Hoşgeldin, Ziyaretçi Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız. Kullanıcı Adı/E-Posta:    Şifreniz:    Beni Hatırla Forumda Ara (Gelişmiş Arama) Forum İstatistikleri » Toplam Üyeler: 3,077 » Son Üye: kuyucadisi » Toplam Konular: 2,836 » Toplam Yorumlar: 3,067 Detaylı İstatistikler Kimler Çevrimiçi Toplam: 446 kullanıcı aktif » 0 Kayıtlı » 446 Ziyaretçi Son Aktiviteler Nereden Başlamalıyım? Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI Son Yorum: desdinova 07-04-2025, Saat: 11:03 » Yorumlar: 0 » Okunma: 582 Ayahuasca çayi hakkinda b... Forum: ŞAMANİZM Son Yorum: Gümüşkurt 29-12-2024, Saat: 23:19 » Yorumlar: 0 » Okunma: 498 Sürekli Aynı Sayıyı Görüy... Forum: MELEK MESAJLARI Son Yorum: Stannis 03-10-2024, Saat: 18:13 » Yorumlar: 0 » Okunma: 909 Bize ait olmayan sahte an... Forum: Zihin Son Yorum: cinsiyetsiztirmavi 29-08-2024, Saat: 01:28 » Yorumlar: 0 » Okunma: 827 RUHLARIN YAZDIRDIĞI SÖYLE... Forum: ENTERESAN BİLGİLER Son Yorum: Shfz 20-08-2024, Saat: 01:26 » Yorumlar: 1 » Okunma: 62,803 Nuh’un Gemisi’nin Çözülem... Forum: TARİH Son Yorum: Emka 21-02-2024, Saat: 21:57 » Yorumlar: 3 » Okunma: 9,240 DEMON İSİMLERİ LİSTESİ VE... Forum: DEMONLAR Son Yorum: Debriyaj_Balatasi 15-02-2024, Saat: 02:30 » Yorumlar: 1 » Okunma: 26,585 Trabzon'da ki Majisyenler Forum: TRABZON SPİRİTÜELLERİ Son Yorum: koavemaji 02-02-2024, Saat: 14:11 » Yorumlar: 0 » Okunma: 1,462 11:11'in Manevi Önemi ve ... Forum: EVRENSEL ENERJİLER Son Yorum: zeynepbuhan 10-11-2023, Saat: 18:49 » Yorumlar: 1 » Okunma: 6,752 Sürekli Şiddetli Baş Ağrı... Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI Son Yorum: Gümüşkurt 25-09-2023, Saat: 19:23 » Yorumlar: 0 » Okunma: 2,013

İlk Hangi Hayvanı Gördünüz? Her Hayvanın Farklı Bir Anlamı Var Yazar: EvrimBilge - 07-10-2017, Saat: 23:15 - Forum: SPİRİTÜEL TESTLER - Yorum Yok Negatif alan kavramının yaratıcı yanımsamalarıyla oluşturulmuş bu görselde sizin ilk gördüğünüz hayvan ne? Aşağıdaki görsele ilk baktığınızda hemen dikkatinizi hayvanı seçin ve ne anlama geldiğini inceleyip sizinle uyumlu olup olmadığını test edin! Bu görselde en çok dikkatinizi çeken hayvan hangisi? Dikkatinizi en çok çeken hayvanı seçtiyseniz aşağıdan ne anlama geldiğini okuyun ve sizinle uyumlu olup olmadığını inceleyin! 1. KÖPEK Kırmızı daire ile işaretlenen kısmı göz, sarı daire ile işaretlenen kısmı ise burum olarak düşünürseniz beyaz kaplı bölgenin bir köpeği andırdığını göreceksiniz. En önce köpeği farkeden bireylerin en büyük özelliği olaylara geniş bir çerçeveden bakabilme yetenekleridir. Karşılaştıkları olayları ve insanları tek bir yönleriyle değil, genel olarak yönüyle değerlendirerek bir kanıya varmanın daha doğru olduğunu düşünürler. Bulundukları ortamda genellikle önder konumdadırlar. Gereksiz detaylarla uğraşmak onlara yersiz gelir. Olayın ve kişilerin özüne odaklanmanın esas olduğunu düşünürler. 2. KEDİ Yukarıda kırmızı daire ile işaretlenen kısmı göz, sarı daire ile işaretlenen kısmı ise kedi tasması olarak hayal ederseniz siyahh bir kedi göreceksiniz. Eğer sizin bu resimde ilk gözünüze çarpan hayvan kedi ise, siz dengeli olmanın önemine inanan bir insansınız. Hem hayalci hem de sorumluluklarını bilen birisiniz yani ne gereğinden fazla detaycı ne de, gereğinden fazla hayalcisiniz. Hayatın zorlu gerçekleriyle yüzleşebilecek cesaretiniz olduğu gibi, çocuksu tuttuğunuz saklı bir tarafınız daha var. Bu halinizle diğer insanlardan ayrılmaktasınız. 3. FARE Yukarıda kırmızı ok ile gösterilen kısımdaki fare, sizin ilk dikkatinizi çeken hayvan ise, bu oldukça dikkatli ve detaycı biri olduğunuz anlamına gelmektedir ve ilk olarak fareyi görenler bu testte azınlık kısmı oluşturmaktadırlar. Detaycı ve plancı yapınız sizi olaylara ve kişilere yaklaşırken iyice düşünmeye itiyor. Bu sebepten ötürü, diğer insanlara çabuk güvenmeyip, kendinizi hemen açmamanız gayet olasıdır. Hayatınıza aldığınız insanlara konusunda da oldukça seçici olmanız hiç şaşırtıcı değil. Ayrıca bir karar almadan önce bunu etraflıca düşünerek doğru olan seçimi yapmak için ekstra çaba sarfediyorsunuz. Kaynak:filoji.com   Eğer Müzik Size Bunu Yapıyorsa Özel Bir Beyne Sahip Olabilirsiniz Yazar: EvrimBilge - 07-10-2017, Saat: 17:13 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok Güzel bir müzik dinlerken kolunuzdaki tüylerin diken diken olduğunu gözlemlediniz mi hiç? Müzik dinlerken tüylerin diken diken olması yahut da boğazın düğümlenmesi oldukça nadir ve de eşsiz bir his imiş. Harvard’dan mezun olan Matthew Sachs, geçtiğimiz yıllar içerisinde bu hissin nasıl tetiklendiğini öğrenebilmek amacıyla müzik dinledikten sonra ürperen insanlar üzerinde bir çalışma yürütmüş. Araştırma 20 öğrenci üzerinde gerçekleştirilirken, müzikle ilintili olarak bahsi geçen his/hisleri yaşayan öğrenci sayısı 10 olmuş. Daha sonra her iki gruptan da beyin tarama testleri alınmış. Matthew’in keşfine göre, müziğe karşı duygusal ve/veya fiziksel tepkiler veren kişilerin hiç bir tepki vermeyen kişilere göre daha değişik beyin yapıları varmış. Araştırmanın sonuçları, bu tür insanların işitme korteksini ve duyguların üretim gösterildiği alanları bağlayan lif hacimlerinin daha yoğun olduğunu gözler önüne sermiş. Bu da bir insanın başkalarıyla daha iyi iletişim kurabileceği anlamına gelmekteymiş. Matthew, müzik dinleyince ürperen, tüyleri diken diken olan kişilerin daha güçlü ve yoğun hisleri olduğunu vurguladı. ‘’Depresyon günlük olaylardan haz almamızı engelliyor. Hislerinizi keşfetmeniz adına müziği bir terapist olarak kullanabilirsiniz.’’ Kaynak:filoji.com   Hayatı Kolaylaştıran 40 Kural Yazar: EvrimBilge - 07-10-2017, Saat: 17:09 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM - Yorum Yok Gençlik yıllarımızda hayat daha kolaydı değil mi? Evet, çoğu zaman böyle olduğunu düşünüyoruz fakat gerçek şu ki hayat şimdi de kolay ve her zaman da kolay olacak… Aslında, hayat aynı hayat ve çevremiz aynı çevredir. Yaşımız ilerledikçe değişen tek şey düşüncelerimizdir. Yıllar geçtikçe düşünceler daha karmaşık hale gelir ve bu da hayatımızın zorlaşmasına neden olur. Basit düşünerek ve aslında hiç de zor olmayan bazı şeyleri günlük hayatımıza uygulayarak yaşamın zorluğunu silip atabiliriz. Hayat karşık değildir. Karışık olan bizleriz. Hayat basittir ve basit olan şey güzeldir. -Oscar Wilde İşte yaşamınızı tekrar kolaylaştıracak 40 kural: 1.İnsanların akıllarını okumaya çalışma ve diğer insanlarında senin aklını okumalarını bekleme. Sadece iletişim kurmaya önem ver. 2.Nazik olun fakat etrafınızdaki herkesle arkadaş olmaya çalışmayın. Bunun yerine sizin için önemli olan kişilerle ilişkilerinizi geliştirmeye önem verin. 3.Sağlığınız sizin için her şeyinizdir. Düzenli olarak chek-up yaptırmayı unutmayın. 4.Ayağınızı yorganınıza göre uzatın. Gerçekten ihtiyacınız olmayan şeyleri satın almayın. Bir bütçe planı oluşturun ve tasarruf etmeye başlayın. 5.Bitkin bir zihin üretken olamaz. Yeteri kadar gece uykusu almaya özen gösterin. 6.30 dakika erken kalkın. Böylelikle gereksiz strese girmemiş olursunuz ve güne huzurlu başlarsınız. Gereksiz baş ağrılardan kurtulmuş olursunuz. 7.Birilerini kıskanmakla vaktinizi harcamayın. Unutmayın, tek rakibiniz kendinizsiniz. Sadece kendinizle yarışın. 8.Yaşam alanınızla çalışma alanınızı organize edin. Yaşam alanınıza yönelik çalışma alanı oluşturma konusunda size rehberlik edebilecek, David Allen’ın “İş Bitirici” adlı kitabını okuyabilirsiniz. 9.Kullanmadığınız şeylerden kurtulun. Çevrenizde kalabalık eden şeyleri bir kenara atın. 10.Emin olmadığınız her şeyi birilerine sorun. 11.Kendinize daha fazla vakit ayırabilmek için zamandan nasıl tasarruf edebileceğinizi öğrenin. 12.Herkesi memnun etmeye çalışmayın. Sadece içinizden ne geliyorsa onu yapın. 13.Canınız sıkkın olduğunda ya da sinirlendiğinizde alkol ya da sigaraya sarılmayın. Bunun yerine yürüyüş yapın. Emin olun kendinizi daha iyi hissedeceksiniz. 14.Faturalarınızı zamanında ödeyin. 15.Teknolojiyi etkin bir şekilde kullanın. 16.Kendinize ve çevrenize karşı her zaman dürüst olun. 17.Sevdiğiniz insanlara “seni seviyorum” demeye çekinmeyin. 18.Zihin her zaman yarım bırakılan işte takılı kalır. Devam eden bir işiniz varken yeni bir işe başlamayın. 19.Kendiniz olun! 20.Hafta sonu kaçamakları yapın. Bu gezilerde yanınıza çok az eşya alın, bavul dolusu eşya doldurmayın. 21.Yemek yapmayı öğrenin ve yemek yapın. 22.Haftalık alışveriş listesi yapın. Sağlıklı şeyleri alın ve kesinlikle ihtiyacınız olmayan şeyleri almayın. 23.Borçlanarak birşeyler satın almayın, her zaman nakit almaya çalışın. 24.Sürekli gülümseyin. 25.Yapmaktan nefret ettiğiniz şeyler varsa derhal yapmayı bırakın. 26.İnsanlara en az size davranılmasını istediğiniz kadar saygıyla davranın. 27.Özür dilemekten çekinmeyin. 28.Meraklı olun. Yeni şeyler öğrenmekten korkmayın. 29.Yeni insanlarla tanışın, çevrenizi genişletin, utanmayın. 30.Zeki ve eğlenceli insanlarla vakit geçirmeye önem verin. 31.Canınız sıkıldıkça yemek yemeyin. Sadece acıktığınız zaman yemek yiyin. 32.Değiştiremeyeceğiniz şeylere odaklanmayın. Yapabileceğiniz şeylere konsantre olun. 33.Kalbinizin sesini dinleyin. Başkalarının arzularının peşinden koşmayı bırakın. 34.Kendiniz için öncelikler belirleyin. 35.Sizi gururlandıracak şeyler yapmaya çalışın. 36.Bol bol yanlış yapın, yaptığınız yanlışlara gülün ve yanlışlardan doğruları çıkarmayı öğrenin. 37.Sürekli olarak size nevi yapamayacağınızı söyleyen, negatif enerji taşıyan insanlardan uzak durun. 38.Müzik dinleyin, film izleyin. Zihininizi rahatlatacak basit aktiviteleri ihmal etmeyin. 39.İşimiz bizim hayatımızdır bu yüzden yaptığınız işi sevmiyorsanız sevdiğiniz işlere yönelin. 40.Sizi çok sevecek birini bulun ve ona korkmadan aşık olun. Kaynak:korkubilimi.com   Bu Ağaçlardan Hangisinin Altında Oturmak İsterdiniz? Her Ağacın Gizli Bir Anlamı Var! Yazar: Emka - 07-10-2017, Saat: 13:11 - Forum: SPİRİTÜEL TESTLER - Yorum Yok Size içdünyanız ve kişiliğiniz hakkında bazı ipuçları verecek olan göstergebilimsel test gerçekten çok basit. Tek yapmanız gereken aşağıdaki agaçlara şöyle bir göz gezdirdikten sonra fazla vakit harcamadan hangisinin altında oturmaktan daha çok keyif alacağınızı düşünmek. Ağaçlara bakmak için 15 saniyeden daha fazla süre harcamayın. Vereceğiniz kararın ani olması gerekmekte. Hazırsanız aşağıdaki tablodan ağaçları incelemeye başlayın; 1 numaralı ağacı seçtiyseniz; Kendinizi geliştirmek için uğraşan, yaşadığı evren ve dünya hakkında yoğun meraka sahip ve sorular soran birisiniz. Bu özelliğinizle küçüklüğünüzden beri dikkat çekmiş olmanız gayet muhtemel. İnsanların sizi anlamadığını düşündüğünüz zamanlar çok olmakta. Bu sebeple insanlarla çokta kolay yakınlaşamıyorsunuz. Ancak yakınlaşmayı başardığınız insanlara karşı da oldukça içten ve eli açık oluyorsunuz. Kendinizi geliştirmeyi sevdiğinizden, farklı kitaplar okumaktan ve bilgilendirici web sitelerini takip etmekten hoşlanıyor olabilirsiniz. Size tavsiyemiz insanların sizi anlamayacağı düşüncesinden kurtularak kendinizi biraz daha açmanız. 2 numaralı ağacı seçtiyseniz; Çevresindeki insanların daima güleryüzle andığı keyifli ve neşe veren bir insansınız. Bazen, duygusal yapınızdan ötürü siz böyle olmadığınızı düşünsenizde çevreniz sizi hep seviyor buna emin olabilirsiniz. Dürüstlüğe gerçekten önem veriyorsunuz. Özellikle kişisel ilişkilerinizde karşınızdaki kişinin dürüst olması sizin için çok önemli. Çünkü siz kendiniz çevrenize karşı hep dürüst ve doğrucusunuz ve aynısını diğer insanlardan da beklemektesiniz. Ancak diğer insanları kendiniz gibi iyi niyetli görme konusunda daha az aceleci davranın. Ummadığınız kişiler tarafından üzülebilir, hayal kırıklığına uğratılabilirsiniz. 3 numaralı ağacı seçtiyseniz; Zeki ve mantıklı birisiniz. Düşünce şekliniz ve olayları düzgün analiz edebilme yeteneğinizle öne çıkmaktasınız. Arkadaşlarınız çoğunlukla bir konu hakkındaki fikirlerinizi sormak için size danışmakta olabilirler. Bu bilgili tavrınızı, kendi başınıza vakit geçirmekten hoşlanmaya borçlusunuz. İnternet üzerinde araştırmalar, yapıp yeni bilgiler öğrenmek, farklı kitaplar okumak size zevk veren aktivitelerdir. Bu sebeple yalnız vakit geçirmek sizin için sorun değil hatta tam tersi keyif vericidir. Ancak yine de kendinizi, bu duruma çok kaptırmamaya çalışmalısınız. 4 numaralı ağacı seçtiyseniz; Olayların derinine inmeyi seven hatta felsefi bir yönü bulunan bir bireysiniz. Bu felsefi yönünüz duygusal bir aura ile kaplı olduğundan mantık ve duygusallığı birarada barındırabilen azınlıktansınız ve bu yönünüzle gerçekten de kendinize özgü bir yapıya sahipsiniz. Resim, sinema, tiyatro, edebiyat gibi alanlarda sanatsal eğilimlerinizin bulunması gayet yüksek bir ihtimal. Ancak bu içgörüsü yüksek karakteriniz bazı insanlara anlaşılmaz gelebilir. Bu yüzden bazı durumlarda diğer insanların huyuna gitmeniz ve onların anladığı dilden konuşmanız sizin açınızdan iyi olabilir. 5 numaralı ağacı seçtiyseniz; Özgürlüğünüze düşkün ve içgüdüleriyle hareket etmeyi seven birisiniz. Tabi çoğu kez hayatın katı gerçekleri tarafından istediklerinizi yapmanız kısıtlanıyor ancak siz içinizdeki bu özgür parçanın kopmasına asla izin vermiyorsunuz. Sırf çoğunluk öyle istiyor diye kendi düşüncelerine ve isteklerine sahip çıkamayan kimseler size oldukça itici geliyor. Duygusal yönünüzde oldukça yoğun olduğundan kendi kendinize hislenerek, yanlız vakit geçirdiğiniz anlarda durduk yere duygulanmanız çok muhtemel. Böyle durumlarda derin bir nefes alarak kendinizi rahatlatın ve inancınızı kaybetmeyin. 6 numaralı ağacı seçtiyseniz; İnsanlara karşı kibar ve sevecen birisiniz. Kolay kolay anlaşamadığınız birileri olmuyor. Özellikle de sevdiğiniz insanlara yardımcı olmaktan çekinmiyorsunuz. Ancak yine de dış dünyaya kapalı tuttuğunuz mantıkçı bir yanınız bulunmakta. Yalnız kaldığınızda kendinizi geliştiren şeyler, araştırmalar, okumalar vs. yapıyorsunuz. Hatta bu yönünüzü sizden başka kimsenin bilmiyor olması gayet muhtemel. İnsanları kırmamak için onlar hakkındaki gerçek düşüncelerinizi kendinize saklıyor ve onlara güleryüzle yaklaşıyorsunuz ancak şunu unutmayın ki, bazı durumlarda sizin fikirleriniz bu insanların hayatı üzerinde sandığınız gibi olumsuz değil tam tersi olarak olumlu etki yaratabilir. Kaynak:filoji   Facebook kullanıcılarını kameralar aracılığıyla gizlice izleyecek mi? Yazar: Emka - 07-10-2017, Saat: 11:20 - Forum: GÜNCEL HABERLER - Yorum Yok Facebook, yeni bir patente göre kullanıcılarını webcam ve akıllı telefon kameraları aracılığıyla gizlice izleyip bu görüntüleri kaydetmeyi planlıyor. Sitede farklı içeriklere rastladığınızda yüz ifadelerinizin nasıl değiştiğini görmek için şirketin teknolojiyi nasıl kullanacağı patentte açıklanıyor. Bu teknoloji, ne hissettiğinizi öğrenmek için bu görüntüleri analiz edebilecek ve bu bilgiyi sizi sitede daha uzun süre tutmak için kullanabilecek. Örneğin, arkadaşlarınızdan birinin fotoğraflarına bakarken gülümserseniz, Facebook’un algoritması bunu dikkate alacak ve o arkadaşınızın daha fazla resmini haber akışınızda gösterecektir. Bir diğer örnek ise eğer bir kedi yavrusu videosu açıkken ekranınızdan uzaklaşırsanız, Facebook’un akışınızdaki benzer türdeki videoları göstermeyecek olması. Başka bir örnek verecek olursak eğer bir viski reklamı izlerseniz Facebook sizi daha fazla viski reklamı için hedef seçebilecek. Patent başvurusu Şubat 2014’te yapıldı ve Ağustos 2015’te yayımlandı. Ancak CBInsights tarafından yakın bir zamanda tespit edildi. Bir Facebook sözcüsü, “Hayata geçirmediğimiz teknolojiler için sık sık patent almaktayız ve bu patentler gelecekteki planların göstergesi olarak algılanmamalı.” diye belirtti. Ancak bu patent, 2014 yılında insanların duygularını etkileyip etkileyemeyeceğini araştıran bir deneyin parçası olarak yüz binlerce kullanıcının haber akışını yönlendirdiği tespit edilen bir şirket hakkında daha fazla endişe ortaya koyuyor. Şirket daha sonra “neden ve nasıl yaptığımızı net bir şekilde ifade edemedik” gibi bir açıklamada bulunmuştu. Not: Her ihtimale Karşı Kameranızın üzerini siyah elektrik bantıyla kapatmanızda fayda olacağını düşünüyoruz.   Bu 5 Özelliği Taşıyan Toksik İnsanlardan Uzak Durun! Yazar: EvrimBilge - 07-10-2017, Saat: 02:34 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok Hepimizin hayatında muhtemelen güvenimizi zayıflatan, bize kendimizi sorgulatan ve hayatımızda gerginlik ve olumsuzluğa neden olan bazı toksik insanlarlar vardır. İnsanoğlu olarak sosyal varlıklar olduğumuzdan sevsekte sevmesekte diğer insanlarla iletişim kurmaktan ve dolayısıyla arkadaş edinmekten kaçınmamız çok zor. Ancak bazen iyi niyetle kurduğumuz iletişimler sonucu gelişen arkadaşlıklarımız umduğumuz gibi gitmeyebilir. Bazen bazı insanların üzerini çizmek yani hayatımızdan çıkarmak yapılacak en doğru şeydir. İşte bahsi geçen bu insanların hemen hepsinde bulunan 5 özellik; 1. Zamanınızı adeta bir sünger gibi emerler. Bu kişiler adeta banka soyguncuları gibidir! Ancak çaldıkları şey para değil zamandır. Sağlıklı bir arkadaşlıkta ilişkiler çift yönlü olmalıdır. Sizin düzenli olarak dinleyip, dertlerine ve sorunlarına ortak olduğunuz arkadaşınız sıra sizi dinlemeye geldiğinde konuyu geçiştiriyor ya da dönüp dolaştırıp lafı yine kendi hayatına getiriyorsa, bu ilişikide bir sıkıntı varolduğu anlamına gelmektedir. Sürekli alıp asla geri vermeyen bu arkadaşlarınız kendilerini değiştirmeye çalışmadıkları takdirde onları hayatınızdan çıkarmanız ya da aranıza mesafe koymanız sizin için en hayırlısı olacaktır. 2. Etraflarındaki her şeyi çok sık eleştirirler. Dürüst ve yapıcı bir eleştiride alınacak hiç bir şey yok. Hatta tam aksine bu gelişim açısında iyi bir durum bile sayılabilir. Ancak bazı insanlar sürekli memnuniyetsizlik tavrına bürünerek etraflarındaki her şeyi ve herkesi eleştirirler. Çoğu şeyi aşağı gören bir bakış açısına sahip bu arkadaşlarınız zamanla sizin de etrafa karşı gereksiz bir ön yargı edinmenize sebep olacağından bu insanlara hayatınızda gereğinden fazla yer ayırmanız sizin aleyhinize olacaktır. Onlara sürekli eleştirel bir tavır içerisinde bulunmalarının yanlış olduğunu ve bu durumun hayata bakış açısını olumsuz etkilediğini uygun bir dille anlatmaya çalışın. Eğer durum değişmiyorsa onları hayatınızdan çıkarmak en doğrusu olacaktır. 3. Her zaman kurban rolünü oynarlar. Bu insanlar kendilerini daima hayat oyununun kurbanı olarak görürler. Başlarına gelen kötü olayların nedenleri olarak asla kendi kusurlarını veya hatalarını görmezler. Başlarına gelen bir olay için ya da yanlış yaptıklarında daima suçlu bir başkasıdır. Ancak kendileri asla suçlu olamaz. Onlar daima kurbandırlar! Hata yaptıklarını kabul etmeye yanaşmış gibi gözükürken bile hatanın tüm sorumluluğunu almaz ve onları bu hataya iten sebepleri veya kişileri suçlarlar. Bu insanlardan her ne pahasına olursa olsun kaçınılmalıdır çünkü bu cins masum görünse de, en tehlikelisidir Çünkü suçu daima başkalarına attıkları için kendilerine yönelen okların haksız olduğunu iddia ederek size haklı olduğunuz durumda dahi kendinizi kötü hissettirirler. Bu tarz pasif gözüken duygusal buhranlar uzun vadede ruhsal sağlığınız için hiç de iyi değildir. 4. Sürekli olumsuzdurlar. Bu insanlar, bulaşıcı bir hastalık gibi olumsuzluk yayarlar. Onları hayatlarında meydana gelen hemen her şey için endişeli, karamsar, depresif ve şikayet ederken görebilirsiniz. Hatta öyle ki bu kişiler bazen başlarına gelmemiş ancak gelecekte karşılacakları şeyler için bile karamsar olabilirler! Örneğin herhangi bir pozisyon için bir seçmeye katıldıklarında ya da bir başvuru yaptıklarında ortada hiç bir sebep olmamasına rağmen “zaten seçilmeyeceğim ki” , “beni neden seçsinler ki” gibi cümlelerle olumsuz bir moda girerler. Bu insanları değiştiremiyorsanız ya da ısrarlı uyarılarınıza karşılık gelmiyorsa onlardan kurtulmanız gerekir. Bunun oldukça geçerli ve bilimsel bir sebebi var. Çünkü bilim olumlu insanlarla vakit geçirmenin ömrü uzattığını söylüyor. Geçmiş yıllarda Yale Üniversitesi’nde yapılan bir çalışma hayata karşı olumlu bir tutum takınan insanların ortalama yedi yıl daha fazla yaşadığını ortaya koymuştur. 5. Hiç şefkat veya empati göstermezler. Çoğunlukla narsist eğilimler gösteren bu kişiler çıkar ilişkileri bulunmayan hiç kimseye karşı şefkat ve empati duygusu beslemezler. Bu insanlardan sıklıkla duyabileceğiniz söz “banane” olabilir. Kendilerini başka insanların yerine koyma yetenekleri yoktur. Sosyal etkileşimde, etik davranışların anahtarı olan bu özellikten yoksun insanların sizin için de aynı anlayışsızlığı göstermesi çok yakındır. Bir kişi için anlayışlı olmasını söylediğinizde size “Benim de dertlerim var ama!” şeklinde tepki gösteren kişi eğer bunu o anın siniri içerisinde değil, gerçekten kastederek söylüyorsa bu insanlarla aranıza mesafe koymanız sizin için en hayırlısı olacaktır. Çünkü bir insanın iç dünyasının yansımalarını ancak şefkat ve empati yeteneği sayesinde görebilirsiniz. Kaynak:filoji   NASA’nın Tüm Sırları İfşa Oldu! Yazar: Emka - 06-10-2017, Saat: 18:11 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok NASA gerçekten sadece uzay araştırmaları mı yapıyor? Bu iddialar NASA'yı çok zor duruma düşürdü. Amerikalı bilimadamları NASA'nın Ay'daki şehirler ile ilgili sırlarını ortaya çıkarıyor. Apollo Ay programı sırasında NASA'nın Lunar Receiving Laboratuarında Data ve Fotoğraf Kontrol Departmanının eski yöneticisi olan Ken Johnston ABD'de bir seri sansasyonel açıklamalarda bulundu. Amerikan astronotlarının Ay'a indikleri zaman yapay kaynaklı eski harabeler ve daha önce bilinmeyen bir teknoloji bulduklarını söyledi. Astronotlar buldukları nesnelerin fotoğraflarını çektiler, ama NASA Johnston'a resimleri yok etmesini emretti. Johnston emre uymadı. ABD hükümetinin bu bilgiyi 40 yıldır gizlediğini söyledi.Johnston'un ürkütücü iddiaları son zamanlarda yayınlanan yeni bir kitapta ortaya konuyor, “Karanlık Misyon: NASA'nın Gizli Tarihi”, kitabın ortak yazarları eski NASA danışmanı ve CBS Bilim Danışmanı Richard C. Hoagland ve Mike Bara, aerospace mühendislik danışmanı.Kitaptaki düşük kalitedeki resimler camdan yapılmış kubbeye benzer yapıların, taş kulelerin ve havada asılı kalelerin yıkıntılarını gösteriyor.“Kaybedecek bir şeyim yok. NASA ile kavga ettim ve işten atıldım” dedi Ken Johnston. NASA Ayda bulunan kadim uygarlık iddialarının ciddi olmadığına inanıyor. Tartışmalı kitabın yazarları Sovyetler Birliği ile ay yarışı başlatan Başkan Kennedy'nin aslında dünya dışı teknolojileri Moskova ile paylaşmaya niyetli olduğunu söylüyorlar. NASA'nın Sırları: Aydaki Şehirler Amerikalı bilimadamları NASA'nın Ay'daki şehirler ile ilgili sırlarını ortaya çıkarıyor. Apollo Ay programı sırasında NASA'nın Lunar Receiving Laboratuarında Data ve Fotoğraf Kontrol Departmanının eski yöneticisi olan Ken Johnston ABD'de bir seri sansasyonel açıklamalarda bulundu. Amerikan astronotlarının Ay'a indikleri zaman yapay kaynaklı eski harabeler ve daha önce bilinmeyen bir teknoloji bulduklarını söyledi. Astronotlar buldukları nesnelerin fotoğraflarını çektiler, ama NASA Johnston'a resimleri yok etmesini emretti. Johnston emre uymadı. ABD hükümetinin bu bilgiyi 40 yıldır gizlediğini söyledi.Johnston'un ürkütücü iddiaları son zamanlarda yayınlanan yeni bir kitapta ortaya konuyor, “Karanlık Misyon: NASA'nın Gizli Tarihi”, kitabın ortak yazarları eski NASA danışmanı ve CBS Bilim Danışmanı Richard C. Hoagland ve Mike Bara, aerospace mühendislik danışmanı. Kitaptaki düşük kalitedeki resimler camdan yapılmış kubbeye benzer yapıların, taş kulelerin ve havada asılı kalelerin yıkıntılarını gösteriyor.“Kaybedecek bir şeyim yok. NASA ile kavga ettim ve işten atıldım” dedi Ken Johnston. NASA Ayda bulunan kadim uygarlık iddialarının ciddi olmadığına inanıyor. Tartışmalı kitabın yazarları Sovyetler Birliği ile ay yarışı başlatan Başkan Kennedy'nin aslında dünya dışı teknolojileri Moskova ile paylaşmaya niyetli olduğunu söylüyorlar. Öte yandan Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi NASA'nın 40 yıl önce çektiği fotoğrafın üzerindeki küçük bir detay Ay'la ilgili yeni bir iddiayı ortaya çıkardı. Ay'a Neil Armstrong, Edwin Aldrin ve Michael Colins'den önce belirlenmeyen bir cismin indiği, ABD'li bilim insanlarının bunu fark ettiği ancak Ay'a gitme misyonunu tehlikeye atmamak için 40 yıl boyunca bu fotoğrafın sır gibi saklandığı belirtildi. Soldaki resim büyütüldüğünde üzeri siyah, altı beyaz, dikdörtgen kule gibi bir yapı göze çarpıyor.NASA'nın AS11-40-5854HR katalog numarasıyla sakladığı fotoğrafta Ay'ın üzerinde konuşlanan belirsiz cismin gölgesi de fark ediliyor. Bilim adamları gölgesi olan bu cismin Ay'a ait olmadığını belirtiyor. Bilim çevreleri, şimdi şu soruyu tartışıyor. Ay'a Neil Armstrong'dan önce başkaları mı indi?Bu arada gazete haberlerine göre Google Moon, Ay'da gizli üs keşfetti. NASA tarafından sağlanan, ay haritasına belirli bir detaya kadar ulaşılabilen Google Moon'daki Ay yüzeyinde, sıra sıra dizili barakaların bulunduğu bir askeri üssü andıran görüntüler şaşkınlık yarattı. Ay'ın Dünya'dan görülmeyen karanlık tarafında bir uzaylı üssü olduğu yönündeki söylentiler yıllardır devam ediyor. İngiliz Sun gazetesinin yayımladığı görüntülerde, bir vadinin içinde bulunan ve bir askeri havaalanını andıran üssün çevresinde dağlar bulunuyor. Bilim adamları, yeni elde edilen kanıtların, Ay'ın bazı astronomların düşündüğü gibi tamamen ölü bir gezegen olmadığını öne sürüyor ve Ay yüzeyinde zaman zaman yoğun bir hareketlilik gözlendiğini belirtiyorlar. Uzun aralıklarla da olsa Ay yüzeyinde değişiklikler olduğu rapor ediliyor. Eski ABD Donanma İstihbarat görevlisi Milton Cooper da, Ay üzerinde bulunan ve istihbaratçıların “Uzaylı Üssü Luna” olarak adlandırıldıkları bir üstten söz etmişti. Cooper'a göre, Ay'ın uzak kesimlerinde bulunan bu uzaylı üssü Ay'a inen Apollo astronotları tarafından da görülmüş ve filme alınmıştı. Ana gemi adı verilen devasa uzay gemilerinin bulunduğu bu üstte, çok büyük makineler kullanılarak maden çalışmaları yapıldığı iddia ediliyor. Kaynak: sozcu.com.tr   İkili Görsel Testinde İlk Gördüğünüz Şey Ne? Anlamını Ve Ardındaki Gerçeği Öğrenin Yazar: Emka - 06-10-2017, Saat: 17:54 - Forum: SPİRİTÜEL TESTLER - Yorum Yok İç içe geçmiş çok katmanlı resimler aracılığıyla kişinin karakterinin bazı kısımlarının doğru tahmin edilebildiği bilinen bir gerçek. Göstergebilim ve psikoloji alanlarının birlikte incelediği bu gibi tek bir tablo içerisinde tamamen aynı cisimlerin farklı anlamlara gelmesi fenomeni ve bu farklı anlamları insanların kendine özgü bir biçimde yorumlaması gerçektende ilgi çekici bir konu. Örneğin x kişisinin farklı gördüğü kısım, y kişisine göre bambaşka bir şey ifade edebilmekte. Peki ama bu aynı şeyde farklı cisimler görme fenomeni kişiden kişiye değişiyorsa, hangi kişi hangi sebeple diğerinden farklı görüyor? Bazı psikologlara göre bunun sebebi tamamıyla kişinin karakteri ve dünya algısı ile alakalı. Yani bir başka değişle bu gibi optik testlerde ilk görmeyi seçtiğiniz şey sizin kişiliğinizi, bilinçaltınızı eleveriyor. Bazı bilim insanları tamamıyla aynı fiziksel özelliklere sahip, yaşları birbirine yakın ve sağlıklı iki bireyin aynı resimde farklı şeyler görmesini basitçe optik ilüzyon olarak nitelendilmemesi gerektiği kanaatinde. İşte bu resimde “tek karede iki farklı anlam” fenomeninin ünlenmiş örneklerinden biri. Yukarıda yazılanlardan hareketle aşağıdaki resimde ilk gördüğünüz şeyin, aslında sizin kişiliğiniz, bilinçaltınız hakkında birçok şey söylediğini iddia etmek mümkün. Öyleyse, gelin  ve bu eğlenceli görsel testi çözmeye başlayın. İşlem çok basit. Aşağıdaki resimde ilk olarak ne gördünüz? Yukarıdaki resmi iyice inceledikten sonra aşağıdaki tanımlardan ilk gördüğünüz şeklin anlamına bakın. Saksafon Çalan Adam Yukarıdaki resimde kafa kısmı kırmızı daire içine alınan ve saksafon çalan bir adam gördüyseniz. Abstract yani soyut düşünme yetisi yüksek olan birisiniz. Yani yaratıcılık gerektiren konularda iyisiniz ve hayal gücünüz oldukça yüksek. Olaylara yaratıcı yollardan çözüm bulma konusunda üzerinize yok. Kendi kendine yeten ve fazla insana ihtiyaç duymayan bir mizacınızın olması gayet muhtemel. Çok büyük olasılıkla kendi başınıza vakit geçirmekten diğer insanlara oranla daha fazla keyif alıyorsunuz. Soyut düşünen insanların ortak noktası dünyayı kendi düşünce süzgeçlerinden geçirerek kendi doğrularına göre yaşamalarıdır. Kadın Portresi Yukarıda ilk olarak kırmızı ile daire içine alınmış kısımda gözlerini, burnunu ve dudaklarını ayırt edebildiğiniz bir kadın portresi gördüyseniz, insan silüetini doğrudan seçtiniz demektir ve bu insani ilişkilere, sadakat ve adalet gibi kavramlara önem verdiğiniz anlamına gelir. İnsan odaklı bir yapıya sahipsiniz yani bile bile bir sevdiğinize ya da bir başka insana zarar verme düşüncesi sizde zuhur etmiyor. Çok büyük olasılıkla iyi aile terbiyesinden kaynaklı olarak böyle bir düşünce sistemine sahipsiniz. Ancak gündelik hayatta diğer insanların absürtlükleri karşısında zorlanmak istemiyorsanız, bazı durumlarda kendinizi korumayı öğrenmelisiniz. Kaynak:filoji.com   Kayıp Diyarlardan Dünyamıza Gelen 5 Tuhaf Ziyaretçi Yazar: Emka - 06-10-2017, Saat: 17:46 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok Paralel Evrenler Kuramına göre; insanlar veya hayvanlar, istekli ya da isteksiz bir şekilde paralel dünyalara tuhaf bir biçimde geçiş yapabilirler. Bu çok ender karşılaşılan bir durum olsa da imkansız değildir. Bu enteresan olaya neyin sebep olduğu ise gizemini korumaktadır. Tarihte kayda geçmiş olan beş gizemli ziyaretçini hikayesini sizler için derledik… 5-Yeşil Çocuklar Ortaçağ İngiltere’sindeki Woolpit Köyüne, Ten rengi yeşil olan ve garip elbiseler giyen biri kız bir erkek iki kardeş çıkageldi. Tuhaf giysiler giyiyorlar ve ilginç bir dil konuşuyorlardı. Köye geldiklerinde insanlardan saklandılar ve çiğ fasulyeyi keşfedene kadar bir şey yemediler. Ağır bir rahatsızlık geçiren kardeşlerden erkek olan öldü fakat kız kardeş yavaşça iyileşti ve İngilizce konuşmayı öğrendi. Diğer insanlarla iletişim kurmayı öğrenen kız çocuk geldiği yerin Alacakaranlık Adası denilen ve etrafının yeşillerle kaplı olduğu St. Martin olduğunu söyledi. Kızın dediğine göre bu adada kardeşiyle birlikte sığır sürüsü besliyorlardı. Yine bir gün hayvanlarını otlatmaya gittiklerinde gürültülü bir ses duymuşlar ve sonrasında kendilerini bu köyde bulmuşlardı. 4-Tauret’ten Gelen Adam 1954 Yılında, Tokyo’daki Haneda Havaalanı’na garip görünümlü bir Kafkas geldi. Havaalanlarında sıkı denetim gösterilen yerlerde dahi pasaport göstermeden ülkelere girebilmişti. Nerden geldiğini soran görevlilere cevap vermiyordu. Görevliler bu gizemli adamın konuşma engelli olabileceğini düşündüler. Esrarengiz adam çantasından çıkardığı dünya haritası üzerinden geldiği yeri gösterdi. Gösterdiği yer, Andora Ülkesinden Tauret diye adlandırılmış bir şehirdi. Adamın Çantasından çıkan evraklar ve üzerinde bulunanlar geçersiz, yalan yanlış şeylerdi. Ancak pasaportunun üzerinde Dünya üzerindeki bütün ülkelere gittiğini kanıtlayan mühürler vardı. En ilginci ise Tokyo Haneda Havaalanı’a beş yıl önce geldiğini gösteren pasaportuydu, bu durumu ilginç yapan şey ise Haneda Havaalanı’nın iki yıl önce açılmasıydı. Adamın üzerinde Avrupa’da kullanılan paralar vardı ve bir süre sonra adam konuşmaya başladı. Konuşmaya başladığında tam 3 farklı lisans bildiğini fark ettiler. Bir ilginç durum ise Dünya üzerinde Taoret diye bir şehir olmamasıyda fakat gizemli yabancı 100 yıldır bu şehrin var olduğunu iddia ediyordu. Yetkililer adamın iddialarını araştırmak için onu bir odaya kapattılar, geri döndüklerinde ise esrarengiz bir şekilde kaybolmuştu. Kayıplara karışan gizemli adamdan bir daha haber alınamadı. 3-Oyuk Gemi – Utsuro bune Japon kaynaklarında çekici bir kadının, 1803 yılında tuhaf bir şekilde, Hitachi yakınındaki bir denizden çıkageldiği yazar. Saydam ve kristal pencerelere sahip metal bir bot içindeyken bölgede avlanan bir balıkçı tarafından bulunur. Kadının kızıl saçları ve soluk beyaz bir teni vardır. Pek arkadaşça bir görüntüsü yoktur ve yanında sadece kare bir kutu bulunmaktadır. Nereli olduğu bilinmediği için yerli halk kadından korkmaktadır ve bu nedenle kadını kutusuyla beraber denize atarlar. Gelmiş olduğu esrarengiz botu da kayıplara karışmıştır. 2- Josef Vorin 5 Nisan 1851 yılında İngiliz Ateon gazetesinde, kendini Josef Vorin diye tanıtan kayıp bir adamın hikayesi anlatılır. Josef, Frankfurt civarında bir kasabada şaşırmış ve dengesiz bir şekilde, oraya nasıl geldiğini bilmeden dolaşmaktadır. Onu gören Almanlar adamı anlamamaktadır çünkü adam dünya üzerindeki hiçbir dilde konuşmamaktadır. Kağıda yazmasını istediklerinde ise sonuç yine değişmez, daha önce hiç görmedikleri şekilde şekiller çizip yazılar yazmaktadır. Anlaşmaya başladıklarında “Maxarion ve Abramian” isimli iki yer ismi yazar… Tuhaf adam, Sakria isimli bir ülkenin Laxaria şehrini temsil ettiğini söyler. Avrupa’ya geliş nedeni ise kayıp kardeşini bulmaktır. Son hatırladığı şey ise gemiyle seyahati sırasında bir aksilik çıktığı ve kendisini aniden bu kasabada bulduğudur. 1-Jerome 1863 Yılında, çok tuhaf bir adam Nova Scotia yakınlarındaki Sandy Cove kumsalında sırılsıklam olmuş bir şekilde bulunur. İki bacağını da kaybetmiştir. Kendisiyle pek çok farklı dilde konuşulup iletişim kurulmaya çalışılmasına rağmen hiçbir söyleneni anlamamıştır. Kendisinin konuştuğu dili de anlayan çıkmamıştır. Ancak çevresinde biriken insanlara sadece “Jerome” diye bir şey fısıldamıştır. Esrarengiz adam, nereden geldiğini söylememiştir fakat yetkililer adamın gelmiş olduğu gemi biçimindeki aracı dünyanın hiçbir yerinde görmediklerini belirtmişlerdir. Jerome son günlerinde, korkunç bir olay dışında köyde sessizce yaşamına devam etmiştir… Bir gün iki kadın Jerome’nin yaşadığı köye gelir. Kadınların üzerinde çok ince ve o güne kadar görülmemiş kıyafetler bulunmaktadır. Jerome’yle özel bir odaya kapanıp onunla bilinmeyen bir dilde konuşmaya başlarlar. Sonrasında Jerome’yi de yanlarına alıp geldikleri gibi gizemli bir şekilde kaybolurlar. Kaynak: korkubilimi.com   İskoçya İle Türkiye’yi Birbirine Bağlayan 12.000 Yıllık Antik Tünellerin Gizemi Yazar: EvrimBilge - 06-10-2017, Saat: 17:08 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok Günümüzden 12.000 yıl önce bile eski kültürlerin birbiriyle bağlantılı olmaları mümkün müydü? Kuzey İskoçya’dan Akdeniz’e kadar uzanan binlerce yer altı tüneline göre cevap; evet! Bu devasa tünellerin arkasında yatan neden hala  gizemini korumaya devam etse de bazı uzmanlar 12.000 yıllık tünellerin, yırtıcılardan ve tehlikelerden korunmak adına yapıldığına, bazı uzmanlar ise günümüzün otobanları misali, insanların uzak bölgelere seyahat etmesine olanak sağlayan yapılar olduğuna inanıyorlar. Antik Dünya’nın Yeraltı Kapıları (Almanca: Tore zur Unterwelt)  isimli kitabında Dr. Heinrich Kusch, tüm Avrupa’da onlarca Neolitik yerleşimin altında muazzam yeraltı tüneli kalıntıları bulunduğunu ve bu devasa tünellerin antik çağ otobanları olarak sık sık ifade edildiğini belirtiyor. Avrupa sınırları içerisinde bu tünellerden binlerce bulunuyordu: Alman Arkeolog Dr. Kusch; “Almanya’da binlece metre uzunluğunda tüneller keşfettik. Avusturya’da da yüzlercesiyle karşılaştık. Bu  muazzam tüneller tüm Avrupa Kıtası’nda  bulunuyor ve  binlercesi mevcut.” diyor. Tünellerin bazıları nispeten küçük diyebileceğimiz ölçülere sahip (Genişliği 1 metre civarında). Bu tünellerde halka açık gösteriler için tasarlanmış geniş odalar ve erzak depolama alanları da yer almakta. Bu tünellerin varlığı antik dünyadaki insanların yetenekleri konusunda günümüze ışık tutuyor. Binlerce yıl önce dahi insanlar çok komplike yapıları inşa etme bilgi ve becerisine sahiptiler. Dr. Kuch’a göre, şapeller tünellerin girişlerine inşa ediliyordu çünkü kilise tünellerin dinsizlik mirasını temsil etmesinden çekiniyordu. Kilise bu nedenle diğer birçok şey de olduğu gibi tünellerin de bir sır olarak kalmasını istedi. Bulunan bazı tünel yazıtlarında, tünellerin yeraltı dünyasına (cehenneme) açılan kapılar olduğuna dair bulgular keşfedildi. Referanslar: Daily Mail  –  Ancient Codes Kaynak:korkubilimi.com Toplam (284) Sayfa: « Önceki 1 .. 78 79 80 81 82 .. 284 Sonraki » Sayfaya Git: