi kullanmaktır.
Fotokinezi; beyin gücü yardımı ile ışığa hükmetmektir.
Hidrokinezi; beyin gücü yardımı ile sıvı olan şeylere hükmetmektir.
Elektrokinezi; beyin gücü yardımı ile elektriğe hükmetmektir.
Magnetokinezi; manyetik alanlara ve elektromanyetik alanlara hükmetmektir.
Umbrakinezi; karanlığı ve ışığı beyin gücü yardımı ile yönetmektir.
Termokinezi; var olan maddeleri eritmek ve ısıtmaktır.
Psikokinezi; insanlarda az görülür ve zihin ile maddeye hükmetmektir.
Cryokinezi; bir cismin soğutulması işlemidir.
Termokinezi; bir maddenin ısıtabilirsiniz.
Vitakinezi; psişik tedavi yöntemi yöntemleri arasında yer alır.
Gyrokinezi; kütle çekimsel alanların kontrolü işlemidir.
Laktokinezi; süt ürünlerin kontrolünün kontrolünü sağlamaktır.
Lunarkinezi; negatif enerjiye yöneliktir.
Aaaakinezi; aaaların kontrol edilmesidir.
Chronokinezi; zamanın yavaşlatılması ile alakalı bir durumdur.
Atmokinezi; atmosfer olayları ile alakalı durumdur.  Bazı tekniklerinde oldukça yüksek şekilde aerokinezi bilgisi gerekmektedir.
Kuantokinezi; isminden kaynaklı olarak kuantum fiziği ile alakalı olduğu düşünülmektedir.
Chrono- telekinezi; insanların kendisi dışında kalan insanlara ve hayvanlara belli başlı bir ölçü kapsamında yolculuk yaptırmasıdır.

Psişik güç kaynakları
Psişik olan güçler her insanın sahip olduğu sezgilerden ve içgüdülerden oluşmaktadır. Bunlar günlük yaşamda fark edilebilmektedir. Bilinen psişik güçleri örnekleyecek olursak;

Annenizi ya da babanızı aradığınızda telefonu meşgul çalıyorsa, aynı anda o da sizi arıyorsa
Bebeğiniz sizden farklı bir odada yatıyorsa, sizin uykunuz derinse ve bu uyku derinliğine rağmen bebeğiniz uyanmadan birkaç dakika önce uyanıyorsanız

İşe ya da başka bir yere giderken yolunuzu içgüdüsel bir şekilde değiştirseniz ve o gün o yolda kaza veya başka bir olay olduğunu duyduysanız

Ters bir şey olup olmadığı ile alakalı olarak ailenizi ya da arkadaşınızı aradığınızda bir sorun olduğunu öğreniyorsanız

Bir otele yerleşip bulunduğunuz odada huzursuzluk yaşıyor ve uyuyamıyorsanız ve yaptığınız araştırma sonucunda burada trajedik olaylar olduğunu öğreniyorsanız

Ailenizde bulunan büyükler falcıysa

Size daima şans getirmekte olan bir eşyanız bulunuyorsa

Telefon çaldığında kimin aradığına dair tahmininiz mevcutsa

Riyalarınızı gerçekmiş gibi görüyorsanız

Hayvanlar size karşı güven duyuyorsa

İnsanların geçmişlerini doğru şekilde tahmin edebiliyor ve karşınızdaki kişi bunun doğru olduğunu söylüyorsa

Bu konuyu yazdır

  Bolluk Getiren Meditasyon
Yazar: EvrimBilge - 23-09-2017, Saat: 21:37 - Forum: MEDİTASYON - Yorum Yok

Meditasyon, insanın kendi iç dünyasına yaptığı bir yolculuktur. Bedeni ve ruhu keşfetmek için muazzam bir yöntem olmakla birlikte, kişinin hayatını değiştirecek güce sahip olmasını da sağlar.

Meditasyonun insan psikolojisini radikal bir biçimde değiştirebildiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Uyku düzeni, yeme alışkanlığı, öfke kontrolü gibi birçok durum meditasyon ile değiştirilebilmektedir. Para ve bolluk için yapılabilecek meditasyon türleri de bulunmaktadır.

Meditasyon, bir sihir ya da büyü yöntemi değildir. İnsanın kendi iç dünyasına yönelip kendini psikolojik ve spiritüel olarak teşvik etmesine yarar. Yani bolluk meditasyonu, kişinin büyülü bir biçimde zengin olmasını sağlamaz. Ancak zengin olmasına sebep olacak gücü kendinde bulmasına yardımcı olur. Para meditasyonu yaparak kendinizi fiziksel, psikolojik ve spiritüel olarak hazırlayabilir, zenginliği ve bolluğu kendinize çekebilirsiniz.

Meditasyonun gerçekliğiyle ilgili hiçbir şüphenizin olması gerekmez. Birçok şirket ve finans kuruluşu, çalışanlarına belli günlerde para meditasyonu seansları düzenlemektedir. Dünyaca ünlü finans kuruluşu Goodman Sachs buna örnek gösterilebilir. Para meditasyonu, iş hayatında ciddiye alınan bir uygulamadır.

resim-20160701111028.jpg

Bolluk Meditasyonunun Kazandırdıkları

Belirtildiği gibi, hiçbir meditasyon size istediklerinizi birdenbire kazandırmaz. Ancak onları kazanabileceğiniz gücü ve motivasyonu elde etmenize yardımcı olur. Bolluk meditasyonundan sonra hayatınızdaki birçok şeyin değiştiğini ve eskiden zor, imkânsız görünen konuların artık bu şekilde algılanmadığını fark edeceksiniz.

İş hayatında başarı elde etmek
Para ile ilgili olumsuz, umutsuz düşünceleri yok etmek
Risk alma korkusunu bir kenara bırakıp, daha fazla zenginlik ve başarı için mücadele edecek motivasyona sahip olmak
Zenginliği imkânsız bir şey olarak değil, çalışarak elde edilebilecek bir olgu olarak görmek
İş hayatındaki stresi bir kenara bırakıp daha rahat ve özgüven sahibi olabilmek.
Parayı iyi yönlendirmek ve tasarruf sahibi olmak
Sahip olunan zenginliğin, paranın değerini bilerek onu arttırmaya çalışmak
Oldukça kolay bir ritüele sahip para çekme meditasyonu ile tüm bunları gerçekleştirebilir ve daha yüksek kazançlar elde etmenize yardımcı olacak bir motivasyona sahip olabilirsiniz.

Para meditasyonunun amacı, para kazanma ile ilgili olumsuz düşünceleri bir kenara bırakarak para konusunda fiziksel, psikolojik ve spiritüel olarak yoğunlaşabilmektir. Ritüeli ve meditasyonun aşamalarını belirleyen temel ilke budur. Para meditasyonunu düzenli bir biçimde yaparak zenginliğinizi arttırabilirsiniz. Meditasyonu yapmaya başladığınızda bunun iş hayatınıza ve gündelik yaşamınıza tesir ettiğini ve daha çok kazanmak için motive olduğunuzu fark etmeniz zor olmayacaktır.

Yapılışı
Meditasyona başlamadan önce rahat bir ortam oluşturduğunuzan emin olmanız gerekir. Cep telefonunuzu, televizyonu ve dikkatinizi dağıtacak bütün cihazları kapatmalı ya da sessize almalısınız. Ayrıca gürültüsüz bir ortam seçtiğinizden emin olmalısınız.

Nefes egzersizleri yaparak meditasyona başlayabilirsiniz. Nefeslerinizi alırken, tutarken ve verirken bu işi belli sürelerle yapmalısınız. 4-4-4, 4-8-6 gibi nefes egzersizleri rahatlamanızı ve para kazanmaya odaklanmanızı sağlayabilir.

Nefes alıp odaklanırken kendi kendinize “Ben parayı seviyorum” deyin. Bir şeye ulaşabilmeniz için öncelikle onu sevmeniz gerekmektedir. Bu telkinin bir diğer amacı ise, bilinçaltınızdaki olumsuz düşünceleri ortaya çıkarmaktır. Kendi kendinize parayı sevdiğinizi telkin ettiğinizde olumsuz düşünceler savunmaya geçecektir. Bu aşamada sizin bu düşünceleri görmezden gelerek ya da karşı argüman üreterek onları bertaraf etmeniz gerekir.

Bundan sonraki aşama ise para hakkındaki olumsuz düşünceler ile bağınızı kesmektir. Bu bağ kesme işlemini yaptıktan sonra para kazanmak için motivasyona sahip olduğunuzu göreceksiniz.

Son aşama affetmektir. Daha önce para kazanmanıza engel olmuş davranışlarda bulunmuş olabilirsiniz. Kendinizi affettiğinizde ruhani bir rahatlık hissedeceksiniz. Önceki bütün davranışlarınız için kendinizi affedin.

Bu konuyu yazdır

  5 Adımda Düşünce Gücünü Kullanın
Yazar: Emka - 23-09-2017, Saat: 14:27 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Yaşam basittir; yaşam aynı zamanda çok karmaşıktır. Bu ikisi arasında ince bir çizgi vardır. Her şey kazanmakla veya parayla ilgili değildir mesela. Bu bizim oluşturduğumuz bir kavramdır. Düşünce gücü'de hem basittir hem de karmaşıktır. Bir bilgisayar düşünün temelde karmaşıktır. Ama siz onu sadece bir düğme ile açabilirsiniz. O halde ilk adım

İlk adım düşünce gücü aslında basittir.
Karmaşık bir hale getirdiğimiz bu olay günlük yaşamın içindedir. Şöyle düşünün toprağa bir tohum ektiğinde onun nasıl büyüyeceğine kafa yormazsın.


İkinci adım tohumları ekin.
Sadece düşünün ve nasıl olacağına kafa yormayın. Düşüncelerinizi evrenin uçsuz bucaksız tarlalarına ekin göreceksiniz bir süre sonra hayalleriniz gerçekleşecek. Zorlayarak olması gerekenden önce bir şey olmaz.


8-3.jpg

Üçüncü adım düşünce gücü zorlamaya gelmez.
Düşünce gücünün sırrı budur. Onu serbest bırakacaksınız. Bu sayede göreceksiniz ki her şey istediğiniz şekle girecektir. bunun için hisler çok önemlidir.

Dördüncü adım hislerinizi ve duygularınızı devreye sokun.
Düşünceleri en güçlü şekilde yukarı çıkaran şeyler duygularımızdır. Onları devreye alın göreceksiniz düşünceleriniz gerçekleşmeye başlayacaktır. Ama tabii ki bunun için inanç gereklidir.

Beşinci adım İnanın

Önce siz inanın. Olması imkansız dediğiniz bir şeyin düşünce gücüyle olması imkansızdır. İnancınızı yükseltin ki olasılıklar sizden yana dönsün.




Kaynak: Bilgi Erdemdir

Bu konuyu yazdır

  Psikolojik Ağrılar Nasıl Geçer?
Yazar: Emka - 23-09-2017, Saat: 14:12 - Forum: PSİKOLOJİ GENEL - Yorum Yok

Psikolojik kökenli ağrı ve sancıları hiçbir ilaç geçirmiyor Nedeni kolay kolay bulunamayan bu ağrılar için Prof Dr Sedat Özkan, “Çocukluğa kadar bakılmalı Öfke çok ağrıtır” diyor

Son dönemde herkesin ortak derdi haline gelen psikolojik kökenli ağrılarla ilgili sorularımızı Tıp Fakültesi Liyazon Psikiyatri Bölüm Başkanı Prof Dr Sedat Özkan yanıtladı

Psikolojik kökenli ağrılar diğerlerinden nasıl ayırt edilir?

Ağrı kelimesi; Latince ceza, intikam, işkence sözcüğünden türemedir Psikolojik olarak ağrı çeken insanlar aslında psikolojik olarak haykırış içindedir Bu ağrıyı çeken insanlar, `Sıkıntılıyım, mutsuzum` demektedir Çoğu zaman kendileri bile bunun farkında değildirler Kişi; duygusunu, öfkesini, ızdırabını, tepkisini ya da beklentisini beden dili ile ifade etmektedir Sıkıntılarını dışa vuramayan kişiler bu ağrıları çeker Kişi duygularını, iç çatışmasını, öfke ve beklentisini dile getiremez, bedenselleştirir Söyleyemediklerinin acısını, ağrı olarak çeker Bu ağrılar en fazla kırsal kesim kadınlarında görülür

Bir ağrının psikolojik olup olmadığını nasıl anlıyorsunuz?

Sinir sistemi içinde öyle bir ağrı mekanizması yoktur Örneğin hasta, kolunun bir bölgesi yerine `Kolum ağrıyor` der Bunu bir doktor kolaylıkla anlayabilir Ağrı yakınmasının çoğul olması, ağrıyı çeken kişinin durumunu anlatır Her türlü ilacı kullandığı halde bir türlü ağrıdan kurtulamayan hastalar oluyor Altı aydan fazla süren dirençli ağrıda fiziksel bulgular olmayabiliyor Bu tip ağrının nedeni geleceğe dönük plan eksikliği, iletişimde beden dilini kullanamamaktan kaynaklanıyor

agr%25C4%25B12.jpg


Büyük Aileler Dikkat!

Kimler psikolojik olarak ağrı çeker?

Psikolojik ağrılar büyük ölçüde ailede öğrenilmiştir Kişilik yapılarında, sadomazoistik örtülü özellikler vardır Yaşam öyküsünde; 15 yaşından önce annebaba kaybı, geniş aileden gelme, ailede beden dilinin yaygın kullanılması gibi durumlar sıklıkla görülür Bu insanlar yakınmalarını dramatize ederler Ağrının ortaya çıkışı ile yaşamlarındaki olaylar ilintilidir Bu tip kişilerin ailelerinde şiddet öyküsü daha yaygındır Aile geleneği içinde, `Sıkılıyorum, bunalıyorum, öfkeliyim` denmesi ayıp kabul edilmiştir

Sıkıntı Ve Stres Yapar

Yaşadığımız kaygılar, korkular psikolojik ağrılara mı sebep oluyor?

Bedenimiz, on binlerce yıl öncesine göre pek değişmedi Ancak beynimize gelen uyaranlar ve yeni psikolojik uyum zorlukları arttı Hastalar zorlayıcı yaşam olaylarının pek farkında değil ya da bu değişime karşı kendilerini ifade edemeyip, ağrı çekiyor Sıkıntı, stres onlarda ağrı olarak baş gösterebiliyor Gerginlik baş ağrısı, migren, peptik ülser ağrısı, eklem ağrısı, barsak ağrıları gibi sendromlarda bu tür psikofizyolojik süreçler görülüyor Ağrılar aslında sözsüz bir anlam taşıyor Aynı zamanda gücü temsil ediyor Ağrı ve cinsellik arasında da bir ilişki bulunuyor

Ağrıyı en çok onlar çekiyor!
Ailesinde depresyon ve alkolizmle savaşanlar
Eşinden kötü muamele görenler
Yakın çevresinde özürlü kişiler olanlar
Yakın çevresinde kronik ağrıları olanlar


KAYNAK : SABAH

Bu konuyu yazdır

  BUGÜN SONBAHAR EKİNOKSU
Yazar: Emka - 22-09-2017, Saat: 12:24 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Gece 11 civarında Güneş’in Terazi burcuna girişi ile birlikte Sonbahar ekinoksu gerçekleşecek ve gece-gündüz eşitliği oluşacak. Yaz mevsiminin bitişi, sonbaharın başlangıcıdır Güneş’in Terazi burcuna girişi. Güneş’in Terazi burcuna giriş anı haritasında görüldüğü gibi AY içinde bulunmaktan rahat etmediği Akrep burcunda, Yükselen İkizler burcunun yöneticisi ise Başak burcunda , Neptün ile karşıt açıda.
Ev, yuva, ailevi konular, çocuklarımızla ilgili gündem maddelerimiz bu 3 aylık süreçte etkin durumda. Hayatımızda yeni temeller atmak adına görevler, sorumluluklarımız, iş yaşamında mücadele etmemiz gereken koşullar bizleri bekliyor. Çok çalışmamız ve çok emek veriyor olmamız bekleniyor bizlerden.

21742989_1006147736193650_2378827637930273676_n1.jpg


Neptün- Merkür / Mars karşıtlığı biraz kafamızı karıştırıp, enerjimizi dağıtsa da ; Plüton Merkür arasındaki olumlu görünüm düşüncelerimizde ve kararlarımızda köklü değişimlerin ve dönüşümlerin olabileceğini söylüyor. Evet iki ileri, bir geri gitsek de, sanki yerimizde sayıyor gibi düşünsek de yine de dirençliyiz, karalı ve mücadeleciyiz çünkü AY Akrep burcunda.
Psikolojik olarak AY akrepte bizi zorlayabilir, huzursuzluk verebilir ama iç sesimizin rehberliğine de güvenmemiz gerek bu durumda. Derin bir sezgisellik yaşanacak bu 3 aylık süreçte. Gizli saklı şeyler ortaya çıkacak. Belki bunlar arasında kendi “gizli gücümüz” de olamaz mı?

sonbahar-ekinoksu.jpg


Küllerimizden yeniden doğmak, içimizdeki tohumların çatlaması, kanayan yaraların şifalanması, yaşamlarımızda zorlayarak, hırpalanarak da olsa artık değişimlerin kaçınılmaz olması söz konusu önümüzdeki dönemde.
21 Aralık tarihine dek geçerli olan bu harita ve anlattıkları, Güneş’in Oğlak burcunun ilk derecelerine geçişi ile birlikte yerini Kış Gün dönümüne bırakacak. O tarihlerde zaman kalitesinin en önemli 2 belirteci olan Jüpiter AKREP burcuna, Satürn ise OĞLAK burcuna girmiş olacak. Bu ikisi ve diğer gezegenler ile oluşturdukları görünüm artık yaşamda yerinden oynayan taşların yerine oturduğu, hayatımızda düzen değişimlerinin gerçekleştiği bir dönem olacak.
Hepimize bereketli bir Sonbahar diliyorum.


Hülya Değer Dip. ASA

anetteinselberg

Bu konuyu yazdır

  Hangi Kapıdan Girmek İsterdiniz? Hayattaki Yolunuzu Size Söyleyecek Olan Kapı Testi
Yazar: Emka - 21-09-2017, Saat: 20:09 - Forum: SPİRİTÜEL TESTLER - Yorum Yok

Yurtdışında birçok blog ve kişisel gelişim sayfasında oldukça ilgi gören bu test, tahminlerdeki başarısından dolayı yayınlandıktan kısa süre sonra viral oldu.Kısaca özetlemek gerekirse, seçtiğiniz ve içinden geçerek yolculuk yapmayı dilediğiniz kapıya göre sizin hayatta izlemeyi dilediğiniz yolu tarif ediyor.

Yapmanız gereken şey çok basit. Aşağıdaki kapı resimlerini iyice inceleyin ve ardından size en sıcak ve yakın  gözüken seçeneği seçin.

Kapıları iyice inceleyip aralarından birini seçtiyseniz, aşağıdaki listeden anlamına bakınız;


kapi-kisilik-testi.jpg


1 Numaralı Kapı

kapi-testi-1-numara.jpg
Sizin yolunuz özgürlükçü ve size özgüdür. Diğer insanların kısıtlamalarından ve yaftalamalarından hoşlanmıyorsunuz. Ne yaparsanız yapın, kendinize özgü kişiliğinizi ve farkınızı gösteriyorsunuz. Bu uğurda yalnız vakit geçirmekten de geri durmuyorsunuz. Ayrıca aceleci değilsiniz ve varılacak yerden çok yolda öğrenilen şeylerin kıymetli olduğunu düşünüyorsunuz.

2 Numaralı Kapı

kapi-testi-2-numara.jpg
Eğer bu kapıyı seçtiyseniz, siz yalnız bir yolcusunuz. İçgörüsü yüksek, dünya hakkında düşünen, okuyan ve gözlemleyen birisiniz. Kendi düşüncelerinizle gerçeğe ulaşmanın en doğru yol olduğunu düşünüyorsunuz. Ayrıca gereksiz arkadaşlıklardansa, yalnız kalmak size daha mantıklı geliyor. Bu yüzden tek kişinin  ancak yürüyebileceği bu orman patikasını seçtiniz. Ancak yakınlık kurduğunuz kişilere karşı da oldukça sevgi dolu ve sadık olduğunuzda yadsınamaz bir gerçek.

3 Numaralı Kapı

kapi-testi-3-numara.jpg
Sizin hayat yolunuz oldukça renkli ancak bir o kadar da çetin. Sonbaharın güzellikleri arasında bir manzara açılan bu kapıyı seçmeniz, hayatın tek bir yönden ibaret olmadığının farkında olduğunuzu ve bazı insanların kaçtığı hayat gerçeklerini göğüslediğinizi gösterir. Her kötü olayın iyi bir sonuca varacağına olan inancınız sizi güçlü kılan yegane özelliğinizdir. Bu kapıyı seçenler genellikle hayatlarında belli başlı zorluklar yaşamış kimselerdir.

4 Numaralı Kapı

kapi-testi-4-numara.jpg

Gece karanlığında boş bir sokağa açılan bu kapıyı seçmeniz, bilinmeyenden, ıssız olandan ve keşfedilmemiş şeylerden zevk alan araştırmacı ve kendini geliştirmeye hevesli bir ruh olduğunuzu işaret etmektedir. Gittiğiniz yolun kesin bir sonucu olmasa dahi, bu yolda öğrenip kendinize katacaklarınızın sevinci sizi mutlu eder ve bu sebeple hayata karşı güçlü bir yapıya sahipsiniz. İşte tam da bu sebeple listede yer alan tek gece manzarasını seçtiniz.

5 Numaralı Kapı
kapi-testi-5-numara.jpg
Temiz ve huzurlu gözüken bu yolu seçmeniz, hayatta bazı sebeplerden ötürü çok mücadeleler verdiğinizi, sizi üzen kişiler ya da olaylar yüzünden artık huzurlu bir gelecek dilediğinizi işaret eder. Geçmişte anlaşılmaz, ikiyüzlü, içten pazarlıklı ve benmerkezci kimselerin karmaşık iç dünyalarından çok çektiğiniz için dingin ve rahatlatıcı bir yolun özlemi içerisindesiniz ve hayatınızı artık buna göre şekillendirmeyi diliyorsunuz.

6 Numaralı Kapı

kapi-testi-6-numara.jpg

Karlı ve yalnız bir manzaraya açılan bu kapıyı seçmeniz, yalnız vakit geçirmeye ve kafa dinlemeye olan ihtiyacınızı su yüzüne çıkarmaktadır. Tüm teknolojiden ve iletişim araçlarından uzakta tek başınıza bir fincan kahve veya çay eşliğinde vakit geçirmek gibi sakinleştici aktiviler size çok çekici gelebilir. Bunun sebebi insanlardan hoşlanmamanız yada nefret etmeniz değil, tüm seslerden uzak sadece kendinizle baş başa vakit geçirmeye ihtiyaç duyuyor olmanızdır.

Bu konuyu yazdır

  Bolluk ve Bereket Üzerine İnançlarınızı Değiştirecek Tavsiyeler
Yazar: Spiritüeller - 20-09-2017, Saat: 14:33 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM - Yorum Yok

Farklı tecrübeler ile bugünlerimize geldik. Öncelikle ailemizde gördük bolluk ve bereket inancını… Örneğin; ben küçükken bayramlık almak diye bir kavram vardı. Yeni giysiler sadece bayramlarda alınabilirdi. Yine eskilerden devam edelim; belki yolda canınızın çok istediği bir şeker için ağladınız, anneniz ilk defa “paramız yok” dedi. “Para” ve “yok” işte ilk o zaman bir arada aklınıza kazındı belki.

Sonra çok kez duydunuz “para ile saadet olmaz” cümlesini. Çocuk aklınızla “para” ve “saadetin olmaması” yani mutlu olmamak kavramını aynı cümle içinde aklınıza kazıdınız. Bugün yıllar geçti ve o çocuklar birer yetişkin oldu, fakat çoğumuz için aslında bolluk ve bereket inancı işte o çocukluk günlerimizde topladığımız ve aklımıza kazınan mesajlara dayanıyor.

Kendi tecrübemi çok dürüstçe paylaşmak istiyorum bu yazımda bana eşlik eden sizlerle… Hayatımda çok kısa bir süreye kadar bolluk ve bereket inancımın, bugüne kadar biriktirdiğim birçok farklı “olumsuz” mesaj ile iç içe olduğunun ben de farkında değildim.

Bolluk ve bereket inancımıza etki eden olumsuz mesajlar

Öncelikle ailemde babam, yani “erkek” paranın kaynağı olmuştu. Bu yüzden çocuk aklımla edindiğim en temel inanç erkek kadından daha fazla bolluk ve bereketi hak eder; “kadın para kazanamazdı” yani aslında “kadın parasal olarak erkekten aşağıda olmalıydı”. Hayatımı dönüştüren ve bana çok şey öğreten ilişkimde, her ne kadar para kazanırsam kazanayım, bolluk ve bereket adına hayatımda daha fazla arkadaşım, daha fazla sevgim veya daha fazla tecrübem olursa olsun, sürekli ilişkide olduğum kişiden “bolluk ve bereket olarak ve tabi ki para kazancı da olarak daha aşağıda olmalıyım, ben daha fazlasını gerçekleştiremem çünkü kadın hep daha azını hak eder” inancına sahiptim. Bugün geldiğim noktada ise para kavramının ve hayatımdaki bolluk ve bereketin ana yaratıcısı olduğumu, hiçbirimizin diğerinden “az” olmadığını ve evrenin tüm bolluk ve bereketiyle hepimizi ve tabi ki beni de “aynı” şekilde koruduğunu biliyorum.

%25E2%2580%2598Para-Paray%25C4%25B1-%25C...4%25B1.jpg

Diğer bir inancım ise ailemin kadınlarında gözlemlediğim “paraya ihtiyacını ifade etmeme ve parayı kabul etmeme” bakış açısıydı. Yani gerek öğrenciliğimde gerekse hayatımın çok zor noktalarında, her ne kadar ihtiyacım olursa olsun ve insanlar bana yardım etmeye, gerek para gerekse bolluk bereket anlamında benimle olmaya ve bana vermeye hazır olsalar da “kendin o an kazanmadıkça hak etmezsin” yani “yalnızca kendi kaynaklı para hayatına dahil edilir” inancım, bolluk ve bereketi hayatıma kabul edememe ve para akışına, sevgi akışına ve hatta insanların akışına izin vermemeye kadar gitmişti. Bu yüzden hayatımın zor anlarını hep tek başıma yaşadım, insanların bana eşlik etmesine veya benimle bolluk ve bereketlerini paylaşmalarına izin vermedim. Bugün bana gelen tüm bolluk ve bereket öğelerini (bir çikolatadan tutun da çok değerli bir hediyeye kadar) minnetle ve tamamiyle apaçık bir kalple kabul ediyorum.

Çok önemli bir diğer inancım ise kendi bolluk ve bereketim hakkındaydı. Ailemin kadınları genel olarak “sadece kendilerini memnun etmek için parayı kullanabilmek” veya “parayı harcayabilmek” kavramına sahip değillerdi; yani para “eş için çocuk için ev için harcanabilir”di, fakat “sadece kendi zevki kendini şımartmak için” para harcamak mümkün değildi. Hayatımda çok önemli bir yeri olan son ilişkimde, birlikte olduğum kişi için “hiç düşünmeden” para harcayabiliyorken kendim için harcama yapamaz hale gelmiştim. Adeta bolluk ve bereket anlayışım “kendi” söz konusu olduğunda verdiğim tüm emek ve çabayı görmezden gelerek başka bir kişiye kolaylıkla akarken, “ben” olan her durumda bu akış duruyordu. Sonunda çok sevdiğim uzun seyahatlerime yani sadece kendim için kendi zevkim için para harcayabilmeye yaklaşık iki yıl ara vermiş olduğumu dehşet içinde fark etmiştim. Bundan sonra yaptığım ilk şey geçtiğimiz yılın son altı ayında neredeyse her ay beni derinden dönüştüren birçok seyahat gerçekleştirmek ve emek ile edindiğim bolluk ve bereketi kendime akıtmak oldu.

İnançlarınız hayatınızı etkiliyor.

Burada paylaştığım örnekler her ne kadar kişisel tecrübelerim olsa da, bu yazımda bana eşlik eden sizlerin de okurken evet ben de aynı şekilde düşünüyorum dediğinizi duyabiliyorum… Farkında olmadığımız tüm bu inançlarımız, bugün sevgili evrenin bizlere ulaştırdığı bolluk ve bereket seviyesini derinden etkiliyor; bu hayatlarımıza kazandığımız paradan hayatımızda hissettiğimiz sevgi ve aşk seviyesine kadar çok farklı kavramları etkiliyor. Bu yüzden hayatımıza “daha fazla” bolluk ve bereket çekebilmemiz evrenin bereket akışını anlamak ve buna göre inançlarımızı dönüştürmekten geçiyor. Eğer bu yazımda bana eşlik ediyorsanız, hayatınıza daha çok bolluk ve bereket akma ihtiyacında demektir, çünkü hiçbir karşılaşma sadece tesadüf değildir. Şimdi ve tam şu anda öncelikle hayatınızda daha fazla bolluk ve bereketin oluşmasına “izin vererek” ve “kabul ederek” başlayın.

Bu yıl sevgili evrenin muhteşem akışıyla sizlere daha fazla bolluk ve bereketi ulaştırmasını gönülden diliyorum. Ve işte hayatınızdaki bolluk ve bereketin her alanda daha çok tezahür etmesine yardımcı olabilecek öneriler:

Evrenin size karşılıksızca vermeye hazır olduğu “bolluk ve bereketi” hayatınıza kabul etmek noktasına nerede olduğunuzu bilin. Daha fazla “kabul” edin.
Hayatınızın hangi alanında daha fazla bolluk ve bereket istiyorsunuz; öncelikle kendinize bu soruyu sorun. Örneğin; daha fazla dost kazanmak mı istiyorsunuz, daha fazla para kazanmak mı istiyorsunuz veya daha fazla seyahat etmek mi istiyorsunuz? Bu alan her ne ise, bu konu ile ilgili “kabul” durumunuzu analiz edin. Böylece daha fazla dost kazanmak istiyorsanız yeni bir insanın size önereceği birlikte kahve içmek, birlikte çalışmak veya birlikte sinemaya gitmek teklifine hayır demeyin. Kabulünüz arttıkça yani kendinizi evrenin bahşetmesine daha fazla açtığınızda hayatınızda bolluk ve bereketin akışı da farklılaşacaktır.

Evrenin size sunmuş olduğu mevcut bolluk ve bereketiniz için daha fazla minnet ve teşekkür edin.

Görmezden geldiğimiz en önemli noktalardan bir tanesi mevcut bolluk ve bereketimiz için minnet duyabilmektir. Yani çok basit bir şekilde gün içerisinde bize ulaşan bir bardak su, yediğimiz güzel bir yemek veya bir arkadaşımızla geçirdiğimiz güzel bir sohbet için bile teşekkür edebilmek. Hangi alanda bolluk ve bereketimiz artsın istiyorsak bunun için günlük hayatımızda daha fazla minnet duygusu besleyebiliriz, böylece evrenin sunduğu değerlerin kıymetini bir kez daha teşekkürümüz ile kabul etmiş ve onurlandırmış oluruz. Şükür inancı ve teşekkür bilinci, hayatımızda bolluk ve bereket akışını geliştirecektir.

Evrenin size sunmuş olduğu bolluk ve bereketinizi daha fazla bolluk ve bereket üretmek üzere karşılık beklemeden ve daha fazla paylaşın.
Daha fazla bolluk ve bereket bekliyorsak, bunun hayatta bir yansıması olabilmeliyiz. Örneğin; eğer sevgiyi hayatımızda daha fazla tezahür ettirmek istiyorsak bu kavramı daha fazla paylaşabilmek ve evrenden beklediğimiz sevgiyi kendimizin nasıl verdiğine odaklanmamız gerekir. Biz daha fazla sevgi verebildikçe, evren bize daha fazla sevgi ile geri dönecektir. Sevgili Deepak Chopra güzel eseri “Başarının Yedi Spiritüel Yasası” adlı eserinde bunu, “Alma ve Verme Yasası” başlığında açıklar ve şu uygulamayı önerir;

…”Gittiğim her yere bir hediye götüreceğim, karşılaştığım herkese bir hediye vereceğim. Bu hediye bir iltifat, bir çiçek veya bir dua olabilir. Bugün temas kurduğum herkese bir şey vereceğim ve kendi hayatımla diğer insanların hayatlarında mutluluk ve zenginliğin dolaşmasına katkıda bulunacağım”

Evrenin size sunmuş olduğu bolluk ve bereketinizi daha fazla “ihsan etmek” niyeti geliştirmek üzere dönüştürün.

En kadim inançlardan biri olan Kabala felsefesine göre bizler Yaradan’ın yansımaları olarak “almak” üzere yaratılmışken, bu “alma” enerjimiz, Yaradan ile olan ilişkimiz dolayısıyla aslında Yaratıcı’nın asıl özelliği olan “ihsan etmek” bilincinin gelişmesine evrilir. İhsan etmek anlayışı hayatımızda “almadan verebilmek” kavramının kökleşmesini sağlar. Bolluk ve bereket bilincimizin hangi alanda artmasını istiyorsak o alanda “ihsan etme” enerjisiyle bağ kurmamız ve bu kavramı içselleştirmemiz hayatımızda dönüşümler sağlayacaktır.

Sevgili Michael Laitman güzel eseri Kabala’nın İfşası’nda ihsan etmek anlayışını şöyle açıklar;

…”Kabala kelimesi almak anlamındadır. Aslında daha doğrusu nasıl alınmalı anlamındadır, almanın doğru yolu.

…Yaratılışın alma arzusu olan doğamızı ele alır ve bunu almaya uygun bir forma getirerek değiştirir, öyle ki almanın doğru yolu olan ihsan etme yada özgecil verme haline getirir.

…Dolayısıyla doğamız olan alma niteliğini evirip çevirip ihsan etmeye getirebilmeye mucize denir”


Kaynak:uplifers

Bu konuyu yazdır

  BOLLUK VE BEREKET ENERJISINI ÇEKME YOLLARI
Yazar: Spiritüeller - 20-09-2017, Saat: 14:26 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM - Yorum Yok

Bolluk ve bereket bir zihin durumudur. Yaşamınıza daha çok bolluk enerjisi çekmek zihinsel durumunuzu bereket içinde yasayanların zihinsel durumlarına uygun hale getirmekle mümkündür. Bolluk bilincini kazandığınız anda yasamanızda sadece para’nın değil, arkadaşların, bilgilerin, paylaşımların ve sevginin de bol olduğuna şahit olacaksınız.Bolluk ve Bereket hem maddi hem manevi zenginlik demektir. Yaşamınıza bu enerjiyi daha çok çekmeniz için iste size 10 tane ipucu;

1- Almayı ÖğreninBazı insanlar sadece vermek isterler almak onlar için kotu ve yanlış bir şeydir. Ben vermeyi çok severim ama almak beni rahatsız eder diyen insanlardansanız öncelikle sunu bilin ki bolluk enerjisi sizi ziyaret etmeyecektir. Kim istenmediği yere gider ki. Verdiğiniz gibi almayı da bilmeli ve aldıklarınızı hak ettiğinizi bilmelisiniz. Almak da vermek kadar doğaldır ve unutmayın almayı bilmeyenin, verecek bir şeyi kalmaz.

2- Para Kirli Değildir.Bazı insanlar için para pis bir şeydir. Zenginlik günahkârlıktır. Her gördükleri zengin için kim bilir bu parayı kimin canini yakarak kazandı diye düşünürler. Oysa evrendeki her şey enerjidir ve para da bir enerjidir. Para nötr bir enerjidir onun iyi mi kotu mu algılanacağı size bağlıdır. Bir insan parasıyla iyi güzel şeylerde yapabilir. Ya da para temiz bir şekilde de kazanılabilir. Tüm zenginler kotudur düşüncesiniz aklınızdan çıkartın ve parayı pis bir şey gibi görmeyin. Kendinizle ilgili olumlu kanılarınız varsa para içinse olumsuz kanılara sahipseniz paranın size gelme olasılığı hemen hemen yok olur. Nasıl mı? Ben iyiyim, para kotu ikilemi su noktaya gider. Para bana gelmeyecektir. Bu düşünceyi değiştirin.

3- Sözlerinize dikkat edinBolluk ve bereketi size çeken önce zihinsel durumunuz, sonra sözlerinizdir. Ben paraya hiç değer vermem, zaten hep kaybederim, para ile aram yoktur gibi sözleriniz parayı sizden uzaklaştıracaktır. Bilinçaltınızı bu sözlerle programlarsanız, bilinçaltı bu komutları gerçekleştirmek için sadik bir hizmetkâr gibi çalışacaktır ve kendi kendini gerçekleyen kehanetiniz ortaya çıkacaktır. Zenginlik, bolluk ve bereket ile ilgili olumlamalar yapmanızı öneririm. Örneğin; Her gecen an para bana artarak geliyor, Bolluk ve bereket içindeyim, yaşamımda her şey yeterli, yasamım bolluk ve bereket içinde, bana gelen parayı severek alıyorum ve o da daha çok geliyor gibi olumlamaları yapabilirsiniz.

4- Koşulsuz isteyinİnsanlar genelde bir istekleri olduğu zaman bunu bazı koşullara bağlarlar. Su arabayı satsam da ameliyat olsam, falanca gelse de su isimi halletse, şuraya gitsem de sunu elde etsem gibi. Oysa istekleriniz size birçok farklı yoldan gelebilir, siz bir yola dikkatinizi ve enerjinizi vererek diğer yolları tıkamış olursunuz. Örneğin ameliyat için arabayı satmak isteyen kişinin gerçekte istemesi gereken şey şifadır. Şifa bir insana birçok yoldan gelebilir, araba satılmasa da, ameliyat olacak para başka bir şekilde gelebilir. Hatta o ameliyatı olmadan bile şifa bulabilir. Oysa kişi dikkat ve enerjisini arabayı satarak şifaya verdiği için diğer yolları kapamış oldu. Koşulsuz istemek yasamda amaçlara kavuşmanın temel şartlarından biridir. Şartları, durumu, mantığı bir kenara bırakın sadece isteyin. Ne istiyorsanız onu isteyin. Para mı,ask mı, is mi her ne istiyorsanız onu....

MANIFEST-MONEY.jpg

5- Yaşamınızda boşluk oluşturunEvren boşluk sevmez ve mutlaka doldurur. Eğer eviniz tıka basa eşya dolu ise ve eşyaları yenilemek istiyorsanız paranızın olmasını beklemeyin. Eşyaları daha en basından atin (tabi yasamak için gerekenleri değil) Bir sure sonra yeni eşyalar bir şekilde gelecek. Yeni elbiseler istiyorsanız eskileri fakirlere verin. Eğer yaşamınızda yeterince bolluk ve bereket yoksa bunun için yer açıp açmadığınıza bakin. Yaşamınızda yeniliklere ve bolluğa yer acın ki gelsin. Bunun için önce evde kullanmadığınız eşyalarla, eskimiş elbiselerle, uzun suredir birikmiş ıvır zıvırla başlayın. Siz eskiyi bıraktıkça yeni gelecek. Unutmayın evren boşluk sevmez.

6- Borçları değil, Kazançları DüşününBir zamanlar bir öğrencim bir ayin kirasını ödeyince diğerini düşünüyorum demişti ve para sorunundan yakınmıştı. Bende borcunu değil, kazanacaklarını duşun demiştim. Dikkatinizi neye verirseniz onu büyütürsünüz. Borçlara verirseniz borçları, kazançlara verirseniz kazançları. Bu en basit formüllerden biridir. Dikkatinizi kazançlarınıza verin ki onlar buyusun. Bu öğrencim bu formülü basarî ile uyguladı. İsten ayrıldı, serbest çalışmaya başladı, simdi meslektaşlarına Gore 4–5 kat daha fazla para kazanıyor. Unutmayın ancak fakir insanlar parayı kafalarına takarlar.

7- İmgeleme yapınİmgeleme bolluk ve bereketi kendinize çekmeniz için en etkili yöntemlerden biridir. Bol bol imgeleme yapın. Dikkat edin hayal kurun demiyorum. Hayal kurmak daha basından isteklerinizin hayal olduğunu kabul etmektir! İmgeleme bundan başka bir şeydir. İsteklerinizi imgeleyin, imgenize duygu yükleyin ve evrene gönderin. İmgelemede istediğinizin olduğunu hissedin, aynı heyecanı duyun, mutluluğu yasayın ve bunun olacağına yürekten inanın.

8- Düzenli olun.Zengin insanların ortak yanları, son derece düzenli olmalarıdır. Evleri, ofisleri, arabaları çok temiz ve düzenlidir. Gerçekten de benzer enerjilerin bir birini çektiği suptil dünyada bolluk enerjisini çekmek için temiz enerji alanına sahip ortamlarda yaşamalısınız. Düzensiz ve pis ortamlarda biriken negatif enerji ancak kitlik enerjisini kendisine çeker. Bolluk ve bereket için temiz ve düzenli ortamlarda yasamanız, is yapmanız gereklidir. Simdi çekmecelerinizi ve dolaplarınızı düzenleyin. Pis şeyleri temizleyin ve düzenleyin. Zengin olmak istiyorsanız zenginler gibi davranmayı öğrenmelisiniz.

9- Büyük DüşününEvrende her şey enerjidir. Bir tabak yemek de, son model arabada. Eğer yemek bulmak kolay ama araba zor derseniz isleyişi algılamadınız demektir. İstediğiniz arabada olsa yemek de ikisini de elde etmeniz ayni mekanizma ile çalışır. Oysa yemeği her gün buluyorsunuz, çünkü bulacağınızı biliyorsunuz, buna inancınız tam. Oysa son model arabayı bulacağınıza inancınız yok. Eğer doğru şekilde istemeyi bilirseniz, yemek de araba da ayni şekilde size gelecektir. Ancak arabayı da bulacağınıza, yemeği bulacağınız kadar emin olmanız ya da arabayı da açken yemek ister gibi istemeniz gerekir. İkisine sahip olmanın en önemli farkı budur. Bu yüzden büyük düşünün ve hayallerinize sinir koymayın. Sonuç da ne isterseniz elde etmenizin koşulları ayni.

10- Vermeyi de unutmayınKüçük bahşişler, küçük hediyeler ve arkadaşlarınıza yemek ısmarlamalar. Bunların hepsi aldıklarınızı paylaşmanız için önemlidir. Unutmayın evrene ne gönderirseniz size 10 kati geri gelir. Evrene bolluk içinde olduğunuzun mesajını gönderin. Vermeyi bilin ki alasınız. Şükretmeyi ve diğer insanları da düşünmeyi unutmayın.

Bu konuyu yazdır

  Hemen Yapmanız Gereken 25 Şey
Yazar: Emka - 20-09-2017, Saat: 11:51 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM - Yorum Yok

Tüm hayatınızı bu yazıdan sonra değiştirebilirsiniz. Evet bu 25 adımı hemen uygulayın ve büyük değişimi yakalayın. Bu 25 adım hem çok kolay hem de çok zor. Bu tamamen sizin bakış açınızla ilgili bir şey. Değişime olan inancınız ve isteğinizle ilgili bir durumdur.

1- Geçmişi Bırakın. 
Pek çok kez duydunuz ama beyniniz buna izin vermiyor. Yapmanız gereken güçlü bir karar ve hesaplaşma yaşamak. Hesaplaşın geçmişinizle ve geçmişi geçmişte bırakın.

2- Eski İlişkinizi Affedin.
Şu anda geçmişte kalması gereken aşkı veya ilişkiyi bitirin.

3- Akışı Kontrol Etmeyi Bırakın.
Akışa müdahale etmeyin ve tamamen değişimi kucaklayın.

4- Aynaya Bakın ve Kendinizi Sevin.

5- Nefret Ettiğiniz Neyse Hemen Bırakın.

6- Amacınızı Keşfedin ve Gerçekleştirmek İçin Adım Atın.

7- Kilolarınız ve Fiziğinizle Barışın.

8- Kaderinize ve her şeyin iyi olacağına güvenin.

9- Meditasyon yapmaya başlayın.

glory-of-existence-visionary-art-1000x423.jpg


10- Korktuğun şeyle yüzleş.
O kadar korkunç olmadığını göreceksiniz.

11- Değişimi kabullenin.

12- İnsanları değiştirmeye çalışmayın.

13- Cevaplar sende başkasında aramayı bırak.

14- İç sesine odaklan ve onu dinle.

15- Gülümse özellikle aynada kendini gördüğünde

16- Tuhaflıkların seni sen yapan şeyler onları sev.

17- Sıcak bir çay ve kahve keyfini atlama.

18- Dünyayı güzel ve güvenli bir yer olarak gör.

19- Pozitif düşünmeye başla ve hemen şimdi.

20- Anın tadını çıkar. Anın gücüne tanık ol.

21- Herkesi eşit ve değerli olarak gör.

22- Yaşamını sev ve bir ödül olarak kabul et.

23- Mücadeleyi kabul et ve sev.

24- Yaşam bir derstir. Tüm dersleri kabul edin.

25- Dünya ile savaşma sadece oyna.

Hayat bir oyun alanıdır. Hayatı ne kadar eğlenceli hale getirirsen o kadar mutlu olursun

Bu konuyu yazdır

  Hayatta Bizi Başarıya Götüren En Azılı Düşmanlarımız; Kararsızlık ve Korku
Yazar: Emka - 19-09-2017, Saat: 23:22 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM - Yorum Yok

Aykırı profesör elinde bir fare ve kutu ile salona girdi. Öğrencilerin şaşkın bakışları arasında fareyi kutunun içine koydu ve kutuyu kapattı. Kutunun hava almadığı açıktı. Salona dönerek: “Bu kutuya iki gün kimse dokunmayacak dokunan bu dersi geçemez!” dedi ve salondan çıkıp gitti.

Salondaki öğrenciler olaya bir anlam verememişlerdi. Kimisi kutunun içindeki fareyi çıkarmayı düşündü ama cesaret edemedi. İki gün boyunca ders görülen sınıfta kutu öylece kaldı. Ne olacağını merak ederek iki gün geçirdiler.

 profesor-ve-fare-hikayesi1.jpg

İki gün sonunda tekrar dersi olan profesör salona girdi ve kutuya yaklaşarak açtı. Tabi ki, kutunun içindeki fare artık yaşamıyordu. Öğrencilerden birçoğu üzülmüştü. Profesör sınıfa dönerek farenin neden ölmüş olabileceğini sordu. Sınıftan birçok farklı ses ve fikir yükseldi;
– Havasızlıktan…
– Açlıktan…
– Susuzluktan…

Her öğrenci olabilecek ihtimalleri saymıştı. Profesör kutuyu havaya kaldırıp içini öğrencilere gösterdi. Kutunun her tarafı kemirilmiş vaziyette ve minik deliklerle kaplıydı. Ardından devam etti;
– Görüyorsunuz değil mi? Fare anlaşılan bu kutudan çıkmak için epey mücadele etmiş. Bunu kutunun içindeki minik diş izlerinden ve irili ufaklı deliklerden anlıyoruz. Ancak şu var ki fareyi sizin dediğiniz gibi ne havasızlık nede açlık öldürdü. Farenin ölümüne neden olan iki şey var; Kararsızlık ve Korku…

Kararsızlık, çünkü fare kutunun her yerini parçalayıp, her noktayı ayrı ayrı kemireceğine sadece tek bir köşesini ısırıp parçalasaydı ve bunda da kararlı olsaydı o deliği büyütecek ve kutudan çıkıp kurtulacaktı.
Korku, çünkü eğer siz öğrenciler benden ve notlarının düşmesinden böylesine çok korkmasaydınız, kutuyu açıp fareyi serbest bırakabilirdiniz. Ancak korkudan dolayı size yanlış gelen bir işe göz yumdunuz!

Hayatta bizi başarıya götüren yolda karşılaşacağımız en azılı düşmanlardır, Kararsızlık ve korku. Kararsızlıkla zaman tüketmeyin, kafanıza tek bir şey koyun ve o yolda ilerleyin. Ve bu yolda size yanlış gelen şeylere göz yummayın. Göze batmaktan, ses çıkartmaktan kormayın.

Kaynak: filoji

Bu konuyu yazdır