Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Kullanıcı Adı/E-Posta:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 3,077
» Son Üye: kuyucadisi
» Toplam Konular: 2,836
» Toplam Yorumlar: 3,067

Detaylı İstatistikler

Kimler Çevrimiçi
Toplam: 652 kullanıcı aktif
» 0 Kayıtlı
» 652 Ziyaretçi

Son Aktiviteler
Nereden Başlamalıyım?
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: desdinova
07-04-2025, Saat: 11:03
» Yorumlar: 0
» Okunma: 573
Ayahuasca çayi hakkinda b...
Forum: ŞAMANİZM
Son Yorum: Gümüşkurt
29-12-2024, Saat: 23:19
» Yorumlar: 0
» Okunma: 496
Sürekli Aynı Sayıyı Görüy...
Forum: MELEK MESAJLARI
Son Yorum: Stannis
03-10-2024, Saat: 18:13
» Yorumlar: 0
» Okunma: 907
Bize ait olmayan sahte an...
Forum: Zihin
Son Yorum: cinsiyetsiztirmavi
29-08-2024, Saat: 01:28
» Yorumlar: 0
» Okunma: 824
RUHLARIN YAZDIRDIĞI SÖYLE...
Forum: ENTERESAN BİLGİLER
Son Yorum: Shfz
20-08-2024, Saat: 01:26
» Yorumlar: 1
» Okunma: 62,800
Nuh’un Gemisi’nin Çözülem...
Forum: TARİH
Son Yorum: Emka
21-02-2024, Saat: 21:57
» Yorumlar: 3
» Okunma: 9,238
DEMON İSİMLERİ LİSTESİ VE...
Forum: DEMONLAR
Son Yorum: Debriyaj_Balatasi
15-02-2024, Saat: 02:30
» Yorumlar: 1
» Okunma: 26,580
Trabzon'da ki Majisyenler
Forum: TRABZON SPİRİTÜELLERİ
Son Yorum: koavemaji
02-02-2024, Saat: 14:11
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,461
11:11'in Manevi Önemi ve ...
Forum: EVRENSEL ENERJİLER
Son Yorum: zeynepbuhan
10-11-2023, Saat: 18:49
» Yorumlar: 1
» Okunma: 6,746
Sürekli Şiddetli Baş Ağrı...
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: Gümüşkurt
25-09-2023, Saat: 19:23
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,010

 
  Ruh Eşini Hayatınıza Davet Etme
Yazar: EvrimBilge - 03-11-2017, Saat: 16:08 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Ruh eşi zaman içinde başka bir yerden, varoluş öncesinden tanıdığımız biridir. Ruh eşleri bazen uyumlu olur, bazende olmazlar ama kalbiniz onları içgüdüsel olarak hatırlayacaktır ve onları sevecektir. Ruh eşinin kalbinizi daha hızlı çarptıran ve avuç içlerinizi terleten manyetik bir çekimi vardır. İçlerinde özel bir şey vardır. Onları gördüğünüz için heyecanlanırsınız ve ayrı kaldığınızda da onları tekrar görmeyi iple çekersiniz.

Kendinizi gerçekten sevebilirseniz ruh eşine hazır olursunuz çünkü kendinizle ilgili nasıl hissettiğinize bağlı olarak ruh eşi sizi mutlu edebilir veya mahvedebilir.

Kendinizi sevmeye başlar başlamaz kalp çakranızda ilginç bir enerji açılır. Bu enerji cinsel çakrayı tetikler ve o da ruh eşinizi çağırır. Ruh eşinizi çağırmaya başladığınızda enerjinizden etkilenen diğer insanları da kendinize çektiğinizi göreceksiniz. Size doğru çekim hisseden herkes ruh eşiniz değildir. Hayatta birlikte yürüyeceğiniz doğru kişiyi kendinize çağırmanız önemlidir.

Ruh eşi isterken çok dikkatli olun, tam olarak ne istediğinizi bilin, böylece onları bulduğunuzda tanıyabilirsiniz. Ayrıca Yaradandan ruh eşi isterken uyumlu bir ruh eşi istemeye de dikkat edin. Bazı insanların kafası karışır ve onlar Yaradan'dan ikiz alev isterler. İkiz alev tam olarak size benzeyen biridir ve kendinizden gerçekten hoşlanmıyorsanız bu eşleşmeyi uyumlu bulmazsınız. 

Ayrıca bir başka insanın sizi tamamlamayacağını da hatırlayın, öncelikle kendi başınıza tam olmalısınız. Eğer siz kendi başınıza tam bir insan değilseniz ilişkiye getirebileceğiniz bir şey yoktur.

Birbiriniz için uyumlu bir ruh eşi olabilmeniz bu programların diğer insanda da bulunmasını gerektirir. Okuma seanslarında kadınların sürekli olarak "Etrafta sadece berbat adamlar var" dediklerini duyuyorum. Bunun sonucu olarak tek buldukları şey berbat adamlar oluyor. Aynı şeyi konuştuğum erkeklerden de duyuyorum. Onlar da "Etrafta sadece erkekleri kullanan kadınlar var" diyor. İnandıkları şey bu olduğu için buldukları şeyde bu oluyor. Bilinçaltını ona ne söylediyseniz onu getirir.

Ruh eşlerinin var olduklarını ve onların da muhtemelen sizi aradıklarını bilmek önemlidir. Hayat yolculuğunuz için mükemmel ruh eşini bulmak mümkündür.

Günümüzde her zamankinden daha fazla ruh eşi vardır. Bir insanın birden fazla uyumlu ruh eşi vardır. Bir kişinin farklı yaşlarda, farklı şekil ve büyüklükte düzinelerce ruh eşi olabilir.

Bir ruh eşini çağırmadan önce kendinizi sevmelisiniz. 

İnsanlar olumlu ortak noktaları kadar olumsuz ortak noktaları nedeniyle de birbirine çekilirler. Çekebileceğiniz en iyi insanı kendinize çekebilmek için kendi üstünüzde inanç çalışması yaparak mümkün olduğu kadar çok olumsuz inancı temizlemelisiniz.

İkiz alev tam olarak sizin gibi olan biridir. Tam olarak sizi yansıtırlar, bu iyi bir şey olmayabilir.

Teta tekniği ile veya başka tezahür teknikleriyle bir ruh eşini kendinize çekerken cinsel çakranız açılacağından başka insanları da kendinize çekebileceğinizi de hatırlayın. Emir verme işlemi sırasında "En uygun ruh eşine ihtiyacım var" yerine "En uygun ruh eşine sahibim" demek önemlidir.

Tercihinize göre aynı cinsten mi yoksa karşı cinsten mi bir ruh eşi istediğinizi de belirtmelisiniz.

Çekmek istediğiniz ruh eşi için kriterlerinizi listeleyin ve listedeki her maddeyi dile getirin.

Uyumlu bir ruh eşi sizinle birlikte akar. Bu kişiyle çok az ayrılığa düşerek ya da hiç düşmeyerek kaynaşırsınız.

Hayat seçimlerinizle ilgilidir. Eğer şu anki ilişkinizi bitirmek istiyorsanız bu sizinle Yaradanla arasındadır. Yaradana ilişkinizin kurtarılıp kurtarılamayacağını (kurtarılıp kurtarılmaması gerektiğini) ve bunun nasıl olacağını sorun ve bunun ardından yeni bir ruh eşini isteme konusunda kararınızı verin.

Mükemmel bir ruh eşi istemeyin çünkü bu insan fazla mükemmel olabilir. Bunun yerine size en uygun olan ruh eşini isteyin.

Eğer cinsel olarak sadık birini tercih ediyorsanız ruh eşinizin monogami geni taşımasını istediğinizi belirtin. (Çünkü herkes bu geni taşımıyor)

ikizler-burcunun-ruh-esi-hangi-burctur.jpg

En Uyumlu Ruh Eşinizi Çağırma İşlemi

1. Kendinizi kalbinizde merkezleyin ve var olan her şeyin bir parçası olan Toprak anaya indiğinizi gözünüzde canlandırın.

2. Enerjinin ayaklarınızdan girip taç çakranıza doğru yol aldığını ve yukarı çıkarken de tüm çakralarınızın açtığını gözünüzde canlandırın. Güzel bir ışık topu içinde evrenden dışarı çıkın.

3. Evreni geçin, beyaz ışıkları geçin, koyu ışığı geçin, beyaz ışığı geçin, yasalar olan jöle gibi maddeyi geçin, inci parlaklığında beyaz ışıktan girip var oluşun yedinci seviyesine ulaşın.

4. Şunu talep edin: Her şeyi Yaratan bana en uygun olan ruh eşinin gönderilmesi ve bu kişinin şu özellikleri taşımasını talep ediyorum: (Özellikleri sıralayın)

Teşekkür ederim. Oldu. Oldu. Oldu.

5. Size gönderilecek en uygun ruh eşine yaptığınız çağrının gönderildiğine tanıklık edin.

6. Bu işlem biter bitmez durulanın (akan bir suda durulandğınızı hayal edin bu su dere şelale veya hayal ettiğiniz başka bir şey olabilir) ve alanınıza geri dönün. Dünyaya, toprağa gidin, dünya enerjisini tüm çakralarınızdan çıkarın ve enerjiyi kesin. (Makasla yada bıçakla kesme işareti yapın)


Kaynak: Theta Healing / Vianna Stibal

Bu konuyu yazdır

  Bir ‘Mantık İnsanı’ Olabilir misiniz? Mantık İnsanlarının 9 Ortak Özelliği
Yazar: Magnetho - 03-11-2017, Saat: 14:56 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Bir mantık insanı hakkında sayfalarca yazı yazılabilir ve hakkında tartışılabilir. Ancak öncelikli olarak “mantık insanı” olarak nitelendirilen bu kişileri diğerlerinden ayıran özellikleri tespit etmemiz gerekir. Şaşırtıcı bir biçimde bu özelliklerin çoğu sıradan ve insanidir ancak farklılık yaratmaya yeterlidirler de. Peki ama nedir bu özellikler?

1. Dinlemenin önemini bilirler

iletisimBu insanlar konuşmadan önce dinlerler. Bir kenardan bulundukları ortamın analizini yaparlar ve zihinlerinde kendilerine notlar alırlar ve kendilerini buna göre hazırlarlar. Bu hazırlık konuşmaya daha özgüvenli başlamalarını ve anlatmak istediklerini daha rahat ifade etmelerini sağlar. Az ve öz konuşan kişi sıfatı haketmelerinin altında yatan en büyük sebepte budur.
 
2. Kendilerine güvenirler

Bu insanlar düşüncelerinde bağımsız olmayı severler. Kendi ihtiyaçlarını karşılamak için veya yalnız olmamak için bir başkasına bağımlı olmanın anlamsız olduğunun farkındadırlar. Bu özgürlük hali onları güçlü kılar. Çünkü hayatta karşılarına ne çıkarsa çıksın kendi kendilerine baş etmeyi öğrenmişlerdir..

3. Odaklanma konusunda başarılı olabilirler

Diğer insanların aksine daha rahat odaklanlanabilirler. Sürekli dışarıdan onay bekleyen insanlardan farklı olarak çevreye olan dayanakları daha az olduğu için istedikleri şeylere kendi kendilerine odaklanmaları daha kolaydır.


1936148_o86ac.jpg


4. İyi gözlemcilerdir

Bu insanların bir diğer belirgin özelliğide etraflarında meydana gelen değişimlerin farkında olabilmeleridir. Yeni ve beklenmedik bir durumla karşılaşıldığında en soğukkanlı tepki veren ve olası çözüm yollarını düşünen kişiler hep bu gruptadır.

5. Kendilerini geliştirmek onlar için çok önemlidir

Bu kişiler gücüne inanırlar. İlgilendikleri alanlar hakkında araştırmalar yapmayı ve öğrenebilecekleri her şeyi öğrenmeye çalışmayı severler. Belki de, en büyük avantajlarından biri budur. Kendi dünyalarında daha çok vakit geçirdikleri için kendilerini geliştirmeye diğerlerine oranla daha çok önem verirler.

6. Güvenilirlerdir
 
Bu insanlar iyi sır tutarlar. Ya da başkaları hakkında gereksiz yorumlardan kaçınırlar. Aslında bunu ahlaki bir kaygıdan çok olayın gereksizliği yüzünden yaparlar. Yani onlara göre böyle şeylerle vakit öldürmek ve faydasız bir iş yapmak saçmadır. Ayrıca birine güvenmenin ne kadar zor olduğunu en iyi onlar bilirler. Bu özellikleri onların güvenilir bir dost olarak anılmalarını sağlar.

7. İnsanların onayına ihtiyaç duymazlar

Bu kişilerin en belirgin özelliklerinden biri de, konu sevdikleri kişiler veya kafalarına koydukları hedefler olduğunda hiç kimsenin onayına başvurmamalarıdır.  Dış kaynaklar tarafından onaylanmayı beklemezler. Buna enerji ayırmayı saçma bulur, enerjilerini amaçları uğruna tüketmeye çalışırlar.

8. Kendi kendilerine konuşurlar

Bu insanların bir başka belirgin özelliği ise kendi kendilerine konuşmalarıdır. Her zaman sesli bir biçimde olmasa dahi zihinlerinin içinde kendileriyle diyalog halindedirler. Bunun sebebi kendi muhakeme yeteneklerine olan güvenleridir. Kendileriyle konuşarak karşılaştıkları meselelerin olumlu ve olumsuz yönlerini ortaya dökerler.

9. Merak uyandırırlar
 

Son olarak bu kişiler kendi fikirlerini ortaya koyma konusunda diğerleri kadar meraklı olmadıklarından, sosyal ortamlarda çok fazla konuşmazlar ve bundan dolayı çevrelerindeki insanlar tarafından merak edilirler. Bu insanlar konuştukları zaman bunun anlamlı olması gerektiğini düşünürler. Boş konuşmaktan kaçındıkları için böyle bir tutum sergilerler. Bu sayede konuştukları şeyler ilgi çekicidir ve diğer insanlara nispeten daha çok ciddiye alınırlar.

Kaynak:http://filoji.com/bir-mantik-insani-olabilir-misiniz-mantik-insanlarinin-9-ortak-ozelligi/

Bu konuyu yazdır

  Yarın Sabah Farkındalığı Yüksek Biri Olarak Uyanmanızı Sağlayacak 3 İpucu
Yazar: Magnetho - 03-11-2017, Saat: 00:36 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Gün ortasında, hiç uyumak için hazır olduğunuzu hissettiniz mi? Veya, iş yerinde, 1 saati, tam 8 saatmiş gibi hissettiniz mi hiç? Bunun gibi zamanlar için, gidip gelen çözümler arasında, enerjimizi artırmak için bir miktar kafein almak üzere bir enerji içeceği bulunmaktadır. İyi haber şu ki, enerjimizi arttırabilecek, daha üretken ve motive olabilmemizi sağlayabilecek şey yalnızca kafein değil.

filoji-com-guzel-sozler-.jpg

Çok daha üretken bir gün geçirmek için aşağıdaki püf noktalarını izleyin:

1. Doğal Işık Kaynaklarına Yakın Kalın

bed-1846429_640.jpg

Elinizden geldiğince, doğal ışığı gözden kaçırmayın. Bir camın yanına oturmaya veya molalarınız sırasında yürüyüşe çıkmaya çalışın. Bunu yapmak daha enerjik hissetmenizi sağlayacaktır çünkü size kendinizi daha uyanık hissettirir. Bunun açıklaması, enerji ve uyku düzeylerini düzenleyen beynimizdeki hipotalamusun, vücudumuzun uyku hormonu olan melatonin üretimini ışıkta bir değişiklik hissettiğinde durdurma veya uyarma sinyali vermesidir. Bu durum aynı zamanda, gece yarısı cep telefonumuzu yatakta kullandığımızda, neden uyku halinin zor geldiğini de anlatmış oluyor. Herhangi bir nedenle, gün boyunca doğal ışığı göremiyorsanız, ‘ruh hali lambası’ veya ‘güneş ışığı LED ışığı’ gibi alternatifleri kullanabilirsiniz.

2. Egzersiz Yapmayı Unutmayın

girl-1245773_640.jpg

Egzersiz sadece kalp için iyi değildir. Egzersiz iyi uyumanıza da yardımcı olur. Bir araştırma, haftanın 3 günü, 60 dakikalık bir süre boyunca egzersiz yapanların, yapmayanlara göre daha kaliteli uyuduğunu ve daha dinç kalktıklarını ortaya koymuştur.

Uykusuz bir geceden sonra hiç işinize başladınız mı? Açıkçası, uykusuz bir gece, asla verimli bir gün getirmez çünkü doğal olarak çok yorgun ve uykulu hissedeceksiniz. Öğleden sonraları ve akşamları kafein kullanmaktan kaçınmak, rahat ve düzenli yataklar kullanmak, ışığı kapatmak ve sesleri aşağıda tutmak gibi şeyler haricindeki vücudunuzu düzenli olarak çalıştırmalısınız da. filoji.com Vücudunuzdaki kan akışının artışı sağlık açısından faydalı olduğu gibi iyi bir uyku uyumanı konusunda size yardımcı da olacaktır. İyi uyursanız, ertesi sabah uyandığınızda kesinlikle daha enerjik hissedeceksiniz.


3. Stres Yönetimini Öğrenin

adam.jpg

Stresli olan biri motive veya üretken hissetmeyecektir. Kolu ile ilgili bir araştırma, çalışanların % 70’inin stresin kendilerini yorgun ve bıkkın hissettirdiğini itiraf ettiğini ortaya koydu. Yorgunluk, gündüzleri sizi kesinlikle daha az üretken ve motive hale getirecektir. Bu nedenle stresle mücadele etmeyi öğrenmelisiniz. Neyseki, stresle mücadele konusunda, kullanabileceğiniz 2 çeşit yol var:

1. Olumlu bir bakış açısını içselleştirmek

woman-422706_640.jpg

Stres ve olumsuz düşünceler geldiğinde, bu olumsuz düşünceleri uzak tutmak ve bunları olumlu düşüncelerle değiştirmek önemlidir. Olumsuz düşüncelerin zihninizi gereğinden fazla meşgul etmesine izin vermeyin. Böyle dönemlerde işinizi gücünüzü bırakarak zihninizdeki düşüncelerle uğraşmak isteyebilirsiniz. Bunun olmasına izin vermeyin, gerekirse kendinizi zorlayarak gün içerisindeki normal işlerinizi yapmaya kesinlikle devam edin.


2. Sağlıklı bir şekilde beslenmek

kefir-faydalar%25C4%25B1-filoji.jpg


Yüksek yağlı yiyeceklerden uzak durmalısınız çünkü bu tarz besinler size kendinizi uyuşuk hissettirecektir. Koyu yeşil ve kırmızı sebzeler yoğun fiber oranı sebebiyle sindirim sisteminiz üzerinde oldukça faydalı etkilere sahiptir. Ayrıca yapılan son araştırmalar yoğurt özellikle de kefir gibi mayalı süt ürünlerinin probiyotik açısından zengin içeriklerinin bağırsak sağlığıyla beraber beyin üzerinde de faydalı etkilere sahip olduğunu ortaya koymakta.




KAYNAK:http:/filoji.com/yarin-sabah-farkindaligi-yuksek-biri-olarak-uyanmanizi-saglayacak-3-ipucu/

Bu konuyu yazdır

  5 Dakikalığına Ölen İnsanların Hissettikleri 7 Durum
Yazar: Magnetho - 03-11-2017, Saat: 00:21 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

2011 yılında gerçekleşen bir olay sonrası New York Stony Brook Üniversitesi doktoru Sam Parnia ve operasyon ekibi ilginç bir çalışmaya imza atmaya karar vermiş. Sam Parnia ve operasyon ekibi birkaç dakikalığına ölen insanların yaşadıkları durumları araştırarak ortak 7 durumu ortaya koymuş. İşte ölen insanların yaşadığı 7 durum...

1ecad5a01284cbf3383d8b9b00538001.jpeg


Elektroşok yöntemi ile 3 dakika sonra hayata döndürüldü. Kalbi duran hastaların yalnızca %16'sının hayata geri dönebiliyor.  Hayata döndürülen hastanın söyledikleri, odada bulunanları çok şaşırttı.

523c053ae8a7e08b6396438fb08f3b2f.jpeg

Doktorun iki kere ''Hastayı şoklayın!'' dediğini duyan İngiliz hasta, ameliyat odasını tüm ayrıntısına kadar görmüş… Fakat bir fazlalıkla!


95aa7304cecfc480d6bf0f74f7d70804.jpeg

Beyne kan gitmediğinde bilincin kapandığını ve görme, duyma gibi yetilerin aktif olmadığını söyleyen tıbbi gerçeklerin aksine, hasta 3 dakika boyunca yaşadıklarını net bir şekilde hatırlıyordu.


Ameliyatın ardından kendine geldiğinde, üç dakika boyunca neler gördüğü ve hissettiği ile ilgili konuşan hasta; doktorun komutlarını biraz mekanik bir sesle de olsa çok net bir şekilde duyduğunu söyledi.

0db890520455a2ecd2f6bed488374d29.jpeg


Vücudundan ayrılıp, odanın içindekilere dışarıdan bakabildiğini iddia eden hasta, kapının hemen önünde duran bir kadının olduğunu ve ona güven duyduğunu söyledi. ''Orada duruyordu, neden bilmiyorum ama ona güvenebileceğimi hissettim. Beni çağırıyordu, ama neden çağırdığına dair bir fikrim yok. Hemen ardından gördüğüm şey ise başımda bana eğilmiş halde duran hemşireler ve doktordu.''


Doktorların ve hemşirelerin kapının önünde her hangi bir kadının olmadığını söylüyor. 

Bu olayın gazetelere yansıması ile Sam Parnia ve ekibi, 4 yıl boyunca hayata geri döndürebildikleri hastalarla görüşmeler yapmaya başladı.

4e7b96b79da05b5efed2de5df90ff54c.jpeg


Sam Parnia ve ekibi, 4 yıl boyunca üniversite hastanesine gelen yaklaşık 2000 kalp krizi vakasının %16'sında hastaları hayata döndürdüler. Ekip hayata döndürdükleri her 3 hastadan biri ile sonrasında görüşmeler gerçekleştirdi. Bu 3-4 dakikalık ölüm hali esnasında hastaların birbirinden farklı 7 duruma şahit oldukları bilgisini elde ettiler.


1- Korku hissi

31bbc14ddd4c8de35af6a1cecfe74ad9.jpeg

2- Hayvanlar ve/veya bitkiler görmek

8dc566ff93f9899e3c130a7fa220f3cb.jpeg


3- Parlak bir ışık görmek

78bbbeabca174a69826320ac67af6170.jpeg

4- Şiddet ve işkence görmek


6d29a4ca4a6babdd3424998977ccc459.jpeg


5- Deja-vu yaşamak

a1f1d6608fa36f46d6c52f94a51c25bb.jpeg

6- Aile üyelerini görmek

659e8ee883a5f005134877c43405e579.jpeg

7- Geçirilen kalp ameliyatını detaylı şekilde görmek/hatırlamak


6b1eba8ed0e8e4558ec81e500874b07d.jpeg

KAYNAK: unimetre.com

Bu konuyu yazdır

  Beynimizde İki Farklı Bilinç Ve Kişiliğin Olduğunu Kanıtlayan İlginç Sonuçlar
Yazar: Magnetho - 31-10-2017, Saat: 15:59 - Forum: GÜNCEL HABERLER - Yorum Yok

Epilepsi hastalarında bir dönem, beynin bir noktasından yayılmaya başlayan nöbet tüm beyni sarmasın ve sadece tek lobda kalsın diye sağ ve sol beyni birleştiren büyük lifler kesilmekteydi. Normal şartlarda beynimizin sağ ve sol lobu bu lifler aracılığıyla sürekli iletişim halindedir; bunlar kesilince iletişimleri büyük oranda kopmakta ve sağ-sol beyin iki ayrı beyin bölümü haline gelmektedir.

Bilim insanları bu hastalar üzerinde birçok çalışma ve araştırma yapmış. Bu çalışmalardan birine örnek vermek gerekirse; kişilerin sol ya da sağ gözlerine çeşitli görüntüler göstererek bu görüntülerle ilgili nesneyi elleriyle göstermeleri istenmiş. Böylelikle sağ gözün gördüğü görüntü sol beyinde işleniyor ve aynı şekilde sol gözün gördüğüyse sağ beyinde işleniyor. Anlayacağınız kişiye sol gözüyle görebileceği şekilde bir görüntü gösterildiğinde, sağ beyin bunu işleyip kararını alıp bu görüntüyle ilgili bir nesne seçiyor. Aynısı yine sol beyin içinde geçerli.

Deneyden bahsedecek olursak; sol göze bir kar manzarası gösterilmiş ve kişi bununla ilgili olarak bir kar küreme aletini göstermiş. Bu demek oluyor ki; kar bilgisi sol gözden sağ beyne gitmiş; sağ beyin kararını vermiş ve buna ilgili nesneyi seçmiş. Bu kez de sağ göze bir tavuk resmi gösterilmiş ve kişi sağ eliyle tavuk ayağını göstermiş. Evet, buraya kadar her şey normal ama asıl ilginç nokta buradan sonra başlıyor.


bfbd07549323ec0a3ffbf3735800ab5c.jpg


Deney uygulanan kişiye bu ilişkileri nasıl kurduğunu sormuşlar. Tabii kar küreme aleti karla; tavuk ayağı tavukla ilişkili demeleri gerek ama aldıkları cevap öyle değilmiş: "İlişki çok basit; tavuk ayağı, tavukta bulunur. Kürekle de tavuk kümesi temizlenir." Peki ya buradan ne çıkarabiliriz? Sol beyin tavuk ve tavuk ayağı ilişkisini kurdu; sağ beyin de kar ve kürek ilişkisini. Ancak sorulduğunda kişilerden gelen açıklamalar oldukça tuhaf! Çünkü insanda sadece sol beyin konuşabiliyor. Sol beyin konuşup ne ilişki kurduğunu anlatırken, sağ beyin konuşamıyor. Sağ beyin-sol beyin arasındaki lifler kesilmiş olduğu için de sol beyin, ne sağ beynin hangi resmi gördüğünü bilebiliyor ne nasıl bir ilişki kurduğunu; tek bildiği sağ beynin küreği seçtiği. Bu bilgi üzerinden kendince açıklama getiriyor ve “kürek olsa olsa kümes ile alakalıdır” diyor. Daha önemli bir çıkarım sağ beyin hiç konuşamasa da mantık yürüterek kar ile küreği eşleştirebiliyor. Konuşamadığı için anlatamıyor ama yapabiliyor.

En nihayetinde, iki ayrı beyin lobu birbirleriyle olan ilişkileri tamamen bağımsız olduklarında kendi kendilerine çalışıp işlem yapabiliyorlar ve sdece sol beyin konuşmayı kontrol edebildiği için biz onun yaptığı işlemleri anlamlandırabiliyoruz. Öyle ki sağ beynin nasıl bir mantık yürüttüğünü sol beyin dahi bilemiyor. Bakıldığında sağ beynin tek sorununun konuşamaması olduğu görülüyor.

House M.D. dizisini izleyenler bilecektir, bir bölümde işlenmişti. Dizinin bir bölümünde sağ ve sol beyni ayrılmış bir insana aynı deneyi yapıyorlar. Sağ ve sol göze görüntü değil de yazılar gösteriliyor. Sol gözün göreceği şekilde “ayağa kalk” yazısını veriyorlar ve adam ayağa kalkıyor. Sol göz, sağ beyne komutu gönderiyor ve sağ beyin vücudu ayağa kaldırıyor. Yine buraya kadar normal. Sonra adama “neden ayağa kalktın?” diye soruyorlar. Sol beynin neden vücudun ayağa kalktığından haberi yok, çünkü komutu okumadı. Kendince açıklama getiriyor ve adam “biraz üşüdüm, montumu alıp geleyim” şeklinde cevaplıyor.

Tabii ki korpus kallosumu olan sağlıklı bir insanda böyle net bir ayrım yok. İki beyin de neredeyse her an için birbirleriyle iletişim içerisinde. Ancak sağ beynin gerektiğinde ayrı bir bilinç gibi davranabilmesi hem Nörobilim için hem bilincin evrimi için çok ilginç bir bulgu.

Daha fazlasını okumak isteyenler “Split Brain” adı verilen bu çalışmaları araştırabilir. House M.D izlesem yeter diyorsanız 5. sezonun finali “Both Sides Now” bölümüne göz atmanızı öneriyoruz.


Kaynak: unimetrre

Bu konuyu yazdır

  Burçların Şifresi Hangi Burç Nelerden Etkilenir?
Yazar: Magnetho - 30-10-2017, Saat: 01:33 - Forum: Astroloji - Yorum Yok

İlgisini çekmek istediğiniz kişinin burç özelliklerinde gizli şifrelerden yola çıkarak hareket edebilirsiniz...

Koç

Cesarete hayranlık duyar. Liderlik, girişimcilik, fazla önyargıda bulunmadan cesurca yapılan hareketlere özlem duyar.

Romantizm ile naz, ince işlenmiş duygular kararında olmalı. Fazlası derhal kaçırabilir. Onu bekletmeden hızlı hareket edin. Fiziksel yönden kesinlikle sağlam yapıda olmalısınız.




Boğa

Güzel işlenmiş duygulu anlar ve nazik yaklaşımlardan hoşlanır. Mutlu olması için duygu yüklü sabit ve durağan bir ortam idealdir ve onunla beslenir.

Tuttuğu bir şeyi, bir kere beğendikten sonra sahip olduklarını, ancak huzursuzluk duyduğunda bırakır. Onun için huzursuzluk hareket, değişiklik, yenilik, hatta yanlızlık kelimeleri ile aynı anlamı taşır. Nezaketi şart koşar.




İkizler

Öncelikle bilgili, bilgi sahibi değilseniz de en azından biraz meraklı olmalısınız. İlginç bir şeyi merak ederek onun ilgisini kolaylıkla çekersiniz.

Tutku ve duygu yüklü düşüncelerinizi kendinize saklayın, fazlasından sıkılıp kaçabilir. Hayatları boyunca sürecek olan diğer yarılarını arama gibi özellikleri vardır. Bu yüzden, anlattıklarını ve sizinle paylaştıkları düşüncelerini dikkatle dinlemeli, mutlaka öncelikle zihinsel bir beraberlik oluşturmalısınız.




Yengeç

Onu motive etmek için duygularına karşı duyarlı olarak acilen cevap vermelisiniz. Dalga dalga değişen tavırlarına karşı bir çeşit duygusal sığınağı olmaya çalışın.

Ona kesinlikle bağımlı olun ve ihtiyacınızı hissettiği anda sizi terk etmesi onun için imkansız gibi olacaktır. Sizi korumasına izin verin. Cinsellikten ziyade duygusal anları ön plana çıkarın.




Aslan

Onu ancak kendi yüreği ile yönlendirebilirsiniz. Girişkenlik, paylaşılan anlardan gelecek mutluluklar ve asalette yücelme ihtimali onu cesaretlendirir. Eleştirmeye kalkmayın, göstermese bile içten kolayca kırılır.

Mantıklı, özellikle sıcakkanlı ve dürüst olmaya çalışın. Sevdiklerinin kalbinde başka birisinin olma ihtimali onu derinden kıskandırır. Buna izin vermeyin. Sizi eleştirdiğinde artık öğrendiğinizi söyleyin.




haftalik-burc.jpg



Başak

Dakik ve hassas olmaya çalışın. Olayları genel olarak değil de ayrıntıları ile anlatın. Sabit bir eş arar, ona güven duyduğunuzu hissettirin.

Aranızda özel olarak konuşulmuş konuları ve paylaştığınız anları kimseye anlatıp güven duygusunu kaybetmeyin. Takılma ve tacizlerden kesinlikle hoşlanmaz. Ona güvendiğinizi öncelikle siz söyleyin.




Terazi

Olaylara iki taraflı yaklaşmaya çalışın, her iki yönün de değerlendirmesini düzgün yapın. Nezaketle yaklaşmak ya da biraz düzgün tavırla hareket etmek esas anahtar. Güleryüz ve biraz neşe onu hareketlendirir.

Düzgün giyinin ve derli toplu görünün. Hayat tarzı ile ilgili konularda ihtiyaçlarını bir an evvel elde etmek istemesini ve fiziksel görüntüsünü eleştirmeye kalkmayın.




Akrep

Hayatta elde ettiği tecrübeleri deneyip sonuna kadar ölümüne de olsa gitmesine izin verin. Hassas yapıda olduğunu asla göstermek istemez ve duygularının yanlış anlaşılmasından çabucak kırılır.

Çok kıskançtır, dikkat edin. Onu kıskandırırsanız kaybedersiniz. Soğuk ve uzak davrandıklarını asla söylemeyin, siz sıcak ve duygusal yaklaşın.




Yay

Özgürlük konusuna dikkat edin. Onu elde etmek için rahat bırakın, kesinlikle kontrol altında tutmaya çalışmayın, bir tuzak ya da kapana sıkışmış gibi hissetmek neredeyse onu deli edebilir.

Değişik konuları paylaştığı arkadaşlarına aynı anda hitap etmeye hazır olun. Öncelikle arkadaşlarını gözden geçirin, ve onunla sonunda yakın arkadaş olmaya çalışın. Özgürlüklerini kesinlikle kurcalamayın ve onu bir şeye zorlamayın.




Oğlak

Kesinlikle düzgün, yavaş ve temkinli yaklaşın. Acele etmeyin, size açılması zaman alacaktır, sabırlı olun. Kendilerini bir bütün olarak yeterli gördüğünden, size ihtiyaç duyabileceği bir zamanı kollayın.

O zaman da size duygularını açmadan yaklaşırsa onu eleştirmeye kalkmayın. Kesinlikle kendisini ve olgun tavırlarını takdir edin, siz sıcakkanlı ve yakın davranın. Ağır olun.




Kova

Gerçeği aramaya çalışın. Sürü zihniyetinde giden insanlardan hoşlanmaz, değişik ve idealist olmaya çalışın. Özgürlüklerini kısıtlamaya kalkmayın.

Çok sayıda insandan fikir alışverişi yapmasına da karışmayın. En sevdiği arkadaşlarını eleştirmeye kalkmayın. İnatçı bir tavır sergilediğinde konuyu değiştirerek her seferinde değişik bir yöntem bulun. Sıkıcı ve bunaltıcı problemlerinizi kesinlikle ona açmayın.



Balık

Zarif ve umutla dolu olun. Onu tamamlamaya ve bütünlemeye çalışın. Kendi duygularını güzel ifade edebildiğini düşündüğünden, yanlış anlamalarınızı kendinize saklayın.


Kendisi gibi zaman zaman değişkenlik göstererek hareket edebilecek bir partner arar. Ona karşı duygu yüklü olarak öncelikle güvenini kazanmaya çalışın. Değişken, hassas ve nazik olun.

Bu konuyu yazdır

  Bu 36 Sayıdan Hangisi İçsel Rehberiniz?
Yazar: Magnetho - 30-10-2017, Saat: 01:14 - Forum: SPİRİTÜEL TESTLER - Yorum Yok

1’den 36’ya kadar bir sayı seçin. Sonra da aşağıdaki yazıda, o sayının karşısındaki sözcüğün daha anlamlı, mutlu ve zengin bir hayat yaşamanız için size rehberlik etmesine izin verin.


Ronald Gross Sokrates Yöntemi kitabında, Frederic ve Mary Ann Brussat’ın “Ruhani Edebiyat” dedikleri bir repertuar tekniği geliştirdiklerini anlatıyor. Günlük hayatı anlamlı kılmanın kilit noktasının “spiritüel yaşamın net işaretlerini aramak” olduğunu söyleyen Brussatlar aşağıdaki rehberde, spiritüel yaşamın bütün dünya dinlerinde ortak olan 36 noktasını tanımlamışlar.

Bunlardan sizin içinizde yankılanan birkaç tanesini seçin ve bir hafta içinde bunlar üzerinde çalışmalar yaparak her sabah bunu okuyun, bu sözlerin içsel rehberiniz olmasına izin verin. Sürekli üzerinizde taşıyın ve bunu pratiğe dökmek için günce kaç kez fırsatınız olduğunu gözlemleyin. Önerimiz bu alfabenin tamamını okumanız ve gün be gün içselleştirmenizdir. Unutmayın! Dış dünyanız, iç dünyanızın yansımasıdır. İç dünyanıza hangi tohumları ekerseniz dış dünyanızda da onlar filizlenecektir.

 bu-36-sozcukten-hangisi-icsel-rehberiniz1.jpg

1. Açıklık:
İnsanlar için kalbinizde her zaman açık bir kapı olsun, diğerlerine karşı olan ve evreni sürekli gözlemleyin.

2. Adalet:
Her şeyde adalet ve özgürlük arayın. Baskı ve eşitsizliğin olmadığı, özgür ve adil bir dünya için çalışın.

3. Af:
Hem özel hem de kamusal yaşamınızda diğerlerini affetmenin verdiği tatlı duyguyu keşfedin. Affedilmenin ve affetmenin iyileştirici merhem olduğunu hissedin.

4. Anlam:
Her zaman deneyimlerinizin önemini keşfetmeye çalışın. Kutsal metinlerden, ruhani liderlerden daha fazla bir şey kapmaya çalışın.

5. Arzu:
Kalbinizin sınırsız arzusunu takip edin. Bu arzu sizden çıkmaktadır ve yaşamın çok yönlü zevkleri için bir takdir beklemektedir.

6. Barış:
Her gün barışı yaşatarak dünyanın geleceğini koruyun. Attığınız küçük adımlar dünyada zorbalıkla mücadele eden insanlarla buluşmanızı sağlayacaktır.

7. Beslenmek:
İçinizdeki her şeye iyi bakın. Öz keşif ve kişisel büyüme yaşamınız boyunca devam edecektir ve diğerlerinin ihtiyaçlarına göre sizi donatacaktır.

8. Bütünlük:
Küresel spiritüelliğin bu döneminde farklılıklara saygı ile yanaşın ve genel görüşleri kabul edin. Dünyayı daha iyi bir hale getirmek için uğraşanlarla birlikte çalışın

9. Dikkat:
Dikkatli olun. Her zaman tetikte olun. Gözlemleyici gözlerle bakın ve hiç bitmek bilmeyen bir merak ile dünyayı keşfedin.

10. Dinleyiş:
Sevgiye yaslanarak, derin dinleyişin sanatını besleyin. Evrendeki her şey yanı başımızdaki birçok ses gibi duyulmak ister.

11. Gizem:
Yaşamın bilinmeyenlerini kabul edin. Doğal dünyanın, insan doğasının ve Tanrı’nın derin gizemlerini çözmeye çalışmayın. Anlatılamaz şeylerden zevk alın.

12. Gölge:
Eksikliklerinizden saklanmayı, kusurlarınızı reddetmeyi bırakın ve eksikliklerinden kaçmayın.

13. Güzellik:
Güzellik yolunda yürüyün. Maddi, manevi bütün ifadelerden zevk alarak güzelliği teşvik edin. Yaradanın aydınlığının farkına varın.

14. Hayal gücü:
Hayatınızda hayal gücünüzün dizginlerini çözün. Bu gücü keşfederek günlük yaşamda anlamlandırın ve bu her zaman size taze yeni ve görülmeye değer bir şey bırakacaktır.

15. Heves:
Tutkunuzu öldürmeden yaşama hevesle sarılın. Her şeye zevk taşıyan budur ve bir toplumu inşa eden budur. Hiçbir şeyden geri durmayın.

16. İlişkiler:
İlişki kurma sanatını besleyin. Yaşamınızın gezegenin kalan kısmıyla nasıl ve ne kadar yakından bağlantılı olduğunu görün.

17. İnanç:
Bunu kabul edin ki; görünür dünyadan öte yaşamın bir boyutu var. Engel, şüphe ve paradoks ile birlikte, Tanrı’nın her zaman dünyada mevcut olduğunu bilerek yaşayın.

18. İyilik:
Ruhun iyilik eylemlerinde, cesur kelimelerde ve inceliğin çeşitli ifadelerinde akmasını sağlayın. Bu eylemler gezegenin iyi niyetler hanesine eklenecektir.

19. Konukseverlik:
Garip insanlardan korkulduğu, düşmanlardan nefret edildiği ve ötekinden uzak durulduğu bir dünyada konuksever olun. Misafirleri hoş karşılayın ve yabancı fikirleri bir zarafetle karşılayın.

20. Merak:
Canlı bir merak inşa edin ve duygularınızı açık tutun. Dünya canlı bir yer ve mükemmel sürprizlerle ender görünüşler sizinle birlikte hareket edecek

21. Neşe:
Sevinç gösterin ve bu sevincinizi abartın. Bu ilahi gücü günlük yaşamınızda bulun ve diğerleriyle paylaşın.

22. Oyun:
Oyun oynamaya her zaman hazır olun. Yaratıcı ruhunuzu spontane bir şekilde ifade edin. Var olmanın mutluluğunu yaşayarak kahkahalar atın.

23. Öğretmenler:
Nasıl olurlarsa olsunlar etrafınızdaki ruhani öğretmenlerden öğrenmeye hevesli olun. Her zaman duyarlı bir öğrenci olun.

24. Sadakat:
Kendinizi adadığınız pratikler içinde takdir ve sevginizi ifade edin. Eylemlerinizle ve kelimelerinizle dua edin.

25. Saygı:
Yaşamda saygıyı inşa edin. Kutsal olan bunun içinde, bununla birliktedir ve dünyadaki her şeyin altındadır. Uygun bir saygı ve huşu içinde bir cevap üretin.

26. Sessizlik:
Sakin olun. Sessizliği yaşatabileceğiniz yerler bulun. Buralar vücudunuzu, aklınızı ve ruhunuzu yeniden dirilteceğiniz yerler olacaktır.

27. Sevgi:
her gün sevgiyi keşfedin. Ailenizi sevin, komşularınızı sevin, düşmanlarınızı ve tabii ki kendinizi sevin. Sadece insanlarla sınırlı kalmayın; hayvanları, gezegenleri, taşları ve hatta galaksileri sevin.

28. Siz:
Tanrı’nın bir çocuğu olduğunuzu kabul edin. Kendi şarkınızı ve gustonuzu söyleyin. Evrenin açık draması içinde misyonunuzu tamamlayın.

29. Sorgulama:
Sorgulama için heyecan duyun ve bundan zevk alın hayatınızı, inancınızı geliştirecek, ruhunuzu derinleştirecek bir yolculuk olarak görün.

30. Şefkat:
Kalbinizi, aklınızı, ruhunuzu dünyanın acılarına açın. Derin düşüncenin ödül ve yükümlülüklerini keşfederek diğerlerine ulaşın.

31. Şevk:
Yaşam karşısında tutkulu olun. Her anın tadını çıkartın, yargılarınızı onurlandırın ve akrabalarınıza değer verin.

32. Şimdide olmak:
Şimdiki anda yaşayın. Geçmişe takılmayın veya gelecek üzerine fazla endişelenmeyin. Bütün ihtiyacınız olan şimdidedir.

33. Transformasyon:
Hayatınızdaki pozitif değişimleri hoş karşılayın. Pencereleri açın ve temiz havanın içeri girmesini sağlayın.

34. Umut:
Bu pozitif ve etkili duygunun düşleriniz için yakın olmasını ve diğer insanlara vereceğiniz hizmeti desteklemesini sağlayın. Davranış ve eylemlerinizde diğerlerinin hiçbir zaman umudunu kaybetmemesini sağlayın.

35. Vizyon:
Görünmezi görme sanatını ifşa edin. Kendinizi ve toplumunuzu yenilemek üzere kişisel vizyonunuzun zekasını kullanın.

36. Zarafet:
Zarafeti kabul edin ve bundan sonra dünyanız daha büyük, daha derin, daha zengin ve daha doğru olacaktır. Her yerde zarafeti arayın.

Kaynak: Sokrates Yöntemi – Ruhsal Yaşamın Alfabesi Bölümü – Ronald Gross – Pegasus Yayınları

Bu konuyu yazdır

  Uzaylıların İnsanlar ile Etkileşim Biçimleri
Yazar: Magnetho - 29-10-2017, Saat: 17:59 - Forum: UZAYLILAR - Yorum Yok

Birçok kişi için dünya dışı varlıklar hayal ya da abartma olsa da büyük bir çoğunluk ufo deneyimlerini insanlar ile paylaşıyor. Bazı kitaplar Nasa’dan gönderilen mekiklerin ufolar ile direkt olarak iletişime geçtiğini dahi yazıyor.

3984-0-4c7bdf49ec79fa8b38845a26d9cfe29b.jpg

Dünya genelinde ufo olayları yaşayan kişilerin büyük bir çoğunluğu yalan makineleri tarafından teste tabii tutulmalarına rağmen ve derin hipnoz seansları yaşamalarına rağmen hikayeleri saçma gelse de veriler doğruluyor. Yazı bittiğinde daha fazla şey öğrenmek isteyenler için bir belgesel bir de film tavsiyem olacak.

İlk önerim; Extraordinary: The Stan Romanek Story… Bu bir belgesel, belgeselin başında zaten kişileri inandırmak için olmadığı net bir şekilde belirtiliyor. Sadece Stan adında, uzaylılara inanmayan bir adamın belgeler ile hazırladığı bir yapıt. Belgesel içinde profesörler ve psikiyatrisiler olduğunu da göreceksiniz.

s%25C4%25B1ra-d%25C4%25B1%25C5%259F%25C4...geseli.jpg

İkinci önerim ise; The Fourt Kind… Uzaylılar ile ilgili bazı deneyimler yaşamış bir aileyi anlatıyor. Filmin içinde yine bir takım polis kamerası görüntüleri yer alıyor. Oyuncuların hiç biri gerçek değil sadece canlandırma… Filmin gerçek verilerden alınarak düzenlendiği filmde belirtiliyor…

4.t%25C3%25BCr.jpg

Şu ana kadar tespit edilmiş ve insanlar ile dünya dışı varlıkların iletişim yöntemleri olarak kabul gören 4 çeşit var:

1.Tür iletişim: Işık huzmeleri halinde birlikte ya da tekil olarak semalarda görülme… Bu genel olarak birçok kişinin başına gelmiş bir durum olabilir. Bir cisim bir anda görünüp ve kaybolur, kayan bir gök taşı gibi hızlı bir şekilde hareket eder başka bir yerde belirir, tek başına ya da 3-4 araç birlikte zigzaglar çizer… Bu ilk etkileşimdir ve bilim adamları, araştırmacılar genelde bunu bilinçli bir şekilde kendilerini göstermek için yaptıklarını düşünürler. Dünya için önemli felaketlerin olacağı zamanlarda bu tür etkileşimlerin arttığının da verileri mevcuttur. Birçok kamera bu görüntüleri kaydetmiş ve incelemeler sonucunda çoğunun gerçek çekimler olduğu ortaya çıkmıştır.

2.Tür iletişim:Eskiden haberlerde büyük tarlalara çizilen şekiller haber olurdu. İnsanlar saatlerce bu şekilleri konuşurdu. Bu durum insanlar tarafından o kadar çok ilgi gördü ki sonunda o bölgede bulunan insanlar kendi tarlalarına da bu şekillerden yaparak bu işten para kazanmaya başladılar. Bu durum tabii ki araştırmaları kötü etkiledi çünkü olay magazine dönüştü. Fakat şekillerin ilk oluştuğu zamanlarda bilim adamları araştırmalar yaptığında dikkatlerini çeken ilk şey şu olmuştu; insanların yaptığı şekillerde ekinler kırılırken ve dengesiz bir şekilde yatarken, uzaylıların yaptığına inanılan şekiller muazzam bir şekilde tek bir yana bakıyordu aynı zamanda radyasyon oranı da farklıydı. Şu ana kadar şekiller ile iletişime en az görülen ikinci etkileşim türüydü. 

3.Tür iletişim: Biraz korkutucu bir deneyimdir ve yaşayan kişiler oldukça fazladır. Kişilerin bazıları bu durumu net bir şekilde hatırlarken bazıları ise belirli seanslar ile hatırlar. Bazı kişiler aylarca ortadan yok olur ve döndüğünde kaybolduğu günde olduğunu düşünür bazı kişiler için ise bu durum gece uykusunda meydana gelen bir süreçtir. İnsanların bu deneyimi yaşamasının nedeninin uzaylıların onları incelemek istemesi olduğuna inanılıyor. En belirgin iletişim tipidir, yaşayanlara inanılmasa da zaman zaman toplu olarak kaçırılma durumları görülmüş ve bütün tanıklar aynı şeyleri söylemiştir. Bazı kişiler bu deneyimi ufonun yanı sıra Uzaylı varlıkları da görerek yaşar ve aniden bir düşünce belirmesi olarak bu anı yorumlar. 

4.Tür iletişim: En tehlikeli olan ve kaybolan insanların geri gelmediği bir türdür. Genel olarak bu durumun psikolojik olduğunu ve yaşanılan bir kayıp nedeniyle avunmak için ortaya çıktığını söyleseler de 4. tür iletişimi yaşayan çeşitli insanlar vardır. Bu tür iletişimlerde kadim varlıklar olduğu ileri sürülen bir dünya dışı varlıktan bahsedilmektedir. Süryani dili kullandıkları ve bir şeylerden rahatsız oldukları için kaçırma, öldürme ve zarar verme gibi şeylere neden oldukları seanslar sırasında kayıtlara geçmiştir. Bu deneyimden dönen kişiler çok azdır genel olarak anlatılanlar deneyim sonrasında dönmeyen kişiler ile birlikte kaçırılanlardan edinilen bilgilere dayanılır.

Kaynak:korkubilimi.com

Bu konuyu yazdır

  Yeni Bir Nesil: İndigo Çocuklar ve Boriska'nın Sıradışı Hikayesi
Yazar: Magnetho - 29-10-2017, Saat: 17:49 - Forum: İndigolar - Yorum Yok

İnsan kainata baktığında aklına gelen ilk düşünce bu koca evrende yalnız olup olmadığıdır. Bu konuda herkesin fikirleri var. Bu gün size Boriska adında bir çocuktan bahsedeceğim. Açıklanamayan, birçok kişinin kafasını karıştıran bir çocuk o…

Boriska‘dan önce ise bu yazıyı bitirdiğinizde izlemeniz için tavsiye edeceğim bir film var. Filmin adı K-Pax… Film; uzaylı olduğunu iddia eden bir adamı konu alıyor ve bir de ona yardımcı olmaya çalışan psikoloğu var. Film bu olaylardan esinlenilerek oluşturulan bir yapıt ancak hikayeyle oldukça benzer tarafları var…

indigo-%25C3%25A7ocuk-696x453.jpg

Boriska; 11 Ocak 1996 Rusya doğumlu bir çocuk. Bir annesi ve bir de babası var. Onu diğerlerinden farlı kılan ise çok küçükken yaptıkları oldu. Genel olarak çocuklar resim çizmeye başladıkları zaman bizim anlamlandıramadığımız şeyler çizseler de anne ve babalarını çizdikleri resimlerde; el, kol, kıyafetler, uzun saçlı bir anne ya göbekli bir baba görürsünüz… Boris ise annesi babasını çizerken mor ile mavi renkleri kullanıyordu.

Annesi bu duruma anlam veremiyordu bir terslik vardı… Boris doğduğu gün de annesine anlamlı gözlerle bakıyordu, asla hasta olmamış ve büyürken hiç ağlamamış.

boriska.jpg
Boriska bahsettiği gezegenlerden birini çiziyor.

8 aylıkken konuşan bir bebek…

Bebeklerin ağzından anne cümlesi neredeyse 1 yaşında çıkarken; Boris henüz 8 aylıktı ve rahat bir şekilde cümle kurabiliyordu. Kendisine alınan oyuncaklarla evcilik oynamıyordu, genelde geometrik şekiller yapıyordu…

Evreni anlatan küçük bir beden…

Boris 3 yaşına geldiğinde ise artık işler tamamen değişmişti artık kendini ifade edebiliyordu ve bir gün evren hakkında tüm bildiklerini ailesine anlatmaya karar verdi. Güneş sistemi içerisindeki gezegenlerden haberi vardı ancak o daha 3 yaşındaydı… Hiç birimizin bilmediği ancak bir bilim adamının hakim olabileceği şekilde gezegenlerin uygularını dahi sayabiliyordu.

Marsta yaşadım…

Boriska anlattıkça anlattı ve bir gün eski hayatında bir Marslı olduğunu, gezegeninde 7 metre boyunda yaşayan formlar halinde olduklarını söyledi. Dünyanın iklim kuşaklarını, daha önce yaşayan kadim yaşamları ve değişecek olan her şeyi anlattı…

Bu ailesini telaşa düşürdü ve doktora gitme kararı aldılar. Boris söylediği her şeyi tekrarlıyor, bahsettiği gezegenlerinin yörüngelerini doğru bir şekilde çizebiliyordu. Psikoloğu çizdiği resimleri incelediğinde ise Boris’in çok daha farklı gördüğünü fark etti; Boris insanların auralarını görebiliyor ve resimlerini buna göre çiziyordu.

Boriska bu durumun en net görüldüğü çocuktu ve ondan sonra bu tarz deneyimlerini paylaşan çocuklara özel bir isim verildi. Onlar İndigo Çocuklar oldular.

Doktorlar ise bu durumu Turuncu spektrograma olarak adlandırdılar. Muhteşem bir beyin ve neşeli yapısının nedeni buydu.

Kaynak:korkubilimi.com

Bu konuyu yazdır

  ESKİ UYGARLIKLARDAN GÜNÜMÜZE KALAN DUVAR RESİMLERİNDEKİ TANRILARIN ÇANTALARI
Yazar: Emka - 29-10-2017, Saat: 15:43 - Forum: DÜNYA MİTOLOJİSİ - Yorum Yok

Eski kültürler niçin tanrıları gizemli bir bileklik ve çanta taşıyarak tasvir ederdi?


Bu çantaları insanlar değil, o insanların Tanrıları taşıyordu..

Çantalar sanki tek fabrikadan çıkmış gibiydi..

haz%25C4%25B1r5.jpg

Sümerlerde, Hititlerde, Asurlularda, Mısırlılarda, Azteklerde, Mayalarda, Hindistan’da, Afrika’da, Paskalya Adasında, hatta Bosna’daki kazılarda bile dev boyutlardaki tanrı figürlerinde hep el çantası vardı..

Afrika yerlileri Dogonlar el çantası kullanmıyordu ama bunu duvarlarına çiziyorlardı..

haz%25C4%25B1r6.jpg

Birbirlerinden haberleri bile olmayan farklı kıtalardaki insanların çanta modası inanılacak gibi değildi..

O zaman bu çanta taşıyan ve Tanrı olarak betimlenen dev heykeller kimlerdi ?..

Acaba ilkel insan bu çantayı kendisinden üstün olan bir ırkta gördüğü için mi kutsallaştırmıştı ?..

bag_holders.jpg

Öyle ise kimdi bu çantacılar?..

Ve o çantaların içinde ne vardı? Ya da çanta olarak düşündüğümüz şeyler bir cihazmıydı ?..

Neden insanlar onu her taşa oyacak kadar kutsallaştırdı ?..

haz%25C4%25B1r4.jpg

Arkeoloji dünyası insanlık tarihi ile ilgili binlerce sorunun cevabını gün ışığına çıkarmaya çalışıyor..

Her yeni kazı geçmişimizle ilgili bilmediğimiz daha çok şeyin olduğunu kanıtlıyor..

anunnaki.jpg

Ve her yeni bilgi insanlık tarihini yeniden yazdırıyor..

Bakalım tüm dünyanın ortak kültürü bu 12000 yıllık çanta modasının sırrı ne zaman çözülecek ?

haz%25C4%25B1r8.jpg

O sır çözüldüğünde belki de asırlar boyu bize öğretilenlere gülüp, bilgisizliğimize üzüleceğiz..
Kim bilir?

KAYNAK : Tolga yazıcıer

Bu konuyu yazdır