Hoşgeldin, Ziyaretçi Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız. Kullanıcı Adı/E-Posta:    Şifreniz:    Beni Hatırla Forumda Ara (Gelişmiş Arama) Forum İstatistikleri » Toplam Üyeler: 3,077 » Son Üye: kuyucadisi » Toplam Konular: 2,836 » Toplam Yorumlar: 3,067 Detaylı İstatistikler Kimler Çevrimiçi Toplam: 1315 kullanıcı aktif » 0 Kayıtlı » 1315 Ziyaretçi Son Aktiviteler Nereden Başlamalıyım? Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI Son Yorum: desdinova 07-04-2025, Saat: 11:03 » Yorumlar: 0 » Okunma: 546 Ayahuasca çayi hakkinda b... Forum: ŞAMANİZM Son Yorum: Gümüşkurt 29-12-2024, Saat: 23:19 » Yorumlar: 0 » Okunma: 491 Sürekli Aynı Sayıyı Görüy... Forum: MELEK MESAJLARI Son Yorum: Stannis 03-10-2024, Saat: 18:13 » Yorumlar: 0 » Okunma: 905 Bize ait olmayan sahte an... Forum: Zihin Son Yorum: cinsiyetsiztirmavi 29-08-2024, Saat: 01:28 » Yorumlar: 0 » Okunma: 822 RUHLARIN YAZDIRDIĞI SÖYLE... Forum: ENTERESAN BİLGİLER Son Yorum: Shfz 20-08-2024, Saat: 01:26 » Yorumlar: 1 » Okunma: 62,791 Nuh’un Gemisi’nin Çözülem... Forum: TARİH Son Yorum: Emka 21-02-2024, Saat: 21:57 » Yorumlar: 3 » Okunma: 9,227 DEMON İSİMLERİ LİSTESİ VE... Forum: DEMONLAR Son Yorum: Debriyaj_Balatasi 15-02-2024, Saat: 02:30 » Yorumlar: 1 » Okunma: 26,565 Trabzon'da ki Majisyenler Forum: TRABZON SPİRİTÜELLERİ Son Yorum: koavemaji 02-02-2024, Saat: 14:11 » Yorumlar: 0 » Okunma: 1,458 11:11'in Manevi Önemi ve ... Forum: EVRENSEL ENERJİLER Son Yorum: zeynepbuhan 10-11-2023, Saat: 18:49 » Yorumlar: 1 » Okunma: 6,740 Sürekli Şiddetli Baş Ağrı... Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI Son Yorum: Gümüşkurt 25-09-2023, Saat: 19:23 » Yorumlar: 0 » Okunma: 2,009

İletişime Çoktan Geçtiler Onlar Aramızda: Roswell UFO Olayı Yazar: EvrimBilge - 11-01-2018, Saat: 17:12 - Forum: UZAYLILAR - Yorum Yok Uzayda yaşam ve yaşayanlarıyla iletişime geçmek hem konunun ilginçliği itibariyle hemde doğal bir tepkimiz olan merakımızdan ötürü her zaman çekici ve ilginç gelmiştir. Dünyamız birçok gözlemci görevli tarafından anbean izleniyor ve tüm şüpheler deyim yerindeyse didik didik araştırılıyor. Her gün neredeyse binlerce UFO görüntüsü yada yabancı bir cisim görüntüsü gerek sosyal medya gerekse haber kollarıyla duyuruluyor tabii ki bunların bir çoğu, hatta hepsi asparagas dediğimiz yalan haberlerden ibaret. Fakat belgeleriyle Roswell UFO olayı şu ana kadar ki en ciddi iddia. İddialara ve söylenenlere göre ABD’nin New Mexico eyaletinin Roswell şehrinde ilginç bir olay yaşandı anlatılanlara ve tanıklara göre bir UFO aracı kaza yaptı ve içinden biri canlı olmak üzere toplamda üç dünya dışı varlık çıktı, dünya dışı olduklarına kanaat getiren ekibin desteği ise canlıların görünüşlerinin değişikliği. Olay 8 Temmuz 1947  tarihinde gazetelere yansıdı ve birçok haber yapıldı. Haberlere göre Roswell bölgesinin güneyinde bir UFO kazası olmuştu fakat bölgeye bağlı askeri hava ekipleri olayı örtbas etmek istedi, delilleri hemen oracıktan temizlediler. Tabii ki araç düştüğü esnada büyük bir gürültü yarattı. Askeri birimin cevabı ise çoktan hazırdı. Askeri ekibe göre düşen ve ses yaratan cisim bir hava balonuydu. Tabii ki kimse bu açıklamaları ciddiye almadı ve umursamadı. Söylenenlere göre zarar görmüş UFO aracının içinde yeni bir yaşam formu mevcuttu. Olay o dönemde gerek iletişimin şimdi ki kadar kuvvetli olmaması gerekse tanıkların susmasından dolayı yankı bulmadı. Fakat 1993 ve izleyen yıllarda olay UFO kadar sert düşmese de bir bomba etkisi yaratacak şekilde gündeme düştü! O zaman susan insanlar artık susmanın gereksiz olduğunu belki de vicdan azabı çektiklerini düşündükleri için suskunluklarını bozmaya başladılar. Dönemin kalemi sert yazarlarından Scully konuyu tekrar gündeme getirdi ve olaya yakından tanık olan bir petrol çalışanını tanık olarak sundu. Petrol çalışanının anlattığına göreyse dünya dışı varlıklar 1890 yıllarını anımsatan bir kıyafet kreasyonu seçmişti. Farklı tanıklar tabii ki mevcuttu aynı yıl tanık olarak ortaya çıkan Silas Newton ve Leo GeBauer adlı iki tanık iddiayı onayladılar ve GeBauer manyetik alan fizikçisiydi. Hükümet hala susuyor ve hiçbir açıklama yapılmıyordu. Sonuç olarak 1900’lü yılların sonunda konu ile ilgili bir film yayınlandı. Bu filmin sloganı konu ile ilgili açıklayıcı olduğu konusunda fikirler veriyordu. Filme göre bu sadece bir film değil olayın gizli kalan puzzle parçalarından biriydi. Olayın kilit noktası ise şu bu film 50 yıl önce yani kazanın olduğu yıl çekilmişti ve 50 yıl gizli kalmıştı. Sinema severler ve uzay ilgilileri hemen filme koştular. Fakat o da ne film 1947’de çekilmişti fakat filmde uzaylılar çok yakından gösteriliyor, otopsi adeta gerçek gibiydi. Hemen özel efekt uzmanları ve sinema toplulukları devreye girdi. Filmde ki tüm her şey gerçekti ve hiç bir hile yada efekt yoktu zaten 1947’de ham görüntü çekmek bile bir olayken birde efekt ve hile eklemek imkansızdı. Filmden sonra tanıklar ve yankılar arttı. 50 yıl önce olaya şahit olmuş şu anda emekli olmuş tüm ordu mensupları olayı doğruluyordu. Uzun uzun anlatıyorlardı tanıklar söyledikleri ise çılgıncaydı. Üzerinde hiyeroglife benzeyen yazıların bulunduğu enkaz parçalarını, çekik kocaman siyah gözlü, küçücük ağızlı, saçsız kubbe suratlı, 1.20 boylarında ki iki erkek, bir dişi dünya dışı canlıyı aynen filmde olduğu gibi anlatıyorlardı.Olayı uzun yıllar gizleyen direkt olarak ABD hukümetiydi. Şimdi ise olaylar tam aydınlanmadı ama yeni gelişmeler anbean kulağımıza geleceği görünüyor. Kaynak: korkubilimi.com   MAVİ AKİK BOLLUK,BEREKET VE ZENGİNLİK TAŞI Yazar: EvrimBilge - 11-01-2018, Saat: 16:33 - Forum: ŞİFALI TAŞLAR - Yorum Yok Taşların sırlı şahı, “ölümsüz taş”, “Yemen Taşı” adlarıyla ünlenmiştir. Akik taşı; eski çağlardan beri süs eşyası, mücevher ve olumsuz enerjilere karşı koruyucu tılsım, bereket tılsımı, sağlık tılsımı, olarak mistik gücü ile kullanılmıştır. Özellikle “bereket taşı” olarak bilinen akik bolluk bereketten, başarıya kadar pek çok konuda faydalı olarak bilinmektedir. Mavi Akik, akik taşı türleri arasında en fazla ilgi gören ve tercih edilen bir yarı değerli taştır. Mavinin tonlarından gri tonlarına değişen bir renk skalasına sahiptir. Mavi akik yarı saydam ya da opaktır. Bununla birlikte genellikle üzerinde gri çizgiler bulunur. Mavi Akik Faydaları Nazara karşı etkili olduğu düşünülen mavi akik, özgüven duygusunu da güçlendirir. Heyecanın yatıştırılmasında faydalıdır. Mavi akik aynı zamanda vücutta ağrı hissedilen bölgelere kullanıldığında ağrıyı geçirir ya da hafifletir. Damarları kuvvetlendirerek cilt hastalıklarına karşı faydası olan bir taştır. Hamilelik dönemlerinde kullanılması ile bebek ve anne sağlığı için faydalı olduğu bilinir. Diş ve Kemik yapısını güçlendirir. Özellikle mavi renge sahip olan akik taşı boğaz çakraları için kullanılmaktadır. Mavi akik pozitif düşünmeyi, hayata olumlu bakmayı geliştirir. İyimserlik, özgüven, cesaret, güç taşıdır. Bu değerli taşın faydalarından yararlanmak için takı olarak üzerinizde kullanabilirsiniz. Bu şekilde kullanımı halinde taşın tene temas etmesi önemlidir. Yüzük, kolye,bileklik kullanımına uygundur. Genellikle tesbih yapımında kullanılmaktadır. Ayrıca doğal bir parça mavi akik taşını evinizde ya da iş yerinizde dekoratif olarak ta kullanabilirsiniz.   Defne yaprakları ile evinizde de mucizeler yaratmak, bolluk bereket getirmek mümkün. Yazar: EvrimBilge - 11-01-2018, Saat: 16:23 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok Defne çok amaçlı güçlü bir bitki. Zaferi ve başarıyı simgeler. öyle ki Olimpik Oyunlarda kazananların başına defneden taç takılır.. Siz de hayatınıza biraz başarı mı gelsin istiyorsunuz? DEFNE YAPRAKLARINI HER DAİM KULLANIN, YANIBAŞINIZDAN AYIRMAYIN.. Örneğin sıcak suyla doldurduğunuz küvete biraz defne yaprağı koyup banyo yapın veya  birkaç defne yaprağını ufalayıp tütsü gibi yakın. İş yerinizin çevresine defne serperseniz müşterileriniz artar, kasanın olduğu yere, altına ya da kasanın içine birkaç defne yaprağı bırakırsanız bereket ve bolluk artar. Defne yaprakları ile evinizde de mucizeler yaratmak mümkün. İhtiyacınız olan tek şey çakmak, kurutulmuş defne yaprakları ve çelik bir kap. Defne yaprağını tutuşturduktan sonra odanın içine sinen rahatlatıcı kokuyu hemen hissedeceksiniz. 10 dakika sonra tamamen gevşediğinizi hissedeceksiniz. Kaynak: Bitkiblog   İstemediğiniz Düşüncelerden Kurtulmak Sizin Elinizde, Nasıl Mı? Yazar: Magnetho - 10-01-2018, Saat: 15:38 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM - Yorum Yok Günlük hayat akışımızda birçok sorunla karşı karşıya kalıyoruz. Kimi zaman gözle görülür, elle tutulur bir problem olmadığında bile kendimizi yorgun, stresli hissediyoruz. Aklımızda geçmişe ve geleceğe dönük bir sürü halinde dolanan düşünceler oluyor. Bu da yaptığımız işlere odaklanamamamıza ve kendimizi kötü hissetmemize, enerjimizin düşmesine neden oluyor. Bu düşünceleri bastırmamız için birçok kişisel gelişim kitabı bize yol göstermeye çalışıyor. Dediklerine kulak verecek olursak: 1) Uyku düzenine dikkat edip sağlıklı bir hayat sürmemiz gerektiğine dikkat çekiyorlar. Ne de olsa sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur. 2) Pozitif düşünmek, hayata belki de pembe gözlüklerin ardından bakmaya çalışmakta bir diğer seçenek. Kim bilir, belki bu şekilde bardaklarda dolu gözükür. 3) Kafamızın içinde dolaşan bu istenmeyen düşünceleri bir yere yazmak, derdimizi kağıtlara dökmeye çalışmak bir diğer başarılı olabilecek girişim. 4) Kendimize değer vermek, sevmek ve buna göre hayatı yaşayıp olayları gözden geçirmek de önemli bir etken bu yolda. 5) Belki de en önemli seçeneklerden bir diğeri de kendimizi dinlemeye, dinlenmeye zaman ayırmak. Bu konuyla alakalı olarak bilimin de söyleyecekleri var elbet. İngiliz bilim adamları yaptıkları çalışmalar doğrultusunda beynin hafıza bölümünde istenmeyen düşünceleri bastıracak bir kimyasal buldular! Dr. Taylor Schmitz ve Prof. Michael Anderson Cambridge Üniversitesi’nde yaptıkları çalışmada, beynin hafızayla bağlantılı bölümünde var olan kimyasalın istenmeyen düşünceleri bastırdığını ve istenmeyen anıları yok sayabileceğini ön görüyor. Çalışma bir grup katılımcı ile test edildi. Testte katılımcılara birbirleriyle ilişkisiz kelimeler verildi ve onlara kelime çiftini yeşil görüyorlarsa hatırlamalarını, kırmızı görüyorlarsa hatırlamaktan kaçınmaları söylendi. Katılımcılar onlara söyleneni yapmayı başardılar. Bu sırada katılımcıların beyin kimyasını gözlemleyen araştırmacılar, mesajların GABA isimli kimyasalla sinir hücreleri arasında geçiş sağladığını tespit etti. Bu demek oluyor ki beynimiz istenmeyen birçok düşünceyi bastıracak güce oldukça sahip. Ayrıca; bu araştırma kaygı bozukluğu, stres ve hatta şizofreni gibi rahatsızlıklar hakkında çözüm sağlamak için önemli bir adım olma niteliği taşıyor. Kaynak: ceotudent.com   2018 Çin Astrolojisi: Bu sene felaketler topraktan gelecek! Yazar: Magnetho - 10-01-2018, Saat: 15:35 - Forum: Astroloji - Yorum Yok 2018 yılı bizlere neler getirecek hepimiz merak ediyoruz. Bu yıl 16 Şubat’ta Çin astrolojisine göre “köpek” yılına giriyoruz. Bu ne anlama geliyor? Binlerce yıllık mazisi bulunan Çin astrolojisine göre yeni yıl hayatımıza neler getirecek? Uyumlu ve keyifli bir yıl bizi bekliyor ama… Türk Çin Kültür Derneği’nin Feng Shui ve Çin Astrolojisi Uzmanı Ceren Sakin, 2018 yılı ile ilgili çarpıcı tespitlerde bulundu. 2016 ve 2017 gibi zorlayıcı iki yıldan sonra bu sene birbirleriyle uyumlu olan iki elementin etkisi içine gireceğimiz için biraz nefes alacak gibi duruyoruz. Bu yılın elementleri arasında yıkıcı değil yapıcı döngü olmasından dolayı insanların daha uyumlu ve keyifli bir yıl geçireceklerini söyleyebiliriz. Ayrıca toprak elementinin çok güçlü olduğu bir seneye girmek üzereyiz. Köpek yılının bu yılki elementi “yang toprak” Kişilik özelliği olarak Yang toprağın yaptırım gücü çok yüksektir. Bir dağa benzetilir ve aşılması güçtür. Sabittir, dünyevidir, sert mizaçlıdır ve kaslarımızı temsil ettiği için gücü de temsil eder. “Yang toprak köpek” bir de Çin Astrolojisinde başka bir tasvire daha sahiptir ki; ben buna kısaca hacı yatmaz diyorum. Kişi ne kadar büyük bir darbe alırsa alsın sırtı yere gelmez hemen tekrar ayağa kalkacak kadar güçlü ve azimli yapar. Kazalara dikkat! Köpek burcunun tek sıkıntısı koruyucu meleği olmayan burçlardan biridir! Toprak elementini de temsil ettiği için bu sene köpek burcu ile çatışması olan kişiler dağa çıkmamalı, ekstrem sporlar yapmamalı ve olabildiğince sağlığına dikkat etmelidir çünkü bu sene çıkan sorunlarda korunma özelliği olmayacağından dolayı yaralanmaların çok ağır olması muhtemeldir. Bunlardan korunmak için çatışması olan kişilerin tavşan sembolünü üzerlerinde taşımalarını tavsiye ederim. Bu sene doğal afetlerin topraktan gelmesi beklenir. Her sene geldiği bir yön vardır, örneğin geçen sene yangın felaketleri ve bıçaklanmalar beklediğimiz gibi bu sene de toprağın felaketlerine maruz kalabiliriz. Aşk enerjisi güneyden geliyor! Çiftler veya romantik bir ilişki arayışında olanlar, çocuk sahibi olmak isteyenler, bu sene aşk enerjisi güneyden geliyor. Evinizin bu yönündeki bölümlere aksesuar olarak kırmızı renkte çift objeler koymak ya da Mandarin ördekleri koymak burayı aktive edecektir. Aynı zamanda senenin gök elementi olan Yang Toprak (Yin Su) günlerinde doğanlar için müjde! Bu sene evlilik ihtimaliniz oldukça güçlü. Çiftler için ise keyifli ve uyumlu bir sene olacağını söyleyebiliriz. Ekonomi ve politikada bizi neler bekliyor? Çin takvimi 60 yıllık döngüler yaptığı için 60 yıl önce o yıl neler olmuş diye bakmakta fayda var. 1958 yılında ne yazık ki Türkiye’nin ekonomisi çok iyi durumda değildi ve doların 3 liralardan 9 liralara kadar çıktığına tanıklık edilmişti. Dış ticarette açık vardı ve borçlanmalar artmıştı. Dünya’da ise Vietnam savaşı sürmekteydi. Dolayısıyla bu sene başlayan doların yükselişinin devam etme olasılığını göz önünde bulundurmakta fayda var çünkü ateş elementi ekonomiyi destekler ve 2017’de iyice güçsüzleşen ateş elementi birkaç sene yanımıza uğramayacak. Bu sebeple ekonomide çekimserlik ve korkular baş gösterebilir. Kimler para kazanacak? Element döngüsüne göre ağaç elementi toprak elementini yönetir buna ağaç elementinin parası diyebiliriz. Bu sebeple, ağaç elementine ait sektördekiler geçen senenin aksine para kazanacak gibi gözüküyorlar. Kimdir bunlar? Tekstil, yayın kuruluşları, medya, iç mimari, peyzaj ve yiyecek sektörüdür. Metal elementine ait sektörler ise Toprak tarafından çok destekleniyor ama ne yazık ki bu destek iş ve performans anlamında olup, sonuç için biraz beklemeleri gerekecek. Evet, çok yoğun çalışacaklar ve desteklenecekler ama paraya dönmesi için biraz vadeye ihtiyaç duyacaklar. Bu sektörler; mühendislik, bilgisayar, otomotiv ve bankacılık. Ateş elementine ait sektörler için de aynısını söyleyebiliriz çünkü ateş elementi de toprak elementini destekler. Dolayısıyla toprakla pozitif bir etkileşimleri vardır. Çok çalışacaklarını ve aktif olacaklarını söyleyebiliriz ama aynı metal elementi gibi nakde çevirmeleri bir süreç alacaktır. Bu sektörler, borsa, finans, kimya, eğlence ve enerji sektörleridir. Toprak elementi için toprak rakip anlamına geleceğinden toprak elementinin sektöründekiler çok rakip ortamına maruz kalacaklardır. Bu sebeple kar bölünecek diyebiliriz. İnşaat, madencilik, otelcilik, gayrimenkul gibi… Diğer sektörler bu sene ne yazık ki çok desteklenemiyor. Bu sene bazı kayıplar ve zorlanmalar yaşayabilirler. Bu sene bereket, kapısı güneydoğu yönüne bakanlardan yana. Örneğin salonunuz gibi evinizin sık kullanılan bölümleri güneydoğu yönündeyse ve önü de açık ise bereket sizinle olacak demektir. Köpek Yılınız Kutlu Olsun! Kaynak: indigodergisi.com   Negatif Duyguları Dönüştürmek için Etkili Bir Yöntem… Yazar: Magnetho - 10-01-2018, Saat: 15:12 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM - Yorum Yok Negatif duygulardan mı kurtulmak istiyorsunuz. O halde bu yöntemi hayatınıza dahil edin. Bu yöntem sadece bir dakikanızı alacak ve tüm negatif düşüncelerinizden bu yöntem ile kurtulabileceksiniz. Yöntemin kolaylığı çok hızlı öğrenebilmeniz de yatıyor ve uygulamakta çok kolay. Kaygı nedir? Kaygı gerçekleşmesi düşük ihtimal olan bir negatif düşüncenin yoğun şekilde yaşanması ve kişiyi şimdi (an) içinde tedirgin etmesi olarak görülebilir. *Sürekli kaygı yaşıyorsanız uzman bir doktora görünmeniz gerekmektedir. Negatif duygular sadece kaygı ve tedirginlik getirmez. Negatif duygular hayat standartlarımızı düşürür ve bir süre sonra iç huzurumuzu kaybederiz. Negatif duygulardan bu basit yöntem ile kurtulabiliriz. Bu yöntem 4 aşamadan oluşur ve her adımı gayet kolay ve etkilidir. 1 Negatif duygu geldiğinde Farkındalık yapın. Bunun negatif bir duygu olduğunu fark edin. 2 Negatif duygu zihnimizin bir ilizyonudur ve siz ne yaparsanız yapın ondan kurtulamayacaksınız. O yoğun şekilde size zorlamaya başlayacaktır. Onun için onu durdurmaya uğraşmayın. Bırakın tüm zihninizde dolaşsın. 3 Zihninize o takıldığı düşünceden kurtulmak için başka bir iş verin. Mesela nefesimi say diyebilirsiniz. Nefesinizi saymaya başlayın. Nefesinizi izlemeye devam edin. Sadece bir süre sakince nefesinizi izleyin. Zihniniz buna odaklanana kadar devam edin. Bir süre sonra negatif düşünce kaybolacaktır. Bu yöntem basit ama etkili bir yöntemdir. Nefes sayma yerine belli sayıları toplama veya çıkarma işlemleri verebilirsiniz. Burada amaç ateşlenmiş negatif nöronların sakinleşerek sizdeki negatif durumun bitmesini sağlamaktır. 4 Pozitif cümle kurun. Mesela beni işten çıkartacaklar kaygısı geldiğinde. Patronum ve amirlerim beni seviyor ve işimde çok iyiyim diyerek pozitif düşünce uygulamalısınız. Evime hırsız girecek gibi bir düşüncede Evim güvenli ve her şey yolunda şeklinde düşünceyi uygulamalısınız. Kaynak: anette inselberg   Hayatına Sihir Katacak Gizli Kelime Yazar: Magnetho - 09-01-2018, Saat: 21:00 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM - Yorum Yok Sihirli bir kelime olsa da hayatımızı değiştirse deriz değil mi? Sihirli kelimelerin varlıklarına öyle inanırız ki “Abra Kadabra” kelimesini söylediğimizde sihirli bir an yaşamak isteriz. Sana söylemem gereken birkaç şey var. Öncelikle seni hayal kırıklığına uğratmak istemem ama maalesef “Abra Kadabra” gibi sihirli bir kelime yok. Keşke olsaydı, hayat üstümüze geldiği anda o kelimeyi söyleyerek tüm sorunlardan kurtulabilseydik.  Böyle bir şansımız yok fakat elimizde bir kelime var. O kelimeyi söyleyerek çeşitli kapılar açabilir, bilmediğimiz yolculuklara çıkabilir ve hayatlarımızda bir sihir anı yaratabiliriz. O kelime: EVET! … Bu yazı, Jim Carrey’in Yes Man ( Bay Evet) filmindeki tarikat gibi bir amaç taşımıyor. Yalnızca Virgin imparatorluğunu kuran Richard Branson’ını örnek alarak yazıldı. Çalışanlarının, Branson’a Doctor Yes lakabını takmalarını sağlayan ve Branson’a göre sihir yaratan ve her gün çok daha sık söylememiz gereken kelime: evet. … Evet demekten kastım, yapman gerekenden daha fazlasını yapman yani senin görevin olmayan işlere girmen değil. Ya da yaparken rahatsızlık duyacağın ve sonucundan memnun olmayacağın şeyleri de yap demiyorum. Hayatını daha iyi yapmayacağından emin olduğun bir aktivite için zamanını, eforunu, paranı veya dikkatini harcaman gerektiğini de söylemiyorum. Kararsız kaldığın, sonucunu merak ettiğin şeylere girmek için daha hevesli ol. Yeniliklere, farklılıklara açık olmalısın. Biliyorum, elinden geldiğince değişik aktivitelere dahil olmaya çalışıyorsun ama biraz daha kendini zorlayarak bambaşka deneyimlere sahip olabilirsin. Bu deneyimlerle kendini çok daha farklı yerlerde göreceksin. Kendini tanıyacaksın. Bilmediklerini öğreneceksin ve hayatına yön verirken “Evet” dediklerin sayesinde yaşadıklarınla yeni bir rota çizebilme şansına sahip olacaksın. … Evet kelimesinin gücünü küçük bir aşk hikayesiyle taçlandırarak yazımı sonlandırmak istiyorum. Dünyanın en iyi müzik grupları arasına adını altın harflerle yazdıran The Beatles grubunun dağılmasının en büyük sebeplerinden birisi olan, dillere destan bir aşk hikayesi olan Yoko Ono – John Lennon ilişkisi bu kelime sayesinde başladı. Tabii ki, Lennon, Yoko’ya “Benimle evlenir misin?” dediğin de Yoko’nun verdiği “Evet!” cevabından bahsetmiyorum. İkilinin tanıştığı gün yaşanan bu olay, Lennon’ın Yoko’ya olan ilgisini arttıran ve ilişkilerinin başlangıç noktası olarak gözüken bir hikaye. Yoko, Lennon’ı, yakında açacağı bir sergiye, açılıştan önce davet ediyor. London Gallery’de gerçekleşecek sergide, Yoko’nun bir eserinde merdivenle bir yere tırmanıp teleskopla tavana bakman gerekiyor. Lennon buraya çıkıyor ve tavana baktığında tek bir kelime yazıyor ve bu kelime Lennon’ın Yoko’ya belki de aşık olmasını sağlayan kelime: Yes (Evet). Kaynak:ceotudent.com   Bakın Sıkça Gördüğünüz 14 Farklı Rüya Psikolojik Durumunuz Hakkında Ne Söylüyor! Yazar: Magnetho - 09-01-2018, Saat: 18:52 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok Dünyadaki insanların tümü her gece 90 ila 180 dakika, ya da daha fazla süreyle rüya görürler. Görülen bu rüyaların anlamları ve yorumlanması, rüya sahipleri için bazen çok nettir ki genelde yorumlarken; uzun süredir görmediğiniz bir dostunuzun sizi yakın bir tarihte arayacağı, bazen çok istediğiniz bir şeyin gerçekleşeceği, hatta çok nadir de olsa, milli piyango ikramiyesini kazanmak gibi yaklaşımlarda bulunabilirsiniz. Ancak rüyalarınızın tabiri bu kadar genel ve basit değildir. Aksine, ruh dünyanızda her biri derin anlamlar taşır. Avusturyalı nörolog Sigmund Freud’a göre rüyalar (baskı altında tutulmuş) bir dileğin (başka bir kılıkta) gerçekleşmesidir. Freud “Düşlerin Yorumu” adlı kitabında hemen hemen herkesin gördüğü “tipik” rüyalara örnekler verip yorumlamıştır. Ayrıca, Rüyalar ve analizlerine ilişkin 16 seneyi aşkın uzmanlığı olan Suzanne Bergmann, rüyaların evrensel bir dil olduğunu savunmakla birlikte rüyalar aracılığıyla, duygusal kavramların, detaylı görüntülere dönüştüğünü söylüyor. Farklı kültürlere, farklı hayatlara ve farklı geçmişlere sahip insanların ortak gördüğü rüyalar ve semboller, rüyaların ne kadar büyüleyici bir arka plana sahip olabileceğini gösteriyor! “DreamsCloud” adlı internet sitesinde danışanların rüyalarını yorumlayan Bergmann, kendisine gönderilen rüyalardan, herkesin sıkça gördüğü 14 ortak rüyayı tespit etmiş! Bergmann: “Rüyalardaki semboller, kesin ve tek bir anlam taşımazlar. Ancak, rüyanızda gülümsediğinizi görmeniz, ruh durumunuzun iyi olduğu şeklinde yorumlanabilir ki bu herkesçe kabul görebilecek basit bir yorumdur.” 1.Rüyada Kovalanmak Rüyada kovalanmak en sık görülen rüyalardan biri olmasıyla birlikte, rüya esnasında hissedilen endişe ve panik duygusu yoğun olduğu için aynı zamanda kolay hatırlanabilen rüyalardan biridir. Genellikle, rüya esnasında hissedilen korku kovalanmaktan kaynaklanmaz, daha çok bu korku bizi kovalayan nesne veya kişi ile bağlantılıdır. Yani rüyada, kovalandığınızı görmeniz, genelde yaşamınızda yüzleşmeniz gereken bir kişiyi, olayı ya da nesneyi fark etmenizi sağlayabilir. 2.Rüyada Su Kaynağı Görmek Rüyada su görmek genellikle duygularımızı ve bilinçaltımızı simgeler. Gördüğünüz suyun durumu( temiz, bulanık, dalgalı) duygularınızı etkin bir şekilde kontrol edip edemediğiniz konusunda bilgi verir. 3.Rüyada Taşıt Görmek Rüyanızda ister bir araba, ister uçak, tren veya otobüs görmüş olun! Bütün bunlar hayatınızın aslında hangi yöne doğru gittiğini hissettiğinizi ve önünüzdeki hayat yolunda kontrolün ne kadar sizde olduğunu hissettiğiniz hakkında bilgi verebilir. Örneğin, engebeli bir yolda zorlanarak giden bir araç görüyorsanız, hayatınızın hangi yöne gittiğine dair zihninizin bulanık ve olumsuz olduğunu anlayabilirsiniz ve bu sayede hayatınızda, üzerinde daha çok durup bir çözüm bulmanız gereken konulara yoğunlaşabilirsiniz. Trafik kazaları da aynı şekilde yorumlanabilir. Rüyada bir araçta rahat bir yolculuk yaptığınızı görmeniz, hedefinize ulaşmadaki rahatlığınızı ve istikrarınızı ortaya koyabilir. 4.Rüyada İnsan Görmek Rüyanızda tanımadığınız insanları görmeniz, benliğinizin farklı bir şekilde yansıması olabilir. Rüyanızda gördüğünüz insanların karakterleri, fiziksel görünümleri gibi genel özellikleri, sizin kendinizle ilgili geliştirmek veya sahip olmak istediğiniz bir takım özelliklerle bağlantılı olabilir. Tanıdığınız kişileri görmeniz ise, biri ile aranızda var olan bir ilişkinin sizin üzerinizdeki etkilerini fark etmenizi sağlayabilir ya da biriyle aranızdaki ilişki üzerinde düşünüp bir sonuca varmanız gerektiği mesajını veriyor olabilir. Rüyanızda sevgilinizi veya duygusal bir bağ kurduğunuz insanı görmeniz ise genellikle kendiniz ile ilgili eksik hissettiğiniz veya artık sahip olmadığınız bir hissin, eşyanıın, ilişkinin, vb. üzerinizde etki bıraktığı şeklinde yorumlanabilir. 5.Rüyada Okul Veya Sınıf Görmek Kendinizi rüyanızda okulda veya sınıf ortamında görmeniz aslında herkesin mutlaka daha önce görmüş olabileceği rüyalardan biridir. Genellikle, hayatınızda bir sınav, durum veya olayla henüz karşılaşmaya hazır olmadığınız şeklinde yorumlanabilir. Hatta muhtemelen rüyanızda kelimelerin birbirine karıştığını hissediyor olabilir veya cisimlerin isimlerinin karıştığını deneyimlemiş olabilirsiniz. Örneğin; “makas” demeyi kastederken “tarak”demişsinizdir; bu aslında aklın, rüya esnasında karışmasından dolayı meydana gelen bir durumdur. Rüyanızda sınava girmeniz, genellikle geçmişte yaşamış olduğunuz bir olaydan ders almanız gerektiğini işaret ediyor olabilir. Genel olarak, eğitim hayatını çok önceden tamamlamış insanların bu tür rüyalar görmesi daha sık karşılaşılan bir durumdur. 6.Rüyada Hareket Edememek Rüya görürken aslında, REM uykusu sırasında, göz ve solunum kasları dışında tamamen fizyolojik bir felç durumdasınız! Hiçbir kasınız çalışmaz ve birkaç dakika hareket edemezsiniz. Bununla birlikte, uykuya dalarken veya uykudan kalkarken bu uykulu haliniz ile birtakım sesler duyduğunuzu veya şekiller gördüğünüzü sanabilirsiniz. Ama korkmayın! Böyle olmasaydı rüyanızda oynar hale gelirdiniz yani rüyada ne yapıyorsanız, yatakta da onu yapmaya başlardınız. İşte uyku felcinde de rüyadan uyandığınızda beyniniz uyanık ve etrafın farkında olduğunuz halde, hareket edemez, ses çıkaramaz ve göğsüsnüzün üzerinde bir ağırlık varmış gibi hissedebilirsiniz. Bunu herkes, hayatının bir döneminde en az bir kez yaşamıştır. Korku verici bir durumdur. Ama saniyeler içinde kendiliğinden düzelir. Basit bir tanım ile açıklamak gerekirse; uykudan uyandığınız anda beyniniz uyanıyor ancak vücudunuz uyanmıyor. Bu, genelde stresten, yorgunluktan kaynaklanır. Ancak bu durumu sık yaşayan kişilerin yaşamlarında kontrol sorunları yaşadıklarını gözlemleyebilirsiniz. 7.Rüyada Ölmek Veya Birinin Öldüğünü Görmek Uyandıktan sonra bile olumsuz etkilerini bir süre atamayacağınız türden olan bu rüya aslında, bilinçaltınız açısından bakıldığında, yaşayacağınız dramatik bir değişimin bir yansıması olabilir ya da belki de, bilinçaltınız artık eski olaylardan kurtulmanın zamanı geldiğini size hatırlatmak istiyordur! 8.Rüyada Uçmak Rüyada uçarken hissettiğiniz duyguyla ilişkili olarak yorumlanabilen bu rüyada, aslında üzerinde durmanız gereken ayrıntı şudur; zorlu bir uçuşsa ve uçuş esnasında korkuyorsanız; hayatınızda kontrol edemediğiniz bazı durumlarla karşı karşıyasınızdır ve hedeflerinize ulaşmak ve başarılı olmak konusunda öz güven eksikliği yaşıyor olabilirsiniz. Eğer çok yüksekte uçtuğunuzu gördüyseniz ve keyif aldıysanız; hayatınızın belki de en mutlu günlerini geçiriyorsunuzdur! Kim bilir? Bunun aksine, alçaktan uçtuğunuzu gördüyseniz ve hatta elektrik hatları gibi engellere takıldığınızı gördüyseniz, son zamanlarda çok büyük bir hayal kırıklığına uğramış ve çok sinirlenmiş olabilirsiniz! 9.Rüyada Düşmek Mutlaka bir kere bile olsa herkesin deneyimlediği bu rüya örneğindeki düşme efsanelerinin tümü olumsuz anlamlar taşımaz. Örneğin; bu yavaş bir düşüşse ve adeta kendinizi gökyüzünde süzülürken gördüyseniz bu sakinliğe, huzura ve bir şeyleri akışına bırakma enerjilerine sahip olduğunuzu işaret eder. Bunun aksine, çok yüksekten kontrolsüz bir şekilde düştüğünüzü görmeniz hayatınızın gidişatının kontrolünüzden çıktığını ve her şeyin kötüye gittiğine inandığınızı ortaya koyuyor olabilir! Aman dikkat… Bir başka yorum getirmek gerekirse bilinçaltınız size, hayatınızda bir insana, bir hayale ya da bir beklentiye sımsıkı sarıldığınızı ve aslında olayları biraz akışına bırakmanız gerektiğini hatırlatmak istiyordur. 10.Rüyada Çıplak Kalmak İş yerinde, okulda, sokakta çıplak dolaşmak ya da çıplak olmanın uygun olmayacağı herhangi  bir ortamda çırılçıplak kalmak pek çok insanın bildiği bir rüyadır. Yaşamınızda duygusal, psikolojik bir etki veya bir hassasiyete maruz kaldıysanız, rüyanızda kendinizi çıplak görmeniz olağan bir durum denebilir. Bir başka yorum getirmek gerekirse; hayatınızda açığa çıkmasından çekindiğiniz bir durum olduğu söylenebilir. 11.Rüyada Bebek Görmek Rüyada bebek görmek genellikle hayatınızda olacağına inandığınız bir yeniliği gösterir. Hayatınızdaki belli alanlarda potansiyel olarak gelişmeye müsait olarak gördüğünüz konularda yaşayabileceğiniz bu yenilikler bir iş, düşünce, fikir, proje gibi alanlarda kendini gösterebilir. 12.Rüyada Yiyecek Görmek Rüyada yiyecek görmek enerjiyi, bilgiyi, beslenmeyi vb. sembolize eder ve bunlar da doğrudan aklımız ve ruhsal dünyamızla ilişkilidir. Başka bir yorum getirmek gerekirse, rüyada yiyecek görmek aslında bir bilgi açlığı çektiğinize de işaret ediyor olabilir. Yeni şeyler öğrenmek, yeni yerler görmek, yeni insanlar tanımak istiyor olabilirsiniz! 13.Rüyada Ev Görmek Rüyada görülen ev, rüyayı gören kişinin zihnini temsil eder. En doğru yorumu yapmak için, evin içinde bulunan odaların durumu, evin ışığı, içindeki enerji gibi detaylar üzerinde durulmalıdır. Salon ve mutfak gibi ortak kullanım alanları daha çok rüya sahibinin ihmal ettiği, gözden kaçırdığı bazı durumlar olduğuna işaret ederken, yatak odası ve banyo gibi özel alanlar daha çok rüya sahibinin özel hayatıyla ilişkilidir. Bu bilgiler ışığında ve tabi ki rüyanın gidişatını düşünerek, kendi güncel ruh durumunuzu yorumlayabilirsiniz! 14.Rüyada Cinsel Birliktelik Yaşamak Rüyada cinsel birliktelik yaşamak, herkesin görebileceği rüyalardan biridir. Şunu belirtmek gerekir ki yalnızca rüya sahipleri kendi rüyalarındaki sembolleri ve olayları en doğru şekilde yorumlayabilirler. Bu rüya belli bir kişiyle kurmak istediğiniz samimi bir bağı ortaya çıkarıyor olabilir. Bu rüyaları genelde günlük hayatınızda duyduğunuz, yaşadığınız olaylarla bağlantılı olarak görürsünüz. Kaynak: filoji.com/bakin-sikca-gordugunuz-14-farkli-ruya-psikolojik-durumunuz-hakkinda-ne-soyluyor/   Kristal İksirleri Nedir? Nasıl Hazırlanır? Yazar: EvrimBilge - 08-01-2018, Saat: 22:03 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok Elixir/İksir – Yaygın şifalandırıcı ya da canlandırıcı özelliklere sahip olan tedavi edici iksir ya da aromatik preparat. Elixir/İksir kelimesi Avrupa’da 7. yüzyıla kadar kullanılmamıştır, kökeni ise mucizevi sıvılar için kullanılan Arapça “El iksir” kelimesine dayanmaktadır. Bir kristal/cevher iksiri yapmak için iki ana madde gereklidir: kristaller ve mineral ya da kaynak suyu. Neredeyse hepimiz bir kristali elimizde tutmanın, onu elimizde ya da üzerimizde taşımanın, kristalin şifalandırıcı enerjisini vücudumuza ve hayatımıza yaydığının farkındayız. Kristallerle ilaçlar/remediler hazırlamak da mümkün. Ayrıca her gün düzenli olarak belirli bir miktar su içmenin bizim için iyi olduğunun da farkındayız; bu hem vücutlarımızda yeterince su ve nem depolamamızı, hem de toksinlerin vücudumuzdan atılmasını sağlıyor. Suyun pozitif ya da negatif farketmeksizin enerjiyi aktarmada dikkate değer bir özelliği olduğu artık bilinen bir gerçek. Kristal suları üzerine yapılmış çalışmalar ile kristallerin barındırdıkları enerjinin hem suyu hem de suyu içeni nasıl etkilediğini yazan pek çok kitap yayınlandı. Su içerisinde bulunuğu çevreden etkilenir ve karşılık olarak onu içen kişileri de etkiler. Bu onu kristal iksirleri için ideal bir malzeme yapmakta. Su kristallerin güçlü titreşimlerini emer ve Kristal/Cevher esansı ya da iksiri hâline gelir. İksirinizde kullandığınız kristalin toksisitesine (toksik olup olmama ya da toksik ise bunun derecesine) göre onu içebilir, cildinize uygulayabilir, banyo suyunuza ekleyebilir ya da odanıza sprey ile sıkabilirsiniz. Önemli: Bir kristal iksiri hazırlamadan önce aşağıdaki adımları düzgün bir şekilde gerçekleştirmiş olmanız gerekmektedir: İksiriniz için seçtiğiniz kristalin özelliklerinin amacınıza uygun olduğundan ve toksik olup olmadığından emin olmalısınız. (Bunun için bir uzmana danışabilir ya da piyasadaki güvenilir kaynaklardan taşların enerjetik ve jeolojik/kimyasal özelliklerine bakabilirsiniz) Kristalinizi elinize geçene kadar biriktirdiği enerjilerden usulünce arındırmalısınız. (Kristaller için farklı arındırma yöntemleri mevcuttur) Kristalinizi amacınıza uygun çalışacak şekilde programlamalısınız. (Kristaller için farklı programlama yöntemleri de mevcuttur) Kristaliniz doğal şeklinde ise iyice temizlendiğinden emin olmalısınız. Tamburlanmış bir kristal ise en basiti suda güzelce yıkamalısınız (kendisine sentetik maddeler, deterjan, vs. değdirmemeye özen gösterin). İksir yapımında kullanacağınız suyun temiz mineral ya da kaynak suyu olmasına özen gösterin. Pratik Tavsiye: Hangi taşı seçeceğinizden emin olamadığınız her durumda bir Kristal Kuvars işinizi görecektir. Bunun dışında seçimlerinizi Kuvars ailesinden (örn. Pembe kuvars, Ametist, Sitrin, Aventurin, Kedigözü, vb.) yana yapmanız güvenli olması açısından da iyidir. Kristal iksiri hazırlamak için aşağıda iki pratik metod bulabilirsiniz: 1(En Güvenlisi) Dolaylı metod olarak da adlandırabileceğimiz bu metodda kristaller su ile doğrudan temas etmemektedir. Bu metod özellikle yeni başlayanlar ve toksik özelliğe sahip olabilecek bir kristal kullanacaklar için en iyisi, en güvenlisidir. Kristalin su ile doğrudan temas etmiyor olması, iksirin etkisini azaltmamaktadır. Kristalin enerji titreşimleri yine olduğu gibi suya geçmektedir, üstelik en güvenli şekilde. İhtiyacınız olan malzemeler (hepsinin temiz olmasına özellikle dikkat edilmelidir): Cam kâse (orta ya da büyük boy, tercihen derin) Cam kavanoz (kristali içine alabilecek kadar büyük, kâseye sığabilecek kadar küçük) Kaynak Suyu Usulünce temizlenmiş ve arındırılmış, yüklenmiş kristal(ler) Hava geçirmeyen kapaklı cam şişe (tercihen koyu renkli) Cam damlalık (tercihen koyu renkli) Güneş ışığı Ana Solüsyonun Hazırlanışı Kristalinizi cam kavanozun içine koyun, daha sonra bu kavanozu içine kaynak suyu doldurmuş olduğunuz cam kâsenin içine yerleştirin. Güneş alan bir yerde 12 saat boyunca gün ışığını aldığından emin olarak bekletin. Ana solüsyonunuz böylece hazır olacaktır. Bu solüsyonu hava geçirmeyen kapaklı bir cam şişede ışık almayan serin bir yerde bekletmeniz onu bir hafta kadar kullanıma hazır tutacaktır. Bir haftadan uzun süre bekletilmiş solüsyonları kullanmamalısınız. Damlalık ile Kullanımı Ana solüsyonunuzdan 7 damla alın ve üzerine damlalık şişesini hemen hemen dolduracak kadar kaynak suyu ilâve edin. Bu şekilde hazırladığınız iksiri hem dahili (içmek) hem de harici (cilde uygulamak, odaya sıkmak, vb.) olarak kullanabilirsiniz. Kullanırken daima bir kristal terapi uzmanının fikrini almaya özen gösterin, dahili olarak 2-3 damladan fazla kullanmayın. 2(Temkinli Olunmalı) Bu metod Doğrudan Metod (Direct Method) olarak da adlandırılabilir. Burada kristaller su ile doğrudan temas etmektedir, bu da kullanacağınız kristalin temiz ve güvenli (toksik olmayan) olduğundan, ayrıca usulünce arındırılmış ve yüklenmiş olduğundan kesinlikle emin olmanızı gerektirir. İhtiyacınız olan malzemeler (hepsinin temiz olmasına özellikle dikkat edilmelidir): İki adet yarım litrelik, çevrilebilir kapaklı cam şişe (Şeffaf renkli olanın ağzı kristali içine alacak kadar geniş olmalı. Diğeri tercihen koyu renkli olmalı.) Bir litre kadar mineral/kaynak suyu Usulünce temizlenmiş ve arındırılmış, yüklenmiş kristal(ler) Şişelerin üzerine yapıştırmak için etiketler   Hazırlanışı Kristalinizi şeffaf olan cam şişenin içine yerleştirin ve kapağını sıkıca kapatın. Üzerine sadece “iksir” ya da niyetiniz her ne ise onu (örn. Sevgi İksiri, Huzur İksiri, Şifa İksiri, vb.) yazdığınız etiketi yapıştırın. Şişeyi tam saatini de not ederek bir cam kenarına yerleştirin ve 3 gün boyunca orada bekletin. Her gün not ettiğiniz o saatte şişenin yanına gidin, şişeye dokunun ve bir süre iksirinizin arzuladığınız etkilerini ve bu etkiler gerçekleştiğinizde nasıl hissettiğinizi/hissedeceğinizi hayal edin. gün dolduğunda, artık iksiriniz hazır olacaktır. Şişeyi cam kenarından alın, kristali içerisinden çıkarın ve kapağını tekrar kapayarak güzelce çalkalayın. Bu işlem iksiri dinamize edecektir. Daha sonra iksirinizi tercihen koyu renkli olan diğer cam şişeye boşaltın. Bu şişeye de benzer şekilde bir etiket yapıştırın.   Kullanımı Geceleri uyumadan tamamen güvenli olduğundan emin olduğunuz kristalle hazırlanmış iksirinizden bir yudum alın; arzuladığınız etkiyi ve bunun gerçekleşeceğini düşünün, hatta gerçekleşmiş olduğunu hissedin. Aynı işlemi sabahları kalkar kalkmaz ilk iş olarak yapın. Bunu bir hafta boyunca her sabah ve gece yapın, şişeyi gün içinde buzdolabında saklayın. Bir haftadan uzun süre bekletilmiş iksirleri kullanmamalısınız. Kristal iksirinizi oda spreyi olarak cilde doğrudan temas etmeyecek şekilde yere doğru sıkabilirsiniz, elinize biraz dökerek yüzünüzü yıkayabilirsiniz, küvetinize biraz ekleyerek banyonuzu ufak çaplı bir terapi seansına çevirebilirsiniz, bileklerinize ya da alnınıza biraz uygulayarak masaj yapabilirsiniz. ÖNEMLİ UYARI: Buradaki Kristal İksiri hazırlama tarifleri yalnızca bilgilendirme amaçlı verilmiştir, uygulanmasından ve neticelerinden sorumlu değilim. Kristal iksirleri yalnızca tamamlayıcı tıp konseptine aittir, Klasik Tıp eğitimini tamamlamış bir doktorun yapacağı teşhis ve tedavinin yerine geçmez. Tamamlayıcı tıp teknikleri tıbbi tedaviye yardımcı olan tekniklerdir ve alanında uzman terapistler tarafından ve/veya gözetiminde uygulanmalıdır. Türkçe’ye Çeviren ve Hazırlayan: Deniz Tara Yörükoğlu Kaynak: An Introduction to Crystal Elixirs, Sara Jane, kindle edition book.   Hemen, Hızlıca Değişmek İçin Yedi Çok ama Çok Basit Yöntem Yazar: EvrimBilge - 08-01-2018, Saat: 21:54 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok Bu yılı diğerlerinden daha farklı geçirmek istiyorsanız ve bu konuda ciddiyseniz, işte size özel öneriler. 1- Drama bağımlılığından kurtulun. İniş-çıkışlı duygusal durumlar enerji kaybından başka bir işe yaramaz. Bu alışkanlığınızı fark edin, kırın ve gün içinde sakin kalabildiğiniz süreyi yavaş yavaş uzatın. 2-Kendinize olan takıntınızdan ve kendinize duyduğunuz körü körüne aşktan kurtulun. Bunu başarırsanız kendini kandırma ve her tecrübeyi, her anıyı, her ilişkiyi zihninde kendi istediğin rengine boyama ve daima kendini haklı çıkarma hastalığı biraz azalır. Bu da size -belki de ilk defa- kendinizi gerçekçi bir şekilde ele alma ve kusurlarınızı objektif bir şekilde (incinmeden, yaralanmadan, niye böyleyim diye ağlamadan, yok saymadan) görme imkanı tanır. 3-Dinlemeyi öğrenin. Aktif bir şekilde dinlemeyi -yani bir başkası konuşurken içiniz içinizi yiyerek, sabırsızlıkla kendi sıranızı beklemek yerine hakikaten dinlemeyi- başarmaya çalışın. 4- Kendinizden bahsetmeyin. Her fırsatta anılarınızı, huylarınızı, beğenilerinizi vs. anlatarak sahte kişiliğinizi güçlendirip pohpohlamayın. (Bu arada üzgünüm, ama hiç kimse sizin veya benim kişiliğimizle o kadar da ilgilenmiyor. Eğer dinliyorlarsa kendilerini anlatmak için sıra beklediklerindendir.) 5-Şikayet etmeyin, mızmızlanmayın. Her şey, herkes ve her durum sizin beğeninize uygun olmak ve size hizmet etmek zorunda değil. Bu basit gerçekle yüzleşin ve bunu içselleştirin. Zor zamanları, size rahatsızlık veren durumları sakince ve zarafetle atlatmaya çalışın. Böylece drama bağımlılığı da azalır. 6- Otomatize, ezbere hareketlerinizi fark edin. Kendinizi bir bilim insanı tarafsızlığıyla -kınamadan ve övmeden- izleyin ve uyanık kalın. 7- Tembel olduğunuz alanları keşfedin ve bütün gücünüzle tembelliğe karşı koyun. Erken kalkamıyorsanız: kalkın. Spora gidemiyorsanız: gidin. Bahaneler üretmeye ve ertelemeye son verin. Eğer siz değişmezseniz hiçbir şey değişmez. Siz aynı kalırsanız bu sene ve bundan sonraki bütün seneler eskinin tekrarından ibaret olur. Değişim zor bir iştir ve yoğun, disiplinli, ciddi bir çalışma gerektirir. Birkaç kitap okuyup, birkaç kursa giderek değişim yaşanamaz. Bir şeyi değiştirmek ve ileri götürmek için önce onun ne olduğunu, şu anda hangi seviyede durduğunu iyice anlamak gerekir. Kendinizi izleyin, bilincinizi izleyin. İyi seneler. Toplam (284) Sayfa: « Önceki 1 .. 50 51 52 53 54 .. 284 Sonraki » Sayfaya Git: