Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Kullanıcı Adı/E-Posta:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 3,077
» Son Üye: kuyucadisi
» Toplam Konular: 2,836
» Toplam Yorumlar: 3,067

Detaylı İstatistikler

Kimler Çevrimiçi
Toplam: 1268 kullanıcı aktif
» 0 Kayıtlı
» 1268 Ziyaretçi

Son Aktiviteler
Nereden Başlamalıyım?
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: desdinova
07-04-2025, Saat: 11:03
» Yorumlar: 0
» Okunma: 546
Ayahuasca çayi hakkinda b...
Forum: ŞAMANİZM
Son Yorum: Gümüşkurt
29-12-2024, Saat: 23:19
» Yorumlar: 0
» Okunma: 491
Sürekli Aynı Sayıyı Görüy...
Forum: MELEK MESAJLARI
Son Yorum: Stannis
03-10-2024, Saat: 18:13
» Yorumlar: 0
» Okunma: 905
Bize ait olmayan sahte an...
Forum: Zihin
Son Yorum: cinsiyetsiztirmavi
29-08-2024, Saat: 01:28
» Yorumlar: 0
» Okunma: 822
RUHLARIN YAZDIRDIĞI SÖYLE...
Forum: ENTERESAN BİLGİLER
Son Yorum: Shfz
20-08-2024, Saat: 01:26
» Yorumlar: 1
» Okunma: 62,790
Nuh’un Gemisi’nin Çözülem...
Forum: TARİH
Son Yorum: Emka
21-02-2024, Saat: 21:57
» Yorumlar: 3
» Okunma: 9,227
DEMON İSİMLERİ LİSTESİ VE...
Forum: DEMONLAR
Son Yorum: Debriyaj_Balatasi
15-02-2024, Saat: 02:30
» Yorumlar: 1
» Okunma: 26,564
Trabzon'da ki Majisyenler
Forum: TRABZON SPİRİTÜELLERİ
Son Yorum: koavemaji
02-02-2024, Saat: 14:11
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,458
11:11'in Manevi Önemi ve ...
Forum: EVRENSEL ENERJİLER
Son Yorum: zeynepbuhan
10-11-2023, Saat: 18:49
» Yorumlar: 1
» Okunma: 6,738
Sürekli Şiddetli Baş Ağrı...
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: Gümüşkurt
25-09-2023, Saat: 19:23
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,009

 
  30 GÜNDE KENDİ MUCİZELERİNİZİ YARATIN – Jennifer Hoffman
Yazar: EvrimBilge - 20-01-2018, Saat: 02:16 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM - Yorum Yok

1 nci Gün—Mucize Listeniz

Mucizenin ne olduğunu düşünüyorsunuz? Lotoyu kazanmak mı? Zor bir durumdan kurtarılmak mı? Çaresizce paraya gereksiniminiz olduğunda sokakta yirmi dolar bulmak mı?

Bu şeylerin her biri, bir arzunun tezahürüdür ve mucizenin sadece bir parçasıdırlar.

Bir mucize lotoyu kazanmadan, kurtarılmadan veya para bulmadan önce gerçekleşen şeydir. Çünkü inandığımızın tersine mucizenin sonuç ile herhangi bir ilişkisi yoktur.

Bunun yerine, mucize tam ona gereksinimimiz olduğunda, sonucu yaratma yeteneğimiz ile ilgilidir. Kendi yaratıcı gücümüze iman, güven ve inanç eksikliğimizi teslim etme, istediğimiz şey için niyet oluşturma ve onu birlikte – yaratmak için Evren ile birlikte çalışma istekliliğimiz ile ilgilidir. Evren’i yardıma çağırdığımız ve onun bize yardım edeceğine tamamen güvendiğimiz an, mucizelerin gerçekleştiği andır.

Mucize gerçekte, kim olduğumuzun ve kendi realitemizde neleri yaratmaya muktedir olduğumuzun algısını değiştirdiğimiz anda gerçekleşir. Birçok şeye mucize gözüyle bakarız, ama onlar sadece yaratıcı gücümüzün tezahürleridir.

Bir mucize istediğimize karar verdiğimizde ve onu yaratma gücümüzü kabul etmeye istekli olduğumuzda, bu mucizedir. Daha sonra gerçekleşen şey sadece ayrıntıdır.

Çoğu zaman mucizeler yaratmayız, çünkü mucizelerin bizim başımıza gelebileceğine inanmayız. Veya isteriz ve tam bir şeyler gerçekleşecekken, Evren’in bizi işitmediğini veya işittiğini ama yanıtlamaya istekli olmadığını düşünürüz. Sabırlı olmak bazen mucize dersimizin bir parçasıdır.

Ev ödevi: Yaşamınızda yaratmak istediğiniz en azından 1 adet mucize listesi yaratın, 5 ten fazla olmasın. Listenizi yaratmak için takip edeceğiniz bazı bilgiler:

kTJuuCa2TaSIxiyIJ1wE_deneme3.png

YAPINIZ:

Ne kadar görkemli olduğunu düşünmenize bakmaksızın, arzu ettiğiniz şeyi isteyin. Mucizeler kalbinizden gelir ve eğer kalbiniz bir şeyi arzu ediyorsa, o sizin için doğru olmalıdır.

Sınırlamalar ve beklentiler olmadan isteyin, Evren’in istediğiniz her neyse yerine getireceğini bilin, ama istediğiniz şeye beklentiler eklerseniz veya sizin için mümkün olabilen şeyi sınırlarsanız, bunları yerine getirmez. Şükranla ve teşekkür ederek isteyin. Evren, isteklerimizi söyler söylemez, isteklerimiz üzerinde çalışmaya başlar, öyleyse sadece isteyin ve aldığınız şey için minnettar olun. Zamanla tezahür edecektir.

Umut ettiğiniz zaman çerçevesinde olmasa bile, alacağınızı bilerek isteyin. Evrensel zamanlama her zaman yaşamlarımızda iş başındadır ve kendi kişisel zaman çizelgemiz ile her zaman senkronize değildir.

Doğru yolda olduğunuzun onayını isteyin. Mucizenizin size geldiğinin – imanınızı kaybetmeden – ve onu alacağınızın onayını her zaman isteyebilirsiniz.

BUNLARI YAPMAYINIZ:

Para istemeyin. Evren enerji ile çalışır ve para sadece enerjinin bir tezahürüdür. Eğer yeni bir arabaya gereksiniminiz varsa, yeni bir araba isteyin, eğer yeni bir ev istiyorsanız, yeni bir ev isteyin ve bunların nasıl ödeneceğine üzülmeyin. Buna üzülmek, seçeneklerinizi sınırlamaktır. Başkaları için istemeyin. Bu sizin yaşamınız, sizin mucizeleriniz ve sizin istediğiniz şey. Başkaları kendi mucizelerini istemeyi öğrenmelidir ve nasıl görünürse görünsün onların yaşamları tam şimdi mükemmeldir. Ve kendi yaşamınızdaki çalışmaya koyduğunuz enerjinin üssel olarak arttığını ve yaşamınızın her parçasına ve etrafınızdaki insanlara yayıldığını hatırlayın. Onlar – hazır oldukları zaman – sizin yaptığınız değişimlerden yararlanacaktır.

Mucizelerinize zaman çizelgeleri koyun. Onlar ilahi zamanlama ile ve tüm durumlar doğru olduğunda gerçekleşir. Bazen mucizeleri beklemek zorunda kalırız, çünkü Evren, başka bir şey istediğimiz noktaya ulaşmamızı beklemektedir.

2 nci Gün – Başarılısınız

Jennifer Hoffman
Uriel Heals

Her zaman başarılısınız, bu anda yaşamınızdaki her şey yaşamınızda bir noktada istediğiniz bir şeylerin başarılı yaratımını temsil eder. Sizin için şu anda işe yaramıyor olabilmesine rağmen, onu yarattığınız anda, tam olarak istediğiniz şeydi, size neşe getireceğini ve yaşamınızı bir şekilde daha iyi yapacağını düşünmüştünüz.

Mucize listenize bakın ve tam şimdi yaşamınızda var olan bir şeyleri değiştiren bir şeyler yaratmak isteyip istemediğinize bakın. Örneğin, eğer yeni bir iş istiyorsanız, şu anda sahip olduğunuz işi bir başarı olarak görün.

3 ncü Gün – Yanlış Olan Hiçbir Şey Yok

Evren’de doğru, yanlış yoktur, iyi kötü yoktur. Her şey olduğu şekliyle mükemmeldir ve yaşamınız mükemmel yaratımınızı temsil eder. Şu andaki durumumuzdan rahatsız olduğumuz zaman, bunu nedeni enerjimizin değişmesidir, yeni olaylar için hazır olduğumuz yeni bir enerji titreşimindeyiz. Enerjinin sürekli hareket halinde olduğu dinamik bir Evren’de yaşıyoruz. Enerjinizi değiştirdiğiniz için, şimdi başka bir şeye hazırsınız ve bu daha önce sahip olduklarınızı yanlış hale getirmez. Her şey olduğu gibidir. Yargılamanın dışında kalın ve odağınızı mucizelerinizde tutmaya devam edin.

Mucize listenize bakın ve yaratmayı istediğiniz mucizeleri yaratmak için yaşamınızda neleri değiştirdiğinizi not edin. Maddi sorununuz varsa, kendinizde yanlış bir şeyler yapmadığınızı hatırlatın. Bolluk, bolluk tutumuna sahip olduğumuz ve istediğimiz şeylerin daha büyük bolluğunu yaratmaya hazır olduğumuz zaman gerçekleşir. Yanlış hiçbir şey yapmadınız, o zamanlar hak etmiş olduğunuz şeyi yaratmıştınız. Şimdi farklı bir şeye hazırsınız.

4 ncü Gün—Yanlış Olan Hiçbir Şeyi Yok

Siz yaratıcısınız, yaşamınızın her veçhesini yaratmak için Evren ile çalışıyorsunuz. Herkesin sahip olduğu gibi sınırsız güce sahipsiniz. Hiç kimse başkalarından daha fazla güce sahip değildir. Neşe veya acı, mutluluk veya üzüntü, huzur veya kaosu yaratan gücümüzü bu şekilde kullanırız. Kendi realitemizin herhangi bir veçhesini dönüştürmek için, tam şimdi, şu anda mevcut olanın sorumluluğunu almalıyız. Sorumluluk alarak, realitemizi yarattığımız gücü onaylıyoruz. İstemediğiniz bir yaşamı yaratmak için kullandığınız güç, istediğiniz yaşamı yaratmak için kullandığınız güç ile aynıdır, sadece gücünüzü farklı bir şekilde kullanmış olursunuz.

Bugün, yaşamınızdaki değiştirmek istediğiniz her durumu yazın. Yazdığınız her bir durumun yanına, ‘bundan sorumluyum ve onu dönüştürme gücüne sahibim’ yazın. Sorumluluğu alın, böylece hayallerinizin yaşamını yaratmak için gücünüzü bilinçli bir şekilde kullanabilirsiniz.

5 nci Gün – Bağımlılığı Bırakmayı Anlamak

İstediğimiz şeylere birçok bağımlılıklarımız olur, bunu nasıl mümkün olacağı, bunun gerçekleşmesi için başkalarını ne yapacağı, bunun gerçekleşmesi için bizim neler yapmamız gerektiği, ne kadar zaman, para ve enerji gerektiği vs – bağımlılıklarımızın listesi çok uzundur ve karmaşıktır. Bu ayrıca korkularımızı veya şüphelerimizi temsil eder, bu şekilde Evren’in istediklerimizi sağlama yeteneğine tamamen güvenmemiş oluyoruz. Ve bağımlılıklar geçmişten gelir – bunlar daha önce her şeyin gerçekleşmiş olduğu yoldur.

Sonuca bağımlılığımızı bıraktığımız zaman, Evren’in mucizelerimizi mükemmel şekilde aktarmasına izin veririz. Yönergelerden biri para istememekti – para sadece enerjidir ve Evren her zaman para ile çalışmaz. İstediğimiz şeyleri mucizevi, şaşırtıcı şekillerde yaratabilir, bu yollara para her zaman dahil değildir. Ama her şeyin para gerektirdiği inancına bağlı kalırsak – ve hiç paramız yoksa – mucizeler yaratma yeteneğimizi sınırlarız. Şüphesiz, Evren bize para verebilir, ama ayrıca başkalarından armağanlar, beklenmedik sürprizler ve yardım alabiliriz. Bağlılığı bırakarak, Evren’in mükemmel şekillerde çalışmasına izin veririz. Ve hatırlayın, sizin mucizeniz başka birinin duasına yanıt olabilir, Evren bunu bilir, ama siz bilmeyebilirsiniz.

Mucizeler listenize bakın ve bu mucizelerin nasıl gerçekleşeceği ile ilgili sınırlamalar veya koşullar yaratan sahip olduğunuz bağımlılıkları yazın. Şimdi bunların ne olduğunu bildiğiniz için, bunları salıvermek ve inanca adım atmak için çalışabilirsiniz, böylece bunlar mucizelerinizin yaratımına müdahale etmez.

6 ncı Gün – Geçmişi Hizalamak

Geçmişimiz, bu ana kadar yaşamımızda gerçekleşmiş olan her şeyi kapsar. Bir dakika önce geçmiştir. Geçmiş deneyimlerimiz şu andaki eylemlerimizin temelini oluşturur, insan zihni bu şekilde işler. Hayal kırıklıkları, mutsuzluk veya yolumuzda blokajlar deneyimlediğimiz zaman, ‘bunu bir daha yapmayacağımızı’ hatırlatan bilinçsiz hatırlatıcılar oluştururuz. İleri doğru gidebileceğimiz bir durumun ortaya çıktığı her seferinde, geçmişin anıları bu seçimin ne kadar güvensiz olduğunu ve nasıl başaramayacağımızı bize hatırlatmak için hücum eder.

Geçmişi, belirli bir zihin yapısıyla elde ettiğimiz sonuçların hatırlatıcısı olarak kullanabiliriz. Örneğin, belli türde bir romantik partner seçmek kırık bir kalple sonuçlanır. Öyleyse farklı bir şekilde seçmek için zihin yapımızı değiştirebiliriz veya kalbimizin kırılmaması için ilişkilerden tamamıyla uzak kalmak için geçmiş deneyimimizi kullanabiliriz. Zihin yapımızı değiştirmek geçmişi değiştirmez, ama farklı sonuçlar yaratan farklı seçimler yapmamızı sağlar.

Bugün, mucizeler listenize bakın ve mucizelerinizin her bir için, geçmişinizin bir blokaj yaratıp yaratmadığına bakın, bu blokaj şüphe, korku veya o sürece güven eksikliği olabilir. Zihin yapınızı değiştirdiğinizi hatırlatın, bu sizin için sonucu değiştirir. Mucizeleriniz, geçmişte ne olduğuna bakmaksızın şu andaki yeni zihin yapınızdan yaratılacaktır.

7 nci Gün – Şimdiki An Önemlidir

Geçmişi ait olduğu yere, geçmişe koyabildiğinizde, şimdiki anda yaşayabilirsiniz, çünkü şimdiki an yaşamınızdaki en önemli yerdir. Geçmiş tarihtir, gelecek sizin her bir anda yaptıklarınızdan yaratılır.

Bugün, mucizeler listenize bakın ve mucizelerinizin tezahür etmesi için şimdiki anda, zamanda bu noktada ne yapabileceğinize bakın. Düşüncenizi değiştirebilir misiniz, yeni insanlarla tanışır mısınız, bir CV gönderir misiniz veya birilerini arar mısınız? Nasıl yönlendirilirseniz, onu yapın, korktuğunuz bir şey olsa bile. Zihin halinizi değiştiriyorsunuz ve şimdiki anda yaptığınız yeni seçimlerden sürekli olarak yaratılan bir geleceği bu şekilde yaratırsınız.

8 nci Gün – Nelerden Korkuyorsunuz

Evren’de iki enerji vardır, korku ve koşulsuz sevgi. Gri bölgeler yoktur – bunları yaratan biziz. Koşulsuz sevgi olmayan şey korkudur. Ve korku bir çok şeyi kapsar, şüphe, iman yokluğu, kendini – sabote etme, inkar ve bir çok başka şey. Korkunun geçmişten geldiğini hatırlarsak – şu anda veya gelecekte korku içinde olmayız, çünkü hiçbir şey olmamıştır – başımıza daha önce gelmiş olan şeylerden korktuğumuzu anlayabiliriz. Hatırlayın, mucizeler yaratmak için zihin halimizi değiştirme üzerine çalışıyoruz, öyleyse korkmak için bir neden yok, çünkü korku geçmişin parçasıdır.

Bugün, mucizelerinizin her birine bakın ve bunlarla ilgili inançlarınızda şu anda herhangi bir korku olup olmadığına bakın. Başarıdan, hayatınızın nasıl değişebileceğinden, başkalarının ne düşünebileceğinden, yeni, harika deneyimlerinizi uygulama yeteneğinizden korkuyor olabilirsiniz. Korkuyu tespit etmek önemlidir, çünkü korkularınızın ne olduğunu bildiğinizde, artık onlardan korkmak zorunda olmazsınız. Korkularımızı görmeye izin verene kadar, onların çoğunu bilmiyoruz ve korkularımızın ne olduğunu bildiğimiz zaman, onlarla barış yapabiliriz.

9 ncu gün – Spiritüel Kaynaklarınızı Kullanın

Spiritüel yolumuz bir öğrenme, iyileşme, büyüme ve dönüşüm yoludur. Bu, bireysel bir yolculuktur ve her birimizin izleyecek kendi spiritül yolumuz var. Başkalarının yardımı olmadan yaşamdaki meydan okumalarla yüzleşmek zorunda olabilmemize rağmen, bize yardımcı olmak için mevcut olan spiritüel bir ekibimiz var. Bunlar meleklerimiz ve rehberlerimizdir, bu yolculukta bize yardımcı olmayı kabul ettiler ve buraya yapmak üzere geldiğimiz şeyi hatırlıyorlar.

Meleklerimiz ve rehberlerimiz, spiritüel kaynaklarımız yaşamlarımıza müdahale edemezler, ama onlardan yardım istemeyi hatırladığımız zaman, bize yardım edebilirler. Onlarla düzenli bir iletişim kurduğunuz zaman, yaşamınızda onların varlığının daha fazla farkında olursunuz ve size verdikleri mesajları işitebilir ve anlayabilirsiniz.

Başmelek Uriel, onunla ilk kez çalışmaya başladığımda, kanallıkla bana bir kitap yazdırdı, ‘Melekleriniz ve Ruhsal Rehberleriniz ile İletişim Kurmak’, bu kitabı urielheals.com sitesinden ücretsiz olarak indirebilirsiniz. Eğer bunun size yardımcı olacağını hissediyorsanız, onu indirin ve okuyun, böylece onlarla nasıl çalışacağınızı bilirsiniz, sizinle nasıl iletişim kurduklarını anlarsınız ve onların sevgi ve destek mesajlarını işitebilirsiniz.

Bugün, mucize listenize bakarken, bunu tek başınıza yapmadığınızı anlayın. Meleklerinizden ve ruhsal rehberlerinizden mucizelerinize yardımcı olmalarını isteyebilir misiniz? Size sevinçle hizmet etmeye istekliler ve yaşamınızda onlar için yer açtığınızda size hizmet edebilirler. Mucizelerinizi tezahür ettirmenize yardım etmek için orada olan spiritüel kaynakların farkında olmak için, her gün birkaç dakika zaman ayırmak iyidir.

10 ncu Gün — Neyi Bekliyorsunuz

Yaşamımızı beklentilerle veya güvenle idare edebiliriz. Beklenti halinde olduğumuzda, neyin gerçekleşeceğini her zaman biliriz, çünkü bu geçmişte gerçekleşmiş olan şeydir. Güven içinde olduğumuz zaman, neyin gerçekleşeceğini bilmeyiz ve bu tedirgin edici bir süreç olabilir. Ancak mucizeler yarattığımızda ve zihin halimizi değiştirdiğimizde, beklentilerimiz ile ilgili ne yapacağımıza karar vermeliyiz.

Beklentilerimiz gerçekleşeceğini ‘bildiğimiz’ her şeyi kapsar, ‘inanç’ mümkündür, beklentimiz belli bir şekilde gerçekleşecektir, çünkü geçmişte de her zaman bu şekilde oldu. Eğer daha önce mucizeler yaratamadıysanız veya yapmaya çalıştığınız her şey bir şekilde tersine dönüyorsa, bunun nedeni beklentileriniz olabilir.

Bugün, mucize listenize bakın ve her bir mucize için, onunla ilgili sahip olduğunuz beklentileri yazın, hem bu mucizeleri bloke edenleri, hem de onları yaratmanıza yardımcı olanları yazın. Beklentilerinizi anlamak, geçmişte ne olmuş olursa olsun, kendinizi şimdiki anda mucizelerinizi çabasızca tezahür ettirebilmenin titreşimine koymanıza yardım eder.

11 nci Gün — Fikirler

Fikirlerimiz, kendimiz ile ilgili sahip olduğumuz inançları ve başkalarının adapte olduğumuz inançlarını kapsar. Diğerleri başkalarının pozitif fikirlerine sahip olabilirken, bizim hatırlayabildiklerimiz negatif fikirler olabilir; yeteneksizliğimizi, değersizliğimizi ve hatalarımızı onaylayan o negatif inançlar. Yaşamımızın herhangi bir anında birilerinin bizim için kullandığı, başarılı olamayacağımız, istediğimiz şeyi yaratamayacağımız veya hatta yaratmaya çalışamayacağımız anlamında yorumladığımız basit bir ifade, yaşamımızın her alanını etkileyen bir inanç yaratır.

Bugün, mucizeler listenizi gözden geçirirken, başka birilerinin fikrinden dolayı başaramayabileceğinizi düşündüğünüz bazı mucizeler olup olmadığına bakın. Bir zamanlar birinin size mucizeler yaratamayacağınız inancını yaratan bir şeyler söylediğini hatırlıyor musunuz? Kendinizle ilgili, değerliliğinizi ve yaşamınızda mucizeler yaratma yeteneğinizi onaylayan yeni bir fikir yaratabilirsiniz. Bunu bugün yapın ki, böylece negatif fikirleri, pozitif fikirlere dönüştürebilirsiniz.

12 nci Gün – Kendi İyi Şeylerinizi Yaratın

Yaşamınızdaki her şeyi siz yaratırsınız ve sadece siz yaratabilirsiniz. Başka hiç kimse sizin için bir şeyler ‘yapamaz’ veya sizin için bir şeyleri gerçekleştiremez. Eğer bir kurtarıcı veya yaşamınızı daha iyi yapacak birini arıyorsanız, istediğiniz şeyi bulamadan kendinizi bir durumdan diğerine, bir insandan diğerine gider durumda bulursunuz. Yaşamınızda yaratmayı istediğiniz iyi şeyler sizinle başlar. Başkaları buna katılabilir, ama bunun gerçekleşmesi için niyeti ve enerjiyi siz oluşturmalısınız.

Bugün mucizeler listenizi gözden geçirirken, yaşamınızda size gelmesini istediğiniz kendi iyiliğinizin, tüm mutluluğunuzun, neşenizin, huzurunuzun ve sevginin yaratımından kendinizin sorumlu olduğunuzu hatırlayın; bunların gerçekleşmesi için ettiğiniz niyetler ve verdiğiniz enerjiyle. Mucizeler listenizi iyi şeyler yaratmaya bir adım olarak görün, o zaman sürece katılacak olan durumları ve insanları çekersiniz.

13 ncü Gün – Kurban Zihin Hali

Kurban paradigması insan deneyimimizin bir parçasıdır. Her insanın değersiz, küçümsenmiş veya güven eksikliği hissettiği yaşamının bir alanı vardır. Bu bize kontrol dışında olduğumuz veya başkalarının bizden yararlandığını hissettiğimiz alanları bize gösterir. Ama başka bir seviyede, gücümüzü başkalarına verdiğimiz veya kendi yaşamımızda gücümüzü kullanmadığımız alanlarda bir kurbanız. Bu alanlar bize görmezden gelemeyeceğimiz şekillerde gösterilir ve bizim için ders istediğimiz şeyleri yaratmak ve gücümüzü başkalarına vermeye son vermek için yaşamımızda kendi gücümüzü kullanmayı öğrenmektir.

Bugün listenizi gözden geçirirken, bunu daha önce yapamamış olduğunuz için kurban gibi hissediyor musunuz, başkalarının sizi bloke ettiğini hissediyor musunuz veya kendinize zaman bırakmayacak şekilde insanlara ve durumlara birçok vaatlerde bulunuyor musunuz? Gücünüzün kontrolünü nasıl ele geçirip yaşamınızda bir galip olabilirsiniz? Gücünüz, ona bağlanmanız için her zaman oradadır, böylece mucize üstatlığınıza adım atabilirsiniz ve gücünüzün farkında varma, kabullenme bu süreçteki ilk adımdır.

14 ncü Gün – Hangi Ses Daha Yüksek

Hepimiz iki sese sahibiz, istediğimiz şeyi beyan eden dış sesimiz ve geçmiş hayal kırıklıklarımızı veya hatta mahcubiyetlerimizi işaret ederek çoğu zaman geçmişte ne yapmış olduğumuzun, bunun bizim için nasıl işlemeyebileceğinin bir hatırlatıcısı olarak hizmet eden iç sesimiz. Bu ses ‘iç sesinizdir’ ve size ait olmayabilir, başkalarının size söylediği şeyleri veya hatırlamadığınız geçmiş olaylara dayanarak, yetenekleriniz veya değeriniz ile ilgili sahip olduğunuz kabullenmeleri temsil edebilir.

Bugün mucizeler listenizi gözden geçirirken, iç sesiniz mucizeleriniz ile ilgili neler söylüyor? Şüpheyi, korkuyu veya inançsızlığı mı ifade ediyor? İç sesinizi dinleyin, çünkü o mucizeler yaratmanızı engelleyen sestir. İç ve dış sesiniz dengede olduğu zaman, mucizeleriniz işler. Dengede olmadığında, sürekli olarak bir şeyleri yaratmayı isteyerek mücadele edersiniz ve iç sesiniz tarafından temsil edilen kendi korkularınız tarafından durdurulursunuz. Mucizelerinizin çabasız ve korkusuz tezahür etmesi için güvenli bir yer yaratmak için bu iki sesi nasıl dengeleyebilirsiniz?

15 nci Gün – Büyük Düşünün

Evren her dileğimize karşılık verir ve eğer istediğimiz şeyi tezahür ettirmiyorsak, çoğunlukla bu istemediğimiz için değildir, yeterince istemediğimiz içindir. İstediğimiz şeyin çok fazla olup olmadığını veya istediğimiz şeyi alıp almayacağımızı merak edip isteyerek onu yargıladığımız zaman, kendimizi sınırlıyor oluruz. O zaman Evren korkularımıza karşılık verir, arzularımıza değil.

Bugün listenize bakın ve mucizelerinizin her biri için, gerçekten istediğiniz şeyi istemiş olduğunuzdan emin olun. Yeterince büyük düşündünüz mü? Sahip olabileceğiniz şey yerine arzuladığınız şeyi istediniz mi? Potansiyeliniz korkularınızla sınırlıdır, öyleyse yapabileceğiniz kadar büyük düşünün, sonuçlar sizi hayal kırıklığına uğratmayacaktır.

16 ncı Gün – Neye İnanıyorsunuz

İnançlarınız realitenizi yaratır, çünkü sözcükleriniz ve eylemleriniz inançlardan ortaya çıkar. Bu kendinizle, yeteneklerinizle, etrafınızdaki dünyayla, potansiyelinizle ve hatta Evren’in (Tanrı’nın) sizi ne kadar sevdiği ile ilgili inandıklarınızı kapsar. İnandığınız her neyse yaşamınızda tezahür eder, inançlarınızın bilincinde olmasanız bile. Onlar yine de yaşamınızda tezahür eder.

Bugün listenizi gözden geçirirken, mucizelerinizi nasıl gerçekleştirebileceğiniz ile ilgili sahip olduğunuz inançları düşünün. Hatırlayın, bunu yalnız yapmıyorsunuz, siz Evren ile birlikte – yaratıcısınız ve spiritüel partnerlerinizin yardımına sahipsiniz. Eğer bunun nasıl gerçekleşeceği veya bunu başarıp başaramayacağınız ile ilgili inançlarınız varsa, güçlü olduğunuzu ve kendi realitenizin sorumlusu olduğunuzu kendinize hatırlatın. Şüpheyle ilgili olan tüm inançları, gücünüzü onaylayan inançlarla değiştirebilirsiniz.

17 nci Gün – Şükran İçinde Yaşamak

Yaşamınızın herhangi bir veçhesinde yanlış olan bir şey olmadığı için, pişmanlık duyacak, korkacak veya daha farklı bir şekilde yapmayı dilediğiniz hiçbir şey yoktur. Zamanın her anında yapabileceğinizin en iyisini yaparsınız. Ve yaşamınızdaki her şey sizin yaratımınızdır. Her insan ve durumun size verecek bir dersi ve kutsaması vardır. Onlar için minnettar olabilir misiniz? Yaşamımızın her veçhesini dönüştürebilmemizden önce sahip olduklarımız için minnettar olmayı öğrenmeliyiz. Şükran bizi Evrensel enerji akışına sokar ve istediğimizin şeyin fazlasını bize getirir. Yaşamınızdaki nefret sadece daha önce sahip olduğunuzun fazlasını getirecektir.

Bugün listenizi gözden geçirirken, yaşamınızda şükran duyacağınız en az beş şey bulun. Bu program için bile minnettar olabilirsiniz, görebildiğiniz, okuyabildiğiniz, işitebildiğiniz, yürüyebildiğiniz, bugün yeterince yiyeceğe sahip olabildiğiniz gerçeği için şükran duyabilirsiniz. Her gün üzerine ekleme yapacağınız kendi şükran listenizi yaratın. Minnettarlığı uygulayın, şükran duyabileceğiniz şeylerin sonsuz akışını yaratmaya yardımcı olur.

18 nci Gün – Kendinize İnanın

Realitemizin mimarı olduğumuzu unuttuğumuz zaman, yaşamayı istediğimiz hayatı yaratmaları umuduyla gücümüzü verdiklerimiz tarafından hayal kırıklığına uğratılabiliriz. Burada bizim için ders kendimize, kendi gücümüze ve yeteneklerimize inanmaktır. Yaşamımızdaki her iyi şey, her mucize kendinize ne kadar inandığınızla ve hayallerinizi yansıtan bir realiteyi yaratma gücünüzü kullanmaya ne kadar istekli olduğunuzla başlar.

Mucizeler listeniz kendinize, yeteneklerinize ve yaşamınızı dönüştürme istekliliğinize güçlü bir inancı temsil eder. Bugün listenizi okurken, kendinize inanın. Listenizin kalbinizin arzularını, sizin için önemli olan ve yaşamınızda istediğiniz şeyleri temsil ettiğini bilin. Başkalarının mucizelerinizle ilgili düşündükleri önemli değil, bunlar sizin için önemli ve kendinize inandığınız zaman tüm gücünüzü ve niyetinizi mucizelerinizin gerçekleşmesini sağlayacak enerjiye verirsiniz.

19 ncu Gün – İmanınızı Devam Ettirin

Bildiğimiz şeye iman etmek kolaydır, görülmeyene veya henüz gerçekleşmemiş olana iman etmek kolay değildir, özellikle eğer daha önce deneyimlemiş olduklarımızdan farklı ise. Mucizeler yaratmak iman gerektirir, çünkü yaşamınızda her zaman olan şeyden, sizin için var olmanın yeni bir haline geçişe, hayallerinizin gerçekten başarıldığı ve yaşamınızda tezahür edebileceği yere bir adım ilerdedir. Ancak, henüz gerçekleşmemişlerse, onların gerçekleşeceğini bilme yerinde kalma, iman gerektirir.

Büyük öğretmen bir hardal tanesi kadar imanınız olsa, dağları yerinden oynatabilirsiniz demişti. Ne kadar imana sahipsiniz? İmanla her şeyin mümkün olacağına inanıyor musunuz? Mucizeler yaratmak için gereken imandır. Listenizi okurken, imana sahip olmanın, mucizelerin doğru zamanda, doğru sırada gerçekleşeceğine güvenmek olduğunu hatırlayın. İmana sahip olun ve istediğiniz şeye odağınızı devam ettirin.

20 nci Gün – Olma Hali

Olmayı istediğiniz kişi olmalısınız ve sonuçları anında görmeseniz bile mucizelerin gerçekleştiğine inanmalısınız. Bazen bu, özellikle üstesinden gelinecek eski inançlarınız olduğunda, kendinizi ikna etmeyi gerektirir. Herhangi bir şeyin yaşamınızda tezahür edebilmesinden önce, onun için enerji yaratmalısınız. Olmayı istediğiniz kişi olabilir misiniz? Mucizelerinizin tezahür etmesi için beklemek zorunda değilsiniz, hatırlayın, siz onları ister istemez mucizeler yaratılır. Yaşamınızda mucizeler gerçekleştiğinde olacağınız kendine güvenen, neşeli, isteğini gerçekleştirmiş insan olmaya bugün başlayın.

Bugün mucizeler listenizi gözden geçirirken, onların tezahür etmesine yardımcı olmak için nasıl olmalısınız? Kendinize güvenen biri mi olmalısınız, güvenilir biri mi, daha kuvvetli, daha etkileyici biri mi, enerjinizin nereye gittiğine daha çok dikkat eden biri mi? Bugün başlayın, çünkü bu, niyeti oluşturmaya ve mucizelerinize odaklanmanıza yardımcı olur. Mucizeleriniz kalbinizin arzularıdır ve içinizdeki olmayı beklediğiniz kişiyi yansıtırlar. Siz mucizelerinizsiniz ve mucizeleriniz de siz. Her zaman olmayı istediğiniz kişi olun ve bırakın mucize enerjisi yaşamınızda aksın.


21 nci Gün – Yapma Hali

Bize insan varlıkları olduğumuz, insanın yaptıkları şeyler olmadığımız hatırlatılır ve günlük yaşamımızın çoğunu bir şeyler yaparak geçiririz. Ama gerçekte ne yapıyoruz? Sadece meşgul müyüz, yoksa yaptığımız şeylerin bir amacı var mı? Yaşamımızdaki herhangi bir gereksinimi ya da arzuyu gerçekleştiriyor mu, yoksa sadece zamanımızı yoğun işlerle mi dolduruyoruz? Bir an durup zamanımızı nasıl geçirdiğimizi, neler yaptığımızı gözden geçirirsek, zamanın çoğunu odaklanılmamış yoğun işle harcadığımızı görürüz. Yaratmayı istediğimiz mucizeler ile ilgili yapma halimize odaklanabilir miyiz?

Bugün, zamanınızı harcadığınız şeylerin listesini yapın. Şimdi mucizeler listenize bakın. Yaptığınız şeylerin ne kadarı mucizelerinizi destekliyor? Eğer desteklemiyorsa, mucizelerinizi yaratmak için daha fazlasını yapmayı taahhüt edin. Yeni bir ev istiyorsanız, yakın çevrenizdeki evlere bakıyor musunuz? Yeni bir iş istiyorsanız, şirketleri inceleyip onlara CV nizi gönderiyor musunuz? Hatırlayın, siz birlikte – yaratıcısınız ve yaptığınız şeyler enerjinizin mucizelerinizin akmaya devam etmesi için önemlidir ve bu aldığınız rehberliği izlemeyi kapsar.


22 nci Gün – Davranma Hali


Herhangi yeni bir sürecin başlangıcı, ne yaptığımızı bilmediğimiz ve öğrenmek için önemli bir zaman harcadığımız bir periyotla işaretlenir. Öğrenme sürecinde, yaptığımız şeye aşinalığa erişmek için gerekli olan yeteneklere ve anlayışa aşina oluruz. Mucizeler yaratmak da aynı şekildedir, bu yeni bir süreçtir ve bu yeni yetenekleri öğrenerek bir zaman harcamalıyız. Ancak mucizeler ile bizler sadece sahip olduğumuzu unuttuğumuz bir güce yeniden bağlanıyoruz. Böylece yaptığımız şeyi biliyormuşuz gibi davranabiliriz, çünkü ruhumuzda yaptığımız şeyi biliyoruz, mucizeler zaten gerçekleşmiş ‘gibi’ davranırken zihnimize onu yakalamak için zaman veriyoruz, çünkü Evrende mucizeler zaten önceden gerçekleşmiştir.

Bugün mucizeler listenizi gözden geçirirken, kendinizi mucizelerinize zaten sahipmişsiniz gibi davranma haline koymak için neler yapabilirsiniz? Mucizeleriniz şimdiki anda gerçekleşirken görebilir misiniz? Mucizelerin, onları istediğimiz anda gerçekleştiğini hatırlayın, realitemizde ortaya çıktıkları zaman değil. Mucizelerinizi almış olduğunuzda yapmış olacağınız gibi, pozitif, inanmış, kendinden emin ve mutlu olabilir misiniz? Sürece yardımcı olmak için, mucizeler zaten gerçekleşmiş ‘gibi’ davranın, çünkü evren’in gözünde onlar gerçekleşmiştir.


23 ncü Gün – Mucize Zihin Hali

Mucizeler, niyetiniz ve düşünceleriniz birlikte çalıştığında gerçekleşir. Niyet, yaratıcı enerjiniz için arzu ettiğiniz form veya sonucu oluşturma sürecidir; düşünceleriniz enerjiyi ileri doğru sevk eden yakıttır. Uyum içinde birlikte çalışan düşüncelerin ve niyetin kombinasyonu olmadan, mucizeler yaratma sürecinin çok zor olduğunu görürsünüz, çünkü ilerlemek istediğiniz her seferinde, sanki bir şeyler sizi geride tutuyormuş gibi hissettirir. Veya başarı noktasına tam ulaştığınızda, her şey dağılır. Suçlu sizin düşüncelerinizdir – farkında olduğunuz düşünceler değil, her gün düşündüğünüz alışkanlığa bağlı, eski, geçmişe – dayanan negatif düşüncelerdir. Çünkü, mucizeler yaratabilmenizden önce, düşüncelerinizin ve niyetinizin birlikte çalışmasını sağlayan bir ‘mucize zihin hali’ yaratmalısınız ve yeni düşünce kalıpları geliştirmek için ‘beyninizi eğitmelisiniz’.

Mucizeler listenizi odaklanmış niyet ile okuyun ve okurken sahip olduğunuz düşüncelerinize dikkat edin. Düşünceleriniz umut ve vaat mi dolu yoksa, özellikle mucizelerinizin sonucunu henüz görmediyseniz, şüphe mi dolu? Mucizelerinizin çabasız ve sürekli şekilde gerçekleşmesi için, düşünceleriniz ve niyetiniz birlikte çalışmalı. Öyleyse şüphe yaratan düşünceleri salıverin ve mucize makinesinin yaşamınızda akmasını devam ettirin.


24 ncü Gün – Evrensel Yasalar


Herkes Çekim Yasasına aşinadır, çünkü onunla ilgili çok fazla şey yazıldı. Ama bilinçli ve bilinçdışı seviyede çalıştığımız 12 Evrensel yasa olduğunu biliyor musunuz? Bu yasalar birbirimizle ve Yaratıcımız ile bağlantımızı, enerji akışını yöneten titreşim enerjisini, Evren’de var olan kutupluluğu (zıtlıkları) ve etrafımızdaki enerjinin bize nasıl karşılık verdiğini açıklar – bizi yönlendirmez, yönetmez veya kontrol etmez, yalnızca yapmasını istediğimiz şeyi yapar.

Evrensel yasalar yarattığınız şeye karşılık veren bir şekilde mucizelerinizi tezahür ettirmek için sizinle birlikte çalışır. Evren yargılamaz, sadece sizin enerjinize yanıt verir. Mucizelerinizle tam olarak meşgul oluyor musunuz ve onları yaratacak enerjiyle rezonansa giriyor musunuz? Sizin katılımınız olmadan mucizeleriniz tezahür etmez, kullandığınız enerjiyle başlayın. Düşüncelerinizi ve sözcüklerinizi izleyin, bunlar mucizelerinize ne tür enerji verdiğinizi bilmenizi sağlar.


25 nci Gün – Teslimiyet veya Direnç

Teslimiyet sözcüğünü işittiğimizde, düşündüğümüz ilk şey ‘vazgeçmek’ ve savaşı kazanamayacağımızı kabul etmektir. Teslim olmak tüm çabalarımızı durdurmak ve vazgeçmek anlamına gelmez; teslim olmanın gerçek anlamı olan dövüşmeye, mücadele etmeye son vermek anlamına gelir. Teslim olmanın zıttı dirençtir ve bir şeyin çalışması için çok gayret ettiğimiz ve hiçbir şey olmadığında bu enerjinin var olduğunu biliyoruz. Teslim olduğumuz zaman Evrensel enerji ile ilerleriz ve Evren’in bizim için en iyi olan yönü işaret etmesine izin veririz. Bu en hızlı yol olmayabilir, ama en büyük şifayı, rahatlamayı sağlayan yol olacaktır ve mucize üstatlığına ulaşmanın yolu budur.

Bugün mucizeler listenizi gözden geçirirken, direnç gösterdiğiniz alanları belirleyin. Bir mucizeyi tezahür ettirmeye ‘çalışıyor’ ve o işe yaramıyor mu? Teslim olabilir ve size başka bir yolun gösterilmesine izin verebilir misiniz? Direnciniz nerede korku içinde olduğunuzu, bırakmaktan korktuğunuzu ve şeyleri yapmanın yeni farklı yollarını görmekten korktuğunuzu gösterir. Teslim olun, huzuru bulursunuz; Evren siz direnmeyi bırakana ve teslim olana kadar bekler ve sonra sizi mucizelerinizin gerçekleştirilmesinin yönüne yönlendirir.


26 ncı Gün — Bağışlama veya Kızgınlık


Her birimizin bir kurban hikayesi, birilerinin acı veya travmaya neden olduğu yaşamımızda bir zaman vardır. Bazen bu kurban hikayeleri geçmiş yaşamın olaylarından bakiyelerdir ve bu yaşamımızın hedefi bağışlamayı ve kurban enerjimizi ruhsal bütünlüğe ve güce dönüştürmeyi öğrenmektir. Kızgın veya incinmiş olduğumuz için kendimizi bağışlamaktan alıkoyarken, bu sadece onu düşündüğümüz her seferinde kurban enerjisini tekrarlamaya hizmet eder. En büyük meydan okumalarımızdan biri herkesi koşulsuz bağışlamaktır ve kendimizi onlarla paylaştığımız enerjiden kurtarmaktır. Eğer bağışlamazsak, o zaman bu enerjinin düşük titreşiminde oluruz, bu da kızgınlıktır. Kızgın olmak bizi güçlü hissettirebilmesine ve bize adalet hissi verebilmesine rağmen, bunu yapmak o kişiyle veya durumla bağlantıları yerinde tutar ve bunu düşündüğümüz her seferinde güçsüzlüğümüzü ve kurban hikayemizi onaylar.

Bugün mucizeler listenizi gözden geçirirken, geçmişi hatırlıyor musunuz ve birilerinin size ‘bağışlanamaz’ bir şey yaptığını hatırlıyor musunuz? Onları bağışlayabilir misiniz, onları bağışlamak onları haklı çıkarmaz, bu enerjiden ebediyen özgürleşmenizi sağlar. Eğer bağışlamazsanız, kızgınlık içindesinizdir ve bu mucizelerinizin tezahürünü bloke eder.


27 nci Gün – Neredeyse Tamamladınız


30 Günde Mucizeler programının sonuna yaklaşıyorsunuz. Şimdiye kadar nasıl gitti? Tezahür eden herhangi bir mucizeniz var mı? Eğer varsa mutlu musunuz? Eğer yoksa vazgeçmeye hazır mısınız? Bu sizin kalıbınızın parçası mı, hayal kırıklığı ve hüsran ile vazgeçmek? Hatırlayın ki çoğu zaman sabır derslerimizden biridir ve hepimiz sabırla ilgili dersler alırız. Sabırlı olmak güven ve imana sahip olunduğunu gösterir, öyleyse eğer mucizeleriniz henüz tezahür etmediyse, sadece sabırlı olun ve tezahür edeceklerine güvenin.

Yaşamınızın bazı alanlarında ilerleme gördünüz mü? Zihin halimizi, sesimizi, düşünce kalıplarımızı ve inançlarımızı değiştirmek zaman alır ve uygulama gerektirir. Ve bilinçli çaba olmadan, süreç kısa vadede işleyebilir, ama bundan daha uzun işlemez. Bu programın amacı, yaşamınızda istediğiniz şeyi tezahür ettirebildiğiniz ve bunun gerçekleşmesini sağlamak için Evren ile birlikte çalışabildiğiniz mucize zihin halini yaratmaya ve mucize üstatlığına ulaşmaya yardımcı olmaktır. Bu, uygulama ve sabırla sizin için gerçekleşecektir.

Bugünkü mucizeler listenizi gözden geçirme sırasında, mucizelerinizin her birine bakın ve onların hangilerinin gerçekleştiğini görün. Bazen mucizelerin adımlar veya aşamalar şeklinde gerçekleştiğini hatırlayın, mucizenizin bir parçası sizin için tezahür etmiş olabilir. Pozitif kalın, neredeyse bitirdiniz ve şimdi vazgeçmenin zamanı değil. Sonuçlara bakın, bazen sonuçlar süptil olabilir, tezahür ettirmeyi istediğiniz mucizelere odaklanmış kalın.


28 nci Gün – Vakumu Doldurmak

İnsan zihni söylediğimiz veya yaptığımız her şeyin, bize söylenen ve yapılan her şeyin sonsuz hafızasına sahip faal bir makinedir. Aslında, zihin nadiren yeni düşünceleri düşünür, o sadece o andaki duruma yakından uyan mevcut düşünceyi toplar. Düşüncemizi dönüştürme bilinçli niyeti olmadan, sadece her gün aynı düşüncelerin varyasyonlarını düşünürüz. Düşüncemizi dönüştürdüğümüz zaman, düşünce kalıplarımızı değiştiriyoruz ve zihne hafızasına ekleyeceği bazı yeni düşünceler vermeliyiz. Eğer vermezsek, bir vakum (boşluk) olur ve vakumdan nefret eden zihin, boşluğu ilk elde ettiği düşünceyle doldurur.

Bu Küresel Mucize projesi sırasında, her gün mucize listenizi gözden geçirmeniz istendi. Bunun nedeni, zihnin çalışma şeklidir. Her gün listenizi gözden geçirdiğiniz ve mucizelerinize odaklandığınız zaman, zihninize yapacak bir şeyler sunuyorsunuz ve siz eski düşünce kalıplarını değiştirdiğiniz zaman, zihninize sunduklarınız yaratılan vakumu doldurur. Her gün uygulama yapmak ayrıca enerjinizi geçmişte olan bitenlere değil (geçmiş zihnin en iyi çalıştığı yerdir), ilerlemeye odaklamanızı sürdürür. Öyleyse mucize listenizi her gün görebileceğiniz bir yere koyun ve zihninizi tam şimdi yaşamınızda tezahür eden mucizelere odaklamaya devam edin. Bugün mucize listenizi gözden geçirirken, kaç tane eski düşünceyi değiştirdiğinizi görün, daha pozitif olup olmadığınıza ve yaşamınızda mucizelerin gerçekleşip gerçekleşmediğine bakın. Bu, düşünce kalıplarınızın değiştiğinin onaylanmasıdır. Tebrikler, Mucize Zihin Halinize adım atıyorsunuz.


29 ncu Gün – Sabır ve Zamanlama

Evren ile birlikte çalışmakla ilgili hızla öğreneceğimiz iki şey, Evrensel zamanlamanın insanın zamanlaması ile aynı olmadığı ve sabrın gerektiğidir ve sabır çoğu zaman derslerimizin büyük bir parçasıdır. Hepimiz sabırsız olmaya eğilimliyiz ve her şeyin tam şimdi gerçekleşmesini isteriz, ama Evrensel yasalarla, enerji ve mucizelerle çalıştığımız zaman, şeylerin ilahi zamanlama ile gerçekleştiğini biliriz ve bu deneyimlemeyi istediğimiz zamanlama ile her zaman aynı değildir. Öğreneceğimiz bir şey, her şeyin doğru ve en mükemmel zamanda gerçekleştiğidir ve eğer süreci hızlandırmaya çalışırsak, korku ve şüphe ile sorunumuz olur. Bazen gecikme kılık değiştirmiş bir kutsamadır, olay gerçekleşene kadar onu fark etmeyiz. Ancak berrak olan bir şey vardır, Evreni zorlayamayız, onu acele ettiremeyiz ve onu gitmesini istediğimiz yöne itemeyiz. Çabalayabiliriz, ama sonuçlar istediğimiz gibi olmaz ve çok daha azı bile olabilir.

Bugün mucizeler listenizi gözden geçirirken, ilahi zamanlamanın sizin yararınıza nerde işlediğini görebiliyor musunuz, belki bir şeyleri geciktiriyordur ve size başka bir şey getiriyordur? Nerede bir sabır dersi alıyor olabileceğinizi görebiliyor musunuz? Sabır nasıl beklemek gerektiğini öğrenmek ile ilgili değildir, gücümüze ve gereksinim duyduğumuz şeyi tam olarak doğru zamanda yaratmak için bizimle çalışan hayırsever bir Evrene nasıl iman edeceğimizi öğrenmekle ilgilidir.


30 ncu Gün – Mucizelerinizi Fark Etmek

Bu, 30 Günde Günlük Mucizeler küresel mucize programının sonudur. Son 30 günde mucize üstatlığına kişisel yolculuğunuzda size rehberlik eden bilgiler aldınız. Mucize listenizi yarattınız ve sonra enerjinizi mucizeler yaratma yeteneğinizle hizalamak için blokajları uzaklaştırmak için çalıştınız.

Mucizeleriniz sizin için tezahür etti mi? Eğer etmediyse, onların geleceklerini bilin. Mucizeleriniz beklediğinizden daha farklı bir şekilde geldi mi? Bazen mucizeler aşamalar veya adımlar halinde gelir ve eğer dikkat etmediyseniz (çünkü daha büyük bir şey umuyoruz), doğru yolda olduğumuzu, mucizemizin yolda olduğunu gösteren küçük şeyleri kaçırabiliriz. Sizin için gerçekleşen küçük şeylere, beklenmeyen kutsamalara, mucizelerinizin gelmekte olduğunu söyleyen aldığınız küçük onaylama örneklerine dikkat edin. Sizin istediğiniz aynı şeyi elde eden birinin onu nasıl almış olduğunu anlattığını dinleyebilirsiniz – bu sizin isteğinizin yolda olduğunun onaylamasıdır, başkalarının aldığının, sizin almadığınızın işareti değil. Her gün sizin için mucizelerin gerçekleşmesini bekleyin, hayal kırıklığına uğramazsınız. Ve süreç içinde mucizeleriniz de gelecektir.

Mucizeler yaratma sürecini hızlandırmanın en iyi yolu, her gün yaşamımızdaki her şey için şükran duyarak yaşamaktır. Daha fazlasını istemeden önce, sahip olduklarımız için minnettar olmalıyız. Şükranla yaşadığımız zaman, yaşamlarımızı yaratmadaki sorumluluğumuzu kabul ederiz ve böylece mucizelerimizi tezahür ettirme gücüne sahip oluruz. Evren’in enerjisi şükran ve koşulsuz sevgiye dayanır ve yaşamlarımızda bu enerjilerle yaşayabildiğimiz zaman, mucizevi hayatlar yaşamamıza izin veririz. Bu akışa adım attığımızda, realitemiz üzerinde sahip olduğumuz gücün farkında oluruz.

Mucizevi hayatlar yaratmak ve yaşamak kim olduğumuzu hatırlama sürecinin parçasıdır; Evrensel enerjiye ayak uydurarak çalışırken, hayallerimizin yaşamını birlikte – yaratabilen ilahi ve sonsuz ruhsal varlıklarız. Bunu yaptığımız zaman, her yerde herkesin de aynısını yapmasını sağlarız. Bu bizim Evren’e geri armağanımızdır, insanlığın bilincini yükseltmek ve cenneti dünyaya getirmek.

Tebrikler, mucize üstatlığına adım attınız. Ve sizlere, mucizevi yaşamınızın her gününde en muhteşem kutsamaları diliyorum.


* Jennifer Hoffman

Bu konuyu yazdır

  NASA'dan Türkiye için korkutan açıklama!
Yazar: Magnetho - 19-01-2018, Saat: 18:38 - Forum: GÜNCEL HABERLER - Yorum Yok

NASA Kar Uzmanı Dr. Thomas Painter, küresel ısınma nedeniyle Türkiye’ye az kar, çok yağmur yağacağını söyledi. Dr. Painter, “Daha çok sel yaşayacaksınız. Altyapıya yatırım yapın. Bazı yerler ise kuraklık çekecek. Temiz su için baraj inşa edin!” uyarısında bulundu

Herkes ocak ayında baharı aratmayan havanın bir süre tadını çıkardı. Sosyal medya “hava güzel” paylaşımlarıyla doldu. Ama peki hava gerçekten güzel miydi? Sonbahar zaten yağmurlu geçmemişti, üzerine bir de pek çok şehir kışın ortasında karı yeterince tadamadı. Dahası Türkiye son 44 yılın en kurak yılını geride bıraktı. Bu tablo Türkiye'ye has değil. Bir yanda Sahra Çölü’ne kar düşüyor, diğer yanda ABD’yi dondurucu soğuk vuruyor.

Peki neden? Pek çoklarına göre cevap küresel ısınma. Bu sorunun yanıtı NASA’nın İklim Değişikliği Merkezi’nden geldi. Çünkü Türkiye dahil pek çok ülkenin verileri bu merkezde toplanıyor. Türk bilim insanları da çalışmalara katkıda bulunuyor. GazeteHabertürk'ten Nalan Koçak'ın, görüştüğü merkezin kar uzmanı Dr. Thomas Painter, pek de iç açıcı olmayan bir iklim tablosu çizdi.

- Bazıları küresel ısınmayı reddediyor, yaşadıklarımızın Dünya’nın binlerce yıllık ısınma döngülerinden biri olduğunu savunuyor. Ne diyorsunuz?

Ona bakarsanız hâlâ Dünya’nın düz olduğunu savunanlar da var. Bence bunu söyleyenler “Keşke küresel ısınma gerçek olmasa” diyenler. Büyük bir değişiklik fikri herkese korkunç geliyor. Şu anda Dünya iklim anlamında normal değişkenleri hâlâ yaşıyor. Ancak değişkenler normal sınırın dışına çıkmak üzere. Son 60-70 senede atmosferdeki karbondioksit seviyesini o kadar artırdık ki...,

nasa_uzmanindan_korkutan_turkiye_aciklam..._9c6c4.jpg

- Peki bunun ne kadarına insan neden oluyor?

NASA’da yaptığımız modellemelere göre 70’lerden beri atmosfere yaptığımız etkinin bir örneği daha yok. Bu kadar hızlı bir artışı, atmosferdeki karbondioksit seviyesini hesaba katmadan açıklayamıyoruz. Malum sera gazı salımı. Ne olacak derseniz hava daha çok ısınacak, daha uç noktalarda hava durumları yaşayacağız. Mesela geçen yıl sizin için son 44 yılın en kurak yılıydı. Daha çok kuraklık göreceğiz ama kuraklıktan sonra birdenbire aşırı yağış gelebilecek.

‘TÜRKİYE’DE KURAKLIK DAHA ŞİDDETLİ GEÇİYOR’

- Türkiye’de yaşanan kuraklığın nedeni iklim değişikliği mi?

Bunu elimizdeki verilerle kesin olarak söylemek zor. Daha önce de pek çok kez kuraklık yaşandı. Ama bildiğimiz bir şey var, iklim değişikliği nedeniyle kurak dönemleriniz daha da sıcak geçiyor, sonuçta kuraklık daha şiddetli geçiyor. Sistem şöyle işliyor: Hava daha sıcak, daha fazla su buharlaşıyor ancak yağmur olarak düşmüyor. Türkiye’deki şu anki yağış durumu aslında Batı Amerika’dakine çok benziyor.

‘DÜNYA TEMİZ SU KAYNAĞINI KAYBEDİYOR’

- Ne anlamda?

Aslında ana su kaynağı kardır. Kar birikerek su deposu işlevi görür. Hava durumunda değişiklik yaşandığı zaman eriyerek devreye girer. Baraj mantığıyla aynı. Fakat küresel ısınmada yaşadığımız sorun şu: Yağış ne kadar sıcak bir havada düşerse, daha çok yağmur formunda yağıyor. Yani kar yerine daha çok yağmur yağıyor ve çok önemli bir su deposu kaybediliyor. Çünkü yağmur yağar yağmaz hemen akıp gidiyor, kar gibi mesela dağlarda yığılarak kalmıyor. Yağmur suyu nehirleri besliyor evet ya da barajlarda biriktiriyoruz. Ancak bir su deposu aracınızı (yani karı) kaybettiğiniz için barajların da biriktirme kapasitesi aşılıyor ve daha fazla sel vakası görülüyor. Sonuçta su kaynaklarınız azalıyor. Buna karşı “Daha çok baraj üretelim” önerisi yapılıyor fakat ABD’de baraj yapılabilecek alan neredeyse kalmadı.

- Kar ayrıca nehirleri de besliyor değil mi?

Kesinlikle. Buzulların erimesiyle, altından su akmaya başlıyor ve yazları nehirleri besliyor. Nehir etrafında yaşayan insanların yaşamını sürdürmesi için çok önemli. Özellikle Orta Asya’da. Karın azalmasıyla o buzulları kaybedersek ve daha çok yağmur yağarsa, yağmurun getirdiği o suyun çoğunu baharda çoktan kaybetmiş oluruz. Şöyle düşünün, musluğu birden açarsanız suyu da depolayamadığınız zaman akar gider. Ama suyu yavaş yavaş tüm yıl boyunca akıtırsanız, hep suyunuz olur. Buzullar işte bu işe yarıyor.

- Sonra ne olur?

Çok basit, buzullarını kaybetmiş bir ülkeyseniz suyunuzu kaybedersiniz ve bir süre sonra komşunuza gidersiniz su istemek için. Komşum suyu birkaç kez paylaşır ama sonra emin olun kaynaklarının tümünü vermek istemez. Amerika’daki gibi komşularınız varsa silahını çıkarır ve sizi vurur (gülüyor). Şaka bir yana böylesine bir su problemi siyasi mücadelelere hatta savaşlara neden olur. Önümüzdeki yüzyılda savaşların ana nedeni temiz su olacak.

- Suyun kalitesi yani temiz olması burada asıl mesele sanırım...

Evet. İklim değişikliği sadece su kaynaklarını azaltmıyor, suyun kalitesini de düşürüyor.

- Peki ya yeraltı suları?

Harika bir su kaynağı. Yerin altına süzüldüğü için filtreleniyor. Pek çok bölgede hâlâ bu kaynaklar zengin. Ancak yeraltı suyunun kaynakları neler? Kar, yağmur. Süzülen suyla yeniden yeniden ikmal ediliyor. Yağmur ve kar azaldığında yeraltı sularını kullanmaya başladığınızda, ikmal edilemediği için bu kez oradaki kaynağı da kurutmuş oluyorsunuz. Yerde çökmeler meydana geliyor, mesela yollar mahvoluyor. O kadar hassas bir sistem ki, çökme meydana geldiğinde o bölgede bir kez daha yeraltı suyu birikmiyor. Arasında krema olan bisküviler gibi düşünün. Kremayı sıyırdığınızda iki bisküvi birbirine yapışıyor, araya bir şey koyamıyorsunuz. Yeraltı da öyle. Bu en çok Ortadoğu’da meydana geliyor, sizdeki Toros Dağları’nın aşağısındaki bölgede.

 ‘ÇİFTÇİ ÇOK ZOR DURUMDA KALACAK’

- Ne kadar yeraltı suyu kaldı?

Tam olarak kestirmek mümkün değil. Ama NASA olarak pek çok bölgede kuyuların kuruduğunu biliyoruz. Bunlar kurudukça daha derinini kazmak gerek. Fakat sonunda bunlar da kuruyacak. Düşünün nüfus artıyor, su azalıyor. Hiç iyi bir gelecek değil. Özellikle kurak yıllarda tarımın büyük darbe alacağının da altını çizmeliyim. Dünyada pek çok çiftçi çok zor durumda kalacak.

- Önümüzdeki 100-150 yılda ne bekliyorsunuz?

Tahmin etmek kolay değil, fakat kar ve buzulları kaybettikçe yeryüzündeki beyaz alanları da kaybediyoruz. Bu alanlar güneş ışınlarını uzaya geri yansıtıyor, böylece bizi soğutuyorlar. Gelecekte olacak şu: Yeryüzü daha fazla güneş ışını emecek, sonra o infrared ışınlar atmosferde sıkışacak. Ve Dünya’da sıcaklık gittikçe artacak. Bir diğer önemli şeyden bahsettim: Temiz su kaynaklarının azalması. Dünyadaki jeopolitik güç dengeleri değişecek. İnsanlar su kaynaklarının daha fazla olduğu yerlere göçecek. Bunları duydukça battaniyenin altına girip saklanmak istiyorsun değil mi?

- Sanırım... Küresel ısınmanın en büyük kaybedenleri kim olacak?

Bangladeş gibi su seviyesine yakın ülkeler. Halihazırda kurak olan ve temiz su satın alamayan ülkeler. Bunlar daha fazla hastalık görecek. Pek çok adada yaşayanlar göç etmek zorunda kalacak. Kısa vadede fakirler daha çok acı çekecek. Zengin ülkeler “Paramızla bu işi çözebiliriz” diyecek ama uzun vadede onlar da sonuçlara katlanmak zorunda kalacak.

- Bu süreci döndürmek mümkün mü? Yoksa fırsatı çoktan kaçırdık mı?

İnsanlar giderse, Dünya için her şey gerçekten daha iyi olacak. Mesele dinozorlar zamanında her şey yolundaydı, ki onlar bizden çok daha uzun süre yaşadı. Burada mesela insanların varlığını nasıl sürdüreceği. Acı mı çekeceğiz, savaşacak mıyız, çocuklarımızın hastalıklardan ölümünü izleyecek miyiz? Hiçbir zaman fırsatı kaçırdık dememeliyiz. Her zaman işbirliği içerisinde yapılacak bir şeyler vardır. Hiç değilse karbon salımını azaltırsak ve buzulların erimesini yavaşlatırsak çözüm için zaman kazanırız.

- Türkiye ılıman ve subtropikal iklim arasında. İklim değişikliği bölgemizi nasıl etkileyecek?

Muhteşem dağlarınız var. Atmosferdeki sirkülasyonun ortasında duruyorlar, kar rezervleri için çok uygunlar. Fakat küresel ısınma nedeniyle daha az kar daha çok yağmur alıyorlar. Ve kar, haliyle temiz su rezervleriniz azalıyor. Oysaki çok kendine has bir yağış sezonunuz var. Bunun sonucunda daha fazla sel yaşanacaktır, şehirlere ve limanlara zarar gelmemesi için altyapınıza çok yatırım yapmanız gerek. Ayrıca temiz suyunuzun olması için daha çok baraj inşa etmelisiniz. Çünkü sel, suyu kirletiyor. Bazı bölgelerde sel yaşanırken, diğerleri kuraklık çekecek. Bu da mesela daha fazla orman yangını demek.

- Türkiye’nin iklimi tropikale döner mi?

Şu an atmosferdeki sirkülasyonu tam olarak bilmiyorum, kesin çıkarım yapmam doğru olmaz. Ama imkânsız değil. Mesela hiç görülmeyen yerlerde portakal, avokado yetiştirmek mümkün olacak. Fakat bazı bölgelerde de tarım çok büyük darbe alacak. Şehirlerimizi iklimin dengeli olduğu zamanlarda inşa ettik. Dünyadaki su döngüsü daha şiddetli hale geldikçe deniz suyu seviyesi artacak. Bu şehirleri çok etkileyecek. Barajlarda da sık sık taşkınlar meydana gelecek.

- Bu kış Türkiye’nin pek çok yerine yeterli kar yağışı düşmedi, özellikle de İstanbul’a. Bunu da tüm bu anlattıklarınız kapsamında değerlendirebilir miyiz?

Bu kadar kısa bir zaman dilimi için konuşmak kolay değil ama mümkün tabii ki. Dediğim gibi yağış seviyeniz aynı kalsa bile, daha çoğu yağmur daha azı kar olacağı için kar rezerviniz azalacak.

‘İSTANBUL’DAKİ ANİ HAVA OLAYLARININ NEDENİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ’

- Peki iklim değişikliği hava durumunda ani değişimlere neden olur mu? Çünkü geçen yıl İstanbul’da yazın ortasında kocaman dolu taneleri yağdı, pek çok araç, bina zarar gördü...

Tabii ki. Bu tür durumlar düşük ve yüksek basınç arasındaki eğimin dik olmasından kaynaklanıyor. Benzer bir şey kurak ve nemli alanlar arasında da yaşanıyor. NASA’da hazırladığımız modeller sadece iklimin değil iklimdeki değişimlerin de altüst olacağını söylüyor. Mesela hızlı ve ani hava durumu değişiklikleri...

- Ya İstanbul’da hortum?

Sadece İstanbul özelinde söylemiyorum, dünyadaki su ve hava döngüsünün yoğunlaşması bu tür doğa olaylarını artıracak.

- Çarpık şehirleşmenin bunda etkisi var mı?

Etkisi olabilir ama tam nedeni bu değil. Betonlaşma hava sıcaklığını artırır. Çünkü beton güneş ışığını emer. Fakat yerel olarak sıcaklığı artırır ancak o bölgede bulunan sıcağı hisseder ve sağlığı olumsuz yönde etkiler.

Kaynak: egehaber.com

Bu konuyu yazdır

  Deneyler Dördüncü Bir Mekansal Boyut Olduğunu Gösterdi
Yazar: Magnetho - 18-01-2018, Saat: 21:29 - Forum: EVREN VE BİLİM - Yorum Yok

Evrende ilerledikçe üç fiziksel boyut ve bir ekstra zaman boyutu ile uğraşmaya alışkınız. Fakat iki bilim insanı tarafından oluşturulan bir ekip dördüncü bir mekansal boyutun, yukarıdan aşağıya, sola ve sağa, ileri ve geri sınırları aşabileceğini gösterdi.

Yapılan yeni araştırmalar fizik yasalarını büküyor. Yeni yapılan deneylerin bir çoğu kuantum mekaniğine dayanıyor. Kısmen teorik olan bu alan oldukça karmaşık bir yapıya da sahip.

Birisi ABD’de birisi Avrupa’da iki farklı ekip tarafından 2D kurulumlar bir araya getirilerek, kuantum Hallefekti olarak bilinen şey aracılığıyla dördüncü mekânsal boyuta dair bir görüntü yakalandı.

deneyler-dorduncu-bir-mekansal-boyut-old...sterdi.jpg

Fiziksel olarak 4B uzamsal bir sistemimiz bulunmuyor. Ancak daha düşük boyutlu sistemler kullanılarak 4D kuantum salonları kurulabiliyor. Araştırmacı ekip yüksek boyutlarda yeni bir fizik bulabileceklerini ve daha küçük ebatlarda yüksek boyutlu fiziği kullanan cihazlar tasarlayabileceklerine inanıyor.

Evrende ilerledikçe üç fiziksel boyut ve bir ekstra zaman boyutu ile uğraşmaya alışkınız. Fakat iki bilim insanı tarafından oluşturulan bir ekip dördüncü bir mekansal boyutun, yukarıdan aşağıya, sola ve sağa, ileri ve geri sınırları aşabileceğini gösterdi.

Yapılan yeni araştırmalar fizik yasalarını büküyor. Yeni yapılan deneylerin bir çoğu kuantum mekaniğine dayanıyor. Kısmen teorik olan bu alan oldukça karmaşık bir yapıya da sahip.

Birisi ABD’de birisi Avrupa’da iki farklı ekip tarafından 2D kurulumlar bir araya getirilerek, kuantum Hallefekti olarak bilinen şey aracılığıyla dördüncü mekânsal boyuta dair bir görüntü yakalandı.

Fiziksel olarak 4B uzamsal bir sistemimiz bulunmuyor. Ancak daha düşük boyutlu sistemler kullanılarak 4D kuantum salonları kurulabiliyor. Araştırmacı ekip yüksek boyutlarda yeni bir fizik bulabileceklerini ve daha küçük ebatlarda yüksek boyutlu fiziği kullanan cihazlar tasarlayabileceklerine inanıyor.

Bu araştırmada diğer bir değişle bilim insanları 3B bir nesne 2D bir görüntü verdiği gibi 4B bir nesnenin potansiyel olarak oluşturduğu 3D gölgeleri gözlemlemeyi başardılar. Aslında biz 4D nesnenin kendisini göremiyoruz bile. Bu buluş bilimin temelinde bazı yeni bulguların kilidini açabilir.

2016 yılında Nobel Fizik ödülü verilen kuantum Hallefektinin dördüncü bir mekânsal boyutun varlığına işaret ettiği biliniyordu. Bu yeni deneyle bu dördüncü boyutun sahip olabileceği efektlerin resimleri görüntülendi. Araştırmacılar şimdi bu konuyla ilgili daha derin araştırmalar gerçekleştirecekler.

Kaynak: beyinsizler.net

Bu konuyu yazdır

  150 Yıl Sonra İlk Kez Süper Mavi Ay Tutulması Yaşanacak
Yazar: Magnetho - 18-01-2018, Saat: 21:26 - Forum: EVREN VE BİLİM - Yorum Yok

31 Ocak tarihinde gökyüzünde şimdiye kadar görmüş olduğunuz aylardan daha farklı bir ayla karşılaşacaksınız. 150 yılı aşkın süreden beri yaşanmayan üç göksel olay 31 Ocak tarihinde gerçekleşecek. Süper mavi ay tutulması olarak tanımlanan bu olayda Ay’ın görünümü bu tutulmadan etkilenecek. Süper mavi ay tutulması olarak tanımlanan bu tutulma uzmanlara göre en son 150 yıl önce yaşandı.

mavi-ay-tutulmas%25C4%25B11.jpg

31 Ocak tarihinde gökyüzünde şimdiye kadar görmüş olduğunuz aylardan daha farklı bir ayla karşılaşacaksınız. 150 yılı aşkın süreden beri yaşanmayan üç göksel olay 31 Ocak tarihinde gerçekleşecek. Süper mavi ay tutulması olarak tanımlanan bu olayda Ay’ın görünümü bu tutulmadan etkilenecek. Süper mavi ay tutulması olarak tanımlanan bu tutulma uzmanlara göre en son 150 yıl önce yaşandı.

Ay tutulması Kuzey Amerika’dan Pasifik ve Doğu Asya’ya kadar oldukça geniş bir alanı kapsayan bir tutulma olacak. Normal şartlarda her yıl en az 2 kez ay tutulması yaşanıyor. Ancak 31 Ocak’taki tutulmada ay normalden farklı bir ışıma yapacak.

1016870983.jpg

Her Ay tutulması aynı zamanda dolunaydır. Atmosferdeki ışığın iki katına çıktığı dolunaylar kırmızı bir tonda olduklarında Kan Ayları olarak adlandırılıyor. Aynı ay içerisinde meydana gelen ikinci dolunay ise Mavi Ay ismiyle adlandırılmaktadır. Mavi Aylar ortalama 31 Ocak’taki süper dolunayın en büyük özelliklerinden birisi ise Ocak ayı içerisindeki ikinci dolunay olması. Yani bu tutulma süper mavi kan ayı olacak.

Tutulmanın kısmi olarak görülebileceği Doğu Amerika’da sabah saatlerinde görülmesi mümkün olacak. NASA’nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nden bir araştırmacı ve bilim adamı olan Noah Petro, Ay’ı izlemek için başka bir şans daha olduğunu söylüyor. Teleskoplarınızı hazırlayın ve 31 Ocağı beklemeye başlayın. 150 yıldan fazla bir zamandır olmamış bir gök olayına tanıklık edeceksiniz.

Kaynak: beyinsizler.net

Bu konuyu yazdır

  2018’in Astrolojik Enerjisi
Yazar: Magnetho - 17-01-2018, Saat: 16:19 - Forum: Astroloji - Yorum Yok

Yepyeni, sıfır kilometre bir yıla adım attık. Tertemiz bir sayfa. Bu sayfayı oluştururken kendi irademizin başrolde olduğunu bilmemiz önemli! Sahneye çıktığınızda neler söyleyeceğinize neler yapacağınıza siz karar vereceksiniz. Fakat sahneyi kim hazırlıyor?

astroloji_yeni_6805.png

Bir şeyler almaya, yenilenmeye niyet ettiniz ama 2018’in mağazasında istedikleriniz var mı?

Genel anlamda yılın enerjisini bilmek, niyetlerimizi ortaya koyarken rüzgarla beraber ilerlememizi sağlayabilir. 2018’in Astrolojik Enerjisi hangi temalarda adım atmamıza daha yatkın, hangi temalarda bizi zorlayabilir ve ne zaman?

Yeni yıl hem Mars’ın hem de Jüpiter’in Akrep burcundaki seyri ile başladı. Bu da yüksek bir dönüşüm enerjisi demek. Karşılıklı yarar sağlayan girişimler, kazan-kazan ilişkileri, maddi konular, uzun süredir arkasında ne olduğunu merak ettiğimiz ama bir türlü derinliğini göremediğimiz hikayeler gündemimize gelebilir. Merak ettiğimiz hiçbir konu 2018’de sır kalmayacaktır; tabii araştırmaya zahmet ettiğimiz sürece.

Bir şeyleri yıkmak, sonlandırmak ve yeniden yapmak istiyorsanız ve gerçekten temiz bir sayfa açmak için çok uygun bir yıl 2018.

Venüs, Ekim-Kasım aylarında Akrep ve Terazi burçlarında gerileyecek. Bu gerileme partnerlik ilişkileri için önemli olacak. Yıl boyu birlikte değişip, dönüşüp benzer bir kabuğa, bir bütünlüğe ulaşamayan ilişkiler bu tarihlerde son bir şans daha yakalayacak, kullanamazlarsa sonlanacaklar.

Mars, 26 Haziran – 26 Ağustos arasında Kova ve Oğlak burçlarında gerileyecek. Bu enerji yaz aylarında devlet dairelerinde, büyük kurumlarda olan işlerimizi cevaplandıracaktır. Aynı zamanda genel olarak bakıldığında hükümetler, siyasetçiler ve politikaları ile ilgili önemli gelişmeler olabilir.

sevgili-1024x768.png

Satürn’ün Oğlak Burcundaki Döngüsü
Plüton ve Satürn, neredeyse gökyüzünün en ciddi iki gezegeni, burçlar kuşağının en ciddi burcu olan Oğlak’ta seyrediyorlar. Genel anlamda yılın en çok konuşulacak teması olan, Satürn’ün Oğlak burcundaki seyri yıl boyunca süper bir disiplin ortaya koyacaktır. Bu disipline ayak uydurabilen ve ihtiyaç duyanlar için 2018 yılı çok başarılı geçecektir. İki etki; Satürn ve Plüton bir arada çalıştığında olgunluk, sorumluluklar ve dürüstlük konularında ciddi dersler alacağız.

Koç burcunda seyahat eden Uranüs, Mayıstan Kasım ayına kadar Boğa burcunda hareket edecek. Bu geçişten hemen önce, özellikle de Merkür’ün de Nisan- Mayıs aylarında gerilediği süreçlerde son dakika değişimleri, hatta daha doğru bir tabirle son dakika golleri yiyebiliriz. Sabırsızlığımızın karşılığını yüzümüze tokat gibi çarpanlar olabilir.

Balık burcunda hareket eden Şiron, gelecek yıl başka bir burca geçecek ve altı yıl Koç burcunda olacak. Bu değişimden önceki son yılında Balık burcuna ait temalarda iyileşmelere yardımcı olacaktır. Özellikle ruhsal gelişim yolculuğunda olanlara müjde! İçindeki spritüal enerjileri uyandırmak isteyen herkes bu enerjiden faydalanabilir.

Ve tutulmalar…
2018 yılındaki en büyük tutulmalar Kova ve karşıt burcu Aslan’da gerçekleşecek. Bireysellikten fazla hümanizmin peşinde olan Kova ve cömert Aslan, bize başkaları için çalışmanın, empati yapmanın karşılığını verecektir. Ancak bencil enerjiler taşıyan her olay ve kimse bu tutulmalarda oldukça zorlanacaktır. Yengeç burcunda yaşanacak ara tutulma ise köklerimiz, ailemiz ve temellerimizi hatırlamamızı sağlayacaktır.

Jüpiter yılı yöneticisi olduğu Yay burcunda, Neptün yöneticisi olduğu Balık burcunda ve Satürn yöneticisi olduğu Oğlak burcunda kapatacak. Üç önemli gezegen kendi tahtlarında oturuyor diyebiliriz. Kendilerini güçlendirirken bizleri de güçlendirecekler. Neyin önemli neyin önemsiz olduğunu kavrayabilirsek, en azından kendi hayatlarımız adına, yılı oldukça başarılı tamamlayabileceğiz.

yenge%25C3%25A7-burcu-1024x768.png

İçimizi Temizleme Zamanı
En önemlisi; yıla Yengeç burcunda bir Dolunay ile başlıyoruz. 2 Ocak’ta Yengeç burcunda gerçekleşen bir Dolunay ile. Bu sebeple 2018 yılı aslında yeni adımlar atmaktan ziyade, artık bize iyi gelmeyen, huzurumuzu, dirliğimizi, birliğimizi bozan her şeyi hayatımızdan çıkarma yılı. Bir anlamda içimizi temizleme zamanı. Hiç yeni adımlar atmayacak mıyız? Tabii ki atacağız. Ancak mümkünse temizlediğimiz yerlerin yerine. Üst üste adım atıp, bir sürü şeyi yeni yeni hayatımıza alıp, kendi hayatımızı Çıfıt çarşısına çevirmeyeceğiz.

Bu yıl çalışıp, ödevlerini hazırlayıp derse gelenler için oldukça verimli ve güzel bir yıl olacaktır. Arka sıraya oturup, arkadaşının arkasına saklanıp, yarım parmak kaldırabilen kimse de kalmayacaktır. Gökyüzündeki öğretmen herkesi en az bir kere tahtaya kaldıracaktır. Tabii ki metaforik anlamda.

Herkese “Hayır” demeyi öğrendiği ama “empati” yapmayı da unutmadığı bir yıl diliyorum!

Kaynak: kadın.com

Bu konuyu yazdır

  Çekim Yasası İle Bolluk ve Bereketi Hayatımıza Çekmenin Yolları
Yazar: Magnetho - 17-01-2018, Saat: 15:42 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM - Yorum Yok

Para hepimiz için her zaman 1 numarada olmasa da hayatımızın gündeminde hep ilk sıralarda. Kimimiz için eksikliği sorun, kimimiz varlığından rahatsız, kimimiz bir türlü yönetemiyor. Bazen var ama bereketi yok, bazen de geldiği gibi gidiyor.. Her birimizin para ile ilişkisi ve tanımı bir başka...“ Çekim Yasası ”, “İste, olsun!” ve “Bolluk-Bereket” kavramlarıyla tanıştık tanışalı akıllarda hep aynı soru var “Nasıl çekeceğim parayı, bolluğu hayatıma?”

evrenin_bolluk_birikimi.jpg

Paranın Çekim Yasası
Peki nedir para ile aramızdaki ilişkiyi belirleyen? Bunun en temel belirleyeni anne ile aradaki ilişki.. Annenin kimliği ve kişiliğinden, hayatta olup olmamasından bağımsız, anne ile aramızdaki ilişki aslında para ile bağımızı belirler. Bunu daha net anlatmak için birkaç küçük örnek verelim. Mesela annesi çok hassas ve duygusal bir insan olduğu için, hayatı ile ilgili negatifleri annesiyle paylaşmaktan kaçınan ve annesini hayatının gerçeklerinin biraz dışarısında bırakmayı tercih eden birisi parayı da hayatının dışında bırakmaktadır.  Ya da annesi kendisi için önünde sürekli eğilmek zorunda kaldığı bir otoriteyi temsil ediyor ise kişi parayı yönetemiyor, hatta paranın varlığı ya da yokluğuyla yönetiliyor olabilir. “Annemle bir türlü iletişim kuramıyorum, beni hiç anlamıyor, ona ulaşamıyorum..” diyen bir kişi için de paranın hayatının ulaşılamaz ve anlaşılamaz kavramlarından birisi olması beklenebilir.

Konu paranın çekim yasası olduğunda atalar yükleri, negatif inanç kalıpları ve korkular da karşımıza çıkar. Küçük yaşlardan itibaren sürekli duyduğumuz “Azıcık aşım ağrısız başım”, “Çok para insanı yoldan çıkarır”, “Para parayı çeker”, “Çok para haramsız olmaz” gibi kalıp yargılar para ile aramıza mesafe koyar. “Zor olan kıymetli ve değerlidir” inancı, paranın bize bizim de ona ulaşma yollarımızı zorlukla doldurur. Kaybetme korkusu bazen bilinçaltına öyle bir emir verir ki.. Para hiç gelmesin, böylece kaybetme ihtimali olmaz ve güvende oluruz der ve bilinçaltı yaşamı buna göre programlar.

Ne para ne de başka bir şeyi hayatımıza almak için doğru yöntem sadece isteyip arkamıza yaslanmak ve olmasını beklemek olamaz, önce burada anlaşmalıyız.. Payımıza düşeni yapıp, sorumluluğumuzu aldığımızda bize sunulan tüm iyilik, güzellik, bolluk-bereket ile de bağlantıya ve temasa geçeriz.

Çekim Yasası İçin Uygulayabileceğiniz Birkaç Öneri
Gelelim birkaç küçük öneriye.. Öncelikle negatif düşünce ve söz kalıplarını zihnimizden ve ifademizden temizleyelim. Hatırlayalım ki bir söz dünyayı değiştirir, neden bizim hayatımızı değiştirmesin ki! Para ile ilgili korkuları dönüştürecek olumlamalar da çözümü destekleyecektir. “Paraya güveniyorum, para bana her zaman ve kolayca akar, hakkım olanı kolayca alırım...” Ayrıca en temel konu olan anne-para denklemi için, anne ile aranızdaki ilişkiyi tanımlayın ve bir kağıda yazın.

Bir anda oturup yazmanıza gerek yok, kendinize biraz zaman verin, aklınıza geldikçe ekleme yapın. Sonra cümlelerdeki “anne” kelimesinin üstünü çizip, yerine “para” yazın ve işte para ve siz arasındaki ilişki. Anne ile aramızdaki ilişkiyi onarma para ile aramızdaki ilişkiyi onarmak demektir.

Bolluk-bereket dileğiyle..

Seda Nerkis

ebrudemirhan.com

Bu konuyu yazdır

  Hayatınızı daha huzurlu ve mutlu yaşamanızı sağlayacak 52 pozitif olumlama
Yazar: Magnetho - 17-01-2018, Saat: 15:17 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM - Yorum Yok

“Başkalarına kendinizle ilgili söylediklerinizin bir önemi yoktur. Asıl önemli olan kendinize neler söylediğinizdir.”

Hayattaki mutluluğunuzun büyük bir bölümü düşünce şeklinizin nasıl olduğuna bağlıdır. Eğer yaşamınızda devamlı bir şeylerin ters gittiğini düşünüyor ve kendinizi öyle düşünmeye alıştırıyorsanız, olumsuz yöndeki düşünceleriniz var olan neşenizi, enerjinizi ve huzurunuzu da alıp götürür, dolayısıyla bir nevi kendinizi olmayan bir kaosun içine çekmiş olursunuz.

Öncelikle şunu kabul etmelisiniz ki düşünce şeklinizi değiştirmezseniz, hayatınızda değişmesini istediğiniz her şey yerinde durmaya devam eder.

Ama size güzel bir haberimiz var; düşünce şeklinizi tamamen değiştirmeniz mümkün!

Sabah saatleri, bu değişikliği gerçekleştirmeniz ve günün devamını inşa etmeniz için en uygun zaman dilimi. Sabahları güne nasıl başladığınız nasıl bir gün geçireceğiniz hakkında oldukça fazla şey söyler. Peki sabahları güne daha iyi başlamak için hangi yolu izlemek gerekir?

Öncelikle güzel bir esnemenin hemen ardından kendinize yaşamanın ve sağlıklı olmanın ne kadar güzel bir ayrıcalık olduğunu hatırlatın. Gerekiyorsa bunun için kendinize ufak hatırlatma yazıları hazırlayıp uyandığınızda ilk gördüğünüz yere onu yerleştirin.

Şimdi söyleyeceğimiz şey sizi biraz şaşırtabilir ama etkili olduğu konusunda bize güvenebilirsiniz. Yataktan kalktıktan sonra genelde ilk durağımız banyo olur. Banyodaki aynanın karşısına geçin ve aynaya yaklaşarak nefes alıp verin. Bunu yapmanız size nefesi almanın ne kadar önemli ve güzel olduğunu hatırlatacak.

Her sabah bunları uygulamak kulağa biraz zor gelse de, zihninizi olumlu düşünceye adapte etmek için size önereceğimiz 52 olumlamayla bunu yapmak çok daha kolay olacak!

bigstock-Happy-birthday-woman-against-t-50917193.jpg

İşte mutlu hissetmenin 52 güzel yolu:


  • Mutluluğu yapacağınız seyahatlerde, yaşadığınız ilişkilerde, işinizde ya da kazandığınız parada aramayın. Hayata ve yaşadıklarınıza bakış açınızı değiştirmek mutlu olmak için atacağınız en büyük adım.
  • Çoğu kişi başka insanları dinlemekten kendi seslerini duyamaz. Kendinize iç sesinizi duymak için alan yaratın ve izin verin.
  • Hatalarınızı, olduğunuz ve olamadığınız her şeyi kabul edin, sadece insan olduğunuzu unutmayın.
  • “Evet” ve “hayır” derken iki kez düşünün. Kararlarınızı almadan önce derin bir nefes alıp seçiminizi dikkatlice yapın. Doğru zamanda doğru seçimler yapmak hayatınızda çok fazla şey değiştirecek.
  • Eğer sizi ayakta tutkularınız varsa her geçen gün onları adım adım büyütün, geliştirin ve hayatınıza daha çok dahil edin.
  • Ne olursa olsun her zaman “neden” diye sorun. Bu şekilde karşılaştığınız ve içinden çıkamadığınız her şey bir sonuca ulaşacak.
  • Zamanın neler getireceğini bilmeniz mümkün değil. Dolayısıyla elinizdeki en iyi koz şimdiki zamanı ne kadar verimli geçirdiğiniz.
  • Zaman zaman devam edebilmek için önümüze bir işaret çıkmasınız bekleriz, fakat o işaret hiçbir zaman belirmez. Çünkü gideceğiniz yolda neler olduğunu yerinizde durarak değil ancak ilerleyerek görebilirsiniz.
  • Atacağınız adımların sonuçlarından korkmak yerinizde saymanıza neden olur. Sanılanın aksine belirsizlik bizi yaşamın mucizelerine götürür.
  • Öğrenmekten hiçbir zaman korkmayın. Kimse hayata zirveden başlamıyor. Daha iyisini yapmak için her zaman daha çok öğrenin.
  • Zor ve yoğun günlerde kendinize hatırlatın: Öğrenirken ve üretirken harcadığınız efor ve hissettiğiniz yorgunluk, hiçbir şey yapmamanın hissettireceği ağırlıktan iyidir.
  • Sizi geri tuttuğunu düşündüğünüz her şey aslında size yeni tecrübeler edinme fırsatı sağlarken, zorluklarla mücadele etmek için kendi yollarınızı geliştirmenizi ve yeni stratejiler belirlemenizi sağlıyor.
  • Gerçek şu ki; aydınlığın ne kadar güzel bir şey olduğunu anlamanız için karanlığı tatmış olmanız gerekiyor.
  • Geçmişte yaşadığınız tüm zorluklar, ilerleyen zamanlarda sizin en büyük motivasyonunuz olacak.
  • Endişeye kapıldığınız zamanlarda hata yapma olasılığınız daha çok artıyor. Onların sadece zihninizin birer ürünü olduğunu unutmayın.
  • Problem karşınıza çıkan zorluklar değil, asıl problem onlar hakkında gerektiğinden fazla kafa yormanız. Küçük ayrıntılara takılmak, enerjinizi yanlış yönde harcamanıza neden olur.
  • Çoğu insan hayattan fazla şey beklerken kendini koca bir boşluğun içinde bulur. Hayatı olduğu gibi kabul edin, ancak o zaman getirdiği her güzelliğin farkına varacaksınız.
  • Hayattaki en güzel anlardan biri; değiştirilemeyecek olan şeyleri değiştirmeye çalışmaktan vazgeçtiğiniz anlardır.
  • Bir durumu değiştiremediğinizi anlayınca kendinizi değiştirirsiniz, ve bu hayattaki en büyük başarılarınızdan biri olur.
  • Sizin kontrolünüz dışında olan hiçbir şey için kendinize yüklenmeyin. Elinizden geleni yapın ve bekleyin, olması gerekenler zaten olur.
  • Hayatın getirdiği ve getireceği şeyleri kontrol edemeseniz de, olanlara nasıl tepki vereceğiniz sizin elinizde.
  • Kızgın ve öfkeli olmak yerine, yaşadıklarınızdan ders almaya odaklanın. Kıskanmak yerine takdir edin, endişe etmek yerine harekete geçin ve şüphe duymak yerine inançlı olun.
  • Kendi gelişiminizi başkalarınınkiyle kıyaslamayın. Hepimiz kendi yolumuza ve kendi zaman dilimimize sahibiz. Bir sonraki adım yerine şu an üzerinde bulunduğunuz basamağa odaklanın.
  • Sabır duymak, kendinize olan güveninizi, kabullenişinizi ve iç huzurunuzu göstermenizin en güzel yolu ve güçlü olduğunuzun kanıtı. Daha sabırlı olmak için kendinizi deneyin ve gözlemleyin.
  • Hepimiz hemen bir şeylerin sonuçlanmasını bekleriz. Ama daha sağlam sonuçlar almak için sabırlı olmalı ve efor sarf etmeliyiz. Hedefe odaklanmak yerine, günlük rutinlerinizi geliştirin.
  • Neler olduğunu anlamasanız bile endişe duymak yerine sürece ve zamana güvenin. Bazen hiç istemediğiniz bir şeyin gerçekleşmesi beklediğinizden güzel sonuçlar doğurabilir.
  • Hayat size istediğiniz koşulları değil, “ihtiyacınız” olanları verir. Gözlerinizi açın, sevgiyi ve gücü beklemediğiniz yerlerde bulabilirsiniz.
  • Uzun vadede başarılı olmak daha zeki ve daha güçlü olmakla değil, değişimin altından başarıyla kalkmakla ilgilidir.
  • Hepimizin yenilgileri vardır. Bilmemiz gereken yenilgilerimizin bizi tanımlamadığı. İtiraf edin, özür dileyin, öğrenin ve devam edin.
  • Hiçbir şey kalıcı değildir. Bunu anladığınızda hayatta yapmak istediğiniz her şeyi yapma gücü bulacaksınız, çünkü geride bıraktığınız hiçbir şey sizi dibe çekemeyecek.
  • Bazı şeylerin hiçbir zaman eskisi gibi olamayacağını kabul etmeniz gerek. Bu sayede her bitiş sizin için yepyeni bir başlangıç olacak.
  • Bir başkasının negatif enerjisinden etkilenmek ya da pozitif ve özgür olmak sizin elinizde.
  • Pozitif düşünce her zaman en iyi olanı beklemek değil, olanı kabul edip daha iyisini yapmak için inanca sahip olmaktır.
  • Bir insanın her zaman gülümsüyor olması, mükemmel bir yaşama olduğu anlamına gelmez. Gülümsemeleri onların gücünü ve umudunu simgeler, insanlar size gülümsediğinde onlara karşılık verin.
  • İnsanlar mutlu oldukları zaman daha kibar davranırlar. Dolayısıyla bir insan size kaba davrandığında bunu kişisel algılamayın ve kendi yolunuza bakmaya devam edin.
  • Olgunluk, huzurunuzu tehdit eden, değerlerinizi ve kişiliğinizi hiçe sayan şeylerden incelikle uzaklaşmak demektir. Sizi mutsuz eden şeylere kızmak yerine, yönünüzü değiştirin.
  • İnsanlar size kaba davrandığında, gülümseyin ve tepki vermeyin. Huzurunuzu koruduğunuzda ve sakin kaldığınızda onların gücünü hiçbir şey yapmadan ellerinden alacaksınız.
  • Huzurunuzu ne kadar uzun süre korursanız o kadar güçlenirsiniz. İç huzurunuz sizi gerçek ve anlamlı değerlerle buluşturacak.
  • Bazen görünmez olmanız gerek. Attığınız her adımı ve gelişiminizi sosyal medya hesaplarında paylaşmanıza gerek yok. Sessizce gelişin, büyüyün ve aksiyonlarınızın sizin adınıza konuşmalarına izin verin.
  • Odağınızı sizi aşağıya çeken şeylerden alın. Sizin için gerçekten önemli olan şeylere odaklanın. İlginin olduğu yerde enerji, enerjinin olduğu yerdeyse başarı.
  • İnandığınız değerler ve sevdiğiniz insanlar için hiçbir zaman mücadele etmekten vazgeçmeyin. Onlar, içinizdeki gücün en büyük kaynağı.
  • Aynı fikirde olmadığınız insanlara saygı gösterin. Karşı çıktığınız fikirlerle günün birinde karşılaşma ihtimaliniz olduğunu unutmayın.
  • Kaba insanlara karşı kibar davrandığınız için asla pişman olmayın. Sizin davranışlarınız sizi ilgilendirir bunu unutmayın.
  • Etrafınızdaki insanlara değerli olduklarını hatırlatın. Sevdiğiniz insanlara her fırsatta onları sevdiğinizi söyleyin.
  • Her ne olursa olsun her zaman yaşadığınız için ne kadar şanslı olduğunuzun farkında olun.
  • Her zaman hareket halinde olmak zorunda değilsiniz. Bazen kendinize yavaşlamak için izin vermeli ve sadece var olmanın ve nefes almanın ne kadar güzel bir şey olduğunu fark etmelisiniz.
  • Acele etmeyi bırakın. Olduğunuz yerde kalın ve nefes alın. Zaten olmanız gereken yerdesiniz.
  • Hayatınızı planlarla doldurmayın. Kendinize ve yaşamınıza alan ayırın. Bazen plansız şeyler en büyük mutluluklara sebep olabilir.
  • Büyük resmi görmek her zaman iyi değildir. Hayatın getirdiği küçük mucizelerin farkına varın.
  • Hayatınızı daha iyi bir hale getirecek fırsatlar her yerde! Önemli olan onları görebilmeniz. Kendinize yaşamın hızlı akışında fırsatları görebilmeyi ve farkında olabilmeyi öğretin.
  • Bir an için durun ve olduğunuz kişiyi tebrik edin. Bugünlere gelebilmek için uzun yollar kat ettiniz.
  • Rahatlayın! Olduğunuz gibi harikasınız. Nefes alın, nefes verin… Geçmişi geride bırakın ve şimdiki zamanın tadını çıkarın!

      Kaynak: uplifers.com

Bu konuyu yazdır

  Bu Burçları Asla Küçümsemeyin! Burcunuzun Hangi Özelliğine Dikkat Etmeniz Gerekiyor
Yazar: Magnetho - 15-01-2018, Saat: 18:58 - Forum: Astroloji - Yorum Yok

Bu Burçları Asla Küçümsemeyin! Burcunuzun Hangi Özelliğine Dikkat Etmeniz Gerektiğini Öğrenin

burc%25CC%25A7lar.jpg


Koç Burcu ( Mart 21- Nisan 19)

koc-burcu-yukselen.jpg

Şüpheniz onları daha çok hırslandıracaktır.

Koçlar doğuştan düşünürler, liderler, ve yaratıcılardır. Sizin bir fikir hakkında şüphe duymanız onları kararlarından vazgeçirmeyecektir. Koç burçları kafalarına koydukları şeyi mutlaka yaparlar. Koç burçları doğuştan inatçıdırlar, bu yüzden asla insanları takmazlar veya daha çok hırslanırlar.

Boğa Burcu ( Nisan 20- Mayıs 21)

boga-burcu-yukselen.jpg

Vizyon sahibidirler.

Boğa burçları mükemmeliyetçi görünürler fakat iç dünyalarında çok yaratıcıdırlardır. Onlar çoğu zaman değişik fikirlerle gelirler veya değişik projelerin içinde yer alırlar. Boğa burçları sizi bu süreçten haberdar etmezler, size sonucu gösterirler. Bazen bu süreç çok rahat geçerken, bazen bu süreç karmaşık geçmektedir. Fakat nelerle uğraştıklarını gördüğünüz zaman düşüncelere dalmaktan kendinizi alamayacaksınız.

İkizler Burcu ( Mayıs 22- Haziran 21)

ikizler-yukselen.jpg

Göründüğünden daha sert bir tavrı vardır.

İkizler burcu size çok konuşkan, sosyal, yaratıcı ve komik gelebilir fakat nadir zamanlarda ortaya çıkan sert tavrıları vardır. Sevdikleri insanı ve kendilerini her zaman korurlar. Çok farklı bir adalet anlayışına sahipler, haksız oldukları halde haklı görürler kendilerini. Bu yüzden insanların en ufak hareketlerine bile duyarlıdırlar. Ne düşündüğünüzü ve ne hissettiğiniz bilirler. Akıllarının bir köşesinde hep bunu saklarlar.

Yengeç Burcu ( Haziran 22- Temmuz 22)

yukselen-yengec.jpg

Eğer sizi sevmezse, kabusunuz olacaktır.

Yengeçler burcu en duygusal burçtur fakat bu demek değildir ki izledikleri her hüzünlü şeye ağlarlar. Eğer sizi sevemezler çok acımazsız davranırlar ve siz bunu fark etmezsiniz. Aynı ortamdaysanız özellikle agresif davranmazlar fakat sizi görmemezlikten gelebilirler veya arkanızdan acımazsızca konuşabilirler.  Dikkatli olun.

Aslan Burcu ( Temmuz 23- Ağustos 22)

yukselen-aslan.jpg

En yüksek noktaya ulaşmak için tırmanır.

Aslan burçları herkesin bildiği gibi hırslıdırlar ve ulaşmak istedikleri nokta için ellerinden gelen yaparlar. Buna rağmen öfkeli davranmazlar. Hedefleri için gerekirse kirli işlere bulaşırlar ve aldatmaktan kaçınmazlar.

Başak Burcu ( Ağustos 23- Eylül 22) 

yukselen-basak.jpg

Ona engel olan kimseye tahammül etmeyecektir.

Başak burçları farklı ve sosyal kişilerdir, bu yüzden kiminle vakit geçireceklerini iyi bilirler. Herkesle iyi anlaşıyor gibi görünseler bile, başak burçları sadece belirli insanları gerçekten severler. Fakat sevmedikleri insanların yüzün seni sevmiyorum demezler. Hayal ettikleri hayatta kavuşmak için ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Aynı zaman da insanların onlara engel olmalarını istemezler.

Terazi Burcu ( Eylül 23- Ekim 22)

yukselen-terazi.jpg

Hayal ettiği hayata kavuşmak için elinden geleni yapacaktır.

Terazi burçları çok idealist oldukları için uzun bir süre sadece hayal ettikleri hayatı düşünürler. Eğer birileri terazi burçları için tembel diyorsa, bu terazi burcunun kendi hayatına odaklı olduğunu göstermektedir. Dengeye bayılırlar. Aşıkta olsalar mutlaka kariyer ve aşk hayatlarında bir denge isterler.

Akrep Burcu ( Ekim 23- Kasım 22)

yukselen-akrep.jpg

Sizi şaşırtacak bir karanlık tarafı vardır.

Akrep burçları eninde sonunda bastırılmış duygularını ortaya çıkartacaktır. Burçları arasında en beklenmedik duyguları yaşayan burçtur. Güçlü fikirleri vardır ve bu yüzden sonsuza kadar yüzünde bir gülümsemeyle kalmayacaktır. Sizin gördüğünüz yüz adeta buzdağının görünen yüzü gibidir.

Yay Burcu ( Kasım 23- Aralık 21)

yukselen-yay.jpg

O bir dehadır.

Yay burçları özgür görünseler bile, aslında ayakları yere sağlam basan ve hedefleri belli olan kişilerdir. Hayallerini nasıl gerçekleştireceklerini bilemeseler bile hırslı kişilerdir. Adım atmadan önce mutlaka bir dururlar. Onların zihinlerinin arkasında hep düşünen, dönen bir çark vardır. Bu çark hayatlarının nasıl daha iyi olabileceğini çözmektedir.

Oğlak Burcu ( Aralık 22- Oğlak 20) 

yukselen-oglak.jpg

Sizi kendisi gibi yüksek bir seviye de tutacaktır.

Sizden muhtaç olduğu için bir şeyler beklemektedir. Bunun sebebi ise başkalarına inanıyor olmasıdır. Bir oğlak burcu mutlaka hesaba katılmalıdır. O çok düzenlidir, düşüncelidir, dikkatlidir ve işini hep en iyi şekilde yapmaktadır.O varken siz yapılan bir işte kar edemezsiniz.

Kova Burcu ( Oğlak 21- Şubat 18) 

yukselen-kova.jpg

Sandığınızdan daha yüce bir kalbi vardır.

Kova burçları sanıldıkları gibi soğuk insanlar değillerdir. Bu dünya da görebileceğiniz en yüce kalpli insanlardır sadece bazen kendi hayatlarına fazla odaklanırlar. Bir kova burcunun sevgisi başka kimsenin sevgisine benzemiyor. Mutlaka sizi etkileyecektir.

Balık Burcu ( Şubat 19- Mart 20)

yukselen-balik.jpg

O bir mucittir ve asla başkalarının kurallarına göre yaşamayacaktır.

Fazlasıyla yartıcıdır ve sezgileri güçlüdür. Kovalar kendi ritimlerine göre hareket ederler. Bir şeyin nasıl olması gerektiğini düşündükleri zaman şüpheci yaklaşırlar. Onlar daha çok istedikleri hayatı yaşamak için bir şeyler yaparlar. Bir balık burcu mutlaka bulunduğu çizgiden çıkacaktır.

Kaynak: filoji.com/bu-burclari-asla-kucumsemeyin-burcunuzun-hangi-ozelligine-dikkat-etmeniz-gerektigini-ogrenin/

Bu konuyu yazdır

  Dünya'nın İnsan Irkının Kökü Kuruyunca Kurtulacağına İnanan Oluşum: VHEMT
Yazar: Magnetho - 14-01-2018, Saat: 14:25 - Forum: ENTERESAN BİLGİLER - Yorum Yok

VHEMT adlı örgüt, Dünya'nın ancak insan ırkının kökü kuruyunca geleceğine inanıyor. Ancak bu örgüt düşündüğünüz gibi bunu yapmak için insanları öldürmüyor!

Dünya üzerinde gerçekleşen bir çok çevresel sorunun, biz yani insan ırkı yüzünden gerçekleştiğini düşünenlerdenseniz, yalnız olmadığınızı ve sizin gibi düşünenlerle dolu bir örgüt olduğunu söyleyebiliriz. Hatta bu örgüt insan ırkının yok olması gerektiğine inanıyor ve bunun için çalışmalar yapıyor. Ancak düşündüğünüz yöntemlerle değil. Bunu şiddete başvurmadan, sadece fikirlerini yayarak yapıyorlar. 

ce1b0eb5d84c698181a80d3a61b6513a14820536...Kopya.jpeg

VHEMT yani Voluntary Human Extinction Movement, Türkçesi "Insanoğlunun Gönüllü Yokoluşu Hareketi" olan bu örgüt, 1991 yılında faaliyetlerine başladı. Temelde örgüt insanlara ürememe çağrısı yaparken, insanlığın üremesinin doğaya verdiği zararın artık son raddeye dayandığını ve bu noktadan sonra çözümün insanlığın azalarak bitmesiyle geleceğini savunuyor.

392b6f71c17e806810b3b5d566bb574191c4b7cf.jpeg

"Hareketin kurucusu Les U. Knight"

Hareketin manifestosunda bu hareketin asla bir organizasyon olarak tanımlanmaması gerektiği belirtiliyor. Hareket onlara göre Dünya üzerinde yaşayan ve bu yaşama önem veren insanlar tarafından başlatıldı. Aslında hareketin kurucusu olan Les U. Knight, verdiği röportajlarda bu harekete sadece isim verdiğini söylüyor. Çünkü Knight'a göre Dünya üzerinde yaşayan ve yaşadığı gezegene önem veren herkes bu hareketin birer lideri.

b9410c001218fe2a58ecdc66bac978cd91daf071.jpeg

Hareketi tetikleyen olgular aslında hepimizin kafasını kurcalayan, rahatsız eden olgular. Örgüte göre Dünya'daki dehşetin sebebinin insanlık olduğu ortada. Bu anlamda hareketin tezinin merkezinde ise neredeyse karşı konulamaz bir fikir yatıyor: Milyonlarca hayvan ve bitki türünün insanlık yüzünden yok olmasındansa tek bir türün, yani insanlığın gönüllü olarak yok olması.

Değişimin temel olarak kafada başlaması gerektiğine inanan hareket, aslında oldukça da ciddi bir tezle ve başaracağına inanarak ilerliyor. Bu anlamda karşımıza iki seçenek sunan VHEMT'nin tezi ise, ya daha az çocuk yapmak ya da hiç çocuk yapmamak. Bu anlamda da kendilerine destek veren herkesi aralarına bekliyorlar. Yani bu harekete gönül veren herkes katılabiliyor. 

c87f988a4aed6a920c72bc8dc34eb8a0b8f896de.gif

Kendi resmi web sitelerinde, hareketin manifestosuna dair çok daha geniş bilgilere ulaşabilirsiniz. VHEMT'nin resmi sitesine ulaşmak için buradaki bağlantıdan faydalanabilirsiniz. Açıkçası oldukça sert gözüken bir yola, bu kadar pasifist bir şekilde yaklaşan örgüt oldukça ilgimizi çekti. Siz ne düşünüyorsunuz? Sizce VHEMT haklı mı?

Kaynak: webtekno.com

Bu konuyu yazdır

  Müthiş Bir Test…Seçtiğiniz Meyveye Göre Hangi Çakranız Da Sorun Var Anlayın
Yazar: Magnetho - 13-01-2018, Saat: 17:16 - Forum: SPİRİTÜEL TESTLER - Yorum Yok

Şimdi size yedi tane sebze/meyve yada çay çeşidi yazacağım. Onlardan birini seçin. Ona göre hangi çakranızda tıkanıklık olduğunu anlayacağız.
Kiraz
Mandalina
Kavun
Ispanak
Adaçayı
Nane
Yaban mersini

Seçtiğiniz meyveye göre aşağıdaki tabloya bakın ve hangi çakranız da sorun var anlayın, sonra alttaki yazıyı okuyun ve sorununuzu anlayın…

000_177.jpg

1. Çakra: Kök Çakra: Kırmızı / Domates, çilek, karpuz, kiraz,
2.Çakra: Turuncu /Havuç, somon balığı, yengeç, portakal, mandalina, turunç
3.Çakra: Karın Çakrası: Altın Sarısı/ Karmaşık karbonhidratlar , tahıllar, kavun
4.Çakra: Kalp Çakrası: Yeşil – Pembe/ Yeşil sebzeler ve yeşil yapraklı bitkiler,ıspanak
5. Çakra: Boğaz Çakrası: Mavi/ Meyveler, adaçayı
6. Çakra: Alın Çakrası: Çivit Mavi/ Nane, yasemin aromalı yiyecekler
7. Çakra: Taç Çakra: Menekşe Moru- Viyolet/ Meyvesuları , yaban mersini

Çakraların nasıl açılacağı konusu belki de spritüal alemin en popüler konularından biridir. Ben, çakraların açılabilmesi için kişinin yaşamına çeki düzen vermesi gerektiğine inananlardanım. Mesela, bir takım korkularınız varsa kalp çakranızdaki enerji akışı dengede olmayabilir. Hatta korkular gittikçe çeşitlenip arttığında, sadece kalp çakrası değil diğer çakraların da dengesi bozulabilir. İsterseniz çakraların üzerinden tek tek geçerek ne demek istediğimi açıklayabilirim.

Kişi bir şeyleri kabul etmekte zorlanıyor, sürekli bir gücenme halini deneyimliyor ve çevresindekilere karşı sert davranışlarda bulunuyorsa kök çakradaki enerji akışı dengede olmayabilir. Kişi, insanları yargılamaya, eleştirmeye devam ettiği sürece kök çakranın açılması zaman alacaktır.

İkinci çakra yani cinsel çakranın temsil ettiği konular arzu, ihtiras, kutupsallık, hareket, alma/verme dengesi, değişim ve yaratıcılıktır. Bu çakradaki enerji akışının dengesiz olması, öfkeyi de beraberinde getirecektir. İkinci çakradaki enerji akışının dengelenmesi ile kişi kendisini en çok nelerin mutlu edeceğini bilmeye başlar, suçlama hali yok olur, sevgiyi daha çok vermeye başlar.

Üçüncü çakranın temsil ettiği konu kararlılıktır. Buradaki enerji akışında dengesizlik, kişinin yaşamında öfke, açgözlülük, hırs temasını kuvvetlendirebilir.

Dördüncü çakra; kalp çakrası, burası herkesin bildiği gibi şefkat, sevgi ile ilgilidir. Bu çakrada dengesizlik olduğunda, kaybetme korkusu, aşırı korumacılık, bağımlılıklar, başkalarının ihtiyaçlarının daha önemli olması gibi temalar da söz konusu olabilir. Kalp çakradaki enerji dengelendiğinde şükran duyma, takdir etme temaları var olmaya başlayacaktır.
Beşinci boğaz çakrası, dürüstlük, iletişim ve ifade ile ilişkilidir. Buradaki enerji akışı dengesizleştiğinde, kişi ilişkiye girmekten ve öne çıkmaktan kaçınacaktır. Yaşamında beğenilmeme korkusu, rekabet ve gurur hakim olacaktır. Bu çakra, aynı zamanda kişinin harekete geçmesine engel olan başarısızlık korkusu ile de ilgilidir. Arzu ve istekleriniz gerçekleşmeye, ilişkileriniz düzelmeye başlandığında beşinci çakra açılıyor demektir.

Altıncı çakra, kendi kendinin farkında olma, mutluluk, neşe ve zihin gücü ile ilgilidir. Bu çakradaki enerji dengesizliği zihinsel karmaşa, bunalıma sebep olabilir. Kişinin yaratıcı fikirleri engellenir. Kişi yaratıcı fikirlerini ortaya dökse de bunları uygulamaya koyamaz. Suçu dış dünyaya yükleme halinde olabilir.

Yedinci çakra, zihin ve bedenle bağlantılıdır. Bu çakradaki enerji akışında dengesizlik acı ve üzüntüye sebep olabilir. İyi haber! Yedinci çakradaki enerji akışı dengelendiğinde diğer altı çakradaki enerji akışı da dengelenecektir.

Kaynak: Anette İnselberg

Bu konuyu yazdır